Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
İtalyan Etiyopyası (bilinen diğer adıyla İtalyan Etiyopya İmparatorluğu) (İtalyanca: Etiopia italiana), yaklaşık beş yıl boyunca İtalya tarafından işgal edilen Etiyopya İmparatorluğu topraklarıdır.[1] İtalyan Etiyopyası, İtalyan Doğu Afrikası'nın (Africa Orientale Italiana, AOI) kurulmasından sonra Amhara, Harar, Galla-Sidamo ve Scioa valiliklerinden oluşan Etiyopya İmparatorluğu'nun eski topraklarının resmi adıydı, idari bir birim değildi.[2]
İtalyan Etiyopyası | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1936-1941 | |||||||||
Bayrak | |||||||||
İtalya'nın Etiyopya'yı ilhakından sonra bölge haritası. | |||||||||
Tür | İtalyan Doğu Afrikası | ||||||||
Başkent | Addis Ababa | ||||||||
Resmî dil(ler) | İtalyanca | ||||||||
Yaygın dil(ler) | Amharca, Oromca, Somalice, Tigrinya dili | ||||||||
Tarihçe | |||||||||
| |||||||||
Yüzölçümü | |||||||||
1221900 km2 | |||||||||
Para birimi | İtalyan Doğu Afrikası lirası | ||||||||
|
Etiyopya'nın Faşist İtalya tarafından işgal edildiği İkinci İtalya-Etiyopya Savaşı'ndan sonra, Etiyopya toprakları 1936'da AOI, Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa merkezli olarak kuruldu. Kuruluş sonrasında III. Vittorio Emanuele, kendisini Etiyopya İmparatoru ilan etmiştir. Etiyopya ve İtalyan kuvvetleri arasındaki savaşlar düzenli olarak Şubat 1937'ye kadar devam etti, ardından da 1940'lara kadar devam edecek gerilla savaşları başlamıştır.[3][4]
1941'deki II. Dünya Savaşı sırasında Etiyopya, Doğu Afrika cephesinde çoğunlukla İngiliz İmparatorluğu'ndan gelen Müttefik Devletler tarafından kurtarıldı, ancak İtalyan gerilla savaşı 1943'e kadar devam etti. İmparator Haile Selassie'nin sürgünden dönmesine ve Aralık 1944'te İngiliz-Etiyopya Antlaşması'nın imzalanmasıyla Etiyopya egemenliğinin tanınmasına rağmen, bazı bölgeler birkaç yıl daha İngiliz işgali altında kaldı.[5] 1947 barış antlaşmasında İtalya, Etiyopya'nın egemenliğini ve bağımsızlığını tanıdı ve Etiyopya'daki tüm özel çıkar veya nüfuz iddialarından feragat etti.[6] Birçok İtalyan göçmen, İmparator Selassie'den tam bir af aldıktan sonra onlarca yıl ülkede kaldı.[7]
1 Haziran 1936 itibarıyla, İtalyan Etiyopyası yeni kurulan İtalyan Doğu Afrika'nın bir parçasıydı ve idari olarak dört valilikten oluşuyordu: Amhara, Harar, Galla-Sidamo ve Scioa. Scioa valiliği başlangıçta Addis Ababa valiliği olarak biliniyordu, ancak Kasım 1938'de komşu Harar, Galla-Sidamo ve Amhara valiliklerinin bazı bölümleri dahil edilerek genişletildi. Her valilik, İmparator III. Vittorio Emanuele'i temsil eden ve kralın yardımcısına karşı sorumlu olan İtalyan valisinin yetkisi altındaydı.
