Loading AI tools
sembol Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Hilâl ve yıldız veya ay ve yıldız, hilâl ve hilalin açık ucunda yer alan bir yıldız şeklinden oluşan antik simge. Bu simgenin kullanıldığı bayraklara çoğunlukla Akdeniz çevresinde, Orta Doğu ve Orta Asya'da rastlanır.[1] Günümüzde çoğunlukla İslam ülkelerinin bayraklarında kullanılan bir sembol olarak bilinmektedir.
Hilâl ve yıldız figürü aynı zamanda Sümer ikonografisinin de en çok kullanılan öğelerinden biridir. Buradaki kullanımlarında ise "Hilâl", "Ay Tanrısı"nı (Sin) temsil etmektedir. Yıldız ise İştar veya Antik Roma mitolojisinde de bulunan Venüs'ü sembolize etmektedir. Aynı zamanda bu iki sembolle beraber güneş diski olan Şamaş da kullanılmaktadır. Birçok akademik çalışmada Sümer toplumu içerisinde "Hilâl ve Yıldız" üçlü sembolün bir parçası olarak tanımlanır. Bu da Sin'in Ay'ı, İştar'ın Yıldızı ve Şamaş'ın Güneş'idir.[2][3]
Hilâl ve yıldız sembolünün birlikte kullanımına ilk olarak antik İsrail Krallığı'nda rastlanılır. Burada MÖ 14. veya 13. yüzyılın sonlarında hüküm süren Moab veya Moabites tarafından kullanılmıştı.[4] Moabites ismine mühürlerde sıkça rastlanmıştır.[5]
Daha sonraları Partlar tarafından da kullanılan bu sembolün antik Mezopotamya medeniyetlerinde de sıkça kullanıldığı görülmektedir. Part kralları I. Mithridates (MÖ 147), II. Orodes (MÖ 58-38) ve IV. Phraates (MÖ 38-2) tarafından basılan paralarda bu semboller kullanılmıştır.[6]
Ayrıca hilâl ve yıldız sembolleri Partlar tarafından kullanılmadan tam 2 milenyum önce Mezopotamya devletleri ve Elam devleti tarafından da kullanılmıştı.[6] Babil mitolojisinde Sin (zamanın babası ve Ay tanrısı), Şamaş (Güneş tanrısı ve yüce hâkimi, yeryüzü ve cennetin yargıcı) ve İştar (yıldız tanrısı)'nı Babil kralının güçlerinin kaynakları olarak betimlemiştir.[7]
Hilâl ve yıldız aynı zamanda Pontus Kralı VI. Mithridates'in bayrağının da sembolleridir. Bu kraliyet amblemindeki "Ay" Zeus, Ahura mazda ve ay tanrıçasının soyundan geldiğine inanılan "Pharmacou" isimli Pers bir şahsı sembolize etmekteydi.[8] Aynı zamanda "Hilâl ve Yıldız" tanrı Mitra'nın da sembolüydü. Bosfor Krallığında MÖ 5. yüzyıl ile MS 1. yüzyıl arasında da hem VI. Mithridates'in soyundan gelen krallardan hem de Mitra tarısı kültüne olan inançtan dolayı bayrak ve krallık sembollerinde kullanılmıştır.[9][10]
Bir Türk araştırmacının yaptığı bir çalışmada şu bilgiler aktarılır:
Pontus Krallığının kraliyet sembolü olan hilâl ve yıldıza döneme ait sikkelerin üzerinde bulunması tartışma konusu olmuştur. Pek çok bilim insanı Pontus devletini Kraliyet amblemin "Hilâl ve Yıldız" olarak tespit etmişler. Kraliyet ailesi ait birçok mekân ve cisim üzerinde bu sembolün kullanılması Pontus devletinin ablemi olduğunu kesinleştirmiştir. Ancak bilim insanı Kleiner bunun İran kökenli bir tanrısal sembol olduğunu ve bu sebepten kullanıldığını düşünmektedir. Aynı zamanda Ay ve yıldızı Tanrı ve insan arasındaki ilişkiyi sembolize etmesi amacıyla kullanıldığını da düşünmektedir. Diğer taraftan, Ritter ise bu sembolün Perseus'tan alındığını düşünmektedir. Makedonların bayraklarında kullandıkları yıldız gibi. Bu sembolle ilişkilendirilen iki tanrı olan Ahura Mazda ve Mitra'dır. Olshausen ise yıldız ve hilâlin Pontus ve İran'ın ikonografik bir senkretizmiyle ilgili olduğuna inanmaktadır; insanlar için hilâl ve Ahura Mazda için yıldız sembol olarak kullanılmıştır. Son dönemlerde, Summerer, insanı sembolize eden yıldızı yalnız Pontus krallığının kraliyet sikkelerinde sembol için ilham kaynağı olduğunu ileri sürdü.[11]
