Loading AI tools
Marksist devrimci, teorisyen Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Lev Davidoviç Bronştayn (Rusça: Лев Дави́дович Бронштейн) ya da yaygın bilinen adıyla Lev Troçki[1] (Rusça: Лев Троцкий) ([ˈlʲef ˈtrot͡skʲɪj]; d. 7 Kasım 1879, Yelisavetgrad yakınları - ö. 21 Ağustos 1940, Meksiko), Bolşevik siyasetçi, devrimci ve Marksist teorisyen.
Lev Troçki Лев Давидович Троцкий | |
---|---|
RSFSC Dışişleri Halk Komiseri | |
Görev süresi 8 Kasım 1917 - 13 Mart 1918 | |
Hükûmet başkanı | Vladimir Lenin |
Yerine geldiği | Makam oluşturuldu |
Yerine gelen | Georgiy Çiçerin |
Sovyetler Birliği Askeri ve Deniz İşleri Halk Komiseri | |
Görev süresi 29 Ağustos 1919 - 15 Ocak 1925 | |
Hükûmet başkanı | Vladimir Lenin Aleksey Rikov |
Yerine geldiği | Lev Kamenev |
Yerine gelen | Mihail Frunze |
Petrograd Sovyeti Başkanı | |
Görev süresi 20 Eylül 1917 - 26 Aralık 1917 | |
Yerine geldiği | Nikolay Çheidze |
Yerine gelen | Grigori Zinovyev |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | Lev Davidoviç Bronştayn 7 Kasım 1879 Herson Guberniyası, Rus İmparatorluğu |
Ölüm | 21 Ağustos 1940 (60 yaşında) Meksiko, Meksika |
Partisi | RSDİP, SDPS, Sovyetler Birliği Komünist Partisi, Sol Muhalefet, Dördüncü Enternasyonal |
Evlilik(ler) | Aleksandra Sokolovskaya, Natalia Sedova |
Dini | Yok, Marksist-Leninist ateizm |
Ödülleri | |
İmzası |
Sovyetler Birliği'nin ilk yıllarında etkili bir siyasetçiydi. Dışişlerinden Sorumlu Halk Komiseri görevini alan ilk kişi, Kızıl Ordu'nun kurucusu ve komutanı, Savaştan Sorumlu Halk Komiseri oldu. Ayrıca Bolşevik Parti'nin Politbüro üyesiydi. Josef Stalin ile giriştiği siyasi mücadeleyi kaybedince resmî görevlerden alındı ve Sovyetler Birliği'nden sürgün edildi.
Önemli Marksist teorisyenlerden biridir, görüşleri Troçkizm adıyla anılır, Stalin ve Mao'nun görüşlerine karşı en önemli muhalefet hareketini oluşturur.
Lev Davidoviç Bronştayn adıyla Yanovka'da küçük toprak sahibi bir Yahudi ailesinin çocuğu olarak 1879 yılında doğdu. Troçki adını 1902 yılından itibaren kullanmaya başlamıştır.
1917 Rus Devrimi'nin önde gelen isimlerindendir. Sovyetler Birliği'nin kurulmasında, ihtilâl sonrası iç isyanların ve ayaklanmaların bastırılmasında birinci derecede rol oynadı. Kızıl Ordu'nun kurucusu olarak kabul edilir. Lenin'in ardından Sovyetlerin ikinci adamı oldu. Lenin'in ölümünden sonra Stalin ile giriştiği iktidar mücadelesini kaybetti, uzun yıllar Sovyetler Birliği'nde Bolşevik Parti üyesi olarak kalan Troçki, Bolşevik Parti'ye karşı bir işçi ayaklanması örgütlenmesi ve işçi sınıfı iktidarına karşı silahlı ayaklanmayı teşvik etme suçlarıyla suçlandı ve ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Daha sonra Dördüncü Enternasyonalin lideri olarak kaleme aldığı İhanete Uğrayan Devrim gibi eserlerinde Stalinizm eleştirisi yapmaya devam etti.
