Loading AI tools
Kızılderili halkı Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Hanlar, Han Atabaskları, Han Kızılderilileri ya da Hankuçinler (Hanca Hwëch’in «ahali, mahâl sakinleri, meskûn olanlar»; İngilizce: Hän, Hän Athabascans, Hän Indians, Han, Hankutchin, Han Gwich'in), Kanada'nın Yukon bölgesiyle Amerika Birleşik Devletlerine bağlı Alaska eyaletinin doğusunda İç Alaska coğrafi bölgesindeki Yukon Nehrinin Kanada ve Alaska'daki en üst kısmı civarında, Kanada'da Dawson City ile Alaska'da Southeast Fairbanks Census Area ilçesinin Eagle şehirlerinde yaşayan, daha çok balık avlayan avcı ve toplayıcı, yerleşik ağırlıklı yarı göçebe, anasoylu, önceleri animist ya da şamanist, şimdi ise Hristiyan olan Alaska Atabasklarından Kızılderili halkı. Alaska Hanları (Hän Hwëch'in) ile Kanada Hanları (Tr'ondëk Hwëch'in) olmak üzere iki ana gruba ayrılırlar. En yakın akrabaları dilce birlikte grup oluşturan Alaska ve Kanada Guçinleridir. Alaska'da nüfusça en az olan Atabask halkıdır. Avrupalılarla en son karşılaşan Kuzey Atabask halkıdır. İlk kez 1851 yılındaki kısa karşılaşmadan sonra esas yoğun karşılaşma 1873 ve 1874 yıllarında topraklarında iki ticaret karakolu kurulmasıyla olmuştur. Alaska Yerli Dil Merkezine göre toplam sayıları 310 kişidir ve Alaska'daki 60 kişilik nüfustan 12 kadarı, Kanada'daki 250 kişilik nüfustan ise 7 tanesi anadillerini konuşabiliyor.
İngilizcede daha önceleri Alaska Hanları (Hän Hwëch'in) esas alınıp Hankutchin (Han-Kootchin, Hun-koo-chin, Hong-Kutchin, An Kutchin, Han Kutchin, Han-Kutchín, Hăn-Kŭtchin´, Hungwitchin, Han Gwich’in[2]) olarak kullanılan isim 1970 sonrasında Han diline uygun biçimde Hän (Han, Han Indians) imlâsıyla yaygınlaşmıştır. Günümüzde Kanada'daki Tr’ondëk Hwëch’in kabile hükûmeti idari ve siyasi kaygılarla resmi olarak Hän linguistic group[3] (Han linguistic grouping[4][5]) adlandırmasını tercih etmektedir.
NOT: İngilizcede Han Indians adı Atabask olmayan başka bir halk için de kullanılır. Teksas'ta yalnızca İspanyol kâşif Álvar Núñez Cabeza de Vaca (yk. 1488/1490 – yk. 1557/1558/1959) tarafından kaydedilen bilgiden öğrenilen Teksas Kızılderililerinden olan Han Kızılderilileri hakkında ancak varsayım yapılabilmektedir ve Akokisa ile Atakapa dillerinde hañ kelimesi «ev» anlamındadır.[6] Amerikalı antropolog ve dilci John R. Swanton'a göre Álvar Núñez 1528 yılında Akokisaları "Han" adıyla kaydetmiştir.[7] |
Fransızca konuşan kürk tüccarları tarafından Gens de Bois (Gens des Bois) olarak ya da Kuzey Tuçonlarını da kapsayacak biçimde Gens du Fou (Gens de Fou, Gens de Foux, Gens des Foux, Gens-de-fine) biçiminde anılmışlardır.
