LGBT[a] veya GLBT ya da LGBTQ+, 1990'larda LGB kısaltmasından sonra ortaya çıktı ve 1980'lerin ortaları ile sonlarından bu yana gey sözcüğü yerine kullanılarak LGBT topluluğunu temsil etmeye başladı.[3] Birçok etkinci, gey topluluğu kullanımının eksik bir tanımlama olduğunu düşünerek LGBT topluluğu kullanımına geçti.[4]

LGBT yayınları, onur yürüyüşleri ve ilgili olaylar, LGBT kısaltmasına yeni harfler eklemek ve yeni kısaltmalarda harflerin sırasıyla ilgili sıkıntılar yaşamak yerine kısaltmayı kullanmayı zamanla bıraktı.[1]

Bu kimi zaman LGBTT (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel veya travesti)[5][6] veya LGBTI (lezbiyen, gey, biseksüel, transgender, intersex), LGBT+QIA (Lezbiyen, Gay, Bisexsüel, Transexsüel, Queer, İntersex, Asexsüel), LGBTTIQ (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Travesti, Transseksüel, Intersex, Queer) biçiminde de kullanılmaktadır. 1900'lerden sonra kullanılmaya başlanan "LGBT", eşcinsel hakları mücadelesinde kullanılan çatı kelimedir. Eşcinsel hareketi olarak adlandırılan LGBT hareketi, eşcinsel sözcüğünü travestiyi, transcinselliği ve çiftcinselliği kapsamıyor oluşu nedeniyle çatı kelime olmaktan çıkmıştır. Hareket GLBTT kelimesini kullanmaya başlamış ancak lezbiyenlerin toplumda "yok" sayılıyor oluşu sebebiyle, L harfi başa alınmış ve kadınlara bir tür olumlu ayrımcılık yapılmıştır. Yurt dışındaki bazı örgütler bu çatı kelimeye daha sonradan interseksüelleri simgeleyen I ya da kuirleri simgeleyen Q harflerini eklemişlerdir.

Köken

Yaygın olarak kullanılan ilk terim "eşcinsel" olmuş, cinsel devrimlerden önce ve süregelen eşcinsel karşıtlığı (homofobi) için olumsuz çağrışımları taşımak için düşünülmüş ve yerini eğilimine göre belirleyen sözcükler almıştır. Bunlar; lezbiyen, gey, transcinsel gibidir.

LGBT bireyler günümüzde tanınmakta olup zaman içinde genel toplum anlayışına karşı bireylerin de açık desteğini alan eşcinseller toplum tarafından aykırı bireyler olarak nitelendirilmektedir[7] ve şimdi bile dünya genelinde eşcinsel bireyler toplumun sözlü ve cinsel tacizine uğramaktadır. Transseksüel oyuncu Candis Cayne'in 2009 yılında "Biz hâlâ açıkça taciz edilebilir bireyleriz" demiştir.

Tarihi

İlk çağlar

İnsanlık tarihi kadar[8] eski LGBT ve eşcinsellik eski kaynaklarda MÖ 3000-2000 arasındaki döneme kadar uzanan LGBT'nin tarihi ile ilgili en eski yazılı belgeler Eski Mısır, Sümerler ve Hititlere uzanmaktadır. Bazı Mezopotamya tapınaklarında, yakın zamana değin Hindistan'da süren bir uygulamaya benzer biçimde, kutsal fahişelerin[9] yanı sıra kültür hizmetine verilmiş eşcinsel fahişeler bulunmaktaydı. Yine özel bir önemi olan iki eski Doğu halkı Hititler ve Yahudiler, LGBT tarihinde yer almıştır. MÖ 1400'lerden kalma bir Hitit yasa derlemesinde erkekler arasında evliliğe izin veren bir madde belirlenmiştir. Bu yasa tarihte eşcinsel evliliğe izin veren ilk yasa olma özelliğini de taşımaktadır. Bir diğer topluluk; Yahudiler ise eşcinselliğe karşı yürüttükleri mücadeleyle tanınırlar. Batı uygarlığının eşcinselliği mahkûm etmesinin temelinde önce Musevilik, daha sonra Hristiyanlık kaynaklarında yer alan bu mücadele yatmaktadır.