Hilâl ve yıldız motifi genellikle bütün Sasani paralarında bulunmaktaydı.[12] Bu durum da birçok araştırmacıyı Müslüman toplumların bu sembolü Sasanilerden devraldığını düşünmeye sevk etmiştir. Sasani krallarının taca sahip olma sıraları ve sayılarını tanımlayan Habibollah Ayatollahi İslamiyet'in ilk yüzyılından sonra bu sembolüm ele geçirilen İran toplumu halkı tarafından Müslüman dünyasına kullanılan bir sembol haline getirildiğini tespit etmiştir.[13]
Geç Helenistik ve ilk Roma çağlarında hilâl ve yıldız sembolü genellikle Bizantion sikkelerinde görülen bir semboldü. Örneğin 1. yüzyıl Bizantion paraları üzerinde Artemis başı yay ve okluğu hilâl ve yıldız motifleriyle beraber bulunmaktaydı. Ay ve yıldız sembollerinin dönemin inançlarındaki etksi II. Filip'in Bizantion'u yaptığı işgaller sırasında Ayın bulutlar arasında işgali yarıda bırakmaları ve İşgalden vazgeçmeleridir.[14] Bunun üzerine Bizantionlular Artemis (veya Hecate) lampadephoros (ışık getiren) heykeli inşa edebilmek için izin almışlardır. Bu hikâye I. Justinianus döneminde yaşamış olan Miletli Hesychius'in çalışmalarından öğrenilmektedir. Bu hikâyeler sözlük yazarı Suidas ve Photius tarafından korunmuş, hikâyede Stephanos Byzantinos ve Eustathius tarafından yeniden anlatılmıştır.
Hecate'ye olan bağlılığa Bizantionlular tarafından önem verilirdi. Onun kendilerini koruduğunu düşünürlerdi. Bundan dolayı eski Bizantion surlarında "Hilâl ve Yıldız" sembolleri bulunurdu. II. Filip istilasından da bu şekilde korunduklarını düşünmekteydiler.[15]
Hilâl ve yıldız sembollerinin nasıl bir tanrıça sembolü olduğu belli değildir. (Sadece bazılarının bellidir.[16]) Bizanslılar 4. yüzyıl olaylarından sonra şehrin amblemi olarak "Hilâl ve Yıldız"ı kabul etmelerine rağmen şehrin paralarında bu amblemin yer alması 1 yüzyıl sonra meydana gelmiştir. MÖ döneme ait Bizantion ve Kalkedon sikkelerinde Mitridates'in korumasında olduklarından Mitridates'in resmi ve hilâl-yıldız resmedilmektedir.[17]
Geç Roma İmparatorluğu döneminde çeşitli yerel paralarda kullanılan semboller arasında en çok "Hilâl ve Yıldız" sembolleri kullanılmaktaydı. Fakat imparatorluğun her yerinde daha çok Roma sikkeleri kullanılmaktaydı.[18]
Hilâl ve yıldız sembolünün kullanımı sürpriz bir durum değildi. Hilâl ve yıldızın genel diğer anlamı ise birleştirici olmasıydı. Panteondaki tanrılarla gök cisimlerini birleştiren bir özellik taşımaktaydı. Bunu da dışarıdaki vasallar ver yabancı devletlere karşı propaganda aracı olarak kullanılmaktaydı.
Bugün kullanılan ay yıldıza benzeyen ve gökte gün ile ayın kavuşumunu temsil eden bir motif, MÖ 1. binyılda, proto-Türk olarak bilinen Chouların (MÖ 1028-281) baş bayrağında görülüyordu. Gündüz ve gece, aralıksız devam eden parlaklığın simgesi olan astral motifler, o devirden beri daima proto-Türk, Türk ve akraba milletlerin simgeleri arasında yer almış ve astral tanrıların alameti olmalarının dışında, devlet başkanlarının ve önemli şahısların da alameti olmuşlardır.[19]
Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan'da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve 576-600 yıllarına ait olduğu saptanan Göktürk paraları içinde üzerinde ay-yıldız motifi bulunan para olması, ay-yıldız simgesinin İslam öncesinde de Türk toplulukları tarafından kullanıldığı görüşünü ispatlamıştır.[20] Türklerde kültürel olarak etkileşimde bulundukları Sogdlar gibi bu sembolü kullanmaya başladılar. Hilâl ve yıldız Türkler arasında sık kullanılan bir sembol haline geldi.[21]
Genel teori Osmanlıların ay ve yıldızı Konstantinopolis'i fethettikten sonra kullanmaya başladıkları yönündedir. Ancak bunun kesinliğinden söz etmek güçtür. Bizans İmparatorluğu'nun ve Konstantinopolis'in yükselişinden sonra "Hilâl ve Yıldız" sembolü sık olmamakla beraber kullanılmıştır.
