Tarsus (Hititçe: Tarşa), Mersin ilinin en doğusundaki ilçesidir. İlçe doğuda Adana, batıda Mersin merkez, kuzeyde Pozantı ve Çamlıyayla, güneyde Akdeniz ile çevrilidir. Tarihte en yaygın Kilikya olarak anılan bölgede bulunan ilçenin Hitit Uygarlığı başta olmak üzere köklü bir uygarlık geçmişi vardır.[1] Hititler döneminde Tarsus, Kizzuvatna eyaletinin bir kentiydi.
Tarsus | |
---|---|
Tarsus'un Mersin'deki konumu | |
İlçe sınırları haritası | |
Ülke | Türkiye |
İl | Mersin |
Coğrafi bölge | Akdeniz Bölgesi |
İdare | |
• Kaymakam | Mehmet Ali Akyüz |
• Belediye başkanı | Ali Boltaç (CHP) |
Yüzölçümü | |
• Toplam | 2240 km² |
Rakım | 23 m |
Nüfus (2018, 2020, 2019, 2016, 2010) | |
• Toplam | 339.676, 346,715, 342,373, 329,494, 238,276 |
• Kır | - |
• Şehir | - |
Zaman dilimi | UTC+03.00 (TSİ) |
İl alan kodu | 0324 |
İl plaka kodu | 33 |
Resmî site Tarsus Belediyesi |
Tarih
İlçe Berdan ovasından (Tarsus ovası) kuzeye doğru engebeli arazi boyunca son yıllarda hızla gelişmektedir. Çok zengin bir tarihi olup, bazı dini inançlar yönünden önemli bir kenttir. Kur'an'ın Kehf Suresinde geçen Ashab-ı Kehf (Yedi Uyurlar)ın kaldığı mağaranın Tarsus'ta olduğuna inanılır. Yeni Ahit'in yazarlarından biri olan Pavlus da Tarsus doğumludur. Bu sebeple Hristiyanlarca da hac yeri olarak kabul edilmektedir. Kudüs'teki Kıyamet Kilisesi'nden sonraki en kutsal kilise olan Aziz Pavlus Kilisesi ve Aziz Pavlus Kuyusu Tarsus'ta bulunmaktadır. Bunların yanı sıra dünyanın ilk kanalizasyonlu Tarihi Roma Yolu, Roma hamamı da Tarsus'tadır. Kleopatra Kapısı da şehrin en eski kalıntıları arasındadır. 10 km kuzeybatısındaki Taşkuyu mağarası, Şelalesi ve özellikle Tarsus Barajı gezip görülesi yerlerden olup turizm açısından mükemmel bir tarihe ve doğal güzelliklere sahiptir. 1082 yılında Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı I.Süleyman Şah tarafından fethedilmiştir, günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nde yer almaktadır.
Kuruluşu
Kuruluşu yaklaşık 8.000 yıl öncesine, Yeni Taş Çağı'na dayanan Tarsus'un Çukurova'nın içinde yer alması ve Toros Dağları'ndan İç Anadolu'ya geçit veren Kilikya kapısı sayesinde güneyden gelen göç ve ticaret yolları üzerinde olması, yerleşim yeri olarak seçilmesinde en önemli etkendir. Tarsus'un ismi ve kuruluşu hakkında, mitolojilerde ve eski yazarların anlatımlarında çeşitli bilgiler vardır. Bunların hemen hepsi Roma İmparatorluğu çağlarında, özellikle Augustos döneminde ortaya çıkmıştır ve hiçbiri tarihi bir gerçek olarak kabul edilemez. Mitolojiye göre, Antik Çağlar'da Tarsus Çayı'na, Kilikya'nın yeni halkı Cydnos adını vermiştir. Cydnos, mitolojide nehir tanrısına verilen isimdir. Azra Erhat, Cydnos için şöyle yazar: "Kilikya'da bugün Tarsus Çayı diye bilinen ırmağın tanrısı. Ana tarafından lapetos'un torunu sayılır. Cydnos'un Parthenios adlı bir oğlu olduğu ve Cydnos Irmağı' nın denize döküldüğü yerde bir kent kurup ona Parthenia demiştir. Burası da bugünkü Tarsus'tur."
