Loading AI tools
Yahudi vaiz ve dinî lider, Hristiyanlığın merkezî figürü Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
İsa[lower-alpha 5] (doğum adı Yeşua bar Yosef, Aramice: ישוע בר יוסף; Yahudilerce Yeşu[lower-alpha 6] adıyla anılır, İbranice: ישו; y. MÖ 4[lower-alpha 7] - MS 30/33), 1. yüzyılda yaşamış olan bir Yahudi vaiz ve dinî lider. Günümüzde en çok mensuba sahip din olan Hristiyanlığın merkezî figürüdür.[14][15] Hristiyanlar, İsa'nın Eski Ahit'te kehanet edilen ve beklenen Mesih, Tanrı'nın Oğlu[16] ve Tanrı'nın enkarnasyonu olduğuna inanırlar.[17][18][19] İsa'nın, Yeni Ahit'e göre Yosef (Yusuf) adında dünyevi bir babası olduğu için İsa, mensubu olduğu Yahudi toplumunda "Yusuf'un oğlu İsa" olarak anılırdı.[20]
İsa ישוע Yeşua | |
---|---|
Doğum | Yeşua bar Yosef (Aramice: ישוע בר יוסף) y. MÖ 6-4[lower-alpha 1] Yahudiye Hirodes Krallığı, Roma İmparatorluğu[5] |
Ölüm | MS 30 veya 33[lower-alpha 2] (33–36 yaşlarında) Kudüs, Yahudiye, Roma İmparatorluğu |
Ölüm sebebi | Çarmıha gerilme[lower-alpha 3] |
Milliyet | Yahudi |
Diğer ad(lar)ı | • Yeşua ben Yosef (İbranice: ישוע בן יוסף) • Yeşu (Yahudi kullanımı, İbranice: ישו) • İsa bin Meryem (Müslüman kullanımı, Arapça: عيسى بن مريم) |
Etkin yıllar | y. MS 30–33 (dinî önder) |
Dönem | Roma İmparatorluğu dönemi |
Memleket | Nasıra, Celile[11] (Günümüzde İsrail) |
Ebeveyn(ler) | Meryem (anne) Yusuf (üvey baba)[lower-alpha 4] |
Hristiyanlar, İsa'nın çarmıha gerilerek ölümünün hemen üç gün ardından dirildiğine ve kurduğu topluluğun Hristiyan Kilisesi'ne dönüştüğüne inanırlar.[21] Hristiyan doktrinlerine göre İsa, Kutsal Ruh tarafından hamile bırakılan Meryem adında bir bakireden dünyaya gelmiş, birçok mucize gerçekleştirmiş, ardından Kilise'yi kurmuş ve en sonunda insanlığın günahlarının kefareti için çarmıha gerilerek ölmüş, üç gün sonra da dirilmiş ve tekrar geleceği tarihe kadar göğe yükselmiştir.[22]
Yahudiler, İsa'nın beklenen Mesih olduğu inancını reddederler ve Yeşu'nun Tanah'ta belirtilen Mesih kehanetlerini karşılamadığını savunurlar. Sâbiîlik de İsa'nın Mesih olduğu inancını reddeder.[23] Gnostisizm, Maniheizm, İslam, Dürzîlik ve Bahâîlik inanç veya felsefeleri, İsa'ya farklı yorumlarda bulunmuşlardır.[24][25][26] Bazı Hristiyan Gnostikler İsa'yı, Tanrı'nın "gizli bilgi"yi (gnosis) dünyaya getirmek için beden almış hâli olarak tanımlarken,[27][28] diğerleri, Tanrı'nın beden aldığını inkâr ederek İsa'nın yalnızca aydınlanma yoluyla gizli bilgiye ulaşan ve öğrencilerine de aynı şeyi yapmayı öğreten bir insan olduğuna inanır.