Japonya
Doğu Asya'da bir ada ülkesi Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Doğu Asya'da bir ada ülkesi Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Japonya,[a] Doğu Asya'da yer alan bir ada ülkesidir. Büyük Okyanus'un kuzeybatısında konumlanan ülke; Japon Denizi'nden Çin, Kuzey Kore, Güney Kore ve Rusya'nın doğusuna; kuzeyde Ohotsk Denizi'nden güneyde Doğu Çin Denizi ve Tayvan'a kadar uzanır. De facto başkenti ve en büyük şehri Tokyo'dur. Adını oluşturan kanji karakterler, "güneş" ve "köken" anlamına geldiğinden "Doğan Güneşin Ülkesi" olarak adlandırılır.
Japonya 日本国 Nippon-koku veya Nihon-koku Japonya Devleti | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Japonya'nın Asya projeksiyonu üzerinde yeşil renk ile gösterildiği harita. Açık renkli yerler Japonya'nın hak iddia ettiği topraklardır | |||||||
Başkent ve en büyük şehir | Tokyo 35°41′K 139°46′D | ||||||
Resmî dil(ler) | Japonca (de facto) | ||||||
Etnik gruplar (2018) | |||||||
Demonim | Japon | ||||||
Hükûmet | Üniter parlamenter anayasal monarşi | ||||||
| |||||||
Yasama organı | Ulusal Diyet | ||||||
Danışmanlar Meclisi | |||||||
Temsilciler Meclisi | |||||||
Tarihçe | |||||||
| |||||||
Yüzölçümü | |||||||
• Toplam | 377.975 km2[1] (62.) | ||||||
• Su (%) | 1,4[2] | ||||||
Nüfus | |||||||
• 1 Mart 2024 tahminî | 123,970,000[3] (11.) | ||||||
• 2020 sayımı | 126,146,099[4] (11.) | ||||||
• Yoğunluk | 330/km2 (44.) | ||||||
GSYİH (SAGP) | 2023 tahminî | ||||||
• Toplam | $6,495 trilyon[5] (4.) | ||||||
• Kişi başına | $52.120[5] (34.) | ||||||
GSYİH (nominal) | 2023 tahminî | ||||||
• Toplam | $4,231 trilyon[5] (4.) | ||||||
• Kişi başına | $33.950[5] (30.) | ||||||
Gini (2018) | 33.4[6] orta | ||||||
İGE (2022) | 0.920[7] çok yüksek · 24. | ||||||
Para birimi | Japon yeni (JPY · ¥) | ||||||
Zaman dilimi | UTC+09.00 (JSS) | ||||||
Tarih formatı | yyyy年aa月gg日 yyyy/aa/gg | ||||||
Şebeke gerilimi | 100 V-50 ila 60 Hz | ||||||
Trafik akışı | sol | ||||||
Telefon kodu | +81 | ||||||
ISO 3166 kodu | JP | ||||||
İnternet alan adı | .jp |
Japonya, 14.125 adadan oluşan bir takımadadır. Bu adaların en büyükleri olan Honşū, Hokkaidō, Kyūshū ve Shikoku; ülke yüzölçümünün %97'sini oluşturur ve genellikle ev adaları olarak anılır. 125 milyonun üzerinde nüfusuyla dünyanın en yüksek nüfuslu 11. ülkesi ve aynı zamanda en kalabalık nüfuslu ülkelerden biridir. Ülke topraklarının yaklaşık dörtte üçü dağlıktır ve bu da yüksek oranda kentleşmiş nüfusun dar kıyı ovalarında yoğunlaşmasına yol açar. Ülke; idari olarak 47 prefektörlüğe, coğrafi olarak sekiz geleneksel bölgeye ayrılır. Başkent Tokyo ve çevresindeki bulunan prefektörlükler ile şehirleri kapsayan Büyük Tokyo Metropolü, dünyanın en yüksek nüfuslu metropoliten alanıdır.
Arkeolojik araştırmalar Üst Paleolitik dönemden beri insanların Japon adalarında yaşadığını göstermektedir. Yazılı tarihte Japonya'nın adı ilk olarak 1. yüzyıldan kalma Çin metinlerinde geçer. Japonya'nın tarihi dış dünyadan etkilendikten sonra çok uzun yıllar boyunca tecrit edilmesiyle şekillenmiştir. MS dördüncü ve dokuzuncu yüzyıllar arasında, Japonya krallıkları bir imparator ve Heian-kyō merkezli Yamato Hanedanı altında birleşti. 12. yüzyıldan başlayarak, siyasi iktidar şogun adı verilen bir dizi askerî lider ve daimyo denilen feodal beylerin elindeydi ve bir savaşçı soylu sınıfı olan samuraylar tarafından uygulanıyordu. Bir asır süren iç savaş döneminin ardından ülke, 1603 yılında izolasyoncu bir dış politika uygulayan Tokugawa şogunluğu altında yeniden birleşti. 1854'te Amerika Birleşik Devletleri filosu, Japonya'yı Batı'ya açmaya zorlaması şogunluğun sona ermesine ve 1868'de imparatorluk otoritesinin yeniden kurulmasına yol açtı. Meiji Dönemi'nde, yeni Japon İmparatorluğu Batı modelli bir anayasayı kabul etti ve sanayileşme ve modernleşme programını izledi. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında, Birinci Çin-Japon Savaşı, Rus-Japon Savaşı ve I. Dünya Savaşı'ndaki zaferler ile birlikte militarizmin arttığı bir döneminde Japonya, 1937'de Çin'e savaş ilan etti ve 1941'de Mihver gücü olarak II. Dünya Savaşı'na girdi. Pasifik Cephesi'nde yenilgiye uğrayan ve iki atom bombasına maruz kalan Japonya, 1945'te teslim oldu ve yedi yıllık Müttefik işgali altına girdi. Bu işgal sırasında yeni bir anayasa kabul edildi. Savaştan sonra Japonya, 1990'lardaki ekonomik durgunluğa kadar süren büyük bir ekonomik mucize elde etti.
1947 yılındaki anayasanın kabulünden beri Japonya, sembolik olarak devletin başının imparator olduğu ve seçimle işbaşına gelen iki meclisli bir yasama organı olan Ulusal Diyet ile üniter bir parlamenter anayasal monarşi ile yönetilmektedir. Japonya, ASEAN Plus mekanizmasının, BM, OECD, G7, G8 ve G20'nin bir üyesidir ve büyük güç olarak kabul edilir. Resmî olarak savaş ilan etme hakkından vazgeçmiş olmasına rağmen Japonya, kendini savunma ve barışı koruma rollerinde kullanılan, dünyanın yedinci büyük askerî bütçesiyle modern bir orduya sahiptir. Otomotiv, robotik ve elektronik endüstrilerinde küresel bir lider olan ve bilim ve teknolojiye önemli katkıları bulunan Japonya, 2023 itibarıyla gayri safi yurt içi hasılaya göre 4. ve satın alma gücü paritesine göre 4. en büyük ekonomiye sahiptir ve ayrıca dünyanın en büyük ihracatçısı ve ithalatçılarından da biridir. Japonya, İnsani Gelişme Endeksi'ne göre çok yüksek bir yaşam standardı ile dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olarak kabul edilir. Nüfusu, dünyadaki en yüksek yaşam beklentisine ve üçüncü en düşük bebek ölüm oranına sahiptir, ancak yaşlanan nüfus ve düşük doğum oranı nedeniyle nüfus düşüşü yaşamaktadır. Japonya, dünya çapında iyi bilinen kapsamlı kültür ve sanat, zengin mutfağı, etkili sineması ve müzik endüstrisi ile önde gelen anime, manga ve video oyunları endüstrisi ile kültürel bir süper güçtür.
Japonya'nın Japonca adı kanji ile 日本 olarak yazılır ve Nippon veya Nihon olarak telaffuz edilir.[8] MS 8. yüzyılın başlarından bu tanım kabul edilmeden önce, ülke Çin'de Wa (倭, Japonya'da MS 757 civarında 和 olarak değiştirildi) olarak ve Japonya'da Yamato endonimi ile biliniyordu.[9] Karakterlerin orijinal Çin-Japonca okunuşu olan Nippon, Japon banknotları ve posta pulları da dâhil olmak üzere resmî kullanımlar için tercih edilmektedir.[8] Nihon ise genellikle günlük konuşmada kullanılır ve Edo Dönemi'nde Japon fonolojisindeki değişiklikleri yansıtır.[9] Nichi (日) karakteri "güneş" veya "gün" anlamına gelirken, hon (本) ise "temel" veya "orijin" anlamına gelir. 日本 karakterleri "Doğan Güneşin Ülkesi" tanımının kaynağı olan "güneşin kökeni" anlamına gelmektedir.[10]
Japonya adı, 日本 kelimesinin Wu Çincesi telaffuzlarına dayanmaktadır ve erken ticaret yoluyla Avrupa dillerine tanıtılmıştır. Bu hala modern Wu dillerinde yansıtılmaktadır, örneğin Şanghaycada Zeppen (Wu Çincesi telaffuz: [zəʔpən]) veya Wenzhoucada Zaipan olarak adlandırılmaktadır. 13. yüzyılda Marco Polo, 日本國 karakterlerinin Erken Mandarin Çincesi telaffuzunu Cipangu olarak kaydetti.[11] Japonya'nın eski Malayca adı olan Japang veya Japun, Çin'in güney kıyısındaki bir lehçesinden ödünç alınmış ve bu sözcük 16. yüzyılın başlarında Avrupa'ya getiren Güneydoğu Asya'daki Portekizli tüccarlar tarafından getirilmiştir.[12] Bu ismin İngilizcedeki ilk kaydı, 1577'de basılmış ve Portekizli bir Cizvit Luís Fróis tarafından yazılmış 1565 bir mektubun çevirisinde Giapan'ın yazılışından ibarettir.[13][14] Örneğin ismin İngilizcedeki ilk hali, 1577'de yayınlanan bir kitapta yer almaktadır ve 1565 tarihli Portekizce bir mektubun çevirisinde adı Giapan olarak yazmaktadır.[15][16] Türkçe kaynaklarda ise ilk olarak Dîvânu Lugâti't-Türk eserinde Çaparka adıyla geçmiş olup[17] günümüz Japonya adı ise yine Batı dillerinden gelmiştir.
