Gine
Batı Afrika'da bulunan bir ülke Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Batı Afrika'da bulunan bir ülke Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Gine ya da resmî adı ile Gine Cumhuriyeti, Afrika kıtasının batısındaki bir ülkedir. Ülkenin sınır komşularını (kuzeyden saat yönünde ilerlendiğinde) Senegal, Mali, Fildişi Sahili, Liberya, Sierra Leone ve Gine-Bissau oluşturmakta olup, ülkenin batısında Atlas Okyanusu yer almaktadır. Ülkenin başkenti Conakry'dir.
Gine | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Slogan Travail, Justice, Solidarité | |||||||
Başkent ve en büyük şehir | Konakri | ||||||
Resmî dil(ler) | Fransızca | ||||||
Diğer diller | Liste | ||||||
Hükûmet | Cumhuriyet/Başkanlık sistemi, Askerî cunta | ||||||
| |||||||
Tarihçe | |||||||
| |||||||
Yüzölçümü | |||||||
• Toplam | 245.836 km2 | ||||||
Nüfus | |||||||
• 2022 tahminî | 13.237.832[1] (75..) | ||||||
• 2014 sayımı | 11.523.261[2] | ||||||
• Yoğunluk | 40,9/km2 | ||||||
GSYİH (SAGP) | 2020 tahminî | ||||||
• Toplam | 26,451 milyar $[3] | ||||||
• Kişi başına | 2.390 $[3] | ||||||
GSYİH (nominal) | 2020 tahminî | ||||||
• Toplam | 9,183 milyar $[3] | ||||||
• Kişi başına | 818 $[3] | ||||||
Gini (2012) | 33.7[4] orta | ||||||
İGE (2021) | 0.465[5] düşük · 182. | ||||||
Para birimi | Gine frangı (GNF) | ||||||
UTC GMT | |||||||
Trafik akışı | sağdan | ||||||
Telefon kodu | +224 | ||||||
ISO 3166 kodu | GN | ||||||
İnternet alan adı | .gn |
Fransa'nın sömürgesi olarak kurulan Gine, bağımsızlığını 1958'de kazandı. Bağımsızlığından sonra uzun yıllar boyunca askeri cuntalar ve otoriter rejimlerin yönettiği Gine'nin ilk demokratik yollarla seçilen cumhurbaşkanı Alpha Condé, 2010 yılında seçildi. 9 Eylül 2021'de Condé, bir askeri darbe sonucunda koltuğundan indirildi.
Ülkenin ismi bir Tuareg kelimesi olan aginaw sözcüğünden gelmekte olup, sözcük siyahi anlamına gelmektedir. Bu kelimeden yola çıkarak ülke ismi siyahilerin yaşadığı ülke anlamında kullanılmaktadır.[6]
Gine sousou dilinde kadın demektir ve Gine'nin paralarında bile sembolü kadındır.[kaynak belirtilmeli]
Günümüzde Gine'nin kurulu olduğu bölgeler erken dönemde Avrupalıların Batı Afrika'da kullandığı ticaret yolların dışında kalmaktaydı. Avrupalıların kullandığı "Trans-Sahra Ticaret Yolları" Gine kuzeyinde ya da batısında sona ermekteydi, bunun haricinde kıyısı bulunan Atlas Okyanusu ticari amaçlı kullanılmamaktaydı. Bu dönemde bölgede yaşayan topluluklar genel olarak küçük topluluklar olarak yaşamaktaydı. XII. yy'da Futa Djalon'un yaylalarında Susu Krallığı kurulmuş, Krallık XIII. yy'da Gana Krallığı'nın varlığına son verilmesi ile hakimiyet alanını genişletmiştir.
1235 yılında Susu Kralı'nın Mali İmparatorluğu Kralı tarafından "Kirina Muharebesi"nde yenilgiye uğratılması sonucu bölgenin kuzeydoğu bölgeleri Mali hakimiyeti altına girmiştir.
Mali İmparatorluğu'nun sona ermesi sonrası bölgede hakimiyeti ele alan Songhay İmparatorluğu'da merkezi yönetimi Gine bölgesinin çok dışında yer almasına rağmen günümüzde Gine'nin bulunduğu bölgelerde de hakimiyet kurmuşlardır.[7]
Susular ilerleyen dönemlerde göçebe Fulbeler tarafından Futa-Djalon'dan uzaklaştırılmış, bunun sonucunda da diğer göçebe Fulbelerin aksine yerleşik düzene geçerek bu bölgede yaşamaya başlamışlardır. Fulbeler, 1735 yılında dini önderleri imam önderliğinde bölgede dini temeller esasına dayalı bir devlet kurmuşlar. Bu devlette, 1896 yılında Fransa tarafından yıkılana kadar varlığını sürdürmüştür.[8]
XV. yy'ın ortalarında günümüzdeki Gine kıyılarına gelen ilk Avrupalılar olan Portekizli tüccarlar ve kaşifler, buradaki halktan ziyada Gambiya Nehri ağzında bulunan topluluklar ile ticaret yapmışlardır. Özellikle Portekizli denizci António Fernandes'in 1445-1446 yılları arasında gerçekleştirdiği gözlemler ile Gine kıyıları hakkında bilgi sahibi olunmuştur.[9]
Avrupalılar ilk olarak XVI. yy içerisinde günümüzde Gine'nin başkenti konumunda olan Conakry açıklarında yer alan küçük adaları ticaret merkezi olarak kullanmaya başlamışlar, adaları da "Ilhas dos Idolos" (Türkçe: İlahiler Adası) olarak adlandırmışlardır. Bu duruma rağmen Gine sahilleri XIX. yy ortalarına kadar Avrupalılar tarafından kalıcı olarak kullanılmamıştır.