İtalyan Etiyopyası, 790.000 kilometrekarelik bir alana ve 9.450.000 toplam nüfusa sahipti Nüfus yoğunluğu kilometrekareye 12 kişiydi.[8]
Valilik | Başkent | Toplam nüfus | İtalyan nüfusu | Etiketi | Arması |
---|---|---|---|---|---|
Amhara Valiliği | Gondar | 2,000,000 | 11,103 | AM | |
Harar Valiliği | Harar | 1,600,000 | 10,035 | HA | |
Galla-Sidamo Valiliği | Jimma | 4,000,000 | 11,823 | GS | |
Scioa Valiliği | Addis Abeba | 1,850,000 | 40,698 | SC | |
Para birimi olarak İtalyan Doğu Afrika lirası kullanıldı. AOI lirası, 1938 ve 1941'de AOI'de dolaşımda olan 50 ve 100 liralık özel banknotlardı
İmparator Haile Selassie'nin saltanatı, 3 Ekim 1935'te[9] diktatör Benito Mussolini liderliğindeki İtalyan kuvvetlerinin Etiyopya'ya saldırması ve işgal etmesiyle kesintiye uğradı. 5 Mayıs 1936'da başkent Addis Ababa'yı ele geçirdiler. İmparator Haile Selassie, İtalyanlara karşı direnebilmek için Milletler Cemiyeti'den yardım istedi. Ancak 9 Mayıs 1936'da ülke resmen işgal edildi ve imparator sürgüne gönderildi. İtalyan birlikleri, Etiyopya halkının direnişi desteklemesini engellemek amacıyla savaşçılara ve sivillere karşı (Cenevre Sözleşmelerini ihlal ederek) hava saldırılarında hardal gazı kullandı.[10][11] İtalyan ordusunun Kızıl Haç ambulanslarına ve hastanelerine yönelik kasıtlı saldırılar yaptığı bildirildi.[12] Tahminlere göre, 30.000 kadar sivili öldürülen ve Addis Ababa'da gerçekleştirilen Yekatit 12 katliamı dahil olmak üzere, toplamda yüz binlerce Etiyopyalı sivilin öldüğü düşünülmektedir.[13][14][15] Etiyopya kuvvetleri tarafından işlenen suçlar arasında ise Dum-Dum mermisi kullanılması (Lahey Sözleşmelerine aykırı), sivil işçilerin öldürülmesi (Gondrand katliamı), Eritreli askerleri (ascari) sakat bırakılması ("Eritre Koloni Birlikleri Kraliyet Kolordusu", İtalya Kraliyet Ordusu saflarında çarpışan yerli askerlerdi), İtalyan vatandaşlarının sakat bırakılması (genellikle hadım edilerek) yer alıyordu.[16][17]
Mayıs 1936'da Mareşal Badoglio yerine Mareşal Rodolfo Graziani İtalyan Doğu Afrikası valisi olarak atandı. Rodolfo Graziani, sert ve şiddet yanlısı bir yönetim biçimi sebebiyle vahşet artarak devam etti. İsyancıların 28 Temmuz 1936'da Addis Ababa'ya gerçekleştirdikleri başarısız saldırı girişiminden sonra, aynı gün saldırının arkasında olduğundan şüphelendiği Dessies Başpiskoposunu ölüm emrini verdi. Direnen tüm Etiyopyalılar "haydut" ilan edilmesini ve yakalandıklarında vurulma hakkı verilmesini talep etti. Mussolini bu kararı kabul etti, ancak emrin gizli tutulmasını istedi. Aralık 1936'nın sonlarında Ras Desta liderliğindeki isyancıların, ülkenin batı kesiminde yenilgiye uğramasının ardından teslim olan 1.600 isyancı askeri, idam mangaları tarafından idam edildi. Ras Desta'yı desteklediğini düşündüğü köyleri yaktı ve bu köylerde bulunan çocuk ve kadınları kurşuna dizdi. Rae Desta ve hapsedilen diğer isyancı liderler Şubat 1937'de idam edildi.
