Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Karabağ Hanlığı (Farsça: خانات قرهباغ – Xānāt e Qarebāq, Azerice: Qarabağ Xanlığı), 1748-1805[3] yılları arası bugünkü Azerbaycan topraklarında yer almış ve İran'ın Kaçar Hanedanı egemenliği altında[4] fiilen bağımsız olmuş[5][6][7][8][9] Azeri[5][10][11] feodal devletidir.
Qarabağ Xanlığı Karabağ Hanlığı | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1748-1822 | |||||||||
1902 Rus haritasına göre Karabağ Hanlığı Haritası | |||||||||
Başkent | Bayat (1748-1750), Penahabad (1750-1822) | ||||||||
Yaygın dil(ler) | Farsça (resmi)[1][2] Azerice | ||||||||
Hükûmet | Monarşi | ||||||||
Han | |||||||||
| |||||||||
Tarihçe | |||||||||
| |||||||||
Para birimi | Penahı, Karabağ tümeni | ||||||||
|
Han hükûmetinin temeli orduydu. Ordunun ana kısmı Maaflar ve Elatlar'dan gelen süvarilerden oluşuyordu. Savaşlar veya büyük muharebeler sırasında ordunun kalıcı kısmı, yani silahlı kuvvetler pahasına artırıldı. Savaşçıların silahlanma ve diğer tüm masrafları nüfusun pahasına idi. Bilindiği gibi askerî birlikler sadece dış saldırıları önlemek için değil, aynı zamanda iç düzeni sağlamak için de önemliydi. Bu nedenle, ordunun bakımı hanlık için önemliydi.[12]
Han, askeri zaruret halinde 10-15 bin asker toplayabilirdi. Sıradan ordunun ana kısmı etnik gruplardan oluşuyordu. Karabağ'ın bütün vilayetleri, adları bir deftere ve bir listeye yazılan bir süvariden müteşekkildi. Gerektiğinde ilçe ve köylerden piyadeler ile ilçe mebusları da görevlendirilirdi.[13]
Hanların düzensiz askerî birliklerine ek olarak, hanın bir kısmı düzenli askerlerden oluşan bir muhafızı da vardı. Düzenli silahlı kuvvetler, tarım işlerinden serbest bırakılan paralı askerlerden oluşuyordu. Süvari, piyade, Zanburakçı ve topçu olarak ayrılıyordu. Düzenli ordunun askerleri, savaş için gerekli silahları, atları ve diğer teçhizatı divandan temin ederdi.[14]
Düzenli silahlı kuvvetler modern ateşli silahlarla silahlandırıldı. Ancak, atalardan kalma silahlar da kullanıldı. Ana ateşli silah türü, "Dayan duldurum" adı verilen tüfeklerdi. Ordu on, yüz ve bin kişiye bölündüyordu. Bu grupların liderlerine sırasıyla Onbaşı, yüzbaşı ve binbaşı deniyordu.[15]
Hanlığın topraklarının büyük bir kısmını kaplayan arazi 1551 yılında Şah I. Tahmasp tarafından Gence-Karabağ Beylerbeyliği adı altında bir yönetim birimine dönüştürüldükten sonra 1588-1605 ile 1725-1735 yılları arasında Osmanlı Devleti egemenliğinde kalmış olduğu süre dışında Karabağ Hanlığı, uzun yıllar Safevi ve devamı niteliğindeki İran hanedanlıklarının egemenliğinde kalmıştı. Hanlığın temelleri Safevi Hanedanı'nın Aras Nehri ve Kura Nehri arasındaki Karabağ bölgesini 1606 yılında Ziyadoğlu Ailesi'ne vermesiyle feodal bir mülk olarak atılmıştı. Gence şehrinden Karabağ topraklarına göç eden, soyu Cavanşir oymağına dayanan bir kişi, Karabağ'da bir kadın ile evlenmiş ve çocuğu olmuştu ve çocuğunun adını Sarıca Ali koymuştu. Sarıca