Hınıs (Ermenice: Խնուս Hnus, Kürtçe: Xinûs[2]), Erzurum ilinin bir ilçesidir.

Pratik Bilgiler Ülke, İl ...
Hınıs
Türkiye'de bulunduğu yer
Türkiye'de bulunduğu yer

İlçe sınırları haritası
ÜlkeTürkiye
İlErzurum
Coğrafi bölgeDoğu Anadolu Bölgesi
İdare
  KaymakamHamza İnam[1]
  Belediye başkanıSerdal Şan (AK Parti)
Yüzölçümü
  Toplam1726 km²
Rakım1720 m
Nüfus
 (2018)
  Toplam26.865
  Kır
-
  Şehir
26.028
Zaman dilimiUTC+03.00 (TSİ)
Posta kodu25600
İl alan kodu442
İl plaka kodu25
Kapat

İlçe, Erzurum ilinin en güneydoğusunda yer almaktadır. Hınıs, Erzurum ilinin sakinlerinin yaklaşık %3,44'üne ev sahipliği yapmaktadır ve ilin en kalabalık 6. ilçesidir.[3]

Tarihçe

Thumb
1916 yılında Rus işgali altındaki Hınıs haritası

Hınıs, Erzurum'un en eski yerleşim alanlarından biri olmakla beraber müstahkem mevkileri ve verimli arazileriyle tarih boyunca önemli bir konumda olmuş; Ermeni krallıkları, Persler ve Romalılar arasında sürekli el değiştirerek sınır karakolu görevi görmüştür. Uzun süre Persler'in hâkimiyetinde kalan Hınıs, daha sonra Bizans İmparatorluğu'nun hâkimiyetine girmiştir.

Bizans egemenliğindeki Erzurum 502-503 yılı gibi Sasaniler'in eline geçtiğinde Hınıs'ın da aynı kaderi paylaştığı düşünülmektedir. Erzurum 504'te Bizanslılar tarafından tekrar geri alınmıştır. Halife Osman zamanında Habîb b. Mesleme kumandasındaki Arap kuvvetlerince 653'te Erzurum ve çevresi ele geçirildi. 686'da Bizanslılar'ın Erzurum'u ele geçirdiyse de 700'de yeniden Arap ordularının hakimiyetine girdi. 753'te yeniden Bizanslılar tarafından ele geçirilen Erzurum, Halife Mansûr'un gönderdiği ordu tarafından 756 yılında Abbasi egemenliğine katıldı. Bizans ve Müslümanlar arasında birkaç defa el değiştiren yerleşim ve çevresinin Ağustos-Eylül 949 yılında Bizans egemenliğine olduğu görülmektedir. Hınıs, 1071 yılında Selçuklu hükümdarı Alparslan'ın galibiyetiyle sonuçlanan Malazgirt Muharebesi ile Selçukluların idaresine geçmiştir. Hemen akabinde de 1080 yılı dolaylarında Selçuklular'a tabi kurulan Saltuklu Beyliği egemenliğine katılmıştır. Saltuklular'ın 1202 yılında yıkılmasıyla bölge de Anadolu Selçuklu Devleti egemenliğine katılmıştır. 1242 yılında Baycu Noyan komutasındaki Moğol ordusu Erzurum'u ele geçirmiş ve 1243 yılında gerçekleşen Kösedağ Muharebesi sonucunda da kesin olarak bölgede hakimiyet kurmuştur. Moğollar'ın devleti bölmesiyle bölgede İlhanlılar hüküm sürmeye başlamıştır. İlhanlılar'ın 1336'da dağılmasıyla Erzurum ve çevresi birçok beyin egemenlik kurma mücadelesine şahit olmuştur. Erzurum 1360 yılında Eretna Beyliği ve bu beyliğin veziri Emir Mutahharten hakimiyetine girmiştir. 1385'te bölge Karakoyunlular tarafından ele geçirilmiştir. 1387'de Erzurum, Timurlular tarafından ele geçirilmiş ve 1403 yılında Erzurum'un idaresi Emir Mutahharten'e bırakılmıştır. Birçok çatışmanın ardından Erzurum ve çevresi 1436 yılında Karakoyunlular'ın hakimiyetine girmiştir.[4]

14. yüzyılda Karakoyunlular'a tabi olarak Bitlis mıntıkasında Şerefoğulları sülalesinin hakimiyet kurduğu bilinmektedir. 1417 yılına ait Karakoyunlu belgesinde Bitlis beylerinin, Bitlis'ten başka hakim oldukları yerler arasında Hınıs'ta yer almaktadır. Karakoyunlular'ın ortadan kalkmasıyla bölge Akkoyunlular'ın egemenliğine katılmıştır.[5]

