Loading AI tools
aslen Arap Yarımadası'nda yaşayan ve arapça konuşan etnik ve ulusal grup Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Araplar (Arapça: عَرَبِيٌّ, romanize: ‘arabī, Arapça telaffuz: [ˈʕarabi]), çoğunlukla Batı Asya ve Kuzey Afrika'da olmak üzere batıda Atlantik Okyanusu'ndan doğuda Umman Denizi'ne, kuzeyde Akdeniz'den, güneydoğuda Afrika Boynuzu ve Hint Okyanusu'na uzanan geniş Arap dünyası üzerinde yaşayıp[27][28][29] yaklaşık 450 milyon nüfusa sahip halktır.[1][2][3][4]
Toplam nüfus | |
---|---|
Arap Birliği 430.000.000[5] | |
Brezilya | 12.000.000[6] |
Fransa | 6.000.000[7] |
Endonezya | 5.000.000[8] |
Türkiye | 5.000.000[9][10][11] |
Birleşik Devletler | 3.500.000[12] |
Arjantin | 1.300.000–3.500.000[13] |
Kolombiya | 3.200.000[14] |
İsrail | 1.700.000[15] |
Venezuela | 1.600.000[16] |
İran | 1.500.000[17] |
Çad | 1.493.410[18] |
Meksika | 1.100.000[19] |
Almanya | 1.000.000[20] |
Şili | 700.000[21] |
İtalya | 680.000[22] |
Kanada | 380.620[23] |
Birleşik Krallık | 366.769[24] |
Avustralya | 350.000[25] |
Hollanda | 180.000[26] |
Diller | |
Din | |
Tarihte Arap adına ilk olarak Asur kaynaklarında rastlanmıştır. Asurlular, bugünkü adı Arabistan olan bölgedeki çöllerde göçebe olarak yaşayan Semitik topluluklara Arabaya diyordu. Bu isim daha sonra değişime uğrayarak Arap şeklini almıştır.
Soy bilimcilerin çoğu, Arapları 2 gruba ayırır: Arab-ı Baide ve Arab-ı Bakıye. Baide ile kastedilen Arap yarımadasında yaşamış ve İslamiyet öncesinde nesilleri tükenmiş olan Arap kabilelerdir. Bu kabilelerden bazıları Âd, Semûd ve Amâlika'dır. Bakıye Arapları ise Arapçayı Baide Araplarından öğrenmiş olan Ya'rub bin Kahtan oğulları ve Mead bin Adnan oğullarıdır. Bu gruba Arab-ı Müstaribe ve Mütearribe de denir. Kahtan ve beraberindekiler Yemen'e yerleştikleri zaman oradaki insanlara karışıp Araplaştılar. Bir rivayete göre Ya'rub Süryanice konuşuyordu ve daha sonra dilinin Arapçaya dönmesiyle Araplaştılar.[30]
Diğer bir sınıflandırmaya göre ise Araplar üç gruba ayrılırlar: Bunlar Arab-ı Baide (Arapça: عرب بائدة), Arab-ı Aribe (Arapça: عرب عاربة) ve Arab-ı Müstaribe'dir (Arapça: عرب مستعربة).Son iki gruba birlikte Arab-ı Bakıye (Arapça: عرب باقية) adı verilir. Arab-ı Aribe, Eski Ahit'te geçtiği üzere Kahtan'ın neslinden gelmiştir.[31] Hakiki Araplar olarak kabul edilirler. Yemen'de ve Arap Yarımadası'nın güneyinde yer alırlar. Arab-ı Müstaribe ise Mead'ın soyundan gelen Necid, Hicaz ve Arap Yarımadası'nın kuzeyinde yerleşik topluluktur. Aslen Arap olmayıp sonradan Araplaşmışlardır.[32] Tarihî Arap Yarımadası'nda ortaya çıkmış ve zamanla Antik Mısırlılar, Berberiler ve Persler gibi toplumlar ile kaynaşmış, günümüzde ise çoğunluğuna Arap dünyasının ev sahipliği yaptığı halk.[33]
Araplar İslamiyet öncesinde bazı devletler kurmuşlardır (Himyeriler, Gassaniler, Nebatî Krallığı vb). Ancak coğrafyalarının yarattığı koşullar gereği genelde kabileler halinde yaşamışlardır ve her kabilenin başında şeyh, emir benzeri liderler bulunurdu. Bu nedenle İslamiyete kadar tek bayrak altında toplanamamışlardır.
