Ramazanoğulları Beyliği, XIV. yüzyılda Misis ve Adana yöresinde kurulmuş bir Anadolu beyliğidir.
Ramazanoğulları Beyliği | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1352-1608 | |||||||||
Bağlı olduğu boyun tamgası | |||||||||
Başkent | Adana | ||||||||
Yaygın dil(ler) | Türkçe | ||||||||
Bey | |||||||||
| |||||||||
Tarihçe | |||||||||
| |||||||||
|
Oğuzların Üçok kolunun Yüreğir boyuna mensup Türkmenler tarafından 1352 yılında kuruldu. Yaklaşık yarım asır Memlûk Devleti'ne tabi idi. 1514 yılında toprakları Osmanlı Devleti hâkimiyetine girdi; yaklaşık yüz yıl boyunca yurtluk-ocaklık statüsünde bir beylik olarak Ramazanoğlu sülalesinden beyler tarafından yönetilmeye devam etti. 1608 yılında Ramazanoğlu Beyi Piri Mansur Bey'in kendi isteği ile beylikten çekilmesi ile son buldu.
Tarihi
Memlûklara tabi olduğu dönem
Beyliğin Kuruluşu ve Ramazan Bey dönemi
Ramazanoğulları Beyliği, Moğol istilaları sonucu kitleler halinde Yakındoğu'ya göç eden Türkmen boylarının kurduğu beyliklerdendir. Horasan ve Azerbaycan’dan gelen ve Memlûk Sultanı I. Baybars'ın Antakya’dan Gazze’ye kadar yayılan bir alana yerleştirdiği Türkmenler, Şam Türkleri olarak anılmaktaydı. Şam Türkleri, İlhanlı Devleti'nde Ebû Said Bahadır Han’ın 1335'te ölümü üzerine başlayan taht mücadeleleri sırasında Memlûklar tarafından Anadolu'ya düzenlenen seferlere katıldılar.[1]
Bu seferlerin en önemlilerinden birisi, Ayas Kalesi'nin fethi idi.[1] Memlukler, Küçük Ermenistan Krallığı'nın elindeki bu liman şehrini, 11 Mayıs 1338 tarihinde sekiz gün süren çok zorlu kuşatmanın ardından ele geçirmişti. Kale'nin ele geçirmesinde özellikle Üç Ok Türkmenleri gayret gösterdi ve bu tarihten sonra Çukurova’da yerleşmeye başladılar.[1]
Bu arada Oğuzların Bozok koluna mensup Türkmenler Halep’ten başlayarak Amanos Dağları'nın doğusundan Elbistan’a kadar yayılan bölgeye yerleşmişti. Halep bölgesinde kışlayıp Uzunyayla’da yaylayan Bozoklu Türkmenler, Dulkadiroğlu Karaca Bey idaresinde bir beylik kurmuşlar ve Memlûk Sultanı 1337'de Kahire'de büyük bir törenle Dulkadiroğlu Karaca Bey'i "Türkmen Beyi" ve Maraş'tan Elbistan'a uzanan toprakların naibi olarak tanımıştı.
Karaca Bey'in itaatsizlikleri üzerine 1352'de onun yerine Türkmen emirlerinden biri olan Ramazan Bey çağrıldı ve Karaca Bey'in emirlik ve iktaı ona verildi. Böylece Ramazanoğulları Beyliği resmen kurulmuş oldu.
İbrahim Bey dönemi
Ramazan Bey'in oğlu İbrahim, babasının ölümü üzerinde 8 Haziran 1354 tarihinde ve yanında armağan olarak getirdiği bin at ile Kahire'ye geldi; Türkmen Emirliği ve ıktaı kendisine verildi. Ne var ki İbrahim Bey Bozok Türkmenleri üzerinde hâkimiyet kuramamamış ve Memlûk Sultanı, 1355'te Karaca'nın oğlu Halil'i Dulkadir Beyi olarak tanımak zorunda kalmıştır.
İbrahim Bey'in Ramazanoğlu Beyi olduğu dönemde Memlûklar, Küçük Ermenistan Krallığı'nın başkenti Sis'i 13 Nisan 1375'te çok sayıda Türkmen'in de katıldığı bir sefer sonucu fethetmiştir. Çukurova'daki Küçük Ermenistan Krallığı böylece son buldu. Ermenilere karşı savaşlarda sağladığı yararlılıklar nedeniyle İbrahim Bey'e "Sarımuddin" ünvanı verildi.[2] Memluklar Ayas, Sis ve Tarsus olmak üzere üç naiplik kurdu. Bu şehirler Türkmen beyleri tarafından idare edildi, bölge tamamen Türkleşti.