Meiji Restorasyonu'ndan II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar, Japonya'nın tam adı "Büyük Japon İmparatorluğu" anlamına gelen Dai Nippon Teikoku (大日本帝國) idi.[18] Günümüzde, resmî olarak "Japonya Devleti" anlamı gelen Nihon-koku veya Nippon-koku (日本国) adı kullanılmaktadır. Uzun formu açıklayıcı bir tanım içermeyen Japonya gibi ülkelere genellikle "ülke", "ulus" veya "devlet" anlamına gelen koku (国) karakteriyle eklenmiş bir ad verilir.
Yaklaşık MÖ 30.000'e ait bir Paleolitik kültür, Japon adalarında bilinen ilk yerleşimi oluşturmaktadır.[19] Bunu, MÖ 14.500 civarından (Jōmon Dönemi'nin başlangıcı) itibaren, çukurda yaşama ve ilkel tarımla karakterize edilen Orta Taş Çağı'ndan Cilalı Taş Devri'ne kadar yarı yerleşik avcı-toplayıcı kültürü izledi.[20] Döneme ait kil kaplar günümüze ulaşan en eski çanak çömlek örnekleri arasındadır.[21] MÖ 700 civarında, Japon dillerini konuşan Yayoiler, Kore Yarımadası'ndan adalara girerek[22][23][24] Jōmonlar ile karışmaya başladı.[24] Yayoi Dönemi'nde Çin ve Kore'den ıslak pirinç tarımı,[25] yeni bir çömlekçilik tarzı[26] ve metalurji gibi uygulamaların tanıtıldığı dönem görüldü.[27] Efsaneye göre İmparator Jimmu (Amaterasu'nun torunu), MÖ 660 yılında Japonya'nın merkezinde bir krallık kurarak kesintisiz bir imparatorluk çizgisi başlattı.[28]
Japonya yazılı tarihte ilk kez MS 111'de tamamlanan Çin Han Kitabı adlı eserde yer almaktadır. Budizm, Japonya'ya MS 552'de bir Kore krallığı olan Baekje'den tanıtıldı, ancak Japon Budizmi'nin gelişimi öncelikli olarak Çin'den etkilenmiştir.[29] Erken direnişe rağmen Budizm, Prens Shōtoku gibi şahsiyetler de dâhil olmak üzere yönetici sınıf tarafından desteklendi ve Asuka Dönemi'nden (592-710) başlayarak yaygın bir kabul gördü.[30]
MS 645 yılında Prens Naka no Ōe ve Fujiwara no Kamatari liderliğindeki hükûmet, geniş kapsamlı Taika Reformları'nı planladı ve uyguladı. Reform, Çin'den gelen Konfüçyüsçü fikir ve felsefelere dayanan toprak reformuyla başladı.[31] Japonya'daki tüm toprakları çiftçiler arasında eşit olarak dağıtılmak üzere kamulaştırdı ve yeni bir vergi sisteminin temeli olarak bir hane kayıt defterinin derlenmesini emretti.[32] Reformların gerçek amacı, daha fazla merkezileşme sağlamak ve yine Çin'in hükûmet yapısına dayanan imparatorluk sarayının gücünü artırmaktı. Çin yazısı, siyaseti, sanatı ve dini hakkında bilgi edinmek için Çin'e elçiler ve öğrenciler gönderildi.[31] Prens Ōama ile yeğeni Prens Ōtomo arasındaki kanlı bir çatışma olan 672 Jinshin Savaşı, daha ileri idari reformlar için önemli bir dayanak haline geldi.[33] Bu reformlar, mevcut kanunları güçlendiren ve merkezi ve alt yerel yönetimlerin yapısını oluşturan Taihō Kanunu'nun yayımlanmasıyla doruğa ulaştı.[32] Bu yasal reformlar, yarım bin yıl boyunca yürürlükte kalan Çin tarzı bir merkezi hükûmet sistemi olan ritsuryō sistemini yarattı.[33]
Nara Dönemi (710-784), Heijō-kyō'daki (modern Nara) İmparatorluk Sarayı merkezli bir Japon devletinin ortaya çıkışına işaret ediyordu.[34] Bu dönem, Kojiki (712) ve Nihon Shoki (720) kitaplarının tamamlanmasıyla yeni oluşan bir edebiyat kültürünün ortaya çıkışı ve Budist esinli sanat eserleri ve mimarinin gelişmesiyle karakterize edilir.[35][36] MS 735-737'deki çiçek hastalığı salgını sonucunda Japonya nüfusunun üçte birini kaybettiğine inanılmaktadır.[36][37] MS 784 yılında İmparator Kammu başkenti taşıyarak MS 794 yılında Heian-kyō'ya (günümüz Kyoto) yerleşti.[36] Bu, belirgin bir şekilde yerli Japon kültürünün ortaya çıktığı Heian Dönemi'nin (794-1185) başlangıcına işaret ediyordu. Murasaki Shikibu'nun Genji'nin Hikâyesi ile Japonya'nın milli marşı Kimigayo'nun sözleri bu dönemde yazıldı.[38]
Japonya'nın feodal dönemi, yönetici bir savaşçı sınıfı olan samurayların ortaya çıkışı ve hakimiyeti ile karakterizedir.[39] 1185 yılında, Genpei Savaşı'nda Taira boyunun Minamoto boyu tarafından yenilgiye uğratılmasının ardından samuray Minamoto no Yoritomo, Kamakura'da askeri bir yönetim kurdu.[40] Yoritomo'nun ölümünden sonra Hōjō boyu, şogunun vekili olarak iktidara geldi.[36] Budizmin Zen okulu Kamakura Dönemi'nde (1185-1333) Çin'den tanıtıldı ve samuray sınıfı arasında yaygınlaştı.[41] Kamakura şogunluğu, 1274 ve 1281'de Moğol istilalarını püskürttü ancak sonunda İmparator Go-Daigo tarafından devrildi.[36] Go-Daigo, kısa bir süre otoritesini yeniden kurmaya çalışırken 1336'da Ashikaga Takauji'ye yenilmesi Muromachi Dönemi'nin (1336-1573) başlangıcı oldu.[42] İmparator Go-Daigo, bunun üzerine Kyoto'nun güneyinde rakip bir saray kurdu ve 60 yıl boyunca Japonya'daki siyasi güç iki taraf arasında bölündü.[43] Ashikaga Takauji tarafından kurulan Ashikaga şogunluğu, daimyō adı verilen feodal savaş ağalarını kontrol etmekte başarısız oldu ve 1467'de, yüzyıllık Sengoku Dönemi'ni ("Savaşan Devletler") başlatan bir iç savaş başladı.[44]
16. yüzyılda Portekizli tüccarlar ve Cizvit misyonerleri ilk kez Japonya'ya ulaşarak Japonya ile Batı arasında doğrudan ticari ve kültürel alışverişi başlattılar.[36][45] Oda Nobunaga, diğer birçok daimyōyu fethetmek için Avrupa teknolojisini ve ateşli silahlarını kullanarak[46] iktidarını pekiştirmesi Azuchi-Momoyama Dönemi olarak bilinen dönemi başlattı.[47] Nobunaga'nın 1582'deki ölümünün ardından, halefi Toyotomi Hideyoshi, 1590'ların başında ülkeyi birleştirdi ve 1592 ve 1597'de Kore'ye iki başarısız istila girişiminde bulundu.[36]
Tokugawa Ieyasu, Hideyoshi'nin oğlu Toyotomi Hideyori'nin naibi olarak görev yaptı ve konumunu siyasi ve askeri destek kazanmak için kullandı.[48] Açık savaş patlak verdiğinde Ieyasu, 1600 yılında Sekigahara Muharebesi'nde rakip boyları mağlup etti. 1603 yılında İmparator Go-Yōzei tarafından şogun olarak atandı ve Edo'da (modern Tokyo) Tokugawa şogunluğunu kurdu.[49] Şogunluk, özerk daimyōyu kontrol etmek için davranış kuralları olarak buke shohatto ("Savaşçı Evleri için Çeşitli Kanun Noktaları")[50] ve 1639'da Edo Dönemi (1603-1868) olarak bilinen iki buçuk yüzyıllık zayıf siyasi birliği kapsayan izolasyonist sakoku ("kapalı ülke") politikasını içeren önlemleri yürürlüğe koydu.[49][51] Modern Japonya'nın ekonomik büyümesi bu dönemde başladı ve bunun sonucunda yollar ve su ulaşım yolları ile Osaka pirinç komisyoncularının vadeli işlem sözleşmeleri, bankacılık ve sigorta gibi finansal araçlar ortaya çıktı.[52] Batı bilimleri (rangaku) çalışmaları Hollanda'nın Nagasaki'deki yerleşim bölgesiyle temasıyla devam etti.[49] Edo Dönemi'nde Japonların Japonya'yı incelemesi olan kokugaku ("ulusal çalışmalar") ortaya çıkmıştır.[53]
Amerika Birleşik Devletleri Donanması, Japonya'nın dış dünyaya açılmasını zorlamak için Tuğamiral Matthew C. Perry'yi gönderdi. Temmuz 1853'te dört "Kara Gemi" ile Uraga'ya gelen Perry Seferi, Mart 1854'te Kanagava Antlaşması ile sonuçlandı.[49] Daha sonra diğer Batılı ülkelerle yapılan benzer anlaşmalar ekonomik ve siyasi krizleri beraberinde getirdi.[49] Şogunun istifası Boshin Savaşı'na yol açtı ve sonucunda tek bir imparatorun (Meiji Restorasyonu) yönetiminde merkezi bir devlet kuruldu.[54] Batılı siyasi, adli ve askeri kurumları benimseyen Kabine, Özel Konsey'i organize etti, Meiji Anayasası'nı tanıttı (29 Kasım 1890) ve İmparatorluk Diyeti'ni topladı.[55] Meiji Dönemi'nde (1868-1912), Japon İmparatorluğu, Asya'daki en gelişmiş ülke ve etki alanını genişletmek için askeri çatışma peşinde koşan sanayileşmiş bir dünya gücü olarak ortaya çıktı.[56][57][58] Birinci Çin-Japon Savaşı (1894-1895) ve Rus-Japon Savaşı'ndaki (1904-1905) zaferlerden sonra Japonya; Tayvan, Kore ve Sahalin'in güney yarısının kontrolünü ele geçirdi.[59] Japon nüfusu 1873 yılında 35 milyon iken 1935'te 70 milyona çıkarak kentleşmeye önemli bir geçiş yaptı.[60][61]