Na-Dene dillerini konuşan diğer halklar gibi Atabaskların da Asya'dan Amerika'ya Eskimo-Aleut halklarından önce göç ettikleri sanılıyor. Atabaskların ataları muhtemelen yaklaşık 12.000 yıl önce son buzul çağının sonunda Bering kara köprüsünü kullanarak Sibirya'dan göç etmişlerdir.[8] İç Alaska'daki (Interior Alaska) eski arkeolojik kalıntılar, Alaska Eskimo coğrafyasının sahillerinde olduğu gibi, yaklaşık 10.000 yıl öncesine tarihlenir ve bunlar Sibirya'dakilerle yakından ilgilidir.[8] Nitekim Atabask dillerinin Sibirya'daki Ketçe başta olmak üzere Yenisey dilleri ile akraba olduğu 2008 yılında Edward Vajda başta olmak üzere uzman dilcilerce teyid edilmiştir.[9]
Avrupalılarla en son karşılaşan Kuzey Atabask halkı Hanlardır. Kanada'da Kuzey Tuçonlarının toprağındaki Fort Selkirk'ten Alaska'da Guçinlerin toprağındaki Fort Yukon'a seyahat eden Hudson's Bay Company şirketinden Robert Campbell 1851 (5-10 Haziran) yılında Hanlarla karşılaşan ilk Avrupalıdır. Bununla birlikte, ABD'nin 1867'de Ruslardan Alaska'nın satın alımından sonra 1873 ve 1874 yıllarında iki ticaret karakolu (trading post) kurulunca esas yoğun karşılaşma yaşanmıştır. Bu ticaret karakollarından ilki Alaska'da Eagle Nehri üzerinde Moses Mercier adlı Hudson's Bay Company şirketinin eski bir çalışanı tarafından 1873-4 yılında Belle Isle adı altında kurulmuş ve Belle Isle gelişerek bugünkü Eagle şehrini oluşturmuştur. Diğer karakol ise Kanada'da Yukon Nehri üzerinde Dawson City'ye yakın Klondike Nehri (Tr'ondëk) ağzının altı mil aşağısında Alaska Commercial Company şirketinin Leroy N. McQuesten ile Frank Bonifield adlı iki çalışanı tarafından 1874 yılında Fort Reliance adı altında kurulmuştur.[10]
Klondike Altına Hücumu: 1896 yılında binlerce (sonra 100.000 kişiye ulaşmıştır) altın arayıcısı fırsatçının istilasına uğrayan Klondike yöresindeki Tr'ondëk Hwëch'in Hanlarının reisi Chief Isaac özellikle rengeyiği sürüleri ile ormanların tahrip edilmesine karşı direnç göstermiştir.[10] 1897 sonrası Chief Isaac Kanada hükûmeti ve kilise yetkilileriyle anlaşarak Klondike Nehrinin aşağısındaki ağzından (Tr'ochëk) Mooseheide bölgesine taşınmaya razı olmuş, kendileri ve misyonerler için cabin adı verilen kütük kulübeler yaptırmıştır.[10]
19. yüzyılda Yukon Nehri (Tth'echù'[13] ya da Chu kòn) kıyılarında geleneksel 4[2][14] (ya da 3[3][15]) Han yerleşimi kaydedilmiştir:
Kanada'da geleneksel Han yerleşimleri 3 bölgededir: Black City, Forty Mile ve Tr’ochëk.[17]
Alaska Yerli Dil Merkezine göre toplam sayıları 310 kişidir ve Alaska'daki 60 kişilik nüfustan 12 kadarı, Kanada'daki 250 kişilik nüfustan ise 7 tanesi anadillerini konuşabiliyor[1]
Kanada Hanlarının (Tr'ondëk Hwëch'in First Nation) Nisan 1999'da yapılan ilk nüfus kaydına göre nüfusları 614 kişi idi.[4]
Alaska Hancası ile Kanada Hancası olmak üzere iki ana lehçesi vardır. Guçince ile Yukarı Tananacaya benzer. Yazı sistemi 1970 lerde oluşturulmuştur.