Bu dönemde İtalyanlar tarafından birçok terör eylemi gerçekleştirilmiştir. 19 Şubat 1937'de Napoli Prensi'nin doğumu kutlamaları sırasında iki Eritreli, Grazian ve diğer İtalyan yetkilileri kanlı bir şekilde öldürmeye çalıştı, ardından genel bir ayaklanma korkusuyla polis ve askerler kısa süre içinde kalabalığa ayrım gözetmeksizin ateş açmaya başladı. Kutlama alanında bulunan masum siviller öldürüldü. Bu olayı takip eden üç gün boyunca, Kara Gömlekliler tarafından yönetilen İtalyanlar, Addis Ababa'da cinayet ve yıkım saldırılarına devam ettiler. 1937'nin sonunda, Grazian'ın suikast girişimiyle ilgili suçlar iddiasıyla 5.000'den fazla kişi idam edildi ve toplam 19.200 ile 30.000 arasında sivil öldürüldü.[13] Ölenler arasında İtalyanların yakalayabildikleri hemen hemen tüm genç eğitimli Etiyopyalılar ve Holeta Askeri Akademisi'nin tüm subayları ve öğrencileri de vardı. İtalyan valisi, keşişleri, falcıları ve halk ozanlarını topladı ve idam etti. Yüksek mertebeli din adamları, bu suikast girişiminden haberdar olduğu iddiasıyla idam edildi. Mayıs 1937'de Debre Libanos manastırından 297 keşiş ve olaya karıştığından şüphelenilen 23 diğer kişinin daha idamını emretti. 100'den fazla diyakoz ve öğrenci de idam edildi. Yüzlerce keşiş toplama kamplarına gönderildi. Vali Graziani Kasım 1938'de daha insancıl bir kararktere sahip olan, Aosta Dükü Prens Amedeo'ya görevini devretti. Bu görev değişikliği sonrası, Prens Amadeo İtalyan yönetimine karşı direnci artıran vahşetlere son verdi.[18]
Bazı ülkeler İtalya'nın Etiyopya'yı fethini resmi olarak tanısa da, İngiltere, Fransa ve Milletler Cemiyeti bunu resmi olarak tanımayı reddetti ve bu sebeple fetih, uluslararası hukukta gayri meşru kaldı. (Bu nedenle, 1941'de İtalyan gücünün çöküşünün ardından, Haile Selassie, uluslararası hukuk tarafından herhangi bir resmi tanınmaya ihtiyaç duymadan yeniden iktidara gelebilmiştir.) 9 Mayıs 1936'da, İtalya Kralı III. Vittorio Emanuele, kendisini Etiyopya İmparatoru ilan etti ve İtalyanlar Etiyopya, Eritre ve Somali toprakları üzerinde İtalyan Doğu Afrikası'nı kurmuşlardır. 1937'de Mussolini, Etiyopya'nın fethinden sonra "Adowa Muharebesi'nin intikamını sonunda aldıklarını" söyleyerek övündü. Ras Sejum Mangascià, Ras Ghetacciù Abaté ve Ras Kebbedé Guebret gibi bazı Etiyopyalılar İtalyanları coşkuyla karşıladı ve yeni kurulan İtalyan İmparatorluğu hükûmetinde onlarla işbirliği yaptı. 1937'de Sejum Mangascia'nın İtalya Aosta Dükü Prens Amedeo ile olan dostluğu, İtalyan Somalisi'nde tutulan 3.000 Etiyopyalı savaş esirinin serbest bırakılmasını sağlamada etkili bir rol oynamıştır.
İtalyanlar hakim oldukları dönemde, Etiyopya altyapısının geliştirilmesine büyük önem vermişlerdir. Addis Ababa - Massava, Addis Ababa - Mogadişu ve Addis Ababa - Assab şehirleri arasında "İmparator Yolu" adını verdikleri yolları yaptılar.[19] Toplamda 4.500 km. üzerinde yol, 900 km. den fazla demiryolu (örneğin Addis Ababa - Assab şehirleri arasında inşa edilen demiryolu) inşa edildi ve yenilendi. Az gelişmiş bir ülke olan Etiyopya'da barajlar ve hidroelektrik santralleri inşa edildi ve birçok özel ve kamu şirketi kuruldu. Bunların en önemlileri şunlardı: "Compagnie per il Cotone d'Etiopia" (pamuk endüstrisi); "Cementerie d'Etiopia" (çimento endüstrisi); "Compagnia etiopica mineraria" (maden endüstrisi); "Imprese elettriche d'Etiopia" (elektrik endüstrisi); "Compagnia etiopica degli esplosivi" (silah endüstrisi); "Trasporti automobilistici (Citao)" (makine ve taşımacılık sektörü).
İtalyanlar 1936 yılında dünyaca ünlü Linea dell'Impero (Addis Ababa ile Roma'yı hava yolu ile birleştiren İmparatorluk rotası) projesini hayata geçirebilmek için Etiyopya'da hava alanları inşa ettiler. İtalya'nın 1934 yılında Etiyopya'yı fethi ile İtalyan Doğu Afrikası ile Roma arasında uçuşlar başlamıştı. Addis Ababa hava alanının açılmasıyla birlikte hattın uzunluğu 6.379 km. ulaşmıştı. Roma ve Addis Ababa dışında bu hat üzerinde, Siraküza (Sicilya adası), Bingazi (Libya), Kahire (Mısır), Wadi Halfa (Sudan), Hartum (Sudan), Kassala (Sudan), Asmara (Eritre), Dire Dawa (Somali) ve bazı uçuşlarda da Trasblus (Libya) bulunuyordu.[20] Hattın uzun olmasından dolayı Bingazi'de (bazen de Trablus'ta) uçak değişimi yapılmaktaydı. Rota'nın tamamında haftada 4 sefer karşılıklı olarak yapılıyor ve bir sefer toplamda üç buçuk günlük gündüz uçuşu ile tamamlanıyordu. Bunun dışında Addis Ababa ile İtalyan Somalisi'nin başkenti olan Mogadişu arasında karşılıklı olarak haftada 3 sefer yapılmaya başlanmıştı.