1850 yılından itibaren Fransızlar bölgede hakimiyet kurmaya çalışarak bölgeyi kolonileştirmeye başlamışlardır. Fransa, Portekiz'in kuzeyde sahip olduğu kıyı şeridi ile güneyde Britanyalılar'ın sahip olduğu kıyı şeridi arasında kalan küçük bir kıyı şeridini işgal etmeye çalışarak iç kısımlara doğru ilerlemeye çalışmışlardır. Bu bölgede başlatılan işgal faaliyetleri "kölelik karşıtı hareket" adı altında gerçekleştirilmiş, Fransız deniz memurları buradaki yerel yöneticiler ile anlaşmalar imzalanmış, bu imzalar neticesinde de köle ticaretine son vererek onun yerine altın, mum, fildişi ve hayvan kürkü ticareti gerçekleştirilmesi öngörülmüştür. Fransa tarafından atılan bu adımlara 1880'li yıllardan itibaren özellikle bölgenin iç kısımlarında bulunan ve ilerleyen yıllarda Gine'nin ulusal kahramanı olacak olan Samori Ture önderliğinde yaşayan topluluklar muhalif bir tutum sergilemiş, 1882 yılında da Fransızlara ilk askeri yenilgiyi yaşatmışlardır. Bu süreçte Sudan (günümüzdeki Senegal ile Sudan arasındaki bölge) olarak adlandırılan bölgede büyük bir hakimiyet elde ederek imparatorluk oluşturan Ture, günümüzde Gine'nin doğu kısımlarını da hükümdarlığı altına almıştır. Bunun haricinde günümüzdeki Mali'nin güneyi, Fildişi Sahili'nin kuzey kesimleri ile Burkina Faso'nun belli bir bölümü bu imparatorluk içerisinde yer almaktaydı. Ture tarafından oluşturulan bu imparatorluk 1875 yılından 1893 yılına kadar varlığını sürdürmüştür. 1891 yılına kadar Fransa ile arasında bulunan antlaşma gereği herhangi bir fiili saldırı olmasa da, Fransa bu süreçte askeri yöntemlerin yanı sıra yerel grup liderleri ile yaptığı antlaşmalar ile bu bölgedeki varlığını genişletmiştir. Bu yaşananlar neticesinde Ture, 1894 yılında imparatorluğunu o anki konumundan 600 km doğuya taşıyarak, günümüzdeki Gine topraklarından tamamen çıkmıştır. Bu doğuya kayma işlemi sonucu "İkinci Samori Ture İmparatorluğu"nu kuran Ture, bıraktıkları bölgelerde Fransa'nın egemenlik kurmasını engelleyememiştir. Yaşanan bu gelişmeler nedeniyle 1891 yılından itibaren Ture ile sürekli doğu yönünde ilerleyen ve kendilerini de bu yönde ilerlemesine neden olan Fransa arasında çatışmalar yaşanmıştır. 1881 yılından Fransa'nın Fulbe Krallığı ile yaptığı "Koruma Antlaşması" 15 yıl boyunca devam etmiş, 1896 yılında bu antlaşmaya son vermiş, ülkenin kralını öldürerek bölgeyi kukla yönetime emanet ederek dolaylı yoldan elde etmişlerdir.
1885 yılında Conakry, Fransa Valisi'nin Gine'deki ilk yerleşim yeri olmuş, burada bulunan valilik 1893 yılına kadar Fildişi Sahili'nde bulunan Dahomey için de sorumlu olmuştur. Almanya'nın bu bölgede hak sahibi olduğu Kapitaï ve Koba bölgelerinden 24 Aralık 1885 tarihinde Fransa lehine çekilmesi ile bölgede tam bir hakimiyet kuran Fransa, Berlin Konferansı sonucu 15 Mayıs 1886 tarihinde Portekiz ile anlaşarak bölgedeki sınırların tam olarak çizilmesine olanak sağlamıştır.[10] Bölge, 1892-1893 döneminde Fransız Batı Afrikası içerisinde yer alan bir koloni olduğu ilan edilmiştir. 1897 yılından itibaren her bir kişiden alınan vergiler, o dönem ki yönetimin en önemli vergi gelir kaynağını oluşturmaktaydı. Fransa yönetimi altındaki bölgelerde hakimiyeti tam olarak sağlama amacını hedeflemiş, bölgelerindeki liderleri bu konuda yeterli gördüğü takdirde yönetime devam etmesini sağlıyor, yeterli kapasitede görmediği liderleri de hemen değiştiriyordu.
Fransa, diğer birçok Afrika sömürge bölgelerinde olduğu gibi Gine'de de elde edilen her toprağı kendilerinin kazandığı ve sahip olduğu toprak olarak görmekteydi. 1904 yılında bölgede bulunan tüm boş yani kullanılmayan ya da üzerinde herhangi bir yapı bulunmayan tüm toprak parçalarını Fransa toprağı ilan etmiştir.
1925 yılından itibaren bölgedeki yerel halkın da koloni yönetiminde yer alması konusunda adımlar atılmış lakin bu girişim herhangi bir etki yaratmamıştır.
