Loading AI tools
Osmanlı Devleti'nde ilk anayasayı yazan Yunan devrimci ve düşünür Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Rigas Velestinlis (Yunanca: Ρήγας Βελεστινλής) ya da Feraios (Yunanca: Φεραίος); (1757, Velestin - 24 Haziran 1798 Belgrad), Modern Yunan Aydınlanması’nda önemli biri yeri olan, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı Balkan Ayaklanmasının kurbanı, Yunan İhtilali’nin öncüsü, Yunan ulusal kahramanı yazar, politik düşünür ve ihtilalcidir.
Velestinli Rigas | |
---|---|
Tam adı | Rigas Velestinlis (Feraios) |
Doğumu | 1757 Velestin, Osmanlı İmparatorluğu (günümüzde Yunanistan) |
Ölümü | 24 Haziran 1798 (41 yaşında) Belgrad, Semendire Sancağı, Osmanlı İmparatorluğu (günümüzde Sırbistan) |
Milliyeti | Yunan |
Çağı | Aydınlanma Çağı |
Bölgesi | Batı Felsefesi |
Okulu | Modern Yunan Aydınlanması |
İlgi alanları | Halk egemenliği, temel haklar, hukuk devleti, din özgürlüğü, liberal milliyetçilik |
Etkilendikleri | |
Etkiledikleri
| |
İmzası |
Yunan tarihinde önemli olmakla birlikte Regas’ın Osmanlı tarihçiliği ve dolayısıyla çağdaş Türk tarihçiliği açısından da (pek bilinmeyen) ilginç bir konumu vardır. Rigas, Osmanlı İmparatorluğu içinde demokratik bir devrim gerçekleştirmek için çalışanların herhalde ilkidir. Ayrıca Osmanlı'daki ilk anayasayı da kendisi yazmıştır. “Dünyanın en güzel devleti” diye nitelendirdiği Osmanlı Devleti içinde, bütün ulusların, “din ve dil farkı gözetmeden Hellenler’in, Arnavutlar’in, Ulahlar’ın, Ermeniler’in, Türkler’in ve başka ulusların” bir arada yaşayacakları ve hiçbir ulusun öteki uluslar üstünde egemen olamayacağı bir düzen kurmak için mücadele etmiştir. Fransız Devrimi etkisinde kalarak “Hristiyan ve Türkler’i ezen" tirana, yani Sultan’a karşı bir halk ayaklanması düşlemiş ve bu yolda çalışmıştı. Rigas, Avusturya polisi tarafından tutuklanacak, Osmanlı Devleti’ne teslim edilecek ve yargısız öldürülecektir. Rigas Osmanlı Devleti içinde cumhuriyet ve halk yönetimi (demokrasi) istediği için devletçe öldürülen ilk kurban da sayılabilir.[1]
1757 yılında Tesalya’nın Velestino adlı bir küçük köyünde doğmuş olduğundan Türkçe dilbilgisi kurallarına göre “li” ekiyle oluşan ismi almıştı. Antik Pherai kenti de aynı yörede olduğundan, Rigas’ın ölümünden sonra, Yunan aydınlar tarafından, “Feraios” ismi daha uygun görülmüş (daha Yunanca sayılmış) ve bugün Rigas Yunanistan’da, “Rigas Feraios” (Rigas Fereos okunur) adıyla da bilinmektedir. Rigas, kimi zaman imzasını “Tesalyalı Velestinli Rigas” diye de atmıştı.[1]
Rigas'ın doğmuş olduğu Velestino köyünde Arnavutlar ve Ulahlar da yaşardı.[2][3][4] Bu yüzden, Yunanlardan başka günümüzde Arnavutlarla Romenler de Rigas'ı “kendilerinden” sayarlar.[1][5][6][7][8]
Rigas'ın köyünde yaygın olan inanca göre Velestinli’nin babası tarla ve han sahibi zengin bir köylüydü. Kesin olan, oğlunun öğrenimi için çaba harcamış olduğudur. Rigas önce köyünde, muhtemelen bir köy papazından okuma yazmayı öğrendikten sonra, ilk öğrenimini Tesalya’da, o yıllarda önemli ekonomik ve kültürel merkez olarak gelişen Pelio’nun Zagora köyünde (yada Ampelakia’da) okumuş olmalıdır. 1769-1774 yıllarındaki karışık ve acılı günleri gençlik yıllarında yakından tanıyan Regas, başka gençlerin de o yıllarda yaptığı gibi, okumak, çalışmak ve daha iyi bir yaşam sağlamak için İstanbul’a gitmişti.[1]