Han alfabesi (ton işaretleri dahil): a ą à ą̀ â ą̂ ǎ ą̌ ä ą̈ ä̀ ą̈̀ ä̂ ą̈̂ ä̌ ą̈̌ b ch chʼ d ddh dh dl dr dz e ę è ę̀ ê ę̂ ě ę̌ ë ę̈ ë̀ ę̈̀ ë̂ ę̈̂ ë̌ ę̈̌ g gh h i į ì į̀ î į̂ ǐ į̌ j k kʼ kh l ł m mb n nd nh nj o ǫ ò ǫ̀ ô ǫ̂ ǒ ǫ̌ p r rh s sh sr t tʼ th tl tlʼ tr trʼ ts tsʼ tth tthʼ u ų ù ų̀ û ų̂ ǔ ų̌ w wh y yh z zh zr
Alaska Yerli Dil Arşivindeki Han dil malzemeleri 1865 yılındaki eski keşif notlarından başlar ve daha sonra da Alaska Yerli Dil Merkezi ile Yukon Yerli Dil Merkezi tarafından büyük ölçüde katkı yapılır. Koleksiyonun çoğu 1970 lerin ortalarından sonlarına kadarki dönemde yoğun toplanan verilere dayanır. Koleksiyondaki esas malzemeler kelime listeleri, yer adları ile sözlükler dahil olmak üzere dil alanında araştırma ve el yazmalarıdır. Dini metinler ile geleneksel hikâyeler koleksiyonun daha küçük parçasıdır. Konferans notları bulunmamaktadır. Arazi notları özellikle 1960 lar ile 1970 lerden kalmadır. Oriinal metinlerin zarar görmemesi için fotokopi sistemiyle araştırmacıların hizmetine sunulmaktadır. Arşivde 1865 yılından 1998 yılına kadarki sürede toplanan 85 kadar malzeme bulunur. Bütün bu malzemenin dili ya Hanca ya da İngilizcedir.[18]
Han edebiyatının ilk örnekleri sözlüdür.
Yazılı edebiyatın ilk örnekleri ise Hristiyanlığı yaymak üzere misyonerlerin İncil ve dua çevirilerinden oluşmaktadır.
Alaska Hanları 1 kabile hükûmeti olarak idari yapılanma gösterir ve kâr amacı gütmeyen Tanana Chiefs Conference adlı konsorsiyumda bir oy hakkı vardır:
Kanada Hanları yasal olarak Kanada Yerlilerinin üç grubundan birini oluşturan ve resmi olarak First Nations («İlk Milletler») adıyla anılan Kanada Kızılderilileri içinde 1 kabile hükûmeti olarak idari yapılanma gösterir.
Kanada'da, kuzey ve kuzeydoğuda Guçinlerle (Teetł’it Gwich’in ile Van Tat Gwich’in [Vuntut Gwitchin]), güney ve güneydoğuda Kuzey Tuçonlarıyla (Nacho Nyak Dun), çok az olarak güneybatıda Yukarı Tananalarla, Alaska'da, kuzey ve kuzeybatıda Guçinlerle, batıda Aşağı Tananalar, Tanakroslarla, güneyde Yukarı Tananalarla komşudurlar.[19]
Diğer Alaska Atabaskları gibi Hanlar da en üst düzeyde geçmişte 20 ilâ 50 çekirdek aileden oluşan ve regional band (ya da dialekt grubu) olarak adlandırılan coğrafi ve sosyal gruplar hâlinde toplanmışlardı[3][15][20] ve bu dialekt grupları hiçbir zaman daha büyük bir üst grupta idari (siyasi) olarak birleşmemiştir.[21] Her regional band kendi içinde local band (ya da task group) denen daha küçük gruplara ayrılır. İlkbahar sonu ile yaz başlarında çok iş gerektiren kısa süreli büyük avlar için regional band denilen en üst Atabask gruplaşmasında bütün grup üyeleriyle birlikte yapılırken, kışın birkaç (genelde iki) çekirdek aileden oluşan ve local band olarak adlandırılan küçük gruplara ayrılırlar. Her local bandın bağlı olduğu regional bandının bölgesinde kendilerine ait bir bölgesi olur ve burada küçük çapta avcılık ve tuzakçılık yapılır. Kışlık yiyecek stokları tükenirse aileler yiyecek bulmak için ayrılarak dağılırlar.[3][15][20]
Diğer Alaska Atabaskları gibi Hanlarda da anasoyluluk görülür ve çocuk, babasının klanına değil annesinin klanına ait olur. Bir kişi esas olarak annesinin klanına (clan ya da sib) aittir ve o klandan kişilerle kesinlikle evlenemez, buna karşın babasının klanından üyelerle evlenebilir.[12][21] Hanlarda Kurt Klanı (Nätsąy Wolf Clan) ile Karga Klanı (Crow Clan) olmak üzere iki klan yapılanması görülür.[12] Evlilikler her zaman Kurt ile Karga Klanları arasında yapılır ve Kurt-Kurt ya da Karga-Karga gibi eş klan evliliği yasaktır[12]
Kışın direk çerçeveli (iskeletli) yosun kaplı evlerde (zho) genelde iki aile birlikte kalırdı.[3][15][20] Yazın daha çok çadır (zhodhä̀) kullanılır.