Akdeniz uygarlığında "LGBT" ve eşcinselliğin göreceli olarak daha serbest olduğu, sosyal açıdan kabul gördüğü, hatta bazı boyutlarıyla yüceltildiği bir ülke de Antik Yunanistan olup burada pederastik (Türkçe: erkeklerle genç erkekler arasındaki ilişki ve aşk ya da kadınlarla başka kadınlar arasındaki ilişki ve aşk[9]) yazınsal, sanatsal ve felsefi konularda saygınlık kazanmıştır. Bu saygınlığın Yunan mitolojisine de yansıdığı, Tanrı Zeus'un kartal kılığına girerek genç Ganymades'i kaçırmasından açıkça anlaşılabilir. Yine Eski Yunan sanatının büyük bölümünde eşcinsellik bir esin kaynağı olmuştur. Sanatta çıplak, yarı çıplak erkek figürleriyle başlayan bu akım, MÖ 5. ve 4. yüzyıllarda heykel sanatıyla daha da ilerlemiş ve tarihte bir daha eşine rastlanmayan bir yoğunluğa ulaşmıştır. Eski Yunan şiirinde de eşcinselliğe dayanan esinin büyük yeri vardı. Ama yalnızca erkek eşcinselliği değil, kadın eşcinselliği[9] de işleniyordu. Kendisi de çiftcinsel olan Sappho'nun şiirleri bunun kanıtıdır. Tarihsel kaynaklarda Sappho'nun, Midilli'de (eski adıyla: "Lesbos") sa­de­ce kız­ öğrencilerin eği­tim gör­­ğü bir cim­naz­yu­mu bulunmaktaydı. Adanın adı Lezbiyen kelimesinin türetilmesinde esin kaynağı olmuştur.[10] Ken­di­sinin de eş­cin­sel olduğu düşünülen Sapp­ho'nun cim­naz­yu­mu, öğ­ren­ci­le­ri ara­sın­da eş­cin­sel ilişki ya­şan­­ğı ge­rek­çe­siy­le[11] hal­kın ve yö­ne­ti­ci­le­rin tepkisini çek­miş ve ada­da eşcinsel karşıtı olay­lar ya­şan­mış­tı. Yine Sappho, yazdığı şiirlerinde kadın arkadaşlarına ve öğrencilerine tutkuyla ve aşk ile seslendiği için onun lezbiyen olduğu düşünülerek Lesbos Tiranı tarafından Sicilya'ya sürgüne gönderilmiştir. Sappho bir şiirinde imge olarak eşcinselliğe göndermeyle şöyle yazmıştır;

"Dön yalvarıyorum sana,
Süt beyazı tuniğini giyerek.
Ah güzel endamını nasıl bir ateş sarıyor,
Baştan çıkarıcılığın karşısında her kadın titrer"[12]

Sappho

Antik Yunan ve Arap uygarlıkları dönemi

Thumb
Antik Yunan'da eşcinsellik betimlemesi vazo (resimdekiler: Erastes ile Eromenos)