Fransa anakarasının Almanya tarafından işgal edilmesi sonucu Fransız Batı Afrikası üyeleri, Almanya ile işbirliği içerisinde olan Vichy hükûmeti ile Londra'da Özgür Fransa'nın sürgündeki hükûmetinin lideri Charles de Gaulle arasında tercih yapmak zorunda kalmış, Charles de Gaulle hükûmetini destekleyen Fransız Ekvatoral Afrikası hariç, Fransız Ginesi'nin de dahil olduğu diğer tüm bölgeler Vichy yönetimini destekleme kararı almışlardır. Bu gelişmeler neticesinde Gine'de de Almanya'da sürdürülen politikaların bir yansıması olarak sömürge bölgelerinde ırkçı yasalar kabul edilmiş, "sadece beyazlar" ibaresinin olduğu tabelalar bölge genelinde asılmış, siyahilere yönelik ayrımcı bir politika izlenmiştir. Almanya'nın ve böylece Vichy rejiminin savaşı kaybetmesi neticesinde de bu tür ırkçı ve ayrımcı faaliyetlere bölgede son verilerek eski düzene geri dönülmüştür.
1958 yılında Charles de Gaulle'un önemli yetkiler ile Fransa'da başbakan olması sonrasında, bu yetkilerini ilk olarak yeni bir anayasanın kabulünü referanduma götürerek kullanmıştır. Bu referandumda ayrıca Fransa'ya bağlı bulunan sömürge bölgeleri kendi gelecekleri hakkında da seçim yapma durumundaydılar. Buna göre sömürgeler ya Fransa'ya daha sıkı ve tamamen bağlanmayı ya da derhal bağımsızlık ile Fransa'nın tüm desteğinden yoksun kalmayı oylamış olacaklardı. Bu dönemde Fransız Batı Afrikası'nın en önemli ve güçlü partisi olan ve gelecekte Afrika'daki frankofon ülkelerde başa gelecek kişilerin içerisinden çıktığı "Rassemblement Démocratique Africain" (RDA) partisinin Gine'deki lideri olan Ahmed Sékou Touré, "varlık içerisinde köle olacağıma, yoksulluk içerisinde özgür olurum" tezi ile bağımsızlıktan yana tavır alarak oylamada bir milyondan fazla Gineli'nin Fransa'ya bağlanmaya karşı oy kullanmasını sağlamış, 2 Ekim 1958 tarihinde de Touré önderliğinde bu referandumun yapıldığı sömürge bölgeleri içerisinde bağımsızlığını ilan eden tek ülke olarak ön plana çıkmıştır.
Gine'nin Fransa'ya bağlı kalmayı reddeden oylaması sonucunda bağımsızlığı kazanmış olsa da Fransa yaşanan bu durum neticesinde ülke içerisinde bulunan binlerce sivil çalışanını geri çekerek Fransa'ya geri göndermiştir. Gine'de bulunan tüm telekomünikasyon altyapısı ile hastane, okul gibi yerlerde bulunan büro malzemeleri ile tıbbi araç ve gereçler ile ilaçlar kullanılamaz bir halde bırakılmış ya da lagünlere atılmıştır. Bu olayların yanı sıra Gine ile tüm ticari ilişkileri sonlandıran Fransa, bağımsızlık kararını aldığı bu kararlar ile cezalandırma yoluna gitmiştir. Gine, Fransa ile kaybettiği bu yakın çalışma ortamını Sovyetler Birliği ile yakalama gayreti içerisine girmiş, bu yakınlık sayesinde de Sovyetler Birliği ülkeye boksit çıkarılması ve işlenmesi konusunda yardım etmiştir. Touré 1961 yılında Sovyetler Birliği'nin kendisi ile ilgili gizli bir planın içerisinde olduğunu iddia ederek ilişkileri bitirmiştir.
Touré, ülkesinin Afrika'da yer alan frankofon bölgeleri içerisindeki bağımsızlığı ne denli önemli ise, 1957 yılında bağımsızlığına kavuşan Gana'nın İngilizce konuşan bölgeler içerisindeki ilk bağımsızlık olması nedeniyle bu ülke ile olan ilişkilerini genişletmek hedefindeydi. Bu doğrultuda Gana lideri Kwame Nkrumah ile sosyalist ve Pan-Afrika fikirlerini paylaşarak, birleşik bir Afrika'nın dünyada hak ettiği yere gelebileceğini ifade ediyordu. 1958 yılında iki ülke kısa süreli de olsa Afrika Devletler Birliği çatısı altında birleşmiş, bu birliğe 1961 yılında Mali'de katılmış ancak bu birliktelik 1962 yılında sonlandırılmıştır.
Bağımsızlık sonrası izlenen politikaların başında ülke genelinde ortak bir Afrika kültürünün oluşturulma planı ciddi oranda desteklenmesi gelmiş, yaygın olan kabilecilik düzenine son vermeyi amaçlamıştır. İlk başlarda olumlu adımlar atılsa da daha sonra tek parti düzeni kurarak ülkede muhaliflere yönelik sert adımlar atmış, ülkede işsiz olan gençler için çalışma zorunluluğu getirmiş ve diktatör bir rejim oluşturmuştur.[11]
1970 yılında Mar Verde Operasyonu (Portekizce:Operação Mar Verde) kapsamında komşusu olan Portekiz kolonisi Portekiz Ginesi (günümüzde Gine-Bissau) üzerinden silahlı kuvvetler ülkeye giriş yaparak hükûmeti devirme girişiminde bulunmuştur. Portekiz'in de silah ve mühimmat desteği sağladığı kuvvetlerin gayesi Portekiz Ginesi'nde faaliyet gösteren özgürlük hareketi PAIGC'e destek verdiğini düşündükleri Touré'yi ülke yönetiminden uzaklaştırmaktı. Birkaç gün süren çatışmaların neticesinde Gine ordusu saldırganları yenerek ülkeden çıkarmıştır.
