En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları
Güney Azerbaycan
İran'ın kuzeybatı bölgesi Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Remove ads
Azerbaycan (Farsça: آذربایجان Āzarbāijān), Güney Azerbaycan[1][2][3][4][5][6] (Azerbaycanca: Güney Azərbaycan گۆنئی آزربایجان, Cənubi Azərbaycan جنوبی آذربایجان) veya İran Azerbaycanı, İran'ın kuzeybatısında yer alan tarihi ve coğrafi bölge. Güney Azerbaycan bölgesinin belirli sınırları yoktur. Ancak günümüzde İran'ın Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, Erdebil ve Zencan eyaletleri Güney Azerbaycan bölgesinin parçaları olarak kabul edilmektedir. Bölgede yaşayan nüfusun çoğunluğu Azerbaycan Türklerinden oluşmaktadır ancak azınlık olarak Kürtler, Ermeniler, Tatlar, Talışlar, Süryaniler ve Farslar da bulunmaktadır.[6][7][8][9][10]
Remove ads
Azerbaycan ismi tarihsel olarak Kafkas dağlarından Zağros dağlarına kadar olan geniş bir bölgeye hitaben kullanılmaktadır. Kesin sınırları belli olmayan Azerbaycan coğrafyası genel olarak iki parça şeklinde kabul edilmektedir. Azerbaycan coğrafyasının iki parçaya bölünmesi 1828 tarihli Türkmençay Antlaşması sebebiyle gerçekleşmiştir. Bu anlaşmaya göre Aras Nehrinin kuzeyinde yer alan topraklar Rusya işgali altına girmiş,Aras nehri'nin güney kısımlarında yer alan topraklar ise Kaçar Hanedanı'nın hakimiyeti altında kalmıştı. Bugün ise Aras Nehrinin kuzeyinde yer alan ve Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin hakim olduğu topraklara Kuzey Azerbaycan, Aras nehri'nin güney kısımlarında İran'ın yönetimi altında yer alan topraklara ise Güney Azerbaycan denilmektedir.[11]
İran, Ahameniş İmparatorluğu'dan Kaçarlar'a kadar eyaletler ile yönetile gelen federatif bir devlet yapısına sahip olmuştur. Bu politikayı uygulayan son iktidar olan Kaçar Hanedanı ülkenin resmi ismi olarak Memâleke Mahruseye İran yani İran'ın Korunmuş Ülkeleri tabirini kullanmaktaydı. Bu ülkelerin tam sınırları belli olmasa da geleneksel olarak bunlar; Farsistan, Azerbaycan, Belucistan, Luristan, Kürdistan, Arabistan, Laristan, Lekistan, Türkmenistan, Gilan, Mazenderan ülkeleridir.[2] Her birisi birbirinden farklı veya akraba etnik grupların yaşadıkları coğrafyalara göre şekillenen bu ülkeler İran'ın aslında federatif bir devlet yapısına mecbur olmasının en temel sebebini ortaya koymaktadır. 8. yüzyıldan itibaren Oğuz Türkleri tarafından yerleşilmeye başlanan Azerbaycan bölgesi bu tarihten itibaren Türkleşmiş ve bu durum günümüze kadar devam etmiştir. Farklı dönemlerde genellikle Türklerin kurduğu devletler tarafından yönetilen Azerbaycan bölgesi Türkmençay Antlaşması ile parçalanmasından sonra siyasi ve kültürel bir ayrışma yaşamıştır. Kuzey Azerbaycan Rus kültür etki ve baskısı altında kalırken Güney Azerbaycan Fars kültür etki ve baskısı altında kalmıştır. 1906 yılında Tiflis'te yayınlanmaya başlanan ve hem kuzey hem de güneyde dağıtılan bir Türkçe dergi olan Molla Nasreddin bu durumu bir defasında şu şekilde ifade edecekti; Bir zamanlar Çar Hükümeti Kafkasya Azerbaycan'ının başına getirdiği bakkal oyununu, şimdi de İran mutlakıyeti Güney Azerbaycan'ın başına getirmektedir.[3] 20. yüzyılı bu iki kültürün etkisi altında yaşayan Azerbaycan için bu durum 18 Ekim 1991'de kuzey bölgesinin, Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını ilan edip Azerbaycan Cumhuriyeti'ni kurmasıyla son bulmuştur. Kuzeyin seçilen ilk cumhurbaşkanı olan Ebulfez Elçibey, güney topraklarının İran hakimiyetinde olmasına karşı çıkmış, güneyin bağımsız olmasını ve birleşmiş tek Bir Azerbaycan devleti olması gerektiğini savunmuştur. Elçibey, Birleşik Azerbaycan ile Türkiye'nin bir federasyon çatısı altında birleşmesini de hedefliyordu.[4][12] 1828 tarihli Türkmençay Antlaşması'ndan itibaren ikiye bölünmüş olan Azerbaycan bölgesinin güney kısmı olan Güney Azerbaycan bugün İran devletinin hakimiyeti altında varlığını devam ettirmektedir.[5]
Remove ads
Etimoloji
Güney Azerbaycan'ın adı konusunda değişik görüşler bulunmaktadır.[13]
- Medya döneminde bugün İran'ın Doğu ve Batı Azerbaycan eyaletlerinin bulunduğu bölgede Atropates (Yunanca: Ατροπατης/Atropatēs) adlı savaşçı isyan çıkardıktan sonra Aturpatene (Ατροπατηνη/Atropatēnē) olarak hitap edildiği söylenmektedir. Pehlevice ve Partça'da Atropatenes, "Ādur (Ateş, Alev) koruyucusu" anlamına gelen "Ādur-pād", "Aturpatene" ise "Āturpādakān" ya da "Ādurbādagān" olarak telaffuz edilmiştir.[kaynak belirtilmeli]
- Sasani döneminde bölgede ateşgahlar bulunmuş ve Şiz ve "Ādur Gushāsp"ın Taht-ı Süleyman arkeolojik sitesi olduğu düşünülmektedir. İslam dininin bölgeye girişinden sonra Farsça "آذربيجان Ādharbayjān" ve Pehlevice "آذرباذكان Ādhurbādhakān" olmak üzere iki ad kullanılmıştır.[kaynak belirtilmeli]
Remove ads
Tarih
Özetle
Bakış açısı

Selçuklular
Bölgeye büyük çaplı ilk Türk göçleri Selçuklular devrinde gerçekleşmiş ve günümüz Bakü ile Zencan arasında kalan bölge Türkleşmeye başlamıştır.[14]
Safeviler
