Loading AI tools
37. Amerika Birleşik Devletleri başkanı (1969–1974) Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Richard Milhous Nixon (9 Ocak 1913 - 22 Nisan 1994), 1969'dan 1974'e kadar 37. Amerika Birleşik Devletleri başkanı olarak görev yapan Amerikalı siyasetçi ve avukat. Cumhuriyetçi Parti üyesi olan Nixon, daha önce Kaliforniya temsilcisi ve senatörü olarak ve 1953 ile 1961 yılları arasında Başkan Dwight D. Eisenhower'ın başkan yardımcısı olarak görev yaptı. Başkanlık döneminde ABD'nin Vietnam Savaşı'na katılımının azaltılması, Sovyetler Birliği ve Çin ile yumuşama, Apollo 11'in Ay'a inişi ve Çevre Koruma Ajansı ile İş Güvenliği ve Sağlığı İdaresi'nin kurulması gerçekleşti. Nixon'ın ikinci dönemi, Watergate skandalının bir sonucu olarak görevinden istifa eden tek ABD başkanı olmasıyla erken sona erdi.
Richard Nixon | |
---|---|
Resmî portre, 1972 | |
37. Amerika Birleşik Devletleri başkanı | |
Görev süresi 20 Ocak 1969 - 9 Ağustos 1974 | |
Başkan Yardımcısı | Spiro Agnew Gerald R. Ford |
Yerine geldiği | Lyndon B. Johnson |
Yerine gelen | Gerald Ford |
36. Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı | |
Görev süresi 20 Ocak 1953 - 20 Ocak 1961 | |
Başkan | Dwight Eisenhower |
Yerine geldiği | Alben W. Barkley |
Yerine gelen | Lyndon Johnson |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 9 Ocak 1913 Yorba Linda, Kaliforniya, ABD |
Ölüm | 22 Nisan 1994 (81 yaşında) New York, New York, ABD |
Partisi | Cumhuriyetçi Parti |
Evlilik(ler) | |
Çocuk(lar) | 2 |
Bitirdiği okul |
|
Mesleği | Avukat Politikacı |
İmzası |
Nixon, Güney Kaliforniya'nın Yorba Linda kentinde fakir bir Kuveykır ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Duke Hukuk Fakültesi'nden 1937 yılında mezun oldu, Kaliforniya'da avukatlık yaptı ve daha sonra eşi Pat ile birlikte federal hükûmet için çalışmak üzere 1942 yılında Washington, D.C.'ye taşındı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Deniz Kuvvetleri'nde aktif görev yaptıktan sonra 1946 yılında Temsilciler Meclisi'ne seçildi. Alger Hiss davasındaki çalışmaları, önde gelen bir anti-komünist olarak ün kazanmasını sağladı. 1950 yılında Senato'ya seçildi. Nixon, 1952 seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olan Eisenhower'ın ikinci adamıydı ve sekiz yıl boyunca başkan yardımcısı olarak görev yaptı. 1960 başkanlık seçimlerini John F. Kennedy'ye karşı kıl payı kaybetti. 1962'de Kaliforniya valiliği yarışını kaybetmesinin ardından siyasetten emekli olduğunu açıkladı. Ancak 1968'de başkanlık için bir kez daha aday oldu ve Demokratların görevdeki başkan yardımcısı Hubert Humphrey'i yendi.
Kuzey Vietnamlıları müzakere masasına oturtmak isteyen Nixon, Kamboçya'da askeri operasyonlar ve hava bombardımanı emri verdi. Amerika'nın Vietnam'daki savaşa katılımını 1973'te ve askerlik hizmetini de aynı yıl sona erdirdi. 1972'de Çin'e yaptığı ziyaret sonunda iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasını sağladı ve ardından Sovyetler Birliği ile Anti-Balistik Füze Antlaşması'nı imzaladı. Ülke içinde Nixon, Kontrollü Maddeler Yasası'nı savundu ve uyuşturucuya karşı savaşı başlattı. Nixon'ın ilk dönemi Amerikan çevre hareketinin doruk noktasında gerçekleşti ve birçok ilerici çevre politikası değişikliğini yürürlüğe koydu; yönetimi Çevre Koruma Ajansı'nı kurdu ve Tehlike Altındaki Türler Yasası ve Temiz Hava Yasaları gibi yasaları kabul etti. Oy verme yaşını 21'den 18'e indiren Yirmi Altıncı Değişikliği uygulamaya koydu ve Güney okullarının ayrıştırılmasını sağladı. Nixon döneminde Amerikan yerlileri ile ilişkiler gelişti, Amerikan yerlilerinin kendi kaderlerini tayin etme hakkı arttı ve yönetimi fesih politikasını iptal etti. Nixon, 90 gün boyunca ücret ve fiyat kontrolleri uyguladı, kansere karşı savaş başlattı ve Uzay Yarışı'nın sonunu işaret eden Apollo 11'in Ay'a inişine başkanlık etti. Amerikan tarihinin en büyük ezici zaferlerinden birinde George McGovern'ı mağlup ettiği 1972'de yeniden seçildi.