Klondike Altına Hücumunu yazı ve fotağraflarıyla ölümsüzleştiren Edwin Tappan Adney (1868 - 1950), Ocak 1898 ziyaretinde Klondike yöresindeki Tr'ondëk Hwëch'in Hanlarının taşınabilir deri barınaklarda (portable skin dwelling) kaldıklarını yazar. Ladin ağacından bükülerek kurutulan 1 inç kalınlığında ve 10-12 fit uzunluğında 16-20 kadar ağaç direk halka şeklinde kardan temizlenen yere saplanarak kubbe biçimi verilir ve üstte tepede bir açıklık bırakılır. Bu çevre direkler altta iki adet kemerli çapraz direklerle desteklenir. Ucu sallanmaması için soyulup ateşte yumuşatılan söğüt (kʼąyʼ) dallarıyla bağlanır. Evin hazır olan bu iskeleti üzerine kırk kadar rengeyiği derisinin tüyleri kazınmadan içe gelecek biçimde birbiri üzerine dikilerek kubbe biçimi verilmiş deri örtülür. Yurt çadırı biçiminde olan evin orta çatısı duman çıkması için açıktır ve kapıya bir battaniye (ts'ät) parçası asılır. Açıkta ham deri ya da mokasen, tobagan gibi deriden yapılmış ürün bırakılmaz, evin yanlarında köpeklerin ulaşamayacağı yüksek sırıklar üzerindeki iskelede korunur.[10][12][22][23]
Ganhook ya da ganhoo adı verilen dans sopasını lider dansçı diğer dansçıların hareketini kontrol edip yönlendirmek için kullanır. Bu sopalar (dance stick) 6-7 fit uzunluğunda ve 5-6 inç genişliğinde olur. Sopanın tutamağında başparmağın geçeceği bir delik bulunur. Değişik renklerde boyanmış olan iplik, şerit ve boncuklarla süslüdür. 1917 yılında Yukarı Tananalardan Tetlin Upper Tanana regional band'ının reisi olan Chief David'in potlaç töreninde Chief Isaac ganhook hediye vermiştir.[12]
Keman müziği (fiddle music): Guçinlerde olduğu gibi Hanlarda da keman (fiddle) gözde çalgılardandır.[25] Han (Hwëch’in) ve Guçin (Gwich’in) kemancılığının başlangıcı Hudson's Bay Company şirketinin ticaret karakolunda çalışan kürk tüccarlarının 1847 yılında Fort Yukon'a keman getirmelerine dayanır.[25] Kanada'dan gelen bu kürk tüccarları Fransız Kanadalıların ve İskoçların ezgilerini de getirmişlerdir.[26] Geleneksel Atabask keman müziği Alaska'da iki coğrafi merkezde gelişim göstermiştir. Biri 160 yıl önce 1847'de Yukon Nehrinin yukarılarında Guçin ve Hanlar arasında gelişen Upriver music, diğeri ondan yaklaşık 50 yıl sonra nehrin aşağılarında Koyukon, Aşağı Tanana ve Değinaklar arasında gelişen Downriver music.[27]
Potlaç: Hanlardaki en önemli bayramdır. Yas için uygun bir zaman sonrası, ölen insanın zengin bir akrabası tarafından ölen kişinin onuruna verilen yas yemeği ve törenleridir. Potlaç bir (ya da iki) hafta sürer ve kurutulmuş balık, sığın eti ve çorbadan oluşan yemek verilirdi.[12] Karga klanından biri ölürse Karga Klanı potlaç töreninde Kurt klanı üyelerine yemek ve hediye verir; aynı şekilde Kurt klanından bir ölürse Kurt klanı potlaçta Karga klanına yemek ve hediye verir.[12] Kanada hükûmeti 1884 yılında Indian Act yasasında yapılan bir değişiklikle potlaç düzenlenmesini ve o potlaca katılımı suç (misdemeanor) saymıştır.[12]