İstanbul’da bir süre özel öğretmenlik yapmış, ticaretle ilgilenmiş ve nihayet 1782 yıllarında, Yunan İhtilali’nin tanınmış liderlerinden olan Aleksandros ve Demetrios Hypselantes’lerin büyük babası Aleksandros Hypselantes’in yanında “sekreter” olarak çalışmıştı. A. Hypselantes, 1774-1781 yıllarında Eflâk’ta voyvoda olarak bulunmuş olan soylu bir Fenerli ailenin tanınmış ve saygın üyesiydi. Bu yıllarda Rigas öğrenimini sürdürmüş, yabancı diller öğrenmiş (Yunanca, Fransızca, Türkçe, Arapça, İtalyanca ve Almanca konuşurdu) ve Batı dünyasının kültürünü tanımıştı.[1]
1786-1790 yıllarında Rigas’ın bir süre Eflâk’ta yerel bir bey olan Brancoveanu’nun yanında, sonra ise Eflâk beyi Nikolaos Maurogenes’in yanında çalıştığını biliyoruz; artık devlet yönetimiyle ilişkili “Fenerliler”in çevrelerinde bulunacaktır. Temel uğraşı “yazman”lık (grammatikos) yada bugünkü anlamıyla sekreterlikti.[1]
Maurogenes hesabına, bir süre Osmanlı ordusunun iaşesi görevini de üstlenmişti. Kaymakamlık yaptığı da öyküsü ile ilişkili söylentiler arasındadır. Bu yıllarda, sonradan “Marş” adlı şiirinde anacağı, o zamanlar Budin Paşası Pazvantoğlu ile tanışmış olduğu söylentisi de vardır.[1]
Otuz yaşlarına geldiğinde Rigas'ın cemaat içinde saygın bir yeri vardı. Fenerli “soylular” ve Eflâk-Boğdan’ın ileri gelenleri arasında hem ekonomik konumu hem de kültürel düzeyi yüzünden tanınmış bir kişi olmuş ve bu çevrelerin beğenilerini de kazanmıştı. Eflâk’ta mal mülk sahibi olmuş olduğu sanılmaktadır. Romen tarihçilerinin araştırmaları, kesin olmamakla birlikte Rigas'ın, Kosti adındaki kardeşinin ve annesinin de Eflâk’ta yanında olduklarını, voyvoda Mikhael Soutsos ile ilişkilerde bulunduğunu, büyük bir çiftliğin sahibi olduğunu ve Fransız Konsolosluğu’nda tercümanlık yaptığını ortaya koymuştur.[1]
Avusturya-Rusya ordusu Bükreş’e girdiğinde (Ekim 1790), Rigas bu kentte kalır. 1790 yılında Baron Langenfeld’in hizmetinde çevirmen ve sekreterdir; Haziran ayında Viyana’ya gider ve Ocak 1791 tarihine kadar, yani altı ay kadar bir süre orada kalır. Bu kısa süre içinde iki kitap yayımlar. Birincisi, Duyarlı Aşıkların Okulu, İkincisi ise Bilgisever Hellenler İçin Fizik Derlemesidir.[1]
İlk kitap, gerçekçi akımın öncülerinden sayılan Retif de la Bretonne'un, Fransızca’dan çevrilmiş altı öyküsünü içeriyordu. Parisli kadınların serbest yaşamlarını konu edinen kitapta Fenerliler’in şarkılarından dizeler de eklenmişti. Zamanın Fransız edebiyatı örneği bu kısa öyküler, yaşam sevincini, özgür aşkı, liberal yaşama biçimini dile getiriyor, püriten anlayışa karşı çıkıyordu. İkinci kitap Fransız ve Alman bilimadamlarının kaleme almış olduğu ve halk dilinde yazılmış bir astronomi ve fizik kitabıydı. Bu kitapta Fransız Ansiklopedistleri’nin anlayışı egemendi, Rigas'ın sonraları sık sık anımsatılacak ünlü “Özgür düşünen iyi düşünür” tümcesi bu kitaptadır; önsözde amacın “peşin yargılara ve hurafelere son vermek olduğu”nu okuyoruz. Bu kitabın son sayfasında, yakında Montesquieu’nun Yasaların Ruhu’nu da yayımlayacağını, çevirisinin yarı yarıya tamamlanmış olduğunu okuyoruz; ancak bu kitap Rigas tarafından hiçbir zaman yayımlanmayacaktı.[1]
Viyana ve genel olarak Avusturya-Macaristan, Hellenler için sözü edilen dönemde çok önemli bir ülke idi; büyük sayıda zengin iş adamlannı da içeren 400 bin kişilik bir Hellen cemaati bu devletin içinde yaşıyordu.[1]