[29] Maniheizm'e göre İsa; Zerdüşt, Gotama Buda ve son peygamber Mani ile beraber inancın dört peygamberinden biri ve Mesih'tir.[30][31] Maniheizm'e göre İsa ayrıca, kurtuluşlarından sonra erdemlileri selamlayan bir "yol gösterici tanrı"dır.[32] İslam inancına göre İsa, Tanrı'nın (Allah) görevlendirdiği ve ulu'l-azm (azim ve sebat sahibi) olarak kabul edilen peygamberlerdendir ve Mesih'tir.[33][34] İslam'a göre İsa, Meryem adındaki bakire bir anadan doğmuşsa da Tanrı'nın Oğlu değildir ve onun doğumu bir mucizedir; ayrıca kendisine bir de kutsal kitap (İncil) indirilmiştir. Kur'an'a göre İsa çarmıha gerilmemiş, ancak Allah tarafından öldürülmüş ve Allah katına yükseltilmiştir.[35] Dürzî inancında İsa, tarihin farklı dönemlerinde ortaya çıkan yedi peygamber arasında yer alan Mesih ve Tanrı'nın önemli peygamberlerinden biri olarak kabul edilir.[36][37] Dürzîler, "Yusuf ve Meryem'in oğlu" İsa'ya ve incilleri yazan dört müjdeciye (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) hürmet ederler.[38] Dürzî kutsal metinlerine göre İsa, En Büyük İmam ve Nihai Aklın yeryüzündeki enkarnasyonu ve ilk kozmik ilkedir (hadd).[38] Bahâî öğretileri, İsa'yı "Tanrı'nın Tezahürleri"nden biri sayar.[39] Bazı Hindular ise, İsa'yı bir avatar veya sadu olarak görürler.[40] Tenzin Gyatso (14. Dalay Lama) da dahil olmak üzere bazı Budistler, İsa'yı hayatını halkın refahına adamış bir bodhisattva olarak görür.[41]
Kaynaklara göre İsa, yaklaşık MÖ 4 yılında, günümüzde Filistin bölgesi sınırlarında yer alan, ancak o dönemde Roma İmparatorluğu'nun Yahudiye eyaleti sınırları içerisinde bulunan Beytüllahim şehrinde, annesi Meryem'in bakire olduğuna ilişkin iddia edilen bir mucizeyle doğdu. İsa'nın doğum yeri Beytüllahim olarak kabul edilmekle birlikte, memleketi sıklıkla Nasıra olarak geçer. Hristiyan kaynaklarda İsa, "Nasıralı İsa" olarak da anılır. Bu nedenle Hristiyanlık dini "Nasranilik" olarak da adlandırılır. İsa'nın ilk yıllarıyla ilgili fazla bir şey bilinmemektedir, ama çok büyük olasılıkla Yahudi kutsal yazıları ve dini konusunda eğitim görmüştür. Babasının mesleğini sürdürüp marangozluk yaptığına, Nasıra'da yaşayıp çalıştığına inanılır. Yaklaşık 30 yaşındayken, Tanrı'nın mesajını ilan ederek bölgede vaaz verme ve şifa dağıtma hizmetine başladı. İncillere göre, çekici ve şaşırtıcı mucizeleriyle büyük kalabalıkları etrafında topladı; ancak 12 takipçisine ya da havarisine özel ilgi gösterdi. Çok geçmeden Tanrı'yla ilgili mesajı, yetkililerin engeliyle karşılaştı. Havarilerinden biri olan Yahuda'nın ihanetine uğradı ve Roma askerleri tarafından tutuklanıp uydurma suçlamalarla ölüme mahkûm edildi. Hristiyanlık inancı, İsa'nın çarmıha gerilip ardından dirildiğine inanırken İslam inancı, İsa'nın çarmıhta ölmediğine, Tanrı tarafından göğe yükseltildiğine, yerine de başkasının göründüğüne inanmaktadır.[42]