Memlûk Devleti'nde, tahttaki sık değişiklikler nedeniyle iç karışıklıklar çıkınca Adana naibi (valisi) Ramazanoğlu İbrahim Bey, Dulkadiroğulları ile ittifak kurarak Memlûklere karşı isyan etti. 1381'de Dulkadiroğlu Halil Bey ile onunla birlik olan Ramazanoğlu İbrahim Bey ve Maraş'taki Türkmenlere karşı sefer düzenleyen Memlûklar, 6 Temmuz 1381'de Türkmenleri yenip Maraş'ı ele geçirdi.[1] İbrahim Bey pişmanlığını bildirip affedildi; Halil Bey ise Sultan Berkûk'un isteği ile öldürüldü.[1]
İbrahim Bey'in Memlûk Sultanı'na itaati uzun sürmmiştir. Ramazanlılar'ın Memlûk hâkimiyetinden çıkmasını isteyen İbrahim Bey, 1382'de Karamanoğulları ile ittifak yaptı. Adı, yol kesmek, Anadolu hacılarını ve tacirlerini soymak, Karaman Beyi Alâeddin Bey ile Sis'i ele geçirmek için işbirliği yapmak gibi olaylara karıştı.[2] Memlûkların Halep naibi Yelboğa en-Nâsiri, 1383'te asi Türkmenler üzerine sefere çıktı ve yapılan çarpışmalarda Türkmenleri hezimete uğrattı.[3] İbrahim Bey savaş meydanından kaçıp Bayat Tükmenleri'ne sığındı ancak Yelboğa ve ordusu onu takip edip ailesi ile birlikte esir aldı. İbrahim Bey ile kardeşi Kara Mehmed, Yelboğa'nın huzurunda öldürüldü.
Ahmed Bey
1383'te İbrahim Bey'in kardeşi Ahmet Bey Ramazanoğulları beyi oldu. Onun dönemi, beyliğin en parlak dönemlerinden biri oldu. Sultan Berkuk'un 1399'da ölümünden sonra, Memlûk emirleri arasında yaşanan rekabetten yararlandı. Zaman zaman Memlûkular'ın yardımına koştu, kimi zaman da Sultan'a karşı cephe aldı. 1410 yılında Halep'e gitti ve orada Sultan Ferec ile görüştükten sonra kızını onunla evlendirdi. Ahmet Bey'in kızı, Mısır sarayında büyük bir itibar görmüs ve kendisine Hunda Kübra (Bas Hatun) ünvanı verilmiştir. Ahmet Bey, damadını ziyaret için Kahire'ye gitti, bir süre kalıp ülkesine döndü.
Ahmet Bey, 12 yıl önce Karamanoğulları idaresine geçmiş olan Tarsus şehrini 1415'te 7 ay süren kuşatma sonunda fethetti ve Memluk Sultanı adına hutbe okuttu. Şehri, oğlu İbrahim'in yönetimine bıraktı. 1417'de öldü.
II. İbrahim Bey
Ahmed Bey'in ölümünden sonra İbrahim Bey, uzun süre kardeşleri ve kardeşlerinin çocukları ile beylik çin savaştı. İbrahim Bey beyliğin yönetimini ele geçirdiğinde Memlûk Sultanı'na bağlı kaldı. Tarsus'un Karamanoğulları'ndan alınıp yeniden Memluklar'ın eline geçmesinden sonra oraya Vali olarak atanmadığı için, Karamanoğlu Mehmed Bey ile ittifak yaparak Tarsus'u kuşattı. Bunun üzerine beylikten azledilerek ve yerine kardeşi Hamza getirildi.
İbrahim Bey, kardeşinin beyliğini kabul etmeyerek Karamanogullari'ndan gördüğü yardım sayesinde Adana'da hüküm sürmeye devam etti. Memlûk Sultanı, Karamanoğulları'nın İbrahim Bey'e desteğine kızarak Tarsus üzerine ordu gönderdi. Hamza Bey'le birleşen Memlûk ordusu Tarsus, Adana ve Misis'i zapt etti. Karamanoglu Ibrahim Bey'in yanında bulunan Ramazanoğlu İbrahim Bey, Memluk Sultanı'na teslim edildi, Kahire'de hapsedildi; 15 Aralık 1427'de idam edildi. Ramazanoğulları Beyliği eski siyasî önemini kaybetti.