20. yüzyılın başlarında, artan yayılmacılık ve militarizasyonun gölgesinde kalan nispeten demokratik bir Taişo Dönemi (1912-1926) görüldü.[62][63] I. Dünya Savaşı'na İtilaf Devletleri safında katılan Japonya'nın Pasifik ve Çin'deki Alman sömürgelerini ele geçirmesine izin verildi.[63] 1920'ler, katı bir devletçiliğe doğru siyasi bir kaymaya, 1923 Büyük Tokyo Depremi'nin ardından bir kanunsuzluk dönemine, siyasi muhalefete karşı yasaların çıkarılmasına ve bir dizi darbe girişimine tanık oldu.[61][64][65] Bu süreç 1930'larda hızlandı ve liberal demokrasiye karşı bir düşmanlığı paylaşan ve kendilerini Asya'da yayılmaya adamış birkaç radikal milliyetçi grup doğurdu. 1931'de Japonya, Mançurya'yı işgal etti ve işgalin uluslararası alanda kınanmasının ardından iki yıl sonra Milletler Cemiyeti'nden ayrıldı.[66] 1936'da Japonya, Nazi Almanyası ile Anti-Komintern Paktı'nı imzaladı ve 1940'ta Üç Güç Paktı ile Mihver Devletleri'nden biri haline geldi.[61]
Japonya, 1937'de Çin'in diğer bölgelerini de işgal ederek İkinci Çin-Japon Savaşı'nı (1937-1945) hızlandırdı.[67] 1940'ta İmparatorluk, Fransız Hindiçini'ni işgal etti ve ardından Amerika Birleşik Devletleri Japonya'ya petrol ambargosu koydu.[61][68] 7-8 Aralık 1941'de Japon kuvvetleri Pearl Harbor'a ve diğerlerinin yanı sıra Malaya, Singapur ve Hong Kong'daki Britanya kuvvetlerine sürpriz saldırılar düzenleyerek Pasifik'te II. Dünya Savaşı'nı başlattı.[69] Sonraki dört yıl boyunca, Sovyetlerin Mançurya'yı işgali ve 1945'te Hiroşima ve Nagasaki'ye atom bombası saldırısı ile sonuçlanan Müttefik zaferlerinden sonra, Japonya koşulsuz teslim olmayı kabul etti.[70] Savaş, Japonya ve Uzak Doğu'da milyonlarca insanın hayatına mal oldu.[61] Müttefikler, milyonlarca Japon yerleşimciyi Asya'daki eski kolonilerinden ve askerî kamplarından geri gönderdiler ve Japon İmparatorluğu'nu ve fethettiği topraklar üzerindeki etkisini büyük ölçüde ortadan kaldırdılar.[71][72] Müttefikler, ayrıca Japon liderlerini savaş suçlarından yargılamak için Uzak Doğu Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi'ni topladılar.[72]
1947'de Japonya, liberal demokratik uygulamaları vurgulayan yeni bir anayasa kabul etti.[72] Müttefik işgali, 1952'de San Francisco Barış Antlaşması ile sona erdi[73] ve Japonya 1956'da Birleşmiş Milletler'e üye oldu.[72]
Savaştan sonra rekor bir ekonomik büyüme dönemi Japonya'yı dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline geldi. Bu dönem varlık fiyatı balonunun patlamasıyla 1990'ların ortalarında sona erdi ve ülkenin ancak 21. yüzyılın başlarında kademeli olarak çıkabildiği bir ekonomik durgunluk başladı.[74] 2011 yılında Japonya, dünya kayıtlı tarihindeki en büyük depremlerden birini yaşadı ve Fukushima Daiichi nükleer felaketini tetikledi.[75] 1 Mayıs 2019'da İmparator Akihito'nun tahttan çekilmesinin ardından oğlu Naruhito'nun imparator olmasıyla Reiwa Dönemi başladı.[76]
Japonya, Asya'nın Pasifik kıyısı boyunca uzanan 14.125 adadan oluşur.[77] Ohotsk Denizi'nden Doğu Çin Denizi'ne kadar 3.000 km kuzeydoğu-güneybatıya kadar uzanır.[78][79] Ülkenin kuzeyden güneye beş ana adası Hokkaidō, Honşū, Shikoku, Kyūshū ve Okinawa'dır.[80] Okinawa'yı da içeren Ryukyu Adaları, Kyūshū'nun güneyinde bir zincirdir. Nanpō Adaları, Japonya'nın ana adalarının güneyinde ve doğusunda yer almaktadır. Hepsi birlikte genellikle Japon Takımadaları olarak bilinir.[81] 2019 itibarıyla Japonya'nın toprakları 377.975,24 km²'dir.[1] Japonya, 29.751 km ile dünyanın altıncı en uzun kıyı şeridine sahiptir. Japonya, çok uzaklara yayılmış adaları nedeniyle, 4.470.000 km²'yi kaplayan dünyanın sekizinci en büyük münhasır ekonomik bölgesine sahiptir.[82][83]
Japon Takımadaları'nın %67'si ormanlardan, %14'ü ise tarım alanlarından oluşmaktadır.[84] Esasen engebeli ve dağlık arazi yerleşim açısından kısıtlıdır.[85] Bu nedenle yaşanabilir bölgeler, özellikle de kıyı bölgelerinde, çok yüksek nüfus yoğunluğu bulunmaktadır. Yerel yoğunlaşma dikkate alınmaksızın bile, Japonya en yoğun nüfusa sahip 40. ülkedir.[86][87] Honşu, 2010 yılı itibarıyla 450 kişi/km² ile en yüksek nüfus yoğunluğuna sahip adayken, Hokkaidō, 2016 yılı itibarıyla 64,5 kişi/km² ile en düşük nüfus yoğunluğuna sahip adadır.[88] 2014 yılı itibarıyla Japonya'nın toplam alanının yaklaşık %0,5'i ıslah edilen arazilerden (umetachi) oluşmaktadır.[89] Biwa Gölü antik bir göldür ve ülkenin en büyük tatlı su gölüdür.[90]
Japonya, Pasifik ateş çemberi boyunca yer alması nedeniyle depremlere, tsunamiye ve volkanik patlamalara büyük ölçüde eğilimlidir.[91] 2016 Dünya Risk Endeksine göre ölçülen 17. en yüksek doğal afet riskine sahiptir.[92] Japonya'da 111 aktif yanardağ bulunmaktadır.[93] Çoğunlukla tsunamiyle sonuçlanan yıkıcı depremler her yüzyılda birkaç kez meydana gelir.[94] 1923 Kanto depremi sonucunda 140.000'den fazla insan öldü.[95] Daha yakın zamandaki büyük depremler ise 1995 Büyük Hanşin Depremi ve büyük bir tsunamiyi tetikleyen 2011 Tōhoku depremidir.[75]
Japonya'nın iklimi ağırlıklı olarak ılımandır ancak kuzeyden güneye büyük farklılıklar gösterir. En kuzeydeki bölge olan Hokkaidō, uzun ve soğuk kışları ve çok sıcak ve serin yazları olan nemli bir karasal iklime sahiptir. Yağışlar yoğun değildir ancak adalarda kışın genellikle derin kar kümeleri oluşur.[96]
Honşu'nun batı kıyısındaki Japon Denizi bölgesinde, kuzeybatı kış rüzgarları kış aylarında yoğun kar yağışı getiriyor. Yazın Fön rüzgârı nedeniyle bölge bazen aşırı yüksek sıcaklıklara maruz kalabilmektedir.[97] Honşu'nun tam ortasındaki Orta Yaylalar (中央高地 Chūō Kōchi), yaz ve kış arasında büyük sıcaklık farklarının olduğu tipik bir iç nemli karasal iklime sahiptir. Chūgoku ve Shikoku bölgelerinin dağları, Seto İç Denizi'ni mevsimsel rüzgarlardan koruyarak yıl boyunca ılıman bir hava sağlamaktadır.[96]
Pasifik kıyısı, ara sıra kar yağışı ile daha ılıman kışlar ve güneydoğu mevsimsel rüzgar nedeniyle sıcak, nemli yazlar yaşayan nemli bir subtropikal iklime sahiptir. Ryukyu ve Nanpō Adaları, sıcak kışlar ve sıcak yazlarla subtropikal bir iklime sahiptir. Özellikle yağışlı mevsimde yağışlar çok yoğun olmaktadır.[96] Okinawa'da ana yağış mevsimi Mayıs ayı başlarında başlar ve yağmur cephesi yavaş yavaş kuzeye doğru ilerler. Yaz sonu ve sonbahar başında tayfunlar sıklıkla şiddetli yağmur getirir.[98] Çevre Bakanlığı'na göre şiddetli yağışlar ve artan sıcaklıklar tarım sektöründe ve başka yerlerde sorunlara neden olmaktadır.[99] Japonya'da şimdiye kadar ölçülen en yüksek sıcaklık olan 41,1 °C, 23 Temmuz 2018'de kaydedildi[100] ve 17 Ağustos 2020'de tekrarlandı.[101]
Japonya'da adaların iklimini ve coğrafyasını yansıtan dokuz orman ekolojik bölgesi bulunmaktadır. Ryukyu ve Ogasavara Adaları'ndaki subtropikal nemli geniş yapraklı ormanlardan, ana adaların ılıman iklim bölgelerindeki ılıman geniş yapraklı ve karma ormanlara, kuzey adaların soğuk, kış kısımlarındaki ılıman iğne yapraklı ormanlara kadar uzanırlar.[102] Sakura, Japon kültüründe büyük bir öneme sahiptir ve Japonya'nın ulusal çiçeği olarak kabul edilir.[103] Bunun dışında Japon çamı da bir diğer önemli ağaç türüdür.[104] Japonya'da 2019 yılı itibarıyla boz ayı, kar maymunu, Japon rakun köpeği, Japon küçük tarla faresi ve Dev Japon semenderi dâhil olmak üzere 90.000'den fazla yaban hayatı türü bulunmaktadır.[105][106]
Önemli flora ve fauna alanlarının yanı sıra 52 Ramsar sulak alanını korumak için geniş bir millî park ağı kurulmuştur.[107][108] Olağanüstü doğal değerleri nedeniyle UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dört alan eklenmiştir.[109]
II. Dünya Savaşı'ndan sonraki hızlı ekonomik büyüme döneminde, çevre politikaları hükûmet ve sanayi çevreleri tarafından küçümsendi; bunun sonucunda 1950'li ve 1960'lı yıllarda çevre kirliliği yaygınlaştı. Artan endişelere yanıt olarak hükûmet, 1970 yılında çevre koruma yasalarını çıkardı.[110] 1973'teki petrol krizi, Japonya'nın doğal kaynak eksikliği nedeniyle enerjinin verimli kullanımını da teşvik etti.[111]