Çoğu bilimsel araştırmacı, Nasıralı İsa'nın Celileli Yahudi bir haham olduğu[43] ve kelâmını sözel olarak[44] ilettiği, Vaftizci Yahya tarafından vaftiz edildiği ve Roma İmparatorluğu Yahudiye valisi Pontius Pilatus'un emriyle çarmıha gerildiği konusunda hemfikirdir.[45] Bugün bilim dünyasında genel olarak kabul edilen görüşe göre İsa, Yahudiliğin düzelmesi için çaba harcayan kıyametçi bir vaiz ise de, kimi önemli araştırmacıya göre kıyametçiliği tartışma konusudur.[46][47] Bugün dünyanın çoğu ülkesinde kullanılmakta olan Miladi takvimdeki "milat", İsa'nın doğduğu kabul edilen tarihtir.[48]
Türkçede kullanılan İsa sözcüğü Arapça olup Kur'an kökenlidir (عيسى, ʿĪsā). Hristiyanlığın merkezî kişisinin adı, İbranice ve Aramice bir ad olan Yeşua'dır (İbranice: יֵשׁוּעַ, romanize: Yēšū́aʿ; Aramice: ישוע, ‘Yešua). İsrailoğullarında oldukça yaygın olan bu ad "kurtuluş Yahveh'dendir!" anlamına gelir.[49] Yeşua adı Arapçaya Yasû (يسوع, Yasūʿ) olarak, Kitâb-ı Mukaddes kanonunun Yeni Ahit kısmının orijinal dili olan Grekçeye Yesus (Ἰησοῦς, Iēsoûs) olarak geçmiştir. Pek çok dilde Yesus adının varyasyonları kullanılır (Jesus, Jesu, Gesù gibi).
Birçok dilde kullanılan Christ, Christus, Cristo vb. isimler, 'kutsal yağ ile ovulmuş, kutsanmış' anlamına gelen Mesih'in (İbranice: משיח; Aramice: משיחא) Grekçe karşılığı olan Hristos'un [Χριστός] varyasyonlarıdır.[50] Hristiyan kaynaklarında ve yer yer diğer inançların kaynaklarında ismi Yeşua Mesih/İsa Mesih olarak geçer.[39][51] İslami inançta İsa'nın Mesih unvanıyla anılmasının bir sebebi, hastaları eliyle meshederek iyileştirmesidir.[52]
Bazı araştırmacılara göre İsa, Roma İmparatoru Augustus zamanında, o dönemde Roma İmparatorluğu'na bağlı olan Beytüllahim'de MÖ 4'te dünyaya gelmiştir. Kendisinin, soyunun ve müritlerinin Aramice konuştuğu, bunun yanında İbranice ve Grekçeyi de anladığı ifade edilir.[53][54][55][56] Bazı kaynaklara göre Beytüllahim yer adı değil, İsa'nın doğumu sırasında gökyüzünde görülen çok parlak yıldız gibi bir nesnedir. Bu iddiaya göre Beytüllahim tabiri İsa'nın nerede değil, ne zaman doğduğunu göstermektedir.
Doğum ve ölüm tarihleri ile ilgili olarak kimi tarihçiler ve araştırmacılar farklı görüşler belirtirler. Memleketine atfen[lower-alpha 8] Nasıralı İsa olarak da bilinir.