Hınıs; Akkoyunlular egemenliğinde, kendilerine tabi Pazuki aşireti beyleri tarafından yönetilmiş, Akkoyunlular'ın yıkılışı akabinde de Bitlis Prensliği himayesine girmiştir. I. İsmail döneminde bölge Safeviler'in egemenliğine girdiğinde Hınıs, Pazuki beyi Çolak Halid Bey'in kontrolüne bırakılmıştır. I. Selim'in 1514 yılındaki İran Seferi sırasında Osmanlı hakimiyetine giren yerleşim, Çolak Halid Bey'in Osmanlılar tarafından idam edilmesiyle İskender ve Halil Selmi adlı kişilerin idaresine geçmiştir. Ancak Osmanlı ordusunun geri dönmesiyle yeniden Safevilerce ele geçirilmiş ve yerleşim bir kez daha Pazuki beylerinin kontrolüne bırakılmıştır. 1534 yılında Veziriazam Pargalı İbrahim Paşa komutasında gerçekleşen Irakeyn Seferi sırasında yerleşim yeniden Osmanlı hakimiyetine katılmıştır. 1537 yılı tahririnde Hınıs, Bitlis sancağının bir nahiyesi konumundadır. 1536-1539 tarihlerine ait tevcihat defterlerinde Hınıs, sancak olarak görülmemektedir. 1542 ve 1548 yıllarında Hınıs sancağı Safevilerce yağma edilmiş ve bunun sonucunda da ağır tahribata uğramıştır. Hınıs, 1556 yılı defterinde sancak olarak görülmektedir. Hınıs sancağı; Hınıs, Varto, Handırıs, Bulanık, Bilican, Suşehri, Göksu, Elmalu ve Malazgird olmak üzere toplam 9 nahiyeden oluşmaktadır.[6]

Bu tarihte sancağa bağlı 742 köy ve 308 mezra bulunmaktadır. Ancak Osmanlı-Safevi mücadelesinin yıkıcı etkileri nedeniyle tahririn yapıldığı tarihte 238 köyde kimse yaşamamaktadır. Hınıs merkez nahiyesi bu tarihlerdeki bir kayda göre 107 köyden oluşmakta olup, 43 köyde yerleşim varken geri kalan 64 köy ise boş durumdadır. Yine aynı kayda göre 43 köy; 38'i Müslüman, 5'i ise Eramine (Ermeniler) olarak belirtilmiştir. Buna göre sancak genelinde toplam erkek nüfus; 2.149'u Müslüman, 472'si Ermeni olmak üzere 2.621 kişidir. Aynı kayda göre sancak genelinde Pazuki ve Şikakilerden oluşan iki taife bulunmaktadır. Hınıs sancağı 1559 ve 1565 yılı kayıtlarına göre Erzurum eyaletine bağlıdır. II. Selim döneminde (1566-1574) Hınıs sancağı; Hınıs, Varto, Handırıs, Bulanık, Bilican, Suşehri, Göksu, Elmalu ve Malazgird olmak üzere toplam 9 nahiyeden oluşmaktadır.[6] 1642 tarihli avarız defterinde Hınıs kaza statüsünde olup, Bulanık ve Varto ise kazaya bağlı nahiyelerdir. Bu kayda göre Hınıs kazası; merkez kasaba ve 45 köy, Varto nahiyesi 35 köy ve Bulanık nahiyesi 14 köyden oluşmaktadır.[5]

Aralık 1641 tarihli Ruûs Defteri'nde ve 1645 yılında Hınıs'a gelen Evliye Çelebi'nin kayıtlarında yerleşim yine Erzurum Eyaleti'nin sancaklarından biri olarak görülmektedir.[7] Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde, Hınıs; Erzurum eyaletinde sancak beyi tahtıdır. Hınıs Kalesi içinde 1.200 adet Kürt evleri vardır. Camileri, mescitleri, bir hanı, hamamı ve küçük çarşısı vardır. Bütün yapılar baştan başa toprak örtülüdür, asla kiremitli yapı yoktur. Ve halkı tamamen Mahmudi Kürtleridir.[8]

Hınıs, 1682 - 1702 ve 1730-1740 yılları arasındaki kayıtlarda Erzurum Eyaleti'ne bağlı yurtluk-ocaklık statüsünde bir sancak olarak görülmektedir.[6] 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında 27 Haziran 1828'de Erzurum'un düşmesinden sonra Ruslarca ele geçirilmiştir. Edirne Antlaşması ile Ruslar ele geçirdikleri çoğu yerle birlikte Hınıs'tan da geri çekilmiştir. Ruslar çekilirken, Hınıs kazasından 468 Ermeni hane Ruslar'ın baskısı ya da yönlendirmesiyle o zamanki Rus İmparatorluğu topraklarına göç etmiştir.[9]

1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı sonrasında Erzurum Vilayetinde 1845 yılında uygulanmaya başlanan merkezileştirme politikası uyarınca Hınıs sancağının yurtluk-ocaklık statüsü kaldırılmış ve yeni vilayet düzeninin tesis edilmesiyle de 1864 ve 1871 yıllarında Erzurum Sancağı'na bağlı bir kaza olmuştur. 1865 yılından itibaren Hınıs'a bazı Çeçen muhacirleri yerleştirilmiştir. 1866 yılı kayıtlarında, Mirliva Abdurrahman Paşa'nın Hınıs'a bağlı köylerdeki dört yüz küsur hanelik Çeçen muhacirleri silahsızlandırarak Erzurum kazalarına yerleştirildiği belirtilmektedir.[10] 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı döneminde de Hınıs'a Oset ve Çeçen mülteciler yerleştirilmiştir.[11]

1892 yılı salnamesine göre Hınıs kazasında 236 köy olup 4.217 hanede 14.162 erkek 10.996 kadın olmak üzere toplam 25.158 kişi yaşamaktadır.[12]

Vital Cuinet’in seyahatnamesinde, 1892 yılına ait verilerine göre Hınıs kazasında; 16.746 Müslüman, 10.073 Ermeni (9.312’si Gregoryen, 761’i Protestan) ve 148 de diğer milletlerden olmak üzere toplam 26.967 kişi bulunmaktadır. 1897 yılı vilayet salnamesine göre Hınıs kazası genelinde 204 köy bulunmaktadır. Kaza genelinde 18.603 Müslüman, 8.506 Ermeni ve 330 diğer milletlerden olmak üzere 27.349 kişi yaşamaktadır.[6]