Avrupa’da esen “Fransız Devrimi” havası bu cemaati etkileyecekti. 1790 yılında Viyana’daki bu cemaat hem Osmanlı Devleti’ne karşı çıkan tutucu Rusya’dan, hem de “halkların özgürlüğünü” savunan “tiran düşmanı” Fransızlar’dan yana politik eğilimler sergiliyordu. Örneğin 1788’de (Rus yanlısı) Lampos Katsones Triyeste’ye geldiğinde bu cemaat, Katsories küçük filosunu kendi parasıyla donatacak; 1791’de Poulios kardeşler Ephemeris gazetesinde Fransız Devrimi yandaşı yazılar yazacak ve Avusturya sansürünün ve polisinin dikkatini gazetelerine çekecekti.[1]
Rigas, bu cemaatin içinde, en faal ve politik açıdan en bilinçli kimselerle ilişkiler kuracaktı. Poulios kardeşler ile tanışmış olduğu bilinmektedir; Ephemeris’in yayımlanması için gerekli hazırlık çalışmalarına da katılmış olması olasılıdır. Avusturya ve Rusya’nın Osmanlı Devleti ile yaptığı barış antlaşmaları sonucunda da (4 Ağustos 179.1’de Ziştovi; 9 Ocak 1791’de Yaş), Hellen dünyasının “kurtuluş” umutları Fransızlar’ın vaatlerine yönelecekti. Fransa’dan gelmekte olan “Liberte Egalite, Fraternite” sloganları ve Napolyon adındaki komutanın “tiranlı hükümetleri” (müstebit hükûmetleri) yıkma eylemleri Avrupa’da liberal güçler içinde heyecan yaratacaktı.[1]
1793 yıllarında Eflâk’ta bulunan Fransa temsilcisi Emile Gaudin’in Regas ile ilişki kurduğu bilinmekteçlir. “Tiran düşmanı” Fransızlar da, sık sık “Antik Hellenler” gibi davrandıklarını, eski Demokrasiyi yeniden canlandırdıklarını söyleyeceklerdi. Paris’te yaşayan Adamantios Korais, 1792 yılında “Bugünün savaşında gerçekten Hellen’e özgü olan durumlar gördük... Dünyaya ancak Hellenler böylesine yüreklilik göstermişlerdi; ve gene yalnız Fransızlar bugün bu geçmişi taklit etmektedirler... Bugün hep ‘Maraton’, ‘Salamis’ vb. gibi sözleri işitiyoruz" diyecekti.[1]
1 Ağustos 1796 tarihinde Regas ikinci kez Viyana’ya gidecek, bu kentte onaltı ay kadar kalacak, bu sürede çok yanlı yoğun bir faaliyet içinde olacaktır. Ama Viyana’da politik hava değişmiştir, Fransa ile savaş halinde bulunan Avusturya, “düzen”i değiştirmek isteyen liberallere karşı kuşkuludur. Rigas, Budapeşte’den Viyana’ya hereket ederken, Avusturya Konsolosu Merkelius, “Rigas adında bir kâtibin” Viyana’ya gelmekte olduğunu ülkesine bildirecekti Gelenin Fransızlarca ve özellikle Fransız temsilcisi Gaudin ile temasta olduğunu yazacaktı. Rigas, Viyana’da artık şüpheli bir kimsedir.[1]
Rigas yıllarca hazırlamakta olduğu yazılarını, çevirilerini ve öteki çalışmalarını yayımlamaya koyulur. 1797 yılında Eflâk’ın Yeni Haritası'nı, Boğdan’ın Genel Haritasını ve Hellas’ın Haritasını yayımlar. İlk iki harita, o zamanın bu yöre voyvodaları Aleksandros Hypselantes’in ve Aleksandros Kallimakhes’in resmini ve yazarın Tesalyalı Velestinli Regas imzasını taşıyorlardı. Haritaların Hellenlerin ve Filhellenlerin adına yayımlandığı işaret ediliyordu.[1]
Ama önemli yapıtı üçüncü haritadır. Hellas'ın Haritası 12 parçadan oluşuyor ve 2x2 metre boyunda bir pano oluşturuyordu. Kapladığı alan Tuna boylarından Girit’e ve Adriyatik Denizi’nden Anadolu’nun ortalarına yaklaşıyordu. Haritada her yörenin Antik ismi yazılıyor, Antik Yunan Uygarlığı zamanındaki önemli olaylar, ünlü kimseler belirtiliyordu. Haritada antik paralar, Bizans imparatorları da eklenmişti. Genelde Antik Yunan’ın yüceliğini anımsatan bir çalışmaydı. Aynı yıl Büyük İskender’in Portresi’ni de yayımlayacaktı. Krokiler Viyanalı François Miller tarafından hazırlanmış, bu yayınlar için gerekli yüksek harcamalar ise herhalde Rigas tarafından karşılanmıştı.[1]