Muhammed'in 7. yüzyılda yaymaya başladığı İslam'ı ilk olarak Araplar benimsediler. Bu dini benimseyenlere, "Allah'ın iradesini kabul eden" anlamında Müslüman dendi. İlk Müslümanlar, dinlerini yaymak amacıyla birçok ülke ele geçirdiler ve Muhammed'in liderliğinde büyük bir devlet kurdular. Bu devlete o dönemde bir isim verilmemiş olmakla beraber, günümüzdeki referanslarda daha çok İslam Devleti veya Arap İmparatorluğu olarak nitelendirilir.
Müslümanlar, Muhammed'in ölümünden sonra kendilerine bir halife seçtiler. İslam Devleti'nin hükümdârı aynı zamanda İslam âleminin halifesiydi. Halifeliğin yönetim merkezi önce Medine, sonra Suriye'deki Şam kenti olmuştur. İslam Devleti dört halifeden sonraki dönemlerde yönetimi ele geçiren sülalelerin isimleri ile anılır olmuştur (Emevîler, Abbâsîler, Fâtımîler vb.) 750'de halifeliği Emevîlerden alan Abbâsîler, Irak'taki Bağdat kentini halifeliğin başkenti yaptılar.
Osmanlıların 15. yüzyılda Anadolu'da güçlü bir devlet haline geldikten yaklaşık 100 yıl sonra, Arapların yaşadığı toprakları ele geçirmeleriyle birlikte, hilâfet Osmanlı padişahlarına geçmiş; İslam Devleti, Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde erimiştir. I. Selim 1517'de Mısır, Suriye ve Hicaz'ı; oğlu I. Süleyman da Bağdat, Irak, Aden ve Yemen'i Osmanlı topraklarına kattı. Daha sonra Avrupa'daki teknik ve ekonomik gelişmelerin gerisinde kalarak zayıf düşen Osmanlılar, 19. yüzyıldan itibaren Arap topraklarını yitirdiler.
Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı'nda Almanya'nın yanında savaşa girince; İngiltere, Mekke Emiri Hüseyin bin Ali'nin önderliğinde Vahhabi Arapları kışkırtarak ayaklandırdı. Arap aşiretlerinin bir kısmı Osmanlıya karşı ayaklanmayı reddetse de,[kaynak belirtilmeli] Arapçayı anadili gibi bilen Yarbay Lawrence (Arabistanlı Lawrence) gibi bazı İngiliz casuslarının yardımıyla ayaklanan Vahhabi Araplar, Osmanlıların 1918'de uğradığı yenilgide önemli rol oynadılar. İttihak ve Terakki'den etkilenmiş olan Şerif Hüseyin ile birlikte Osmanlı'ya karşı ayaklanmış olan Arap aşiretleri vardır.
I. Dünya Savaşı'nı izleyen 50 yıl içinde Arap devletleri, birbiri ardına bağımsızlıklarını kazandılar. Bu devletlerin birçoğu 1945'te kurulan Arap Birliğine katıldı. Birliğin amacı Araplar arasında ekonomik, siyasal ve askeri dayanışmayı sağlamaktı. 1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesiyle başlayan ABD ile Saddam yönetimi arasındaki ilişkilerin gerilmesi, 2003'te ABD’nin Irak’ı işgal etmesiyle sonuçlanınca Araplar yeni bir sorunla karşı karşıya kaldılar.
Bugün Arap dünyasını ilgilendiren başlıca konular, bazı Arap devletlerini çok zenginleştiren petrol gelirlerinin en iyi nasıl değerlendirileceği; İslam felsefesi ile çağdaş dünyanın nasıl bağdaştırılacağı; Irak’taki ABD-BK işgali ve İsrail-Filistin sorununun nasıl çözüleceğidir.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.