Çevre yerleşimlerde olduğu gibi Hınıs’ta 1892’de başlayan ve 1893’de de devam eden kuraklıktan etkilenmiştir. Yaşanan kıtlık nedeniyle Hınıs sancağı halkının çoğu bu tarihlerde Diyarbakır’a göç etmiştir.[13]

Birinci Sason İsyanı sırasında ve akabinde bölgenin genelinde olduğu gibi Hınıs’ta da Ermeni isyan hareketleri görülmeye başlamış olup Müslümanlar ile Ermeniler arasında yer yer silahlı çatışmaya dönen gerginlikler yaşanmıştır. 16 Aralık 1895 tarihinde Müslüman ahaliden bazılarının öldürülmesi üzerine Hınıs İsyanı (Hınıs Vakası) olarak da adlandırılan olaylarda 32 Ermeni ile 6 Müslüman ölmüştür.[14] Hınıs’ın içerisinde yer aldığı Doğu Anadolu Bölgesinde, Ermeniler’ in bağımsızlık hareketini önlemek ve Osmanlı hakimiyetini etkin olarak sağlamak amacıyla 1891 yılında Hamidiye Alayları kurulmuştur. Ancak çeşitli Müslüman milletlerden oluşan bu alaylar zamanla Ermeni hatta Müslüman köylerinde gasp, yağma, tecavüz ve katliam vb. eylemlerde bulunmaya başlamıştır. Batılı ülkelerin 1895 yılındaki verdikleri muhtırada, Doğu Anadolu'da aşiretlerin yaylak ve kışlak sınırlarının ortaya konulması ve konargöçerlerin yerleşik düzene geçirilmesi gibi ıslah talepleri üzerine Hamidiye Alaylarında yeniden düzenlemede bulunulmuştur. Buna göre Hamidiye Alayları 7 livaya ayrılmış ve Hınıs'ta 2. Livanın merkezi olmuştur. Bu livadaki alaylarda da Cemadanlı, Zirikanlı, Cibranlı ve Çiranlı? aşiretleri görev almıştır.[15] 1900 yılında merkez nahiye ile Halilçavuş, Karaçoban, Söylemez ve Madrak nahiyelerinden meydana gelen Hınıs kazasında; 230 köyde 4.806 hane bulunurken, 17.551'i erkek ve 13.045'i kadın olmak üzere kaza genelinde toplam 30.596 kişi yaşamaktadır.[5]

19. yüzyıl sonlarından itibaren Ruslar tarafından Hınıs taraflarına da silah ve mühimmat nakledilmiş ve bağımsızlık yanlısı Ermeniler'e satılmış ya da bedava dağıtılmıştır.[16] Hınıs'ın da içerisinde yer aldığı bölgede yaşanan karışıklıkların devam etmesi sonucunda güvenlik gerekçesiyle yerleşim 1904 yılında yeniden sancak merkezi haline getirilmiştir. 1909 yılı ortasına kadar sancak statüsünde kalan yerleşim sonrasında yeniden kaza statüsünde olmaya başlamıştır. Kısa süreli sancak düzeninde Hınıs sancağı; Hınıs, Madrak, Hacı Halil, Söylemez ve Karaçoban nahiyelerinden oluşmaktadır.[6] Hınıs sancak haline getirilmekle birlikte güvenlik sorunu devam etmiştir. Müslümanlar ve Ermeniler tarafından oluşturulan çeteler, karşılıklı olarak köylerde yağma, cinayet, gasp ve saldırı gibi eylemlerde bulunmuşlardır.

1910 yılı Teftiş Raporuna göre; 244 köye sahip Hınıs kazasında 24.326 Müslüman (14.507 erkek, 9.819 kadın) ve 7.456 Ermeni (3.590 erkek, 3.866 kadın) olmak üzere toplam 32.382 kişi yaşamaktadır. Müfettiş raporunda Müslüman halkın bir kısmının da Alevi/Şii olduğu belirtilmiştir. Aynı raporda kaza merkezinde Müslümanlar'a ait 1 rüştiye ve 1 ibtidai ile Müslümanlar için 3 köyde birer ibtidai ve Hristiyanlar için de 2 köyde ibtidai bulunduğu belirtilmektedir.[17]

1 Haziran 1915'te yürürlüğe giren Tehcir Kanunu uyarınca Hınıs'taki Ermeniler zorunlu göçe tabi tutulmuştur. Bu göç sırasında birçok Ermeni, kendilerini korumakla görevli askerler ile aşiret güçlerince öldürülmüş, yaralanmış, gasp edilmiştir. Hınıs, 1916 yılında Ruslar tarafından ele geçirilmiştir. Rus İmparatorluğu'nda 1917 yılında yaşanan Ekim Devrimi sonrasında yaşanan süreçte Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla 15 Aralık 1917’de Erzincan Mütarekesi imzalanmış ve anlaşma uyarınca Rus orduları geri çekilmeye başlamıştır. Ruslar çekilirken Hınıs’taki son Ermeni topluluğu da Sovyet Rusya topraklarına gitmiştir. Rus ordularının çekilmesi akabinde, yaşanan otorite boşluğunda Ermeni çeteleri bölgede etkinlik göstermeye başlamıştır. Ermeni çetelerin 1918 yılında Hınıs’taki köylere yaptıkları baskınlarda 870 Müslüman öldürülmüştür.[18] Kâzım Karabekir’in komutasındaki Osmanlı ordusunun ileri harekâtı sonucu Ermeni çeteleri çekilmeye başlamış ve 14 Mart 1918’de Hınıs yeniden Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Bu tarih günümüzde Hınıs’ın kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti döneminde yapılan idari düzenlemede Erzurum merkezli il teşkilatının kuruluşuyla birlikte, Hınıs da yeni kurulan bu ilin ilçesi olmuştur. Şeyh Said İsyanından sonra Osmanlı dönemindeki il statüsünden ilçe statüsüne dönüştürülmüştür. Karaçoban, Tekman, Karayazı ile Varto, Bulanık, Malazgirt, Cumhuriyet döneminde Hınıs’tan ayrılarak Erzurum ve Muş illerine bağlı ilçe haline getirilmiştir.[19]

