Loading AI tools
ideoloji Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Post-Kemalizm, özellikle Türk akademisinde ve siyasi tartışmasında; Türkiye'nin, başta demokratikleşme olmak üzere yaşadığı siyasi ve kültürel sorunların kaynağının askeri-bürokratik İttihatçı-Kemalist ideolojide yattığını savunan ve temelinde Türk resmi tarihçiliğini sorgulama olan bir akımdır. 12 Eylül sonrası ortaya çıkan post-Kemalist akım, 2000'li yıllarda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara gelmesi ile Türk tarihyazımının merkezine oturmuş, 2010'lu yıllardan sonra ise gerilemeye başlamıştır.[1]
Post-Kemalistler, genel olarak bir siyasi akıma bağlı değillerdir. Sosyalizmden, liberalizme ve muhafazakârlığa kadar geniş bir çerçevedeki yazarlar post-Kemalist olarak nitelendirilmiştir. Ancak genel olarak postmodern bir tarih anlayışına sahip olan bu akım, Türk tarihyazıcılığına ve Türk devletinin kuruluşuna eleştirel bir açıdan bakmaktadır.[2] Post-Kemalist düşüncenin temelinde, Şerif Mardin'in Türkiye koşullarına uyarladığı merkez-çevre kuramı yatar. Mardin'e göre asker-bürokrat sınıftan oluşan 'merkez', liberaller, sosyalistler, başta Kürtler olmak üzere azınlıklar ve özellikle muhafazakarlardan oluşan 'çevreyi' dışlamış ve Türk siyasetinin dışına itmiştir. Siyasi 'merkez', iktidarını korumak ve modernleşme misyonunu gerçekleştirmek için 'çevre' ile çatışmaya girmiştir ve onu kendisine bir tehdit olarak görmüş ve bu hareketi bastırmaya çalışmıştır.[3] Türkiye'de yaşanan askeri müdahalelerin, parti kapatmalarının temel sebebi de bu olarak görülmüştür.
Bununla beraber post-Kemalistler, Atatürk döneminde yapılan devrimlerin 'tepeden inmeci' karakterine dikkat çekmişlerdir. Çeşitli yazarlar, devrimlerin şekilci yapısını ve topluma yayılamamasını eleştirmiş ve bu devrimlerin baskıcı bir modernleşmenin ürünü oldukları şeklinde eleştirilerde bulunmuşlardır.[4] Örneğin kadın devrimlerinin paternalistik yapısı, Kemalist rejimin Türk milliyetçiliği gibi konular, ilgili yazarların eleştiri odağı olmuştur.
Post-Kemalistler, Türkiye'nin yaşadığı demokratikleşme ve kültür savaşı gibi sorunların çözümünün ise geç Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin yanlışlarının ortaya konması ve bundan sonra da 'çevrenin' iktidara gelmesi ile olacağını savunmaktadırlar. Liberallerden, muhafazakârlardan ve diğerlerinden oluşan çevre, asker-bürokratlardan oluşan vesayetçi merkezi tasfiye edecek ve Türkiye'nin demokratikleşmesi yönünde adımlar atacaktır.[1]
Fikret Başkaya'ya göre 1940'larda resmi ideoloji olan Kemalizm'e sağcı-dinci kesimden yöneltilen eleştiri iktidar mücadelesi amaçlı olduğu için Kemalizm'in temel problemlerini ele almayı ihmal etti. Sol hareket 1960'lı yıllarda yükselişteyken resmi ideoloji ve resmi tarihle bir hesaplaşmaya girişmedi. Bu nedenle o dönemde de Kemalizm eleştirisi marjinal düzeyde yapıldı. 1990'larda ise postmodernizmin yükselişi ile birlikte dinci-sağcı ideoloji ile ortak bir Kemalizm eleştirisi yapılmaya başlandı. 2002'de İslamcılık iktidar olduktan sonra yeni bir resmi ideoloji dayattığı için, devletin resmi ideolojisi yeniden canlandı. Başkaya'ya göre bu yükseliş etki-tepki diyalektiği içinde meydana geldiğinden kalıcı bir yükseliş değil.[5]