Bir Karga klanından kadın doğum yaparken doğuma Kurt klanından kadınlar yardımcı olurlar ve bu yardım karşılığında Karga klanından olan anne «bebeğim sana bir hediye verir» diyerek sığın derisi veya kürk gibi ürünleri hediye eder.[12] Hanlar anayanlı oldukları için, erkek çocuklar 12 yaşına gelince amcasıyla değil dayısı ile ava çıkarak avcılık becerilerini geliştirir.[12]
Animizm ve şamanizm diğer Alaska Atabaskları gibi Hanların da geleneksel inancını oluştururdu. Han inanç sisteminde reenkarnasyon vardır ve insanlar ile hayvanlar sonraki yaşamlarında birbirlerinin yerini alabilir.
Tabular (dä̀’òlè) animistik sakıntılardır. Genç bir erkek balık derisini (özellikle de Oncorhynchus tshawytscha türünden som balığının derisini) yemez, zira deri kaygandır ve rengeyiğini kovalarken kayma yapar. Aynı şekilde genç erkekler avladıkları sığın, rengeyiği ve Dall yaban koyununun karnındaki doğmamış yavruyu kendilerini ağırlaştıracağı için yemezler. Bacakları uzanık vaziyette uyunmaz, her zaman dizler bükük durumda uyunur.[12]
Chief Isaac'ın Bishop Bompas ve onun halefi Isaac O. Stringer ile özel bir ilişkisi vardı.[12][28]
Diğer Atabasklar gibi Hanlar da avcı ve toplayıcı halklardandır. Avcılık (nä̀täzrè) ve balıkçılık esas geçim yollarıdır. Tarihi hesaplara göre Hanlar, sığın ve rengeyiği gibi büyük avlara değil daha çok balıklara (łuk) bağımlı bir beslenme düzeni oluşturmuşlardır.[2][20] Som balıklarının bol olması ve döneminde şaşmaz biçimde denizden tatlısulara gelmesi onu güvenilir kılmış ve göçebe komşularına kıyasla daha yerleşik düzen kurmuşlardır. Geçici balık kampları olarak değil kalıcı balık sitleri (ya da yarı-kalıcı balık kampları semi-permanent fish camps) olarak yerleşmişlerdi.[2] Burada Bering Denizinden gelip nehir yukarılarına yumurtlamak için giren Pasifik som balıklarını (trʼojàʼ; Oncorhynchus tshawytscha: łuk cho; Oncorhynchus keta: they) yazın tutar kışın kullanmak üzere kuruturlardı.[2] Haziran sonu temmuz başında Oncorhynchus tshawytscha, ağustostan eylül başına kadar da Oncorhynchus keta avı başlar.[3] Alaska Department of Fish and Game verilerine göre 1999 yılında Eagle Village ile Eagle City yörelerinde 2.558 Oncorhynchus tshawytscha, 251 yazlık Oncorhynchus keta, 11.292 güzlük Oncorhynchus keta olmak üzere toplam 14.101 som balığı yakalanmıştır.[2]
Fırsattan istifade diğer tatlısu balıkları da yakalanır. Prosopium cylindraceum ile Coregonus gibi whitefish balıkları göllerde ve Yukon Nehrinde tutulur. Stenodus leucichthys ile Thymallus arcticus (srejil) balıkları oltayla tutulurlar. Lota lota (chehlùk) balığı ise set lines kullanılarak tutulur.[2]
Her ne kadar ana besinlerini (shi) balık oluştursa da, alterantif besin ve giyim kuşam malzemesi için rengeyiği (wëdzey), sığın (tsäts’ät) iile Dall yaban koyunu (dëbe) avlanır. Diğer kürk hayvanları arasında, ayı (shär), kurt (zhur), tilki (nägät), vaşak (nichuʼ), Kutup porsuğu (nä̀htrą̈̀), gelincik (nihbà), sansar (tsuk), su samuru (trą̈̀), kunduz (tsàʼ), tavşan (ga), marmot (shur), misk sıçanı (dzän) sayılabilir.