Hınıs'ın ilk yerleşme yeri, yöre halkı tarafından “Dere Mahallesi” olarak nitelendirilen Hınıs Çayı vadisi ile Hınıs Kalesi (Bahçe Mahallesi) arasındaki kesimdir. Hınıs vadisinde 1734 yılımda Muş Beylerinden Alaeddin Bey tarafından yapılmış Hınıs Ulu Cami/Dere Camii, Hınıs Kalesi ve kalıntıları, eski mesken yıkıntıları bulunmaktadır.[20] Hınıs,

Hınıs'ın manevi yapısını Nakşibendi şeyhi, Şeyh Mahmud Feyzi Efendi oluşturmuştur. Palu'dan, önce Hınıs'ın Parmaksız köyüne, daha sonra Kolhisar mahallesine yerleşen Şeyh Mahmud Feyzi burada tekke ve medrese kurarak irşada ve tebliğe başlamıştır. Hınıs, medrese kültürünün önemli merkezlerinden birisi haline gelmiştir. Doğu illerinde pek çok İslâm âlimi Şeyh Mahmud el-Feyzi'nin temelini attığı bu medreselerde yetişmiştir.[21] Şeyh Mahmud el-Feyzi'nin vefatından sonra medrese ve tekke hizmetlerini yürütme vazifesi ailenin büyüğü olan oğlu Şeyh Said Efendi'ye kalır. Şeyh Said, kendisine bağlı dört yüze yakın medresesi, beş yüze yakın tekkesinin sevk ve iradesini ikamet ettiği Hınıs Kolhisar ve Hınıs Merkez Medreselerinde yürütmüştür. Bu medreselerin en bilinenleri Palu, Dicle, Hınıs, Bingöl ve Muş'taki medreselerdir.

Hınıs'ın yetiştirdiği büyük âlimlerden birisi Şeyh Said'in büyük oğlu Şeyh Ali Rıza Efendi'dir. Şeyh Said İsyanı'nın ikinci lideri olan Şeyh Ali Rıza Efendi Hınıs'ta doğmuş, ilimle meşgul olup, talebe yetiştirip icazetler vermiştir. Şeyh Ali Rıza Efendi, Türkiye Cumhuriyeti tarafından hazırlanan rapor ve yazılarda Kürtlerin siyasi ve dini lideri olarak kabul edilmiştir.[22] Kürtçe ve Zazacanın yanı sıra Arapça, Farsça ve İngilizce dillerini öğrenmiş, hayatı boyunca Türkiye ve Arap âlemini yakinen takip etmiştir.[23]

Hınıs'ın manevi yapısını şekillendiren son şahıs, Şeyh Muhammed Emin'dir. Şeyh Ali Rıza Efendi'nin büyük oğlu olan Şeyh Muhammed Emin 1921 yılında Hınıs'ta doğmuş vefat edinceye kadar talebe yetiştirmiş, halkın arasında irşad faaliyetlerini devam ettirmiştir. Şeyh Muhammed Emin Fırat; Erzurum, Bingöl, Elazığ, Diyarbakır hinterlandında irşad faaliyetinde bulunan ailesinin ve Nakşibendi tarikatına bağlı muhitlerini mistik planda temsil eden son postnişindir.[24][25][26]

Hınıs Ulu Camii, Hınıs Kalesi, Hınıs Kanyonu, Kocasu Çayı, Hınıs Ovası, Aras Nehri, Murat Nehri gibi önemli tarihi ve doğal değerleri bünyesinde barındırmaktadır. 2016 yıllından itibaren yapılan atılımlarla eğitim, sanat, kültür ve spor alanında gelişen ilçeden Hınıs Kültür Merkezi,Millet Kıraathanesi ve Hınıs Gençlik Merkezi gibi kültür-sanat kurumları ilçede faaliyet göstermektedir. İlçede Atatürk Üniversitesine bağlı bir meslek yüksekokulu, beş lise, on üç ortaokul ve elli iki ilkokul bulunmaktadır.[27] Ayrıca öğrenciler için bir yükseköğrenim kız yurdu, dört lise kız yurdu, dört lise erkek yurdu bulunmaktadır. İlçede biri halk kütüphanesi, diğeri Hınıs Gençlik Merkezi içinde yer alan kütüphane olmak üzere iki kütüphane bulunmaktadır.