Antik Yunan'da, “tribades” denilen,[13] kadınlarla cinsel ilişki kurmaya, erkeklerle olduğundan daha fazla düşkün olan kadınlar için kullanılmış terim de eski kaynaklarda yer almaktadır. Yine cumhuriyet dönemi Roma Uygarlığı'nda eşcinsel ilişkiler sert bir baskıyla karşılanıyor, bu baskı yalnızca bir Roma yurttaşı söz konusu olduğunda uygulanıyor, eşcinsellik bütünüyle kötü karşılanmıyordu. Antik Çin'in bütün tarihi boyunca, özellikle Han hanedanı döneminde (MÖ 206 - MS 220) eşcinsellik çok yaygındı. Feodal Japonya'da askerî çevrelerde eşcinsellik tipik bir olguydu. Akdeniz Bölgesi'nde ise Orta Çağ Arap uygarlığında erkekler arasında eşcinsel ilişkilerden esinlenilen bir şiir geleneğinin geliştiği bilinmektedir. Yine bu konuya ilişkin birçok öykü vardır. Binbir Gece Masalları okunduğunda, Arap toplumunda eşcinselliğin konumuna ilişkin bir düşünce edinilebilinmektedir. Arap ülkelerinde erkekler arasında eşcinselliğe ait gelenekler günümüze dek sürmüştür. Afganistan'da, kadın gibi giyinmiş ve makyajlı[14] oğlanlar, 19. yüzyıla kadar zengin erkeklerin haremlerinin bir parçasıydılar. Kâşif[15] Richard Francis Burton bir yazısında, Afganistan'daki bu durum için "Afganlar büyük ölçüde ticari gezginlerdir. Her bir kervanda neredeyse tümüyle kadın giysileri giymiş oğlanlar ve gençler vardır. Gözleri sürmeli, yanaklarına allık sürülmüş, uzun bukleli, kınalı parmakları, görkem içinde develerini süren bu oğlanlara gezgin karılar denir, kocaları yanlarında sabırla uzun yolculuğa katlanırlar"[16] demiştir.

Hristiyanlığın eşcinselliği yasaklamasına karşın, Batı ülkelerinde de Orta Çağ boyunca eşcinsel ilişkilerin, çok yaygın olmamakla birlikte sürdüğü bilinmektedir. Papa ve kardinallerin yasakları, mahkeme kararları ve infazlar bu yasaklara karşın LGBT'ler arasında cinsel ilişki ve aşkın varlığını sürdürdüğünü kanıtlamaktadır. Yine Rönesans, sürdüğü 15. ve 16. yüzyıllarda eşcinselliğe Eski Yunan'ı anımsatan bir biçimde canlanma getirdi. Rönesans Avrupası'nda eşcinsel olan ya da bu eğilimi düzcinsel ilişkiyle birlikte sürdüren pek çok ünlü kişi vardı. Aynı durumun modern çağ için de geçerli olduğu söylenebilir.

Avrupa'da eşcinselliğin suç olmaktan çıkarılması Fransız Devrimi'yle dine dayalı tüm suç ve cezaların kaldırılmasıyla olmuştur. 1810 yılında Fransız imparatoru I. Napolyon medeni kanunu yürürlüğe koyduğunda eşcinselliğin suç sayılması durumundan vazgeçmiştir. 19. yüzyılda Hollanda, İspanya, Portekiz, Bavyera ve İtalya gibi ülkelerin Napolyon yasalarını kabul etmesiyle de bu ülkelerde de eşcinsellik suç olmaktan çıkmıştır.

Cinsel devrimler ve Stonewall ayaklanmaları

Thumb
Demokratik Ulusal Kongre sırasında New York sakinlerinin eşcinsel hakları için gerçekleştirdiği gösterilerden bir kare (11 Temmuz 1976)

1968'deki cinsel devrimden ve 1969'daki Stonewall ayaklanmalarından önce[17] toplumda LGBT bireyler için aşağılayıcı kelimeler, polis şiddeti, karşıtlık ve homofobi vardı. Cinsel yönelim kavramı düzcinsellik ile özdeşleştirilmişti. Cinsel devrimin ardından hızla büyüyen LGBT hak mücadelesi Batı Avrupa'dan başlayarak dünya çapında (Kuzey ve Güney Amerika, Avustralya, Orta ve Doğu Avrupa) kabul görmeye başlarken; Güney Afrika, İsrail, Filipinler, Güney Kore, Japonya, Nepal ve Tayvan dışındaki Afrika ve Asya ülkeleri eşcinselliği suç kabul etmek, cinsiyet değiştirme ameliyatlarına izin vermemek gibi ayrımcı uygulamaları sürdürmekteydi.