Troçki, 7 Kasım 1879[2] yılında Güney Ukrayna'da bulunan Kerson bölgesinde doğdu. Ailesi Yahudi olmasına rağmen evde konuşulan dil Rusça ve Ukraynaca idi.[3] Annesi Anna Bronstein (1850–1910), babası David Leontyevich Bronstein'dir. (1847–1922) Troçki'nin kız kardeşi Olga, Bolşevik Parti'nin ileri gelenlerinden Lev Kamenev ile evlenmiştir. Dokuz yaşlarında iken Odessa'da bulunan teyzesinin yanına giderek burada eğitim gördü. Daha sonra eğitimine devam etmek gayesiyle Nikolayev'e gitti. Matematik ve hukuk alanında yüksek öğrenim yaptı. Troçki, Rusça, Ukraynaca, İbranice, Almanca, İngilizce, Fransızca ve İspanyolca dillerini konuşabiliyordu. Troçki Hayatım adlı eserinde Rusça ve Ukraynaca dışındaki hiçbir dili akıcı konuşamadığını belirtmiştir. Fakat Raymond Molinier, onun Fransızcayı akıcı bir biçimde konuşabildiğini yazmıştır.[4]
9 yaşındayken babası onu Odessa'daki Alman okuluna gönderdi. Troçki, devam eden yıllarını burada eğitim görerek geçirdi.
Öğrenciliği sırasında sosyal demokrat çevrelerle temasa geçti ve devrimci gruplara dahil oldu. Marksizm görüşünü benimsedi. 1897 yılında Nikolayev şehrine taşındı. Burada Güney Rusya İşçi Birliği adlı gizli bir örgütün kurucuları arasında yer aldı. Sosyalist fikirleri halk arasında yaymak için çeşitli broşür ve bildiriler yazdı. Bu dönemde yazılarında "Lvov" ismini kullanıyordu.[5] 1898 yılında bu gizli örgüte mensubiyetinden dolayı Çarlık polisi tarafından yakalanarak hapse konuldu. İki yıl tutuklu kaldı.
Hapis hayatından sonra Sibirya'ya sürgüne yollandı. Sürgünde iken Marksist bir felsefe öğrencisi olan Aleksandra Sokolovskaya ile evlendi. İkilinin Nina Nevelson ve Zinaida Volkova adlarındaki iki kızı bu dönemde dünyaya geldi. "Troçki" takma ismini bu süreçte kullanmaya başladı. Bu ismi Odessa Cezaevi'ndeki bir gardiyandan almıştı. Yaklaşık iki yıl sürgün kaldıktan sonra 1902 yılında Sibirya'dan firar ederek önce Viyana'ya, akabinde Londra'ya gitti. Burada Georgy Plekhanov, Vladimir Lenin, Julius Martov gibi devrimcilerin yer aldığı Iskra dergisinin editör grubuna katıldı ve "Pero" takma adıyla yazılar yazdı. Bir yıl sonra Londra'da toplanan Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin kongresine katıldı. Bu kongrede parti içinde Bolşevikler ve Menşevikler olmak üzere iki hizip oluştu. Bolşevik Lenin'e karşı Troçki Menşevik kanatta yer aldı. Ancak bir yıl sonra Menşeviklerin görüşlerine katılmadığını belirterek Menşeviklerden ayrıldı. 1905 Devrimi'nin yenilgisinden sonra Sibirya'ya sürüldü ama firar etti. Firarın öyküsünü "1905" adlı kitabına yaptığı ek bir bölümde anlatmaktadır. 1917 yılında devrim öncesinde Lenin'in davetiyle Bolşeviklere katıldı. Lenin'in Nisan Tezleri'ni kaleme almasından sonra aralarında teorik bir fark da kalmadığından 1917'de Bolşeviklere katılmıştır.
