Ankara Resim ve Heykel Müzesi
Ankara'daki sanat müzesi Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Ankara'daki sanat müzesi Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Ankara'nın Altındağ ilçesinin Ulus semtinde, Namazgâh tepesinde bulunan sanat müzesi ve kültür merkezi.[1]
Ankara Resim ve Heykel Müzesi | |
---|---|
Açılış | 2 Nisan 1980 | )
Konum | Hacettepe, Altındağ, Ankara |
Koordinatlar | 39°55′59″K 32°51′21″D |
Tür | Sanat müzesi |
Müdür | Erdem Akkurt |
Küratör | Zeynep Yasa Yaman |
Toplu ulaşım | EGO (Sıhhiye) |
Otopark? | Var |
Resmî site | Resmî site |
Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesindeki diğer müzeler | |
6 Nisan 1980 tarihinde hizmete giren müze, 1927’de “Türk Ocakları Merkez Binası” olarak inşa edilmiş olan ve I. Ulusal Mimarlık Akımının en güzel örneklerinden kabul edilen tarihi binada yer alır. Cumhuriyet öncesi ve sonrası Türk plastik sanatının tarihinin oluşum ve gelişim dönemlerini yansıtan sanat eserlerini içeren zengin bir koleksiyona sahiptir. Müzede Osman Hamdi Bey’den Abdülmecid Efendi’ye, Şeker Ahmet Paşa’dan Fikret Mualla’ya, Şevket Dağ’dan Şefik Bursalı, İbrahim Çallı, Abidin Dino’ya çok sayıda sanatçının orijinal eserleri sergilenmektedir.[2]
Müze binasında, operet temsilleri için uygun bir sahne mevcuttur. Ankara'nın ilk Kültür ve Sanat Salonu olarak hizmet veren bu sahne, günümüzde hem Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin operet temsilleri için hem de diğer sanat kurumları ve özel sanat topluluklarının konserleri ile kültürel amaçlı kongre, panel ve konferanslar için kullanılmaktadır.[2]
Müze binası olarak hizmet veren tarihi yapı, Ankara’daki büyük kamu binasından dördüncü yapıtıdır.[2] Türk Ocağı binası olarak inşa edilen bu yapı için 1924 yılında devrin tanınmış mimarlarından teklifler istenmişti. Mimar Arif Hikmet Bey’in çizdiği suluboya resmin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa tarafından beğenilmesiyle proje onaylandı ve binanın inşaatı 21 Mart 1927’de başladı.[3]
Mustafa Kemal, binada Türk süslemelerinin kullanılmasını istemiş ve yalnızca Türk işçilerinin çalışmasını emretmişti.[3] Mimar Koyunoğlu mezartaşı ustalarını toplayarak ve Marmara adasından mermer getirerek 1930 yılı Nisanında binanın inşaatını tamamladı. İnşaatta mermer ustası Hüseyin Avni, maden ustası Hakkı, taşçı ustası Baki ve Ankaralı Hüseyin Efendiler çalıştı.[3] 23 Nisan 1930'da binanın açılışı yapıldı.
Türk Ocakları merkez binası, 1931 yılı başlarında Türk Ocaklarının kapanmasından sonra 10 Haziran 1931 tarihinde Cumhuriyet Halk Fırkası (Partisi)’ne devredildi.
Yapı, 1932 yılında Ankara Halkevi olarak hizmet vermeye başladı. Türk motifleriyle süslü, gül ağacından yapılmış 500 koltuklu, localı bir salona sahip olan bina,[2] Ankara Halkevi olarak kullanıldığı dönemde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk operalarının sahnelenmesi Özsoy Operası, 19 Haziran 1934; Taş Bebek Operası, 27 Aralık 1934); ilk dil ve tarih kurultayları (I. Türk Tarih Kongresi, 2 Temmuz 1932; I. Türk Dili Kurultayı, 26 eylül-5 Ekim 1932) gibi önemli etkinliklere ev sahipliği yaptı.
1952 yılında Halkevleri'nin kapatılması üzerine bina hazineye devredilmiş, kullanma yetkisi ise yeniden açılan Türk Ocakları’na verilmiştir.[3] 1952-1961 yılları arasında binada, Türk Ocakları Derneği’nin düzenlediği etkinliklerin yanında Devlet Tiyatroları’nın temsilleri ve Ankara Belediyesi’nin nikâh hizmetleri verildi. Bina 1961 yılında Millî Eğitim, 1965'te Köy İşleri, 1971’de Millî Savunma Bakanlıkları’na, 1972’de yeniden Millî Eğitim Bakanlığı’na verilmiş; Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu haline getirilmiştir. Bütün bu el değiştirmeler sırasında çok yıpranan binada tarihsel eşyalarının bir bölümü tahrip edildi; salonun locaları söküldü, sahne kullanılmaz duruma geldi.[3]
Bina 1975 yılında Kültür Bakanlığı'na devredildi ve müze haline getirilmesi için çalışmalar başladı. 1985 yılında Hacı Ömer Sabancı Vakfı’nın katkılarıyla bina orijinal şekline uygun olarak restore edilmeye başlandı, locaları ve süslemeleri 1930 yılındaki şeklini alarak sahnesi kullanılır duruma getirildi. Böylece müze işlevinin yanı sıra kültür merkezi işlevini de kazandı.[4] Salonun kapasitesi orijinal olarak 468 olup son yıllarda 426 koltuk bulunmaktadır. Gerek Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün gösterileri gerekse diğer kuruluşların aktiviteleri için sıklıkla kullanılmaktadır.