Yaz ve sonbahar aylarında Rubus spectabilis (nihbà’), Rubus strigosus (k’ä̀nch’ok), Vaccinium vitis-idaea (Ǹtl'ä̀t), Viburnum edule (jëjik jëk), Viburnum trilobum? (tràntthel) gibi böğürtlensi ya da üzümsü yabani meyveler (jëk) ve Rumex arcticus (tsʼeygų̀) gibi labada cinsinden sebzeler kadınlarca toplanır.
İlkbahar (sra näw) başlarında göl ve ırmaklarda Thymallus arcticus türü tatlısu balıkları ile ormanlarda küçük av hayvanları tuzak (hèl) ile avlanır.[3][15]
Yaz (shin) ayları som balıkların kısa sürede dürü hâlinde geldikleri için regional band olarak toplanılır ve ortak avlanılır.
Sonbahar (kheyts’ą̈̀’) mevsimi avcılık, kış için hazırlık ve araç gereç onarım aylarıdır. Hanlar bu aylarda havalar soğuyup av kıtlaştığı için regional band denen büyük aile birlikleri olarak değil local band denen küçük aile birlikleri olarak toplanırlar. Tr'ondëk Hwëch'in Hanları Yukon Nehrinin kolları boyunca yaylalarda rengeyiği, sığın ve Dall yaban koyunu avlarlar. Bu hayvanlar yalnızca yenmek için değil, giyim kuşam, araç gereç yapımında da malzeme olarak kullanılır.[3][15][20]
Kış (khay) mevsiminde bazı aileler Yukon Nehri boyunca yarı-kalıcı balık kamplarına geri dönerler, bazıları ise ikişer ailelik gruplar hâlinde aynı barınakta kalır, kışın sonuna doğru yiyecek stoğu azalınca bu iki aile de ayrılırlar.[3][15][20]
Köpekler (łąy) Alaska ve Kanada Atabaskları için at (łąycho «büyük köpek») gibi yardımcı olan hayvandır. Geleneksel Atabask yaşamında köpeklerin sığın ve rengeyiğini kovalayıp istenen yöne sürmek, kızak ve tobagan çekmek, et ve deri gibi yükleri taşımak gibi birçok yararı görülür. Rengeyiği derisinden yapılan ve köpeklerin sırtına bağlanıp yüklenen çantalara köpek çantası (łąy ghèl) denir ve içine taze ya da kurutulmuş et konarak kamp ya da köye taşıtılır. Bu köpek çantalarına Alaska'da Guçin, Koyukon, Tanana ve Denağinalarda, Kanada'da ise Han, Tuçon ve diğer Batı Kanada Atabasklarında rastlanır. Köpek çantaları sert olduğu için daha çok rengeyiğinin bacak derisinden yapılır ve dış yüzeyine kürk geçirilerek dikilir. Biçimi köpeğin anatomisine uygun olarak uzun ovaldir. Çantanın bağlama kayışları sığın derisinden yapılır. En irileri 25-50 pound yük taşıyabilirler.[29] Köpek kızakları esas olarak Eskimoların en eski ve yaygın ulaşım ve taşıma aracıdır. 19. yüzyılda İç Alaska'ya gelen Avrupalı kürk tüccarlarının gözlemlerine göre köpek kızağı yalnızca Eskimolara komşu olan Koyukon, Değinak ve Holikaçuk gibi Atabask halkları kullanıyordu. Bunlar köpek kızaklarını Yupik ve Eskimo komşularından öğrenmişlerdir. Zira Guçin, Tanana, Ahtna ve diğer Atabasklar köpek kızağını kullanmaz, kızak ve tobaganlarını kendi elleriyle çekerler, köpekleri daha çok sırtında yük taşıyacak hayvan olarak kullanırlardı.[30]
Mevsimine göre ulaşım araçları değişir. Kışın avlanırken ufak, seyahat ederken büyük kar ayakkabıları (’a) kullanılır ve bunlar huş kabuğundan imal edilir. Kızaklar (khäl) esas olarak elle çekilirken, köpek kızağı sonradan yerleşmiştir. Yazın ulaşım ise kayık (trʼëhcho) ve sal (khą̈̀) ile sağlanır.
