Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Çoğu Avrupa dili Hint-Avrupa dil ailesine üyedir. 2018'le birlikte 744 milyonluk toplam Avrupa nüfusunun %94'ü bir Hint-Avrupa dilini ana dili olarak konuşmaktadır. Her biri 200 milyon konuşanla Latin, Cermen ve Slav dilleri Avrupalıların %90'ını oluşturarak en büyük grubu oluşturmaktadır. Daha küçük Hint-Avrupa dillerine Helenik (Yunanca, 13 milyon), Baltık (7 milyon), Arnavutça (5 milyon), Hint-Aryan (Romanca, 1,5 milyon) ve Kelt (Galce de dahil, 1 milyon) dilleri örnek verilebilir.
Hint-Avrupa olmayan dilleri konuşan yaklaşık 45 milyon Avrupalıdan çoğu Ural veya Türk aileleri içindeki dilleri konuşmaktadır. Mâmâfih, daha küçük gruplar (Bask ve Kafkasya'nın çeşitli dilleri gibi) Avrupa nüfusunun %1'inden daha azını oluşturmaktadır. Göçler içinde en fazla Arapçanın konuşulduğu, yaklaşık toplam nüfusun %4'üne tekabül eden hatırı sayılır Afrika ve Asya dillerini konuşan topluluklar getirmiştir.[1]
Beş dil Avrupa'da 50 milyondan fazla kişi tarafından ana dil olarak konuşulur: Fransızca, İtalyanca, Almanca, İngilizce ve Rusçadır. Rusça bunlardan en fazla ana dil olarak konuşulmasına rağmen (Avrupa'da 100 milyondan fazla), 200 milyona yakın yabancı dil olarak konuşan insanlar da eklenince İngilizce en büyük konuşana sahiptir.
Hint-Avrupa dil ailesi, Proto-Hint-Avrupa dili'nden gelmekte olup binlerce yıldır konuşulduğuna inanılmaktadır. Hint-Avrupa dillerinden türeyen dillerin ilk konuşmacıları, yaklaşık 4.000 yıl önce yeni başlayan Bronz Çağı ile Avrupa'ya genişlemiştir.
Kabaca 215 milyon Avrupalı (özellikle de Batı ve Güney Avrupa'da) ana dili olarak Romen dillerini konuşmaktadır. En büyük gruplara Fransızca (y. 72 milyon), İtalyanca (y. 65 milyon), İspanyolca (Kastilya) (y. 40 milyon), Rumence (y. 24 milyon), Portekizce (y. 10 milyon), Katalanca (y. 9 milyon), Sicilyaca (y. 5 milyon, ayriyeten İtalyanca altında sınıflandırılır), Venedik dili (y. 4 milyon), Galiçyaca (y. 2 milyon), Sardunyaca (y. 1 milyon), Oksitanca (y. 500.000) örnek verilebilir.
Romen dilleri Geç Antik Çağ'da Roma İmparatorluğu'nun belli bölgelerinde konuşulan Halk Latincesi'nden türemiştir. Latince, ayrıca Hint-Avrupa'nın İtalik grubunun bir parçasıydı. Romen dilleri filogenetik olarak İtalyan-Batı, Doğu Romen (Rumence dahil) ve Sardunyaca'ya bölünmüştür. Avrupa'nın Romen dillerini konuşan bölgesine zaman zaman Latin Avrupa denir.[2]
Cermen dilleri Batı, Kuzey ve Orta Avrupa'daki baskın dil ailesini oluşturur. Yaklaşık 210 milyon Avrupalı Cermen dillerini ana dili olarak konuşmaktadır; en büyük gruplara Almanca (y. 95 milyon), İngilizce (y. 70 milyon), Hollandaca (y. 24 milyon), İsveççe (y. 10 milyon), Danca (y. 6 milyon) ve Norveççe (y. 5 milyon) dilleri örnek verilebilir.