Mitolojideki Pegasus (kanatlı at) ya da Bellerophontes, Kilikya ovasında yolunu şaşırmış ve Tarsus'un bulunduğu yerde ayağı sakatlanmış olduğundan kente Latince ayak tabanı anlamına gelen Tarsos adı verilmiştir. Bu efsaneyi güçlendiren bir durumda İlyada'da Bellerophontes'in Aleian düzlüklerinde gezindiğinin söylenmesi, o dönemde düzlüklerin de Kilikya ya da Tarza olarak tanımlanması nedeniyle Tarza'nın aslında Tarsus demek olduğu düşünülmüştür. Bu ilişki, Luvi dilinde düzlüklere ya da ovalara Tebai (Kilikya) denmesiyle fazlasıyla güçlenmektedir. Diğer bir efsaneye göre kentin kurucusu eski Kilikya Tanrısı Sandon ile bir tuttukları Herakles'tir. Herakles'in resimleri MÖ 4. yüzyıla ait Tarsus sikkeleri üzerinde bulunmaktadır.
Antik gezgin ve coğrafyacı Strabon, "Coğrafya" kitabında kentin kuruluşuyla ilgili olarak: "Tarsos'a gelince o, bir ovada uzanır, İo'yu araştırmak üzere Triptolemosla birlikte dolaşan Argoslular tarafından kurulmuştur." şeklinde bir bilgi verir. Bir efsaneye göre, bu kentin kurucusu Perseus'tur. Mitolojinin kahramanlarından biri olan Perseus, Hitit döneminde Andrasos olarak bilinen bir köyün yerinde Tarsus kentini kurmuştur. Diğer bir efsaneye göre Tarsus, Tarım Tanrıçası Demeter'in oğlu Triptolemos tarafından kurulmuştur. Antik Çağ'da Tarsus önemli bir tarım merkeziydi ve bu özelliği antik Tarsus sikkelerinde betimlenmiştir. Tarsus Mozaiği, 3. yüzyılda yapılan mozaikte Orfeus'un müziği ile vahşi hayvanları uslandırmasına ait tasvir. Antakya müzesi. Tarsus adı ve kentin Kilİkya Kralı Syennessis'in yönetim merkezi olduğu, ilk defa MÖ 401 yılında Ksenephon'un "Anabasis" kitabında belirtilmektedir. MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısından İtibaren Tarsus'a ait sikkeler üzerinde, kentin ismi gerek Aramice ve gerekse Grekçe yazı ile Tarz ve Terzi şekillerinde görülmektedir. Tarsus'un bu şekilde bilinen adına çok daha önceleri Asur kaynaklarında rastlanılmaktadır. Asur kaynaklarında, önce Kilikya'nın merkezi olarak bildirilen Tarsus, Asur Kralı 3. Salmannassar (MÖ 859-825) ve Sanherib'e (MÖ 704-681) ait belgelerde Tarzi şeklinde anlatılmaktadır.
İlk yerleşim
Gözlükule Höyüğü'nde yapılan kazılar, bu yörede ilk yerleşmenin Yeni Taş Çağı dönemiyle başladığı ve Orta Tunç Çağı'na değin kesintisiz sürdüğünü ortaya koymuştur.
Antik Çağ
Bir süre sonra Asur egemenliğinde kalan yöre, daha sonra Persler'in, MÖ 333'te ise Alexander'in (Büyük İskender) yönetimine geçmişti. MÖ 66'da Kilikya bir Roma vilayeti olunca, Tarsus da buranın merkezi durumuna getirilmiştir. Tarsus bu dönemde büyük bir gelişme gösterdi. Tarım ve ticaretin yanı sıra, Cydons'un yatağı taranarak büyük gemilerin bu akarsuda sefer yapmalarının sağlanmasıyla, Doğu Akdeniz, deniz ve kara yollarının birleştiği büyük bir ticaret ve kültür merkezi haline geldi. Yine bu dönemde kentin nüfusunun 450 bin kişiyi aştığı sanılmaktadır. Uzunca bir süre Tarsus dünyanın en büyük kenti olarak kaldı.
Strabon, Tarsus'taki kültür yaşamı hakkında oldukça ayrıntılı bilgiler vermektedir. Strabon; birçok filozof, dil bilgini ve şairlerin Tarsus'ta yaşadığını, onların kültür hayatına olan etkilerini, her konuda büyük bir gelişme içindeki Tarsus'un bir bilim ve üniversite kenti olduğunu, halkın felsefeye ve diğer bilim dallarına büyük ilgi gösterdiğini ve bunları öğrenmeye istekli olduklarını; Tarsus'un bu konuda İskenderiye ve Atina'yı geçtiğini yazmaktadır. Strabon'dan, Tarsus'ta eğitim görenlerin yerli halktan olduğunu ve yabancıların nadir olarak geldiğini, eğitimini bitirenlerin bir kısmının yabancı ülkelere giderek orada eğitimlerine devam ettiklerini öğreniyoruz. Ayrıca Tarsus'ta stoik filozoflardan Antipator, Arhedemos, Nestor, Athenedoros kentleri dolaşarak okul açan Phutiades ve Diogenes; edebiyatçılardan Artemidoros ve Diodoros, Diony-sides'in yaşadığını yazar. Strabon Tarsus hakkında verdiği bilgilerin sonunda: "Roma kenti, Tarsuslu alimleri iyi ispat edebilir çünkü Roma gerek Tarsus'tan gerek İskenderiye'den gelen bu gibi alimlerle doludur." der.Bu bilgilerden Tarsus'un ticaret kenti olma özelliğinin yanında kültür ve üniversiteler kenti de olduğunu ayrıntıları ile öğreniyoruz.