1897'de mücadeleye Narodnik (halkçılık hareketi) düşünceleri savunarak atıldı. Sürgün şartlarında okuduğu Marksist klasiklerin etkisiyle bir süre sonra kendisini dönemin devrimci akımı olan 'sosyal demokrat' ilan etti. 4 Mayıs 1917'de ülkeye döndüğünde geçici hükûmete karşı Bolşevik Parti'ye yakın bir tutum aldı ve Enternasyonalistler ile birlikte hareket etti ve Bolşeviklere dahil oldu. Lenin "son yazıları" dahil olmak üzere iki metninde Troçki için "aramızdaki son Bolşevik olmasına karşın, kabul etmeliyiz ki en yetenekli Bolşevik odur" demiştir.
Troçki, Rusya'ya döndükten sonra Petrograd Sovyeti Başkanlığına seçildi. Bu sıfatıyla Rus devriminin alt yapısının hazırlanmasında, ayaklanmaların örgütlenmesinde ve yönetiminde etkin ve önemli bir rol üstlendi. Devrimin gerçekleşmesinde ve Rus Çarlığı'nın yıkılmasında büyük pay sahibi oldu. Devrim sonrasında Sovyetler Birliği'nin önemli adamlarından birisi haline geldi. Önce Dışişleri, daha sonra Savaş Bakanlığı'na getirildi. En önemli faaliyeti ise Kızıl Ordu ile ilgili olanıdır. Başkumandan sıfatıyla Kızıl Ordu'nun kurulması görevi kendisine verildikten sonra bunu gerçekleştirdi. Devrim sonrası meydana gelen karışıklıklar ve iç ayaklanmalar boyunca bu orduyu idare etti. Troçki, Komünist Enternasyonal'in kurulmasında da önemli rol oynadı. İlk dört kongrenin programları ve bildirileri kendisi tarafından hazırlandı. Meydana gelen sorunların çözümünde sergilediği farklı tutum ve fikirler sebebiyle, parti çoğunluğuyla ters düştü.
I. Dünya Savaşı'nda Rusya'nın yenilgisini onaylayan Brest-Litovsk Antlaşmasını imzalamak için görevlendirilmiştir. Lenin'e göre ilerleyen yıllarda devrimin dünya çapına yayılması kaçınılmaz olduğu için yapılacak barış ve kabul edilen yenilgi de ancak geçici olacaktır. Troçki, Sovyetler Birliği'nin yer altı ve yer üstü kaynaklarını başka devletlere bırakmasını öngördüğü gerekçesiyle bu anlaşmayı imzalamadan geri döndü. İnşa aşamasında olan Sovyetler Birliği'nin iç sorunlarıyla uğraşırken dışa karşı bu tavizin verilebileceği düşüncesiyle Brest Litovsk Antlaşması, Troçki'nin yerine görevlendirilen Kamenev tarafından imzalandı. Bu antlaşma ile Rusya, 1878 yılında ele geçirdiği Kars, Ardahan ve Iğdır'ı Osmanlı İmparatorluğu'na geri veriyordu.
Lenin'in 1924 yılındaki ölümünden sonra partinin elinde tüm yetkileri toplamaya başlamış olan Stalin ile iktidar mücadelesine girişti. Bu mücadelede giderek güç kaybetti ve teker teker elinde bulunan yetkileri kaybetti. Önce Savaş Komiserliği görevinden alındı. Daha sonra Siyasi Büro ve akabinde Komünist Enternasyonal yürütme kurulu merkez komitesinden alındı. Taraftarlarının Sankt-Peterburg'da sokak gösterilerine kalkışmalarından sonra parti üyeliğinden de atıldı. Böylece iki yıl zarfında tüm yetkileri elinden alındı.
