Loading AI tools
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hava gücü Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Türk Hava Kuvvetleri, Türkiye'yi havadan gelebilecek her türlü saldırıya karşı korumakla görevlidir. Türk Silahlı Kuvvetleri komutası altındaki en büyük 3. kuvvettir. Türk Hava Kuvvetleri, barışta hava sahasını korumak ve gözetlemek, savaşta ise kara ve deniz kuvvetlerine destek olmak amacıyla kurulmuştur. Türk Hava Kuvvetleri'nin karargâhı Ankara'da bulunmaktadır. 2024 sayımlarına göre envanterinde 537 uçak ve 78 helikopter[3] ile birlikte çok sayıda insansız hava aracı bulundurmaktadır. Avrupa ülkeleri arasında en kalabalık insansız hava aracı filosuna sahiptir. Göktürk-1 ve Göktürk-2 isimli uydular da hava kuvvetleri tarafından kullanılmaktadır. Göktürk-3 ise geliştirme aşamasındadır.
1998 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri, bünyesindeki çeşitli projelerde yirmi yıllık bir süre içinde 160 milyar ABD doları tutarında bir modernizasyon programı açıkladı. Bu bağlamda Türk Hava Kuvvetleri'nin elden geçirilmesi için ayrılan 45 milyar $, çok rollü ve beşinci nesil hayalet avcı uçaklarından oluşan yeni savaş uçaklarının ve ağır kaldırma, taarruz, orta kaldırma ve hafif genel amaçlı helikopterlerin devreye alınmasını içeriyor.[4] 5 Ağustos 2014 tarihinde, Türk Hava Kuvvetleri'nin yapısında önemli bir değişikliğe gidilerek, tüm muharip (savaşçı) unsurların tek bir çatı altında toplanarak Türk hava sahasının korunması ve savaş şartlarında gereken hava operasyonlarının gerçekleştirilmesi amacıyla Muharip Hava Kuvveti Komutanlığı kurulmuştur. Ordu büyüklüğündeki bu askerî birliğin bünyesinde 8 adet ana jet üstü bulunmakta olup, karargahı Eskişehir'dedir. 31 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe giren kanun hükmünde kararname ile bu tarihe dek Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı olan komutanlık savaş dönemlerinde yine buraya bağlı kalmak üzere barış dönemlerinde Millî Savunma Bakanlığına bağlanmıştır.[5] Ayrıca aynı kararname ile gerekli görüldüğü durumlarda cumhurbaşkanının ve başbakanın kuvvet komutanı ve astlarına direkt olarak emir verebilmesi, bu emirler hiçbir kurumun onayı gerekmeden yerine getirilmesi karara bağlanmıştır.[5]
Dünyanın ilk siyahi pilotu Ahmet Ali Çelikten, ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen ve ayrıca NATO'nun ilk kadın jet pilotu Leman Bozkurt Altınçekiç, Türk Hava Kuvvetleri'nde yetişmiş ve bu kurumun bünyesinde uzun yıllar hizmet vermiştir.[6][7][8][9]
Osmanlı Tayyare Bölükleri'nin tarihi Haziran 1909'a kadar uzanmaktadır.[10] Havacılığın kurumsal anlamda gelişebilmesi için yurtdışına eğitim amaçlı gönderilecek olan personelin seçilmesi amacıyla 1 Haziran 1911 tarihinde kurulan Tayyare Komisyonu, Türk Hava Kuvvetlerinin kuruluşu sayılır.[11] Osmanlıya ait hava savaş birlikleri Balkan Savaşları'na (1912-1913) ve I. Dünya Savaşı'na (1914-1918) aktif katılımda bulundular.[10] Filo Aralık 1916 tarihinde bu süreçteki en yüksek uçak sayısına ulaştı, Osmanlı Tayyare Bölükleri'nin elinde 90 adet aktif uçak bulunmaktaydı. Osmanlı Hava Kuvvetlerinin kurulabilmesi için birçok dış yardım geldi bunların çoğu İttifak devletleri tarafından yapıldı. Bu yardımlara bir örnek Alman İmparatorluğu Luftstreitkräfte'da görevli As Pilot unvanına sahip Hans-Joachim Buddecke'nın Osmanlı pilotları ile birinci dünya savaşı öncesi tatbikat uçuşu yapmasıdır.[12] Birinci dünya savaşı sonrası ağır hasar gören tayyare bölükleri, Genel Hava Müfettişiliği (Kuva-yı Havaiye Müfettiş-i Umumiliği) tarafından yeniden kurulmaya çalışılsa da personel ve kaynak yetersizliğinden kâğıt üzerinden kalmaktan öteye geçememiştir.[13]