Tarsus'ta Antonius döneminde antik bilim adamlarının yazdıkları büyük kitaplar toplanarak 200.000 ciltlik, dünyada eşi bulunmayan bir kütüphane oluşturulmuştur. Tarsus'taki üniversite, Atina ve iskenderiye üniversitelerinden daha da ünlü idi. Tarsus'ta bulunan yazılı kitabelerde, burasının özgür bir kent olduğu yazılıdır. Tarsus'un özgür kurumlarından, Paulus ve birçok filozof faydalanmışlardır. Kozmopolit bir kent olan Tarsus, Roma yasalarına göre yönetilmiştir.
Yunan kaynaklarında, Tarsus'taki tarihî eserler hakkında verilen bilgilerde; krallık sarayları, pazar yerleri, caddeler, köprüler, hamamlar, çeşmeler, haller, akarsu sahilinde gençlere ait gymnaziyum, stadyum ve Paulus Tapınağı anlatılmaktadır.
Xenophon'dan sonraki antik yazarlar, Cydnos akarsuyunun kentin ortasından geçtiğini yazmaktadırlar. Strabon, Cydnos'un gymnaziyumun yanından geçtiğini, ilk önce Regma denilen bir göle döküldüğünü, burasının Tarsus'un limanı olduğunu ve orada gemi tezgâhları ile ticarethanelerin bulunduğunü yazar. Günümüzde de liman etrafında ve liman ile Tarsus arasındaki alanda yerleşim olduğunu ispat edecek izler vardır. Cydnos'tan Tarsus'a kadar gemilerin gelebilmesinin mümkün olduğu birçok yazar tarafından belirtilmekle ve antik Tarihçi Plutarkhos, Kleopatra'nın M.Antonius'u filosu ile birlikte Tarsus'ta ziyaret ettiğini yazar.
Orta Çağ
Tarsus, Orta Çağ'da birçok Arap ve İslam bilgininin ilgi konusu olmuştur. Bunlar, Tarsus'un büyük ve güzel bir kent olduğunu, iç içe iki suru olup, surların beş kapısı ve etrafında hendekleri bulunduğunu yazmaktadırlar.
Arap coğrafyacılar İbn-i Havkal (943), İstahri (951), İdrisî (12. yüzyıl) ve Ebü'l-Fidâ (1273-1331) ile İranlı Coğrafyacı İbn Hurdazbih (820-912), Süryani tarihçi, filozof Ebü'l Ferec İbnü'l İbri (1226-1286) yöreyi ve Tarsus'u ziyaret etmişlerdir. Bunlardan Coğrafyacı Ibn-ü'l Fakih'in eserinde "Ebu Süleyman Ferec'in 788 yılında, 5 kapısı ve 87 burcu olan Tarsus kentini ve surlarını onardığını" yazması, Müslüman Araplar'ın kente verdikleri önemin bir örneğidir.
Abbasi halifesi Memun 20 yıl tek halife olarak hüküm sürdükten sonra Tarsus'ta 48 yaşındayken 9 Ağustos 833'te ölmüştür. Sıcak bir yaz gününde Tarsus'ta bir dere kenarında kardeşi Ebu İshak'la birlikte otururken oraya gelen bir hayvan yükünden aldığı hurmayı yemesinden sonra çok ateşlenip hastalandıktan sonra öldüğü bildirilir. İlk Abbâsî halifelerinin mezar yerleri saklanmakla beraber, Memun'un Tarsus'ta gömüldüğü çok muhtemeldir.[2]
Osmanlı Dönemi
Ünlü Osmanlı Kaptanı, coğrafyacı ve haritacı Piri Reis'in yazdığı "Kitab-ı Bahriye" adlı eserinin 4. cildinde Tarsus'la ilgili bilgiler bulunmaktadır. "...Tarsus deniz kenarından üç mil kadar içeride ova üzerinde kurulmuş bir kasabadır. Önünden Tarsus Çayı akar. Burada bulunan gölün (Rehg-rna=Aynaz) içine sandallar girerek 6 kulaç suda demir atarlar."