Safeviler, İran coğrafyasında 1501-1736 yılları arasında hüküm sürmüş ve isimlerini günümüzde Güney Azerbaycan sınırları içerisinde yer alan Erdebil’de bulunan Safeviyye tarikatının pîri Şeyh Safiyyüddin’den almıştır. Safevilerin yükselişi Şah İsmâil devrinde gerçekleşmiş ve iran coğrafyasının tamamını kontrolleri altına almışlardır.[15]
Afşarlar
Afşarlılar 1736-1804 yılları arasında iran coğrafyasını kontrolleri altına almış bir Türk hanedanıdır. Devletin ilk hükümdarı olan Nadir Şah, Oğuz Türkmenlerinin Avşar (Afşar) boyuna mensup olduğu için bu hanedana Afşariyye (Afşarlılar) denilmiştir.[16] Nadir Şah, başarılı bir asker ve komutandı. Batıda ve doğuda çeşitli muharebeler kazandı. Şah, Osmanlı ile barış yapmak ve iki taraf arasında yüzyıllardır süregelen sonu gelmez savaşlara son vermek istiyordu. Safevilerin katı şii anlayışını terketti ve Caferilik mezhebine geçti. Bu doğrultuda Osmanlı ile bazı anlaşmalar yaptı. Nadir Şah'ın Caferiliğin beşinci hak mezhep olarak kabul edilmesi talebi Osmanlılar tarafından kabul edilmedi ancak Osmanlılar, Caferileri ve İran coğrafyasını Müslüman topluluğunun bir parçası olarak görmeyi kabul ettiler. Afşarlılar da Osmanlıların talebi doğrultusunda ilk dört halifeyi hayır ve dua ile anacaklarını belirttiler. Afşarlılar ile Osmanlılar arasındaki bu yakınlaşma İrandaki bazı koyu şii çevreler tarafından Nadir Şah'ın sünnileşmesi olarak değerlendirilmiş ve eleştirilmiştir.[17]
Kaçarlar
15. yüzyılın sonlarına doğru Anadolu’nun Bozok (Yozgat) bölgesinden Kuzey Azerbaycan’a göçerek Gence yöresinde yurt tutan oymak, Akça (Ağça) Koyunlu, Akçalu (Ağçalu) ve Şam Bayatı Türkmen obalarından meydana gelmiştir. Kaçarlar daha sonra yükselerek 1796-1925 tarihleri arasında İran'ı yöneten Kaçar Hanedanını kurdular.[18]
Azerbaycan Hanlıkları
Osmanlı ve Kaçar arasındaki savaşlarda Kafkasya bölgesi önemli çatışma ve rekabet bölgelerinden birisiydi. Bu çatışmalar esnasında bölgede yaşanan kaostan faydalanan bazı yerli unsurlar kendi yönetimlerini kurdular. Bu küçük hanlıklar genel olarak bölgenin ileri gelen Azerbaycanlı Türk ailelerinden oluşuyordu.[19]
Azerbaycan'ın Bölünmesi

Rusya, 1826-1828 İran-Rus Savaşı ve 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı ile Güney Kafkasya'nın kontrolünü ele geçirdi. Kaçar Hanedanlığı ile imzaladığı Türkmençay Antlaşması ile Aras nehri Rusya ile İran arasında yeni sınır kabul edildi. Bu anlaşma sonucunda Azerbaycan ikiye bölünecek ve Aras'ın kuzeyinde kalan Azerbaycan toprakları bir daha İran hakimiyeti altına girmeyecekti. Anlaşma sonucunda Azerbaycan Hanlıklarının Rusya hakimiyetinde kalan topraklarında olanlar varlıklarını bir süre daha devam ettirdiler. Ancak daha sonra Rusya tarafından varlıklarına son verildi.[20]
İran Meşrutiyet Devrimi

İran'da aydınlar ve toplumun ileri gelenleri, çeşitli siyasi ve gizli komiteler kurarak monarşinin gücünü sınırlandırmak ve halkın temsil edildiği bir meclis kurmak için uzun zamandır faaliyet halindeydiler. Muhalif güçler 1906 yılında şah'ın gücünü sınırlandırmak için harekete geçtiler. İlk başta şah bir meclisin açılmasını ve seçimlerin düzenlenmesini kabul etti. Lakin zamanla bu tavrında değişikliğe gitti ve Muhammed Ali Şah Haziran 1908’de meclisi bombalatıp feshetti. Şah'a bağlı kuvvetler Tahran'ı ele geçirdiler. Meşrutiyet yanlıları bu dönemde Tebriz'de toplanmaya başladılar. Bunun üzerine Şah, Sadrazam Abdülmecîd Mirza Aynüddevle komutasında bir orduyu Tebriz üzerine gönderdi. Güney Azerbaycanlı iki Türk olan Settar Han ve Bakır Han kardeşler, meclisin açılması için çalışmış ve meşrutiyeti en başından itibaren desteklemişlerdi. Tebriz'de bunun için halkı organize etmiş ve meşrutiyet propagandası yapmışlardı. Tebriz halkı tarafından sevilen bu iki figür, Şah'ın ordusu şehrin üzerine yürümeye başladığında bir milis gücü oluşturarak Tebriz etrafında savunma tahkimatları oluşturmaya başladılar. Sadrazama bağlı kuvvetler bunun üzerine şehre saldırdılar ancak Settar Han ve Bakır Hanın milis güçleri bu saldırıları püskürttü. Şehri alamayan ve bu sebeple de meşrutiyet yanlılarını mağlup edemeyen Şah, Rusya'nın yardımına başvurdu. Ruslar da bunun üzerine şehirde yaşanan kıtlığı bahane ederek 29 Nisan 1909’da Tebriz’i işgal ettiler. Settar Han ve Bakır Han Rusları engellemekte başarılı olamadılar. Şehrin düştüğünü gören iki Türk kardeş, 25 Mayıs 1909’da Tebriz'deki Osmanlı konsolosluğuna sığındı. Meşrutiyetçilerin artık liderliğine yükselmiş bu iki kardeşi hala yakalayamamış olan Şah, Osmanlı'dan bu iki kardeşi teslim etmesini istedi ancak red cevabı aldı. Şah'a yardım etmek için araya giren İngiltere ve Rusya, Osmanlı'ya baskı yaparak kardeşlerin teslimini istedi ancak onlar da reddedildiler. Settar Han ve Bakır Han, Muhammed Ali Şah’ın 16 Temmuz 1909’da tahttan indirilişine kadar Osmanlı elçiliğinde kalmaya devam etti. Şah'ın tahttan indirilmesinden sonra Tahran'a gittiler ve burada devrimin kahramanı olarak karşılandılar. Bakır Han'a sâlâr-ı millî, Settar Han'a da serdâr-ı millî unvanları verildi. Ancak meclisteki gruplar arasında yaşanan siyasi entrikalarla itibarları zedelendi ve gözden düştüler. Liderleri olduğu Tebrizli milis güçlerinin silahlarını hükümet kuvvetlerine teslim etmesi istendi, ortaya çıkan problemler çatışmaya dönüştü ve her iki kardeş hükümet güçleri tarafından yakalandılar ve Tahran'da gözetim altına alındılar. Settar Han 16 Kasım 1914 tarihinde öldü. Bakır Han ise 1915’e kadar Tahran’da kalıp savaş başladığında Ruslar’a karşı savaştı, daha sonra Ruslara karşı savaşan Osmanlı kuvvetlerine destek olmak için Irak’a geçti. Tekrar İran’a dönmek üzereyken Türkiye sınırına yakın Kasrışîrin köyünde, Kasım 1916’da Kürt eşkıyası Muhammed Emîn Tâlebânî’nin adamları tarafından kurulan bir pusuda öldürüldü.[21][22][23][24]