Birinci dünya savaşının bitmesiyle beraber Osmanlı Devleti, itilaf devletleri tarafından işgal edilince bazı Türk havacıları İstanbul, İzmir, Konya ve Diyarbakır gibi şehirlerde birinci dünya savaşından kalan uçaklar ile yeni birlikler kurmaya çalıştılar. Bu süreçte kalan Türk pilotları Konya Hava Üssünde toplandı. Mustafa Kemal ve silah arkadaşları tarafından 23 Nisan 1920'de Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulmasından sonra Büyük Millet Meclisi ilk iş olarak düzenli ve disiplinli orduların kurulmasını esas kabul etmiş ve bu esasın paralelinde, Ankara hükûmeti Millî Savunma Bakanlığının 13 Haziran 1920 tarihli emriyle, Harbiye Dairesi'ne bağlı olarak Hava Kuvvetleri (Kuva-yı Havaiye) Şubesi kurulmuştur. Bu şube Harbiye Dairesinin yönetimi altında süratle, elde kalan uçakların tamiri ve tekrar kullanılması üzerine çalışma yaptı. Kurtuluş Savaşı sırasında onarılan uçaklar kullanılmıştır.[13]
1 Şubat 1921 tarihinde teşkilat değişikliği yapılmış ve Hava Kuvvetleri (Kuva-yı Havaiye) Şubesi'nin ismi de Hava Kuvvetleri Genel Müdürlüğü (Kuva-yı Havaiye Müdüriyeti Umumiyesi) şeklinde değiştirilmiştir. Bunu takiben, 5 Temmuz 1922 tarihinde bir teşkilat değişikliği daha yapılmış, Hava Kuvvetleri Genel Müdürlüğü yerine tümen yetkisinde Hava Kuvvetleri Müfettişliği (Kuva-yı Havaiye Müfettişliği) kurulmuştur.[13][14]
29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra, çağdaş havacılığa uyum sağlayacak güçlü ve modern bir hava kuvvetlerinin kurulması için çalışmalara başlanmıştır. 1923 yılında, üç hava bölüğü, bir deniz hava bölüğü ve bir hava okulundan oluşan Hava Kuvvetleri Müfettişliği'nin gücü 1926 yılına kadarki süreçte gittikçe arttırılarak, hava bölüklerinin sayısı 10'a, deniz hava bölüklerinin sayısı ise üçe çıkarılmış ve bölükler, grup komutanlıkları ve hava istasyon komutanlıkları bünyesinde sevk ve idare edilmiştir.[15] 1924 yılında, uçuş eğitimi için diğer ülkelere personel gönderilmeye başlanmış, 1925 yılında Eskişehir'de Hava Okulu yeniden kurulmuş ve aynı yılın ekim ayında Hava Okulu ilk mezunlarını vermiştir.
1928 yılında Hava Kuvvetleri Müfettişliği, Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde Hava Müsteşarlığı olarak tekrar yapılandırılmıştır. Aynı yıl, havacılığın pilot dışındaki diğer ihtisas ve branşları için çeşitli okullar açılmıştır ve bununla beraber 1930 yılında, Fransa ve İngiltere'ye çeşitli eğitimler için personel gönderilmiştir buna ilave olarak, İtalya ve ABD'ye de eğitim için personel gönderilmiştir.[15]
1932 yılının başlarında, hava alayları kurulmuş ve 1 Temmuz 1932 tarihinde yürürlüğe giren bir kanunla havacı personel ayrı bir muharip sınıf olarak kabul edilmiştir. (Bu tarihe kadar, Kara ve Deniz Kuvvetleri'nden seçilerek yetiştirildikten sonra Hava Kuvvetleri'nde görevlendirilen personel, Hava Kuvvetleri'nde görev almadan önceki sınıftan sayılmaktaydı.)[15]
1933 yılından itibaren Türk havacıları, havacılığın sembolü olan mavi renkli üniformayı giymeye başlamışlardır. 1937 yılında Hava Harp Akademisi açılmıştır. Bu sene içinde dünya savaş tarihinde bir ilk meydana gelmiş ve Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen ilk kadın savaş pilotu olmuştur.
