yapmak

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish یاپمق (yapmak, “to do, make, arrange”), from Proto-Turkic *yap- (“to make, create, arrange”).^[1] Cognate with Karakhanid [script needed] (yapmāq, “to build”), Old Uyghur [script needed] (yap-, “to make”).

Pronunciation

• Audio:

  (file)

Verb

yapmak (third-person singular simple present yapar)

1. (transitive) to make; to build, construct, fashion; to create; to manufacture; to produce; to prepare

   Sana kek yaptım. ― I made you a cake.

2. (transitive) to do; to busy oneself with, act, behave

   Ödevini yaptın mı? ― Did you do your homework?

3. (transitive) to repair, fix

   Babam bozuk lambayı yaptı. ― My father fixed the defective lamp.

4. (intransitive, with dative case) to defecate

Conjugation

Positive declarative
infinitive			yapmak
impersonal participle	imperfective		yapan
	perfective		yapmış
	prospective		yapacak
personal participle	non-prospective		yaptığım	yaptığın	yaptığı	yaptığımız	yaptığınız	yaptıkları
	prospective		yapacağım	yapacağın	yapacağı	yapacağımız	yapacağınız	yapacakları
verbal noun			yapma
way of doing			yapış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yaparım	yaparsın	yapar	yaparız	yaparsınız	yaparlar
		imperfective	yapıyorum	yapıyorsun	yapıyor	yapıyoruz	yapıyorsunuz	yapıyorlar
	past	perfective	yaptım	yaptın	yaptı	yaptık	yaptınız	yaptılar
		imperfective	yapıyordum	yapıyordun	yapıyordu	yapıyorduk	yapıyordunuz	yapıyorlardı (or yapıyordular)
	future		yapacağım	yapacaksın	yapacak	yapacağız	yapacaksınız	yapacaklar
	future-in-the-past	definite	yapacaktım	yapacaktın	yapacaktı	yapacaktık	yapacaktınız	yapacaklardı
		indefinite	yapardım	yapardın	yapardı	yapardık	yapardınız	yaparlardı
inferential	perfective		yapmışım	yapmışsın	yapmış	yapmışız	yapmışsınız	yapmışlar
	aorist		yaparmışım	yaparmışsın	yaparmış	yaparmışız	yaparmışsınız	yaparlarmış (or yaparmışlar)
	imperfective		yapıyormuşum	yapıyormuşsun	yapıyormuş	yapıyormuşuz	yapıyormuşsunuz	yapıyorlarmış
conditional	simple		yapsam	yapsan	yapsa	yapsak	yapsanız	yapsalar
	perfective		yapsaydım	yapsaydın	yapsaydı	yapsaydık	yapsaydınız	yapsaydılar
optative			yapayım	yapasın	yapa	yapalım	yapasınız	yapalar
progressive			yapmaktayım	yapmaktasın	yapmakta	yapmaktayız	yapmaktasınız	yapmaktalar
necessitative			yapmalıyım	yapmalısın	yapmalı	yapmalıyız	yapmalısınız	yapmalılar
imperative				yap	yapsın		yapın	yapsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yapar mıyım?	yapar mısın?	yapar mı?	yapar mıyız?	yapar mısınız?	yaparlar mı?
		imperfective	yapıyor muyum?	yapıyor musun?	yapıyor mu?	yapıyor muyuz?	yapıyor musunuz?	yapıyorlar mı?
	past	perfective	yaptım mı?	yaptın mı?	yaptı mı?	yaptık mı?	yaptınız mı?	yaptılar mı?
		imperfective	yapıyor muydum?	yapıyor muydun?	yapıyor muydu?	yapıyor muyduk?	yapıyor muydunuz?	yapıyorlar mıydı?
	future		yapacak mıyım?	yapacak mısın?	yapacak mı?	yapacak mıyız?	yapacak mısınız?	yapacaklar mı?
inferential	perfective		yapmış mıyım?	yapmış mısın?	yapmış mı?	yapmış mıyız?	yapmış mısınız?	yapmışlar mı?
	aorist		yapar mıymışım?	yapar mıymışsın?	yapar mıymış?	yapar mıymışız?	yapar mıymışsınız?	yaparlar mıymış?
	imperfective		yapıyor muymuşum?	yapıyor muymuşsun?	yapıyor muymuş?	yapıyor muymuşuz?	yapıyor muymuşsunuz?	yapıyorlar mıymış?
conditional	simple		yapsam mı?	yapsan mı?	yapsa mı?	yapsak mı?	yapsanız mı?	yapsalar mı?
	perfective		yapsa mıydım?	yapsa mıydın?	yapsa mıydı?	yapsa mıydık?	yapsa mıydınız?	yapsalar mıydı?
progressive			yapmakta mıyım?	yapmakta mısın?	yapmakta mı?	yapmakta mıyız?	yapmakta mısınız?	yapmaktalar mı?