Konstantinopolis'in Osmanlılar tarafından ele geçirilmesinden önceki dönem paralarıyla ilgili bir araştırmaya göre bin yıl boyunca bölgede hüküm süren Hristiyan liderlerin kullandığı haç, çift başlı kartal ve ay-yıldız amblemleri Doğu İmparatorlarını temsil etmekteydi. Bunlar içinde hem imparatorluğu temsil eden hem de Hristiyanlığa vurgu yapmayan amblemlerden hilâl ve yıldız uygun bulunmuş ve Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır.[22]
Bununla birlikte sikkeler tek delil ve kaynaklar değildir. Hilâl ve yıldız sembolü Osmanlılar tarafından fethedilmeden önce Mora'da, İslam'la ya da Osmanlılarla hiçbir alakası olmadığı hâlde kullanılmıştır. Mora'daki en 1300 yıllarında inşa edilmiş eski kiliselerden birinde Aziz Yuhanna Chrysostom'un elinde, üzerinde hilâl ve yıldız olan bir kalkan tutarken tasvir edilmiştir.[23]
1453 yılında Konstantinopolis şehri yükselmekte olan Osmanlı İmparatorluğu'na dâhil olmuştu. Şehrin eski sembollerinden olan "Haç" ve "Çift Başlı Kartal" sembollerinin şehir düştüğünden bir değeri kalmamıştı. III. İvan çift başlı kartal sembolünü Bizans İmparatorluğu'nun mirasçısı olduğu gerekçesiyle Rusya Devleti'nin sembolü olarak kullanmaya başlamıştır.[24] Bilindiği üzere pagan uygulamaları ve sembolleri Bizans İmparatorluğunda, I. Theodosius iktidarından sonra yasadışı kabul edilmiş ve giderek insanlar bu uygulamalardan uzaklaşmıştı.[25] Julianus pagan uygulamaları yeniden sosyal hayata dahil etmeye calışsada başarısız oldu.[26] Ancak bazı pagan sembolleri resmî alanda da kullanılmaya devam etti.[27]
Osmanlı İmparatorluğu, Konstantinopolis'in fethinden sonra birçok Bizans sembolünü kullanmıştır. Özellikle 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında bu sembolleri birçok alanda uygulamaya koymuştur. Bu konuda 1908 yılında William Ridgeway tarafından bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada Araplar ve diğer Müslüman toplumlar tarafından benimsenen bu sembolün, Muhammed'in nişanı addedildiğini ve Osmanlı Devleti'nce kullanıldığını iddia etmektedir. Muhammed'in ölümünden 12 yıl sonra ele geçen topraklarda, özellikle Mezopotamya ve İran topraklarında kullanılan bir sembol olduğu kısa sürede kabul görmüştü.
Gerçek şu ki hilâl ve yıldız Osmanlılar tarafından kullanılmadan önce İslam ile ilişkilendirilmemişti. Bunu kanıtı ise Haçlılar döneminde de rozetler ve bazı Bizans imparatorlarının sikkeleri üzerinde bulunmasıdır.[28]
Türk araştırmacılar bu sembolün Bizans İmparatorluğundan devralındığı konusunda şüpheci olmuşlardır. Bun konudaki yazılardan biri de Mehmet Fuat Köprülü tarafından hazırlanmıştır:
Bu açık, ancak, kökeni ne olursa olsun, bu semboller Asya'nın çeşitli yerlerindeki Türk devletlerinde kullanılmıştır. Bundan dolayı hiçbir sebeple Bu sembolün Bizans'tan Osmanlı'ya devredildiğini söyleyemeyiz.[29]
Dengeleyici bir görüş de Franz Babinger tarafından ortaya konulmuştur:
Mümkün olsa da kesin olmamakla birlikte II. Mehmed fetihle birlikte şehrin sembolü olarak "Hilâl ve Yıldız"ı devralmıştır. Orhan Gazi döneminde kullanılan kan kırmızısı bayrak üzerine sadece ay (hilal) figürü bu sembolün daha önce de Osmanlılar tarafından kullanıldığını göstermekteydi. Fakat Bizans ve Sasani sikkelerinde ve sembollerinde kullanılan yıldızın eksikliği konusu düşünülürse. II. Mehmed'in bayrağı bir yenilik olarak düşünülebilir. Asya'daki göçebe Türk boyları ise genellikle yarım ay sembolünü kullanmış, hilâl ve yıldıza birlikte sadece son dönemlerde rastlanmıştır. Şehrin fethedilmesi eski Türk ve Bizans sembollerinin birleştirilmesi için güzel bir sebep olmuştur.[30]
Sonuç olarak Hristiyan göçmenler, Müslüman toplum, Rum nüfusu ve Türk toplumuna uygun bir sembol bulunmuş ve Bizans İmparatorluk mirasına da sahip çıkılmıştır.[31]
Hilal, tek başına 13. yüzyıldan itibaren kullanılan İslam savaş bayraklarında kullanılan bir sembol olarak tasvir edilir, ancak 14. veya 15. yüzyıla kadar yaygın bir şekilde kullanılmadığı görünmektedir. İslami bir bağlamda yıldız ve hilal, Orta Çağ'da daha nadir görülse de, 14. yüzyıldan itibaren bayrak tasvirlerinde ara sıra bulunabilir.