1936 yılında Etiyopya'nın fethi ile birlikte, İtalya'nın Afrika kolonileri arasındaki en önemli demiryolu hattı, 784 km. uzunluğundaki Franco-Etiyopya Demiryolu hattı oldu. Addis Ababa ve Cibuti limanı arasındaki seferler, 1935 yılına kadar sadece buharlı lokomtifler ile yapılıyor ve yaklaşık tek sefer yaklaşık olarak 36 saat sürüyordu. İtalya'nın fethini takip eden 1938 yılında Fiat tarafından geliştirilen ALn56 model vagonlar ile birlikte, hem tren hızları artış göstermiş hem de taşıma kapasiteleri 4 vagonlu trenlere kadar arttırılabilmiştir.[21] 1960'lı yılların ortalarına kadar kullanılan bu dizel motorlar sayesinde tren hızları saatte 70 km' ye ulaşmış ve yolculuk süreleri 18 saate kadar düşmüştür. Devam eden gerilla hareketleri nedeniyle 1938 yılına kadar bu trenler ile İtalyan koruyucu birlikleri taşınmıştır. Ayrıca Addis Ababa merkez istasyonunun hemen yanına Afrika'nın ilk yangın söndürme merkezi inşa edilmiştir.[22]
İtalyan Devletinin yapmış olduğu bu yatırımların amacı, Etiyopya ovalarına yarım milyon İtalyan getirerek yerleştirme planının bir parçasıydı. Ekim 1939'da Etiyopya'da, çoğu kentsel alanlarda yaşayan 30.232 erkek (%85.3) ve 5.209 kadın (%14.7) olmak üzere 35.441 İtalyan göçmen vardı.[23] Sadece 3200 İtalyan çiftçi, 1939 boyunca Haile Selassie'yi destekleyen gerillaların ara sıra saldırdığı Scioa valiliği ve başkentin çevresindeki tarım alanlarına göç etti.
1939'un sonunda, Shifta (Etiyopya gerillaları) hala Etiyopya yaylalarının yaklaşık dörtte birini yönetiyordu. Dünya Savaşı arifesinde, Harar'ı ve Galla-Sidamo valilikleri hâlâ onların kontrolündeydi. "Arbegnochien"in (Etiyopya'daki gerilla savaşçıları olarak adlandırılır) son lideri olan Abebe Aregai, Etiyopyalı liderler Zaudiè Asfau ve Olonà Dinkel'in 1939'da teslim olmasından sonra 1940 baharında İtalyanlara teslim olma teklifinde bulundu.[24] İtalya'nın beş yıllık işgali sırasında, Elisa Angela Meneguzzi gibi misyonerler sayesinde Katolikliğin önemi büyük ölçüde arttı. Elissa Angela Meneguzzi, Dire Dawa Katolikleri ile ilişkilerini sürdürürken, Kıpti Hıristiyanlar ve Müslümanlarla yönelik ekümenik çabaları nedeniyle "ekümenik ateşe" olarak tanındı.
1940 yazında II. Dünya Savaşı sırasında, İtalyan silahlı kuvvetleri İngiliz Somaliland'ın fethini tamamladı.[25] 1941 baharında, İngilizler karşı saldırıya geçti ve İtalyan birlikleri İtalyan Doğu Afrika'sının derinliklerine doğru geri çekildi. 5 Mayıs'ta Etiyopya Kralı I. Haile Selassie tahtını geri almak için Addis Ababa'ya geri döndü. Kasım ayında Etiyopya'daki son organize İtalyan direnişi Gondar'ın devrilmesiyle sona erdi.[26] Doğu Afrika'nın teslim olmasından sonra, bazı İtalyanlar iki yıl daha süren bir gerilla savaşı yürütmüşlerdir.