Cermen diller için güncel olarak iki tane alt grup bulunmaktadır: Batı Cermen dilleri ve Kuzey Cermen dilleri. Üçüncü bir grup olan Doğu Cermen dillerinin günümüzde soyu tükenmiştir. Bilinen kalan Doğu Cermence yazılar Gotça yazılmıştır. Batı Cermen dilleri; Anglo-Friz (İngilizce de dahil), Aşağı Almanca, Aşağı Frankoniyence (Felemenkçe de dahil) ve Yüksek Almanca (standart Almanca da dahil) dillerine bölünebilir.
Almanca; Almanya, Avusturya, Lihtenştayn, İsviçre'nin büyük bölümü (Almanya ve Avusturya sınırdaki kuzeydoğu bölgeleri dahil), Kuzey İtalya (Güney Tirol), Lüksemburg ve Belçika'nın doğu kantonlarında konuşulmaktadır.
Alman lehçelerinin birkaç grubu vardır:
Aşağı Almanca (Aşağı Sakson dahil) Kuzey Almanya'nın çeşitli bölgelerinde ve Hollanda'nın kuzey ve doğu bölgelerinde konuşulur. Almanya'nın resmi dillerinden biridir. Aşağı Sakson (Batı Aşağı Almanca) ve Doğu Aşağı Almanca olarak ayrılabilir.
Felemenkçe; Hollanda, Belçika'nın kuzey yarısında, aynı zamanda Fransa'nın Nord-Pas-de-Calais bölgesinde ve Almanya'da Düsseldorf'un etrafında konuşulur. Belçika ve Fransa kaynaklarında, Felemenkçe bazen Flamanca olarak adlandırılır. Felemenkçe lehçeleri çeşitlidir ve ulusal sınırlarca değişkenlik gösterir.
Anglo-Frizce dil ailesi artık çoğunlukla, Anglo-Saksonlar tarafından konuşulan Eski İngilizce dilinden gelen İngilizce (Anglic) ile temsil edilmektedir:
Frizce, Almanya ve Hollanda'da Kuzey Denizi'nin güney kıyısında yaşayan 500.000 Friz tarafından konuşulmaktadır. Frizce altında Batı Frizce, Saterland Frizcesi ve Kuzey Frizce de bulunmaktadır.
Kuzey Cermen dilleri, İskandinavya ülkelerinde konuşulmakta olup, Danca (Danimarka), Norveççe (Norveç), İsveççe (İsveç ve Finlandiya'nın bir kısmı), Elfdalian dili (orta İsveç'in küçük bir bölümünde), Faroece (Faroe Adaları) ve İzlandaca (İzlanda) dillerini kapsamaktadır. Bu sebeple bazen İskandinav dilleri olarak da adlandırılırlar.
İngiltere tarihinin erken dönemlerinde İskandinavya'dan olan göçler göz önüne alındığında İngilizce, İskandinav dilleri ile uzun bir etkileşim geçmişine sahiptir ve İskandinav dilleriyle çeşitli özellikleri paylaşmaktadır.[3]
Slav dilleri, Güney, Merkez ve Doğu Avrupa'nın büyük bir bölümünde konuşulur. Yaklaşık 250 milyon Avrupalı Slav dillerini ana dili olarak konuşmaktadır. En büyük gruplara Rusça (y. 110 milyon Avrupa Rusyası'nda ve yapışığındaki Doğu Avrupa'da, Rusça, Avrupa'daki en büyük dil topluluğunu oluşturmaktadır), Lehçe (y. 55 milyon), Ukraynaca (y. 40 milyon) Sırp-Hırvatça (y. 21 milyon), Çekçe (y. 11 milyon), Bulgarca (y. 9 milyon), Slovakça (y. 5 milyon) Beyaz Rusça ve Slovence (her biri y. 3 milyon) ve Makedonca (y. 2 milyon) örnek verilebilir.