1940 yıllarına gelindiğinde hava birlikleri envanterindeki uçak sayısı yaklaşık 500 civarına ulaşmıştır. Bu sene içerisinde hava birlikleri, Balkanların en güçlü hava birliği hâline gelmiştir. Hava birliklerinin büyümesi ile daha kolay komuta edilebilmesi için 1940 yılından itibaren lojistik destek yönünden Millî Savunma Bakanlığı bünyesindeki Hava Müsteşarlığına, Harekât ve eğitim yönünden Hava Müşavirliğine bağlanmıştır. 1944 yılında ise tek bir komuta altında toplanmasına karar verilmiş ve bu amaçla 31 Ocak 1944 tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı kurulmuştur. Böylece, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ilave olarak, Türk Hava Kuvvetleri de, Türk silahlı kuvvetleri bünyesinde ayrı bir komutanlık seviyesine kavuşmuştur. 4 Şubat 1944 tarihinde kolordu seviyesinde fiilen faaliyete geçirilen Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın teşkilatlanmasında, sadece muharip hava birlikleri Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlanmış, lojistik destek birlikleri Millî Savunma Bakanlığına, eğitim kuruluşları da Genelkurmay Başkanlığına bırakılmıştır. Türk Hava Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ismini aldıktan sonra kuvvet komutanlığına da ilk olarak Korgeneral Zeki Doğan atanmıştır.
1947 yılında Hava Kuvvetleri Komutanlığı, ordu seviyesine çıkarılmış ve 1948 yılında lojistik destek kuruluşları, 1950 yılında da Hava Harp Akademisi dışında kalan bütün hava birlik ve kurumları Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlanmıştır. Bunu takiben, havacılığın gelişen teknolojilerine bağlı olarak, havacılığın pilot dışındaki diğer ihtisas ve branşları ile ilgili personelin yetiştirilmesi için çeşitli dönemlerde açılmış olan okullar, 1950 yılında tek komuta altında toplanmış ve bu amaçla Hava Teknik Okullar komutanlığı kurulmuştur.
Bu gelişmelere ek olarak, Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterindeki uçak tiplerine artı olarak 1950 yılında jet uçaklarının alınmasına karar verilmiştir. Bu nedenle, 15 Ekim 1950'de ABD'ne jet eğitimi için sekiz uçuş personeli gönderilmiş ve bu personel 31 Ağustos 1951'de eğitimlerini tamamlayarak yurda döndükten sonra jete intibak öğretmeni olarak görevlendirilmişlerdir. Aynı yıl Hava Kuvvetleri Komutanlığında üs ve filo kuruluşuna geçilmeye başlanmış ve Balıkesir'de kurulan 9'uncu Jet Üs Komutanlığı, Türk Hava Kuvvetleri'nin ilk jet üssü, 191, 192 ve 193'üncü filolar da ilk jet filoları olmuşlardır.
Türkiye'nin 1952 yılında NATO'ya girmesiyle birlikte, jet uçaklarına geçiş dönemi hızlanmış, pervaneli uçaklar hizmet dışı bırakılmıştır. 30 Ağustos 1956 tarihinde Hava Eğitim Kolordu Komutanlığı kurulmuş ve Türk Hava Kuvvetlerinin eğitimle ilgili bütün birlik ve kurumları da bu komutanlık emrinde toplanmıştır. 1957 yılında Hava Eğitim Komutanlığı adını almıştır.