Japonya, bir ülkenin çevresel sürdürülebilirliğe olan bağlılığını ölçen 2018 Çevresel Performans Endeksi'nde 20. sırada yer almaktadır.[112] Japonya dünyanın en büyük beşinci karbondioksit salımı yapan ülkesidir.[99] 1997 Kyoto Protokolü'nün ev sahibi ve imzacısı olan Japonya, karbondioksit emisyonlarını azaltma ve iklim değişikliğini engellemek için başka adımlar atma konusunda anlaşma yükümlülüğü altındadır.[113] 2020 yılında Japonya hükûmeti 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefini açıkladı.[114] Çevre sorunları arasında kentsel hava kirliliği (NOx, asılı partiküller ve toksikler), atık yönetimi, suyun ötrofikasyonu, doğanın korunması, iklim değişikliği, kimyasal yönetimi ve koruma için uluslararası işbirliği yer almaktadır.[115]
Japonya, imparatorun sembolik yetkilere sahip olduğu üniter bir anayasal monarşidir.[116] Japonya Anayasası'na göre imparator “devletin ve halkın birliğinin simgesidir” ve egemenlik hakkı olmaksızın sadece törensel rol oynar. Egemenlik ise Japon halkına ait olup yürütme yetkisi başbakan ve Bakanlar Kurulunun diğer seçilmiş üyeleri tarafından kullanılır.[117]
Japonya imparatoru, günümüzde imparator unvanına sahip dünyadaki tek hükümdardır.[118] Japonya İmparatorluk Ailesi, MÖ 660 yılına kadar uzanan tarihi ile günümüzde de devam eden dünyanın en eski monarşi hanedanıdır.[119] Günümüz Japonya imparatoru, 2019 yılında Akihito'nun çekilmesinden sonra tahta çıkan Naruhito'dur.[116]
Japonya'nın yasama organı, çift meclisli bir parlamento olan Ulusal Diyet'tir.[116] Diyet, her dört yılda bir veya feshedildiğinde halk oylamasıyla seçilen 465 sandalyeli alt Temsilciler Meclisi ile halk tarafından seçilen üyeleri altı yıl süreyle görev yapan 245 sandalyeli üst Danışmanlar Meclisi'nden oluşmaktadır.[120] 18 yaşın üzerindeki yetişkinler için genel oy hakkı bulunmaktadır[121] ve tüm seçilmiş makamlar için gizli oylama yapılır.[117] Merkez sağ büyük çadır Liberal Demokrat Parti, 1993 ve 1994 yılları arasında kısa bir 11 aylık dönem ve 2009-2012 yılları dışında genellikle 1955 Sistemi olarak adlandırılan, 1950'lerden bu yana ülkenin egemen partisidir.[122]
Japonya başbakanı, hükûmetin başıdır ve Diyet üyeleri arasından belirlenerek imparator tarafından atanır.[120] Başbakan, Bakanlar Kurulunun başı olarak devlet bakanlarını atama ve görevden alma yetkisine sahiptir.[120] Günümüz başbakan 2024 Liberal Demokrat Parti liderlik seçimini kazandıktan sonra göreve başlayan Shigeru Ishiba'dır.[123]
Tarihsel olarak Çin hukukundan etkilenen Japon hukuk sistemi, Edo Dönemi'nde Kujikata Osadamegaki gibi metinler aracılığıyla bağımsız olarak gelişti.[124] 19. yüzyılın sonlarından bu yana yargı sistemi büyük ölçüde Avrupa'nın, özellikle de Almanya'nın Kara Avrupası hukuk düzenine dayanmaktadır. 1896'da Japonya, Alman Bürgerliches Gesetzbuch'a dayalı bir medeni hukuk oluşturdu ve bu kanun, II. Dünya Savaşı sonrası değişikliklerle de yürürlükte kaldı.[125] 1947'de kabul edilen Japonya Anayasası, dünyanın değiştirilmemiş en eski anayasasıdır.[126] Yasal hukuk yasama organından kaynaklanır ve anayasa, imparatorun Meclis tarafından kabul edilen mevzuatı, kendisine mevzuata karşı çıkma yetkisi vermeden yayınlamasını gerektirir. Japon yazılı hukukunun ana gövdesine Altı Kanun (六法 roppō) adı verilir.[124] Japonya'nın mahkeme sistemi Yüksek Mahkeme ve üç seviyeli alt mahkemeler olmak üzere dört temel kademeye ayrılmıştır.[127]
Japonya'da iç güvenlik esas olarak Ulusal Kamu Güvenlik Komisyonu tarafından yönetilen Ulusal Polis Ajansı'nın gözetimi altında prefektörlük polis teşkilatları tarafından sağlanmaktadır.[128][129] Japon Sahil Güvenlik Teşkilatı, Japonya'yı çevreleyen karasularını korumak ve kaçakçılık, denizde çevre suçları, kaçak avcılık, casus gemiler ve yasadışı göçe karşı müdahaleden sorumludur.[130]
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi'ne göre, 2018 yılı itibarıyla istatistik raporlayan BM üye ülkeleri arasında, Japonya'da cinayet, adam kaçırma, cinsel şiddet ve soygun gibi şiddet içeren suçların görülme oranlarının oldukça düşük olduğu belirtilmiştir.[131][132][133][134][135] Japonya, aynı zamanda ABD, Singapur ve Tayvan ile birlikte gelişmiş ülkeler arasında ölüm cezasının uygulandığı dört ülkeden biridir.[136]
Japonya, idari olarak dört yılda bir seçilen vali, yasama ve idari bürokrasi tarafından denetlenen 47 prefektörlüğe (都道府県 todofuken) ayrılır.[137] Prefektörlükler ise şehir, kasaba ve köy olmak üzere 1.719 belediyeye ayrılır ve prefektörlükler gibi seçimle başa gelen bir belediye başkanı ve yasamaya sahiptir.[138] Tokyo özel bir statüye sahip olup bunlara ek olarak 23 özel semte ayrılır. Ülkenin en büyük 20 şehri de daha fazla yetkileri ve alt bölümleri ile hükûmet kararnamesi ile belirlenmiş şehir statüsündedir.[137] Hokkaidō ise prefektörlük ve belediyeler arası 14 alt prefektörlüğe ayrılır. Aynı zamanda bazı diğer prefektörlüklerde de alt prefektörlükler bulunmaktadır. Japonya üniter bir devlet olmasına rağmen, yerel yönetim hala birçok alanda nispeten yüksek derecede özerkliğe sahiptir.[137]
Japonya aynı zamanda sekiz bölgeye ayrılmıştır ancak bu bölgeler coğrafi olup herhangi bir idari bir yapıyı temsil etmemektedir.[139]
1956'dan bu yana Birleşmiş Milletler üyesi olan Japonya, Güvenlik Konseyi reformu isteyen G4 ülkeleri arasında yer alır.[140] Japonya, G7, APEC ve "ASEAN Plus Three" üyesidir ve Doğu Asya Zirvesi'nin katılımcısıdır.[141] 2014'te 9,2 milyar ABD doları tutarında bağış yapan Japonya, dünyanın en büyük beşinci resmî kalkınma yardımı bağışçısıdır.[142] 2024 yılı itibarı ile Japonya dünyanın dördüncü en büyük diplomatik ağına sahiptir.[143]
Japonya'nın güvenlik ittifakını sürdürdüğü Amerika Birleşik Devletleri ile yakın bağları bulunur.[144] II. Dünya Savaşı'nın bitmesinden bu yana iki ülke yakın ekonomik ve savunma ilişkilerini sürdürmüştür. ABD, Japon ihracatı için büyük bir pazar ve Japon ithalatının başlıca kaynağıdır ve Japonya'yı kısmen bu amaç için askeri üslere sahip olan ülkeyi korumaya kararlıdır.[144] Japonya ayrıca, ABD, Avustralya ve Hindistan'la birlikte Çin'in Hint-Pasifik bölgesindeki etkisini mevcut ilişkileri ve işbirliği modellerini yansıtarak sınırlamayı amaçlayan, 2017'de yeniden düzenlenen çok taraflı bir güvenlik diyaloğu olan Dörtlü Güvenlik Diyaloğu'nun ("Quad") da bir üyesidir.[145][146]
Japonya'nın komşularıyla çeşitli tarihsel ve bölgesel anlaşmazlıkları bulunur.[147] Japonya, Rusya'nın 1945'te Sovyetler Birliği tarafından işgal edilen Güney Kuril Adaları üzerindeki kontrolüne karşı çıkar.[148] Güney Kore'nin Liancourt Kayalıkları üzerindeki kontrolü Japonya tarafından kabul edilmez.[149] Japonya, Çin ve Tayvan ile Senkaku Adaları ve Okinotorishima'nın statüsü nedeniyle gerginlik yaşar.[150] Yine Japonya'nın, Çin ve Güney Kore ile II. Dünya Savaşı sırasındaki yaşananlar nedeniyle anlaşmazlıkları bulunur.[147] Japonya'nın ayrıca kaçırılan Japon vatandaşları ve nükleer silah programı konusunda Kuzey Kore ile devam eden bir gerginliği bulunmaktadır.[151]
Japonya, 2022 Küresel Barış Endeksi'nde Singapur'dan sonra Asya ülkeleri arasında ikinci sırada yer almaktadır.[152] 2022'de toplam GSYİH'sinin %1,1'ini savunma bütçesine harcadı[153] ve 2022'de de dünyanın en büyük onuncu askeri bütçesini korudu.[154] Japonya'nın askerî gücü olan Japon Öz Savunma Kuvvetleri, Japonya Anayasası'nın 9. maddesi ile sınırlandırılmış olup uluslararası anlaşmazlıklarda savaş ilan etme veya askerî güç kullanma hakkından feragat etmektedir.[155] Japon Öz Savunma Kuvvetleri, Savunma Bakanlığı tarafından yönetilmektedir ve Kara Öz Savunma Kuvvetleri, Deniz Öz Savunma Kuvvetleri ve Hava Öz Savunma Kuvvetleri'nden oluşmaktadır. Öz Savunma Kuvvetleri'ne katılım tamamen gönüllüdür.[156] Japonya, 1992 yılında yapılan bir kanun değişikliğiyle birlikte Kamboçya, Mozambik, Afganistan, Irak ve Endonezya gibi ülkelerde barış operasyonlarına katılarak II. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk defa ülke dışına asker göndermiştir.[157] Japon Deniz Öz Savunma Kuvvetleri, RIMPAC deniz tatbikatlarına düzenli olarak katılmaktadır.[158] Ayrıca Japonya'nın, Afrika Boynuzu'nda stratejik açıdan önemli küçük bir yer olan Cibuti'de 2009'dan beri korsanlıkla mücadele amaçlı bir askeri üssü bulunmaktadır.[159]