Ali büyüyünce çok zengin biri olup onun malları da oğlu İbrahim Ağa'ya kalmıştı. Safevi Hanedanı'ndan sonra İran topraklarına hakim olan Afşar Hanedanı yöneticisi Nadir Şah, İbrahim Ağa'nın oğlu Fazlali Bey'i yanına alarak eşik ağası yapmıştı. Fazlali Bey bir çatışmada ölünce Nadir Şah, bu sefer Fazlali Bey'in kardeşi Penah Ali Han'ı yanına almıştı. Penah Ali Han, bir müddet Nadir Şah'ın yanında kaldıktan sonra kaçıp Karabağ'da saklanmıştı. Nadir Şah, Penah Ali Han'ı aratsa da bulamamıştı. Nadir Şah'ın 1747 tarihinde öldürülmesi üzerine Penah Ali Han, ortaya çıkarak 1747 tarihinde kendini Karabağ hanı ilan etmişti. Penah Ali Han'ın başa geçmesiyle Karabağ Hanlığı da de facto şeklinde bağımsız olmuştu. Afşar Hanedanı'nın yeni yöneticisi Adil Şah, Karabağ hanı olarak Penah Ali Han'ı tanıdığını belirten bir ferman çıkarmıştı.[16] Penah Ali Han'ın soyu, Cavanşir boyunun Sarıcalı oymağına dayanan Ziyadoğulları Hanedanı'ndan gelmektedir.[12]
Karabağ hanlığı, bağımsız bir devletin temel niteliklerini taşıyan siyasi bir yapıydı[13][17] Hanlığın başında, sınırsız güce sahip bir han vardı ve kendi hanedanlığındaki görevlerini miras yoluyla erkek soyundan geçiriyordu. Hanlığın kendi idaresi ve madeni parası vardı, bir ordusu vardı, bağımsız bir iç ve dış politika yürütüyordu[18]
Han'ın gücünü karakterize eden V. Leviatov şunları kaydetti: “Devlet ve kişisel hanın mülkünü ayırt etmeyen ve tanımlamayan feodal bir güçtü. Hanlıklarda var olan düzenlemeler, yönetimlerinin düzenlendiğini ve hanların patrimonyal mülklerinin yönetimi olarak kabul edildiğini göstermektedir "[18]
Rus oryantalist I. N. Berezin'e göre, han tamamen bağımsızdı. Han, yalnızca tüm idari ve adli değil, aynı zamanda manevi gücü de (Şeriat mahkemesi) elinde topladı. Hanlığın gücünden bir örnek veren I.N. Berezin, hanın ölüm cezasına çarptırılabileceğini ve resmi veya basit bir köylü olsun, hanlığın herhangi bir sakinini affetme kararı verebileceğini kaydetti.[19]
Hanlığın ilk başkenti Bayat Kalesi'ydi (1748). Penah Ali Han, hanlığı koruyabilmek için 1750-1752 yıllarında bugünkü Şuşa kale-şehrini inşa ettirmiş, başkenti de buraya taşıyıp şehrin adını Penahabad koymuştu.[20] 1750 yılında Şeki Hanlığı ile Bayat Savaşı yapılmıştı. Penah Ali Han, Meghri, Tatev, Karakilise, Kafan şehirlerini ele geçirerek Nahçıvan Hanlığı'nı ülkesine bağlamıştı.
1752 tarihinde Penahabad şehri kurulduktan sonra, İran toprakları üzerinde hak iddia eden Kaçar Hanedanı'nın kurucularından Muhammed Hasan Han, Karabağ Hanlığı'na saldırarak Penahabad'ı kuşatmış fakat Zand hanedanı kurucusu Kerim Han Zend'ın saldırıları üzerine çekilmek zorunda kalmıştı. Muhammed Hasan Han buradan çok çabuk çekilmişti. Hatta Penahabad kalesi duvarlarının altında savaş toplarını bile bırakmıştı. Penah Ali Han, Muhammed Hasan Han'ın geri çekilen askerlerine karşı saldırı yaparak Güney Azerbaycan'daki Aras Nehri'nin karşısında bulunan Erdebil şehrini ele geçirmişti.