Coğrafi yapısı

Thumb
Bölgenin haritası

İdari yönden bağlı olduğu Erzurum İlinin güneyinde yer almaktadır. İlçe; kuzey ve kuzeybatıda Erzurum, batıda ve güneyde Varto ve Karlıova ilçeleri, güneydoğuda Bulanık, Merkez ve Malazgirt ilçeleri ile, doğuda Karaçoban ve kuzeydoğuda Karayazı ilçeleriyle çevrilidir. Hınıs ilçesi engebeli ve çevresi dağlarla kaplı 1720 rakımlı ova üzerinde kurulmuştur. Bölgenin etrafı yüksek dağlarla çevrili olup, orta kısım ise engebeli ovadır. Hınıs'taki önemli dağlar batıda Bingöl Dağları, güneyde Akdoğan (Hamurpet) Dağları olup, doğuda Akdağları, kuzeyde Kanca Dağları ve Karya Dağı ile çevrilidir. Bu dağlarla bilhassa Bingöl Dağları üzerinde yayla ve platolar mevcuttur. Arazi genellikle çıplak bir görüntüye sahiptir. Tarım alanları azdır. İlçede en yüksek rakım Bingöl Dağları üzerindeki 3070 m kotundaki Koğ Tepesidir. Ak dağlar 2953 m, Akdoğan Dağı 2879 m, Kulluca Tepesi 2754 m dir. En düşük rakım ise Hınıs ve çevresi; 1650 m civarındadır.[28]

Hınıs, Doğu Anadolu bölgesinde Erzurum-Kars Bölümü, Yukarı Murat-Van, Yukarı Fırat Bölümünün kesiştiği noktadadır.

Hınıs'ın önemli akarsuları Haftrenk çayı, Ambarcı deresi çayı, Kilise deresi çayı, Nacaran çayı, Kolhisar ve Halilçavuş çaylarıdır. Bingöl Dağları üzerinde irili ufaklı 100 kadar göl mevcuttur.

Hınıs deprem kuşağı üzerinde olup, 1959, 1966, 1992 yıllarında üç büyük deprem geçirmiştir.

İl merkezine uzaklığı 148 km olan ilçenin merkezinin yüzölçümü 1.383,6 km²'dir. Yine yüzölçümü bakımında Erzurum ili içinde 11. sırada yer almaktadır.[29]

Hınıs, Türkiye'nin en büyük kükürt madenine sahiptir.[kaynak belirtilmeli]

İlçenin Güneybatısından Bingöl Dağları, Şerafettin yaylaları ve Aras Nehri doğar. Güneyinde Hamurpet Gölü, Kuzeyinde Çakmak Dağları, Hınıs Boğazı, Akören Geçidi, Doğusunda Hınıs Ovası ve Murat Nehri iner.

İklim

Hınıs ilçesi Erzurum ilinin en soğuk bölümünde bulunduğu için kış mevsimi yılın yarısından daha uzun süreyi içine alır. Bölgede çok sert bir kara iklimi hüküm sürer.

Ekim ayında düşmeye başlayan sıcaklık değerleri özellikle Ocak ayında ortalama olarak -8.3 dereceye kadar düşer. Kar yağışlı olan bu devre şiddetli soğuktur. Etkisini Nisan ayına kadar sürdürür. Buna karşılık çok kısa süren yaz devresi ise oldukça sıcak geçer

Sıcaklık: Hınıs'ın yıllık ortalama sıcaklığı 8,5 derece olarak tespit edilmiştir. En yüksek sıcaklık ortalaması 15 derecedir. En sıcak ay ağustos ayıdır. 30 derece üstündeki tropikal günlerin sayısı 8,5'tur. 25-30 derece arasındaki yaz günlerinin sayısı 55,3′dür. Bu günlerde Temmuz ve Ağustos aylarıdır.

Toprak üstü ortalama sıcaklık 204,4 gün 5 derece, 149,2 gün 10 derecedir. Donlu günlerin ortalaması 156,6′dır. Aralık ve Ocak ayları bütünü ile donlu günlerle geçmektedir. Şiddetli donlu günleri Kasım, Aralık, Ocak, Şubat ve Mart ayları boyunca devam etmektedir. 0 derece ve altındaki en erken donlu günler Ekim ayı sonunda başlamakta ve Mayıs ayı ortalarında sona ermektedir. Son 30 yıllık meteorolojik vasatlara göre Hınıs yıllık ortalama sıcaklığı 4.9 olarak tespit edilmiştir. Bu uzun rasat devresi içinde termometrelerin eylül ayında -3.8 dereceye, ekim ayında -12 dereceye, aralık ayında ise -30 dereceye düştüğü olmuştur.

Basınç: Hınıs' da en yüksek basınç 587,8 mm., ortalama basınç 607 mm. olup, basıncın düşük olduğu görülmektedir. Yükseklere çıkıldığında havakürenin kalınlığı ve yoğunluğu azalmaktadır

Rüzgâr: Bölge genellikle Sibirya antisiklonu ve Basra siklonu etkisi altındadır. Kış aylarında Sibirya antisiklonu etkisinde bulunmaktadır. Rüzgâr ise SE (Keşişleme), SW (Lodos), S (Kıble) yönlerindedir. İlkbaharda Sibirya antisiklonu etkisini azaltır, kararsız bir rüzgâr ve sıcaklık hüküm sürer. Mayıs ayı sonlarından itibaren kararsız hallerde ortadan kalkarak Asya'dan gelen geçici teşekkül eden termal siklon merkezinin altına girer. Rüzgârlar Güneydoğusu (Poyraz) ve Yıldız yönlerindedir. Sonbaharda Basra termal siklonu etkisi altına girer. Rüzgârlar Keşişleme ve Kıble yönlerinde esmektedir. Ortalama rüzgâr hızı 2,8 m/sn'dir. Bu ortalama değerlerin yanındaki en yüksek rüzgâr hızının 13,7 m/sn ile 27,7 m/sn arasında da değiştiği görülmüştür.