1927'de yapılan XV. Komünist Kongre'de Parti üyeliğinden atıldı. 31 Ocak 1928'de Kazakistan'da Almatı yakınlarındaki Semyonov-Tiyanşansky bölgesinde sürgün hayatı başladı. Bu sürgün sırasında 9 Haziran 1928'de, 26 yaşındaki Nina adındaki kızını Moskova'da kaybetti. Nina'nın kocası da Troçki'nin sürgününden önce tutuklanmıştı. 18 Ocak 1929 tarihinde Sovyet Ceza Kanunu'nun 58/10 maddesine göre karşı devrimcilik ve yasa dışı Sovyet partisi kurmak suçlamasıyla Sovyetler'den kovuldu. 1929-1933 yılları arasında İstanbul Büyükada'da yaşamaya başladı. İstanbul Büyükada'da bulunduğu süre içinde, kitaplarını yayımlamasına da izin verildi. Kaldığı yer çok sıkı güvenlik önlemleriyle korundu. Düzenli olarak balığa çıkar, yemek seçmez, sigara içmez, yanında da içilmesine izin vermezdi. Sakin bir hayat sürdü, bu sırada bazı hatıra ve düşüncelerini kaleme aldı ve yayınladı. Bu anlamda İstanbul yılları onun için verimli geçtiği gibi olaylı da oldu. 20 Şubat 1932'de Stalin tarafından Sovyet vatandaşlığından atıldığında İstanbul'daydı. İstanbul'da yazdığı kitapları; Sürekli Devrim, Stalin Grubunun Hatası, Rus Devrimi Tarihi, Çin Devrimi'nin Sorunları, Hayatım ve diğer bazı eserlerdir. 1933 Ocak ayında diğer kızı Zina, Hitler rejiminin altında Berlin’de intihar etmeye zorlandı. Bu olay onun ruh dünyasını sarsmış olmasına karşın, mücadele disiplininden hiç kopmadı. (Daha sonra oğlu Lev Sedov da öldürülecektir.) 17 Temmuz 1933’te aldığı vizeyle İstanbul'dan ayrılarak Fransa'ya giden Troçki burada 2 yıl kaldı ve sınırdışı edildi. Akabinde Norveç'e gittiyse de burada da 2 yıl kaldıktan sonra terk etmek zorunda kaldı. 9 Ocak 1937'de Meksika'ya sığındı ve buraya yerleşti. Dördüncü Enternasyonal'in inşasına başladı.
“Ekim Devrimi'nin kazanımları halka, o ancak daha önce Çarcı bürokrasi ve burjuvaziye karşı harekete geçtiği gibi Stalinist bürokrasiye karşı da harekete geçecek yetenekte olduğunu göstermesi şartıyla hizmet edecektir. (...) Bu ancak tek bir yolla olabilir: İşçilerin, köylülerin ve Kızıl Ordu askerlerinin; baskıcıların ve parazitlerin yeni kastının karşısına dikilmesiyle. Bu kitle kalkışmasını hazırlamak için, yeni bir parti gerekir, o da 4. Enternasyonal’dir. Mayıs 1940.” (Aynı eser, s.302-303.)
Troçki bu yazıyı kaleme aldığında, Alman saldırısı başlamak üzeredir. Sovyetler Birliği içinde bulunan Alman ajanları ve provokatörleri tarafından da dillendirildi. Ancak ne var ki Sovyetler Birliği Alman faşizmi karşısında savaşı kazandığında, dünya çapında bulunan Troçki yanlıları güç olarak eridiler. Troçki'nin, Alman ordusu Sovyetlere saldırmak üzereyken gerçekleştirdiği Dördüncü Enternasyonal ve ayaklanma fikri, daha sonra Sovyetler Birliği'nde Troçki'nin Nazi Almanyası ile işbirliği yaptığı şeklinde yorumlandı.
1940 yılında NKVD ajanı olan Ramón Mercader adlı Stalinist, İspanyol gazeteci kılığına bürünerek röportaj yapmak bahanesiyle Troçki'nin kaldığı eve gitti. Fırsat bulunca başına buz baltasıyla[6] vurmak suretiyle ağır şekilde yaraladı. Troçki, saldırganla boğuştuğu sırada odaya giren Troçki'nin korumaları Mercader'e saldırdı. Troçki, korumalarına "Onu öldürmeyin, bu adamın anlatacak bir hikâyesi var." diye seslendi. Troçki aldığı yara nedeniyle ertesi gün hayatını kaybetti. Ölümünden önce iki kez bilinci yerine geldi. İlkinde eşine "Burjuva basına iyi malzeme olduk" diyerek ölümle yüz yüze geldiği bir anda cesaretini yitirmediğini gösterdi. Bir sonraki bilincin geri gelişi ise son sözlerini sarf etmesini sağladı. Bu sözler: "Dördüncü Enternasyonal'in zaferinden eminim, ileri!" olmuştur.[7]
Cinayetten kısa bir süre sonra Joseph Stalin, Mercader'in annesi Caridad'a operasyondaki payı için Lenin Nişanı vermiştir.[8] 1961'de Sovyetler Birliği'ne taşınan Mercader, dönemin KGB başkanı Alexander Shelepin tarafından Sovyetler Birliği Kahramanı madalyası almıştır.