Sekou Touré kalp ameliyatı olmak için gittiği Amerika Birleşik Devletleri'nde 26 Mart 1984 tarihinde ameliyat sonrası ölmüştür.
Touré'nin ölümü sonrası bu göreve geçici olarak başbakan Louis Lansana Béavogui atanmış olsa da görevinin henüz ilk haftasında 3 Nisan 1984 tarihinde Lansana Conté ve Diarra Traoré önderliğinde gerçekleştirilen kansız askerî darbe ile görevinden uzaklaştırılarak Lansana Conté başkanlık, Diarra Traoré'de başbakanlık koltuğuna oturmuştur. Conté iktidarı döneminde bir önceki dönemde yaşanan insan hakları ihlallerini eleştirmiş, demokratikleşme sağlanamasa da sosyalist düzenden vazgeçmiş, 250 siyasi tutukluyu salıvermiş ve 200.000 Gine vatandaşının ülkelerine geri dönmesini sağlamıştır.
1992 yaptığı açıklama ile sivil bir hükûmete dönüleceğini ifade eden Conté, 1993 yılında gerçekleştirilen devlet başkanlığı seçimlerine katılarak kazanmış ve bu göreve seçilen cumhurbaşkanı olarak devam etmiştir. 1995 yılında gerçekleştirilen genel seçimlerde Conté'nin partisi zafer ile ayrılmıştır.
Gine 2000 yılında komşu ülkeleri Liberya ve Sierra Leone'de yaşanan iç savaşın bir parçası olmuş, bu ülkelerden kaçan asi güçler Gine sınırlarına girmiş ve böylece Gine'nin de iç savaşın eşiğine gelmesine neden olmuştur.[12] Yaşanan bu olaylar neticesinde Conté komşu ülkelerin Gine'nin doğal zenginliklerini elde etme çabası içerisinde olduğunu ifade etmiş, bu ifade söz konusu ülkeler tarafından yalanlanmıştır.[13]
Dış siyasette bunlar yaşanırken, Conté ülke içerisinde en önemli muhalefet liderlerinden biri konumunda olan Alpha Condé'yi ülkeyi tehlikeye soktuğu için cezaevine göndermiş, kendisini bir dönem daha başkan yapacak olan anayasa değişikliğini de referanduma sunarak kabul edilmesini sağlamıştır. Bu referandum sayesinde 2003 yılında üçüncü dönemine başlayan Conté, aynı yıl komşu ülkeleri Sierra Leone ve Liberya ile anlaşmalar imzalayarak asi güçlere karşı birlikte hareket etme kararı almıştır. Conté 2005 yılında uğradığı bir suikasttan kurtulmayı başarmıştır.
Şubat 2007'de muhalefetin ülke genelindeki en büyük sendikalar ile birlikte hareket etmesi neticesinde Gine genelinde grev kararları alınmış, bu grevler halk ayaklanmasına dönüşmüş, Conté'de bu olaylar nedeniyle talepleri karşılamak zorunda kalmıştır. Talepler arasında yer alan tarafsız başbakan ataması noktasında Lansana Kouyaté başbakan olarak atanmış, bir diğer önemli talep olan gıda maddelerin ücretlerinin düşürülmesi konusu da işleme alınarak gıda maddelerinde fiyat indirimleri gerçekleştirilmiştir.
2007 yılının başında alınan bu kararlarda geri dönüşler gören ve özellikle gıda madde fiyatlarının yeniden yukarıya doğru düzeltildiğini ifade eden ve siyasi kararların meclis dışında bulunan muhalefet üyelerin bilgisine başvurulmadan alındığını savunan muhalif sendikalar yağmur sezonunun bitmesi ile birlikte yeniden grev kararı almışlardır.
Başbakan Kouyaté Mayıs 2008'de görevinden alınmış, aynı ay ordu içerisinde huzursuzluklar yaşanmış, haziran 2008'de de polisler, öğretmenler ve doktorlar da greve gitmiştir. Ülke genelinde yaşanan bu olayların sonucunda cumhurbaşkanı Conté 20 Haziran 2008 tarihinde içerisinde ilk defa muhalifleri temsilen bakanların da yer aldığı yeni hükûmeti açıklamış, Ahmed Tidiane Souaré'yi de başbakan olarak atamıştır.
23 Aralık 2008 tarihinde Conté'nin uzun süreli hastalığının etkisi ile hayatını kaybetmesi sonucu anayasa gereği oluşan boşluğu geçici görev ile meclis başkanı Aboubacar Somparé üstlenmesi gerekirken, Conté'nin ölümünden sadece bir gün sonra bir grup ordu üyesi adına devlet radyosundan ulusa seslenen ordu komutanı Moussa Dadis Camara hükûmetin ve diğer kamu kurumlarının lav edildiğini, sivil anayasanın askıya alındığını, sendikaların işlemlerinin durdurulduğunu açıklamıştır. Gine halkının derin bir çaresizlik içerisinde olduğunu vurgulayan Camara, sivil ve askeri kişilerin birlikte oluşturacağı bir danışma kurulu ile ülke yönetiminin sağlanacağını ifade etmiştir.
28 Eylül 2009 tarihinde Gine ordusu Camara'nın otorite yönetimine karşı protestolarda bulunan göstericilere karşı sert bir müdahalede bulunmuş, yaşanan olaylarda 157 gösterici ölmüştür.[14] 3 Aralık tarihinde uğradığı suikastten ağır yaralı olarak kurtulan Camara, tedavi olabilmek için Fas'a gitmiştir.[15] Camara Ocak 2010'dan bu yana Burkina Faso'nun başkenti Ouagadougou'da yaşamaktadır.