1759 tarihinde Karabağ Hanlığı'nın kuvvetlenmesinden endişe eden Urmiye Hanlığı hükümdarı Feth Ali Han Afşar, hanlığa karşı bir savaş başlatmıştı. 30,000 kişilik ordusu ile saldıran Feth Ali Han Afşar'a birkaç melik destek sağlayarak yardım etmişti. Penahabad'ın kuşatılması sekiz ay boyunca devam etmiş ve Feth Ali Han Afşar, Karabağ Hanlığı'nı geçici olarak Urmiye Hanlığı'na bağlı hâle getirmişti. Karabağ hanının oğlu İbrahim Halil Han'ı ise rehin olarak Urmiye'ye götürmüştü.[21]
Aynı yıl, Kerim Han Zend, Urmiye hükümdarı Feth Ali Han Afşar'ı yenebilmek için oğlu Urmiye'derehin tutulan Penah Ali Han ile birlik olmuştu. Kerim Han Zend, Feth Ali Han Afşar'ı yenip Urmiye'yi aldıktan sonra İbrahim Halil Han'ı esaretten kurtararak Karabağ Hanlığı tahtına oturtmuş, eski hükümdar Penah Ali Han'ı ise Zand hanedanı'nın başkenti olan Şiraz'a misafir olarak davet edip buraya yerleşmesini mümkün kılmak suretiyle Karabağ Hanlığı'nı kendine bağlı hâle getirmeye çalışmıştı.[21] Fakat, İbrahim Halil Han, 47 yıllık hanlık döneminde bağımsız hareket ederek Karabağ Hanlığı'nı bağlılıktan kurtarmış ve bunun yanında Gence Hanlığı'nı 1780-1785 tarihleri arasında kendine bağlı duruma getirmişti. Bu süreçte eski hükümdar Penah Ali Han ise ölümüne kadar kadar Şiraz'da yaşamıştı.[21]
1759 yılında tahta geçen İbrahim Halil Han, Penahabad şehrinin gelişmesine önem vererek onun etrafına çok sayıda köy kurdurup şehre kaleler diktirmiştir. Gence Hanlığı'nı kendine bağlı hâle getirmesinin yanında Revan ve Nahçıvan hanlıklarının topraklarının bir kısmını ele geçirmeyi başarmıştı. 1789 yılında Karabağ Ermenilerinin çıkardığı isyanı bastırmış, Sünni bir Türk ve bir şair olan Molla Penah Vâkıf baş veziri yapmıştır. Molla Penah Vâkıf, Rusya ve İran'a karşı, komşu Türk hanlıkları ile anlaşma yapmayı başarmıştır.
Muhammed Hasan Han'ın oğlu Ağa Muhammed Şah'da 1795 yılında Penahabad'a saldırmıştır. Ağa Muhammed Şah'ın amacı eski Safevi Hanedanı zamanındaki toprakları geri almak ve İran şahı ilan etmekti. Safevi geleneklerine göre şah, taç giyme töreninden önce Kafkasya'yı kontrolü altında bulundurmak zorundaydı. Bu yüzden Kafkasya'nın kontrol altına alınması için Karabağ Hanlığı ve büyük şehri Penahabad ilk ve büyük bir engeldi.
