Loading AI tools
Japonya tarihi Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Japonya tarihi antik zamanların şehir devletlerinin modern Japon ulus devletine ulaşacak şekilde coğrafi ve sosyal tarihini anlatmaktadır.
Son buz devrinden sonra (MÖ 12000) Japonya coğrafyasının zengin ekosistemi insan yaşamını destekledi. Japonya'da bulunan en erken çömlek Jömon dönemine ait olup Japonya'yı gösteren ilk yazılı belge "Book of Han" olup Çin'de Han Hanedanlığı döneminde yazılmıştır. Bir numaralı kültürel ve dinsel etki Çin'den gelmiştir.[1]
Günümüz Japon İmparatorluk Sarayı 6. yüzyılda yapılarak ilk kalıcı imparatorluk başkenti 710 bugün Nara kenti olan Heijō-Kyō'da kuruldu. Bu şehir Budist sanatı, dini ve kültürü adına bir merkez halini aldı. Heian-kyõ'da (günümüz Kyoto) kurulan yeni başkent güçlü bir merkezi devletin sonuçlanmasıydı. Heian periyodu klasik Japon kültürünün altın zamanı olarak geçer. Takip eden asırlarda hüküm süren imparatorların gücünün ve saray halkının zayıflaması merkezi devletin gücünü çatlatmıştır. 15. yüzyıla gelene kadar politik güç birkaç yüz Daimyo tarafından yönetilen, kendi samurayları olan feodal bölgelere bölünmüşlerdi. Uzun bir iç savaştan sonra Japonya'yı birleştiren Tokugawa Ieyasu imparator tarafında 1603 yılında şogun olarak görevlendirilmiştir. Tokugava Ieyasu fethettiği toprakları destekçilerine dağıttı ve Edo'da kendi Tokugawa Şogunluğunu kurdu. İmparator bu dönemde eski başkent Kyoto'da kalmaktaydı. Edo döneminde barış ve refah hakimdi. Japonya Hristiyan misyonerliğini engelleyip dış dünyayla bütün bağlantısını kesti.
1860'larda Tokugawa şogunluğu mevkisini kaybetti, imparator gücü tekrar eline aldı Meiji dönemi başladı. Yeni ulusal yönetim şekli feodalizmi bitirerek izole ve geri kalmış ada toplumunu Batı modelini izleyen bir dünya gücü haline getirdi. Demokrasi uygulaması için sorunlar vardı. Bunların başında Japonya'nın yarı bağımsız ve güçlü ordusunun siviller üstünde 1920-30 yıllarında siviller üstünde baskı kurmasıydı. Ordu 1931 yılında Mançurya'yı işgal etti ve 1937'de Çin'e karşı savaşa girişti. Sahilleri ve büyük şehirleri kontrol eden Japonya kukla devletler kurdu fakat Çin'i tamamen yenemedi. Aralık 1941'de Pearl Harbor'a yapılan saldırıyla beraber Birleşik Devletler ve müttefiklerine karşı savaşa girdi. 1942 ortalarına kadar kazanılan birkaç deniz zaferinden sonra endüstriden uzaklaşan askerî güçlere gemi, mühimmat ve yakıt sağlama sıkıntısı çekmeye başladı. Donanmanın batırılması ve büyük şehirlerin Birleşik Devletler tarafından yok edilmesine rağmen 1945'te Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombaları ve Sovyetler Birliği'nin Mançurya'yı işgal etmesi sonucunda imparator orduyu teslim olması için zorladı.
Birleşik Devletler Japonya'yı 1952 yılına kadar kontrol altında tuttu. 1947 yılında Birleşik Devletler tarafından yeni bir anayasanın hazırlanması ve kabul edilmesi zorlandı. Bu anayasa sonucunda Japonya parlamenter monarşi halini aldı. 1955 yılından sonra Japonya oldukça yüksek ekonomik büyüme rakamlarına sahip oldu. Mühendislik, otomotiv, elektronikte dünya merkezi haline geldi. Sahip olduğu gelişmiş altyapı, yüksek yaşam kalitesi ve en yüksek beklenen yaşam süresine sahiptir. İmparator Shõwa 1989 yılında ölerek yerine oğlu Akihito'yu getirdi. 1990'larda ekonomik durgunluk büyük bir sorundu ve 2011'de yaşanan tsunami sonucunda ekonomik kayıplar yaşandı.