Bazı Mugal dönemi (17. yüzyıl) yuvarlak kalkanlar, bir hilal veya yıldız ve hilal ile süslenmiştir.[32][33]
Hilâlin ve Yıldızın Osmanlı devletinin sembolü olarak kabul edilmesi, III. Mustafa'nın (1757-1774 hükümdarlığı döneminde başladı ve kullanımı, I. Abdülhamid (1774-1789) ve III. Selim (1789-1807) dönemlerinde iyice yerleşti.[34] 1793 tarihli bir belge, Osmanlı donanmasındaki gemilerin bu bayrağı kullandığını belirtirken, daha önceki ve sonraki yıllara ait çeşitli belgeler de bayrağın kullanımına atıfta bulunmaktadır.[34] Bu sembolün kökeni tam olarak net değildir. Büyük olasılıkla, antik dönemde İstanbul şehri tarafından kullanılan yıldız ve hilal sembolünden türetilmiştir ve muhtemelen 1453'ten önceki Türk bayraklarında kullanılan hilal tasarımıyla ilişkilendirilmiştir.[35]
19. yüzyılda Tanzimat reformlarıyla birlikte bayraklar, dönemin Avrupa tarzında yeniden tasarlandı. Osmanlı Donanması'nın bayrağı kırmızı olarak yapıldı, çünkü kırmızı dünyasal kurumların bayrağı olacaktı ve yeşil dini kurumların bayrağı olacaktı. Reformlar, Osmanlı paşalıklarının, beyliklerin ve emirliklerin çeşitli bayraklarını ortadan kaldırdığı için, onların yerine geçecek yeni bir Osmanlı ulusal bayrağı tasarlandı. Sonuçta, bugünkü Türk bayrağının öncüsü olan beyaz hilal ve yıldızla kırmızı bir bayrak tasarlandı. Düz kırmızı bir bayrak, tüm Osmanlı tebaası için sivil bayrak olarak tanıtıldı. Colton'ın "Flags of All Nations" (1862) adlı eserinde bir "Türk Savaşçı" bayrağı olarak kırmızı bir zemin üzerinde sekiz köşeli bir yıldızla beyaz hilal bulunmaktadır. Aynı yılda Steenbergen tarafından yazılan "Vlaggen van alle Natiën" adlı eser altı köşeli bir yıldızı gösterir. Webster'ın 1882 tarihli "Unabridged" sözlüğündeki bir levha, sekiz köşeli bir yıldızla "Türkiye, Savaşçı" olarak etiketlenmiş bayrağı göstermektedir. Beş köşeli yıldızın en azından 1857'den itibaren bu varyantlarla birlikte bulunduğu görünmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun armasıyla birlikte, Bosna Eyaleti'nin (1580-1867) ve Bosna Vilayeti'nin (1867-1908) bayrağında ve 1831 Bosna ayaklanması bayrağında semboller görünmektedir. Ayrıca, bazı temsillerde Orta Çağ Bosna armasında da semboller bulunmaktadır.
19. yüzyılın sonlarında, "Yıldız ve Hilâl", Britanya edebiyatında Osmanlı yönetimi için bir metafor olarak kullanılmaya başlandı. Osmanlı camilerinin ve minarelerinin süslemelerinde giderek yaygın hale gelen yıldız ve hilâl sembolünün kullanımı, batılı Doğu Bilimciliğinde sembolün İslam ile genel olarak ilişkilendirilmesine yol açtı. "Kızılay" amblemi, Kızılhaç'ın Uluslararası Komitesi (ICRC) gönüllüleri tarafından 1877 Rus-Türk Savaşı sırasında kullanılmış ve resmi olarak 1929'da kabul edilmiştir.