Montesquieu’nun Yasaların Ruhu yayımlanmayacaktır; herhalde Viyana’daki politik hava böyle bir yapıt için elverişli değildi. Rigas, eski çevirilerini yayımlar: İtalyan Metastasio’nun Alplerin Kız Çobanı'nı, Fransız Marmontel’in bir kısa öyküsünü, Alman Gessner’in İlk Denizcisini, başka arkadaşlarıyla birlikte Barthelemy’nin Voyage duj eune Anacharsis en Grece adlı ve 1788 tarihli gezi notlarının dört cildini. Rigas'ın amacı herhalde soydaşlarına ve devrimci çevrelere genel olarak çağdaş “Batı” anlayışını aşılamak ve “Hellas”ın önemini ve yüceliğini anımsatmaktı.[1]
Rigas'ın Anayasası, Viyana'dan Trieste'ye, sandıklar içinde sözde ticaret malları gibi gönderildi; peşlerinden de Rigas aynı kente ulaştı (19 Aralık 1797). Bildiriler basımevi sahibi olan bir Yunan'a gönderilmişti. Ancak ilgili mektup, olup bitenleri bilen ve o anda bir gezide olan Koronios’un eline değil, yanlışlıkla “işin” içinde olmayan ortağı Demetrios Oikonomou’nun eline geçer. O da olayı Avusturya polisine ihbar eder. Avusturya yönetimi yayınlara el koyar, Rigas’ı tutuklar ve sorgular. Viyana’da da “komplo hazırlayanlar” tutuklanırlar. Rigas kendini öldürmeye çalışır; zamanın polis raporuna göre, elleri bağlı olmakla birlikte eline geçirdiği sivri bir aleti, battaniyesinin altında görünmeden göğsüne bastırır, ama kalbini delemez. Yaralanır, bir süre tedavi edilir.[9]
Avusturya içinde, Viyana, Trieste, Peşte ve Semlino’da Yunanlar arasında tutuklamalar devam eder. Rigas iki ay sorgulanır. Avusturya polisinin sorgulama raporlarına göre Rigas'ın planı, hemen Mani’ye (Güney Mora) geçip orada devrimi başlatmaktı. Rapora göre, bütün Mora Osmanlı yönetiminden kurtarıldıktan sonra Epir’e geçilecek, Sulililer’le (Solyotlar) bir olup Makedonya, Arnavutluk, sonra ise genel bir ayaklanma ile geri kalan alanlar kurtarılacaktı. Avusturya polisinin elini geçen evrak arasında Rigas’ın, o sıralarda İtalya’da savaşmakta olan Napolyon’a gönderilmek üzere yazılmış bir mektup da vardır. Mektupta komutandan Yunanistan’a, özgürlüğüne ulaşması için, yardım edilmesi isteniyordu. O yıllarda böyle bir beklenti gündemdeydi. 1797 yılının Mayıs ayında bin yıllık "Venedik krallığına" son verilmiş, bir ay sonra da Korfu Adası’na giren Fransız askerleri “özgürlük”ü gündeme getirmişti.[9]
Sonunda Osmanlı uyruklu olan, aralarında Rigas’ın da bulunduğu sekiz “suçlu”nun Osmanlı yönetimine teslim edilmesine karar verildi. 12 sorgulama tutanaklarını incelemiş olan kimi tarihçilere göre, bu olay Avusturya’nın sivil mahkemelerinde görülmüş olsaydı tutuklanmış olan devrimci demokratların “cinayet”i -eylemleri polisçe böyle değerlendirilmişti- cezasız kalacaktı. İdari bir kararla sekiz devrimci 10 Mayıs 1798 tarihinde Belgrad’da Osmanlı yönetimine teslim edildiler. Rigas ve arkadaşları, kesin olmayan bilgilere göre, kırk gün işkence edildikten sonra, İstanbul’dan gelen fermana uyularak öldürüldüler. Söylentiye göre kementle boğulmuşlar ve cesetleri Tuna’ya atılmış. Yaygın inanca göre işkence süresinde Rigas davasına inanmış bir kimsenin yürekliliğini göstermiştir.[9]
