Zeyrek Camii
Bizans İmparatorluğu dönemine ait dinî yapı Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Bizans İmparatorluğu dönemine ait dinî yapı Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Zeyrek Camii veya Pantokrator Manastırı (Yunanca: Μονή του Παντοκράτορος Χριστού, romanize: Moní tou Pantokrátoros Christoú), İstanbul'un Fatih ilçesine bağlı Fazilet Sokağı'nda Haliç'e bakan büyük bir camidir. İki eski Bizans kilisesi ve birleştirilmiş bir şapelden oluşur ve Konstantinopolis'teki Orta Bizans mimarisinin en iyi örneğini temsil eder. Ayasofya'dan sonra İstanbul'da ayakta kalan en büyük Bizans dinî yapısıdır.[1]
Temel bilgiler | |
---|---|
Konum | Fatih, İstanbul, Türkiye |
Koordinatlar | 41°01′11″K 28°57′26″D |
İnanç | İslam |
Mimari | |
Mimar(lar) | Nikeforos |
Tamamlanma | 12. yüzyılın ilk çeyreği |
Tür | Kültürel |
Kriter | i, ii, iii, iv |
Belirleme | 1985 (9. oturum) |
Parçası | İstanbul'un Tarihî Alanları |
Referans no. | 356 |
Ülke | Türkiye |
Bölge | Avrupa ve Kuzey Amerika |
Camiye dönüştürülen bir başka Bizans kilisesi olan Eski İmaret Camisi'nin 1 km'den az güneydoğusundadır.
Külliyenin doğusunda restore edilerek Zeyrekhane adı verilen restoran ve çay bahçesi olarak hizmete açılan bir Osmanlı Konağı bulunmaktadır.
İmparator II. İoannis’in eşi İmparatoriçe Macaristanlı İrini, 1124 yılı dolaylarında Hristos Pantokrator’a (“Evrenin Hakimi İsa Mesih”) ithaf ettiği, kilise, kütüphane ve hastaneden oluşan bir manastır kompleksi inşa etmeye başladı. Mimarı Nikeforos olarak bilinmektedir.[2]
Eşinin 1134 yılındaki ölümünden sonra II. İoannis, ilk kilisenin kuzeyine Theotokos Elaiusa’ya (“Şefkatli Meryem Ana”) ithaf ettiği ayrı bir kilise daha inşa etti. Son olarak (en geç 1136 yılında)[2] iki kilisenin ortasına Arhangelos Mikhail’e (“Başmelek Mikail”) ithaf edilen bir mezar şapeli inşa ettirerek kiliseleri birleştirip yekpare bir yapı haline getirdi.[3] Bu aşamada yapının güneyine bir avlu, güneydeki kiliseye de bir dış narteks eklendi.[4]
Şapel, zamanla Komnenos ve Paleologos hanedanlarının imparatorluk mozolesi haline geldi. Öyle ki, Havariyyun Kilisesi’nden sonra en fazla Bizans imparatorunun defnedildiği yapı olmuştur. Komnenos hanedanlığından, manastırın banileri II. İoannis ve eşi İrini, oğulları İmparator I. Manuil ve eşi Sulzbachlı Bertha; Paleologos hanedanlığından İmparator II. Manuil ve VIII. İoannis buraya defnedilmişlerdir.[4]
Dördüncü Haçlı Seferi'nden sonra İstanbul’un Latin hakimiyetine girdiği dönemde kompleks, Venedikli Latin Katolik din adamlarının makamı haline geldi. Bu sırada manastırda bulunan pek çok kutsal obje, Avrupa’nın çeşitli şehirlerine götürüldü.[2] Venedik’teki San Marco Bazilikası'nda yer alan Pala d’Oro altar panosunun üst bölümündeki 7 adet mine ikonanın buradan götürüldüğü düşünülmektedir.[4]
1261 yılında VIII. Mihail’in İstanbul’u yeniden ele geçirmesinin ardından manastır, tekrar Ortodoks rahiplerin himayesine geçmiştir.[4] Bunlardan en ünlüsü, 1453 yılında Osmanlıların şehri fethinden sonra Pantokrator'dan ayrılıp Konstantinopolis'in ilk patriği olan II. Gennadios'tur.[5]