Kızılderililerle ticaret:
Avrupalılarla ticaret: ABD'nin Alaska'yı Rus İmparatorluğundan 1867 yılında satın almasından sonra Amerikalı merkantilistler Han topraklarında kurulu birkaç ticaret karakolunda Hanlarla kürk ticaretine başlamış oldular. Han topraklarında ilk ticaret karakolu 1874 yılında Alaska Commercial Company şirketi tarafından Klondike Nehri ağzından altı mil uzaklıktaki Han köyü Nuklako'nun (Jutl’à’ K’ät) tam karşısına kurulan Fort Reliance'dır.[10] Fort Reliance ticaret karakolunun açılması Tr'ondek Hwech'in kabilesini şefi Catseah'ın (Gäh St’ät) ısrarıyla olmuştur.[15] Sixtymile ile Fortymile Nehirleri adlarını Fort Reliance'dan olan uzaklıklarına göre almışlardır.
Rus Amerikası döneminde ABD'nin Ruslarla birlikte idare ettiği Alaska'yı 1867 yılında Rus İmparatorluğundan satın almasından bu yana 100 yıldır çözülemeyen yerlilerinin (Eskimo ve Kızılderililerin) toprak taleplerini çözmek üzere ABD Kongresinde 18 Aralık 1971 tarihinde başkan Richard Nixon tarafından imzalanarak yürülüğe giren ve ABD tarihinin en büyük toprak talebini karşılayan yasa olan Alaska Yerli Talepleri Çözümleme Yasası (ANCSA, Alaska Native Claims Settlement Act) gereği kurulan Alaska Yerli Bölge Şirketlerinden Doyon, Limited (DOYON) yerli bölge şirketine bağlı 1 köy şirketi (Hungwitchin Corporation) Hanlara aittir. Köy şirketleri topraklarının yüzey hakkına sahiptir, fakat bölge şirketleri hem köy şirketlerinin hakkına hem de toprakların yeraltı hakkına sahiptir.
Yukon'daki Kanada Kızılderilileri (First Nations) arazi taleplerini 1970 lerde dillendirmeye başlamış, 1991 yılında da Tr'ondëk Hwëch'in bireysel arazi talepleri için müzakere etmiştir. Anlaşma 16 Temmuz 1998 tarihinde imzalanıp 15 Eylül 1998 tarihinde de yürülüğe girmiştir.[31] Bu anlaşmaya göre Hanlar 1.000 milkare geleneksel arazilerinin sahibi oldular[4]
Robert Campbell'in 5-10 Haziran 1851 tarihinde Han topraklarına yaptığı ziyarette Hanlar hakkında tuttuğu kayıtlarda en uzun yorum elbiseler üzerine olmuştur. Han elbiseleri tipik Atabask giyimini yansıtır. Üst giyim olarak uçları saçaklı ve renkli boncuklarla süslü, önden ve arkadan V biçiminde sivri kuyruklu gömlek (dëk ek) kullanılır. Gömleğe bağlı bir kukuleta eşlik eder.[12][20] Kürk parka (dëzur ëk) olarak tavşan kürkünden (gàh ek) ya da diğer kürk hayvanlarından yapılır. Alt giyimi olan pantolonlar (ch'ähtlè') kürkten (dëzur thäl) de yapılır. Ayakkabı olarak mokasen (këntrą̈) yaygın yaz giyimidir. Parmaksız eldivenler tüyü içeride olacak şekilde rengeyiğinden yapılır ve çok sıcak tutar.[12][22]
Kadınlar babiche (tlʼël) ve tendon (tthʼè) kullanarak ve dikiş (ä'nëtlʼùʼ) uygulayarak rengeyiği derisinden giyecek (ëchʼèlʼ) yaparlar.[24]