27 Haziran 2010 tarihinde gerçekleştirilen ve ordu mensuplarının katılmasının yasaklandığı devlet başkanlığı seçimleri Gine'nin bağımsızlığını kazandığı 1958 yılından bu yana gerçekleştirilen ilk bağımsız seçimler olarak kayda geçmiş,[16][17] 24 adayın yarıştığı seçimlerin ilk turunun[18] sonuçlanması sonrasında ortaya çıkan birçok şikayet nedeniyle ikinci tur seçimleri birçok kez ertelenmiştir.[19] Bu ertelemeler olaylara neden olmuş 24 Ekim 2010 tarihinde planlanan ikinci tur seçimlerinin yapılmaması ile birlikte bu iki üyenin mensubu olduğu Fulbe ve Malinke etnik grupları arasında ölümlü çatışmalar yaşanmış, bu olaylar neticesinde ordu toplantı ve gösteri yasağını devreye almıştır.[20] İkinci tura kalan eski başbakanlardan Cellou Dalein Diallo ile uzun süreli muhalefet liderlerinden Alpha Condé arasında yaşanan çekişme 7 Kasım 2010 tarihinde yapılan seçim ile noktalanmış, Alpha Condé bu seçimlerden başarılı çıkarak Gine'nin yeni cumhurbaşkanı olmuştur.[21]
9 Eylül 2021'de Conté, bir darbe sonucunda koltuğundan indirildi.
Ülke'nin 4.046 km sınırının 816 km'si Fildişi Sahili, 421 km'si Gine-Bissau, 590 km'si Liberya, 1.062 km'si Mali, 363 km'si Senegal ve 794 km'si Sierra Leone ile dir. Ülkenin kara sınırı haricinde Atlas Okyanusu kıyısında 320 km'lik sahil şeridi vardır.
Ülkenin kıyıdan iç kesimlerine, doğuya doğru ilerlendiğinde arazi basamaklar halinde yükselerek 1.000 m yüksekliğe kadar çıkar. Burada bulunan ve Futa-Djalon olarak adlandırılan dağlık bölgede yağmur ormanları da yer almaktadır. Bu dağlık bölgenin güneydoğusunda yer alan yaylalar, ülkenin bu bölgesinde yer alan dağlık bölgeler ile köprü vazifesi görür. Gine'nin güneydoğu kesiminde yer alan bölgeler ülkenin en yüksek noktalarını oluşturmakta olup 1.752 m ile ülkenin en yüksek noktasını konumunda olan Nimba Dağı'da bu bölgededir. Nimba dağı ve civarı 1982 yılında bu yana UNESCO'nun Dünya Mirası listesindedir. Futa-Djalon bölgesinin doğusunda, Nimba bölgesinin ise kuzeyinde kalan kesimlerde ise ovalar yer alır. Afrika kıtasının önemli nehirlerinden biri konumunda olan Nijer nehri ve kolları bu ovaları sular.
Gine'nin güney kısmı olan batı Afrika Gine ormanları, biyoçeşitliliğin çok azaldığı kuzeydoğusu kuru savan ormanlarıyla anılır. Bazı hayvanların azalan nüfusları parkların ve korumaya alınmış arazilerin ıssız uzak kısımlarıyla sınırlıdır.
Ginede bulunan canlı türleri şunlardır:
Gine Cumhuriyeti, batı Afrika'nın 245.857 kilometrekare (94.926 sq mi), ekvatorun yaklaşık 10. kuzey enlemini kapsar.
Gine kendi içinde sekiz bölgedir. Bu bölgeler de 33 ile ve iller de 341 ilçeye ayrılmıştır. 1.675.069 nüfuslu başkent Konakri, başkent bölgesi olarak özel bölgedir ve herhangi bir ili ya da ilçesi yoktur.
Bölge | Merkez şehir | Nüfus | [22] Bağlı iller |
---|---|---|---|
Boké | Boké | 1.081.445 | Boffa, Boké, Fria, Gaoual, Koundara |
Konakri | Konakri (Başkent bölgesi) | 1.667.864 | - |
Faranah | Faranah | 942.733 | Dabola, Dinguiraye, Faranah, Kissidougou |
Kankan | Kankan | 1.986.329 | Kankan, Kérouané, Kouroussa, Mandiana, Siguiri |
Kindia | Kindia | 1.559.185 | Coyah, Dubréka, Forécariah, Kindia, Télimélé |
Labé | Labé | 995.717 | Koubia, Labé, Lélouma, Mali, Tougué |
Mamou | Mamou | 732.117 | Dalaba, Mamou, Pita |
Nzérékoré | Nzérékoré | 1.663.582 | Beyla, Guéckédou, Lola, Macenta, Nzérékoré, Yomou |
Gine bu bölgelerin haricinde ayrıca gayri resmi olarak farklı beşeri, coğrafi ve iklimsel özellikleri olan 4 doğal bölgedir:
Üst bölgeler olarak adlandırılan bölgeler ve kapladıkları alanlar şunlardır:[23]
Gine'de nüfusun en yoğun olduğu şehir başkent Konakri'dir. Gine nüfusunun %16'sı başkentte yaşar. Ülkede 2014 resmi nüfus verilerine göre en kalabalık dört şehir şu şekilde sıralanır: Konakri (1.667.864), Nzérékoré (194.178), Kankan (193.800), Kindia (135.000)
Gine'de genelde tropikal iklim şartları hüküm sürer. Bölgesel olarak bazı farklılıklar gözlemlenebilse de kurak dönem ile yağmur dönemi uzun sürer. Kıyı kesimlerinde sıcak ve nemli bir iklimin yanı sıra yoğun yağışların hakim olduğu ülkede, Futa-Djalon bölgesinin doğusuna doğru ilerlendikçe yağışlar azalır.