1671 yılında Tarsus'a gelen Evliya Çelebi, Tarsus hakkında şu bilgileri vermektedir
:"... Tarsus kalesi bir düzlük üzerinde, denizden bir saat uzaklıkta, daire biçiminde olup Halife Memun yapısıdır. Çevresi 500 adım, iki kat sağlam bir kaledir. Tümüyle hendekle çevrilidir. Kalenin içinde üstü toprak damlı evlerle dolu üç mahalle vardır. Kalenin üç kapısı (batıda iskele, doğuda Adana, kuzeyde Bağ kapıları) vardır. Mevcut 15 cami içinde Eski Cami hicretten 300 yıl önce yapılmış, kiliseden bozma bir yapı idi. Geriboz kapısının iki yanında arslan, kaplan ve ejderha suretleri vardır ki, insan görünce korkar. Avının üstüne konmuş bir doğan sureti vardır ki sanki canlıdır. Bu garip acayip eserlerin tümü mermer taşından yapılmıştır. Yine bu kapının iki yanında beyaz mermer kitabeler içinde renk renk kufi yazı ile Arapça ve Süryanice yazılmış görmeye değer yazılar vardır ki, insan hayran kalır. Tarsus'ta ayrıca 5 kilise, 6 medrese, 7 Hristiyan sıbyan mektebi, 2 hamam, 2 han ve 317 dükkân vardır, İbrahim Halife Camii'ne bitişik 80 dükkân kagir bina kentin bedestenidir. Tüm sokakları kaldırımlıdır. Çünkü, temiz kumlu yollar olduğundan asla çamur olmaz. Tatlı limonu (lime), turuncu, zeytini, inciri, nar, hurma ve servileri, şeker kamışı, pamuğu meşhurdur. Verimli sahradır, âlâ camus yeridir. Bu kale içinden Bulgar Akarsuyu geçip Akdeniz'e karışır. Bu kentin suyu ve havası ağır olduğundan, bahardan sonra kentte bir tek kişi kalmayıp Bulgar yaylasına çıkarlar. Bu kalenin kuzey tarafında küçük bir iç kaleciği vardır. Gayet mamurdur. Her tarafı hendektir. Etrafı 500 adımdır. Yedi kuledir. Dizdarı ve neferleri yaylaya gidemediklerinden renkleri sarıdır. Halkı Rum, Gürcü, Ermeni ve Türkmen'dir. Arap fellahları da vardır. Minareleri Arabistan tarzındadır."
Haçlı Seferleri ardından yörede kurulan Kilikya Ermeni Krallığı'nın egemenliğine, Memlükler'in vasalı Ramazanoğulları Türkmen Beyliği 1359'da son verdi. Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi ardından 1517'de Osmanlı egemenliğine giren Tarsus, önce Kıbrıs Eyaleti'ne, daha sonra da Adana Eyaleti'ne bağlı bir sancak merkezi oldu.
Yakın tarih
Osmanlı İmparatorluğu'nun güçlü koruması altında 1832 yılına kadar herhangi bir işgale uğramayan Tarsus, bu yılda Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa'nın, Çukurova'yı işgal etmesi ile 8 yıl kadar Mısır egemenliğinde kaldı. Bu dönemde Tarsus ovası yeni baştan planlı bir tarımsal üretime açılmış, Mısır'dan getirtilen uzun lifli pamuk burada daha geniş alanlarda üretilmeye başlanmıştır. Bataklıklar kurutulmuş, yeni su kanalları açılmış, Mısır'dan deneyimli tarım işçileri getirtilerek verimli ürün elde edilmiştir. 1839'da Kütahya anlaşmasıyla Osmanlılara iade edildi.
19. yüzyılın ortalarından itibaren dünya ticaret sistemine Mersin limanı yoluyla bağlantı kurmuş, kent bu dönemde kültür, ticaret ve özellikle tarım ve tarıma bağlı ekonomide, büyük gelişmeler elde etmiştir. İlçede hâlen ayakta duran tarihi mahallelerde gördüğümüz kimisi saray yavrusu, iki-üç katlı varsıl konutlar, bu dönem zenginliğini yansıtan sivil mimarlık örnekleridir. İlçede büyük bir grup oluşturan gayrimüslimlere ait çok sayıda kilise inşa edilmiş, hâlen önemli bir eğitim kurumu olan Tarsus Amerikan Lisesi, Amerikalılar tarafından kurulmuştur. Kentte hâlâ önemli bir Hristiyan nüfus yaşamaktadır.