Hypoderma ya da yakın cinslerden sinek larvalarının (nokra kurdu) rengeyiğinin sırtına henüz yerleşmediği sonbaharda toplanan deriler deliksiz olduğu için en iyi olanlarıdır. Rengeyiğinin derisi dört farklı şekilde kullanılabilir hâle getirilir: kıllarından temizlenip kurutulan (fakat tabaklanmayan) ham deri, kıllarıyla birlikte kurutulan deri, kıllarıyla birlikte tabaklanan deri, kılları temizlendikten sonra tabaklanan deri. Tabaklama işi kadınlar tarafından yapılır. Tabaklanacak deri yağ ve et parçalarından kazınarak temizlenir. Kazıma aletleri genelde rengeyiğinin kemik ve boynuzundan yapılır. Kazınan deri rengeyiğinin beyniyle karıştırılmış suda yumuşatılır ve sonra düz kuruması için yanlardan açılan deliklerle kasnak olarak kullanılacak bir yere bağlanarak gerilir. Sonra çürük odunlardan yakılacak ateş üzerinde tütsülenerek bronz ya da altın-kahverengi olması sağlanır. Tabaklanıp renklendirilen deriler daha sonra giysi yapılır ve bunlar kirpi işi ya da boncuk işiyle süslenir. Derinin büyük parça olarak kullanılmayan kısımlarından bağlama ip ve kayışı olarak kullanılmak üzere babiche yapılır.[24]
Hanların erkekleri de uzun saç bırakırdı.
Alaska yerli sanatı içinde değerlendirilen Han sanatında taş, boynuz, kemik, deri (ëdhä), tahta, tendon (tthʼè) ipi, oklu kirpi oku (ch'o) gibi doğal malzemeler kullanılır. Avrupalıların gelmesiyle birlikte boncuk (ufakları ''ul, irileri nägąy) da kullanılmıştır.
Temizlenmiş rengeyiği kemiklerinden deri kazıyacağı, bıçak (sapı ve kesecek kısmı), iğne, biz, olta iğnesi yapılır. Boynuzlarından kesici avcı bıçağı yapılır. Çekiçler bir sopaya yuvarlak taşı babiche ile tutturarak yapılır.[24]
Balık (łuk) ve et (nëląy) ağırlıklı beslenirler. Kışın en yoğun tüketilen besin maddesi kurutulmuş balıktır (łuk gąy).
Rengeyiği (wëdzey) avlandıktan hemen sonra kadınlar taze eti haşlayarak ya da kavurarak pişirirler. Pişirmeden önce kafasını (tthèʼ) ve boynuzlarını ateşte ütüzleyip kıl ve tüylerinden temizlerler. Dilini ya kafayla birlikte ya da ayrı olarak pişirirler. Etin çoğu şeritler halinde kesilerek daha sonra tüketilmek için kurutulur. Kurutlmuş et ya sıcak suyla ıslatılarak ya da rengeyiği yağıyla birlikte daha çok taşınırken ya da hareket halindeyken yenir.Kurutlmuş et ayrıca yağ ve üzümsü-böğürtlensi meyvelerle karıştırılıp dövülerek Kızılderili dondurması yapılır. Havalar soğuk olursa rengeyiği eti kurutulmaz ve dondurulur. Dondurulan rengeyiğinin yeterli miktarı tüketilmek için alındıktan sonra kalanı yırtıcı hayvanların çalmasını önlemek için kütük ve karla gizlenir. Kemik iliği ya çiğ olarak ya da pişirilerek yenir. Toynakları haşlanır ve oluşan jölemsi sıvı kurutularak daha sonra yemek için saklanır. Rengeyiğinin yenmeyen tek kısmı akciğeridir ve bunu köpek yemi olarak ya da tuzak yemi olarak kullanırlar.[24]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.