Nem: Nisbi nem ortalaması %61′dir. Kenti etkileyen basınç merkezlerinin sık sık değişmesi, sıcaklığın fazla düşük olması nedeniyle nem aynı seviyede kalabilmektedir.

Su: Kar en erken Ekim ayı sonlarına doğru yağmaktadır. Mayıs ayı ortalarına kadar devam eder. Yıllık toplam yağış 452,8, yağışlı gün sayısı 120,4′dür. En az yağış alan aylar Ağustos-Eylül, en çok yağış alan ay ise Mayıs ayıdır. Kar örtüsünün ortalama kalınlığı 50 cm. olmakla birlikte bu kalınlık şehir dışında 78 cm daha yüksek yerlerde ise 1-1.5 metreye kadar çıkmaktadır Hınıs' da yılın 79,7 günü açık, 200,8 günü bulutlu, 84,7 günü ise kapalı geçmektedir. Kar yağışlı günleri sayısının 50,1 olduğu Hınıs ilçe merkezi yılın 113,6 günü karla kapalı bulunmaktadır. Yine ilçede 15,9 günün sisli, 7,5 günün dolu, 41,5 günün ise kırağı şeklinde geçtiği belirlenmiştir.[30]

Kültür

İlçe merkezinde 3 bin m² kapalı alana sahip olmak üzere toplamda 10.200 m² alana sahip olan kültür merkezi bulunmaktadır. Yaklaşık 200 koltuk kapasiteli sinema salonu ilçede yapılan kültür ve sanat faaliyetlerine ev sahipliği yapmaktadır. İlçede mevcut kütüphanede bu binanın üst katında 16 bin civarında güncel kitap ve her ay güncellenen birçok dergi ile hizmet vermektedir. Ayrıca yıl içerisinde çeşitli başlıklarda kültür sohbetleri icra edilmektedir.

ESMEK (Erzurum Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursları), Hınıslılara çok sayıda meslek ve sanat edindirme kursları vermektedir.

Hınıs'ta bulunan bir mamut fosili British Museum'da sergilenmektedir. Bölge yabancı arkeolog ve antropologların ilgisini çekse de Türk makamların ilgisini çekmemiştir.

1547 yılında, bugün harabe halinde bulunan Aziz Maria Kilisesi'nde kopyalanan Hınıs İncili, Ermenilerce önemlidir.[31]

Hınıs'ın kültürel ve tarihi yerlerinden bazıları şunlardır;

- "Aras Nehri "

- "Murat Nehri"

- “Hınıs Kanyonu“

- “Bingöl Dağları Yaylaları“

- “Hamurpet (Akdoğan) Gölü“

- “Hınıs Kalesi“, Akkoyunlular tarafından yaptırılmış olup Osmanlılar döneminde genişletilmiştir. Günümüzde harabe halindedir.

- “Kalecik Kalesi“, günümüzde harabe halindedir.

- “Zernak Kalesi ve Kümbeti“, Urartu Krallığı döneminde yapılmıştır. Harabe halindedir.

- “Toprak Kale ve Höyük'ü“, Urartu Krallığı döneminde yapılmıştır. Harabe halindedir.

- “Hınıs Ulu Camii“ (Muş Beylerinden Alaaddin Bey tarafından 1734 yılında yaptırılmıştır. Alaaddin Bey Camii veya Dere Camii olarak da bilinmektedir. Bir medreseyle birlikte 20 dükkân, bir değirmen şeklinde külliye olarak inşa edilmiştir. Günümüzde sadece cami kısmı kalmıştır.)

- “Kolhisar Medresesi“ (Cami ve medrese şeklindedir. 19. yüzyılda Şeyh Mahmud El-Feyzi tarafından kurulmuştur. 20. yüzyılın başlarında oğlu Şeyh Said tarafından genişletilmiştir. Medrese bilindiği kadarıyla 3 kere yıkılmıştır. Şu anki hali 1966 depreminden sonra yaptırılmıştır. Ancak medresenin içindeki iki mihrap yüzyılı geçkin bir tarihe sahiptir. Binlerce öğrenci yetiştirmiş bir merkezdir.)

- “Şehid Şeyh Mahmud El-Feyzi Efendi Hazretleri Türbesi“ (Qube olarak da bilinmektedir); Kolhisar Mahallesi, Pınar köyü ile Derince köyü arasında bulunan yüksek bir dağ üzerinde türbe içerisinde gömülüdür. Türbenin etrafı mezarlık haline getirilmiştir. Civar halkı tarafından devamlı ziyaret edilmektedir.

- Hırt Köyü Şehitliği, Erence köyündedir. İslam peygamberi Muhammed’in sakacısı Seyit Ömer Halil’in mezarıdır. Bu ziyaret 1800’lü yılların sonunda Şeyh Mahmud el-Feyzi tarafından bulunmuştur. Mezarın keşfedildiği sırada ortaya su çıkmıştır. O günden günümüze kadar bu su belli mevsimlerde akmakta, belli mevsimlerde de kurumaktadır.

- “Hınıs Kilisesi Kalıntısı“, Kilise Deresi adlı mevkide yer alır.

- “Kaya Kilise Kalıntısı“, Gülüçimen Mahallesindedir. Kayaya oyma yapılar oluşturmaktadır. Şapel, Bizans hâkimiyeti esnasında yapılmıştır.