Birinci Dünya Savaşı

Türkiye ile Rusya arasında yüzyıllardır Balkanlar ve Kafkaslar üzerinde süren rekabet her iki tarafın Birinci Dünya Savaşı'nda farklı cephelerde savaşa katılması ile yeni bir büyük çatışmaya dönüştü. Rus Kafkas Ordusu Doğu Anadolu'ya saldırabilmek ve Türk Ordularını kanatlardan kuşatabilmek için 1909'da Güney Azerbaycan'ı işgal etmeye başlamıştı. İran'ı yöneten Kaçarlar bu dönemde çok zayıf bir konumdaydı ve Rus işgaline karşı koyamadılar. 1914'te savaş başladıktan sonra Osmanlı İkinci ve Üçüncü Orduları Rusya hakimiyetindeki Kafkasya'ya taarruz ederken zor durumda kalan Ruslar, Tebriz ve Urmiye'de bulunan Rus kuvvetlerini Güney Azerbaycan'dan çekerek geride küçük kuvvetler bıraktılar. 1915'te bölgeye ilk Türk taarruzu gerçekleşti ve önce Urmiye ve daha sonra Tebriz ele geçirildi. Ruslar karşı taarruz başlatıp bölgeyi tekrar ele geçirdiler. 1917'de Rusya'da Bolşeviklerin önderlik ettiği Ekim Devrimi gerçekleşene kadar bölge, taraflar arasında birkaç defa el değiştirdi. Devrim'den sonra Kafkasya'da Osmanlı İmparatorluğu yeni devletlerin kurulması ve bölgedeki Rus hakimiyetinin sona ermesi için çaba harcadı. Ancak bu amaçlarına diplomatik ve siyasi yollardan ulaşamayacağını anladığında, Enver Paşa yeni askeri birlikler kurup bölgeyi ele geçirmeyi ve bir Türk devleti tesis etmeyi planladı. Bu sırada hali hazırda bölgede yaşayan Türkler harekete geçmiş ve Azerbaycan devletini ilan etmişlerdi. Ancak bu devlet Rus ordusunun bölgeden çekilmesinden fırsat bulan Bolşevik ve Ermeni gruplar tarafından saldırı altındaydı. 1918'de aralarında Yusif Ziya Talıbzade gibi Azerbaycan Türkü gönüllülerinde olduğu[25] Kafkas İslam Ordusu Azerbaycan'ı Bolşevik-Ermeni işgalinden kurtarmak için taarruza başladığında destek vermek için güneyden de 9. Ordu'ya bağlı birlikler 18 Haziran'da Dilman'a, 27 Temmuz'da Urmiye'ye girdi. 11. Tümen yol boyunca İngiliz kuvvetleri tarafından(Dunsterforce) desteklenen Ermeni ve Nasturi çetelerle çatıştıktan sonra 23 Ağustos'ta Tebriz'e girdi. 2 Eylül'de Kazım Karabekir Paşa karargahını Tebriz'e taşıdı. Karabekir Paşa'nın komutası altında bulunan 1. Kafkas Kolordusu şehre saldıran İngiliz kuvvetlerini püskürttü. Kuzeyden ilerleyen ve Nuri Paşa komutası altında bulunan Kafkas İslam Ordusu ise 15 Eylül 1918'de Bakü'yü Rus-Ermeni-İngiliz birliklerinden ele geçirdi. Ancak tüm bu askeri hareketler Mondros Ateşkes Anlaşmasının imzalanması ile son buldu ve Türk kuvvetleri Güney Kafkasya ve Azerbaycan'dan çekilmek durumunda kaldılar. Tebriz 22 Ekim 1918'de boşaltıldı.[26][27][28][29]
Pehleviler Dönemi
1925 yılında Kaçar Hanedanı'nın devrilmesinden sonra yönetim Fars kökenli Pehlevi Hanedanına geçmiştir. Pehlevi Hanedanı İran'ın yüzyıllardan beri devam eden federatif yapısına son vermiş, Farslaştırma politikasını başlatmış ve ülke genelinde oldukça baskıcı monarşik bir yapı inşa etmiştir. Güney Azerbaycan bölgesinde yıllardır faaliyet gösterip Türk dilinde eğitim veren okul ve medreseler kapatılmış ve sadece Farsça dilinde eğitim verilmesine izin verilmiştir. Pehlevi yönetimi sadece bununla da kalmamış ve Türkiye'nin Güney Azerbaycan Türklerini destekleyebileceğinden çekindiği için Şah Rıza Pehlevi, kendi döneminde Türkiye'deki Kürt isyanlarına destek vermiştir.[2][8] Pehlevi tarafından Kültür Bakanı olarak atanan Fars milliyetçisi Mohseni Kim Türkçe konuşuyorsa eşeğin semerini onun üzerine koyun ve onu ahıra kapatın demiş, önde gelen bir başka Fars milliyetçisi olan Taki Arani ise Azerbaycan Ya Yek Mesele-ye Heyâti ve Memâti-ye İran (Azerbaycan yahut İran’ın Ölüm Kalım Meselesi) başlıklı bir yazısında Doğu'nun vahşileri ve kan içen Moğollar diye bahsettiği Türkler tarafından Azerbaycan'ın zorla Türkleştirildiğini iddia etmiştir. Ferhengistan-i İran adında bir dil ve coğrafya komisyonu kurulmuş, bu komisyon ülkedeki Türkçe yer adlarını Farsça yer adları ile değiştirmeye başlamıştır. Tebriz civarındaki Acıçay Telh Rud olarak, Azerbaycan’daki Karadağ Siyah Kuh olarak, "Azerbaycan Eyaleti"nin adı ise Ostan-ı Sevvom , Tebriz’deki Şah Gölü "İstehr Şah" , Urmiye şehrinin ismi "Rızaiye" olarak olarak değiştirilmiştir. Türkmen çölü ve Astarabad’ın kapısı olarak nitelendirilen Akkale ismi de "Pahlavi Durr" biçiminde değiştirilmiştir.[6][30] Şah Rıza Pehlevi İran'ın Azerbaycan Türklerini Farslaştırmaya çalışmasının sebebini Türkiye’nin Tahran ateşemiliteri Hüseyin Tugaç’a şu cümlelerle ifade edecekti; Zannediyorum ki Türkiye’nin İran Azerbaycan’ında gözü vardır. Burasını almak ister. Evet, Azerbaycan halkı Türk’tür. Türkiye bunu ihmal edemez. Vakıa, şimdi Türkiye böyle bir politika gütmüyor. Mustafa Kemal Paşa çok akıllı bir zattır. Fakat kendisinden sonra Türkiye yine “İttihat ve Terakki” hükümetinin siyasetini benimseyebilir. Görüyorum ki, demiryolu inşaatınız iki koldan Azerbaycan’a doğru yönelmiştir. Gerektir ki Türkiye Azerbaycan’ı er geç alsın. Rıza Şah Atatürk'ü reform çalışmalarında örnek almasına rağmen kendisinin de ifade ettiği üzere Güney Azerbaycan'daki Türk azınlığı bir tehdit olarak görmekteydi.[31]