necessitative			yapmalı mıyım?	yapmalı mısın?	yapmalı mı?	yapmalı mıyız?	yapmalı mısınız?	yapmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			yapmamak
impersonal participle	imperfective		yapmayan
	perfective		yapmamış
	prospective		yapmayacak
personal participle	non-prospective		yapmadığım	yapmadığın	yapmadığı	yapmadığımız	yapmadığınız	yapmadıkları
	prospective		yapmayacağım	yapmayacağın	yapmayacağı	yapmayacağımız	yapmayacağınız	yapmayacakları
verbal noun			yapmama
way of doing			yapmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yapmam	yapmazsın	yapmaz	yapmayız	yapmazsınız	yapmazlar
		imperfective	yapmıyorum	yapmıyorsun	yapmıyor	yapmıyoruz	yapmıyorsunuz	yapmıyorlar
	past	perfective	yapmadım	yapmadın	yapmadı	yapmadık	yapmadınız	yapmadılar
		imperfective	yapmıyordum	yapmıyordun	yapmıyordu	yapmıyorduk	yapmıyordunuz	yapmıyorlardı
	future		yapmayacağım	yapmayacaksın	yapmayacak	yapmayacağız	yapmayacaksınız	yapmayacaklar
inferential	perfective		yapmamışım	yapmamışsın	yapmamış	yapmamışız	yapmamışsınız	yapmamışlar
	aorist		yapmazmışım	yapmazmışsın	yapmazmış	yapmazmışız	yapmazmışsınız	yapmazlarmış
	imperfective		yapmıyormuşum	yapmıyormuşsun	yapmıyormuş	yapmıyormuşuz	yapmıyormuşsunuz	yapmıyorlarmış
conditional	simple		yapmasam	yapmasan	yapmasa	yapmasak	yapmasanız	yapmasalar
	perfective		yapmasaydım	yapmasaydın	yapmasaydı	yapmasaydık	yapmasaydınız	yapmasaydılar
optative			yapmayayım	yapmayasın	yapmaya	yapmayalım	yapmayasınız	yapmayalar
progressive			yapmamaktayım	yapmamaktasın	yapmamakta	yapmamaktayız	yapmamaktasınız	yapmamaktalar
necessitative			yapmamalıyım	yapmamalısın	yapmamalı	yapmamalıyız	yapmamalısınız	yapmamalılar
imperative				yapma	yapmasın		yapmayın	yapmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yapmaz mıyım?	yapmaz mısın?	yapmaz mı?	yapmaz mıyız?	yapmaz mısınız?	yapmazlar mı?
		imperfective	yapmıyor muyum?	yapmıyor musun?	yapmıyor mu?	yapmıyor muyuz?	yapmıyor musunuz?	yapmıyorlar mı?
	past	perfective	yapmadım mı?	yapmadın mı?	yapmadı mı?	yapmadık mı?	yapmadınız mı?	yapmadılar mı?
		imperfective	yapmıyor muydum?	yapmıyor muydun?	yapmıyor muydu?	yapmıyor muyduk?	yapmıyor muydunuz?	yapmıyorlar mıydı?
	future		yapmayacak mıyım?	yapmayacak mısın?	yapmayacak mı?	yapmayacak mıyız?	yapmayacak mısınız?	yapmayacaklar mı?
inferential	perfective		yapmamış mıyım?	yapmamış mısın?	yapmamış mı?	yapmamış mıyız?	yapmamış mısınız?	yapmamışlar mı?
	aorist		yapmaz mıymışım?	yapmaz mıymışsın?	yapmaz mıymış?	yapmaz mıymışız?	yapmaz mıymışsınız?	yapmazlar mıymış?
	imperfective		yapmıyor muymuşum?	yapmıyor muymuşsun?	yapmıyor muymuş?	yapmıyor muymuşuz?	yapmıyor muymuşsunuz?	yapmıyorlar mıymış?
conditional	simple		yapmasam mı?	yapmasan mı?	yapmasa mı?	yapmasak mı?	yapmasanız mı?	yapmasalar mı?
	perfective		yapmasa mıydım?	yapmasa mıydın?	yapmasa mıydı?	yapmasa mıydık?	yapmasa mıydınız?	yapmasalar mıydı?
progressive			yapmamakta mıyım?	yapmamakta mısın?	yapmamakta mı?	yapmamakta mıyız?	yapmamakta mısınız?	yapmamaktalar mı?
necessitative			yapmamalı mıyım?	yapmamalı mısın?	yapmamalı mı?	yapmamalı mıyız?	yapmamalı mısınız?	yapmamalılar mı?

Conjugation of yapmak (aorist in -V²r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Hyponyms

• altına yapmak
• aşk yapmak
• kapı yapmak
• tavan yapmak

Derived terms

• yapabilmek
• yapay
• yapboz
• yapı
• yapıcı
• yapılmak
• yapım
• yapış
• yapıt
• yapma
• yaptırılmak
• yaptırmak

 

See also

• etmek
• eylemek
• kılmak

References

1. Starostin, Sergei, Dybo, Anna, Mudrak, Oleg (2003) “*jAp-”, in Etymological dictionary of the Altaic languages (Handbuch der Orientalistik; VIII.8), Leiden, New York, Köln: E.J. Brill

Further reading

• yapmak in Reverso (Turkish-English)