Troçki seçkin bir hatip,[9]önde gelen bir teorisyen[10] ve tarihçi Michael Kort'a göre "Kızıl Ordu'yu kuran ve yöneten"[11] bir örgütçü olarak görülüyordu. Lenin'in hükûmetinde orijinal Politbüro üyelerinden biri olarak görev yaptı. Biyografi yazarı Isaac Deutscher onu Sovyetler Birliği'nin ilk yıllarında "planlı ekonominin ve sanayileşmenin öncüsü" olarak değerlendirmiştir.[12] Tarihçi Laura Engelstein Troçki'yi kişisel olarak titiz, ancak Lenin ile paylaşmadığı kibir ve değişkenlik özelliklerine sahip olarak değerlendirmiştir. Engelstein ayrıca onu yetenekli ve dinamik, "ama sadece komutada ikinci"[13] olarak tanımlamıştır.
Siyaset teorisyeni Ernest Mandel, Troçki'nin baskın imajını "kendine güvenen", "tarihi misyonuna olan inancı sarsılmaz", "başkalarına ve kendisine karşı katı" ve "maddi ayrıcalıklara ve hayatın küçük sevinç ve üzüntülerine kayıtsız" olarak özetledi. Mandel, bu imajın "Troçki'nin kişiliğinin, güçlü ve zayıf yanlarının belirli yönlerini" yansıttığını savundu.[14]
Tarihçi Simon Sebag Montefiore Troçki'yi "devrimin dehası"[15] olarak tanımlarken, biyografi yazarı Dmitri Volkogonov onu Meksika'da öldürülmesinden on yıllar sonra "nefret ve saygı, öfke ve hayranlıkla" hatırlanan "dünya figürleri galerisinde canlı, karmaşık, çok yönlü bir kişilik" olarak nitelendirdi. [16] Volkogonov ayrıca Troçki'nin sürgünden sonra Stalin için sürekli bir "hayalet" olduğunu düşünüyor ve onun "örgütlenmeyi kavrayışı, konuşmacı ve yazar olarak yetenekleriyle entelektüel açıdan farklı bir kalibrede" olduğunu yazıyordu. Volkogonov, Troçki'yi Vyaçeslav Molotov, Lazar Kaganoviç, Nikita Kruşçev, Andrey Jdanov gibi figürlerden "çok daha üstün" ve "Stalin'den de üstün ve Stalin bunu biliyordu" diye değerlendirmiştir.[17]
Biyografi yazarı Robert Service onun "değişken ve güvenilmez", "kibirli bir birey" olduğunu, "1920'ler ve 1930'lardaki kişisel sıkıntı" dönemlerinde bile destekçilerini etkilediğini, ancak "onları tam anlamıyla ikna ve teşvik edemediği" yorumunu yapmıştır. Service, Troçki'nin "Yahudi sorununa en az zamanı ayırdığını" ve "Marksizm kökenlerinin tesadüfi kalıntılarını yakıp kül ettiği için önemli bir anlamda Yahudi olmaktan çıktığına" inandığını belirtmiştir.[9]
Siyaset bilimci August Nimtz, Troçki'nin 1936'da yazdığı "İhanete Uğrayan Devrim" adlı eseriyle Marksist ve Marksist olmayan bazı entelektüel gözlemcilerden daha iyi bir öngörüye sahip olduğunu düşünmüştür. Troçki, Stalinist rejimin "geçici bir olgu" olduğunu savunmuş ve Nimtz de bunun daha sonra 1989'dan sonra Sovyetlerin çöküşüyle kanıtlandığına inanmıştır.[18] Diğer akademisyenler de benzer şekilde Troçki'yi siyasi yazıları ve askeri doğruluk seviyeleri aracılığıyla Nazi Almanyasının yükselişi ve İspanya İç Savaşı gibi olaylar hakkında ileri görüşlü bir yargıya sahip olarak tanımlamıştır.[19][20] Deutscher ayrıca Troçki'nin Merkez Komite, parti ve işçi sınıfı yerine "kendini ikame edecek" tek bir diktatörün ortaya çıkacağını öngörmedeki "esrarengiz açık görüşlülüğüne" de atıfta bulunmuştur.[21]
