En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları
Misis
Adana'da antik kent ve ören yeri Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Remove ads
Misis (Mopsuestia), Ovalık Kilikya'da (Cilicia Campestris), tarihi İpek Yolu üzerinde, Pyramus Nehri (Ceyhan Nehri) kenarında kurulmuş antik bir kenttir.[1]
1879 tarihli A Latin Dictionary, 1898 tarihli Dictionary of Classical Antiquities, 1913 tarihli Catholic Encyclopedia ve 1920 tarihli La Cilicie adlı yayınlar, kentin o dönemde Missis veya Messis olarak adlandırıldığını kaydetmektedir. Ancak, kentin adı 1960 yılında Yakapınar olarak değiştirilmiştir.

Adana'ya 27 km uzaklıktaki şehir, Yüreğir ilçesi Yakapınar beldesi sınırları içindedir. Tarih boyunca Kilikya yöresinin önemli bir yerleşimi olmuştur. Kentin ortasından geçen Ceyhan Nehri üzerindeki Misis Köprüsü'nün Lokman Hekim’in ölümsüzlük iksiri reçetesini rüzgâra kaptırdığı yer olduğuna inanılır. "Ölümsüzlük kenti" olarak anılır.
Remove ads
Adı
Yerleşimin adı Eskiçağ kaynaklarında Mopsuestia (Grekçe: Μοψουεστία ve Μόψου ἑστία, romanize: Mopsou(h)estia ve Mopsou estia), Bizans kaynaklarında Mopsuesta Mamistra (Orta Çağ Yunancası: Mamista, Manistra, Mampsista), Arapça Massisa (el-Mısısa, Maslsa), Süryanice'de Masista ve Türkçe Misis olarak anılır.[2]
Tarihçe
Özetle
Bakış açısı
Misis Antik Kenti, Neolitik Çağ'a tarihlenen bir höyük üzerinde bulunur.[3] Misis Höyüğü kazılarında ortaya çıkarılan yerleşim katmanları ile obsidyen aletler, Misis'te M.Ö. 7000-4000 yılları arasında yerleşimin varlığını göstermektedir. Neolitik ve Kalkolitik çağda bu yerleşimin, bölgenin merkezi konumunda olduğu bilinmektedir.[2]
Her ne kadar yerleşimin çok daha önce başladığını gösterse de geleneksel Eski Yunan inanışına göre kentin kurucusu M.Ö 1200'lü yıllarda Truva Savaşı'na katıldıktan sonra Çukurova'ya gelen ve Külek Boğazı'ndaki Mopsukhrene kentinin de kurucusu olan Mopsos isimli efsanevi kahramadır ve "Mopsos’un Evi" anlamına gelen Mopsuhestia adını bu nedenle almıştır.
Misis, tarih boyunca Hitit, Asur, Makedonya ve Selevkosların eline geçmiş, Roma ve Bizans devirlerinde de Kilikya bölgesinin önemli bir merkezi olmuştur. Özellikle Roma ve Bizans dönemlerin İpek Yolu üzerinde önemli bir ulaşım ve ticaret merkezi haline gelmiş ve mekansal olarak gelişmiştir.
M.S. 8. yüzyıldan itibaren Abbasiler döneminde yeniden imar edilmiş, 965'te tekrar Bizans'a geçen kent, 1082'de Anadolu Selçukluları'nın eline geçmiştir. Kent, Selçuklu egemenliği boyunca Ayas Limanı'ndan tüm Anadolu'ya ticari mal akışının sağlandığı bir merkez olarak önemini korudu.[2]
Misis 1151-1375 yılları arasında kesintisiz olarak Kilikya Ermeni Krallığı'na bağlı idi. 1375 yılında Memluk Devleti'nin egemenliğine girdi. Bu dönemde yörük aşiretlerinin yerleştiği Misis kenti, Memlüklere bağlı Ramazanoğlu Beyliği'nce yönetildi.[4] I. Selim'in 1516-1517 yıllarındaki Mısır Seferi sırasında ise Osmanlı Devleti'nin egemenliğine girmiştir. Ramazanoğulları, 1602'ye kadar kenti Osmanlı Devleti'ne bağlı olarak yönetti.
Misis'te bugün ayakta kalmış olan eserler M.S. 4. yüzyıla ait bir bazilikanın mozaik taban döşemeleri, dokuz gözlü bir taş köprü, akropol deki surlar, su kemerleri ve hamam kalıntıları ile Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalan Havraniye Kervansarayı ve tek kubbeli mescittir.
Ayrıca Misis'te Lokman Hekim'in Misis Köprüsü'nden geçerken ölümsüzlük ilacını kaybettiği, Yedi uyurlardan Karataş Dede'nin Mezarının da burada bulunduğu rivayet edilmektedir.

Remove ads
Araştırma kazıları
Özetle
Bakış açısı
Misis'te ilk araştırma kazıları 'Misis Höyüğü üzerinde Helmunt Bossert tarafından 1956-1959 yıllarında yapılmıştır. Bu kazılarda İslam dönemine ait kubbeli, tuğladan büyük bir sarnıç çıkarılmış; figürlü tasvirler içren Bizans çanak çömleği bulunmuş höyüğün doğu yamacında Osmanlı, Bizans, Arap ve Roma dönemlerine ait kültür katları, şehir duvarları, kule ve kule kapıları sondaj işlemi yapılarak bulunmuştur. Kazılar sırasında 1959 yılında, höyüğün batısındaki kilisede 4.yüzyıla ait mozaikler gün yüzüne çıkarılmıştır. Kilisenin altında bir de Roma tapınağı olduğu düşünülmektedir.
Höyüğün merkezinde ve batı yamacındaki kazı çalışmalarında ise Bizans ve daha sonraki dönemlere ait duvarlar ve yaklaşık 6 metre yüksekliğinde tuğladan kubbeye ait su sarnıcı tespit edilmiş ve sarnıcın çok daha eski dönemlere ait olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, kilise içerisinde bazı Arapça mezar taşları ve çok sayıda Bizans dönemine ait pişirilmiş çanak, çömlek ve parçaları çıkarılmıştır.[5]
Höyükte, 1988-2002 yılları arasında Mustafa Sayar, 2006 yılında Giovanni Salmeri yüzey araştırmaları yapmıştır. Bu araştırmalarsın sonuçları Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından Araştırma Sonuçları Toplantıları adıyla yayınlanmıştır.
Misis antik şehrinde kazılar 2012 yılından itibaren [6][7] devam etmektedir. İtalya Roma Ulusal Araştırma Konseyinden Anna Lucia D'Agata ile Pisa Üniversitesinden Giovanni Salmeri tarafından yürütülen bu kazılarda ortaya çıkan eserler Adana Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.[8]
Kaynakça
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Remove ads