Azerbaycan Millî Hükûmeti

1941'de İran Birleşik Krallık ve Sovyetler Birliği tarafından işgal edilip bölünmüştür. Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin lideri Mircafer Bağırov Stalin'den Kuzey ve Güney Azerbaycan bölgelerini birleştirerek birleşik bir Azerbaycan Cumhuriyeti kurmasını istemiştir. 1945'te İran'ın Azerbaycan Bölgesinde Stalin'in emriyle Azerbaycan Demokrat Fırkası Azerbaycan Millî Hükûmetini kurmuştur.[32] Devletin başkanlığına Türk düşünürü Seyid Cafer Pişevari, Eğitim Bakanlığına ise ünlü bir Türk şairi olan Muhammed Biriya, İçişleri Bakanlığına Salamulla Cavit, meclis başkalığına Hacı Mirza Ali Şebüsteri, ordu komutanlığına ise Mahmud Penahiyan getirilmiştir. Habib Sahir, Hamid Memmedzadeh, Mir Mehdi Etimad, İsmail Caferpur, Medine Gülgün gibi ünlü edebiyatçılar da Milli Hükümeti desteklemişlerdir. Başkenti Tebriz olan bu Sovyet uydusu devlet Güney Azerbaycan genelinde Komünist parti örgütlenmesi kurmuş, Tebriz'de Azerbaycan Üniversitesi adında bir üniversite ve bölgenin birçok bölgesinde Türkçe eğitim veren okullar açmış ve Azerbaycan kimliğinin benimsenmesi doğrultusunda çalışmıştır. Fakat Sovyetler'in Doğu Avrupa'daki çıkarlarının tanınması karşılığında İngiltere ve Amerika ile yaptığı anlaşmalar doğrultusunda bölgeden geri çekilmesiyle Azerbaycan Millî Hükûmetinin yönetimi çökmüş ve bölge batı ittifakı destekli İran kuvvetleri tarafından işgal edilmiştir. Seyit Cafer Pişeveri Kuzey Azerbaycan'a gelmiş ancak 1947 yılında geçirdiği trafik kazası sonucunda ölmüştür. Pehlevi hanedanı yönetimindeki İran devleti bölgeye daha sonra hakim olmuş ve Azerbaycan Türkçesi'nde eğitim veren okulları kapatmıştır.[33][34][35]
İslam Devrimi ve Muhalefet

Güney Azerbaycan Türkleri genel olarak Pehlevi hanedanına ve monarşiye karşı çıkmış, Şah'ın ülkeyi farslaştırma politikası yürütmesini tepkiyle karşılamıştı. 1979 yılında başlayan İslami Devrim hareketine Güney Azerbaycan bölgesi de destek olmuş ve halk sokaklara dökülüp protesto gösterilerine katılmıştı. Ancak İran'ın çoğunluğundan farklı olarak Güney Azerbaycan Türkleri Ayetullah Humeyni'yi desteklememiş, onun yerine daha liberal ve federal fikirleri savunan ve kendisi de Güney Azerbaycan Türkü olan Ayetullah Muhammed Kazım Şeriatmadari'ye destek olmuşlardı. Şeriatmadari, Humeyni'nin dini yönetim ile siyasi yönetimi birleştirme fikrine karşı çıkmış ve bunun şiiliğe aykırı olduğunu belirtmişti. İran'da merkezi yönetimin zayıflaması gerektiğini, ülkeye demokrasinin hakim olması ve halkın yöneticilerini kendisinin seçmesi gerektiğini söylemiş, ayrıca eyaletlerin kendi parlamentolarının olması gerektiğini de belirtmişti. Şeriatmadari Güney Azerbaycan Türkleri için özerklik ve Türkçe konuşmaya özgürlük gerektiğini de savunmuştu. Şeriatmadari'nin fikirlerini benimseyenler Güney Azerbaycan Müslüman Halk Cumhuriyeti Partisi'ni kurmuşlar ve Humeyni'nin İslami Cumhuriyet Partisi'ne karşı seçime katılmışlardı. Ancak Humeyni karşısında başarı sağlayamadılar. Şeriatmadari ve destekçileri yeni rejim tarafından baskı altına alınmış ve olayların bir iç savaşa dönüşmesini istemeyen Şeriatmadari geri adım atmıştır. Buna karşın Humeyni ve yeni rejim Şeriatmadari'yi tehdit olarak görmekte vazgeçmedi. Nisan 1982'de Humeyni, Şeriatmadari'yi kendisine suikast düzenlemeye teşebbüs ile suçlamış, bunun sonucunda onu ev hapsine mahkûm etmiştir. Ayrıca Büyük Ayetullah unvanını da kendisinden almıştır.[9][10][36]
Karikatür Krizi

12 Mayıs 2006 tarihinde 'İran' adlı İran'ın bütün şehirlerinde yayınlanan bir devlet gazetesinin çocuklara ve gençlere yönelik hazırlanan Cuma ekinde Türkleri 'hamam böceği' olarak gösteren bir karikatür yayınlandı. Karikatür İran Türklerinde infiale sebep oldu ve ülke genelinde büyük çaplı protesto gösterilerine yol açtı. Protestolar hakkında İran devletine bağlı bir kurum tarafından yapılan bir araştırmada İran Türklerinin Türkçe dilinin devlet tarafından tanınması, Türkçe TV kanalları ve kitap yayınlarının yapılması, Türkçe ana dilde eğitim verilmesi ve özerklik talep ettikleri tespit edilmiş ve bu protesto gösterilerinin İran Türkleri arasında yükselen milliyetçi düşüncenin bir yansıması olduğu belirtilmişti.[38][39]
Urmiye Gölü Protestoları