Tarihçi Robert Vincent Daniels, Troçki'nin "şüphesiz Rus Devrimi'nin öne çıkardığı en parlak zeka olduğu, hem ilgi alanları hem de algılarının hayal gücü bakımından Lenin ve diğer teorisyenleri geride bıraktığı" görüşünü dile getirmiştir. Bununla birlikte, kişisel kibrinin komünist hareketin diğer üyelerini düşmanlaştıran temel bir zayıflık olduğunu vurgulamıştır. Daniels ayrıca Troçki'nin Lenin'in halefi rolünü üstlenmiş olsaydı, Stalin'in rejiminden belirgin bir şekilde farklı alternatif bir Sovyetler Birliği'ne başkanlık edeceğini ileri sürdü.[22][23]
Service, Troçki'nin başa geçmesinin Avrupa kıtasında çatışma olasılığını arttıracağını ileri sürmüştür.[24] Bununla birlikte, siyaset teorisyeni David North, Troçki'nin askeri politikalarının, Barbarossa Harekâtı ve II. Dünya Savaşı ile ilişkili yüksek insan kayıplarının yanı sıra Sovyet savunmasının parçalanmasını da önleyeceğini savunmuştur.[25] Siyaset bilimci ve biyografi yazarı Geoffrey Swain, Troçki liderliğindeki Sovyetler Birliği'nin, planlama sürecinde "burjuva uzmanlara" güvenmesi nedeniyle çok daha teknokratik olacağına inanıyordu.[26]
Çeşitli kaynaklara göre Troçki, Stalin'in entrikalarına karşı başarılı olacak siyasi zekâdan yoksundu.[27][28][29] Tarihçi Peter Kenez, Troçki'nin Lenin'in vasiyetini kullanarak Stalin'i muhtemelen ortadan kaldırabileceğine, ancak belgeyi yayınlamama yönündeki kolektif karara "aptalca" razı olduğuna inanıyordu.[30] Tarihçi Martin McCauley, Troçki'nin Lenin'in Halk Komiserleri Konseyi'nin başkan yardımcısı olma önerisini reddetmesi, Orgburo'ya karşı Lenin'le bir blok oluşturmadan önce bir güç tabanı inşa edememesi ve kendi halefliğini engellemek için bir üçlü yönetim kurulduğunu hemen fark etmemesi gibi birçok durumda "acınacak bir siyasi muhakeme eksikliği sergilediği" yorumunu yapmıştır. [27] Rubenstein yorumunda farklı davranmış ve Troçki'nin Lenin'in teklifini reddetme kararını, bu pozisyonun "kendine ait çok az yetkisi" olduğuna ve diğer hükûmet ve parti yetkilileriyle çakıştığına inanmasına bağlamıştır.[31] Deutscher, Stalin'in kurnazlığını, acımasızlığını ve azmini birkaç kez hafife aldığına inanmıştır.[32]
Siyaset bilimci Richard B. Day, Troçki'nin sosyalizmi inşa etmeye olan ilgisinin kişisel iktidar arzusundan daha ağır basmasının daha muhtemel olduğunu savunmuştur.[33] Rus tarihçi Vadim Rogovin de Troçki'nin 1930'larda devrimin yayılması umudundan vazgeçmediğini belirtmiştir. Rogovin, Almanya, Fransa ve özellikle İspanya gibi Avrupa ülkelerinin çoğunluğu "devrimci bir kriz döneminden geçerken" Troçki'nin dünya olaylarına ilişkin öngörüsünün makul olduğunu savunmuştur.[34]