Bazı tarihçi ve araştırmacılar, İsa'nın gerçek bir şahsiyet olduğu konusunda şüphecidirler. Adının Yeni Ahit kaynaklı dinî metinlerde sıkça geçmesine rağmen tarihî belgelerde kendisinden bahsedilmemesi, kendisi hakkındaki bazı anlatıların daha önceki efsanelerde de aynen yer alması gibi sebeplerle onun mitolojik bir karakter olabileceğini düşünmektedirler. Bu görüşte olan araştırmacıların İsa hakkındaki teorilerine genel olarak Mesih Efsanesi teorisi denilmektedir. Bu teoriyi savunanların hemfikir oldukları noktalar şöyle sıralanabilir: İsa'dan bahseden ve miladi birinci asra ait birincil derecede kaynağın olmaması ve Hristiyanlıktaki ibadetlerin, kendisinden önce ortaya çıkmış putperest dinlerde köklerinin olması.[57][58]
Günümüzde neredeyse bütün uzmanlar tarafından gerçekten yaşadığı düşünülen[59] İsa'nın varlığının araştırılması için tarihçiler Sinoptik İnciller'i (Matta, Markos ve Luka) birincil kaynak olarak gösterir.[46][60][61][62]
Hristiyan tarihçi ve teorisyenlerin çoğu, İsa'nın Celileli bir öğretmen ve marangoz olduğu, şifa dağıttığı, Yahya tarafından vaftiz edildiği, "halkı isyana teşvik etmek" suçuyla, Yahudi din adamlarının tahriklerine kanan Roma İmparatorluğu'nun Yahudiye eyaletinin valisi Pontius Pilatus'un emri ile Kudüs'te çarmıha gerildiği konusunda hemfikirdir. Hristiyanlık teolojisinde kullanılan, İsa'nın yaşamına dair ana kaynaklar Yeni Ahit'teki dört kanonik incildir (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna). Genel kabule göre bunlar İsa'nın ölümünden 60-70 yıl sonra, I. yüzyılda yazılmışlardır. Hristiyanlığın bakış açısına göre, Eski Ahit'te yer yer ileride zuhur edeceği vadedilen Mesih, İsa'dır.
İsa'nın Davud'un soyundan geldiğine inanılır. Yahudi toplumu içinde doğup büyüyen İsa'nın yaşadığı dönemde Yahudilerin geleneksel olarak babalarının ismiyle anılması sebebi ile İsa yaşamı süresince, üvey babasına izafeten Yusuf oğlu İsa olarak tanınmıştır.[63] Dinî anlatılara göre annesi Meryem, Levioğulları soyundan geliyordu. Matta İncili'nde Meryem'in kocası Yusuf'un soyağacı verilir[64] ve bu, Kral Yehoyakin'e dayandırılır.[65] Yeremya 22:28-30'da Yehoyakin'in soyuna konulmuş bir lanetten söz edilir.[66] Matta'daki soyağacı ile İsa'nın lanetli bir soydan gelmediği açıklanır. İnanca göre Yusuf, İsa'nın biyolojik babası olsaydı İsa Davud'un krallık tahtına oturamazdı. Luka İncili'nde ise Meryem'in soyağacı verilir. Bu soy kaydında Meryem'in Yehoyakin'in soyundan değil Peygamber Natan aracılığıyla Kral Davud'a kadar uzanan soydan geldiği açıklanır.[67]
Hristiyanlara göre İsa'nın "dünyada kendine özgü bir önem"i vardır.[68] Hristiyanlara göre İsa insanları Tanrı'ya yaklaştırmış ve Mahşer Günü dünyaya dönerek insanları bedensel dirilişlerinden önce ya da sonra yargılayacaktır.[69][70][71][72][73] Kimilerine göre ise İsa'nın kurtarıcı rolü öteki dünyadan çok varoluşçu ya da toplumsal bir kimliktir;[74] ve bazı araştırmacılar İsa'nın evrensel uzlaşıyı getireceğini savunur.[75] Hristiyanlar İsa'ya Tanrı'nın beden almış hâli ve teslis de denilen Üçlü Birlik'teki üç hipostaz veya kişinin ikincisi olarak inanırken bazı gruplar teslis inancını kısmen ya da tamamen reddeder.
Hristiyan inancında İsa Tanrı'nın Oğlu ve Tanrı'nın enkarnasyonudur.[76] O, Baba (Tanrı) ile insanlar arasında aracı, Tanrı'nın sözlerinin beden bulmuş biçimi, beklenen Mesih, kurtarıcı, Rab, Tanrı ile aynı "öz"den olan, güçlü Tanrı, tek insan, dünyanın tek kralı, Üçlü Birlik'teki kişilerden "Oğul"dur. İsa için kullanılan oğul ifadesi biyolojik bir anlam içermemektedir, Tanrı'nın babalığı ruhanî bir babalıktır. Hristiyanlık inancına göre İsa, insanların günahlarının bağışlanması için çarmıhta bedenen can vermiştir.