Japon paleolitik dönemi en erken MÖ 50.000'lerden, son buzul çağının sonun zamanları olan MÖ 12.000'lere kadar geniş bir dönemi kapsamaktadır. MÖ 38.000'den önce ortaya çıkan kalıntıların çoğu kabul edilmeyip, pek çok tarihçi paleolitik dönemin 40 bin yıl önce başlandığına inanmaktadırlar.
Japon adaları anakaradan MÖ 11.000 dolaylarında buz devrinin bitmesiyle ayrılmıştır. Amatör araştırmacı, Shinichi Fujimura tarafından alt ve orta paleolitik çağ hakkında aldatmaya yönelik buluntular sunuldu. İncelemeler sonucu Fujimura ve beraberindekilerin çalışmaları reddedildi.
Jömon dönemi MÖ 14.000 ile MÖ 300 arasında kabul edilir. Kalıcı yerleşmelerin ilk görüldüğü zaman MÖ 14.000'de görülür. Jömon kültürü, mezolitik ve neolitik arasında yarı yerleşik avcı toplayıcı hayat tarzı ve ilkel tarımdan ibarettir.
Dokuma bu zamanlarda yoktur, kıyafetler genelde kürkten yapılırlar. Jömon halkı bu dönemde kilden kaplar yapmaya başlamıştır. Bu kapların üzerine desenleri örgülü iplerle ve çubuklarla işlemişlerdir. Günümüze ulaşan eserler üstünde yapılan radyokarbon tarihleme bu nesneleri MÖ 11.000'e tarihlenmiştir.
Yayoi dönemi MÖ 400 veya 300'den MS 250 yılına kadar süren dönemdir. Tõkyõ'da bulunan Yayoi'den adını almıştır.
Yayoi döneminin başında dokuma, pirinç tarımı, bronz ve metal işleme görülmektedir. Bronz ve demirin bu dönem içinde aynı anda kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Demir genellikle tarım ve benzeri aletlerin yapımında kullanılırken bronz ayin ve törenlerde kullanılmaktadır. Bronz ve demir döküm MÖ 100 yılında gözükmeye başlar, bu dönemde her iki madenin cevheri anakaradan gelmektedir. Yayoi döneminde iyi mahsul elde etmek için şamanizm ve kahinler ortaya çıkmıştır.
Japonya'nın ilk geçtiği yazılı kayıtlar MS 57 yılında Çin'de yazılmış olan "Han Hanedanlığı Tarihi" 'de geçmektedir. (Book of the Later Han)[2] Kayıtlarda "Lelang'ta okyanusun ardında Wa'nın halkı yaşar. Yüzden fazla kabile sık sık gelerek vergilerini öderler." Metinlerde ayrıca Wa kralı Suishõ'nun Çin imparatoru An'e köleler sunduğu da aktarılır. 3. yüzyılda yazılan 3 Krallığın Kayıtları (Records of the Three Kingdoms) ülkenin 30 küçük kabileden oluştuğu ve şaman kraliçe Yamatai'li Himiko tarafından yönetildiği yazılır.
Kofun dönemi MS 250 yılında başlayıp ismini antik mezar anlamına gelen kofun'dan almaktadır.
Kofun dönemi klanların etrafında gelişen güçlü askeri devletlerin gelişimine tanık oldu. Yamato ve Kawachi etrafında 3. ve 7'ci yüzyıllar arasında baskın olan Yamato devleti Japon imparatorluk sülalesinin oluşmasına katkı sağladı. Bu yönetim klanları bastırarak ve tarım arazileri eline alarak batı Japonya'da etkisi güçlü bir devlet kurdu
Japonya çine 5. yüzyıldan başlayarak vergi göndermeye başlamıştır. Çin kayıtlarında bu durum Wa olarak kayıtlı olup Çin sistemine bağlı olarak vergi veren 5 kral vardır.