Troçki Marksist bir entelektüeldi.[35][36][37][38] Rus tarihçi Vladimir Buldakov Troçki'yi bir açıdan "burjuva kökenli unsurlara" sahip "Rusya'nın radikal entelijansiyasının" "tipik bir temsilcisi" olarak görüyordu. [264] Nikolay Buharin gibi diğer Bolşevik teorisyenlerin ilgi alanlarını aşan çok çeşitli ve derin bir ilgi alanına sahipti.[39]Edebiyata da kayda değer bir ilgisi vardı ve "günlük yaşam ve kültürel ilerlemenin yanı sıra günün daha alışılmış Marksizmi" üzerine yazıyordu. [9]Troçki ve ikinci eşi Natalya Sedova Viyana galerilerinden hoşlanıyor ve belirli sanat koleksiyonlarını görmek için Avrupa'daki Louvre ve Tate Galerisi gibi müzelere sık sık ziyaretler gerçekleştiriyorlardı.[40] Ayrıca bilime karşı, Odessa'daki Yeni Rus Üniversitesi'nde matematik ve fizik okumayı düşündüğü gençlik yıllarından kaynaklanan kişisel bir ilgisi vardı.[41]
Kişisel sekreteri ve daha sonra matematiksel mantık tarihçisi olan Jean van Heijenoort, Meksika'daki son yıllarında Troçki'nin dost canlısı, meraklı ve zaman zaman yeni tanıdıklarına karşı çekici olduğunu düşünmüştür.[42] Eski Bolşevik Anatoli Lunaçarski, Troçki'yi Rus Devrimi sırasında Sosyal-Demokrat liderler arasında en iyi hazırlanmış kişi olarak görmüş ve onun "devrimden muazzam derecede popülerlik kazanarak çıktığını, oysa ne Lenin'in ne de Martov'un etkili bir şekilde hiç popülerlik kazanmadığını" belirtmiştir.[43]
Baş düşmanı Stalin bile onun yazılarının büyük bir kısmını okumuş ve bazen takdir etmiştir.[44] Rubenstein'a göre Stalin, İç Savaş'ın sonunda "Lenin'den sonra Troçki'nin ülkedeki en popüler figür olduğunu" bile kabul etmişti.[31] Ayrıca 1917 Pravda başyazısında Troçki'nin Ekim devrimi sırasındaki önemli rolünü de kabul etmişti. Stalin'in kendisi şöyle yazmıştı: "Ayaklanmanın örgütlenmesiyle bağlantılı tüm pratik çalışmalar, Petrograd Sovyeti'nin başkanı Troçki Yoldaş'ın doğrudan yönetimi altında yapıldı."[45][46][47] Stalin'le olan düşmanlığı, İç Savaş sırasında Troçki'nin Kızıl Ordu'nun başarısı için vazgeçilmez olduğunu düşündüğü askeri uzmanları göz ardı etmesiyle gelişti. Tsaritsyn'de Stalin birkaç uzmanın Volga nehrinde bir mavnaya hapsedilmesini emretmiş ve subayların öldüğü yüzen hapishanenin batırılmasına nezaret etmiştir.[48][49][50][51] Bazhanov ayrıca Stalin'in Troçki'ye karşı düşmanlığının Yahudi olmasından ve Rus İç Savaşı sırasında askeri emirlere uymayı reddetmesinden kaynaklandığını iddia etmiştir.[52] Rogovin'e göre Troçki, Stalin ile Birleşik Muhalefet arasındaki parti içi mücadele sırasında anti-semitik yöntemlerin kullanıldığını bildiren yüzlerce mektup almıştır.[53]