İsa'nın tanrısal ve insani özellikleri farklı mezheplerce farklı yorumlanır. Hristiyanlığın monofizit görüşüne göre insani tabiatı ile tanrısal tabiatı, tanrısal özü altında erimiş ve ayrılmaz, bölünmez tek bir tabiat meydana gelmiştir. Çarmıhta sadece insanî tabiatı acı çekmiştir. Tanrısal tabiatı acı çekmemiştir.
Diofizit görüşe göre ise insani ve tanrısal olmak üzere birbirinden bağımsız iki tabiatı vardır. Çarmıha gerildiğinde tanrısal tabiatı bedeninden ayrılmış, sadece insani tabiat acı çekmiştir. Meryem, insan olan İsa'nın annesidir, dolayısıyla da ona Theotokos, yani Tanrı anası denemez. Ortodoks, Katolik ve Protestanlara göre İsa'nın insani ve tanrısal iki tabiatı olup bunlar asla birleşmezler, karışmazlar ve ayrılmazlar.
İslam'da Meryem oğlu İsa, Mesih'tir,[77] Allâh'ın elçisidir,[77][78] Rûhullah'tır,[78] bir râsuldür,[77] beş ulu'l-azm peygamberden biridir.[79] Ayrıca Müslümanlar İncil'in İsa'ya vahiy yoluyla indirilen kutsal bir kitap olduğuna inanırlar.[80] İsa, Tanrı da değildir, Allah'ın oğlu da değildir.[81][82] Kur’anda İsa kendisine erkek dokunmamış bir bakirenin mucize çocuğudur. Ölüleri bile diriltebilir.[83][84] Hristiyan teolojisinden önemli bir fark olarak O tanrı veya tanrının çocuğu değil, Muhammed’i müjdeleyen bir peygamberidir. Ama yine de O’nun için özel bir dil kullanılır; O tanrının sözü ve özü (ruhu)’dür. (Nisa:171)[78] Bebekliğinden itibaren olağanüstü mucizeler ve harikalar gösteren[83][84] İsa'nın hikayesine Al-i İmran ve Meryem surelerinde ayrıntılı olarak yer verilir.
İslâmiyetin ana metni Kurân'a göre Îsâ, biyolojik veyâ ruhsal bir babası olmayarak, mûcizevî bir sûrette, annesinin rahminde yaratılmıştır. Kurân'da buna bir misâl olarak, toprağa insan sûreti verilip can ilka edilmesi sonucu babasız yaratılan Âdem Peygamber örnek getirilir ve iki peygamberin yaratılışı aynı mucize kategorisinde vurgulanır.[85] Kur'an'da İsa'nın bir anne-baba ilişkisinden değil, sadece bir anneden meydâna geldiğini vurgulamak için birçok âyette, annesine izâfeten[lower-alpha 9] "Meryem oğlu İsa" şeklinde zikredilir.[86] İnsanlar, doğduğunda, Şeytan tarafından dürtülüp rahatsız edilir ve ağlarlar.[87][88] Meryem oğlu İsa, Şeytan'ın dokunup rahatsız edemediği kişidir.[87][88]
Çoğu İslami gelenek, İsa'nın fiziksel olarak çarmıhta veya başka bir şekilde öldüğünü kategorik olarak reddeder. Çoğu gelenek, bunun yerine ikame veya başka bir kişinin İsa'nın yerine çarmıha gerildiği fikrini öğretir. Bununla birlikte, bazı modern Müslüman bilginler, İsa'nın gerçekten öldüğüne ve onun hayatta kalmasına yapılan atıfların gerçek değil, sembolik olduğuna inanıyorlar. İsa'nın ölümünün doğası hakkındaki bu anlaşmazlık, İslam kanonunun kendisinde bulunur ve en eski hadis, Muhammed'in arkadaşlarının İsa'nın öldüğünü söylediğini aktarır. Bu arada, daha sonraki hadis ve tefsirlerin çoğunluğu bunun tersini savunmaktadır. Muhammed Reşid Rıza gibi bazı İslami reformcular, çağdaş yorumcuların Kur'an'daki İsa'nın ölümünün inkârının mecazi olarak yorumlanmasıyla hemfikirdir.[89]
Kurân'da Îsâ'nın soyağacından olarak annesi Meryem[86] ve dedesi İmran'ın[90] adları zikredilmektedir. Müslüman bilginlerin eserlerinde hem Hristiyanların geleneklerinden iktibas edilmiş Marangoz Yusuf'un şeceresi,[91] hem de Hristiyan geleneğine dayanmayan Meryem'in ve kuzeni Yahya'nın şecereleri mevcuttur. Marangoz Yusuf'un şeceresi ile Meryem Ana'nın[91] ve Yahya bin Zekeriya'nın şecereleri[92] arasında büyük farklılık mevcuttur.