2011 yılında Urmiye Gölü normal seviyesinin yüzde 5 düzeyine indi. Göl ve çevresindeki tarımsal faaliyetler bitme noktasına geldi. Bunun üzerine Urmiye ve çevre kentlerde İran hükümetini müdahale etmeye ve gölü kurtarmaya yönelik protesto gösterileri başgösterdi.[40] İran hükümeti uzun bir süre duruma müdahale etmedi ve bu durum bölgede yaşayan Azerbaycan Türkleri arasında şiddetli gösterilere neden oldu. Bunun üzerine birçok kişi tutuklandı.[41] İran hükümeti durumun kötüleşemsi üzerine göle müdahale edeceğini ve Aras nehri üzerinden kanal açılarak göle takviye su getirileceğini açıkladı. Ancak uygulanan planlara rağmen göl eski seviyesine getirilemedi.[42] 2022 yılında birçok Azerbaycanlı protestocu hükümet kuvvetleri tarafından tutuklandı.[43][44] 2023 yılında Urmiye ve çevresinde daha şiddetli protesto gösterileri yaşandı.[45][46] 22 Mart 2025 tarihinde Urmiye şehrinde Kürtler ve Türkler arasında gerilim yaşandı ve binlerce Türk protestocu sokaklara indi. Gerilime Nevruz bayramı ve hükümet birimlerinin şehrin demografik yapısını değiştirmeye çalışmasının sebep olduğu iddia edildi.[47][48][49]
İkinci Karabağ Savaşı
2022 protestolarında hayatını kaybeden protestocuların eyaletlere göre dağılımı
2022 protestolarında hayatını kaybeden protestocuların Şehristan'lara(ilçelere) göre dağılımı
27 Eylül 2020'de Ermenistan ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasında İkinci Dağlık Karabağ Savaşı'nın patlak vermesi üzerine İran'daki Türk grupları, Azerbaycan lehine destek gösterilerine başladı. İran devleti, 1991 yılından itibaren Ermenistan'ı ve Ermeni Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'ni desteklemekteydi. 2020 yılında patlak veren ikinci savaş süresince İran, Rusya'dan gelen askeri malzeme taşıyan konvoyların Ermenistan'a geçişine izin vermiş[50] ve bu durum da bölgede yaşayan Azerbaycan Türkleri arasında infiale sebep olmuştur.[51] Tebriz, Urmiye, Erdebil, Zencan, Hoy gibi Güney Azerbaycan şehirlerinde İran devletini ve molla rejimini eleştiren büyük çaplı protesto gösterileri meydana geldi. Protestolar sırasında Kürd, Fars, Erməni! Azərbaycan düşməni! sloganları atıldı. Gösteriler esnasında Türkiye ve Azerbaycan Cumhuriyeti bayrakları kullanıldı. Yaşanan yoğun protestolar karşısında Güney Azerbaycan bölgesinin dört eyaleti olan Batı Azerbaycan,Doğu Azerbaycan,Erdebil ve Zencan eyaletlerindeki İran Dini liderinin dört temsilcisi, Karabağ'ın Azerbaycan'a ait olduğunu ilan eden bir bildiri açıklamak zorunda kaldılar.[52] İran bu gösterileri şiddetle bastırdı ve birçok protestocuyu tutukladı.[53][54][55] Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İran'ın göstericilere müdahalesine ve Ermenistana silah sağlamasına tepki gösterdi.[50] Birçok uzman ve araştırmacı Karabağ Savaşı ve İran'ın Ermenistan'a desteğinin Güney Azerbaycanlı Türklerde kimlik krizine sebep olduğunu ve özellikle genç kesimlerde İran'a sadakatin ve bağlılığın ciddi şekilde azalıp Türk milliyetçisi ve bağımsızlık eksenli fikirlerin yükselişe geçtiğini belirtti.[56][57][58] 2020-21 protestolarından 1 yıl sonra başlayan 2022 protestoları sırasında Aylar Hakkî ve Hadis Necefi gibi birçok Azerbaycan Türk'ünün polis ve besic kuvvetleri tarafından öldürülmesi olayların daha da şiddetlenmesine sebep oldu.[59] Protestocular, eylemler sırasında 1945-46 arasında kısa bir süre Güney Azerbaycanı yöneten Azerbaycan devletini kastederek Adalet, Hürriyet, Milli Hükümet şeklinde slogan attıkları ve Güney Azerbaycan'ın bağımsızlığını talep ettikleri medyaya yansıdı. İran Devrim Muhafızlarına yakınlığı ile bilinen yarı resmi Fars Haber Ajansı, gösterilerin arkasında pan-türkistlerin liderlik ettiği bir muhalif ittifakının olduğunu açıkladı.[60][61]
Erdoğan'ın Şiir Krizi
10 Aralık 2020'de Bakü'de Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Ermenistan'a karşı kazandığı İkinci Dağlık Karabağ Savaşı'nı kutlamak adına Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı askerî bir geçit töreni düzenlendi. Bu tören sırasında Erdoğan, Azerbaycanlı şair Bahtiyar Vahapzade'ye ait bir şiir okudu. Şiirde geçen bazı cümleler (Aras'ı ayırdılar, kum ile doldurdular. Ben senden ayrılmazdım. Zor ile ayırdılar) İran hükûmeti tarafından Erdoğan'ın Bütün Azerbaycan düşüncesini desteklediği ve İran'ın parçalanmasını istediği şeklinde yorumlandı ve protesto edildi. Bu durum iki ülke arasında küçük çaplı bir diplomatik krize sebep oldu.[62]
Azerbaycan Cumhuriyeti - İran Mücadelesi
Güney Azerbaycan bölgesinde Türklerin çoğunluk olması Azerbaycan'ın 1991'de bağımsız olmasından beri İran ile arasında sürekli bir gerilim konusu oldu.[63] İran yönetiminin Güney Azerbaycan Türkleri'nin bağımsızlık ya da Azerbaycan Cumhuriyeti ile birleşme talep edebileceği veya bu doğrultuda isyan edebileceklerine yönelik duyduğu çekince İran'ı Karabağ Savaşı sürecinde Ermenistan'ı desteklemeye sevketti.[10] 2020'de yaşanan İkinci Karabağ Savaşı'ndan Azerbaycan'ın zaferle ayrılması ve bu süreçte Türkiye ile askeri ve siyasi bir ittifak içine girmesi İran hükümetinde endişeye sebep oldu.[64][65] Bu duruma tepki ve Azerbaycan'ın Zengezur Koridoru gibi Türkiye ile olası bir kara bağlantısı kurması planlarına cevap olarak İran, Ermenistan'la olan müttefiklik ilişkilerini geliştirmeye karar verdi. 2021 yılında Ermenistan - Azerbaycan sınırında geniş çaplı bir askeri tatbikat yaptı, 2022 yılında Ermenistan'ın Kapan şehrinde bir elçilik açtı ve Ermenistan'a yönelik her bir saldırıyı savaş sebebi sayacağını ilan etti.[66][67][68] İran'ın desteklediği Esad Rejiminin yıkılmasından sonra, 27 Şubat 2025'te Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran'ın Suriye ve Irak'ta yürüttüğü silahlı milisler dış politikasının yanlış olduğunu belirtip uzun zaman boyunca Kasım Süleymani ve diğer İranlı yetkilileri uyardığını ve başka ülkelerin de İran'da bu tür politikalar yürütebileceğini söyledi. İran hükümeti ve birçok uluslararası ilişkiler uzmanı bu söylemle Fidan'ın Güney Azerbaycan Türkleri üzerinden İran'ı parçalamalayı kastettiğini ve İran'ı tehdit ettiğini belirtti. İran, Fidan'ın sözlerine daha sonra tepki gösterdi.[69][70][71]