İkinci döneminde Nixon, İsrail'in Yom Kippur Savaşı'ndaki kayıplarını telafi etmek için bir hava ikmali emri verdi ve bu çatışma ülke içinde petrol krizine yol açtı. 1973'ten itibaren Nixon yönetiminin Watergate skandalına karıştığının ortaya çıkması Kongre'deki ve ülkedeki desteğini erozyona uğrattı. Skandal, yönetim yetkililerinin emriyle Demokratik Ulusal Komite ofisine girilmesiyle başladı ve Nixon yönetiminin kendisinin de haberdar olduğu örtbas çabalarına rağmen büyüdü. Nixon, 9 Ağustos 1974'te, neredeyse kesin olarak görevden azledilme ve görevden alınmayla karşı karşıya kalınca istifa etti. Daha sonra, halefi Gerald Ford tarafından tartışmalı bir şekilde affedildi. Yaklaşık 20 yıllık emeklilik döneminde Nixon, dokuz kitap yazdı ve birçok dış geziye katılarak imajını yaşlı bir devlet adamı ve dış ilişkiler konusunda önde gelen bir uzman olarak düzeltti. 18 Nisan 1994'te felç geçirdi ve dört gün sonra öldü. Başkanlık dönemindeki başarıları ile görevden ayrılışındaki koşullar karşılaştırıldığında, görevde olduğu döneme ilişkin sıralamaların karmaşık olduğu ortaya çıkmıştır.
Yorba Linda, Kaliforniya'da dünyaya gelen Nixon, ailesinin beş çocuğundan ikincisiydi. Durham'daki Duke Üniversitesi'nde hukuk öğrenimi gördükten sonra Whittier'da avukatlık yapmaya başladı. II. Dünya Savaşı'nın başlamasından hemen sonra, kısa bir süre için Washington'daki Fiyat Denetim Dairesi'nde çalıştı. Ağustos 1942'de donanmaya katıldı ve Pasifik Cephesi'nde görev yaptı. Terhis olduktan sonra Cumhuriyetçi Parti'nin adayı olarak katıldığı 1947 seçimlerini kazanarak Temsilciler Meclisi'ne California temsilcisi olarak girdi ve bu görevini 1950'ye değin sürdürdü.
Aşırı bir anti-komünist olan Nixon, çok geçmeden McCarthyciliğe varan "cadı avı" akımına katıldı ve New Deal Amerikası ile liberalizmin simgesi Alger Hiss'in mahkûm edilmesini sağlayarak en önemli başarılarından birini kazandı (1948). 1950-52 arasında California Senatörlüğü yaptı. Cumhuriyetçi Parti'nin sağ kanadının gözde adamı durumuna gelen Nixon, bu kanadın baskısıyla başkan adayı Dwight D. Eisenhower ile aynı listeye girmeyi başardı. Eisenhower'ın başkan seçildiği 1952 seçimlerinin sonunda başkan yardımcısı oldu. 1953-61 arasında yürüttüğü başkan yardımcılığı görevi, Demokratik Parti adayı John F. Kennedy karşısında kıl payı yitirdiği 1960 başkanlık seçimlerinden sonra Nixon'a bir devlet adamı kimliği kazandırdı. 1960 başkanlık seçimlerinde yenilgiye uğraması ve 1962'deki Kaliforniya valilik seçimlerini kaybetmesi üzerine siyasetten çekildiğini açıklayarak avukatlık yapmak üzere New York'a yerleşti.
1968'de Cumhuriyetçi Parti'nin adayı olarak başkanlık seçimlerine katılarak yeniden siyasete atıldı. Demokratik rakibi Hubert H. Humphrey'yi yenilgiye uğratarak başkan seçildi. ABD Başkanı olduğunda, ülke Vietnam Savaşı'na gömülmüş bulunuyordu ve kentlerdeki gettolarda yaşayan siyahların çıkardıkları ayaklanmalardan daha yeni çıkmıştı. Bir bakıma, yurttaşlarının barış ve asgari toplumsal uzlaşma isteğini temsil ediyordu. Nitekim kasım 1972'de George McGovern karşısında hiç zorlanmadan yeniden başkanlığa seçildi.
Ocak 1969'da göreve başladıktan hemen sonra yabancı ülkelerdeki ABD birliklerinin sayısını azaltıp, bunun yerine küçük devletlere yapılan ekonomik ve askeri yardımları arttırmayı öngören Nixon Doktrini'ni açıkladı. 1969 Temmuz ayında ilan ettiği ve kendi adıyla anılacak bu doktrine göre ABD gelecekte Vietnam gibi bağlantılara girmeyecek ve yerel savaşlara savaşçı askerlerle katılmaktansa ekonomik ve askeri yardım verecekti.[1]
Dış politikada Henry Kissinger'dan destek gördü. Dört yıl daha Vietnamlı Komünistlerle savaştıktan, milyonlarca ton bomba yağdırdıktan ve Kamboçya'yı istilayı kararlaştırdıktan sonra, Nixon Doktrini uyarınca bir süre sonra Vietnam'daki ABD askerlerini geri çekmeye başlayarak ülkesini Çinhindi batağından çıkarmayı başardı. Paris antlaşmaları Ocak 1973'te imzalandı.