Tarsus, 1877'de Adana Vilayeti'ne bağlı bir sancak olmuştur. 7000 yıl süreyle kesintisiz devam eden önemli konumuyla yüksek uygarlık düzeyine çıkan Tarsus, 19. yüzyıl sonlarında yapılan ihmaller sonucunda denizle bağlantısı kesilmiş, deltadaki Aynaz gölü bataklığa dönüşmüştür. Bu kentin gelişmesini etkileyen başlıca olumsuz faktörlerden bindir. I. Dünya Savaşı'nın ardından 17 Aralık 1918'de Fransızlar tarafından işgal edilmiş, Türk Kurtuluş Savaşı'nın ardından 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Antlaşması ile işgal sona ermiştir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile birlikte bataklıklar kurutulmuş, Berdan Çayı üzerinde baraj inşa edilmiş, her türlü tarımsal üretime elverişli çalışmalar yapılmış, karayolu ve demiryolu ağlarının üzerinde olmasıyla yeniden hızlı bir gelişme içine girmiştir, ilçede başta tekstil olmak üzere çok sayıda sanayi kuruluşu faaliyet göstermektedir.
Nüfus
Yıl | Toplam | Şehir | Kır |
---|---|---|---|
1927[3] | 73.907 | 21.872 | 52.035 |
1935[4] | 77.824 | 24.382 | 53.442 |
1940[5] | 80.132 | 27.643 | 52.489 |
1945[6] | 86.915 | 28.829 | 58.086 |
1950[7] | 99.206 | 33.704 | 65.502 |
1955[8] | 111.117 | 39.182 | 71.935 |
1960[9] | 129.305 | 51.184 | 78.121 |
1965[10] | 143.419 | 57.737 | 85.682 |
1970[11] | 162.220 | 74.510 | 87.710 |
1975[12] | 198.894 | 102.186 | 96.708 |
1980[13] | 219.673 | 121.074 | 98.599 |
1985[14] | 263.573 | 146.502 | 117.071 |
1990[15][a] | 290.633 | 187.508 | 103.125 |
2000[16] | 348.205 | 216.382 | 131.823 |
2007[17] | 318.553 | 229.921 | 88.632 |
2008[18] | 303.661 | 228.471 | 75.190 |
2009[19] | 308.681 | 233.436 | 75.245 |
2010[20] | 312.573 | 238.276 | 74.297 |
2011[21] | 316.925 | 241.876 | 75.049 |
2012[22] | 318.615 | 245.671 | 72.944 |
2013[23] | 321.403 | 321.403 | veri yok |
2014[24] | 323.961 | 323.961 | veri yok |
2015[25] | 326.063 | 326.063 | veri yok |
2016[25] | 329.494 | 329.494 | veri yok |
2017[25] | 335.587 | 335.587 | veri yok |
2018[25] | 339.676 | 339.676 | veri yok |
2019[25] | 342.373 | 342.373 | veri yok |
2020[25] | 346.715 | 346.715 | veri yok |
Not: Büyükşehir yasası nedeniyle köyler mahalle statüsüne geçtiğinden 2013'ten itibaren kır nüfusu tabloda yer almamıştır.
Ekonomi
MÖ 5000 yılına dayanan tarihinde görkemli dönemler yaşayan, çeşitli uygarlıklara kent merkezliği yapan, doğulu kervanların uğrak yeri ve ticaret merkezi olan ilçe, bu ticari özelliğini günümüzde de korumaya çalışmaktadır. Bereketli topraklara sahip olan Çukurova’da her türlü ziraatın yapılması ve sanayinin ham maddesi olan ürünlerin bolluğu, bu bölgede sanayinin gelişmesinde en önemli faktör olmuş. 1800'lü yılların ikinci yarısında, bölge potansiyelinin farkında olan yabancı ülkeler, pamuğun ilk işleme biçimi olan çırçır fabrikalarını faaliyete sokmuştur. Çırçır işletmelerinden iplik fabrikasına ilk geçiş, 1887 yılında Mavromati ve Şürekası İplik Fabrikası'nın açılmasıyla gerçekleşmiştir. 1920'de bölgede Tarsus Konserve Osmanlı A.Ş. kurulmuş ve Tarsus sanayisi daha da gelişmeye başlamıştır. Türkiye'de ilk elektrik enerjisi 15 Eylül 1902'de ilçede üretilmiş.
Tarsus'un Ticaret Borsası'ndaki yıllık işlem hacmi 36 milyon lira dolaylarındadır. Bölge, ülke ekonomisinin küçülme tehlikesi yaşadığı dönemlerde bile üretime devam etmeyi başarmış ve hatta ihracat yapmıştır. Tarsus’tan yurt dışına satılan malların büyük çoğunluğunu tarıma dayalı sanayi ürünleri oluşturmaktadır. İhracatın %65’ini tekstil ürünleri kapsar. Bunun dışında gelişmiş sektörler arasında gıda, inşaat ve metal sayılabilir. Tarsus'un en çok dış satım yaptığı ülkeler arasında Fransa, Hollanda ve ABD yer almaktadır. Tarsus'ta Çukurova Sanayi, Berdan Tekstil, İzocam, Trakya Cam ve Çukurova Makina İmalat Sanayi gibi önemli tesisler yer almaktadır. Ancak bu fabrikalar dışında ekonomide çok büyük bir durgunluk vardır.