Ülkede Muson yağmur sezonu mayıs-eylül ayları arasındadır. Bu yağışlar genellikle şiddetli fırtınalar ve yoğun gök gürültüsü eşliğinde gerçekleşir. Muson yağmurları ülkenin güney bölgesindeki yağmur ormanı bölgelerinde şubat ayı itibarıyla başlar. Gine temmuz-ağustos döneminde Muson yağmurlarının en çok yağdığı dönemi yaşar ve kasım-nisan ayları arasında kurak bir döneme geçilir. Özellikle bu dönemde ülke harmattan olarak adlandırılan ve Sahra Çölü yönünden esen alize rüzgarlarının etkisi altındadır.
Gine'de yıllık sıcaklık ortalamaları 22 °C ile 32 °C arasındadır. En yüksek sıcaklık değerleri 28 °C ile 35 °C arasındadır. Futa-Djalon yaylalarında kış aylarında en düşük sıcaklık değeri 6 °C ölçülür.
Ülkenin Atlas Okyanusu kıyısında yer alan başkent Konakri'de yağmur ya da kurak sezondan bağımsız sürekli 24 °C ile 32 °C aralığında sıcaklık değerleri ölçülür ve yıllık yağış ortalaması 4.000 mm düzeyindedir.
Ülkenin nemli havası özellikle ziyaretçiler tarafından boğucu ve çok yorucu bulunur.
Yağmur sezonunun başlangıç ve bitiş dönemleri (Nisan/Mayıs-Ekim/Kasım) Gine'de yaşam koşullarını zorlaştıran şiddetli yağışların ve gök gürültülerinin, kasırga şiddetindeki rüzgarların yaşandığı dönemdir.
Gine 1991 yılında kabul edilen yasaya göre başkanlık sistemi ile yönetilen bir cumhuriyettir. Ülkenin cumhurbaşkanı Kasım 2001 yılında yapılan yasa değişikliği ile o güne kadar beş yıllık bir süre için seçilirken söz konusu tarihte gerçekleştirilen değişiklik ile artık yedi yıllık süre için cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmektedir. Gine meclisi toplamda 114 sandalyelidir.
Ülkenin en önemli siyasi partilerini Parti de l'Unité et du Progrès (PUP), Rassemblement du Peuple Guinéen (RPG), Parti du Renouveau et du Progrès (PRP) ve Union pour la Nouvelle République (UNR) oluşturmaktadır
Cumhurbaşkanı Lansana Conté'nin Aralık 2008 yılında hayatını kaybetmesi sonrası yönetimi Moussa Dadis Camara önderliğinde ele alan ordu, anayasayı askıya almış ve hükûmeti feshettiğini bildirmiştir.[24] Son olarak Aralık 2010 yılında gerçekleştirilen seçimleri kazanan Alpha Condé, bu tarihten günümüze kadar Gine cumhurbaşkanı olarak görevini sürdürmektedir.
Gine birçok uluslararası organizasyonlara üyedir. Gine, Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği, Uluslararası Frankofon Organizasyonu, Afrika Kalkınma Bankası, Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu, Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi kuruluşlarda yer almaktadır.
Gine bağımsızlığını ilan ettiği 1958 yılından birkaç yıl sonra askeri diktatörlük ile yönetilmeye başlanmıştır. Günümüzde geçerli olan anayasada resmi olarak kuvvetler ayrımına vurgu yapsa da genel hukuk ve temel haklar konusunda topluma sabit haklar tanımış olsa da bu yasalar gerçek anlamda neredeyse hiç uygulanmamaktadır.
2008 yılında gerçekleştirdiği darbe ile yönetimi ele alan Moussa Dadis Camara önderliğindeki ordu güçleri ile orduya karşı protesto gösterileri gerçekleştirilen topluluk arasında 28 Eylül 2009 tarihinde çıkan çatışmalarda ordu mensuplarının göstericiler üzerine ateş açması sonucu 157 kişinin öldüğü insan hakları örgütleri ile yerel hastaneler tarafından açıklanmıştır. Aynı dönemde 100'ün üzerinde kadının da askerler tarafından tecavüze uğradığı ifade edilmiştir.[25][26]
Uluslararası Af Örgütü'nün (Amnesty International) yayınladığı 2012 raporuna göre ülke genelinde uygulanan baskıcı politikaların devam ettiği vurgulanmış ve silahlı kuvvetlerin toplum üzerinde aşırı şiddet uygulayarak sindirme politikası izlediği belirtilmiştir. Asker ya da polis tarafından tutuklanan kişilerin suçu ispat edilmemesine rağmen işkence gördüğü ve kötü muameleye maruz kaldıkları ifade edilmiştir. 2009 yılında yaşanan olaylar ile ilgili açılan davalarda öldürülen kişilerin aileleri ile tecavüze uğrayan kadınlar suçluların adalet önüne çıkarılması yönünde hâlâ bekledikleri belirtilmiştir.[27]
Gine ekonomisi 1980'li yılların ortalarına kadar özellikle Ahmed Sékou Touré dönemindeki kötü yönetimin de etkisi ile zarar görmüştü. Bu dönemde yürütülen politikalar nedeniyle ekonominin altyapısı çökmüş, ülkenin yer altı ve yer üstü zenginlikleri olumlu bir şekilde kullanılamadığı için halk geçim sıkıntısı yaşamıştır. O yıllarda Gine'de bulunan birçok işletme devlete aitti ve devlet kontrolü altında faaliyetlerini sürdürmekteydi. Touré'nin 1984 yılında hayatını kaybetmesi ile birlikte ekonomi alanında farklı adımlar atılmış, piyasa odaklı döviz kuru sistemi kurulmaya çalışılmış ve devlete ait işletmeler ya özelleştirilmiş ya da tamamen kapatılmıştır. Bu olumlu gelişmeler 2000 yılına kadar sürdürülmüş, söz konusu yıldan itibaren hükûmet düşünülen başka reformların ele alınmasını yavaşlatmış ve bastırmış, sonuçta rüşvet olaylarında artış gözlemlenmiştir.