Stonewall ayaklanmalarıyla beraber içe kapanıklığın dışa açılımı 1970'lerin sonu ve 1980'lerin başında başlamış, LGBT bireyler için bir algı değişimi olmuş; bazı eşcinsellerin toplumsal ilk kabulleri yaşanmış, çiftcinsel ya da transcinsel kişiler de hak ve kabul için çeşitli etkinliklerde bulunmuş ve örgütlenmeler yoluna gitmiştir. Nice toplumsal kabul 20. yüzyılda sağlanmaya başlanmışsa da ABD'de sodomi yasalarının ülke genelinde kaldırılması 2003'te ABD Yüksek Mahkemesi'nin o yıl anayasaya aykırı olduğuna hükmetmesinin ardından gelmiştir.

Kültür

Thumb
LGBT bireyleri ve kültürünü temsil eden gökkuşağı bayrağı

Cinsel kimlik ve yönelimi lezbiyen, gey, çiftcinsel ve transgender bireylerce düzenlenen etkinlikler ya da yine LGBT ile ilgili yapılanlar ve yapılacakları tanımlamakta genel adlandırma "LGBT kültürü"dür. Terim eş anlamlı olmadığı hâlde yine bu kavramı tanımlamak için "Gey kültürü" adı da kullanılır.

Yasal statü

LGBT'yi etkileyen yasalar ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye çok büyük farklılıklar gösterir. Kimi ülkeler eşcinsel evlilik, medeni birliktelik gibi hakları tanırken kimi ülkeler de ölüm cezası başta olmak üzere çeşitli cezalar uygulamaktadır. LGBT bireyler ile ilgili yasalardan bazıları LGBT evlat edinme, göç hakkı, cinsel yönelimler ve askerlik hizmeti, ayrımcılık karşıtlığı, bireylere karşı şiddet, nefret suçları, oğlancılık ve adil, eşit olmayan reşit olma yaşı gibi yasalardır.

Birleşmiş Milletler, 2011 yılında LGBT bireylerle ilgili ilk önergesini yayınladı ve bunu nefret suçları, eşcinselliğin yasaklanması ve ayrımcılığın da içinde bulunduğu LGBT bireylere yönelik şiddetin belgelenmesi ile ilgili raporlar izledi.[18][19]

Thumb
Dünyada eşcinselliğin yasal durumu:
Thumb
Ülkelere göre cinsiyet kimliği yasaları
  Ameliyat olmadan yasal cinsiyet/cinsel kimlik değişimi mümkün
  Ameliyat ile yasal cinsiyet/cinsel kimlik değişimi mümkün
  Cinsiyet/cinsel kimlik değişimi yasa dışı
  Bilinmiyor
Thumb
Birleşmiş Milletler'de LGBT hakları:
  Destek: Bir Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda LGBT haklarını desteklemiş veya Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nde LGBT haklarına ilişkin 2011 önergesini sunmuş ülkeler (96 üye)
  Karşı: 2008 yılında LGBT haklarına karşı BM için oluşturulmuş bildiriyi imzalamış ülkeler (başlangıçta 57 üye, günümüzde Fiji, Ruanda ve Sierra Leone'nin çekilmesiyle 54 üye)
  Hiçbiri: BM'de LGBT hakları hususunda herhangi bir destek veya karşı pozisyon almamış ülkeler. (44 üye)
Dünyada LGBT haklarına ve LGBT bireylerin yasal durumuna ilişkin haritalar

LGBT toplumsal hareketleri

LGBT'ler ve etkinciler arasında toplumsal hareketin sıkça belirtilen bir amacı, LGBT kişiler için toplumsal eşitliktir; bazı kişiler ayrıca LGBT topluluklarını geliştirmek ya da daha geniş anlamda, toplumu cinsel baskılardan kurtarmak için çabalamışlardır. Günümüzde örgütlenen LGBT hareketleri lobicilik ve sokak yürüyüşleri; sosyal gruplar, destek grupları ve topluluk etkinlikleri; dergiler, filmler ve edebiyat; bilimsel araştırma ve yazı; iş faaliyetleri gibi çok çeşitli siyasal eylemcilik ve kültürel eylemlerden oluşur.