Japonya hükûmeti, Ulusal Güvenlik Konseyi'nin kurulması, Ulusal Güvenlik Stratejisi'nin kabul edilmesi ve Ulusal Savunma Programı Kılavuzları'nın geliştirilmesini içeren güvenlik politikasında değişiklikler düzenlemektedir.[160] Mayıs 2014'te Başbakan Şinzo Abe, Japonya'nın II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana sürdürdüğü pasiflikten kurtulmak ve bölgesel güvenlik konusunda daha fazla sorumluluk almak istediğini açıklamıştır.[161] Aralık 2022'de Başbakan Fumiyo Kişida, hükûmete harcamaları 2027'ye kadar %65 artırma talimatı vererek bu eğilimi daha da doğruladı.[162] Özellikle Kuzey Kore ve Çin ile yaşanan son gerilimler, Öz Savunma Kuvvetleri'nin statüsü ve Japon toplumu arasındaki ilişkileri hakkındaki tartışmayı yeniden alevlendirdi.[163][164]
Japonya, nominal GSYH bakımından ABD, Çin ve Almanya'nın ardından dünyanın dördüncü büyük ekonomisine ve satın alma gücüne göre dördüncü büyük ekonomisidir.[166] 2021 itibarıyla Japonya'nın işgücü, 68,6 milyondan fazla işçiden oluşan dünyanın sekizinci en büyük işgücüdür.[82] 2022 itibarıyla Japonya'da %2,6 civarında düşük bir işsizlik oranı bulunmaktadır.[167] Yoksulluk oranı G7 ülkeleri arasında en yüksek ikinci sırada yer almaktadır[168] ve nüfusun %15,7'sini aşmaktadır.[169] Japonya, gelişmiş ekonomiler arasında kamu borcunun GSYH'ye oranının en yüksek olduğu ülke olup,[170] kamu borcunun 2022 itibarıyla GSYH'ye oranı %248 olarak tahmin edilmektedir.[171] Japon yeni, ABD doları ve eurodan sonra dünyanın üçüncü büyük rezerv para birimidir.[172]
Japonya, 2022 itibarı ile dünyanın beşinci büyük ihracatçısı ve dördüncü büyük ithalatçısıdır.[173][174] 2021'de ihracatı toplam GSYİH'nın %18,2'sini oluşturdu.[175] 2022 itibarıyla Japonya'nın ana ihracat pazarları Çin (Hong Kong dâhil %23,9) ve ABD (%18,5) idi.[176] Başlıca ihracat ürünleri motorlu taşıtlar, demir-çelik ürünleri, yarı iletkenler ve otomobil parçalarıdır.[82] 2022 itibarıyla Japonya'nın ana ithalat pazarları Çin (%21,1), Amerika Birleşik Devletleri (%9,9) ve Avustralya (%9,8) idi.[176] Japonya'nın ana ithalatı makine ve teçhizat, fosil yakıtlar, gıda maddeleri, kimyasallar ve endüstrilerine yönelik hammaddelerdir.[176]
Meiji Restorasyonu'nda Japonya feodal sosyal sistemi terk ederek hızlı modernleşme ve sanayileşmeye başladı. Meiji Dönemi'nin yöneticileri, başından beri piyasa ekonomisini savundular ve Britanya ve Kuzey Amerika'dan bağımsız kurumsal kapitalizmi benimsediler. Agresif girişimcilerle dolu özel sektör, değişimi memnuniyetle karşıladı.[177] Japonya'nın 1960'lardan 1980'lere kadar olan hızlı ekonomik büyümesi "ekonomik mucize" olarak adlandırıldı. Bu dönemde ekonomi 1960'larda yılda yaklaşık %10, 1970'lerde %5 ve 1980'lerde %4 büyüdü. 1990'ların başında Japonya'nın balon ekonomisinin patlaması ekonomik krize ve durgunluğa yol açtı.[178] Ekonominin durumu sonraki on yılda iyileşmedi ve 1997 Asya mali krizi ile 2000-01'deki küresel durgunluk nedeniyle durum daha da kötüleşti.[82] Devlet yönetiminin etkisi azalmaya başlamış ve 2005 yılından sonra ekonomide toparlanma işaretleri görülmeye başlanmıştır.[179]
Kapitalizmin Japon versiyonu birçok farklı özelliğe sahiptir: keiretsu girişimleri etkilidir ve Japon çalışma ortamında ömür boyu istihdam ve kıdeme dayalı kariyer gelişimi yaygındır.[180][181] Japonya, 2018 itibarıyla en büyük tüketici kooperatifi ve en büyük tarım kooperatifi de dâhil olmak üzere dünyanın en büyük on kooperatifinden üçünün bulunduğu büyük bir kooperatif sektörüne sahiptir.[182] Tokyo Menkul Kıymetler Borsası, Asya'nın ve dünyanın en büyük menkul kıymetler borsalarından biridir.[165] Ülke, rekabet gücü ve ekonomik özgürlük açısından üst sıralarda yer almaktadır. Japonya, 2019 Küresel Rekabet Endeksi'nde altıncı sıradadır.[183]
Japon tarım sektörü, 2018 itibarıyla ülkenin toplam GSYİH'sının yaklaşık %1,2'sini oluşturmaktadır.[120] Japonya topraklarının yalnızca %11,5'i ekime uygundur.[184] Ekilebilir arazinin azlığı nedeniyle küçük alanlarda tarım yapmak için teras sistemi kullanılmaktadır.[185] Bu sayede Japonya, 2018 yılı itibarıyla yaklaşık %50'lik tarımsal kendi kendine yeterlilik oranıyla, birim alan başına dünyanın en yüksek mahsul verimi seviyelerinden birine sahiptir.[186] Japonya'nın küçük tarım sektörü yüksek oranda sübvanse edilmekte ve korunmaktadır.[187] Çiftçiler yaşlandıkça ve haleflerini bulmakta zorlanırken çiftçilik konusunda artan bir endişe bulunmaktadır.[188]
Japonya, yakalanan balık tonajında dünyada yedinci sırada yer almaktadır ve önceki on yıldaki yıllık ortalama 4.000.000 tondan 2016 yılı itibarı ile 3.167.610 metrik ton balık yakaladı.[189] Japonya, dünyanın en büyük balıkçılık filolarından birine sahiptir ve küresel avlanmanın yaklaşık %15'ini karşılamaktadır.[82] Japonya'daki balıkçılığın ton balığı gibi balık stoklarının tükenmesine yol açtığı yönündeki eleştirilere yol açmaktadır.[190] Japonya'nın ticari balina avcılığını desteklemesi tartışmalara yol açmaktadır.[191]
Japonya büyük bir endüstriyel kapasiteye sahiptir ve "otomotiv, Takım tezgâhlarının, çelik ve demir dışı metallerin, gemilerin, kimyasal maddelerin, tekstillerin ve işlenmiş gıdaların en büyük ve teknolojik olarak en gelişmiş üreticilerinden bazılarına" ev sahipliği yapmaktadır.[82] Japonya'nın sanayi sektörü, GSYİH'sının yaklaşık %27,5'ini oluşturmaktadır.[82] Ülkenin imalat üretimi, 2019 itibarıyla dünyanın üçüncü en yüksek üretimidir.[193] Tanınmış Japon imalat ve teknoloji şirketleri arasında Toyota, Nissan, Honda, Fujitsu, Yamaha, Epson, Toshiba, Sony, Panasonic, Nintendo, Sega, Nippon, Takeda Pharma, Mazda, Subaru, Isuzu, Mitsubishi, Komatsu, Sharp, Nikon, Canon, NEC ve Hitachi bulunmaktadır.[194]
Japonya, 2022 yılı itibarıyla dünyanın üçüncü büyük otomobil üreticisi konumunda olup, araç üretimi bakımından dünyanın en büyük otomobil şirketi Toyota'ya ev sahipliği yapmaktadır.[192][195] Japonya, niceliksel olarak 2021'de dünyanın en büyük otomobil ihracatçısıyken[196] 2023'ün başlarında bu unvanı Çin'e bıraktı.[197][198] Japon gemi inşa endüstrisi, Doğu Asyalı komşuları Güney Kore ve Çin'den gelen rekabetle karşı karşıyadır; bir 2020 hükûmet girişimi, bu sektörü ihracatı artırma hedefleri kapsamında desteklenmesi gereken sektörlerden biri olarak belirledi.[199]
Japonya'nın hizmet sektörü, 2021 itibarıyla toplam ekonomik üretiminin yaklaşık %69,5'ini oluşturmaktadır.[200] Toyota, Mitsubishi UFJ, NTT, ÆON, SoftBank, Hitachi ve Itochu gibi Fortune Global 500 listesinde yer alan şirketler ile birlikte bankacılık, perakende, ulaşım ve telekomünikasyon büyük endüstrilerdir.[201][202]
Japonya, 2019'da 31,9 milyon uluslararası turist çekti[203] ve içe yönelik turizmde 2019'da dünyada on birinci sırada yer aldı.[204] 2021 Seyahat ve Turizm Rekabet Edebilirlik Raporu, Japonya'yı 117 ülke arasında dünyada birinci sıraya koydu.[205] 2019 yılında uluslararası turizm geliri 46,1 milyar dolara ulaştı.[204]
Japonya, özellikle doğa bilimleri ve mühendislik olmak üzere bilimsel araştırmalarda dünyada önde gelen ülkeler arasında yer alır.[206][207][208] Ülke, 2023 Küresel İnovasyon Endeksi'nde 13. sırada yer almaktadır.[209] Gayri safi yurt içi hasılayla karşılaştırıldığında Japonya'nın araştırma ve geliştirme bütçesi, 2017 itibarıyla 867.000 araştırmacının 19 trilyon yenlik araştırma ve geliştirme bütçesiyle[210] dünyanın en yüksek ikinci bütçesidir.[211] Ülke, fizik, kimya veya tıp alanlarında yirmi iki Nobel Ödülü[212] ve üç Fields Madalyası'na sahiptir.[213]
