![cover image](https://wikiwandv2-19431.kxcdn.com/_next/image?url=https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/8/83/Diyarbekir_shepherd%252C_Mardin_Kurd%252C_Aljazeera_Kurd%252C_1873.jpg/640px-Diyarbekir_shepherd%252C_Mardin_Kurd%252C_Aljazeera_Kurd%252C_1873.jpg&w=640&q=50)
Türkiye Kürtleri
Türkiye'de yaşayan Kürtler / From Wikipedia, the free encyclopedia
Türkiye Kürtleri, Türkiye sınırları içinde yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan en büyük etnik azınlıktır. Çeşitli tahminlere göre Kürtler, Türkiye nüfusunun %15 ila %20'sini oluşturmaktadırlar[5][6] ve toplam sayıları 12,5 milyon ila 15 milyon arasındadır.[3][4][7] Yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde olmakla birlikte, ülkenin çeşitli illerinde Kürtler yaşamaktadır. Bazı kürtler tarafından bu bölge Türkiye Kürdistanı olarak adlandırılsa da, bu adlandırma çeşitli tartışmalara sebep olmakta ve resmî olarak kabul edilmemektedir.
![]() 19. yüzyılın ikinci yarısında farklı bölgelerden geleneksel kıyafetleriyle Kürt erkekleri. | |
Toplam nüfus | |
---|---|
Önemli nüfusa sahip bölgeler | |
Doğu Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi | |
Diller | |
Din | |
Kürtler, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Konya, Ankara, Kırşehir, Nevşehir ve Aksaray gibi İç Anadolu'nun köylerine yerleştirildiler ve Cumhuriyet döneminde İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin, Gaziantep, Samsun, Tokat, Amasya[8] ve Bursa gibi Türkiye'nin diğer kentlerine göç ettiler. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1923 yılından bu yana Şeyh Said İsyanı, Ağrı İsyanı ve Dersim İsyanı gibi çok sayıda Kürt isyanı gerçekleşti ve Zilan Katliamı gibi önemli bir olay da dahil olmak üzere, bu isyanların bastırılmasında kullanılan şiddet, uluslararası kamuoyunda tartışma konusu oldu.
Türkiye hükûmeti, 1991 yılına kadar Kürtleri, "Dağ Türkleri" olarak sınıflandırdı ve Kürtlerin varlığını inkâr etti.[9] "Kürtler" veya "Kürdistan" kelimeleri, Türk hükûmeti tarafından herhangi bir dilde yasaklandı, ancak nüfus sayımı raporlarında "Kürt" kelimesine izin verildi.[10] 1980 askeri darbesinin ardından Kürt dilleri kamusal ve özel hayatta resmen yasaklandı.[11] Kürtçe konuşan, yayın yapan veya şarkı söyleyen birçok kişi tutuklandı ve hapsedildi.[12] Türkiye'de Kürtçenin hem devlet okullarında hem de özel okullarda eğitim dili olarak kullanılması yasadışıdır. Kürtçeye sadece bazı okullarda ders olarak izin verilmektedir.[13]
1980'lerden bu yana Kürt hareketleri, Türkiye'deki Kürtlerin temel sivil hakları için siyasi faaliyetlerin yanı sıra, önce ayrı bir Kürt devleti, daha sonra da Kürtler için kendi kaderlerini tayin hakkı talep eden ve çoğunlukla Türk askeri üslerini hedef alan askeri saldırılar da dahil olmak üzere silahlı isyan ve gerilla savaşını da içermektedir.[14] Devlet destekli bir kamuoyu araştırmasına göre, Türkiye'de kendini Kürt olarak tanımlayanların %59'u, kendini Türk olarak tanımlayanların %71,3'ü Türkiye'deki Kürtlerin ayrı bir devlet istemediğini düşünmektedir.[15]
1990'lar boyunca ve 2000'lerin başında Kürtlerin çıkarlarını temsil eden siyasi partiler yasaklandı. 2013 yılında ilan edilen ateşkes, Türkiye'nin Suriye İç Savaşı'na katılımı nedeniyle PKK ile Türk hükûmeti arasında çatışmaların yeniden başladığı Haziran 2015'e kadar şiddeti etkili bir şekilde sona erdirdi. Kürt hakları yanlısı çeşitli partiler, Türk hükûmeti tarafından kapatıldı ve sonra farklı isimlerle yeniden kuruldular. Bu partilerden Halkların Demokratik Partisi'nin genel merkezi ve şubeleri, sıklıkla çeteler tarafından saldırıya uğramakta[16] ve parti, siyasi olarak kapatılma tehlikesiyle karşı karşıyadır.