Diğer Beyler
Ibrahim Bey'in Kahire'de tutuklanmasının ardından akrabası Mehmet Bey Ramazanoğlu Bey'i yapıldı. Eylük Bey (1440), Dündar Bey (1456-1462), Hasan Bey, Gazi Bey, Ömer Bey, Davudğlu Halil Bey Ramazanoğulları Beyliği'ni yönettiği bilinen beylerdir. Halil Bey 1485 yılından itibaren otuz yıl beyliği yönetti. Halil Bey, Osmanlılar'in Çukurova'da hakimiyetlerini kabul ettirmesinden sonra Osmanlılar ile dostluk kurdu. 1510 yılında öldü. Beyliğin başına kardeşi Mahmut Bey geçti ve Osmanlılarla ilişkileri geliştirdi, bu nedenle beylikten azledildi; onun yerine Halil Bey'in torunu Selim Bey'e hilat giydirildi. Mahmut Bey bunun üzerine Istanbul'a giderek padişah Yavuz Sultan Selim'e bağlılığını bildirmiştir.
Osmanlılar'a tabi olduğu dönem
Mahmut Bey dönemi
Memlûk Devleti tarafından beyliğine son verilen Mahmut Bey, 1514 yılında Yavuz Sultan Selim'e sığındı. Mısır Seferine çıkan Yavuz Sultan Selim'in Kaşlıca (Misis) dolaylarındaki ordugâhını ziyareti sırasında Osmanlı'ya tabiiyeti resmen arz etti.[4] Kendisine sefere katılma imtiyazı verildi. 1516 yılında yapılan Mercidâbık Savaşı'nda büyük yaralılıklar gösterdi ve kendisine Ramazanoğulları Beyliği verildi. 1517 yılında Ridaniye Savaşı'nda sol kolda yer aldı ve bu çarpışmalar sırasında öldü.[2]
Kubat Bey
Mercidâbık ve Ridaniye Savaşları'ndaki yenilgiden sonra Memluk Sultanı Tomambay'ın idam edilmesi ile Memluk Devleti son bulmuş; Çukurova bölgesinin tüm şehir, kasaba ve köyleri Osmanlı idaresine girmiştir. Osmanlılar, Ridaniye Savaşı'nda ölen Mahmut Bey'in ölümü üzerine Ramazanoğulları Beyliliği'nin başına Halil Bey'in oğlu Kubat Bey getirdi. Görevi sadece Adana şehrini yönetmekti. Bir süre sonra bu görevden azledildi, paşalık ünvanı ile farklı görevler verildi; 1558-1559 yılında yılında Halep valisi iken öldü.
Piri Mehmet Bey
Kubat Bey'in görevden alınmasından sonra Adana şehrini ve Çukurova bölgesinin tamamını yönetmek üzere kardeşi Piri Mehmet Bey atandı. Adana şehri onun yönetiminde yeniden kuruldu. Babası Halil Bey'in yaptırmaya başladığı Adana Ulu Camii külliyesi tamamlandı.
Diğer Beyler
Ramazanoğulları Beyliği'nin hukuki statüsü "ocaklık" idi. Diğer sancak beylerinden farkları, beyliğin beli bir aileden olanlara verilmesi idi. Yurtluk-ocaklik kanunu gereği ailenin en yaşlı erkek üyesi yönetimde söz sahibi idi. Beylere, "Adana hâkimi" denirdi. Kubat Bey'in oğlu Süleyman Paşa, Piri Mehmet Paşa'nın oğulları Ömer Paşa, Derviş Mehmet Bey, III. İbrahim Bey; II.Mehmet Bey'in oğlu Abdi Paşa ile Osman Bey, y III. İbrahim Bey'in oğlu II. Mehmet Bey Adana hakimliğinde bulundu. Son olarak II.Mehmet Bey'in oğlu Pir Mansur Bey Adana hakimi oldu. 1600 yılında bu göreve geldiği kabul edilir.
Beyliğin son bulması
Piri Mansur Bey, 1608 yılında kendi isteği ile beylikten çekilmiştir. Bu tarihten sonra Adana'nın yurtluk-ocaklık statüsü son buldu; Halep eyaletine bağlandı ve diğer sancaklar gibi yönetildi; 1867'de ise bağımsız bir vilayet oldu.
Ramazanoğulları Beyiği Anadolu beylikleri içerisinde siyasȋ varlığını en son yitiren beyliktir.[5] Geçmişte beyliği yönetenlerin uzak torunlarının çoğu günümüzde Sivas, Tarsus, Mersin, Adana, Misis, Yumurtalık, Trabzon (Vakfıkebir), Sakarya (Akyazı), Ardahan ve İstanbul civarında yaşamaktadırlar.