Japonya, 2020 yılı toplamının %45'ini tedarik ederek robotik üretimi ve kullanımında dünyaya liderlik etmektedir.[214][215] Japonya, 1000 çalışan başına 14 ile bilim ve teknoloji alanında dünyada kişi başına düşen en fazla araştırmacı sayısına sahip ikinci ülkedir.[216]
Bir zamanlar dünyanın en güçlüsü olarak kabul edilen Japon tüketici elektroniği endüstrisi, Güney Kore ve Çin gibi komşu Doğu Asya ülkelerinden gelen rekabetle karşı karşıyadır.[217][218] Ancak Japon video oyunu endüstrisi hala büyük bir sektör olarak varlığını sürdürmektedir. 2014 yılında Japonya'nın tüketici video oyunu pazarı 9,6 milyar dolar hasılat elde etti; bunun 5,8 milyar doları mobil oyunlardan geldi.[219] 2015 yılı itibarı ile Japonya, Çin, ABD ve Güney Kore'nin ardından dünyanın dördüncü büyük bilgisayar oyunu pazarıdır.[220]
Japonya Uzay Araştırma Ajansı, Japonya'nın ulusal uzay ajansı olarak uzay, gezegen ve havacılık araştırmaları yürütür ve roket ve uyduların geliştirilmesine öncülük eder.[221] Uluslararası Uzay İstasyonu'nun bir katılımcısıdır: Japon Deney Modülü (Kibō), 2008 yılında Space Shuttle montaj uçuşları sırasında istasyona eklenmiştir.[222] Akatsuki uzay sondası 2010 yılında fırlatıldı ve 2015 yılında Venüs'ün etrafında yörüngeye ulaştı.[223] Japonya'nın uzay araştırmalarına ilişkin planları arasında bir Ay üssü inşa etmek ve 2030 yılına kadar astronot göndermek yer almaktadır.[224] 2007 yılında Tanegashima Uzay Merkezi'nden ay kaşifi Kaguya'yı fırlattı. Apollo programından bu yana gerçekleşen en büyük Ay misyonunun amacı Ay'ın kökeni ve evrimi hakkında veri toplamaktı. Kaguya, 4 Ekim 2007'de Ay yörüngesine girdi[225][226] ve 11 Haziran 2009'da kasıtlı olarak Ay'a çarptı.[227]
Japonya'da ulaşım altyapısı modern ve oldukça gelişmiştir.[228][229][230][231] Ülkede 2017 yılı itibarıyla 1 milyon km şehir, kasaba ve köy yolu, 130.000 km prefektörlük yolu, 54.736 km genel ulusal yol ve 7.641 km otoyol olmak üzere yaklaşık 1,2 milyon km karayolu bulunur.[232] Japonya'da trafik soldan akar. Yüksek hızlı, bölünmüş, sınırlı erişimli paralı yollardan oluşan bir tek ağ, büyük şehirleri birbirine bağlar ve paralı yol girişimleri tarafından işlenir. Enerji verimliliği teşvik etmek amacıyla araba sahipliği ücretleri ve benzin vergileri uygulanır.[233] Japonya'da otomobil kullanımı G7 ülkeleri arasındaki en düşüğüdür.[234]
1987'deki özelleştirmeden bu yana, düzinelerce Japon demiryolu şirketi yerel yolcu taşımacılığı pazarlarında faaliyet gösterir; büyük şirketler arasında yedi JR kuruluşu, Kintetsu, Seibu ve Keio Corporation yer alır.[235] Büyük şehirleri birbirine bağlayan yüksek hızlı Şinkansenler (hızlı trenler), güvenlikleri ve dakiklikleri ile bilinir.[236]
2021 yılı itibarıyla ülkede 175 havalimanı bulunur.[82] En büyük iç hatlar havalimanı olan Tokyo'daki Haneda Uluslararası Havalimanı, 2019'da Asya'nın ikinci en işlek havalimanıydı.[237] Keihin ve Hanshin süper liman merkezleri, 2017 itibarıyla sırasıyla 7,98 ve 5,22 milyon TEU ile dünyanın en büyükleri arasındadır.[238]
2019 yılı itibarıyla Japonya'da enerjinin %37,1'i petrolden, %25,1'i kömürden, %22,4'ü doğalgazdan, %3,5'i hidroelektrikten ve %2,8'i nükleer enerjiden ve diğer kaynaklardan üretilmiştir.[239] Nükleer enerji, 2010 yılındaki yüzde 11,2'lik orana göre düşüş göstermiştir. Mart 2011'deki Fukuşima I Nükleer Santrali kazalarınin ardından devam eden kamuoyu muhalefeti nedeniyle Mayıs 2012 itibarıyla ülkedeki tüm nükleer santraller devre dışı bırakılmıştı, ancak hükûmet yetkilileri kamuoyunu en azından bazılarının hizmete dönmesi lehine yönlendirmeye çalışmaya devam etti.[240] Sendai Nükleer Enerji Santrali, 2015 yılında yeniden faaliyete geçti ve o tarihten bu yana diğer bazı nükleer enerji santralleri de yeniden faaliyete geçti.[241][242]
Japonya önemli yerel rezervlerden yoksundur ve ithal enerjiye büyük ölçüde bağımlıdır.[243] Bu nedenle ülke kaynaklarını çeşitlendirmeyi ve yüksek enerji verimliliği seviyelerini korumayı hedeflemiştir.[244]
Su ve sanitasyon sektörünün sorumluluğu, evsel kullanıma yönelik su temininden sorumlu Sağlık, Çalışma ve Refah Bakanlığı, su kaynaklarının geliştirilmesinden ve sanitasyondan sorumlu Arazi, Altyapı, Ulaştırma ve Turizm Bakanlığı, ortamdaki su kalitesi ve çevrenin korunmasından sorumlu Çevre Bakanlığı ve kamu hizmetlerinin performans kıyaslamasından sorumlu İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı arasında paylaşılmaktadır.[245] İyileştirilmiş bir su kaynağına erişim Japonya'da evrenseldir. Nüfusun yaklaşık %98'i kamu hizmetlerinden borulu su almaktadır.[246]
Japonya'nın nüfusu 2022 yılı itibarı ile yaklaşık 125 milyondur ve bunların yaklaşık 122 milyonu Japon vatandaşıdır.[247] Geriye kalan kısmı ise küçük bir yabancı nüfus oluşturur.[248] Japonya dünyanın en hızlı yaşlanan ülkelerinden biridir ve toplam nüfusunun üçte birini oluşturan herhangi bir ülkedeki en yüksek yaşlı nüfus oranına sahiptir;[249] bu, yaşam beklentisinde bir artış ve doğum oranlarında bir düşüşün izlediği II. Dünya Savaşı sonrası bebek patlamasının bir sonucudur.[250] Japonya'nın toplam doğurganlık hızı 1,4 olup, bu oran 2,1 olan yenilenme oranının altındadır ve dünyanın en düşük oranları arasındadır;[251] Japonya'nın ortalama yaşı 48,4 olup dünyadaki en yüksek yaştır.[252] 2020 itibarıyla nüfusun %28,7'sinden fazlası 65 yaşın üzerindedir; bu da Japon nüfusunun dörtte birinden fazladır.[249] Artan sayıda genç Japon evlenmediği veya çocuksuz kaldığı için[253][254] Japonya'nın nüfusunun 2065 yılına kadar 88 milyon civarına düşmesi beklenmektedir.[249]
Demografik yapıdaki değişiklikler, başta işgücü nüfusunda azalma ve sosyal güvenlik yardımlarının maliyetinde artış olmak üzere çeşitli sosyal sorunlar yaratmıştır.[253] Japonya hükûmeti, 2060 yılına kadar çalışma çağındaki her kişiye neredeyse bir yaşlı kişinin düşeceğini öngörmektedir.[252] Göç ve doğum teşvikleri bazen ülkenin yaşlanan nüfusunu desteklemek için genç işçiler sağlamak amacıyla bir çözüm olarak önerilmektedir.[255][256] 1 Nisan 2019'da, belirli sektörlerdeki işgücü açığının azaltılmasına yardımcı olmak amacıyla yabancı işçilerin haklarını koruyan revize edilmiş bir göç yasası yürürlüğe girdi.[257]
Japonya etnik ve kültürel açıdan homojen bir toplumdur[258] ve Japonlar ülke nüfusunun %98,1'ini oluşturur.[259] Ülkedeki azınlık etnik gruplar arasında yerli Aynular ve Ryukyulular yer almaktadır.[260] Zainichi Koreliler,[261] Çinliler,[262] Filipinliler[263] ile çoğunlukla Japon kökenli olan Brezilyalı[264] ve Perulular da Japonya'nın küçük azınlık grupları arasındadır.[265] Burakumin bir sosyal azınlık grubunu oluştururur.[266]
2022 yılında toplam Japon nüfusunun %92'si şehirlerde yaşıyordu.[267] Başkent Tokyo'nun nüfusu 2022 yılı itibarı ile 13,9 milyondur[268] ve 2016 yılı itibarı ile 38.140.000 kişiyle dünyanın en büyük metropoliten alanı olan Büyük Tokyo Bölgesi'nin bir parçasıdır.[269]
Japonya Anayasası tam dini özgürlüğü garanti etmektedir.[270] Üst tahminler, Japon nüfusunun %84-96'sının yerli din olarak Şintoyu kabul ettiğini gösteriyor.[271] Ancak bu tahminler, gerçek inananların sayısından ziyade, bir tapınağa bağlı olan kişilere dayanmaktadır. Pek çok Japon hem Şinto hem de Budizme inanmaktadır; ya her iki din ile de özdeşleşebilirler ya da kendilerini dindar olmayan ya da maneviyatçı olarak tanımlayabilmektedirler.[272] Kültürel bir gelenek olarak dini törenlere katılım düzeyi, özellikle festivaller ve yeni yılın ilk türbe ziyareti gibi etkinlikler sırasında yüksek olmaya devam ediyor.[273] Çin'deki Taoizm ve Konfüçyüsçülük de Japon inanç ve geleneklerini etkilemiştir.[31]