|
|
Hristiyan geleneklerinin etkisiyle, İslâm bilginleri, Meryem oğlu İsa'nın, MS 1. yüzyılda risâlet görevini yerine getirdiğini zımnî olarak kabûl etmektedir veyâ İslâm'ın temel metni Kurân ile çatışma arzetmediği ve ayrıca akîde konusunda bir mesele olmadığı için bu konuda bir îtirazda bulunmamaktadırlar. Bununla birlikte, İslâm bilginlerinin târih boyunca yazmış oldukları eserlerde, Meryem oğlu İsa'nın ve en bilinen çağdaşları Zekeriya ve Yahya Peygamberlerin ve Meryem Ana'nın hakkında Hristiyan gelenekleriyle uyumsuzluk gösteren pek çok vakâ rivâyet edilmiştir. Meryem Ana'nın şeceresi de bunlardan birisidir.[lower-alpha 10] Bu örneklerden bir diğeri Ashab-ı Karye vakâsıdır. Bâzı tefsir yazarları, Ashab-ı Karye vakâsının, İsa'nın yolladığı elçiler ile ilgili olduğunu ve bu olayın Antakya'yı yöneten Antihas oğlu Antihas (انطيخس بن انطيخس) adındaki bir hükümdar zamânında yaşandığını rivâyet etmektedirler.[93][lower-alpha 11]
MS 1. asra aykırı duran bu rivâyetlerin dışında, İsa'nın Hristiyan geleneğinde anlatılandan asırlar önce yaşadığını açıkça savunan rivâyetler de İslâm geleneğinde görülmektedir. Ahmed Sirhindî de mektuplarından ikisinde, onun Eflâtun (MÖ y. 427-347) zamanında yaşadığını ve tebliğinin Eflatun'a ulaştığını dile getirir.[94][95] Taberi'nin rivâyetlerinde, Makedonyalı İskender'in Babil'i ele geçirmesinin altmış beşinci senesinde (yaklaşık MÖ 266) İsa'nın doğduğunu kabûl eden Farslar; İskender'in Babil'i fethinin üç yüz üç sene sonrasında (y. MÖ 28) İsa'nın doğduğuna inanan Hristiyanlar,[96] Makedonyalı İskender'in hakimiyetiyle İsa'nın doğumu arasında elli bir sene geçtiğini (en geç MÖ 272) kabûl eden Zerdüştler vardı.[97]
Kurân, İsa'nın, Ahmed adında, kendisinden sonra gelecek olan bir resûl olarak Muhammed'i, İsrailoğullarına haber verdiğini bildirir.[84] Bununla ilgili olarak bir hadîste Muhammed, şöyle söylemiştir: “Benim ismim Kurân'da Muhammed, İncil'de Ahmed, Tevrat'ta Ahyed'dir.”[98] Bâzı İslâm bilginleri, Yuhanna İncili'nde geçen Faraklit'in İslâm peygamberi Muhammed olduğunu savunur.[99] Hristiyan inanışına göre ise Faraklit, Kutsal Ruh'tur.[100] Kanonik incillerde açıkça Muhammed'in geleceğini haber veren bir bilgi yoktur. O yüzden Müslümanların Yuhanna İncili'nde İsa'nın Muhammed'in geleceğini bildirdiğine dair delil kabul ettikleri sözleri,[101] Hristiyan dünyası delil olarak kabul etmez.