Remove ads
Coğrafya
Özetle
Bakış açısı
Güney Azerbaycan Bölgesi 170.000 - 220.000 km²lik[72] bir sahayı kapsar ve kuzeyde Aras Nehri, güneyde Hamse, doğuda Gilan ve Hazar Denizi, batıda Türkiye ve Irak ile çevirilir.[72]
Azerbaycan, İran'ın kuzeybatısında ve Alborz, Zagros ve Kafkas sıradağlarının kesiştiği noktada yer alır ve ağırlıklı olarak dağlık bir ülkedir. Azerbaycan nehirleri çoğunlukla Urmiye Gölü ve Hazar Gölü'nün su toplama alanında akar. Azerbaycan'ın batı ve kuzeybatı bölgelerinin çoğunun iklimi nemli Akdeniz, güney bölgelerinde ise yazları sıcak olan Akdeniz iklimidir.[73] Avrupa rotası üzerinde olması bu bölgeye özel bir stratejik konum kazandırmıştır.
Nehirler

- Urmiye Gölüne akanlar: Acı Çay, Zarrineh Nehri, Gadar Nehri
- Hazar Denizine akanlar: Kızıl Uzan Nehri, Sefid nehri ve Aras Nehri
Dağlar
- Savalan Dağı Erdebil'de aktif olmayan bir yanardağdır. İran'ın en yüksek üçüncü dağıdır.
- Sahand Doğu Azerbaycan eyaletinin en büyük yanardağıdır.
- Eynali Tebriz'e yakın küçük bir dağdır..
- Bozkuş Dağı ve Ağ Dağ Doğu Azerbaycan eyaletinde bulunan dağlardır
Göller
- Urmiye Gölü, Batı Azerbaycan eyaletindedir. Ortadoğuda bulunan en büyük göldür. İran devletinin hatalı endüstriyel politikaları sebebiyle son yıllarda su rezervlerini kaybetmeye başlamıştır.
- Şurabil Gölü, Erdebil eyaletindedir. Erdebil Üniversitesinin kampüsü gölün kenarındadır.
- Gori Gölü, Doğu Azerbaycan eyaletindedir. Gölün çevresinde Ramsar Sözleşmesi'ne göre oluşturulmuş bir koruma alanı da bulunmaktadır.
- Neor Gölü, Erdebil eyaletindedir.
- Şurabil Gölü
- Marmishu Gölü
- Erdebil'deki Neor Gölü
Ovalar
- Mugan Ovası, Hazar Denizi'nin batısında ve Aras Nehri'nin güneyinde yer alır
- Urmiye Ovası, Urmiye gölünün çevresinde yer alır
Demografi
Özetle
Bakış açısı
2008 yılında yapılan bir çalışmaya göre İran'da Türkçeyi ana dil olarak konuşan nüfusun eyaletlere göre oranları
1986 tarihli İran İstatikstik Kurumunun Türkçe konuşan köyler verisine dayalı bir çalışma
2010 tarihli bir anket çalışmasına göre Türkçeyi ana dil olarak konuşan nüfusun çoğunluk olduğu bölgeler
Güney Azerbaycan Türkleri İran'da Farslardan sonra en kalabalık ikinci etnik gruptur ve kendilerini tanımlamak için Azeri kelimesini değil Türk kelimesini ve dilleri için de Türki kelimesini kullanırlar.[74] İran'da etnik aidiyetlere göre herhangi bir resmi sayım yapılmamıştır. Ancak resmi devlet görevlilerinin de dahil olduğu farklı kaynaklar, değişik zamanlarda farklı sayılar vermişlerdir. Bu çalışmalardan en eskisi İran Ordusunun 1949 yılında yaptığı bir çalışmadır. Çalışmaya göre 17 milyon nüfusa sahip İran'da 8.543.586 Fars, 4.452.666 milyon Türk, 1.165.087 milyon Kürt, 530,285 Lur, 395,257 Beluç, 274,423 Arap ve 127,117 Türkmen olduğu tespit edilmiştir.[75] Aralık 2009'da İran Eğitim Bakanı Hamid Reza Haji Babai ilkokul kademesinin üstündeki öğrencilerin yüzde 70'inin Farsça dışında başka bir dil daha konuştuğunu söyledi.[76] Ocak 2011'de diplomatik bir ziyaret için Türkiye'ye gelen İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi İran nüfusunun yüzde 40'ının Türkçe konuştuğunu belirtti.[60] Güney Azerbaycan bölgesinin Türk çoğunluklu olduğu resmi İran görevlileri dahil birçok kişi ve kurum tarafından kabul edilmektedir. Bölgede çoğunlukta olan İran Azerileri[77][78] dışında Kürtler (%7) ve Ermeniler (%0,1) gibi çeşitli etnik gruplar da yaşamaktadır.[7] İran genelinde Türklerin toplam nüfusun yüzde kaçını oluşturduğu net olarak bilinmemekle birlikte yüzde 25 ve yüzde 30 arasında olduğu yönünde farklı yorumlar vardır.[74]
Güney Azerbaycan bölgesinin nüfusu resmi olarak 9 milyondan fazladır. Ancak İran geneline yayılmış olan İran Türklerinin toplam nüfusunun 15 ile 30 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir.[39][58][65] Türklerin sayısının bundan daha fazla olduğunu belirten kaynaklar da vardır. Ancak İran'da etnik sayım yapılmadığından kesin sayı net olarak bilinmemektedir. Hemedan ve Kazvin eyaletlerinde de Türklerin nüfusun çoğunluğu oluşturduğu ve 13 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan başkent Tahran'da da ciddi bir oranda Türk azınlığın yaşadığı hesaplanmaktadır.[79][80][81][82][83][84][85][86][87][88][89][90][91]
Güney Azerbaycan Eyaletleri
İdari Bölgeler
Remove ads
Ekonomi
Özetle
Bakış açısı
Güney Azerbaycan bölgesi İran'ın en önemli ticari ve sanayi bölgelerinden birisidir. Tebriz, İran'ın en büyük sanayi şehirleri arasında yer almaktadır.