Gine 2014 yılında yayınlanan Yolsuzluk Algılama Endeksi verilerine göre 175 ülke içerisinde 145. olarak, alt sıralardadır.[28]
Toprakları nadasa bırakma Gine'de yaygındır. Ülke topraklarının %5'i kadarı tarımsal faaliyetlerde kullanılmakta olup, burada elde edilen mahsul de kişisel kullanımı bile karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Gine nüfusunun yaklaşık %75'i tarımda çalışır.
Akarsular arasındaki taşkın bölgelerinde prinç yetiştirilir. Yerli pirinç üretimi ülke nüfusunu beslemeye yetmediğinden pirinç Asya'dan ithal edilir.
Gine'de prinç ve kahve'nin yanı sıra meyvelerden ananas, şeftali, nektarin, mango, portakal, elma, armut, muz, üzüm, nar ve sebzelerden patates, domates, salatalık ve biber yetiştirilir.
Gine, elma ve armutta gelişen bölgesel bir üreticidir.
Son yıllarda dikey hidroponik sistemli çilek tarlaları ile de üretim yapılır.[29]
Fransız yönetimindeyken ve bağımsızlığının başlangıcındayken Gine, muz, ananas, kahve, yer fıstığı ve palmiye yağı ihracatçısıydı.
Ülkede tarıma dayalı bira, meyve suları, alkolsüz içecekler ve tütün işleme gibi tarımsal tesisler vardır.
Dünyanın bilinen boksit rezervlerinin %25'i Gine'dedir. Boksit ve alümina madencilikte en büyük ihracat ürünüdür. Ülkede ayrıca elmas, altın, demir yatakları da vardır.
Mineral zenginliği 4 milyar tondan fazla çok kaliteli demir cevheri, elmas, altın yatakları ve uranyumu kapsar.
Gine'de 25 milyar ton (metrik ton) boksit- dünya rezervlerinin neredeyse yarısı vardır.
Kuzeybatı Gine'deki ortak girişim boksit madenciliği ve alümina operasyonları tarihsel olarak Gine'nin döviz rezervleri'nin yaklaşık %80'ini sağlar. Boksit, alümina olarak saflaştırılır sonra ergitme ile alüminyuma dönüştürülür.
Compagnie des Bauxites de Guinée (kısaca CBG) yılda yaklaşık 14 milyon ton çok kaliteli boksit ihraç eder. CBG, %49'u Gine hükûmetine ve %51'i Halco Mining Inc. adlı uluslararası konsorsiyuma ait ortak bir girişimdir. CBG‘nin kendisi de alüminyum üreticisi Alcoa (AA), küresel madenci Rio Tinto Group ve Dadco Investments tarafından yönetilir.[30] CBG, 2038 yılına kadar kuzeybatı Gine'deki boksit rezervleri ve kaynakları üzerinde münhasır haklara sahiptir.[31]
Gine hükûmeti ile RUSAL arasındaki ortak girişim "Compagnie des Bauxites de Kindia" (CBK), yılda yaklaşık 2,5 milyon ton boksit üretir ve neredeyse boksitin tamamı Rusya ve Doğu Avrupa'ya ihraç edilir.
Gine/Ukrayna ortak boksit girişimi olan Dian Dian, yıllık tahmini 1000,000 ton üretim kapasitelidir ve birkaç yıla kadar faaliyete geçmesi beklenmemektedir. Eski Friguia Konsorsiyumu'nu devralan Alümina Compagnie de Guinée (ACG), alümina rafinerisi için hammadde olarak 2004 yılında yaklaşık 2,4 milyon ton üretmiştir. Rafineri yaklaşık 750.000 ton alümina ihraç eder. Hem Global Alümina hem de Alcoa-Alcan, Gine hükûmeti ile yılda yaklaşık 4 milyon ton toplam kapasiteli büyük alümina rafinerileri inşa etmek için sözleşmeler imzalanmıştır.