Beyler
Bey | Hüküm Süresi | Notlar |
---|---|---|
Ramazan Bey | 1352-1378 | |
İbrâhim Bey | 1378-1383 | |
Şihâbeddîn Ahmed Bey | 1383-1416 | |
II. İbrâhim Bey | 1416-1418 | |
İzzeddîn Hamza Bey | 1418-1426 | |
Mehmed Bey | 1426-1435 | |
Eylûk Bey | 1435-1439 | |
Dündar Bey | 1439-1470 | |
Ömer Bey | 1470-1485 | |
Gıyâseddîn Halil Bey | 1485-1510 | |
Mahmud Bey | 1510-1514 | |
Selim Bey | 1514-1516 | |
Mahmud Bey | 1516-1517 | |
Kubad Paşa | 1517-1520 | |
Pîrî Mehmed Paşa | 1520-1568 | |
Derviş Bey | 1568-1569 | |
III. İbrahim Bey | 1569-1589 | |
II. Mehmed Bey | 1589-1594 | |
Pir Mansur Bey | 1594-1608 | |
Mimari eserler
Ramazanoğulları Beyliği döneminde, Suriye-Mısır, Artuklu, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı mimari ve süslemesinin bir sentezi niteliğinde eserler meydana getirilmiştir.[6] Beyliğin meydana getirdiği en önemli eser, hem Selçuklu ve Osmanli mimarisini hem de Zengî ve Memlûk mimarisini bir araya getiren Ulu Cami külliyesidir.
Ramazanoğlu Beyliği döneminde meydana gelen mimari eserlerin başlıcaları şunlardır:
- Akça Mescit. Ramazanoğulları'ndan günümüze gelen en eski eser kabul edilir. "Akça Bey" adındaki bir Türkmen beyi tarafından yaptırılmıştır. Portalde izleri bulunan iki kabartma kuş figürü ebced hesabıyla yapının 1409 tarihinde yapıldığını ortaya koyar.
- Küçük Mescit. Ulu Cami medresesi yakınında üstü toprak damla örtülmüş sade yapı, Halil Bey döneminde yaptırılmıştır.
- Harem Dairesi (Vakıf Sarayı). Ulu Cami Külliyesi'nin bitişiğinde üç katlı bir yapıdır. 1495'te inşa edilmiştir. Osmanlı Sultanı IV. Murad Bağdat Seferi sırasında üç gece bu yapıda konaklamıştır.
- Selamlık Dairesi (Tuz Hanı). Halil Bey'in yaptırdığı sarayın erkeklere ait bölümüdür. 1497'de inşa edilmiştir.
- Çarşı Hamamı. Piri Mehmet Paşa tarafından 1529 yılında yaptırılmıştır.
- Gön Hanı. Piri Paşa tarafından 1530 yılında yaptırılmıştır.
- Yağ Camii. Halil Bey devrinde eski bir kiliseden camiye çevrildikten sonra Piri Paşa döneminde genişletilmiş bir ibadet yapısıdır.
- Yağ Camii Medresesi. 1558 yılında Piri Paşa'nın yaptırdığı medresedir.
- Tahtalı Cami. "Sevindikzade" adında bir hayırsever tarafından 1601 yılında yaptırılmıştır.
- Ulu Cami. İnşası 1513 yılında Halil Bey tarafından başlatılan, 1520 ve1541 yılları arasında oğlu Piri Paşa tarafından yapımı tamamlanan cami.
- Ramazanoğlu Türbesi.Ulu Camii bitişiğinde bulunan yapıda bulunan sandukalardan biri Halil Bey'e diğerleri Piri Paşa'nın oğulları Mehmet Bey ve Mustafa Bey'e aittir.
- Cami avlusundaki türbe.Üstü yüksek tamburlu soğan kubbeyle örütü kubbenin Ramazanoğulları ailesinden dört hanıma iat olduğu söylenir.
- Ulu Cami medresesi. Piri Paşa tarafından 1540 yılında yaptırılmıştır.
- Savcızade (Kemeraltı) Camii. Piri Paşa tarafından 1548 yılında yaptırılmıştır.
- Hasan Ağa Camii. Abdullah oğlu Hasan Ağa tarafından 1558 yılında yaptırılmıştır.
- Cuma Fakıh Mescit ve Medresesi. Cuma Fakıh adlı bir hayırsever tarafından 1541 yılında yaptırılmıştır.
- Tarsus Eski Camii. Ramazanoğulları devrinde kiliseden camiye çevrilmiştir.
- Kubatpaşa Medresesi. Kubat Paşa tarafından Tarsus'ta 1550 yılında yaptırılmıştır.
- Camii-i Nur. Tarsus'ta III. İbrahim Bey tarafından 1579 yılında inşa ettirilmiştir.
- Kırkkaşık Bedesteni. Camii-i Nur bitişiğinde Piri Paşa'nın oğlu İbrahim Bey tarafından 1579'da imaret ve medrese olarak yaptılmış, daha sonra çarşıya dönüşmüştür.
Kaynakça
Wikiwand in your browser!
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.