Asuka döneminde, yönetimde bulunan Yamato yönetimi merkezi bir devlet olma yolunda ilerlemekteydi.[3]
Japonya'da Budizm 538 yılında Kore Krallığı Baekje tarafından tanıtıldı. Budizm büyük oranda yöneten kesim tarafından kendi amaçları doğrultusunda desteklendi. Yeni tanıtıldığı zamanlarda genel toplum içinde budizm popüler bir hale gelmedi.[4] Budizmin uygulaması ölülerin büyük kofunlarda gömülmesi geleneğini sekteye uğrattı.
Japonya'dan Çin'e 607 yılında getirilen mektupta; "Güneşin doğduğu toprağın imparatorundan Güneşin battığı toprağın imparatoruna" yazılması Japon imparatoru tarafından yapılmış üstü kapalı bir hakaret olarak kabul edilir.
710 yılında devlet, başkenti Çin Tang Hanedanlığının başkenti olan Chang'an'ın ardından modellenen Heijõ-kyõ'ya (Günümüz Nara'sı) taşır. Kojiki ve Nihon Shoki Japonya'da üretilen ilk iki kitap olarak bu dönemde karşımıza çıkar. İki kitapta Japonya'nın tarihi ve yaratılış hakkında efsaneler içerir. 8. yüzyılın ikinci yarısı ise adı Man'yõshũ olan ve Japon şiirinin en iyi parçalarından oluşan bir koleksiyon olarak görülen eser yazılmıştır.
Bu dönemde Japonya pek çok doğal afet geçirdi. Bunların arasında yangın, kuraklık, kıtlık ve nüfusun %25'inden fazlasını öldüren çiçek hastalığı gibi bulaşıcı hastalıklar bulunmaktadır. İmparator Shõmu dine olan bağlılığının yeteri kadar olmadığı için bunların olduğunu düşünerek Budizm üzerine yapılan destekler arttırıldı. Tõdai-ji tapınağı bu dönemde inşa edildi. Nara döneminde Japonya nüfusun gerilemesinden muzdarip oldu ve bu sorun Heian Dönemine kadar devam etti.
Heian dönemi (Japonca: 平安時代 Heian-jidai) Japonya tarihinde MS 794-1185 yıllarını kapsayan dönemdir. Heian dönemi klasik Japon tarihinin son bölümüdür ve adını başkenti bugünkü Kyoto olan Heian-kyō'dan almaktadır. Konfüçyüsçülük ve diğer Çin etkileri doruk noktasındayken Japon tarihinde yerini almış bir dönemdir. Heian Dönem'inde sanata, özellikle de şiir ve edebiyata önem verilmiştir. Heian (平安) kelimesi Japonca "barış" veya "sükûnet" anlamına gelmektedir.
İnsanların %80 kadarı pirinç çiftçisiydi.[5] Pirinç üretimi yükselirken nüfusun çok değişmemesi sonucunda refah arttı. Pirinç tarlaları 1600'den 1720'ye kadar neredeyse iki katına çıktı.[6] Gelişen teknoloji sayesinde çiftçiler tarlarının akış ve sulamasını kontrol etmelerine olanak sağladı. Daimyõ (feodal kral) birkaç yüz kale şehri kontrol etti ve yerel bir ticaret oluşturdu. Büyük ölçekli pirinç pazarları Edo ve Osaka'da gelişti. Şehir ve kasabalarda artan hizmet ve ürün ihtiyacını tüccar ve zanaatkarlar loncası karşılamaktaydı. Tüccarlar sınıf olarak düşük olsalar da zenginleşirlerdi. Tüccarlar paranın el değiştirmesi kredi elemanlarını geliştirdi, para genel kullanım alanına sahip oldu. Gelişen ve güçlenen market girişimleri destekledi.
Samurayların tarım veya ticari bir işle uğraşmaları yasaklanmış olmasına rağmen borç para almalarına izin verilmekteydi. Bir bilgin bütün ordu sınıfının "bugün ye yarın öde" fikriyle yaşadığını gözlemledi.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.