- “Surp Sarkis Kilisesi Kalıntısı“, Yolüstü köyü sınırları içerisindedir.

- “Garmurak“, Ermenilerin kutsal kabul ettikleri dikili kayanın bulunduğu yer ve mesire alanıdır. Bahçe mahallesindedir.[32] [33] [34]

Şive

Hınıs ilçesinde kullanılan Türk şivesinin Doğu Anadolu ağızları içindeki konumu Prof. Dr. Leyla Karahan'ın Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması (Türk Dil Kurumu yayınları: 630, Ankara 1996) adlı çalışmasına göre şöyledir:

1. Doğu Anadolu ağızları

1.1.1. Ağrı, Malazgirt
1.1.2. Hınıs (kısmen), Muş, Bitlis
1.1.3. Ahlat, Adilcevaz, Bulanık, Van
1.1.4. Diyarbakır
1.1.5. Palu, Karakoçan, Bingöl, Karlıova, Siirt

1.2.1. Kars (yerli)
1.2.2. Erzurum, Aşkale, Ovacık, Narman
1.2.3. Pasinler, Horasan, Hınıs, Tekman, Karayazı, Tercan (kısmen)
1.2.4. Bayburt, İspir (güney), Erzincan, Çayırlı, Tercan (kısmen)
1.2.5. Gümüşhane
1.2.6. Refahiye, Kemah
1.2.7. Kars (Azeriler ve Terekemeler)

1.3.1. Posof, Artvin, Şavşat, Ardanuç, Yusufeli
1.3.2.1. Ardahan, Olur, Oltu, Şenkaya, İspir (Hunut grubu), Tortum<br /[35]

1.4.1. Kemaliye, İliç, Ağın
1.4.2. Tunceli, Hozat, Mazgirt, Pertek
1.4.3. Harput
1.4.4. Elazığ, Keban, Baskil

Nüfus ve Sosyal Yapı

Hınıs nüfusu 2014 yılına göre 28.607'dir. Bu nüfus, 14.531 erkek ve 14.076 kadından oluşmaktadır. Yüzde olarak ise: %50,80 erkek, %49,20 kadındır.[36]

İlçede etnik grup olarak ağırlıklı olarak Kürtler, ikinci sırada Türkler yaşamaktadır. Kürtlerin çoğunluğu Şafii, Türkler ise Hanefi mezhebine bağlıdır. İlçede Lazlar, Çerkesler ve Muhacır diye adlandırılan Erivan göçmenleri, nüfusun küçük bir bölümünü oluşturmaktadır.[37] Hınıs'ta Zaza Alevi[38] inancına bağlı köyler de bulunmaktadır. Hınıs'ta I. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar Hristiyan dinine mensup Ermeni halkı azınlık olarak yaşamıştır.

Daha fazla bilgi Yıl, Toplam ...
Yıl Toplam Şehir Kır
1927[39]22.7711.59421.177
1935[40]31.0421.80829.234
1940[41]34.9342.45232.482
1945[42]36.6402.51134.129
1950[43][lower-alpha 1]31.2562.62528.631
1955[44]34.7943.22231.572
1960[45]42.0494.11737.932
1965[46]46.8555.26341.592
1970[47]51.8696.86045.009
1975[48]56.63410.22646.408
1980[49]58.59510.68447.911
1985[50]62.66112.16150.500
1990[51][lower-alpha 2]45.51416.00529.509
2000[52]49.89227.50422.388
2007[53]32.05910.80221.257
2008[54]31.4799.80321.676
2009[55]31.3309.65421.676
2010[56]31.0729.79221.280
2011[57]30.6279.77320.854
2012[58]29.8109.88319.927
2013[59]29.16529.165veri yok
2014[60]28.60728.607veri yok
2015[61]27.09627.096veri yok
2016[61]26.83226.832veri yok
2017[61]26.16326.163veri yok
2018[61]26.86526.865veri yok
2019[61]26.21226.212veri yok
2020[61]26.02826.028veri yok
Kapat

Not: Büyükşehir yasası nedeniyle köyler mahalle statüsüne geçtiğinden 2013'ten itibaren kır nüfusu tabloda yer almamıştır.

Hınıs-Varto Depremi

Verilere göre 1900'lü yılların ilk depremi 24 Nisan 1903 tarihinde Malazgirt'te 6,7 şiddetinde olmuş ve 2.626 kişi ölmüştür. Buna müteakiben 31 Mayıs 1946 Varto Hınıs'ta 5,7 şiddetinde olan depremde 839 kişi ölmüştür.

En etkili ve birçok şeyin altüst olmasına, göçe ve ailelerin dağılmasına, konut - sağlık - okul - yol sorunun hâlen çözülmemesi gibi yaşamın yeniden idame edilmesinin hayli zorlaşmasına neden olan deprem, 19 Ağustos 1966 yılında olmuş şiddeti tam olarak bilinmiyor ve 2.394 kişi ölmüştür. Hınıs'da zaman zaman irili ufaklı deprem sarsıntıları olmaktadır.

Ekonomi

Hınıs ekonomisi tarım, hayvancılık ve ticarete dayalıdır. Hınıs ilçesine özgü tarla bitkilerinden olan Hınıs Şeker Fasulyesi,[62] Hınıs'ın doğal kaynak suları, balı ve hayvancılık potansiyeli değerlendirilerek ilçeye ekonomik anlamda bir kalkınma sağlatılabilir. Şehirde kurulan organize sanayi bölgesiyle bölgenin ekonomik gücünü elinde tutmayı hedeflemektedir.