Filogenetik olarak, Slav dilleri üç alt gruba ayrılır:
Ural dilleri kuzey Avrasya'ya özgüdür. Fin-Ugor dilleri, Samoyed dilleri haricindeki diğer Ural dillerini içine alır. Baltık-Fin dilleri, Finceyi (y.5 million) ve Estoncayı (y. 1 million) kapsamaktadır. Sami dilleri ise (y. 30.000) Fin dilleriyle yakınlık göstermektedir.
Ugor dilleri, Avrupa'da tarihsel olarak 9. yüzyılda Macarların Karpat Havzası'nın fethi ile tanıtılan Macarca (y. 13 milyon) ile temsil edilmektedir.
Samoyedik Nenetsçe dili, Avrupa'nın uzak kuzeydoğu köşesinde bulunan Nenets Özerk Okrugu'nda konuşulur.
Orta Çağ'da Avrupa'nın en önemli iki tanımlayıcı unsuru Christianitas ve Latinitas idi.
İlk sözlükler terim sözlükleriydi: sözlüksel çiftlerin az ya da çok yapılandırılmış listeleri (alfabetik sıraya veya alanlara göre) Latin-Alman (Latin-Bavyera) Abrogans ilklerden biriydi. A new wave of lexicography can be seen from the late 15th century onwards. 15. yüzyılın sonlarına doğru yeni bir sözlükbilim dalgası görülebilir (matbaanın icadından sonra, dillerin standardizasyonuna büyüyen ilgiyle).
Ulus devlet kavramı erken modern dönemde ortaya çıkmaya başladı. Milletler bazı belirli lehçeleri, kendi ulusal dilleri olarak kabul ettiler. Bu, geliştirilmiş iletişim ile birlikte, ulusal dili standardize etmek için resmi çabalara yol açtı ve bir dizi dil akademisi kuruldu: 1582' de Floransa'da Accademia della Crusca, 1617'de Weimar'da Fruchtbringende Gesellschaft, 1635'te Paris'te Académie française, 1713'te Madrid'de Real Academia Española. Dil gittikçe kültüre zıt olarak milletlerle bağdaşlaşmaya başladı ve aynı zamanda dini ve etnik kimliklerin yüceltilmesinde kullanıldı. Örneğin, aynı dile olan İncil çevirilerinin Katolik ve Protestanlar için farklı olması gibi.
Standardizasyonu teşvik edilen ilk diller; İtalyanca, Fransızca (standart Paris Fransızcasına göre), İngilizce (standart Londra aksanını temel alarak), Almanca (standart Saksonya'daki Meissen Şansölyesi, Orta Almanca ve Bohemya'daki Prag Şansölyesi'ne göre). Bazı diğer milletler ise 16. yüzyılda kendi standart çeşitlerini geliştirmeye başladılar.
Dilsel çeşitliliğe karşı gösterilen tarihsel tutumlar iki Fransız yasasıyla gösterilir: Fransa'daki bütün dokümanın Fransızca (ne Latin ne de Oksitanca) yazılmasını ön gören Villers-Cotterêts Yönetmeliği (1539) ve resmi dokümanlardan İngilizce kökenli kelimelerin elenmesini hedefleyen Loi Toubon (1994). Devletler ve devlet içindeki topluluklar zaman zaman farklılıkları yerleştirmek niyetiyle savaşlara girişmişlerdir. Bu tarz düşmanlıkları ve çatışmaları önlemek adına belli girişimler olmuştur: 1949'da kurulan Avrupa Konseyi azınlık dili konuşanların dillerini tamamıyla ve özgürce konuşabilmesi adına hakları onaylamıştır.[13] Avrupa Konseyi, dilsel azınlığı korumakla yükümlüdür. Şu anda Fransa, Andorra ve Türkiye haricindeki bütün Avrupa ülkeleri, Ulusal Azınlıkların Korunması için Çerçeve Sözleşmesi'ni imzalamıştır. Yunanistan, İzlanda ve Lüksemburg imzalamış olmalarına rağmen onaylanmamıştır. Bu sözleşme 1998 yılında yürürlüğe girmiştir. Bir başka Avrupa anlaşması, Avrupa Bölgesel Diller ve Azınlık Dillerini Koruma Antlaşması ise Avrupa Konseyi'nin himayesi altında 1992 yılında kabul edilmiştir. 24 ülkeye yasal bağlam oluşturan antlaşma, 1998'de yürürlüğe girmiştir. Fransa, İzlanda, İtalya, Kuzey Makedonya, Moldova ve Rusya antlaşmayı imzalamış olmalarına rağmen onaylanmamıştır.