Serbest Ticaret Bölgeleri ve Fuar Alanları
- Tebriz Uluslararası Fuar Merkezi
- Aras Serbest Ticaret Bölgesi, Aras Nehrinin güney hattında kurulmuştur
- Maku Serbest Ticaret Bölgesi, Türkiye ile sınır bölgesinde kurulmuştur.
Ağır Sanayi Tesisleri
- İran Traktör İmalat Şirketi, İran'ın en büyük traktör imalat firmasıdır. 1968 yılında kurulmuştur. Merkezi Tebriz'dir. İTİŞ, BF Traktör Azerbaycan spor klübünün kuruluşuna destek verip, 1970 - 2011 yılları arasında sahibiydi. Takım ismini firmanın isminden almıştır.
- Artawheel Lastik, İran'ın en büyük otomobil lastiği imalatçısı
- Maşinsazi Makine İmalat Şirketi, 1969 yılında makine imalatı için kurulmuştur. Şirketin merkezi Tebriz'dir. BF Maşinsazi spor klübünün sahibidir.
- Raş Kodro veya RKD otomobil şirketi, 2005 yılında Tebriz'de kuruldu. Kamaz, JAC Motors,MAZ gibi firmaların distribütörlüğünü ve parça imalatını yapmaktadır.
- Azar Motor veya AMICO, 1989 yılında Tebriz'de kuruldu. İran'ın en büyük tır imalat şirketlerinden birisidir.
- İran Hodro, İran'ın en büyük otomobil imalat şirketi. Merkezi Tahran'da olan firmanın Tebriz'de de fabrikası bulunmaktadır. Bu fabrikada Samand modeli imalatı yapılmaktadır.
Remove ads
Politika
Özetle
Bakış açısı

Kültür, Etnisite ve Bağımsızlık Aktivizmi
İttihat ve Terakki'nin propaganda yayınlarını ve uyguladığı politikaları takip eden bazı İranlı Türk aydınlar bu sayede Türkçü fikirlerle tanıştılar ve bunun tesiriyle Farsça yerine Türkçeyi sosyal hayatta ve eğitimde ön plana almaya başladılar. Mirza Hasan Rüşdiyye gibi aydınlar Türk dilinde eğitim veren okullar açtılar.[30] Bölgede yaşayan Türkler arasında ilk bağımsızlık düşünceleri 1918'de Rus hakimiyeti altındaki kuzey topraklarının Azerbaycan Demokratik Cumhuriyetini ilan etmesiyle başladı. Güney Azerbaycan Türkleri ilk büyük çaplı bağımsızlık girişimlerini 1945'te kurulan Tebriz merkezli Azerbaycan Millî Hükûmeti ile beraber gerçekleştirdi. 1 yıl süren bu devlet denemesi Sovyetler Birliği'nin desteğini çekmesi, Türkiye'nin destek vermemesi ve Amerika ile İngiltere'nin İran yönetimini desteklemesi sebebiyle sona erdi. 1991'de kuzey topraklarında yeniden bağımsız bir Azerbaycan devletinin kurulmasıyla güneydeki bağımsızlık düşünceleri de tekrar alevlenmiştir. Güney Azerbaycan Millî Özgürlük Hareketi, Azerbaycan Millî Direniş Teşkilatı gibi siyasi hareketler ve Abbas Lisani, Said Metinpur, Nergis Muhammedi gibi aktivistler Azerbaycan Türklerinin kültürel, dilsel ve milli hak talepleri için mücadele etmektedirler.[97][98][99] 6 Ağustos 2014'te Batı Azerbaycan Vali yardımcısı Hadi Bahadıri, Pehlevi döneminde eyaletteki 2000 yerleşim yerinin adının Türkçeden Farsçaya çevrildiğini açıkladı. Bahadıri, yerleşim adlarının eski isimlerine geri çevrileceğini belirtti.[100][101] Urmiye Üniversitesi 2015-2016 eğitim öğretim yılında İstanbul Türkçesi Dili ve Edebiyatı bölümünün öğrenci alımına başlayacağını duyurdu.[102]
12 Şubat 2016'da Tebriz milletvekili ve eski Sağlık Bakanı Mesut Pezeşkiyan, Türk dilinin İran'da yasak olmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.[103] 26 Ağustos 2016 tarihinde İran Meclisinden 42 milletvekili, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye bir mektup yazarak ilkokul ve ortaokulların müfredatına Türk Dili ve Edebiyatı dersinin eklenmesini talep etti.[104] Bu talepten aylar sonra, 30 Ekim 2016'da, İran tarihinde ilk defa Türk milletvekilleri parti veya siyasi görüş farkı gözetmeden birleşerek Türk Nüfuslu Bölgeler Fraksiyonu'nun kurulduğunu ilan ettiler. Fraksiyonun liderliğine aynı tarihte mecli başkan yardımcısı olarak görev yapan Mesut Pezeşkiyan seçildi. Ayrıca 25 milletvekilinden oluşan bir yönetim grubu da oluşturuldu. 100 milletvekilinin bir araya gelerek kurduğu bu meclis grubu, amaçlarının Türkçe eğitim ve Türk bölgelerine yapılan yatırımın arttırılması olduğunu açıkladılar. İran kamuoyunun yoğun tepkisi ve bölücülük suçlamalarının ardından Fraksiyon, 10 Ağustos 2017 tarihinde kendini feshetti.[105][106][107][108]
Batı Azerbaycanlı doktor ve politikacı Mesut Pezeşkiyan bir konuşmasında kendisinin, annesinin ve babasının Türk olduğunu ve evde çocukları ile beraber Türkçe konuştuklarını ve Türk olmakla da gurur duyduğunu söyledi.[109][110] Pezeşkiyan, İran'da yaşayan etnik azınlıkların Farsça konuşmak zorunda olmadığını, her etnik azınlığın kendi dilinde konuşabilmesini ve eğitim alabilmesini savunmuş ve bunun için mücadele edeceğini söylemiştir. Pezeşkiyan 2024 yılında İran'ın dokuzuncu cumhurbaşkanı olarak seçildi ve başta Türkçe olmak üzere azınlık dillerine özgürlük verileceğini açıkladı. Daha sonra 2025 yılında katıldığı bir konferans sırasında Şehriyar'dan Türkçe bir şiir okudu. Ancak yardımcılarından birisinin müdahalesine uğradı. Pezeşkiyan bu duruma Bir tanecik Türkçe bir şiirden bir şey olmaz diyerek cevap verdi.[111][112][113][114]
Güney Azerbaycan İdari Yapısı
Uzmanlar Meclisi
Uzmanlar Meclisi'nin 86 üyesinden 11 tanesi Güney Azerbaycan bölgesinden seçilir.Erdebil (eyalet)'inin Meşginşehr şehrinden Ali Meshkini [115] 1983'ten 2007'e kadar Uzmanlar Meclisi'nin başkanlığını yaptı.