Rigas ile birlikte öldürülenler arasında şunlar vardı: Sakız kökenli Viyana tüccarı E. Aryentes (31 yaşında), Yanyalı doktor D. Nikolides (32), Sakızlı A. Koronios (27), Kastoryalı tıp öğrencisi İ. Emanouel (24), kardeşi Panayotes (22), Siyatistalı (Kuzey Yunanistan), T. Tourountzas (22) ve Kıbrıslı İ. Karatzas (31).[9]
Avusturya uyruklu olan ve bu yüzden Osmanlı yönetimine teslim edilmeyip sınır dışı edilen devrimciler arasında, Yunanca Ephemeris gazetesinin yayımcısı Makrydes Poulios’u görüyoruz. Rigas'ın bildirileri onun basımevinde basılmıştı. Rigas'la birlikte tutuklanan ama Fransız uyruklu olduğundan serbest bırakılan 21 yaşındaki Khristophoros Perraibos, Fransız yönetiminde olan Korfu Adası’na gidecek ve Rigas’ın şiirlerini yayımlayacaktır (1798); yıllar sonra, 1860’da ise Rigas’ın biyografisini yazıp bastıracaktır.[9]
Rigas, “Hellen” bilinci taşıyan, Yunanca yazan ve konuşan bir düşünürdü. İçinde yaşadığı, devrimci eylemini sürdürdüğü çevrenin büyük bir bölümü de kendisini Hristiyan Ortodoks, Romios (Rum), Grek ya da Hellen olarak algılardı. Rigas bu nedenle Hellen ulusçu hareketin bir üyesidir. Ancak düşlediği toplumsal düzen ve yeni devlet yapısı, bugün “çok uluslu” diyebileceğimiz bir yapı görünümündedir. Devrimi de “Hellen” toprakları içinde değil, çok daha geniş bir yörede istemektedir. Devrime çağırdığı kimseler de yalnız “Grekler” ya da “Rumlar” değildir; ulus ve din farkı gözetmeden tüm ezilenlerdir.[9]
Rigas ile ilgili iki incelemesi olan ve Velestinli’nin uluslararası yanını ilk vurgulayanlardan olan ünlü Marksist tarihçi Gianes Kordatos’un yazdıklarından şu ilginç ve özetleyici değerlendirmeyi seçebiliriz: “Bir çağrı borusu görünümünde olan Devrimci Manifestosu ile (Rigas), dayanılmaz Osmanlı despotizminin tiranlığı altında inleyen bütün herkesi, din ayrımı yapmadan ayaklanmaya çağırmıştı... Rigas’ın açık bir biçimde belirttiği gibi, Devlet’i demokratik olacaktı. Bu devletin sınırları bütün Balkanları, Anadolu’yu ve Ege adalarını içerecekti. Bu yörenin bütün halkını, aynı dini yada dili paylaşmasalar da ‘Hellenlerin torunları’ saymıştır (Anayasa madde 1 ve 2)... Rigas, her ne kadar ayaklanmadan sonra kurulacak olan yeni düzene ‘Hellen Demokrasisi' adını vermişse de, Balkanlar’daki bütün uluslara eşit haklar tanıyordu. Eğer Philike Hetaireia ve Hypsilantes bu (Rigas’ın) ilkelerini izlemiş olsaydılar, Boğdan devrimi 1821 yılında bütün Balkanlara yayılmış olacaktı."[10]
Rigas, Yunan tarihi hakkında coşkulu şiirler ve kitaplar yazdı ve birçoğu popüler oldu. En ünlülerinden biri: "Bir saatlik özgürlük, kırk yıllık esaretten yeğdir" («Καλύτερα μίας ώρας ελεύθερη ζωή, παρά σαράντα χρόνια σκλαβιά και φυλακή») sözünün geçtiği Thourios veya Türkçesi Marş şiiridir.
Atina Üniversitesi'nin girişinde ve Belgrad'da adını taşıyan caddenin başında (Ulica Rige od Fere) Velestinli Rigas heykelleri bulunmaktadır.
Rigas'ın portresi 1996-2001 yılları arasında kullanılan 200 drahmide kullanılmıştır.[11] 1998 yılında ölümünün 200. yılı anısına 50 drahmi için de kullanılmıştı.[12] Ayrıca Yunan Eurosu'nda 10 sent için yüzü kullanılmıştır.
Nikos Xydakis ve Manolis Rasulis "Etsi bu les, Riga Feraio" (Bu böyle, Rigas Feraios (Yunanca: Έτσι που λες, Ρήγα Φεραίο)) adında Rasulis'in bizzat söylediği bir şarkı yazdılar. Ayrıca müzisyen Christos Leontis "Thourio" (Marş) şiirini melodilendirdi ve Giritli Nikos Xylouris 1970'li yıllarda bu şarkıyı söyledi.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.