Onur yürüyüşü

Tanımlamalar

  • Atanmış/Bedensel/Biyolojik Cinsiyet: Doğumda ya da daha öncesinde dış cinsiyet özelliklerine atanan kimi özellikler ve bunlar üzerinden yapılan varsayımlardan yola çıkılarak kişilere atanan cinsiyet. Çoğunlukla ikili bir kız ve oğlan/kadın ve erkek ile sınırlıdır. Sıklıkla "biyolojik cinsiyet" ya da "bedensel cinsiyet" anlatımları kullanılsa da, kişinin kendi istenci dışında tıp ve toplumsal ön kabuller aracılığıyla atandığı için "atanmış cinsiyet" kavramı da kullanılır.[20]
  • Toplumsal cinsiyet: Ayrı ekinlerde, ayrı coğrafyalarda ve ayrı tarihsel zamanlarda kadınlara ve erkeklere toplumsal olarak yüklenen roller ve sorumluluklar bütünüdür. Toplumsal cinsiyet kavramı; kadın ve erkeğin toplum içindeki ayrı rollerini, toplumsal konumlarını, ekonomik ve siyasal güçlerini yansıtır ve ayrıca tüm bunları etkiler. Ayrıca, toplumsal cinsiyet, toplumsal önyargı durumuna gelmiş iki değişmez toplumsal cinsiyet kimliği düşüncesinin ötesine geçerek diğer cinsiyetleri ve cinsiyet kimliklerini de içeren bir kavramsallaştırmadır.[20]
  • Lezbiyen: kadın eşcinsel. Duygusal, romantik ve cinsel yönelimleri kendi cinsinden olanlara yönelik kadınları tanımlar.[20]
  • Gey: erkek eşcinsel. Duygusal, romantik ve cinsel yönelimleri kendi cinsinden olanlara yönelik erkekleri tanımlar. "Homoseksüel" sözcüğü, tıp tarafından tanımlanmış olduğu halde, "gey" kelimesi eşcinseller tarafından tanımlandı.[20]
  • Biseksüel: çiftcinsel. Birden çok cinsiyete duygusal ve/veya cinsel ilgi duyan kişi. Biseksüellik tarihsel olarak iki cinsiyete de çekim duymak olarak tanımlansa da son yıllarda ikili cinsiyet düzenine yönelik eleştirilerle birlikte, genelde birden çok cinsiyete çekim duymak anlamında kullanılmaktadır.[20]
  • Panseksüel: tümcinsel. Herhangi bir cinsiyete karşı çekim duymaya açık olmak anlamına gelir ve buna özellikle non-binary cinsiyet kimlikleri de dahildir. Panseksüel kişiler, biseksüel teriminin henüz “kadın ve erkekten hoşlanmak” olarak yorumlandığı yıllarda, non-binary insanlara çekim duyduklarını veya kendi cinsiyet kimliklerinin non-binary olduğunu anlatmak için bu terimi ortaya koymuştur.[20]
  • Trans: Cinsiyeti ve/veya cinsiyet kimliği, doğumda atanan ve varsayılan cinsiyetle uyumlu olmayan kişilerin tümünü karşılar. Şemsiye bir terim olarak da kullanılır. Kişilere doğumda atanan cinsiyet, bir atama olması ve aslında kişinin kendi istemini ve hayatını yansıtmaması dolayısıyla birçok durumda doğru olmayabilir. Doğduğunda kendine "erkek" cinsiyeti atanan ancak kendi kadın olan kişilere trans kadın, "kadın" cinsiyeti atanan ancak kendi erkek olan kişilere trans erkek denir.[20]
  • Transeksüel: "Trans" sözcüğünün tersine transseksüel şemsiye bir terim değildir, daha çok tıp insanlarının tercih ettiği eski bir terimdir. Hormon iyileştirmesi, beden uyum operasyonu, mastektomi gibi tıbbi müdahalelere başvuran ya da bunu amaçlayan kişileri anlatır.[20]