Antikomünist kişiliğine rağmen, Sovyetler Birliği ile tatminkâr ilişkiler sürdürdü, aynı zamanda bu ülkeyi ziyaret eden ilk ABD başkanı oldu. Mayıs 1972'de yapılan bu ziyaretin sonunda, ABD ile Sovyetler Birliği arasında nükleer silahların üretiminin sınırlandırılmasını öngören bir antlaşma imzalandı.
Şubat 1972'de Pekin'i ziyaret ederek 21 yıl aradan sonra Çin ile ABD arasındaki diplomatik ilişkileri yeniden başlattı.
Kendinden önceki Başkan Lyndon B. Johnson'un ihmal ettiği Batı Avrupa ile ilişkilere her zaman önem verdi. 1973 yılında Yom Kippur Savaşı patlak verdiğinde, Kissinger'ın giriştiği görüşmeler çatışmaların durmasına, sonra da İsrail ve Mısır arasında görüşmelerin başlamasına olanak verdi.
İç politikada aynı başarıyı gösteremedi. Karşı karşıya kaldığı en önemli sorun enflasyon oldu. Ağustos 1971'de enflasyonu denetim altına almak amacıyla uygulamaya koyacağı yeni ekonomik politikaları açıkladı. Fiyat ve ücretlerin sıkı bir biçimde denetlenmesini öngören bu politikaların yanı sıra Amerikan dolarının altına çevrilebilirliğini (konvertibiletisini) durdurmak zorunda kaldı. ABD Doları'nın iki kez devalüe edilmesi ve devlet harcamalarının kısılmaya çalışılmasına rağmen, enflasyon denetim altına alınamadı ve bütçe açıkları ABD tarihindeki en yüksek düzeye ulaştı.
Bu iktisadi güçlükler (özellikle de artan enflasyon) ve ülkede gelişen toplumsal çalkantı karşısında muhafazakâr güçlere ve artık sokakta karışıklık istemeyen, siyahlara ve öbür etnik azınlıklara geçmişteki haksızlıklar yüzünden ödün verilmesine yanaşmayan ve "yoksulluğa karşı" mücadeleye karşı çıkan "sessiz çoğunluk"a dayandı.
18 Aralık 1971 tarihinde imzaladığı Alaska Yerli Talepleri Çözümleme Yasası da dönemindeki en önemli ekonomik ve toplumsal olaylardan biridir.
1972'de rakibi Senatör George S. McGovern'ı yenilgiye uğratarak yeniden başkan seçilen Nixon'ın ikinci başkanlık döneminin en önemli olayı Watergate Skandalı oldu. Başkanın Yeniden Seçilmesi Komitesi (CRP) tarafından kiralanmış beş kişinin Demokratik Partinin Watergate adlı binadaki genel merkezinde yakalanmasıyla başlayan bu skandal olayların araştırılması sırasında büyüdü. Olayı meydana çıkaran Washington Post, Cumhuriyetçi Partiyi, Ocak 1973'ten itibaren de Başkanın çevresini ve bizzat kendisini suçlamaya başladı.
Suçlamalar karşısında Nixon, hem Senato ile işbirliği yapmayı, hem ilk zamanlarda olayla ilgili görüşmeleri kaydettiği teyp bantlarını adalete teslim etmeyi reddetti. Bunun üzerine Kongre, bir Impeachment (yargı yoluyla görevden alma) davası açmayı kararlaştırdı. Nisan 1974'te, Nixon'ın nihayet izin vermesi üzerine kayıtların yayımlanması, kendi sonunu getirdi. Başkanın yakın çalışma arkadaşlarından bazıları da olayla ilgili suçlu bulunup mahkûm olunca, Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu, Temmuz 1974'te Nixon'ın yargılanmasına karar verdi.
Mahkeme üyelerinin çoğunun kendisine karşı oy kullanacağını anlayan Nixon, 4 Ağustos'ta Watergate olayının gizlenmesi için çaba gösterdiği ve olaydan sonraki birkaç günde içinde, FBI'nin (Federal Soruşturma Bürosu) olayı araştırmasını önlediğini itiraf etti. Bu açıklama nedeniyle hem Kongre, hem de parti içindeki desteğini yitirince 8 Ağustos akşamı başkanlıktan çekildiğini açıkladı. Yardımcısı Gerald R. Ford 9 Ağustos'ta başkanlığı devraldı. Ford'un Eylül 1974'te Nixon'ı bağışladığını açıklaması kamuoyunda sert tepkilere yol açtı.
1993 yılında eşi Pat Nixon'ı akciğer kanseri nedeniyle kaybeden Nixon, geçirdiği beyin kanaması nedeniyle yatırıldığı hastanede 22 Nisan 1994 tarihinde yaşamını yitirdi. Doğum yeri olan California eyaletinin Yorba Linda şehrinde eşi Pat Nixon'ın yanında toprağa verildi.
All The President's Men (1976) tarihli filmde Watergate skandalının ortaya çıkarılışı etraflıca işlenmiştir.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.