28 Haziran 1974 yılında[19] Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ)'ın kurulması ile beraber, 1987-1995 yıllarında Öncel-1 projesi kapsamında Türkiye yerel lisans altında kendi F-16'larını üretmeye başladı. İlk etapta direkt olarak 8 uçak Fort Worth havacılık şirketinde Amerika'da üretildi. Daha sonra TUSAŞ toplam 152 F-16C/D Block 30 ve 40 konfigürasyonlarında uçağı Türk Hava Kuvvetlerine teslim etti.[20] Öncel-1 projesinden sonra gelen Öncel-2 projesi ile 1995-1999 yıllarında TUSAŞ, Türk Hava Kuvvetleri için F-16C/D Block 50 konfigürasyonlarında toplam 80 adet daha F-16 teslim etti.[21] Türk Hava Kuvvetlerine toplam 240 adet F-16C/D (Block 30/40/50) savaş uçağı teslim edildikten sonra, Amerikan Hükûmeti ile yapılan anlaşma sonucu Lockheed Martin ve TUSAŞ ortaklığı ile Öncel-3 projesi kapsamında 10 adet F-16 modernize edildi.[22] Sonrasında 5 Aralık 2008 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında yürütülen Öncel-4 projesi ile Aralık 2012'ye kadar 30 adet F-16C/D Block 50+ konfigürasyonlarında uçak TUSAŞ tarafından üretilmiş olup, Türk Hava Kuvvetlerine teslim edildi.[23] Böylelikle Türk Hava Kuvvetleri toplam 270 adet F-16C/D (Block 30/40/50/50+) uçağa sahip olmuştur ve 2021 yılına kadar toplam 25 F-16 kaybedilmiştir. 2024 yılında ise Türk Hava Kuvvetleri tamamı F-16C olmak üzere toplam 157 F-16'ya sahiptir.[3] Birçok TUSAŞ üretimi F-16 ise yabancı ülkelere satıldı. Türkiye, F-16 üretebilen beş ülke arasında yer almaktadır. Türkiye, JSF (Joint Strike Fighter) projesine 12 Temmuz 2002'de yedinci uluslararası partner olarak katıldı. JSF projesi kapsamında TUSAŞ, F-35 uçaklarına ait birçok parçayı üretmektedir. F-35 uçakları 2018 yılında hava kuvvetleri envanterine de girmesi düşünülüyordu.[24] Ekim 2021'de Türkiye, 40 adet F-16 Block 70 almak ve halihazırda envanterde bulunan F-16'lardan 79 tanesini modernize etmek için ABD'ye talep mektubu iletti.[25][26]
Boeing 737 AEW&C Barış Kartalları, hava kuvvetleri tarafından dört adet olmak üzere satın alınmış havadan ihbar ve kontrol (HİK) uçaklarıdır.[27] Temmuz 2003 tarihinde Boeing ile Savunma Sanayii Başkanlığı arasında proje sözleşmesi imzalanmış, HAVELSAN ve TUSAŞ tarafından sağlanan sistemler ile tamamlanarak kısmen Türk yapımı hal almıştır.[28][29] Amerikalı şirket Boeing, uçakların planlanan teslim süresini teknik aksaklıklardan dolayı geciktirdi. Teslimat için yapılan çalışmalar sırasında Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile Boeing arasındaki gecikme konusunda kesilecek ceza hakkında da anlaşma sağlandı. Böylelikle faiziyle birlikte Boeing'e gecikmeler için 183 milyon dolarlık ceza kesildi. Buna ek olarak başlangıç destek süresi 2 yıldan 5'e, 3 yıllık bakım desteği ile 32 milyon dolarlık yedek parça da Türkiye'ye ücretsiz olarak verilmesine karar verildi.[30] Uçaklar Kuzey, Güney, Doğu ve Batı olarak isimlendirildi ve hepsi hava kuvvetleri bünyesindeki hizmetlerine başladı.
1994 yılında hava kuvvetleri, 2 adeti geçici kiralık olmak üzeri 7 adet Boeing KC-135 Stratotanker siparişi verdi. Devam eden süreçte tüm uçakların teslim edilmesi ile kiralanan 2 uçak ABD'ye geri teslim edildi. Hâlen İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığı'nda Asena filo adıyla hizmet vermektedirler.
Türk Hava Kuvvetleri, envanterinde 59 adet[31] CASA CN 235, 17 adet Lockheed C-130 Hercules, 10 adet de Airbus A400M Atlas kargo uçağı bulunmaktadır.[3] CN 235 uçaklarının maksimum kalkış ağırlığı 16 ton; C-130'ların maksimum kalkış ağırlığı 70 ton; A400M'lerin maksimum kalkış ağırlığı ise 141 tondur.