- Doğu Azerbaycan'dan 5 temsilci.
- Batı Azerbaycan'dan 3 temsilci
- Erdebil'den 2 temsilci
- Zencan'dan bir temsilci
İslamî Şûra Meclisi
İslamî Şûra Meclisi'nin 290 üyesinden 44 tanesi Güney Azerbaycan bölgesinden seçilir. Güney Azerbaycan bölgesinden seçilen 44 üyeden 40 tanesi 2016 yılında Güney Azerbaycan bölgesinin haklarını organize bir şekilde savunmak ve bölgenin geri bırakılmışlığıyla mücadele etmek için Mesud Pezeşkiyan liderliğinde Türk Nüfuslu Bölgeler Fraksiyonu'nu kurmuştur.[116]
- Seçim Bölgeleri
- [117]
- Erdebil Seçim Bölgesi
- 7
- Erdebil, Nir, Namin ve Sareyn
- 3k
- Germi
- 1
- Meshginshahr
- 1
- Khalkhal ve Kowsar
- 1
- Parsabad ve Bilesavar
- 1
İran Hükümet Kabinesi
Temsilcilikler
Askeriye
İran Ordusu ve Devrim Muhafızları'na bağlı bazı tümen ve tugaylar Güney Azerbaycan bölgesindedir:
Remove ads
Kültür
Özetle
Bakış açısı
Edebiyat

Abdürrezzak Neşe Tebrizi, Arif Tebrizi,Sadık Bey Afşar, Essar Tebrizi, Fedai Tebrizi, Güney Azerbaycanlı ünlü klasik dönem şairleridir. Üskülü Merziyye, Hamid Nutki, Ali Tebrizli, Muhammed Hüseyin Şehriyar, Habib Sahir, Pervin İtisami, Muhammed Biriya, Mirza Ali Han La'li, Mir Mehdi Etimad, İsmail Caferpur, Medine Gülgün, Nasır Menzuri, Feriba Vefi, Samed Behrengi gibi ünlü Türk şair ve yazarlar da modern dönemde bu bölgede doğmuşlar ve yaşamışlardır.
Bilim
Cevad Heyet Türkoloji ve tıp alanında, Ali Cevan ise fizik alanında önemli çalışmalar yapmış kişilerdir.
UNESCO Dünya Mirası Listesi
UNESCO Dünya Mirası listesine Güney Azerbaycan'dan 9 tarihi yapı girmiştir.
- Tebriz Çarşısı
- Şeyh Safi Külliyesi
- Taht-ı Süleyman
- Olcaytu Türbesi
- Kara Kilise
- Aziz Stepanos Manastırı
- Azize Astvatsatsin Kilisesi
- Dzordzor Şapeli
- Çupan Şapeli
Üniversiteler
Enstitü ve Üniversiteler
Bölgenin ileri gelen üniversiteleri:
- Erdebil Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Fizik Bölümü, Temel Bilimlerde İleri Seviye Araştırmalar Enstitüsü,Zencan
- Zencan Üniversitesi
- Joseph Cochran, Westminster Hospital Urumiye (şu an Urumiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi)
- Shahid Chamran Salonu (merkez kütüphane), Urumiye Üniversitesi
- Behnam Evi Tebriz İslami Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Okulunun bir parçasıdır.
- Tebriz Üniversitesi Kulesi
Remove ads
Ulaşım
Hava
Güney Azerbaycan'da 7 sivil havalimanı vardır ve bunlardan en büyüğü Tebriz'in kuzeybatısında yer alan Tebriz Uluslararası Hava Limanı'dır. Diğer havalimanları ise:
Havayolu
Ata Havayolu 2008 yılında kurulmuş ve 2010 yılında yolcu taşımaya başlamış Tebriz merkezli bir havayolu şirketidir. Şirketin ismi olan Ata kelimesi Türkçedir ve havayolu firmasının Güney Azerbaycan ile bağını sembolize eder.
Remove ads
Medya ve Basın

TV ve Radyo
Yerel Dil Kullanımı
Azerbaycan Türkçesi bölgedeki okullarda öğretilmemektedir ve Türkçe dilinde eğitim İran'da yasaktır; ancak ilk defa 2016 yılında, Azerbaycan Dili ve Edebiyatı bilim dalı altında Tebriz Üniversitesi'nde Türkçe dersleri verilmeye başlandı.[125]
Gazeteler
Din
Spor

Güney Azerbaycan bölgesinde birçok spor klubü ve tesisi faaliyet göstermektedir.
Futbol
- BF Traktör Azerbaycan - Güney Azerbaycan bölgesinin en büyük spor klübü. Tebriz takımıdır. Güney Azerbaycan Türkleri tarafından yoğun şekilde desteklenmekte ve Türklerin sosyal çalışmalarına destek vermektedir. Maçlarını 70 bin kişilik Yâdegâr-e İmam Stadyumu'nda oynamaktadır. Traktör İran futbol liginin en başarılı ve seyirci kitlesi en büyük takımlarından birisidir.
- BF Maşinsazi - Tebriz merkezli bir spor klübü. Traktörden sonra Tebriz'in en büyük ikinci takımıdır.
Remove ads
Bölgede yaşayan Türk boyları
Afşar boyu, Kaşkaylar, Şahseven, Kaçarlar, Karapapaklar, Hamse Türkmenleri, Mişkinler, Delikanlu aşireti, Kelişanlu aşireti, Şabsanlı, Mukriler, Kapanaklar, Çardovlu, Mukaddem boyu, Küresünniler, Darilu, Beybağlu, Çeğini, İmarluları, Kasımluları, Kiresunlu, Karakoyunlu, Akkoyunlu, İlhanlı, Kızılayak, Başoğuz, Uğurlu, Kovanlı, Karasanlı, Karadolaklı, Tahtakapılı, Karababalı, Kalaçlı, Muganlı, Hıtaylı, Avkanlı, Kızılkeçili, Karaenikli, Karaçaylı, Osanlı, Umanlı, Kıyamandili, Çarıklı, Porsunlu, Develi
Remove ads
Kaynakça
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads