Loading AI tools
Müzikal çalışmalara yönelik sansür türü Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Müzik sansürü, ahlaki, politik veya dini nedenler de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle müzikal çalışmaların düzenlenmesi veya yasaklanmasıdır.
Sansür, bir müzik eserinin devlet tarafından yasal olarak yasaklanmasından, içeriğin gönüllü olarak kaldırılmasına kadar değişebilir.
Şarkılar genellikle radyo ve televizyon yayınlarında, küfür içerdiğinden, cinselliğe veya uyuşturucu kullanımına atıfta bulunduğundan hedef kitleye sakıncalı bulunur ve düzenlenir. Bu genellikle ilgili yayın hukukuna veya davranış kurallarına uymak ve şarkıları ana akım izleyici kitlesi için daha pazarlanabilir hale getirmek için yapılır.[1][2] Bu tarz düzenlenen şarkılara genellikle "temiz sürüm" veya "radyo düzenlemesi" denir. Ofansif kelimelerin sansürlenmesi için sesi bozmak (Susturmak, bip ve backmasking yapmak) veya alternatif bir söz ile değiştirmek sık kullanılan düzenleme tekniklerindendir.[3]
Gereken sansür miktarı, yayıncılara göre değişebilir; Örneğin, Radio Disney öncelikli olarak genç kitleyi ve aile içeriğini hedeflediği için ABD radyo istasyonlarına göre daha katı içerik yönergeleri uygular.[2][4] Buna karşılık, bazı radyo istasyonları, uygun görülen zaman dilimlerinde, örneğin gecenin geç saatleri gibi, sakıncalı içerik içeren parçaların düzenlenmemiş versiyonlarını yayınlayabilir.[4] Radyo endüstrisinde yaptığı çalışmalarla bilinen bir Atlanta ses mühendisi Joel Mullis, işinin yayıncı firmaya göre değişen (BET ve MTV gibi) standartlardan dolayı farklı düzenlemeler yapmayı gerektirdiği için genellikle karmaşık olduğunu söylemiştir. Mullis'in Ying Yang Twins'in "Wait (The Whisper Song)" adlı parçasına yaptığı düzenleme diğer Ying Yang Twins şarkılarının vokallerine ekleme yaparak oluşturulmuştur. Ancak Mullis, eninde sonunda grubu stüdyosuna çağırıp ek düzenleme istemek zorunda kalmıştır.[2]
Bazı durumlarda, müzik şirketi, konusu çok tartışmalı olabileceğinden parçayı yayınlanmaktan tamamen alıkoyabilir. Ice-T ve Paris'in gangsta rap albümleri Warner Bros. Records tarafından süresiz olarak yayınlanmaktan alıkonulmuştu. Ice-T'nin Home Invasion albümü 1992 Los Angeles olayları ve "Cop Killer" şarkısından dolayı, Paris'in ise Sleeping with the Enemy albümü "Bush Killa" ve "Coffee, Doughnuts, & Death" şarkısından dolayı süresiz olarak ertelenmiştir. Insane Clown Posse, şirketin isteklerine uyum sağlamak için bazı şarkıları ve sözleri sansürlemesine rağmen benzer sorunları Disney'e ait Hollywood Records ile yaşamıştır.[5][6][7][8] Üç sanatçı da, kendi albümlerini itirazsız yayınlayan farklı şirketlere (Priority Records ve Island Records dahil) geçti.
Bazı dinleyiciler, orijinal şarkının sanatsal bütünlüğünü tehlikeye attığını ve insanların dijital yayın akışları gibi sansürsüz platformlara yöneldiğini savunarak, şarkıların düzenlenmesinden rahatsız olduklarını dile getirmişlerdir. Aynı zamanda, düzenlemeler, bir şarkının genel performansını etkileyebilecek radyo yayınını yapmak için gerekli bir imtiyaz olarak kabul edilir.[2] N.W.A.'nın ilk albümü Straight Outta Compton, ("Fuck tha Police" şarkısıyla tartışmalara yol açmıştır.) radyo sansürünü, ifade özgürlüğünü kısıtladığı için eleştiren "Express Yourself" adlı bir şarkı bulundurmaktadır. Ayrıca bu şarkı, albümde küfür içermeyen tek şarkıdır.[9]
Bazı şarkılar, belirli olayların yaşanmasının ardından çalınmaları uygun görülmediği takdirde yayıncılar tarafından geri çekilebilir.[10] 11 Eylül saldırılarından sonra, Clear Channel'ın program yöneticileri, savaş, ölüm, yıkım, uçuş veya New York ile ilgili temaları olan çeşitli şarkıları ve tüm şarkıları içeren "lirik olarak sorgulanabilir" şarkıların dahili bir listesini hazırladı ve Rage Against the Machine'in bütün şarkıları, iki Cat Stevens şarkısı ve John Lennon'ın "pasifist marşı" Imagine, bu listeye alındı.[11][12]
Şubat 2003 Columbia Uzay Mekiği Kazası'ndan sonra Mark Wills'in "19 Somethin" şarkısı Challenger kazası'na atıfta bulunduğundan geçici olarak yayından kaldırıldı.[13]
2006 yılında, Gary Glitter çocuklara cinsel istismardan dolayı Vietnam'da hüküm giydikten sonra National Football League, "Rock and Roll" şarkısının (ABD spor etkinliklerinde popüler bir şarkı) orijinal kaydının oyunlarda çalınmasını yasakladı. NFL hala şarkının cover versiyonunun çalınmasına izin verirken, 2012'de lig, New England Patriots tarafından kullanılmaya devam edilmesi üzerine İngiliz medyasından gelen olumsuz tepkilerin ardından takımlarına şarkıyı çalmaktan "kaçınma" talimatı verdi.[14][15]
2009 yılında, Chris Brown, o zamanki kız arkadaşı Rihanna ile fiziksel bir kavgaya girdiğini iddia ettikten sonra, çeşitli radyo istasyonları Brown'ı kınamak için müziklerini gönüllü olarak çalma listelerinden çekmeye başladı.[16][17]
Aralık 2013'te vokal Ian Watkins'in çocuklara yönelik cinsel saldırılardan dolayı suçlanmasından sonra HMV, vokalin grubu Lostprophets'in kataloğunu mağazalarından tamamen kaldırdı.[18]
Şarkılar ve albümler bazı durumlarda telif hakkı sorunları (özellikle örneklemeyle ilgili) veya diğer yasal sorunlar nedeniyle sansürlenebilir.
The JAMs'ın albümü 1987 (What the Fuck Is Going On?), müziği albümde izinsiz olarak örneklenen ABBA'nın şikayetleri üzerine dağıtımdan kaldırıldı. The Notorious B.I.G.in Ready to Die albümü de benzer şekilde Bridgeport Music'in yetkisiz örnekler üzerine açtığı bir davanın ardından yayından kaldırıldı.[19][20]
Afganistan'da 1996-2001 yılları arasında Taliban'ın 5 yıl süren iktidarında müzik de dahil bütün batı sanatı ve teknolojisi yasaklandı.[21][22][23][24] Enstrümanlar yok edildi, kutlamalar yasaklandı ve radyolarda sadece Taliban'ı yücelten ilahiler çalmaya başlandı. Bu yasaktan muaf tutulan tek enstrüman, def olarak bilinen çerçeve davuldu.[25]
Taliban, 15 Ağustos 2021 tarihinde Afganistan'ın başkenti Kabil'i ele geçirip 20 yıl aradan sonra tekrar ülkede söz sahibi olmasıyla birlikte müzik yasağı yeniden uygulanmaya başladı.[26][27]
Müzik, Birinci Değişiklik kapsamında korunan bir ifade biçimi olarak sınıflandırılsa da,[28] müzik endüstrisinde, özellikle çocuklara uygun olmayan konulara maruz kalmasını önleme ve çalışmaların ve radyo ve televizyon istasyonları tarafından Federal İletişim Komisyonu'nun (FCC) düzenlemelerine uygun olarak kalması konusunda sansür örnekleri hala mevcuttur. 1978 Yüksek Mahkemesi FCC - Pacifica Vakfı davası, FCC'nin karasal radyo ve televizyonda "uygunsuz" olarak kabul edilen içeriği düzenleme yetkisine sahip olduğunu tespit etmiştir.[29][30][31]
1985 yılında, Tipper Gore tarafından kurulan Ebeveynler Müzik Kaynak Merkezi (PMRC), uyuşturucu, alkol, cinsel eylemler, şiddet veya "okkült" faaliyetlere atıfta bulunmaları nedeniyle en sakıncalı on beş şarkıdan oluşan liste "Filthy Fifteen"i yayımladı.[32][33] Grup, ebeveynlerin önizlemesi için bir derecelendirme sistemi oluşturdu ve şarkı sözlerini albümlerin arka kapaklarına bastırdı. Amerika Kayıt Endüstrisi Birliği (RIAA) bu önerilere karşı çıktı; Eylül ayında konuyla ilgili bir Senato oturumu sırasında, John Denver ve Frank Zappa gibi müzisyenler, bu tür yönergelerin ifade özgürlüğünü engelleyeceğini savundu. Özellikle Zappa, PMRC'nin "çok küçük çocuklar" tarafından dinlenen kayıtların "uygunluğunun" belirlenmesinde "şaşkın ebeveynlere yardımcı olacak" bir düzenleme önerisinin Amerikan müziğinin değerini düşüreceğini savundu.
1996 yılında RIAA, "şiddet, cinsellik veya madde bağımlılığı konusunda ebeveyn bildirimini hak edecek ölçüde sert dil veya tasvirler" içeren albümlerin kapaklarına eklenecek olan standart Parental Advisory etiketini duyurdu. Bazı perakendeciler, özellikle Walmart, etiketi taşıyan hiçbir müzik ürününü stoklamamayı kurumsal bir politika haline getirdi.[32][34]
Gangsta rap, genellikle kışkırtıcı konulara yer vermesi nedeniyle tartışmalara neden oldu. N.W.A.'nın ilk albümü Straight Outta Compton'dan bir şarkı olan "Fuck tha Police", özellikle tartışmalıydı; şarkı polis şiddetini, ırksal profil oluşturmayı eleştirdi ve polis memurlarına karşı şiddeti kınayan sözler içeriyordu.[5][35] Sivil haklar aktivisti C. Delores Tucker, gangsta rap'e karşı çıkmasıyla da dikkat çekiciydi. Plak mağazalarının dışında el ilanları dağıtması ve hissedarlar toplantılarında şarkıları protesto edebilmek için medya şirketlerinden hisse satın almasıyla tanınırdı. Tucker, Tupac'ın "How Do U Want It" şarkısı da dahil olmak üzere, türe yönelik eleştirileri nedeniyle diğer şarkılarda disslendi. Tucker, şarkıyla ilgili hakaret ve iftira nedeniyle Tupac'ın mülküne dava açtı; dava daha sonra reddedildi.[5][36][37][38]
1990 yılında, Floridalı siyasi aktivist Jack Thompson, 2 Live Crew'ı ve grubun As Nasty As They Wanna Be albümünü hedef aldı ve müstehcen olduğunu söyledi.[39] Mart 1990'da grup, Broward County'nin albümü müstehcen ilan eden kararı bozmak için ABD bölge mahkemesinde dava açtı, ancak yine de Yargıç Jose Alejandro Gonzalez Jr. tarafından onaylandı.[39][40][41][42] 1992'de On Birinci Devre Temyiz Mahkemesi, albümün Yüksek Mahkeme tarafından belirlenen müstehcenlik tanımını karşıladığı konusunda yetersiz kanıt sunduğundan Gonzalez'in kararını bozdu.[43]
MTV televizyon kanalı şiddet görüntüleri ve kadın düşmanı şarkı sözleri nedeniyle The Prodigy'nin "Smack My Bitch Up" şarkısıve müstehcen konusu nedeniyle Sir Mix-a-Lot'un "Baby Got Back"i gibi, video kliplerindeki sakıncalı içerikleri sansürlemesiyle ve bazı klipleri gece yarısı yayınlarıyla kısıtlamasıyla biliniyordu.[44][45][46][47] Birkaç Madonna şarkılarının video klipleri, cinsellik içeren, "Justify My Love" ve "Erotica" dahil olmak üzere kanaldan yasaklandı. MTV ve VH1 "What It Feels Like for a Girl" şarkısını, şiddet içeriğinden dolayı, gece geç saatlerde sadece bir kez yayınladı. Madonna'nın şirketi daha sonra video için başka çıkışlar aradı: Oxygen, Daily Remix müzik programı sırasında videoyu yayınladı, AOL çevrimiçi olarak ve DVD'de yayınladı.[48][49][50][51]
1 Şubat 2004'te MTV tarafından yapılan Super Bowl XXXVIII devre arası gösterisi sırasında, (şirket kardeşi CBS tarafından televizyonda yayınlandı) gösterinin sonunda Justin Timberlake, Janet Jackson'ın göğsünü açtı.[52] Gösteriye ve canlı televizyon programları sırasında edilen beklenmedik küfür kullanımlarını çevreleyen diğer son olaylara yanıt olarak, FCC, karasal radyo ve televizyon istasyonlarında yayınlanan uygunsuz materyale karşı büyük bir baskı başlattı. Bazı rock radyo istasyonları, daha katı yaptırımlara karşı gelmemek için belirli şarkıları kaldırdı veya sansürledi,[53] MTV ise müstehcen görüntüler içeren birkaç videoyu gece geç saatlere taşıdı.[54]
Devre arası tartışmasının hemen bir sonucu olarak, Janet Jackson CBS ve MTV'nin ana şirketi Viacom tarafından kara listeye alındı. Jackson'ın müziği Viacom'a ait televizyon ve radyo çıkışlarından çekildi ve ertesi hafta CBS tarafından televizyonda yayınlanan 46. Grammy Ödülleri'nden de çıkarıldı. CBS ayrıca, yayın sırasında sakıncalı içeriğin görülmemesini sağlamak için töreni beş dakikalık bir gecikmeyle yayınladı.[55] Kara listeye alınması, Janet Jackson'ın ertesi ay piyasaya sürülen albümü Damita Jo'nun promosyonun azalması ve tekli yayın nedeniyle düşük performans göstermesine neden oldu.[52]
Avustralya Kayıt Endüstrisi Derneği (ARIA) ve Avustralya Müzik Perakendecileri Derneği'nin (AMRA) "Recorded Music Labelling Code of Practice" olarak bilinen bir düzenleme sistemi vardır. Müzik kayıtlarında sakıncalı içerik için üç kademeli bir derecelendirme sistemi kullanan bir sistemdir.
Avustralya gümrük yasası, "uyuşturucu kullanımı veya bağımlılığı, suç, gaddarlık, şiddet veya isyan veya tiksindirici fenomenleri betimleyen, tasvir eden, ifade eden veya başka bir şekilde ele alan" ürünlerin ithalatını yasaklamıştır.[58] 2003 yılında, grindcore grubu Intense Hammer Rage'in bir albümünün kopyaları Avustralya Gümrük Servisi'nin eline geçti ve üç grup üyesi de yasaları ihlal ettiği için kişi başı 500 AUD$ ödemek zorunda kaldı. Albümün sanat eseri ve basılı şarkı sözlerinin tiksindirici konusuna odaklanan ihlaller; albümler ABD'de kendi plak şirketleri tarafından üretilmiş ve dağıtımları için Avustralya'ya ithal edilmişti. Grup, olayı ifade özgürlüğünün kısıtlanması olarak eleştirdi.[59][60]
Mayıs 1990'da, Nick Franklin, Avustralya Yayın Kurumu'nun radyo istasyonu Triple J'nin haber müdürü vekili, N.W.A.'nın şarkısı "Fuck tha Police" şarkısını oynattıktan sonra ABC yönetimi tarafından görevden alındı. Şarkı, Franklin görevden alınmadan önce birkaç ay boyunca istasyonda yayınlanmıştı. Görevden uzaklaştırma kararını protesto etmek için Triple J personeli greve gitti ve istasyon N.W.A.'nın "Express Yourself" şarkısını döngüde çaldı. Dublör, ABC anlaşmazlığı çözdükten ve Franklin'i yeniden görevlendirdikten sonra sona erdi. Şarkı, grev boyunca üst üste 82 kez çalınmıştı.[9]
Telekomünikasyon düzenleyicisi Okyanusya Futbol Konfederasyonuom'un zararlı veya rahatsız edici içerikle ilgili yönergelerini ihlal eden şarkılar ve video klipleri oynattıkları için yayıncıları kınama yetkisi vardır. İngiliz Fonografik Endüstrisi (BPI), Amerika Kayıt Endüstrisi Birliği (RIAA) Parental Advisory programını benimsedi. Temmuz 2011'de BPI, logonun dijital akış platformlarında kullanımı için bir kılavuz yayınladı.
BBC, kendi radyo ve televizyon istasyonlarındaki şarkıları sansürlemesiyle bilinir; BBC, 1930'lardan 1960'lara kadar dini referansları nedeniyle "Hold My Hand" gibi şarkıları yasaklamıştı. II. Dünya Savaşı, askerlerin moralini etkileyeceği endişeleri nedeniyle "I'll Be Home for Christmas" gibi "duygusal olarak sulu" şarkılar yasaklandı. "Mack the Knife", BBC'nin oyunun bağlamı dışında saldırgan olacağını düşündüğü için The Threepenny Opera'nın dışında yayından da yasaklandı.[64] The Kinks'in "Lola" şarkısı da BBC'nin anti-ürün yerleştirme kuralları gereğince Coca-Cola markasına atıfta bulunduğu için yasaklandı. Solist Ray Davies, bu sözü "cherry cola" olarak tekrar kayda almak için Amerika turunun ortasında Londra'ya geri döndü.[65][66]
Sex Pistols'un 1977 tarihli single'ı "God Save the Queen", İngiliz hükûmeti ve monarşisini eleştirdiği için (Birleşik Krallık'tan "faşist rejim" olarak bahsederek) tartışma konusu oldu. Parça aynı zamanda Kraliçe II. Elizabeth'in gümüş jübile yılı kutlama haftası sırasında yayınlandı ancak yine de UK Singles Chart'ta 2. sıraya yükseldi. "God Save the Queen" BBC ve tüm bağımsız yerel radyo istasyonları tarafından yasaklandı. Liste kurallarının yalnızca o hafta için tartışmalı şarkının bir numaralı noktaya ulaşmasını önlemek için kasıtlı bir çabayla değiştirildiği iddia edildi.[61][62][63]
Frankie Goes to Hollywood'un şarkısı "Relax", müstehcen sözleri nedeniyle tartışmalara yol açtı. Nakarat kısmında, cinsel içerikli göndermeler içeriyordu.[67] 11 Ocak 1984'te Radio 1 sabahı DJ Mike Read, "müstehcen" şarkı sözlerine dikkat çekmek için bir grafik incelemesi sırasında şarkıyı yayında durdurdu ve şovu sırasında artık şarkıyı çalmayacağını açıkladı. BBC, şarkıyı akşam yayınlarıyla kısıtladı. Grup bir Daily Express röportajında sözlerde cinsel çağrışımlar olasılığını doğrulayan açıklamalar yaptığında, BBC "Relax"ı tamamen yasakladı. Yasak, single'a olan ilgiyi arttırdı ve yalnızca iki hafta sonra İngiltere'de bir numaralı şarkı olmasına neden oldu.[4][67][68]
Aralık 2007'de BBC Radio 1, The Pogues'un popüler Noel şarkısı "Fairytale of New York"un bir dizesindeki "ibne" ve "sürtük" kelimelerini sansürleyen bir versiyonunu çalmaya başladı. BBC, şarkı önceden sansürsüz çalınmış olmasına rağmen, homofobik hakaretlerle ilgili endişeleri gerekçe olarak gösterdi. "Kıç" kelimesi MTV'de de sansürlendi. BBC, dinleyiciler, grubun kendisi ve şarkının önde gelen vokalisti Kirsty MacColl'un annesi tarafından eleştirildikten sonra bu kararı geri aldı. Radio 1 kontrolörü Andy Parfitt, "Herhangi bir tür önyargıyı asla tasvip etmeyecek olsak da, izleyicilerimizin kötü niyetlilik ile yaratıcı özgürlük arasında ayrım yapacak kadar akıllı olduğunu biliyoruz. Kelimelerin kullanılmasının arkasında herhangi bir olumsuz niyet olduğunu düşünmüyorum, dolayısıyla bu karar geri alındı."[69][70] On üç yıl sonra, Kasım 2020'de, Radio 2 gibi diğer istasyonlar orijinali çalsa da, Radio 1'in sansürlü versiyonu tekrar çalmaya döneceği açıklandı.[71] Ayrıca MacColl'un 'ibne' kelimesini 'bitkin' ile değiştirdiği alternatif bir kayıt da vardır.
Şarkının konusu yayın öncesi havzası için çok uygunsuz görüldüğünden, BBC Radio 1 gündüz saatlerinde Rihanna'nın "S&M" şarkısının düzenlenmiş bir versiyonunu çaldı ve şarkı için "Come On" alternatif başlığını kullandı.[72][73] Rihanna şarkının adının sansürlenmesine itiraz ederken, BBC daha sonra şarkıya "S&M (Come On)" dedi. Aynı nedenlerle, Ofcom şarkının müzik videosunu yayın öncesi havzası için uygun bulmadı.[74]
Eski başbakan Margaret Thatcher'ın 2013'teki ölümünden sonra, ölümün kutlandığı sosyal medya kampanyası sonucu The Wizard of Oz filminden "Ding-Dong! The Witch Is Dead" şarkısı UK Singles Chart'ta 2. numaraya yükseldi. BBC Radio 1, The Official Chart programında şarkıyı tamamen çalmadı, sadece kısa bir kısmı gösterildi. Bu eylem, Notsensibles'ın "I'm in Love with Margaret Thatcher" (Diğer şarkıya karşı koyma çabasının bir parçası olarak listelerde de yer aldı[75]) şarkısının programın başında tam olarak oynatıldığı da gerekçe gösterilerek BBC'nin bazı şarkıları kasten sansürlediği şikayetlerine yol açtı. BBC Trust'ın Editoryal Standartlar Komitesi, Thatcher'ın ölümünün bir kutlaması olarak bağlamı nedeniyle şarkıyı çalmama kararını onayladı.[76][77]
Başbakan Theresa May'i eleştiren bir şarkı olan "Liar Liar GE2017", 2017 genel seçimlerine yakın bir zamanda yayınlandı ve siyasi reklamları yasaklayan ve tarafsız yayın gerektiren seçim kampanyaları sırasında yürürlükte olan yayın düzenlemeleri nedeniyle İngiliz radyo istasyonları tarafından çalınmadı.[78] Bu baskıya ve önlemelere rağmen, şarkı UK Singles Chart'ta 4. sıraya yükselmeyi başardı.[79]
Mao Zedong yönetimi sırasında, Çin Komünist Partisi Şanghay shidaiqu pop müziğini[80] uygunsuz olarak gördüğü ve eleştirmenler aşk şarkılarını yalnızca küçük burjuvaziye çekici bulduğu için "Sarı müzik" eleştiri ve kınamalara maruz kaldı. Bu müzik türü, Kore Savaşı'ndaki Amerikan karşıtlığı nedeniyle, Amerikan caz müziğiyle olan bağlantılarından dolayı da eleştirildi. Bu ise Li Jinhui (türün baş figürü olarak görülür) ve Chen Gexin dahil shidaiqu ile bağlantılı olan bazı sanatçıların "sağcı" olarak nitelendirilmesine ve işkence görmesine sebep oldu. Shanghai pop, Maoism'i ve Komünist Parti'nin diğer ideolojilerini yücelten devrimci müzikle yer değiştirdi. Pek çok Shanghai sanatçısı, türün 1950'lerden 1960'ların sonlarına kadar doruk noktasına ulaştığı ve yerini Tayvan popunun (Japonca enka şarkılarının Mandarin uyarlamaları) (sonra da Cantopop'un) aldığı Hong Kong'a kaçtı. 1966 yılında Çin millî marşı "Gönüllüler Marşı"nın yazarı Tian Han, Kültür Devrimi'nin açılış salvolarından birinde alegorik oyunu Xie Yaohuan (Mao rejimini eleştiriyordu) yüzünden hapse atıldı. Eserleri yasaklandı ve bu, Mao'nun kişiliğini yücelten ve o sıralarda fiilen millî marş olarak kullanılan "Doğu Kızıldır" şarkısının yazılmasına sebep oldu.[81][82][83][84]
Çağdaş zamanlarda, Çin hükümetini eleştiren ya da eleştiri olarak yorumlanabilecek müzik eserleri de sansürlenmiştir. Guns N' Roses albümü Chinese Democracy'nin ilk şarkısı, Çin hükümetine eleştiriler içerdiği ve Falun Gong'a (Komünist Çin'de zulme maruz kalan manevi bir hareket) atıfta bulunduğu için yasaklandı.[85][86][87] Pet Shop Boys'un Yes adlı 2009 albümündeki "Legacy" şarkısı, "hükümetler düşer" sözü içerdiğinden, Çince sürümü enstrümantal versiyon olarak değiştirildi.[88] Temmuz 2017'de, Justin Bieber'ın "hem sosyal hayatında hem de Çin'deki önceki performansları sırasında, halk arasında hoşnutsuzluğa neden olan kötü davranışlar" sergilediğinden Çin'de konser vermesi yasaklandı.[89]
Çin, Tibet'in bağımsızlığını açık bir şekilde destekleyen bütün müzisyenleri yasaklamış veya kınamıştır. 2008'de Björk, Şanghay'da verdiği bir konserde "Declare Independence" şarkısını söylerken dinleyicilere "Tibet, Tibet!" sloganını attı. Zhou Heping, şarkının "Çinli izleyiciler arasında memnuniyetsizliğe" neden olduğunu belirtti.[90] Björk'ün davasını münferit bir olay olarak nitelendirdi ve Çin'in Yaz Olimpiyatları için orada uluslararası müzisyenlerin sahne almasını istediği için Kültür Bakanlığı'nın olaya yanıt olarak ülkedeki Batılı eylemlerin gösterilerini daha fazla kısıtlamak istediğini reddetti. 2013 yılında, Alman elektronik müzik grubu Kraftwerk, Washington DC'deki sert hava koşulları nedeniyle iptal edilen 1999 Free Tibet konserinde performans sergileme niyetleri nedeniyle giriş vizeleri reddedildi.[91] Maroon 5 grubunun üyesi Jesse Carmichael'ın Twitter üzerinden Dalai Lama'nın 80. yıldönümünü kutlaması ve Oasis grubunun üyesi Noel Gallagher'ın New York City'de Free Tibet konserinde performans sergilemesi nedeniyle iki grubun da Çin konserleri iptal edildi. 2016 yılında, Çin Komünist Partisi Propaganda Bölümü, Indianapolis'teki bir konferanstan önce Dalai Lama ile görüşmesinin bir videosunu yayınladıktan sonra Lady Gaga'yı yasakladı.[92][93]
Temmuz 2016'da Güney Kore müziği ve eğlencesi, Çin ile diplomatik bağları olan Kuzey Kore'nin saldırılarına karşı koruma sağlamak için bir THAAD füze savunma sistemi yerleştirmesine misilleme olarak Çin'de gönüllü bir boykota tabi tutuldu.[94] K-pop grupları ve soprano Sumi Jo'nun konserleri boykottan dolayı iptal edildi. Güney Koreli eğlence şirketleri olan S.M. Entertainment ve YG Entertainment, Kore Dalgası'ndan yararlanmak için Çin'e giderek daha fazla yatırım yapmış olduğu için bu olaydan sonra hisse fiyatları düştü.[95][96][97][98][99] Kasım 2017'de, THAAD anlaşmazlığının çözülmesinin ardından, Çin medya kuruluşları Kore müziğine yönelik eleştirilerini hafifletmeye başladı.[100]
Les Misérables müzikalinden "Do You Hear the People Sing?" şarkısı, Hong Kong'da bir protesto şarkısı olarak kabul edildiğinden, Hong Kong protestolarının ardından Çin müzik yayın hizmetlerinden yasaklandı.[101]
Finlandiya'da kayıtlar, genellikle telif hakkı anlaşmazlıkları nedeniyle satıştan çekilmiştir. Örneğin MA Numminen ve Irwin Goodman'ın bazı kayıtları yayın kısıtlamalarına tabi tutulmuştur.[102][103]
Bazı albümler, 1950'lerde Finlandiya Yayın Kurumu tarafından kirli ses gibi teknik sebepler nedeniyle yayından kaldırıldı. 1960'larda ise kayıtlar, muğlaklık, dini duyguları aşağılama, uyuşturucuyu yüceltme, engellilerle alay etme, millî marşları suistimal etmek gibi nedenlerle yasaklanmaya başlandı. 60'ların ortasında Irwin Goodman ve Juha Vainio'nun birçok kaydı yasaklandı.[104]
Finlandiya Yayın Kurumu, 1972'de sesli radyo kayıtları üzerindeki kısıtlamaları tamamen kaldırmıştır.[105][106]
Güney Afrika Yayın Kurumu (SABC), tüm plak şirketlerinin şarkı sözlerinin gözden geçirilmesi için kayıtlarını göndermeye zorlandığı bir plak kütüphanesi geliştirdi.[107] Kamuoyunu etkileyenler de dahil olmak üzere birçok şarkı sözü sansürlendi ve plaklar yok edildi. 1980'de SABC, Pink Floyd'un Another Brick in The Wall şarkısını "eğitiminizi istemiyoruz" sözlerini içerdiği için yasakladı. SABC ayrıca George Fenton ve Jonas Gwanwa'nın yazdığı "Cry Freedom" şarksını Nelson Mandela ve Roger Lucey'nin "Lungile Tabalaza" ve "You Only Need Say Nothing" şarkıları ile ilişkisi nedeniyle yasakladı.[108]
1985 yılında Güney Afrika'daki Apartheid rejimini protesto etmek için Batı'daki çeşitli sanatçılardan oluşan Artists United Against Apartheid adında bir grup kuruldu.[109] Grup, sanatçıların sık sık performans gösterdiği Sun City adındaki lüks tatil beldesinin boykot edilmesini destekleyen Sun City adında bir albüm çıkardı. Bob Dylan ve Bruce Springsteen gibi sanatçıların yer aldığı "(I Ain't Gonna' Play) Sun City" şarkısında, diğer sanatçıları apartheid sırasında Sun City'de performans sergilememeye teşvik ederek adalet çağrısında bulunuldu. Sun City albümünde yer alan sanatçılar, apartheid boyunca Sun City beldesini boykot ederek otosansüre katıldılar.
Japon egmenliğinin sona ermesinin ardından Japonya ve Güney Kore arasındaki gergin ilişkiler nedeniyle, Güney Kore hükûmeti diğer ülkelerden kültürel eserlerin ithalatına çeşitli kısıtlamalar getirdi (genellikle Japonya'yı hedef alıyor).[110] Eylül 1999'da Güney Kore, ancak yalnızca kapasitesi 2000'den küçük olan mekanlarda Japon müziğinin canlı performanslarına yönelik yasağını kaldırdı. Haziran 2000'de yasak, daha büyük olan mekanlar için de kaldırıldı. Ancak Ocak 2004'e kadar Japonca sözler içeren kayıtların satışı yasak kaldı.[111][112][113] Güney Kore'de karasal radyo ve televizyon üzerinden Japon müziği yayınlamak yasa dışı olmaya devam etmektedir.[114]
Ülkenin muhafazakarlığına hitap etmek için, televizyon yayıncıları bazen şiddet veya müstehcen içerik gibi uygunsuz olduğunu düşündükleri içerikleri barındırdıkları için müzik videolarını yayından çektiler. Kore'nin en büyük üç televizyon ağı (KBS, MBC ve SBS) bir noktada videoları yasaklamış olsa da, kamu yayıncısı KBS daha katı standartlara ve uygulamalara sahip olmasıyla veya uygunsuz davranışları teşvik eden şarkıları (özellikle gençler arasında) veya marka isimlerine veya Japonca kelimelere referanslar içeren şarkıları yasaklamasıyla bilinir. Bu Psy'nin "Gentleman" şarkısının KBS'den yasaklanmasına sebep olmuş, ancak diğer televizyon ağları tarafından yayınlanmıştır.[115][116][117][118][119][120]
2010 yılında, Güney Kore Yüksek Mahkemesi, Ulusal Güvenlik Yasası uyarınca, Kuzey Kore'yi "enstrümental olsa bile" öven bir müziğe sahip olmanın "düşmana yarar sağlayan bir ifade" oluşturduğu için yasadışı olduğuna karar verdi.[121]
Temmuz 1979'da İran İslam Devrimi sırasında yüce lider Ruhullah Humeyni, gençlerin beynini yıkadığı gerekçesiyle bütün popüler müzikleri yasakladı. Bu yasak, İranlı müzisyenlerin çoğunun Los Angeles'a taşınmasına ve kariyerini orada devam ettirmesine sebep oldu. Googoosh gibi kadın vokaller de yasak kapsamında hedef alındı (yine de eserleri karaborsada popülerliğini korudu) ve daha sonra performans sergilemeyi reddetti. Yıllar geçtikçe, özellikle 1990'lardaki reformist başkan Muhammed Hatemi rejiminde yasaklar esnetildi.[122][123] Hatemi ayrıca erkek pop gruplarına yönelik yasakları kaldırdı (böylece Devrim'in 20. yıl dönümü konserlerinde performans gösterebildiler) ve kadın şarkıcıların uluslararası düzeyde ve ülke içindeki tüm kadın izleyicilere yönelik performanslarına izin vermeye başladı. 2000 yılında, Googoosh'a uluslararası bir geri dönüş turuna çıkma yetkisi verildi.
2005 yılında başkan Mahmud Ahmedinejad devlet televizyonlarından batı müziğini tamamen yasakladı. Bu hareket, şef Ali Rahbari'nin Beethoven'ın 9. Senfonisini (Devrim'den bu yana İran'da ilk kez icra edilmişti) performanslarına verilen tepki nedeniyle Tahran Senfoni Orkestrası'ndan istifa etmesinden kısa bir süre sonra geldi.[124][125][126]
Bütün müzikler Kültür ve İslami Rehberlik Bakanlığı tarafından onaylanmalıydı. Müzikler geleneksel İran halk, klasik ve pop müziğiyle sınırlandırıldı. Onaylanmamış müzikleri yazmak, üretmek ve icra etmek için hükûmetin yaptırımlarıyla karşı karşıya kaldığından, birçok İranlı müzisyen bunu ülke dışından göçmen olarak yapar. Ancak, ülkede gelişen yeraltı hip-hop ve rock türleri bulunmaktadır.[127][128][129]
Alman şarkıcı Richard Strauss ve Richard Wagner, Nazi Almanyası ile ilişkileri ve buna ek olarak Wagner'in Yahudilere karşı olan antisemitist tutumu nedeniyle tartışmalı isimler olarak kabul edilir. Strauss'un çalışmaları ülkede sergilenmiş ve yayıncılar Wagner'in çalışmalarını tartışmasız bir şekidle yayınlamış olsalar bile Wagner'in müziğinin İsrail'deki canlı performanslarına karşı direniş olmuş, protestolarla karşılanmıştır.[130][131][132][133]
Kanada'da, radyo ve televizyon tarafından yayınlanan içerik, Kanada Yayıncılar Birliği (CAB) kodu altında Kanada Yayın Standartları Konseyi (CBSC) tarafından kendi kendini düzenler. CBSC, genel halk tarafından sunulan şikayetler üzerine hareket eder.
CAB Kodu, aşırı kaba dil, müstehcen veya şiddeti yücelten içeriğin radyo yayınını yasaklar.[134] Kanada Radyo-Televizyon ve Telekomünikasyon Komisyonu (CRTC) daha önemli vakalara müdahale edebilir.[135]
2011 yılında, CBSC'nin Atlantic paneli, CHOZ-FM'e yönelik bir şikayete yanıt olarak, Dire Straits'in 1985 tarihli single'ı "Money for Nothing"in orijinal versiyonunun, "ibne" kelimesini kullanması nedeniyle homofobik bir karalama olduğundan etik kuralları ihlal ettiğine karar verdi. Bununla birlikte, CRTC, CBSC'yi kararı ulusal bir heyet ile gözden geçirmeye çağırdı, çünkü bu karar "güçlü bir kamuoyu tepkisine yol açtı ve ülke çapındaki özel radyo istasyonları için belirsizlik yarattı." Özellikle CRTC, CBSC'den şarkının geri kalanıyla ilgili olarak hakaretin genel bağlamını ve şarkının yayınlandığı sırada kelimenin nasıl kullanıldığını düşünmesini istedi.[135] CBSC kararı bozdu; Panelistler, bu hakaretin uygunsuz olduğu konusunda hemfikir olsalar da, hiciv olarak kabul edildi. Ayrıca, baş şarkıcı Mark Knopfler'in canlı performanslar sırasında kelimeyi alternatiflerle ("kraliçe" gibi) değiştirdiği de kaydedildi, bu da orijinal kelime seçiminin kötü olduğunun bir itirafı olarak kabul edildi. CBSC, düzenlenmemiş versiyonu oynayıp oynamayacaklarının bireysel istasyonlara bağlı olduğunu belirtti.[136][137]
Tartışmalar, eleştirmenler tarafından alay konusu oldu; Kanadalı radyocu Alan Cross, tartışmanın Kanada'yı "aptal" gösterdiğini belirterek, "ABD ve İngiltere'den insanlarla konuştum ve 'Sizin sorununuz ne? Anlamıyor musunuz? Bu bir şaka, bu bir hiciv, anlamadınız mı?' dediler." National Post köşe yazarı Chris Selley, CBSC'nin yeni kararını "komedi klasiği" ve "devasa zaman kaybı" olarak nitelendirdi.[136][137]
Müslüman çoğunluklu ülke Malezya'da, yerel yasalar, radyo istasyonlarının "kamuoyunu rahatsız eden" veya "ahlaka aykırı" şarkılar çalmasını yasaklar. Eşcinsel eylemler illegal olduğu için Lady Gaga'nın "Born This Way" şarkısı LGBT'ye atıfta bulunduğu için sansürlenmiştir.[138][139] Malezya'da devlete ait radyo istasyonları, dinleyicilerin endişesi üzerine Despacito'yu İslam karşıtı liriğe sahip olduğu için şarkıyı yayından kaldırma kararı aldı.[140][141]
Konserler de ülkenin ahlak değerlerini korumak için sansürlere tabidir. Avril Lavigne'e 2008 yılında Kuala Lumpur'da verdiği bir konserde açık giysiler giymemesi, zıplamaması, bağırmaması veya herhangi bir "olumsuz unsur" içermemesi talimatı verildi.[142]
Şeriat yasaları sebebiyle alkol yasak olduğu için 2009 yılında müslüman vatandaşların Guinness sponsorluğundaki Black Eyed Peas konserine katılmaları yasaklanmıştı ancak Guinness, etkinlikte katılımının reklamını yapmamayı ve ürünlerini satmamayı kabul ettikten sonra yasak kaldırıldı.[143] Adam Lambert "eşcinsel kültürünü" tanıtacağı endişesiyle 2010 yılında yaptığı konserde değişiklik yapmayı kabul etti.[144]
1962 yılında, General Ne Win, Burma kültürünü korumak için batı müziğini ve dansını yasakladı.[145] Rock müzik, bu tür yasakları reddettiği ve kültürel özgürlüğü teşvik ettiği için bu yasağa zorluk çıkardı.
Kuzey Kore'de müzik, Juche ideolojisini ve Kim hanedanını yücelten devlet onaylı sanatçılar ve toplulukların propaganda müzikleriyle sınırlıdır. Yabancı müzik ve hükûmetin standartlarıyla uyuşmayan eski Kuzey Kore müzikleri yasaktır.[146] Temmuz 2015'te, devlet başkanı Kim Jong-un'un, müfettişlere küfürlü içerik barındıran bütün müzik CDlerini ve kasetlerini yok etme talimatı verdiği rapor edildi.[147][148]
Eleştirmenler, Kim Jong-un'un rejiminin, Batı müziğinin dahil edilmesini (Rocky filminin soundtrack'inden seçmeler ve "My Way" şarkısı gibi) gerekçe göstererek, kendi kültürü üzerinde Batı etkisine sahip olmaya seçici olarak daha açık hale geldiğini savundu. Moranbong Band'ın Temmuz 2012'deki ilk performansındaki görüntüler önceki askeri topluluklara kıyasla nispeten çağdaş bir sese sahipti ve tamamen kadınlardan oluşuyordu.[149][150][151] Temmuz 2015'te, Japon egemenliğinin sona ermesinin 70. yıldönümü kutlamaları için Sloven müzik grubu Laibach'ın Pyongyang'da konser vereceği duyuruldu. Bu, ülkedeki ilk rock konseriydi.[147][152]
Mayıs 2020'de Polonyalı radyo istasyonu Trójka(devlete ait Polskie Radio tarafından işletiliyor) iktidardaki Hukuk ve Adalet partisini eleştiren Kazik Staszewski'nin "Twój ból jest lepszy niż mój" ("Senin acın benimkinden daha iyi") şarkısını sansürlemesiyle suçlandı. Şarkı, parti lideri Jarosław Kaczyński'nin dahil olduğu bir tartışmadan ilham aldı. Annesi ve ikiz kardeşi Lech Kaczyński'nin mezarlarını, COVID-19 pandemisi kısıtlamaları nedeniyle ziyarete kapatılmış olmalarına rağmen Varşova mezarlığında ziyaret etmişti. Şarkı, partiye veya Kaczyński'ye adıyla atıfta bulunmaz.[153][154]
"Twój ból jest lepszy niż mój" 15 Mayıs'ta Trójka'nın haftalık geri sayımında bir numaraya yerleştiğinde, grafiği ve web sitesindeki şarkıya yapılan tüm referanslar istasyon tarafından gizledi. İstasyon müdürü Tomasz Kowalczewski, programın sunucusu Marek Niedźwiecki'yi listeyi Kazik'in şarkısı lehine düzenlemekle suçladı. Liste programında da çalışan Bartosz Gil, Kaczyński'nin iddiasının yanlış olduğunu iddia etti ve onu özellikle şarkıyı hedeflemekle suçladı. Ertesi pazar, Niedźwiecki istasyondan istifa ettiğini açıkladı ve ayrıca sahte sahtekarlık suçlamaları nedeniyle yayıncıya karşı yasal işlem başlatmakla tehdit etti. 16 Mayıs'ta Polskie Radio müzik şefi Piotr Metz, liste yayınlandıktan sonra Kowalczewski'nin kendisine kısa mesaj yoluyla "Twój ból jest lepszy niż mój"u istasyonun müzik kitaplığından kaldırmasını emrettiğini açıkladı. Metz istasyondan istifa etti. İstasyon ayrıca Polonya müzik endüstrisinin üyelerinden boykot tehditleriyle karşı karşıya kaldı. Başbakan Yardımcısı Jadwiga Emilewicz, "sanatçı farklı bir görüşe sahip olsa bile, sanatsal özgürlüğün hiçbir şekilde zincire vurulmaması gerektiğini" savundu.[153][154]
7. ve 8. Türkiye Hükûmeti, batılılaşma gerekçesiyle 2 Kasım 1934 tarihinden 6 Eylül 1936'ya kadar Türk müziğinin radyoda çalınmasını yasaklamıştır.[155] Türk müziği yayınlarının radyodan kaldırılmasına gerekçe olarak bazı kaynaklar o tarihlerde Eyüp Musiki Derneği'nin diğer Batı müziği topluluklarının da yer aldığı bir etkinlikte Türk müziği ekibinin pespaye kıyafetler içinde bu konsere çıkılmasına Mustafa Kemal Atatürk'ün sinirlenerek "çağdaş bir ulusla böyle bir musiki icra ve sunuş anlayışının bağdaşmayacağı" düşüncesini beyan etmemesi ve ardından Türk müziği yasağı kararını aldığı düşünülmektedir.[155] Bu sansür, Sinan Çetin'in yönettiği Mutlu Ol Bu Bir Emirdir adlı 2008 yapımı kısa filmde mizahi bir dille eleştirilmiştir.
Ülkede yükselen siyasi gerilimden dolayı, Cem Karaca, genellikle sosyal adalet ve yolsuzlukla mücadele çağrısında bulunan siyasi içerikli ve belirgin sol eğilimli şarkı sözleri nedeniyle yargılanmaktan kaçınmak için 1979'da Almanya'ya kaçmak zorunda kaldı.[156] 1980 darbesinin ardından hakkında tutuklama emri çıkarıldı. Türkiye'ye dönmeyi defalarca reddetmesi, 6 Ocak 1983'te vatandaşlığının iptal edilmesiyle sonuçlandı. 1987 yılında affedildi ve Türkiye'ye döndü.[157]
2016 yılında Sıla'nın İstanbul ve Bursa'da gerçekleştireceği üç ayrı konser, 2016'daki darbe girişimine tepki olarak o dönemde yapılacak Yenikapı Mitingi'ne ilişkin sanatçıların açıklamaları üzerine belediyeler tarafından iptal edildi.İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sıla'nın Yenikapı Mitingi'ne katılmayacağını söylemesi üzerine Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda düzenlenecek konserlerin iptal edildiğini bildirdi.[158]
24 Mayıs 2018'de rapçi Ezhel, esrar tüketimine atıfta bulunan şarkı sözleriyle ilgili olarak uyuşturucu kullanımını teşvik ettiği iddiasıyla tutuklandı ve 10 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kaldı.[159] Bazıları bu tutuklama kararını Ezhel'in ara sıra hükûmeti açıkça eleştirmesine bağladığı için bu, ülke çapında tepkiye yol açtı.[160] Ezhel, 19 Haziran 2018'de beraat etti.[161]
Mayıs 2021'de RTÜK, Spotify'ın kitaplığında bulunan çeşitli podcast'lere atıfta bulunarak "uygunsuz içeriğin" Spotify'dan kaldırılmasını emretti. RTÜK, karara uyulmaması durumunda platformu sansürle tehdit etti.[162]
10 Mayıs 2022'de Eskişehir Valiliği, şehrin en büyük müzik festivali olan Anadolu Fest'i de kapsayacak şekilde tüm etkinlikleri 2 hafta boyunca yasaklama kararı aldı.[163] Organizatörler, festivali başka bir tarihe almak istese de bu istek kabul edilmedi.[164] Bazı yerel dernekler, festivalde "İslam'a aykırı faaliyetlerde bulunulduğu" gerekçesiyle yasağa destek çıksa da,[165] bu yasak kararı ülke çapında tepkiye yol açtı.[166][167]
15 Mayıs 2022'de Aynur Doğan adlı şarkıcının 20 Mayıs'ta Derince'de vereceği konser, belediye tarafından "uygun olmadığı" gerekçesiyle iptal edildi.[168] İptal edilen konser 28 Mayıs'ta Harbiye, İstanbul'da yapılmak üzere planlanmıştı ancak Aynur Doğan'ın Almanya'da PKK lideri Abdullah Öcalan'ın posteri önünde verdiği bir konserin görüntüleri ortaya çıkınca Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, bu konsere izin vermesi nedeniyle tepki gösterildi.[169] Tepkilere rağmen konser, planladığı tarihte yapıldı.[170]
Ülkenin en büyük müzik festivallerinden birisi olan ve 2022 yılında Burhaniye, Balıkesir'de yapılacak olan Zeytinli Rock Festivali, kaymakamlık tarafından "kamu güvenliği ve sağlığı, toplumun huzuru, çevrenin korunması amacıyla" iptal edildi.[171]
Pop şarkıcısı Gülşen'in nisan ayında Ataşehir'de verdiği bir konserde imam hatip liseliler hakkında söylediği bazı söylemler, sosyal medyada gündem oldu.[172] 25 Ağustos 2022 tarihinde bu söylemlerden dolayı hakkında soruşturma başlatıldı. Aynı gün "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan (TCK 216) tutuklanarak cezaevine gönderildi.[173][174] Birçok siyasetçi ve müzisyen başta olmak üzere, tutuklama kararına büyük tepki gösterildi.[175] Gülşen'in tutuklanması, yurt dışı basınına da yansıdı.[176] Associated Press, tutuklama sebebini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir sonraki genel seçimlere 10 ay kalması nedeniyle dinî ve muhafazakâr destek tabanını sağlamlaştırma çabası olduğunu belirtti.[177] Gülşen ise suç işlemediğini ve tutuksuz yargılanmak istediğini belirtti.[178]
Vietnam Savaşı sırasında, Bolero türüyle ilişkilendirilen, Güney Vietnam'ın popüler müziği, Kuzey Vietnam'ın onayladığı kırmızı müziğin aksine halk arasında sarı müzik olarak bilinir hale geldi. 1975 yılında Saygon'un düşmesiyle beraber müzik yasaklandı. Kuzey ve Güney Vietnam'ın birleşiminden sonraki dönemde sarı müziği dinlerken yakalanan kişiler cezalandırılırdı ve müzik yok edilirdi. Çoğu Güney Vietnamlı sanatçı bu yüzden Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etti.[179]
Birleşik Komünist Vietnam hükûmeti, Asia ve Paris by Night gibi çeşitli şovlar da dahil olmak üzere denizaşırı Vietnam müziğinin satışını da yasakladı. Ancak son yıllarda, daha fazla denizaşırı şarkıcının Vietnam'da sahne almasıyla bolero yeniden popüler hale geldi. Ek olarak, Boléro Idol gibi şarkı yarışması televizyon dizileri, eskiden yasaklı olanlar da dahil olmak üzere şarkıcıların şarkı söylemesiyle popüler hale geldi.[179]
2010 yılında, Freshlyground adlı Güney Afrikalı müzik grubu, Zimbabve Başkanı Robert Mugabe ile alay eden bir video yayınladı. Chicken for Change adlı müzik videosunun yayınlanmasından sonra, müzik grubunun sekiz yıl boyunca Zimbabve'ye girmesi yasaklandı.[180] 2018 yılında hükûmet değişince bu sınır ötesi müzik yasağı kaldırıldı.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.