Tarsus'un ekonomisinde tarım önemli gelir kaynağıdır. Türkiye'nin en verimli toprakları yine Tarsustadır. 202.400 hektarlık ilçe toprağının 154.902 hektarı tarım arazisi, 62.786 hektarı orman ve fundalık, 4080 hektarı çayır ve mera, 20.632 hektarı tarım dışı arazidir. Tarım alanlarının büyük bölümünün sulanması, gübrelenmesi ve yeni tekniklerin uygulanması ile toprağın verimi artırılmakta, ürünler iyi değerlendirilmektedir. Mersin ilinin en verimli ve en geniş tarım arazisi, Tarsus'un ovalık yöresindedir. Bununla beraber iklimin tarıma elverişli olması bu arazilerde her çeşit tarımın yapılmasını sağlamaktadır. Ovalık araziler de, ilkbaharda turfanda sebze ve meyveler, daha sonra sebze, kiraz ve üzüm ekilmektedir.
Kış mevsiminde ise papaya, liçi, ananas, portakal, mandalina ve limon meyvelerinden başka kışlık sebzeler de ekilir. Pamuk, susam ve soya gibi yağlı tohumlu bitkilerden tahılların her çeşidine kadar tarla ürünlerinin ekimi bu verimli arazilerde yapılır. Yine Tarsus'ta iyi kalitede Kolombiya kahvesi üretimi denemeleri olumlu sonuç vermiştir.. Tarsus'un bazı köylerinde kurulan sığır İslah istasyonlarında çok verimli Holştayn tipi sığırlar yetiştirilmektedir.
Sanayi yönünden de Mersin'in Merkez'den sonra en gelişmiş ilçesi Tarsus'tur. İlçenin tarım ürünlerini değerlendiren sanayi kuruluşları dışında, ülke ekonomisi için önemli olan tarım aletleri, makine yedek parçaları, takım tezgâhları yapan fabrikalar, şekerli yiyecek imalathaneleri, tuğla ve seramik fabrikaları, tekstil fabrikaları ve otomotiv sanayi vardır.
Fauna
Yerel medya kuruluşları
Yerel TV Kanalları
- Tarsus Güney TV
Yerel Radyo Kanalları
- Tarsus Süper FM (91.1)
- Örgün FM (94.7)
- Tarsus FM (95.5)[26]
- Tarsus Yaren FM (98.3)
Bazı Yerel Gazeteler
- Tarsus Gündem Gazetesi
- Tarsus Haber Gazetesi
- Yeni Doğuş Gazetesi
- Telgraf Turk
- Tarsus Ekspres Gazetesi
- Yenises Gazetesi
- Akdeniz Gazetesi
- Tarsus İleri Gazetesi
- Tarsus Merhaba Gazetesi
- Son Manşet Gazetesi
- İçel Gündem Gazetesi
- Tarsus Vilayet Gazetesi
- Mersin Kent Gazetesi 27 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Tarsus Kent Gazetesi 21 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Mersin Blok Haber[27]
- Tarsus Gazetesi[28]
- Çamlıyayla Haber[29]
- Mersin Ceride Haber[30]
Diğer Basın-Yayın Kuruluşları
- Merhaba Gazetesi
- Akkoza Gazetesi
- Haberci Gazetesi
- Son Nokta Gazetesi
- Zirve Gazetesi
- Yenice Vitrin Gazetesi
Gezilecek yerler
- Tarsus Şelalesi
- Gözlükule
- Antik Yol
- Aziz Paul Su Kuyusu
- Nusret Mayın Gemisi ve Çanakkale Anıtı
- Tarsus Barajı
- Eshabı Kehf Mağarası, Tarsus
- Aziz Paul Kilisesi
- Kleopatra Kapısı
- Şahmaran Hamamı
- Bilal-i Habeşinin Mekanı
- Danyal'ın türbesi
- Tarsus Roma Yolu
- Donuktaş
- Roma Mezarları
- Tarsus Yarenlik Alanı
- Baç Köprüsü
- Kırkkaşık bedesteni
- Tarsus Ulu Camii
- Tarsus Eski Cami
- Osmanlı Evleri
- Aznakay Parkı
- Tarsus Etnografya Müzesi