  • Kuir: Genel anlamıyla heteronormativiteyi (yalnızca düzcinselliğin doğal kabul edilmesi) geri çeviren ve düzcinsel olmayan insanlara işaret eder. Ancak zaman zaman düzcinsel trans kişiler tarafından da sahiplenilmektedir. Kuir özünde siyasal bir kavramdır, topluma dayatılan düzcinsel anlatıları ve bunları güçlendiren "makbul LGBTİ+" siyasetini reddeder. Kuir, kimi zaman LGBTİ+ yerine "düzcinsel olmayan" anlamında geniş anlamlı bir terim olarak da kullanılmakla birlikte, pek çok kuirin yanı sıra düzcinsel trans insanların bir kısmı da buna karşı çıkmaktadır.[20]
  • Non-binary: doğrudan çeviriyle ikili olmayan. Cinsiyet kimliği bağlamında en genel anlamıyla kendini geleneksel kadın ve erkek tanımlarının içinde bulunmadığını söyleyen insanların cinsiyet kimliğini tanımlar.[20]
  • İnterseks: doğrudan çeviriyle cinsiyetlerarası. İnterseks terimi cinsiyet durumuna/niteliğine işaret eder. Kişilere doğduklarında atanan eril ya da niteliklerin dışında bu kategorilere varsayıldığı biçimde uymayan ya da her iki kategorinin özelliklerini (kromozomlar, cinsel organlar ve/veya hormonal yapı) de taşıyan kişilerdir. Doktorlar çoğunlukla ebeveynlere interseks çocuklar üzerinde cerrahi ve başka tıbbi müdahaleler yapılmasını, böylece bedenlerinin görünürde "kadın" ya da "erkek" özelliklerine kavuşturulmasını önerir. Pek çok durumda bu müdahaleler tıbben gereksizdir ve interseks çocuklar büyüdükçe üzerlerinde çok olumsuz etkileri olabilir. Kişilerin beden özerkliklerine karışılan bu istem dışı işlemler insan hakları açısından da hak ihlalidir.[20]
  • Aseksüel: Genel olarak cinsel çekim ya da bir başkasıyla gerçekleştirilecek cinsel uygulamalara yönelik istek duymayan kişileri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Ancak aseksüellik cinsel çekimin değişkenlik göstermesiyle ya da böyle bir çekim olmamasıyla tanımlanan geniş bir spektrumdur.[20]
  • Demiseksüel: Aseksüel spektrumunun içinde yer alan demiseksüeller genellikle değişen ölçülerde cinsel çekim hisseder, ancak bunun için önce duygusal veya romantik bir bağ kurmaya ihtiyaç duyarlar.[20]
  • Aromantik: Herhangi bir cinsiyete karşı romantik çekim hissetmeyen kişi.[20]
  • Heteroseksüel: düzcinsel. Duygusal, romantik ve cinsel olarak kadınsa erkeklere; erkekse kadınlara yönelmiş olan kişi.[20]

Resim galerisi

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. LGBT, Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transgender terimlerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. Diğer kullanımlardaki Q, kuiri; İ, interseksüeli; + ise kısaltmada yer almayan cinsel yönelimleri ya da cinsiyet durumlarını belirtir.[2]

Kaynakça

Dış bağlantılar

Wikiwand in your browser!

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.

Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.