Müzede Daimi sergilerin teşhir edildiği 6 salon mevcuttur. Bu salonlarda 750 kadar yapıt sergilenmektedir.[2] Müze envanterinde 1114 resim bulunduğu tahmin edilmektedir.[5][6]
Türk sanatçılara ait Cumhuriyet öncesinden günümüze kadar tarihlenen resim, heykel, seramik, baskı ve Türk süsleme sanatı eserleri sergilenir. Şeker Ahmet Paşa, Abdülmecid Efendi, Hüseyin Zekai Paşa, Halil Paşa, Hoca Ali Rıza gibi ressamların resimleri ilk bölümde, İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Namık İsmail gibi sanatçıların eserleri ise Cumhuriyet Dönemi ürünlerinin sergilendiği ikinci bölümde yer alır.
Koleksiyonun ilk yapıtları, Osman Hamdi Bey’in “Silah Taciri”, Vasili Vereşçagin’in “Timur’un Mezarı Başında”, Zonaro’nun “Genç Kız Portresi”, Emel Korutürk’ün “Gazi’ye Şükran” tablolarıdır. Yapı 1976 yılında Millî Eğitim Bakanlığı’ndan bu dört tanınmış tabloyla birlikte teslim alınmıştı.[5]
Müzenin oluşumu 1978 yılında devlet kurumlarındaki sanat eserlerinin toplanmasıyla sağlandı. Sanat eserlerinin tespit edilip toplanması için oluşturulan sanatçı grubu Eşref Üren, Turan Erol, Arif Kaptan, Orhan Peker, Refik Epikman, Osman Zeki Erol, Şefik Bursalı’dan oluşuyordu. Ekip, koleksiyona değecek değerde 500 kadar eser belirledi; bu eserler bir başbakanlık genelgesi ile toplandı, restorasyon ve koservasyonları yapıldı.[5]
Millî Kütüphane’nin kurucusu Adnan Ötüken’in başlattığı tablo alımları sonucu oluşan koleksiyonda yer alan bazı eserler restore edilerek müze koleksiyonuna eklenmiş; yurt dışındaki müzelerden tablo satın alınarak daha da genişletilmiştir.[5] Şeref Akdik’in eşi Sara Akdik’in kırk yapıtlık Şeref Akdik koleksiyonu, Çelik Gülersoy’un yedi yapıtlık hat koleksiyonu, Emel Korutürk’ün İbrahim Çallı portreleri, İbrahim Cimcoz’un İbrahim Çallı portresi, Hikmet Onat, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eşref Üren ve Arif Kaptan’ın birer yapıtından oluşan bağışları ile koleksiyon genişledi.[5] 1997 yılında yapılan sayım ve tespit çalışmalarına göre koleksiyonda toplam 4687 eser bulunmaktaydı.[6] Müze binasında bulunması gereken resimlerin çeşitli kamu kurumlarına dekor amaçlı verilmesi gibi nedenlerle müzenin resim koleksiyonu zincirinde kırılmalar olmuştur.[5]
Ratip Tahir Burak'ın yaptığı Ergenekon'dan Çıkış 1-2 tabloları müzede sergilenmektedir.[7]
Müzedeki eserlerin sayımının yapılarak, orijinalliklerinin tespit edilmesi için 2007 ve 2008 yıllarında oluşturulan iki ayrı sayım komisyonunun çalışmaları sonucunda 256 parça eserin kayıp, 14 adet eserin kayıp/sahte (orijinalinden çekilmiş fotokopi), 32 eserin sahte olduğu, sahteler ile birlikte toplam 302 eserin orijinallerinin bulunmadığı rapor edilmiştir.[8] Bu çalışmalar sürerken 2009’da müzede Hoca Ali Rıza’ya ait 13 adet karakalem eskizinin çalınarak yerlerine fotokopilerinin konulduğu anlaşıldı.[9] Organize bir suç örgütü tarafından müzeden çalınarak satıldığı anlaşılan tabloların bir kısmı gerçekleştirilen soruşturma ve baskınlar sonucunda 2013 yılında çeşitli koleksiyonerlerin evinde ele geçirildi.[10] 2014’te devam eden baskınlar ile kayıp tablolardan altmış biri bulunmuştur.[11]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.