- Çanakkale Parkı Yüzbaşı İbrahim Hakkı Bey Müzesi
- Atatürk Çarşısı (Kapalı Çarşı)
- 700. Yıl Osmanlı Parkı
- Tarsus Barajı
- Tarsus Devlet Parkı Aşağı Mesire Alanı
- Tarsus Berdan Baraj Gölü
- Tarsus Plajı Sahil
- Karabucak ormanı
- Berdan Viyadüğü
- Tarsus Şelale Mesire Alanı
- Oyuncakistan Parkı
- Şahmeran Heykeli
- Tarsus Kilim Müzes
- Tarsus Saat Kulesi
- Tarsus Yarenlik Alanı
- Tarsus Alman Mezarlığı
- Türkistanlı Mencik Baba Türbesi
- Yenice - İnönü Churchill Görüşmesi ve Barış Vagonu Parkı
- Tarsus Atatürk Gençlik Parkı
- Tarsus Belediyesi Mehmet Bal Sanat Galerisi
- Tarsus Demokrasi Meydanı
- Tarsus Fransız Zulmünü ve Ermeni Katliamını Telin Anıtı
- Tarsus Kültür Merkezi - Tarsus Müzesi
- Tarsus Kültür Sitesi Açık Hava Gösteri Merkezi
- Tarsus Melik Zahir Küçük Minare Camii (Kuşlu Camii)
- Tarsus Su Parkı Yüzme Havuzu Eğlence Tesisleri
- Tarsus Tren İstasyonu - Atatürk Treni
- Tarsus Türk Büyükleri Parkı
- Tarsus Üçgen Çarşı
- Tarsus Şehitlik Anıtı
- Seyit Onbaşı Heykeli
- Adalet Heykeli
- Lokman Hekim Heykeli
- Tarsus Cumhuriyet Meydanı
- Barış Manço oyuncak Parkı ve Tarsus Hayvanat Bahçesi
- Kalpaklı Atatürk Heykeli (At Üstünde)
- Tarsus Kültür Sanat Sokağı
- Kutalmışoğlu Süleyman Şah Heykeli
- Hacı Bekraş-ı Veli Heykeli
- Osman Gazi Heykeli
- Taşkuyu mağarası
- Altından geçme
Yöresel Yemekler
- Cezerye
- Humus
- Şalgam suyu
- Analı kızlı
- Kerebiç
- Tarsus Beyazı (üzüm türü)
- Yüksük çorbası
- Tantuni
- Keçiboynuzu (Harnup) (meyve)
- Tarsus kebabı
- Fındık Lahmacun
- Murt (meyve)
Tarsus ilçesindeki mahalleler
İlçedeki mahalleler şunlardır:[31]
- 82 Evler Mahallesi
- Ağzıdelik Mahallesi
- Akarsu Mahallesi
- Akçakocalı Mahallesi
- Akgedik Mahallesi
- Akşemsettin Mahallesi
- Aladağ Mahallesi
- Aliağa Mahallesi
- Alibeyli Mahallesi
- Aliefendioğlu Mahallesi
- Alifakı Mahallesi
- Altaylılar Mahallesi
- Anıt Mahallesi
- Ardıçlı Mahallesi
- Arıklı Mahallesi
- Atalar Mahallesi
- Atatürk Mahallesi
- Avadan Mahallesi
- Bağlar Mahallesi
- Baharlı Mahallesi
- Bahçe Mahallesi
- Bahşiş Mahallesi
- Ballıca Mahallesi
- Baltalı Mahallesi
- Barbaros Mahallesi
- Belen Mahallesi
- Beydeğirmeni Mahallesi
- Beylice Mahallesi
- Boğazpınar Mahallesi
- Bolatlı Mahallesi
- Boztepe Mahallesi
- Böğrüeğri Mahallesi
- Büyükkösebalcı Mahallesi
- Camilimanda Mahallesi
- Caminur Mahallesi
- Cırbıklar Mahallesi
- Cin Mahallesi
- Cumhuriyet Mahallesi
- Çağbaşı Mahallesi
- Çağlayan Mahallesi
- Çakırlı Mahallesi
- Çamalan Mahallesi
- Çamtepe Mahallesi
- Çatalca Mahallesi
- Çavdarlı Mahallesi
- Çavuşlu Mahallesi
- Çayboyu Mahallesi
- Çevreli Mahallesi
- Çiçekli Mahallesi
- Çiftlik Mahallesi
- Çiriştepe Mahallesi
- Çokak Mahallesi
- Çöplü Mahallesi
- Çukurbağ Mahallesi
- Dadalı Mahallesi
- Damlama Mahallesi
- Dedeler Mahallesi
- Dorak Mahallesi
- Duatepe Mahallesi
- Eminlik Mahallesi
- Emirler Mahallesi
- Ergenekon Mahallesi
- Esenler Mahallesi
- Ömerli Mahallesi
- Eskişehir Mahallesi