İstanbul'un fethinden sonra manastırın keşiş hücreleri medreseye çevrilerek, İstanbul’daki Osmanlı'ya ait ilk eğitim kurumu olarak faaliyet gösterdi. Kiliseler de cami ve derslik olarak kullanılmıştır.[2] Medresenin ilk müderrislerinden Molla Zeyrek Efendi, camiye günümüzdeki ismini vermiştir. 1470 yılında Fatih Külliyesi’nin tamamlanmasıyla birlikte medrese yeni yerine taşındı ve burada bulunan hücreler de terk edilip zamanla bütünüyle yok oldular.[3] Caminin minaresinin de II. Mehmed döneminde inşa edildiği düşünülmektedir.[3]
18. yy’da bölgede etkili olan büyük bir yangın (1756) ve depremin (1766) ardından bina, ciddi ölçüde tahribata uğramış ve ardından III. Mustafa döneminde geçirdiği geniş çaplı onarımdan sonra günümüzdeki halini almıştır.[3]
20. yy’ın ortalarına doğru iyice bakımsız halde kalan cami, ilerleyen yıllarda (1953, 1966, 1995, 2006) bir dizi iyileştirme ve restorasyondan geçmiştir. Son olarak, 2009’da başlayıp 9 yıl süren büyük ölçekli bir restorasyondan sonra 29 Mayıs 2019’da yeniden ziyarete açıldı.[6] Şu anda yalnızca güney kısmı cami olarak kullanılmaktadır.[7]
Duvar işçiliğinin bir kısmı orta dönem Bizans mimarisine özgü gömme tuğla tekniği kullanılarak inşa edilmiştir.[8] Bu teknikte, bir harç yatağında duvar çizgisinin arkasına alternatif tuğla sıraları monte edilir. Harç katmanlarının kalınlığı tuğla katmanlarının kalınlığının yaklaşık üç katı kadardır.[a]
Güney ve kuzey kiliseleri haç şeklinde olup, merkezî kubbeler ve bir önceki yüzyılın Bizans mimarisinde tipik olan beş kenar yerine yedi kenarlı çokgen apsislere sahiptir. Apsislerde ayrıca nişlerle çevrili üçlü sivri pencereler bulunur.
Güney kilisesi en büyüğüdür. Doğuda, imparatorluk şapeline kadar uzanan bir narteks bulunmaktadır. Kilise, biri naosun, diğeri narteksin matroneumunun (kadınlar için ayrı bir üst galeri) üzerinde olmak üzere iki kubbeyle örtülmüştür. Bir zamanlar çok zengin olan kilisenin dekorasyonu, presbiteryumdaki bazı mermer parçaları dışında neredeyse tamamen ortadan kaybolmuştur. Emaye işi tekniğiyle işlenmiş renkli mermerden yapılmış, insan ve hayvan figürlerinin temsil edildiği güzel opus sectile zemin, artık modern bir halının altında gizlidir. Burada bulunan renkli cam parçaları, pencerelerin bir zamanlar aziz figürlü vitraylarla dolu olduğunu akla getiriyor.[9] Havarileri ve İsa'nın yaşamını temsil eden mozaikler, 18. yüzyılda tahrif edilmiş olsa da hâlâ görülebiliyordu.[10]
İmparatorluk şapeli beşik tonozlarla örtülüdür ve iki kubbeyle örtülmüştür. Tek kubbeli olan kuzey kilisesi, saçak boyunca uzanan köpek dişi frizi ve üçgen motifleriyle dikkat çekmektedir.
Caminin yakınında, muhtemelen Pantokrator Manastırı'na ait olan küçük bir Bizans yapısı olan Şeyh Süleyman Mescidi bulunmaktadır. Kesin olmamakla birlikte bir kütüphaneye ev sahipliği yapmış olabilir.
Bu manastır kompleksi, bütünüyle Orta Bizans mimarisinin İstanbul'da varlığını sürdüren en iyi örneğidir.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.