Post-Kemalist tabiri, 1980'ler öncesinde kimi tarihçiler tarafından çeşitli anlamlarda kullanılmış olsa da 2015'te İlker Aytürk tarafından tanımı yapılmıştır. 12 Eylül Darbesi sonrasında Şerif Mardin, Mete Tunçay, Erik Jan Zürcher gibi araştırmacılar, resmi tarih anlayışının dışına çıkarak Kemalizm'i ve İttihatçılığı sorgulamaya başlamışlardır. Bu eleştirel anlayışları sonucu birçok akademisyen 1980'li ve 90'lı yıllarda çeşitli kadrolardan dışlanmıştır. 28 Şubat sürecinden sonra ise post-Kemalist eleştiriler artmıştır.[6]
Post-Kemalizm açısından bir dönüm noktası 2002'de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara gelmesi olmuştur. AK Parti iktidarı ile beraber 'askeri-bürokratik' düzenin iktidardan düşmesi, post-Kemalizmin Türk tarihyazımının merkezine yerleşmesini sağlamıştır. Yürürlüğe konulan Avrupa Birliği ile uyum yasaları, 12 Eylül ve 28 Şubat döneminin izlerinin silinmesi, 2007 anayasa değişiklikleri, Ergenekon ve Balyoz davaları ve Çözüm Süreci gibi olaylar post-Kemalist anlayışın uygulamaya konulması olarak nitelendirilmiştir.[6]
Ancak 2008 sonrası AK Parti iktidarının giderek otoriterleşmesi sivil Anayasa tekliflerinin uygulamaya sokulmaması, Gezi Parkı olayları ve Çözüm Süreci'nin tekrar silahlı çatışmaya dönmesi sonucunda Türk entelektüel çevrelerinde AK Parti'ye olan bakış değişmiştir. Bununla beraber AK Parti iktidarına yakın olan bazı post-Kemalist yazarlar AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan ile olan bağlarını koparmışlardır. Bu süreçten sonra Türk tarihyazımı post-Kemalizmden uzaklaşmaya başlamıştır.[6]
Post-Kemalizm, 1980'lerden beri çeşitli yazarlarca eleştirilmektedir. Bu eleştiriler ilk olarak kendini Kemalist olarak tanımlayan yazarlar sonrasında Marksist yazarlar tarafından gelmiştir.[14] Muhafazâkar ve İslamcı cenaha olan ılımlı görüşleri nedeniyle anti-Kemalizm ve karşı-devrimcilikle itham edilmişlerdir. Ancak 2012 sonrası post-Kemalistler farklı görüşlerden eleştiriye tutulmuşlardır. İlker Aytürk'e göre Post-Kemalizm'in muhalefet olmaktan çıkıp, 2002'de AK Parti'nin iktidara gelmesiyle başlayan süreçte Kemalizm'in taşıyıcısı olan sembollerin ve kurumların zayıflamasıyla birlikte Türkiye'nin demokratikleşmesinin Kemalist asker ve Kemalist sivil bürokrasi tarafından sekteye uğratıldığı iddiası geçerliliğini yitirdi.[15] Post-Kemalistler'e yapılan eleştirilerin temel hatları şunlardır:
Aytürk, post-Kemalist paradigmanın Türkiye'yi anlamakta ve sorunlara teşhis koymaktaki yetersizliği ortaya çıktığı için post-post-Kemalizm terimini önerdi. 1908-1938 arası dönem yoğun bir şekilde çalışılmış olmasına rağmen, 1950-1980 arası dönemdeki sol yaklaşımların, Türk sağının, Soğuk Savaş'ın detaylı çalışmadığını belirtti. Türkiye tarihini yorumlamakta yetersizliğin bir bölümünün milliyetçi-mukaddesatçı iktidarların baskın olduğu dönemdeki milli güvenlik devletinin kuruluş sürecinin atlanmasından ileri geldiğini iddia etti.[15]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.