Ağa Muhammed Şah, 80,000 kişilik ordusu ile Penahabad şehrini kuşatmıştır. İbrahim Halil Han, uzun süreli bir savunma için halkı harekete geçirmişti. Penahabad halkından savaşa katılanların sayısı 15,000 kişiyi bulmuş, savaşta kadınlar ve erkekler birlikte savaşmıştır. Kuşatma 33 gün sürmüş ancak Panahabad şehri ele geçirilememişti. Ağa Muhammed Şah kuşatmayı durdurup Tiflis'e ilerlemiş ve burayı işgal etmişti.[22]
Ağa Muhammed Şah, Kafkasya'yı fethetmekte başarısız olmasına rağmen 1796 tarihinde kendini şah ilan ederek Kaçar Hanedanı'nı kurmuştu. İkinci bir Karabağ seferini de kararlaştıran Ağa Muhammed Şah, hanlığa olan saldırılarını yoğunlaştırmıştı. Penahabad halkı 1795 tarihindeki saldırıdan ve üç yıl süren kuraklıktan dolayı güçsüzleşmesinin yanında, savaş sırasında da şehir koruyucularının büyük bir kısmının ölmüş olmasından ötürü direncini yavaş yavaş kaybetmeye başlamıştı. Ağa Muhammed Şah, Rusların Kuzey Azerbaycan'a girdiklerini duyunca Erdebil'i ele geçirmişti. II. Katerina'nın ölümü üzerine Rus kuvvetlerinin geri çekilmesi ile Ruslar ile Kaçar Hanedanı arasında savaş olmamasıyla Panahabad'ın güçsüzlüğünü fırsat bilen Ağa Muhammed Şah, 1797 yılında, Penahabad'ı ele geçirmeyi başarmış ve burada katliamlar yapmıştır. İbrahim Halil Han Dağıstan'daki Ilısu Hanlığı'na sığınmıştır. Ağa Muhammed Şah, 19 Haziran 1797 tarihinde hizmetindeki üç kişi tarafından öldürülünce İran askerleri Penahabad'dan çekilmiştir. Böylece İbrahim Halil Han, Karabağ'a geri dönerek tekrar han olmuştur.[14][22]
İbrahim Halil Han'ın yönetimi esnasında Karabağ Hanlığı komşu hanlıklar ile ve ek olarak Osmanlı Devleti ve Rus İmparatorluğu'u ile bağ kurmuştur. Bu süreçte Rusya İmparatorluğu, 1804'te Gence Hanlığı'nı ele geçirerek Karabağ Hanlığı'na kuzey sınırında komşu olmuştur. Rusya İmparatorluğu'nun Gürcistan ve Gence'yi istila etmesi üzerine İbrahim Halil Han, 14 Mayıs 1805 tarihinde Rusya İmparatorluğu ile Kürekçay Antlaşması'nı imzalamıştır. Bu antlaşma ile Karabağ Hanlığı, Rusya İmparatorluğu'nun egemenliğini ve üstünlüğünü tanımak ile birlikte Rusya İmparatorluğu'na 8 bin altın rubleyi ödemeyi kabul etmiştir. Rusya İmparatorluğu da antlaşma ile Karabağ Hanlığı'nın koruyuculuğunu üstlenmiş ve Penahabad'da bir garnizon bulundurmayı kararlaştırmıştır.[23]
1806 yılında Ağa Muhammed Şah'ın veliahtı Feth Ali Şah oğlu Abbas Mirza'nın komutasındaki orduyu Karabağ topraklarına göndermesi üzerine İbrahim Halil Han, oğlu Muhammed Hasan'ı Gence'deki Rus komutanlarının yanına göndererek Ruslardan yardım istemiştir. İbrahim Halil Han'ın yardım isteğine karşılık 10,000 kişilik Rus ordusu Karabağ'a gelmiştir. İbrahim Halil Han, Emirliler ve Cebrayıllılardan oluşan süvarilerle Rusları karşılamıştır. Görüşmelerin ardından Karabağ ve Rus orduları Aras Nehri'ne doğru İran ordusuna karşı hareket etmişlerdir. Aslandüz denilen yerde yapılan savaşın ardından İran ordusu geri çekilmiştir. Savaşın ardından İbrahim Halil Han ve Rus orduları bir kaleye geçmişlerdir. Kısa bir süre sonra Ruslar Kürekçay Antlaşması'nı bozup Penahabad Kalesi'ni işgal etmişlerdir. Ailesi ile kaleden kaçan İbrahim Halil Han, Penahabad yakınlarındaki kayalık bir yere kamp kurmuştur. Burada İbrahim Halil Han, İran şahı Feth Ali Şah'a bir mektup yazmıştır. İbrahim Halil Han, mektupta başına gelenleri anlatıp yardım istemiş, sadakatini belirtmek için de şaha yazdığı mektubu Kur'an içine koymuştur.[24] 2 Haziran 1806 tarihinde[25] İbrahim Halil Han, İran ordusunu beklerken, Rus komutan Lisaneviç ve ordusu birkaç Ermeni kılavuzun yardımı ile İbrahim Halil Han'ın bulunduğu yeri basmışlardır. Rus orduları, İbrahim Halil Han ve ailesinden birkaç kişiyi öldürmüşlerdir.[24]
İbrahim Halil Han'ın 1806'daki ölümü üzerine ortanca oğlu Mehdi Kulu Han, Rusya tarafından Karabağ Hanlığı tahtına oturtulmuştur. Rus İmparatorluğu, Rus-İran Savaşları'ndan sonra 1813 tarihinde imzalanan Gülistan Antlaşması ile ve 1828 tarihinde imzalanan Türkmençay Antlaşması ile bölgeyi egemenliği altına almıştır. Mehdi Kulu Han'ın başa getirilmesinden 1822 yılına kadar Rusya'nın diğer eyaletleriyle aynı statüde yönetilen Karabağ Hanlığı, bu tarihte tamamen ortadan kaldırılmıştır.[15] Mehdi Kulu Han ise İran'a gitmiştir.[25] Penah Ali Han'ın soyundan gelen Abdül Vekil Penah Han, daha sonra Büyük Horasan Emiri olmuştur. Cevanşirlerin bir kısmı Osmanlı Devleti'ne göçüp Anadolu'ya yerleşmiştir.[26] Rusya İmparatorluğu içinde Karabağ ili kurulmuş ve bu il Rus memurlar tarafından yönetilmiştir.