Bugün Avrupa'da kullanılan ana alfabeler, Latin ve Kiril alfabeleridir.
Yunan alfabesi, Fenike alfabesinden türemiş olup, Latin alfabesi ise Eski İtalyan Alfabesi aracılığıyla Yunan alfabesinden türemiştir. Orta Çağ'ın başlarında, İrlanda'da Ogham, İskandinavya'da ise runik yazı (Eski İtalyan Alfabesi'nden türemiş) kullanılıyordu. Orta Çağ'ın sonuna Latince genel kullanımda ikisinin de yerine geçti. Kiril alfabesi ise Yunan alfabesinden türemiş olup ilk yazıları M.S. 940 ile görülmeye başlamıştır.
1900'lerde Avrupa'da Latin alfabesinin iki yazı tipi varyantı vardı: Antiqua ve Fraktur. Fraktur en çok Almanca, Estonca, Letonca, Norveççe ve Danca için kullanılırken Antiqua; İtalyanca, İspanyolca, Fransızca, Lehçe, Portekizce, İngilizce, Rumence, İsveççe ve Fince için kullanılıyordu. Fraktur varyantı, 1941'de Hitler tarafından Schwabach'ın Yahudi harfleri olması gerekçesiyle yasaklandı.[14] Diğer alfabeler de tarihsel olarak Avrupa'da kullanım halinde olmuştur. Buna modern Latin harflerinin türediği Fenikece, eski zamanlarda ticareti yapılan Mısır eserleri üzerindeki Antik Mısır Hiyeroglifleri, Kuzey Avrupa'da Hristiyanlık yayılmadan önceki dönemde kullanılan belli runik yazılar ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde Arapça da dahildir.
Macar Rovaş alfabesi Orta Çağ'ın başında Macarlar tarafından kullanılmış olsa da Macaristan'ın krallık olmasıyla birlikte zaman içinde yerini Latin temelli Macar alfabesine bırakmıştır. Maamafih, 20. yüzyılda tekrar ortaya çıkarak belli küçük ama artan bir kullanımı olmuştur.
Avrupa Birliği (2016 itibarıyla) toplam 510 milyonluk ya da Avrupa'nın %69'una tekabül edecek bir nüfusa sahip 28 üye ülkeye sahiptir.
Avrupa Birliği, üye devletlerin 24 dilini antlaşmayla resmi olarak kabul etmiştir. Bunlar; Almanca, Bulgarca, Çekçe, Danca, Estonca, Felemenkçe, Fince, Fransızca, Hırvatça, İngilizce, İrlandaca, İspanyolca, İtalyanca, İsveççe, Lehçe, Letonca, Litvanyaca, Macarca, Maltaca, Portekizce, Rumence, Slovakça, Slovence ve Yunancadır.[15] Bu belirleme üye ülkelere iki hak tanımaktadır: Üye ülke AB ile belirli dillerden herhangi biriyle iletişim kurabilir ve AB regülasyonlarını ve diğer yasama belgelerini bu dillerde inceleyebilir.
Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi, AB üye ülkelerinde çokdilliliğinin tanıtılması ve yükseltilmesi için bu dillerin eğitimleri konusunda iş birliği yapmışlardır.[16]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.