- Fahrettin Paşa Mahallesi
- Fatih Mahallesi
- Ferahimşalvuz Mahallesi
- Fevzi Çakmak Mahallesi
- Gaziler Mahallesi
- Gazipaşa Mahallesi
- Girne Mahallesi
- Göçük Mahallesi
- Gömmece Mahallesi
- Gözlükule Mahallesi
- Gülek Mahallesi
- Günyurdu Mahallesi
- Hacıbozan Mahallesi
- Hacıhamzalı Mahallesi
- Halitağa Mahallesi
- Hasanağa Mahallesi
- Hürriyet Mahallesi
- İbrişim Mahallesi
- İncirgediği Mahallesi
- İncirlikuyu Mahallesi
- İnköy Mahallesi
- İsmetpaşa Mahallesi
- Kaburgediği Mahallesi
- Kadelli Mahallesi
- Kaklıktaşı Mahallesi
- Kaleburcu Mahallesi
- Kanberhüyüğü Mahallesi
- Karaçerçili Mahallesi
- Karadiken Mahallesi
- Karadirlik Mahallesi
- Karakütük Mahallesi
- Karayayla Mahallesi
- Kargılı Mahallesi
- Karsavran Mahallesi
- Kavaklı Mahallesi
- Kayadibi Mahallesi
- Kefeli Mahallesi
- Kelahmet Mahallesi
- Kemalpaşa Mahallesi
- Kerimler Mahallesi
- Keşli Mahallesi
- Kırıt Mahallesi
- Kırklarsırtı Mahallesi
- Kızılçukur Mahallesi
- Kızılmurat Mahallesi
- Kocaköy Mahallesi
- Koçmarlı Mahallesi
- Konaklar Mahallesi
- Kozoluk Mahallesi
- Körlü Beyi Mahallesi
- Kösebalcı Mahallesi
- Köselerli Mahallesi
- Kulak Mahallesi
- Kumdere Mahallesi
- Kurbanlı Mahallesi
- Kurtçukuru Mahallesi
- Kuşçular Mahallesi
- Kütüklü Mahallesi
- Mahmutağa Mahallesi
- Mantaş Mahallesi
- Meşelik Mahallesi
- Mithatpaşa Mahallesi
- Muratlı Mahallesi
- Nemiroğlu Mahallesi
- Olukkoyağı Mahallesi
- Öğretmenler Mahallesi
- Özbek Mahallesi
- Özlüce Mahallesi
- Pirömerli Mahallesi
- Reşadiye Mahallesi
- Reşadiye (Merkez) Mahallesi
- Sağlıklı Mahallesi
- Sandal Mahallesi
- Sanlıca Mahallesi
- Sarıveli Mahallesi
- Sayköy Mahallesi
- Sıraköy Mahallesi
- Simithacılı Mahallesi
- Sucular Mahallesi
- Şahin Mahallesi
- Şehitishak Mahallesi
- Şehitkerim Mahallesi
- Şehitler Tepesi Mahallesi
- Şehitmustafa Mahallesi
- Takbaş Mahallesi
- Taşçılı Mahallesi
- Taşkuyu Mahallesi
- Taşobası Mahallesi
- Tekeliören Mahallesi
- Tekke Mahallesi
- Tepeçaylak Mahallesi
- Tepeköy Mahallesi
- Tepetaşpınar Mahallesi
- Topaklı Mahallesi
- Topçu Mahallesi
- Tozkoparan Zahit Mahallesi
- Ulaş Mahallesi
- Verimli Mahallesi
- Yalamık Mahallesi
- Yanıkkışla Mahallesi
- Yaramış Mahallesi
- Yarbay Şemsettin Mahallesi
- Yazlık Mahallesi
- Yeni Mahallesi
- Yeni Ömerli Mahallesi
- Yenice Mahallesi
- Yeniçay Mahallesi
- Yeniköy Mahallesi
- Yeşil Mahallesi
- Yeşilevler Mahallesi
- Yeşiltepe Mahallesi
- Yeşilyurt Mahallesi
- Yunus Emre Mahallesi
- Yunusoğlu Mahallesi
- Yüksek Mahallesi
Hakkında Yapılan Filmler
Yönetmenliğini Umut Hacıfevzioğlu'nun yaptığı senaryosunu Uğur Pişmanlık'ın yazdığı "Antik Çağda Tarsus ve Felsefe" belgeseli.
TRT Belgesel Kanalı için çekilen ve danışmanlığını Uğur Pişmanlık'ın yaptığı "Çıplak Mahallesi" belgeseli.
Notlar
- Çamlıyayla ilçesinin kurulması ile kır nüfusu azalmıştır.
Kaynakça
Dış bağlantılar
Wikiwand in your browser!
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.