Karabağ Hanlığı'nın yönetim biçimi monarşi olsa da, hanlıklar devrinde Azerbaycan'da idari yapı daha ziyade derebeyliğini andırmaktaydı.[27] Han devletin baş yöneticisidir. Diğer Güney Kafkasya hanlıklarında olduğu gibi Karabağ Hanlığı'nda da mülki ve cinayet işlerine şeriat kanunları, örf ve adet esasında bakılmıştır. Mahkemelerde normal cezalarla birlikte ağır işkencelere de yer verilmiştir. Ölüm hükümünü en büyük hakim gibi hanın kendisi vermiştir.[28]
Karabağ Hanlığı, Rus İmparatorluğu'na dahil edilmesi sırasında diğer hanlıklar içinde nüfus bakımından Şirvan Hanlığı'ndan sonra ikinci sıradadır. 90.000 ulaşa gelen nüfusu 18.500 hanede birleştirilmiştir. Tarihçilerin görüşüne göre hanlığın var olduğu dönemde nüfus sayısı ve yoğunluğu tahminen iki defa artmıştır. Penahabad'ı ziyaret eden yolculara göre Penahabad'da 18. yüzyıl ve 19. yüzyılda 2.000 ev ve çoğunluğu Müslümanlardan oluşan 10,000 civarı insan bulunmaktadır.[29]
Ülkedeki en büyük idari birim yöredir. Salnamelerdeki bilgilere göre Karabağ Hanlığı idari açıdan 22 yöreye bölünmüştür. Yöreler ise birkaç kentten ibarettir. Yörelerin yöneticileri naiblerdir. Naiblerin yanında darğalar ve yüzbaşılar gibi vazifeli şahıslarda bulunmuştur. Darğaların şehirlerdeki görevi polisler gibi vatandaşların huzur ve güvenini temin ile suç ve suçluyla mücadele etmektir. Yüzbaşılar ise köylerin yönetiminden sorumluydu. Karabağ Hanlığı'nın son dönemlerinde ülkede 1 büyük şehir, 638 köy bulunmaktadır.[21]
1806'da Rus egemenliğine giren Karabağ Hanlığı'nda siyasi istikrarın kaybedilmemesi için Ruslar, hanlığın idari işlerine karışmamıştır. A. P. Yermalov ile Mogilev'in 1823 yılında tertibini bitirdikleri "Karabağ eyaletinin tahrir defteri"ne göre, Karabağ Hanlığı "mahal"lere ve "el"lere bölünmüştü. Mahalleri yönetenlere "naib", elleri yönetenlere ise "binbaşı" denmekteydi. Her iki çeşit yönetici de doğrudan eyalet yöneticisine bağlıydı. Hanlık 18. yüzyılın ortalarında 21, sonlarında ise 25 mahal ve el'den oluşmaktaydı. Bunlar: Cevanşir, Cevanşir-Dizak, Hırdapara-Dizak, Dizak, Dizak-Cebrayıllı, Bergüşad, Çulundur, Mehri, Bağabürd, Ecenan, Küpara, Karaçorlu, Verende, Haçın, Çileberd, Talış-Gülüstan, Püsyan, Kolanı, Demirçihasanlı, Yiğirmidört, Otuziki, I. Kebirli, II. Kebirli, Sisyan ve Tatevidi'ydi.[30]