1929'da sürgüne gönderilmesinin ardından yakın akrabalarından on sekiz kişi Sovyetler Birliği'nde kalmış ve hepsi baskıcı önlemlere maruz kalmış, oğlu Sergei Sedov, kız kardeşi Olga Kameneva ve erkek kardeşi Aleksandr Bronstein dahil olmak üzere yedi aile üyesi kurşuna dizilmiştir.[54] "Belirgin bir Rus aksanıyla"[55] birkaç Avrupa dili konuşmuş ve kendisini kozmopolit ve enternasyonalist olarak tanımlamıştır.[56] Troçki hayatı boyunca, çoğu çeşitli arşivlerde bulunan yaklaşık 30.000 belge yazmıştır. [57] Deutscher, Troçki'nin Sovyet manifestolarının ve kararlarının çoğunu yazdığını, İzvestiyagazetesinin editörlüğünü yaptığını ve Kızıl Ordu için sadakat yemini kaleme aldığını belirtmiştir.[58] Mandel'e göre Troçki, I. Dünya Savaşı'na radikal bir şekilde karşı olduğu için Zimmerwald Konferansı için Zimmerwald Manifestosu'nu yazmış ve Üçüncü Enternasyonal'e aktif katılımı nedeniyleKomintern 1. Kongresi'nin Toplanması İçin Çağrı'yı kaleme almıştır.[59] Ayrıca ilk Kongre oturumlarında Komünist Enternasyonal Yürütme Komitesi üyesi olarak görev yapmıştır.[60][61][59]
Troçki siyasi aktivizme olan ilgisinin yanı sıra istatistikçi ve gazeteci olarak da çalışmıştır.[62] Troçki üç gazetede çalıştığını ve Aleksandr Parvus ile birlikte "Russian Gazette"yi yönettiğini belirtmiştir. Görev süresi boyunca tirajın 30.000'den 500.000'e çıktığını iddia etmiştir.[63] Ancak tarihçiler Anthony Heywood ve Jonathan Smele bunun abartılı bir iddia olduğuna inanmakta ve Troçki'nin toplu eserlerinin editörlerinin tiraj rakamlarına atıfta bulunarak, rakamların aslında 100.000'e çıktığını, yine de etkileyici olduğunu ve Lenin'in Novaya jizn gazetesinin 20.000 önünde olduğunu belirtmektedirler.[64]
Tarihçi Paul Le Blanc ve filozof Michael Lowy, Lenin ve Troçki'yi "Rusya'daki 1917 Bolşevik Devrimi'nin ve yükselen dünya komünist hareketinin son yıllarının önde gelen figürleri" olarak tanımlamıştır. Lenin ve Troçki'yi Rus sosyalist hareketinin ilk yıllarında "şiddetli düşmanlar" olarak nitelendiren yazarlar, ikilinin Ekim Devrimi'ni gerçekleştirme çabalarını çarpıştırmadan önce 1917'de bir yakınlaşma ve önemli bir anlaşmaya vardıklarını belirttiler. Ayrıca Lenin ve Troçki arasındaki karşılıklı takdir ve saygının da altını çizmişler, Lenin'in polemiklere yol açan anlaşmazlıklarından önce Iskra gazetesinde Troçki ile yakın çalışmak istediğini ve Lenin'in 1917'den sonra sürekli devrim teorisinin "doğru olduğunu" kabul ettiğini belirtmişlerdir.[65]
Lev Troçki tarihsel önemiyle orantılı olarak birçok sinema filminde canlandırıldı. Bunlardan en önemlileri aşağıdadır:
Yıl | Film ve Türkçe adı | Yönetmen | Troçki rolü |
---|---|---|---|
1934 | Manhattan Melodrama (Son Günah) | W.S. Van Dyke | Leo Lance |
1934 | British Agent | Michael Curtiz | J. Carrol Naish |
1971 | Nicholas and Alexandra (Romanofların Sonu) | Franklin J. Schaffner | Brian Cox |
1972 | The Assassination of Trotsky (Meksika'da Cinayet) | Joseph Losey | Richard Burton |
1974 | Stavisky... | Alain Resnais | Yves Peneau |
2002 | Frida | Julie Taymor | Geoffrey Rush |
2011 | Marx Reloaded (belgesel) | Jason Barker | Ivan Nikolic |
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.