Hristiyanlık Japonya'ya ilk kez 1549'dan itibaren Cizvit misyonerleri tarafından getirildi. Günümüzde nüfusun %1[274] ila %1,5'i Hristiyandır.[275] Son yüzyıl boyunca, başlangıçta Hristiyanlıkla ilgili olan Batı gelenekleri (Batı tarzı düğünler, Sevgililer Günü ve Noel dâhil), birçok Japon arasında seküler gelenekler olarak popüler hale geldi.[276]
2016 yılı itibarıyla Japonya'daki Müslümanların yaklaşık %90'ı göçmenlerdir.[277] 2018 yılı itibarıyla Japonya'da tahminen 105 cami ve 200.000 Müslüman bulunmaktaydı; bunların 43.000'i Japon vatandaşıydı.[278] Diğer azınlık dinleri arasında Hinduizm, Yahudilik ve Bahâîlerin yanı sıra Aynuların animist inançları yer alır.[279]
Japonca, Japonya'nın fiilen ulusal ve ülkedeki çoğu insanın da ana dilidir.[280] Japon yazı sistemi, kanji (Çin karakterleri) ve iki grup kana (el yazısı ve kanji tarafından kullanılan köklere dayalı hece yazısı) ile latin alfabesi ve Arap rakamlarını kullanır.[281] İngilizce, Japonya'da çalışma dili ve uluslararası iletişim dili olarak önemli bir rol üstlenmiştir. Sonuç olarak, İngilizcenin eğitim sistemindeki yaygınlığı arttı ve 2020 yılına kadar Japon eğitim sisteminin tüm seviyelerinde İngilizce dersleri zorunlu hale geldi.[280] Japon İşaret Dili, Japonya'da kullanılan birincil işaret dilidir ve resmî olarak kabul gördü, ancak kullanımı tarihsel olarak ayrımcı politikalar ve eğitim desteği eksikliği nedeniyle engellenmiştir.[280]
Ryukyu Adaları'nda Japoncanın yanı sıra Japon dil ailesinden Ryukyu dilleri (Amami, Kunigamice, Okinawaca, Miyakoca, Yaeyamaca, Yonagunice) konuşulmaktadır.[282] Günümüzde çok az çocuk bu dilleri öğrenmektedir[283] ancak yerel yönetimler geleneksel dillere ilişkin farkındalığı artırmaya çalışmaktadır.[284] Hokkaidō'da konuşulan izole bir dil olan Aynuca tehlike altında bir dildir ve günümüzde anadil olarak konuşanların sayısı beşten az olduğu tahmin edilmektedir.[285][286] Buna ek olarak, etnik azınlıklar, göçmen toplulukları ve Korece (farklı bir Zainichi Kore lehçesi dahil), Çince ve Portekizce gibi giderek artan sayıda yabancı dil öğrencisi tarafından başka diller de öğretilmekte ve kullanılmaktadır.[280]
1947 Temel Eğitim Yasası'ndan bu yana, Japonya'da zorunlu eğitim, birlikte dokuz yıl süren ilkokul ve ortaokuldan oluşur.[287] Hemen hemen tüm çocuklar eğitimlerine üç yıllık bir lisede devam etmektedirler.[288] Japonya'daki en iyi iki üniversite, Tokyo Üniversitesi ve Kyoto Üniversitesi'dir.[289] Nisan 2016'dan itibaren, çeşitli okullar, dokuz yıllık zorunlu eğitim programına entegre edilen ilkokul ve ortaokul ile akademik yıla başladı; MEXT, bu yaklaşımın ülke çapında benimsenmesini planlamaktadır.[290]
OECD tarafından koordine edilen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), 15 yaşındaki Japonların bilgi ve becerilerini dünyanın en iyi üçüncü sıralamasında sıralamaktadır.[291] Japonya, ortalama 520 öğrenci puanıyla okuryazarlık, matematik ve fen bilimleri okumada en iyi performansı gösteren OECD ülkelerinden biridir ve OECD ülkeleri arasında dünyanın en yüksek eğitimli iş güçlerinden birine sahiptir.[291][292][293] 2018 itibarıyla toplam GSYİH'sının yaklaşık %3,1'ini eğitime harcamış olup[294] bu rakam OECD ortalaması olan %4,9'un altında kalmaktadır.[295] 2021'de ülke, 25-64 yaş aralığındakilerin yükseköğretime ulaşmış kişilerin yüzdesi açısından %55,6 ile üçüncü sırada yer aldı.[296] 25 ila 34 yaşları arasındaki Japonların yaklaşık %65'i bir tür yükseköğretim yeterliliğine sahipken, 25 ila 64 yaşları arasındaki Japonların %34,2'si lisans derecesine sahiptir, bu da OECD'de Güney Kore'den sonra ikinci sıradadır.[296] Japon kadınların %59'unun üniversite diplomasına sahip olması ve Japon erkeklerin %52'sinin üniversite diplomasına sahip olması nedeniyle, Japon kadınları erkek meslektaşlarına kıyasla daha yüksek eğitimlidir.[297]
Japonya'da sağlık bakımı ulusal ve yerel yönetimler tarafından sağlanmaktadır. Kişisel tıbbi hizmetler için ödeme, bir hükûmet komitesi tarafından belirlenen ücretlerle, göreceli erişim eşitliği sağlayan evrensel bir sağlık sigortası sistemi aracılığıyla yapılır. İşverenler aracılığıyla sigortası olmayan kişiler, yerel yönetimler tarafından idare edilen ulusal sağlık sigortası programına katılabilir.[298] 1973'ten beri, tüm yaşlı insanlar devlet destekli sigorta kapsamındadır.[299]
Japonya 2020'de toplam GSYİH'sının %10,9'unu sağlık hizmetlerine harcadı.[300] 2020 yılında Japonya'da beklenen yaşam süresi 84,62 yıl (erkekler için 81,64 yıl ve kadınlar için 87,74 yıl) ile dünyadaki en yüksek rakam iken;[301] bebek ölüm oranı ise çok düşük bir seviyededir (1000 canlı doğumda 2).[302] 1981'den bu yana Japonya'daki başlıca ölüm nedeni, 2018'deki toplam ölümlerin %27'sini oluşturan kanserken, bunu ölümlerin %15'ine yol açan kardiyovasküler hastalıklar izlemektedir.[303] Japonya, önemli bir sosyal sorun olarak kabul edilen, dünyanın en yüksek intihar oranlarından birine sahiptir.[304] Bir diğer önemli halk sağlığı sorunu da Japon erkekleri arasında sigara içme alışkanlığıdır.[305] Ancak Japonya, OECD'de en düşük kalp hastalığı oranına ve gelişmiş ülkeler arasında en düşük demans oranına sahiptir.[306]
Çağdaş Japon kültürü Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'dan gelen etkileri birleştirir.[307] Geleneksel Japon sanatları arasında seramik, tekstil, lake eşya, kılıç ve oyuncak bebek gibi el sanatları; bunraku, kabuki, noh, dans ve rakugo sahne gösterileri; çay seremonisi, ikebana, dövüş sanatları, kaligrafi, origami, onsen, Geyşa ve oyunlar gibi diğer sanatlar bulunmaktadır. Japonya, hem somut hem de somut olmayan kültürel varlıkların ve Ulusal Hazinelerlerin korunması ve tanıtılmasına yönelik gelişmiş bir sisteme sahiptir.[308] UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne 18'i kültürel öneme sahip 22 alan konulmuştur.[109] Japonya, günümüzde kültürel bir süper güç olarak kabul edilmektedir.[309][310][311][312]
Japon resminin tarihi, Japon estetiği ile ülke dışından gelen fikirler arasında sentez ve rekabetten meydana gelmektedir.[313] Japon ve Avrupa sanatı arasındaki etkileşim önem arz etmekteydi: örneğin, 19. yüzyılda ihraç edilmeye başlanan ukiyo-e baskılar, Japonizm olarak bilinen hareket, Batı'da modern sanatın gelişiminde özellikle de Ard-İzlenimcilik üzerinde önemli etki yaptı.[313]
Japon mimarisi yerel ve dışarıdan gelen etkilerin birleşiminden meydana gelmektedir. Geleneksel olarak, zeminden hafifçe yükseltilmiş, kiremitli veya sazdan çatılı ahşap veya çamur sıva yapıları ile karakterize edilir.[314] Ise Mabedi, Japon mimarisinin asıl örneği olarak kabul edilir.[315] Geleneksel evler ve birçok tapınak binalarında, odalarla iç ve dış mekan arasındaki farkı yok eden tatami hasır ve sürgülü kapıların kullanımını görülür.[316] 19. yüzyıldan beri Japonya, Batı modern mimarisinin çoğunu kendi inşaat ve tasarımında kullanmaktadır.[317] Japon mimarlar, önce Kenzō Tange gibi mimarların çalışmaları ve ardından Metabolizma gibi hareketlerle uluslararası sahnede bir etki yarattılar.[318]
Japon edebiyatının en eski eserleri arasında tamamı 8. yüzyıldan kalma ve Çince karakterlerle yazılmış Kojiki ve Nihon Shoki kronikleri ve Man'yōshū şiir antolojisi yer almaktadır.[319][320] Erken Heian döneminde kana (hiragana ve katakana) olarak bilinen fonogram sistemi geliştirildi.[321] Bambu Kesicisinin Hikayesi, günümüze ulaşan en eski Japon anlatısı olarak kabul edilir.[322] Sei Şonagon'un Yastık Kitabı eserinde saray hayatı anlatılırken, Murasaki Shikibu'nun Genji'nin Hikâyesi genellikle dünyanın ilk romanı olarak tanımlanır.[323][324]