Karabağ Hanlığı topraklarının dağların eteklerinden Aras'ın Hudaferin Köprüsü'nden Cevad kentine kadar olan toprakların hepsi Aras Nehri suları ile sulanmıştır. Karabağ Hanlığı arazisinin üçde ikisi ovalıklardan ibarettir. 800-3000 metre yükseklikteki araziler geniş yer kapladığı için hayvancılık Karabağ halkının geçim kaynağı olmuştur. Halkın diğer geçim kaynakları ise halıcılık, çiftçilik, bahçecilik ve deri ürünleri imalidir. 19. yüzyılın başlarında Karabağ Hanlığı arazisinde 30.000 koyun ve keçi, 20.000 at, 2200 oğlak vardır. Yine bu tarihlerde bazı Hristiyan Ermenilerin geçim kaynağı domuzcluktur. İbrahim Halil Han zamanında Karabağ Hanlığı tacirleri Şeki Hanlığı, Şamahı Hanlığı ve Gence Hanlığı'ndan ipek alıp hakiki ipek tekeli kurmuşlar ve onu dış pazarlara çıkarmışlardır. Meşhur Karabağ atları, ülkenin ticaretinde önemli rol oynamıştır. Ülkede 500'e yakın işleyen değirmen vardır. Karabağ Hanlığı döneminde ekonomik alanda önceki devirlere nispeten ilerleme olmuştur. Bu ilerlemenin en büyük etkeni ülke çapında ekinciliğin gelişmesidir. "Toprak ancak onu ekenlere ve ekilecek hâle getirenlere mahsustur" prensibi esas alınmıştır. Toprağı ekilecek hâle getirip ekenler ise az miktarda toprağa sahip olanlar ve rençberlerdir. Salnamelere göre hanlıktaki topraklar han, ağalar, beyler, halk ve vakıflar olmak üzere bölünmüştür. Bu düzen Kur'ân-ı Kerîm'de ileri gelen şeriat hükümlerinden kaynaklanmaktadır.[31][32]
Karabağlıların yerleşik hayat tarzını benimsemişlerdir. Penahabad'da darphane kurulmuştur. Ülkede Penahı adında bir buçuk dirhem ölçüsünde gümüşten pul sikkesi basılmıştır. Sikkenin bir yüzünde Penahabad, diğer tarafında ise La ilahe illallah Muhammedur rasulullah sözleri yazılmıştır. Penahının altı tanesi bir manat, sekiz tanesi ise Karabağ tümeni etmiştir. Penah Han zamanındaki sikke, Karabağ Rusya tarafından ilhak edilmesinden sonra da değerini korumuştur. Savaşlar için Penahabad halkı tüfek, tabanca namluları ve silah kundakları hazırlamışlar, barut imal etmişlerdir. Hançer, kılıç hazırlayan sanatkârlar, taştan yapılma çeşitli araçlar, değirmen taşları, el değirmenleri, taş kazanlar ve başka eşyaları hazırlayan kişilerde Penahabad'da yaşamaktadır. Pazar günleri Penahabad ve çevresinde haftalık pazar kurulmuştur.[31][32]
Ülkede sanat alanında birçok gelişme olmuştur. Sanat ile uğraşanlar en çok Penahabad kentinde faaliyet göstermişlerdir. Hanlık döneminde yetişen Azeri şairler, kendilerinden önceki Farsça şiir yazma geleneğini sürdürmüşlerdir. Çünkü Farsça yazmak ediplikte üstünlük sayılmıştır. Ancak şairler Farsçanın yanında kendi dilleri olan Azerice ile de şiirler yazmışlardır. Hanlığın en önemli şairlerinden biri Molla Penah Vakıf'tır.[33] Halk dokumacılığa önem vermiştir. Değirmenin hisseleri taştan ve tahtadan hazırlanmıştır.
Ziyadoğlu Ailesi beylerbeyleri
Nadir Şah idaresi
Cavanşir Hanedanı hanları
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.