Bu gerilla faaliyeti esas olarak İtalyan subaylardan oluşan askerî birlikler (Kaptan Paolo Aloisi, Kaptan Leopoldo Rizzo, Kara Gömlekli Subay De Varda ve Binbaşı Lucchetti gibi) ve ayrıca Rosa Dainelli gibi siviller tarafından gerçekleştirildi. Rosa Dainelli (asıl adı Danielli Rosa), Ağustos 1942'de İngiliz Ordusu'nun Addis Ababa'daki ana mühimmat deposuna sızmayı ve patlatmayı başaran ve bu patlamadan mucize eseri kurtulan bir doktordu. Bu sabotaj sırasında İngiliz yapımı dönemin en yeni silahlarından biri olan sten marka hafif makinalı tüfek mühimmatı yok oldu. Bu sebepten dolayı bu son teknoloji silahın kullanımı aylarca gecikmek zorunda kalmıştır.[27] Bazı kaynaklar bu saldırınının 15 Eylül 1941 yılında yapıldığını belirtmektedir.[28]
Birleşik Krallık tarafından Etiyopya'nın tam egemenliğinin tanınması, 19 Aralık 1944'te İngiliz-Etiyopya antlaşmasının imzalanmasıyla gerçekleşti. Bu antlaşma sonrası İngiltere tarafından "özgür ve bağımsız bir devlet" olarak tanınan Etiyopya'nın, antlaşmayı takip eden birkaç yıl boyunca bazı bölgeleri İngiliz işgali altında kalmaya devam etmiştir. Şubat 1947'de müttefik devletleri ve İtalya arasında imzalanan barış antlaşması'nda İtalya, Afrika kolonileri olan Libya, Eritre ve Somali'nin egemenliğinden vazgeçti (Madde 23). O sırada Birleşmiş Milletler'in egemen bir üyesi olan Etiyopya'nın bağımsızlığını tanıdı (Madde 33).
İtalya bu antlaşmayla ayrıca;
Savaştan sonra kısa bir süre sonra geri dönen İmparator Haile Selassie, ülkenin modernleşme çabalarını sürdürmek için bir fırsat gördüğü gerekçesiyle İtalyan Etiyopyalıları tamamen affetti ve kendilerine hiçbir zaman misilleme yapılmayacağının sözünü verdi. İtalyan Etiyopyalılar, 1974 yılında çıkan ve imparatorluğun devrilmesiyle sonuçlanan Etiyopya iç savaşı'na kadar ülkede yaşamaya devam etmişlerdir. 1970'li yıllarda 22.000 İtalyan Etiyopya vatandaşı çıkan savaş öncesi İtalya'ya sığınmıştır.
1970'lerde Mengistu Haile Mariam liderliğindeki Derg yönetimi, İtalyan hükûmeti ile bir antlaşmaya vararak savaş döneminde Etiyopya'dan kaçırılan Aksum Steli'nin iadesi ve ülkede kurulacak tıbbi tesisler karşılığında birikmiş savaş borçlarını affetmeyi kabul etti. Aynı dönemde başlayan poülist bir hareket ile, yurtiçinde ve diğer ülkelerde yaşayan Etiyopya vatandaşları Aksum Steli'nin ebedi yeri olan Aksum şehrine geri gönderilmesi için sözlü ve yazılı olarak İtalyan hükûmetine resmi olarak başvurdular.[29] Söz konusu stel 2008 yılında İtalya'dan Etiyopya'ya geri getirilmiştir.[30]
Etiyopya hükûmeti, tamamlandığında Afrika'nın en büyük barajı ve hidroelektrik santrali olacak olan Mavi Nil Nehri üzerindeki Millenium Barajı'nı inşası faaliyetlerini ihale karşılığında İtalyan Salini Costruttori şirketini vermiştir. Son 20 yıldır İtalya, Etiyopya'nın beş ana ticaret ortağından biri ve Etiyopya ekonomisinde önemli bir yatırımcı olarak yer almaktadır.
Etiyopya'da halk arasında konuşulan en yaygın dillerden olan Amharca ve Tigrinya dillerinde İtalyanca ile ortak birçok kelime bulunmaktadır. Etiyopya'da, İtalyan ve Etiyopya kültürünü besleyen ve destekleyen ve halka ücretsiz olan İtalyan okulları ve kültür enstitüleri bulunmaktadır.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.