Hınıs Fasulyesi, 555 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği tescilli coğrafi işaret başvurusu kabul edilmiş olup; belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibarıyla kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işaret tescilini almıştır.[63][64][65]

Galeri

Thumb
Aras
Thumb
Akdoğan Dağları
Thumb
Akdoğan Gölü
Thumb
Akdoğan Gölü

Eğitim

İlçede elli iki ilkokul, on üç ortaokul ve beş lise bulunmaktadır.[27] İlçe genelinde beş yüze yakın öğretmen görev yapmaktadır. İlçede bulunan liseler:

  1. Hınıs Anadolu Lisesi
  2. Hınıs Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
  3. Hınıs Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
  4. Hınıs İmam-Hatip Anadolu Lisesi
  5. Hınıs Çok Programlı Anadolu Lisesi
  6. Hınıs Erdoğan Eren Fen Lisesi
  7. Hınıs Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu

İlçede Atatürk Üniversitesi'ne bağlı Hınıs Meslek Yüksekokulu 18 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. bulunmaktadır. Bu Meslek Yüksekokul'da; Çocuk Gelişimi Programı, Gıda İşletme, Gıda Kalite Kontrol ve Analizi, Laboratuvar Veteriner Sağlık, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları, Sağlık Kurumları İşletmeciliği, Su Ürünleri Bölümleri bulunmaktadır. Ekim 2016'da, Meslek Yüksekokulu'nun yurt ihtiyacını karşılamak üzere KYK'ya bağlı 50 kontenjanlı kız yurdu açılmıştır.

First Lego League Robot Yarışmaları Ligi'nde, devlet okullarını Hınıs Çernezyom Robot Takımı temsil etmektedir. 2016 yılı yarışmalarından bir kupa ve beş madalya kazanarak dönmüştür.[66][67][68][69]

2018 yılında Hınıs Gençlik Merkezi açılmıştır. Merkez içinde; 5000 kitaplı Yaşar Kemal Kütüphanesi, İdil Biret Müzik Atölyesi, Şeker Ahmet Paşa Resim Atölyesi, bilişim-yazılım ve robot atölyesi, yabancı dil eğitim sınıfı, Muhsin Ertuğrul Tiyatro Atölyesi, çok amaçlı konferans salonu oluşturulmuştur.

Sağlık

İlçe merkezinde bulunan Hınıs Şehit Yavuz Yürekseven Devlet Hastanesi 18 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. elli yatak ile yedi ayrı branştaki doktor kadrosu ile hizmet vermektedir. Acil durumlar ve çok özel hastalar için hava ambulansı hizmeti bulunmaktadır. Yine ilçe merkezinde iki adet sağlık ocağı bulunmaktadır. Bu sağlık ocakları da periyodik aşı, tedavi ve kontrolleri takip etmektedir.

Hayvan sağlığı için ise; Hınıs Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü 5 Şubat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.'nün ekipleri ve iki adet özel veteriner polikliniği hizmet vermektedir.

Yerel yönetim

1980 ihtilalinde Hınıs Belediyesinde fen memuru olarak görev yapan Süleyman Sekmen Belediye başkanlığı görevine getirilir. Daha sonraki iki seçim döneminde Belediye başkanlığını tekrar kazanır. 2014 yerel seçimlerinde Hınıs Belediye başkanı olan Hasan Basri Fırat'ın yerine 1 Eylül 2016 tarihinde yürürlüğe giren 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kayyum olarak kaymakam Bülent Ay atandı.[70] 31 Mart 2019 Yerel seçimlerinde Hınıs Belediye Başkanlığını Ak Parti kazandı.

Ulaşım

Hınıs, il Merkezine (Dere yolundan) ErzurumMuş karayolu üzerinden 140 km, Hınıs – KarayazıErzurum karayolu üzerinden 160 km uzaklıktadır. Erzurum - Karlıova- Varto - Hınıs istikametinden 170 km dir.

Kendi aracınızla gelebileceğiniz gibi diğer şehirlerden düzenlenen otobüs seferleriyle, Erzurum Mahallebaşı Semt Garajından Hınıs minibüsleri veya Hınıs istikamete giden Karaçoban, Varto ve Muş, Bulanık minibüslerini kullanılarak Hınıs'a gelmek mümkündür.[71] Hınıs-Muş arası 90 km dir.

Hınıs'a 150 km uzaklıktaki Erzurum Havaalanı, 116 km uzaklıktaki Muş Havalimanı,[72] 164 km uzaklıktaki Bingöl Havalimanına[73] kadar uçakla gelebilir, buradan da toplu taşıma veya özel araçlarla ulaşabilirsiniz.

Hınıs'lı siyasetçiler

Hınıs Erzurum siyasetinde önemli bir yer almıştır. 1960 Darbesi sonrası oluşturulan Millî Birlik Komitesi başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel Hınıs'lıdır.[74] Milletvekili seçimlerinde Hınıs'lı birçok kişi milletvekili olarak TBMM'ye girmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır; Abdülmelik Fırat, Gıyasettin Karaca (Devlet bakanı), Mehmet Fuat Fırat, Nihat Diler, Sabahattin Aras (Devlet bakanı), Abdulilah Fırat.

Ayrıca Bakınız

Dış bağlantılar

Notlar

  1. Tekman ilçesinin kurulması ile nüfus azalmıştır.
  2. Karaçoban ilçesinin kurulması ile nüfus azalmıştır.

Kaynakça

Wikiwand in your browser!

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.

Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.