Edo Dönemi'nde chōnin ("kasaba halkı"), edebiyatın üreticileri ve tüketicileri olarak samuray aristokrasisini geride bıraktı. Örneğin Saikaku'nun eserlerinin popülaritesi okuyucu ve yazarlıktaki bu değişimi ortaya koyarken Bashō haikai (haiku) ile Kokinshū'nun şiirsel geleneğini yeniden canlandırdı ve Oku no Hosomichi adında şiirsel seyahat günlüğünü yazdı.[325] Meiji Dönemi, Japon edebiyatının Batı etkileriyle bütünleşmesiyle geleneksel edebi biçimlerin düşüşünü gördü. Natsume Sōseki ve Mori Ōgai, 20. yüzyılın başlarında önemli romancılardı; bunları Ryunosuke Akutagava, Cuniçiro Tanizaki, Kafū Nagai ve daha yakın zamanda Haruki Murakami ve Kenji Nakagami izledi. Japonya'nın Yasunari Kavabata (1968) ve Kenzaburō Ōe (1994) olmak üzere iki Nobel ödüllü yazarı bulunmaktadır.[326]
Japon felsefesi tarihsel olarak hem yabancı, özellikle Çin ve Batılı unsurların hem de benzersiz Japon unsurlarının bir birleşimi olmuştur. Edebi biçimleriyle Japon felsefesi yaklaşık on dört yüzyıl önce başladı. Konfüçyüsçü idealler, Japonların toplum ve benlik kavramında, hükûmetin örgütlenmesinde ve toplumun yapısında belirgindir.[327] Budizm, Japon psikolojisini, metafiziğini ve estetiğini derinden etkilemiştir.[328]
Japon müziği eklektik ve çeşitlidir. Koto gibi birçok enstrüman 9. ve 10. yüzyıllarda tanıtıldı. Gitar benzeri şamisen ile çalınan popüler halk müziği 16. yüzyıldan kalmadır.[329] 19. yüzyılın sonlarında tanıtılan klasik Batı müziği, Japon kültürünün ayrılmaz bir parçasını oluşturur.[330] Kumi-daiko (toplu davul çalma) savaş sonrası Japonya'da ortaya çıktı ve Kuzey Amerika'da oldukça popüler haline geldi.[331] Savaş sonrası Japonya'daki popüler müzik, Amerikan ve Avrupa trendlerinden büyük ölçüde etkilendi ve J-pop, J-Rock, visual kei ve hip hop gibi diğer kentsel müzik tarzları giderek daha popüler hale geldi.[332] Karaoke ise önemli bir kültürel aktivitedir.[333]
Japonya'nın dört geleneksel tiyatrosu noh, kyōgen, kabuki ve bunrakudur.[334]
Resmî olarak Japonya'da hükûmet tarafından tanınan 16 ulusal tatil bulunmaktadır. Japonya'daki resmî tatiller, 1948 tarihli Resmî Tatil Yasası ile düzenlenmektedir.[335] 2000 yılından başlayarak Japonya, uzun bir hafta sonu elde etmek için bir dizi ulusal tatili Pazartesi gününe taşıyan Mutlu Pazartesi Sistemi'ni uygulamaya koydu.[336] Japonya'daki ulusal bayramlar, 1 Ocak Yeni Yıl Günü, Ocak ayının ikinci Pazartesi günü Yetişkinler Günü, 11 Şubat Ulusal Kuruluş Günü, 23 Şubat İmparatorun Doğum Günü, 20 veya 21 Mart ilkbahara gündönümü, 29 Nisan Şova Günü, 3 Mayıs Anayasa Anma Günü, 4 Mayıs Yeşillik Günü, 5 Mayıs Çocuk Bayramı, Temmuz ayının üçüncü Pazartesi günü Deniz Günü, 11 Ağustos Dağ Günü, Eylül ayının üçüncü Pazartesi günü Yaşlılara Saygı Günü, 23 veya 24 Eylül sonbahar gündönümü, Ekim ayının ikinci Pazartesi günü Spor Günü, 3 Kasım Kültür Günü ve 23 Kasım İşçi Şükran Günü'dür.[337]
Matsuri olarak adlandırılan ve yıl içerisinde çeşitli zamanlarda kutlanan festivallerin çoğu uzun bir geçmişten günümüze kadar gelmektedir. Bu kutlamaların çoğu Çin ve Budist kökenlidir fakat bu kutlamalar dini tören havasında yapılmamaktadır.[338] Bunların dışında Mart ile Nisan ayları arasında Hanami, Mayıs ayında birçok resmî tatili kapsayan Altın Hafta,[339] Temmuz'un 13 ile 15 arası veya bazen Ağustos ayında yapılan Bon Festivali ve Eylül ayı ortalarında düzenlenen Tsukimi gibi özel günler ve festivaller bulunmaktadır.[340]
Japon mutfağı, geleneksel tarifler ve yerel malzemeler kullanan çok çeşitli bölgesel spesiyaliteler sunmaktadır.[341] Deniz ürünleri ve Japon pirinci veya erişte geleneksel temel yiyeceklerdir.[342] Japon körisi, Britanya Hindistanı'ndan Japonya'ya girişinden bu yana oldukça yaygın tüketilmesinden dolayı rāmen ve suşi ile birlikte ulusal yemek olarak adlandırılmaktadır.[343][344] Geleneksel Japon tatlıları wagashi olarak bilinir.[345] Kırmızı fasulye ezmesi ve mochi gibi malzemeler kullanılır. Yeşil çaylı dondurma modern zaman tatları arasındadır.[346]
Genellikle %14-17 alkol içeren ve pirincin birden fazla fermantasyonu ile yapılan demlenmiş pirinç içeceği sake popüler Japon içeceklerindendir.[347] Bira, 17. yüzyılın sonlarından beri Japonya'da üretilmektedir.[348] Yeşil çay Japonya'da üretilir ve Japon çay seremonisinde kullanılan matcha gibi şekillerde hazırlanır.[349]
Michelin Rehberi'ne göre Japonya, dünyanın geri kalanından daha fazla Michelin yıldızlı restorana ev sahipliği yapmaktadır.[350]
Japonya'da televizyon izlemeyle ilgili 2015 NHK anketine göre, Japonların %79'u her gün televizyon izlemektedir.[351] Japon televizyon dizileri hem Japonya'da hem de uluslararası alanda izlenmektedir;[352] diğer popüler şovlar varyete şovları, komedi ve haber programları türlerindedir.[353] Doraemon, Dragon Ball, Pokémon, One Piece, Naruto ve Sonic gibi birçok Japon medya imtiyazı küresel çapta önemli bir popülerlik kazandı ve dünyanın en yüksek hasılat yapan medya imtiyazları arasında yer almaktadır. Japon gazeteleri 2016 yılı itibarıyla dünyada en çok tirajı olan gazeteler arasındadır.[354]
Japonya, dünyadaki en eski ve en büyük film endüstrilerinden birine sahiptir.[355] Ishiro Honda'nın Godzilla filmi Japonya'nın uluslararası bir simgesi haline geldi ve kaijū filmlerinin tüm bir alt türünün yanı sıra tarihteki en uzun soluklu film serisini ortaya çıkardı.[356][357] Manga olarak bilinen Japon çizgi romanları 20. yüzyılın ortalarında gelişti ve dünya çapında popüler hale geldi. Çok sayıda manga serisi, Amerikan çizgi roman endüstrisine rakip olarak tüm zamanların en çok satan çizgi roman serilerinden biri haline geldi.[358] Anime olarak bilinen Japon animasyon filmleri ve televizyon dizileri, büyük ölçüde Japon mangasından etkilenmiş ve uluslararası alanda oldukça popüler hale gelmiştir.[359][360]
Geleneksel olarak, sumo Japonya'nın millî sporu olarak kabul edilir.[361] Judo, karate ve kendo gibi Japon dövüş sanatları ülkede izleyiciler yaygın olarak uygulanmakta ve tercih edilmektedir.[362] Meiji Restorasyonu'ndan sonra, bazı Batılı sporlar Japonya'ya geldi ve eğitim sistemi aracılığıyla yayılmaya başladı.[363] Ülkedeki en popüler spor olan beyzbolun[364] ülkedeki en eski ve en çok izlenilen profesyonel ligi olan Nippon Professional Baseball (NPB) 1936'da kurulmuştu.[365] 1992 yılında profesyonel J1 League'nin kuruluşundan bu yana futbol da geniş bir taraftar kitlesi kazandı.[366] Ülke, 2002 FIFA Dünya Kupası'na Güney Kore ile birlikte ev sahipliği yaptı.[367] Japonya, dört kez Asya Kupası'nı[368] ve 2011'de FIFA Kadınlar Dünya Kupası'nı kazanarak Asya'nın en başarılı futbol takımlarından biridir.[369] Golf, Japonya'da da popüler sporlardan biridir.[370][371]
Motor sporlarında Japon otomobil üreticileri, Formula 1, MotoGP ve Dünya Ralli Şampiyonası gibi serilerdeki şampiyonluklar ve zaferlerle birçok farklı kategoride başarılar elde etti.[372][373][374] Japon sürücüler Indianapolis 500 ve Le Mans 24 Saat yarışlarında zaferler elde etmenin ve yerel şampiyonalardaki başarılarının yanı sıra Formula 1'de podyumda yer almaktadırlar.[375][376] Super GT, Japonya'daki en popüler ulusal yarış serisi iken Super Formula ise üst düzey yerli açık tekerlek serisidir.[377] Ülke, Japonya Grand Prix'si gibi önemli yarışlara ev sahipliği yapmaktadır.[378]
Japonya, 1964'te Tokyo'da Yaz Olimpiyatları'na, 1972'de Sapporo ve 1998'de Nagano olmak üzere iki kez Kış Olimpiyatları ev sahipliği yaptı.[379] Ülke, 2006 Dünya Basketbol Şampiyonası'na ev sahipliği yaptı[380] ve 2023 FIBA Basketbol Dünya Kupası'nın ev sahiplerinden biriydi.[381] Tokyo, 2021 yılında 2020 Yaz Olimpiyatları'na ev sahipliği yaparak Tokyo'yu Olimpiyatlara iki kez ev sahipliği yapan ilk Asya şehri haline getirdi.[382] Ülke, resmi Dünya Kadınlar Voleybol Şampiyonası'na beş kez ev sahipliği yapma hakkını elde ederek bu hakkı diğer tüm ülkelerden daha fazla kazandı.[383] Japonya, ragbi birliğinde Asya'nın en başarılı ülkesidir[384] ve 2019 IRB Ragbi Dünya Kupası'na ev sahipliği yaptı.[385]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.