Evliya Çelebi, Seyahatnâme'de, İslâm'a göre Meryem oğlu İsa'nın havârilerinden kabul edilen Şem'un-u Safa'nın Nakura yakınlarındaki türbesinde bulduğu incil nüshasını defalarca okuduğunu ve incelediğini, İsa'ya inen ve Muhammed'i müjdeleyen ayetin o nüshada mevcut olduğunu iddia etmektedir.[102][103] Evliya Çelebi'nin, bizzat Şem'un-u Safa tarafından yazıldığını naklettiği bu el yazması incil, bulunamamıştır.
Kurân'da açıkça Meryem oğlu İsa'nın âhir zamanda geri gelip gelmeyeceği yazılı değildir. Âhir zamanda İsa'nın geleceğinin haber verildiği hadisler vardır.[104] İsa, geldiğinde Deccâl'i helâk edecektir.[104] Ancak, İslâm bilginleri, Deccâl'in mâhiyeti, İsâ'nın gelişinin mâhiyeti ve Deccâl'i helâk edişinin mâhiyeti konusunda oldukça farklı yorumlar yapmışlardır.
Yahudiler, "Yeşu" adıyla bahsetmeyi tercih ettikleri İsa'nın Mesihliğini, peygamberliğini ya da Tanrı'nın Oğlu veya enkarnasyonu olduğunu tanımaz.[105] İbn-i Meymun, Nasıralı Yeşu'nun ve Muhammed'in mevcudiyetlerinin hikmetinin, beklenen Yahudi Mesihi'nin gelişine dünyayı hazırlamak olduğunu savunur.[106]
Miladî takvim, İsa'ya göre düzenlenmiştir. Milat, Roma imparatoru Ogüst'ün imparatorluğunun 28. yılıdır. Bu sene, Hristiyan geleneğinde İsa'nın doğum yılı olarak kabul edilir. Bu yıl, zaman çizelgesinde başlangıç noktasını temsil eder. Türkçede Milattan Önce (MÖ) ile İsa'dan Önce (İÖ) ve Milattan Sonra (MS) ile İsa'dan Sonra (İS) aynı anlamda kullanılır. "Milattan Sonra" anlamında kullanılan AD (Anno Domini) ise Latince "Rab'bin Yılı" anlamına gelir.
19. asrın ortalarından itibaren Yahudi akademisyenlerin öncülüğünde, Before Christ (Mesih'ten Önce) ve Anno Domini (Rab'bimizin Yılında) isimlendirmelerinin terk edilmesi gerektiği yönünde bir gelenek başlatıldı. Bunun yerine CE (İng. Common Era; Tr. Ortak Zaman) ve BCE (İng. Before Common Era, Tr. Ortak Zamandan Önce) tabirleri kullanılmaya başlandı. Bu gelenek, bilimsel çevreler tarafından benimsendi ve yaygın kabul gördü,[107][108][109] çünkü, Ortak Zaman ve Ortak Zamandan Önce adlandırmalarında, Anno Domini (Rab'bin Yılı) ve Before Christ (Mesih'ten Önce) gibi, Hristiyanlığın miladi takvimdeki belirleyiciliğinin baskınlığının hissedildiği anlamlar öne çıkmıyordu.[110][111][112][113]
İsa'nın Yahudi toplumlarındaki hayat öyküsü Toledot Yeşu'nun bir versiyonunda İsa'nın MÖ 90 civarında yaşadığı anlatılır.[lower-alpha 12][114]
Commons'ta dosyalar | |
Vikisöz'de alıntılar | |
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.