Türk Hava Kuvvetleri envanterinde 21 adet Eurocopter Cougar ve 57 adet Bell UH-1 Iroquois nakliye helikopterleri bulunmaktadır.[3]
Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Göktürk-2 isimli askerî istihbarat uydusunu kullanmaktadır. Göktürk-1 üretimi devam ederken Göktürk-2 hava kuvvetleri için Jiuquan Fırlatma Alanı 4 / SLS-2 de Uzan Yürüyüş 2D isimli Çin Halk Cumhuriyeti fırlatma aracı ile 2012'de fırlatılmıştır ve başarı ile yörüngeye oturmuştur. 2013 yılında fırlatma üssü eksikliği nedeni ile Türkiye, Roketsan'ı görevlendirerek alt yörüngeye uydu fırlatabilecek düzeye sahip fırlatma tesisi yapımını onaylamıştır. 2015 yılında Türkiye ve Ukrayna milyar dolarlar değerinde uzay araştırma anlaşmasına imza atmıştır.[32]
Türk Hava Kuvvetleri, İHA ve SİHA'ları dünyada en efektif kullanan kuvvetlerden biridir. Türkiye'nin İHA serüveni 1990'lı yıllarda ABD üretimi GNAT 750 İHA ile başlamış, 2000'li yıllarda ise İsrail'den alınan IAI Heron ile devam etmiştir. Bu hava araçları tamamıyla gözetleme amaçlı olup, ABD ve İsrail'in izin vermemesi sebebiyle silahlı olarak kullanılamamaktadır.[33]
2010'lu yıllara gelirken Türkiye'de milli İHA geliştirme çalışmaları başlamış; TUSAŞ firması MALE sınıfı Anka İHA'yı üretirken, Baykar Teknoloji firması da taktik sınıfı Bayraktar TB2 İHA'yı geliştirmiştir. İlerleyen yıllarda önce Bayraktar TB2, sonra Anka Türkiye yapımı milli mühimmatlar ile silahlandırılmış ve silahlı insansız hava aracı haline gelmişlerdir.[34]
Türk Hava Kuvvetleri Nisan 2022 itibarıyla en az +300 Bayraktar TB2, 108 TUSAŞ Anka, 20 Bayraktar Akıncı, 10 Heron 6 Çağatay VTOL olmak üzere 500’dan fazla İHA ve SİHA kullanmaktadır.[35]
Dünyadaki diğer tüm çağdaş hava kuvvetlerinde örnekleri bulunduğu gibi Türk Hava Kuvvetleri bünyesinde de gösteri takımları bulunmaktadır. 7 Kasım 1992'de kurulmuş olan Türk Yıldızları, süpersonik özellikte olan bu uçaklarla akrobasi gösterisi düzenleyen dünyada birkaç ekipten birisidir. Bu takımın envanterinde 10 NF-5A Freedom Fighter, 2 NF-5B Freedom Fighter bulunmaktadır. Envanterdeki uçakların, 2020'lerin ortalarında TUSAŞ Hürjet ile güncellenmesi tasarlanmaktadır. 14 Ocak 2010'da 3. Ana Jet Üs Komutanlığı'na bağlı SOLOTÜRK adlı hava akrobasi ekibi kurulmuştur. Envanterinde F-16C Blok-30TM jet savaş uçağı, ikisi pilot olmak üzere toplam 13 personeli bulunan ekip, ulaşım için CASA CN-235M-100 hafif nakliye uçağı kullanmaktadır.
NATO Kodu | OF-10 | OF-9 | OF-8 | OF-7 | OF-6 | OF-5 | OF-4 | OF-3 | OF-2 | OF-1 | ||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Hava Kuvvetleri | Mareşal |
Genelkurmay Başkanı |
Orgeneral |
Korgeneral |
Tümgeneral |
Tuğgeneral |
Albay |
Yarbay |
Binbaşı |
Yüzbaşı |
Üsteğmen |
Teğmen |
Asteğmen |
NATO Kodu | OR-9 | OR-8 | OR-7 | OR-6 | OR-5 | OR-4 | OR-3 | OR-2 | OR 1 | ||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Hava Kuvvetleri | Astsubay Kıdemli Başçavuş |
Astsubay Başçavuş |
Astsubay Kıdemli Üstçavuş |
Astsubay Üstçavuş |
Astsubay Kıdemli Çavuş |
Astsubay Çavuş |
Astsubay Astçavuş |
Uzman Çavuş |
Uzman Onbaşı |
Sözleşmeli Çavuş |
Sözleşmeli Onbaşı |
Dengi yok |
Sözleşmeli Er |
Er |
Bağlı olduğu birim
Diğer birimler
Daha fazlası
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.