1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının ardından, yeni Türk devleti Osmanlı İmparatorluğu'nun bayrağını kullanmaya devam etti. Türk Bayrağı Yasası'nın 29 Mayıs 1936 tarihli kabulüyle daha orantılı standartlar getirildi. Türk Bayrağı örneği dışında, 20. yüzyıl boyunca diğer birçok Osmanlı varisi devlet, tasarımı benimseyerek bu sembolü kullanmıştır, bunlar arasında Kirene Emirliği, Libya Krallığı, Cezayir, Tunus ve Arap İslam Cumhuriyeti bulunmaktadır.[36][37]
Unicode sembolü U+262A şeklindedir (☪).
1844 tarihli Osmanlı bayrağı, kırmızı bir zemin üzerinde beyaz bir "ay-yıldız" (veya "hilâl-yıldız") ile hala Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı olarak kullanılmaktadır.
Yıldız ve hilâl tasarımını bayraklarında kullanan diğer Osmanlı varisi devletler arasında Tunus (1831), Libya (1951, 2011'de yeniden kullanılmaya başlandı) ve Cezayir (1958) bulunmaktadır. Türkiye'nin modern amblemi, yıldızı hilâlin dışında gösterir, Ay ve Venüs'ün birleşiminin "gerçekçi" bir tasviri gibidir, ancak 19. yüzyılda Osmanlı yıldızı ve hilâli, hilâlin içinde yıldız olarak çiziliyordu. Buna karşılık, Cezayir ve Tunus'un bayrak tasarımları (Moritanya ve Pakistan da dahil olmak üzere), yıldızı hilâlin içine yerleştirir.
Aynı sembol, 20. yüzyılda tanıtılan diğer ulusal bayraklarda da kullanılmıştır, bunlar arasında Kazakistan (1917), Azerbaycan (1918, 1991'de yeniden tanıtıldı), Rif Cumhuriyeti (1921), Pakistan (1947), Malezya (1948), Moritanya (1959), Keşmir (1974), Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti (1976) ve Kuzey Kıbrıs (1983'ten itibaren) gibi devletlerin bayrakları bulunmaktadır.
Birkaç yıldızın yanında hilal bulunan ulusal bayraklar:
Yıldız, hilal ve diğer sembolleri taşıyan ulusal bayraklar ve armalar:
20. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, sembolün İslam veya Müslüman topluluğun bir sembolü olarak yeniden yorumlanmaya başladı. Bu sembolizm, 1970'lerde Arap milliyetçiliği veya İslamcılığın da benimsediği bir sembol haline geldi, örneğin önerilen Arap İslam Cumhuriyeti (1974) ve Amerikan İslam Milleti (1973) gibi hareketler tarafından.[38][39]
Cyril Glassé'in "İslam'ın Yeni Ansiklopedisi" adlı eserinde (2001 baskısı, "Ay" başlığı), "geleneksel sembollerin diliyle ifade edildiğinde, hilal ve yıldız, Hristiyanlığın sembolü olan haçın olduğu kadar İslam'ın sembolleri haline gelmiştir." şeklinde ifade etmektedir.[40]
Öte yandan, İslami bir dini yayın olan "Crescent" dergisi, isim vermeden şöyle alıntı yapmıştır: "Birçok Müslüman alim, hilalin İslam'ın sembolü olarak kullanılmasını reddetmektedir."[41]
28 Şubat 2017 tarihinde Çin'in Şincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bulunan Hotan İlçesi hükûmeti tarafından açıklandı ki, giysi veya kişisel eşyalarına 'yıldız ve hilal ayı' amblemini diktiği veya cep telefonu kılıfı, cüzdan veya diğer mücevherlerinde 'Doğu Türkistan' yazdırdığı kişileri ihbar edenler nakit ödemelerden yararlanabilecekti.[42]
Geleneksel bir arma olarak yıldız ve hilal, birçok belediye armasında hala kullanılmaktadır (özellikle Polonya belediyeleri için Leliwa (Tarnowski) arması temel alınmıştır).
Rugby birliğinde, Saracens F.C. ambleminde hilal ve yıldızı kullanmaktadır. Drogheda United F.C., Portsmouth F.C. ve S.U. Sintrense, armalarında hilal ve yıldızı kendi şehir armalarından ödünç almaktadır. Hindistan'ın Kolkata şehrinde bulunan Mohammedan SC, ambleminde bu sembolü kullanmaktadır.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.