Simandou demir cevheri rezervidir.[32]
Mart 2010'da Anglo-Avustralya şirketi Rio Tinto Group ve en büyük hissedarı Aluminum Corporation of China Limited (Chinalco), Rio Tinto'nun demir cevheri projesini geliştirmek için ön anlaşma imzalanmıştır.[33]
Eskiden model olan Tigui Camara Gine'de madencilik şirketi sahibi ilk kadındır.[34]
2006'da Gine açık deniz petrol sahasını keşfetmek için Houston'daki Hyperdynamics Corporation ile üretim paylaşım anlaşması imzaladı ve ardından Dana Petroleum PLC (Aberdeen, Birleşik Krallık) ile ortak oldu. İlk kuyu Sabu-1'in Ekim 2011'de yaklaşık 700 metre derinlikteki deniz tabanında sondaja başlaması planlanıyordu. Sabu-1, üst Kretase kumlu 4 yollu antiklinal bir petrol damarını hedeflemişti ve toplam 3.600 metre derinliğe kadar sondaj yapılması bekleniyordu.[35]
2012 yılında keşif sondajının tamamlanmasının ardından Sabu-1 kuyusu ticari olarak uygun görülmedi.[36]
Kasım 2012'de Hyperdynamics'in yan kuruluşu SCS imtiyazın %40'ının Tullow Oil'e satışı için anlaşma yaptı ve Gine'nin açık deniz sahasındaki mülkiyet hisseleri %37 Hyperdynamics, %40 Tullow Oil ve %23 Dana Petroleum'un oldu.[37] Hyperdynamics'in mevcut anlaşmaya göre bir sonraki seçeceği yer olan Fatala Cenomanian turbidite petrol sahasında sondaja başlamak için eylül 2016'ya kadar süresi vardı.[38][39]
Gine'de çoğunlukla Basse Gine (Aşağı Gine) ve Moyenne Gine (Orta Gine) bölgelerindeki şelaleler ilgi çekici yerlerdir.
Kindia'daki Kakoulima dağının eteğindeki Soumba şelalesi, Dubreka'da Voile de la Mariée (Gelin duvağı), Pita vilayetindeki Kokoula nehri üzerinde yaklaşık 80 m yüksekteki Kinkon şelaleleri, aynı nehirde yağmur mevsimi boyunca 100 metreye ulaşabilen Kambadaga şelaleleri, Dalaba'daki Ditinn & Mitty şelaleleri, Fetoré şelaleleri ve Labe bölgesindeki taş köprü Gine'deki turistik yerler arasındadır.
Gine ekonomisinin en önemli ihracat ürünleri boksit, alüminyum, altın, elmas, kahve, balık, palmiye ağacı yağı, kakao, ananas ve pamuktur. Ülkenin 2016 verilerine göre ihracat yaptığı ilk beş ülke şu şekildedir:[40][41]
Birleşik Arap Emirlikleri %27.6
Gana %15.3
Hindistan %9.1
İsviçre %7.7
Fransa %6
Ülke ekonomisinin en önemli ithalat ürünlerini petrol ürünleri, metal, makine, ulaşım araçları, tekstil, tahıl ve diğer gıda maddeleridir.
2012 verilerine göre Ülkenin ithalat yaptığı ilk beş ülke şu şekildedir:[40][41]
Çin %16.8
Birleşik Arap Emirlikleri %13.4
Hollanda %12.8
Hindistan %8.3
Fransa %7
Gine'da son olarak 2014 yılında gerçekleştirilen sayım sonuçlarına göre nüfusu 10,628,972 kişidir. Bu güncel olarak son resmi nüfus sayımıdır. Gine nüfusunun 13,5 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Ülke nüfusunun çoğunluğu başkent Konakri'de yaşar.
Gine genç nüfuslu bir ülke olup, 2020 tahmini verilerine göre nüfusun %60,52'si 0-24 yaş aralığındadır. Ülkenin sadece %3,91'i 65 yaş ve üzerindedir.[40]
0-14 yaş: %41.2 (erkek 2,601,221/kadın 2,559,918)
15-24 yaş: %19.32 (erkek 1,215,654/kadın 1,204,366)
25-54 yaş: %30.85 (erkek 1,933,141/kadın 1,930,977)
55-64 yaş: %4.73 (erkek 287,448/kadın 305,420)
65 yaş ve üzeri: %3.91 (erkek 218,803/kadın 270,492)
2022 verilerine göre, nüfusun şehirde yaşayan oranı %37,7 olan ülkede nüfusun yıllık artış oranı 2022 tahmini verilerine göre %2,76 düzeyindedir.[40]
Gine nüfusu yaklaşık 24 etnik gruptan oluşur. Mandingo veya Malinké olarak da bilinen Mandinka halkı, nüfusun %29,4'ünü oluşturur[42] ve çoğunlukla doğu Gine'de Kankan ve Kissidougou illeri çevresinde yoğunlaşmıştır.[43]
Fulanîler,[44] nüfusun %33,4'ünü oluşturur[42] ve çoğunlukla Futa Djallon bölgesindedirler. Nüfusun %21,2'sini oluşturan Soussou, ağırlıklı olarak başkent Konakri, Forécariah ve Kindia çevresindeki batı bölgelerindedir. Kpelle halkı, Kissi halkı, Zialo, Toma ve diğerleri dahil olmak üzere nüfusun geri kalan %16'sını[42] daha küçük etnik gruplar oluşturur.[43] Gine'de, çoğunlukla Lübnan, Fransız ve diğer Avrupalılar olmak üzere yaklaşık 10.000 Afrikalı olmayan kişi yaşar.[45]
Etnik Grup | Oran |
---|---|
Fulbeler | %33,4 |
Malinkeler | %29,4 |
Susular | %21,2 |
Diğer | %16 |
Gine'nin resmi dili Fransızcadır. Ülkenin Fransa sömürgesi olduğu dönemlerde kullanılmaya başlanan Fransızca bağımsızlık sonrası da resmi dil olarak kabul edilip kullanılmıştır. Fransızca resmi dil olmasına rağmen nüfusun sadece %15-25 tarafından kullanılmaktadır. Fransızcanın özellikle 1980'li yılların sonlarından itibaren okullarda tek eğitim dili yapılması ve buna bağlı olarak toplumun Fransızcayı daha sık kullanması sonucunda Fransızcayı anadili olarak konuşan nüfusun oranında artmıştır. Halen nüfusun %2'si Fransızcayı anadili olarak ifade eder.[46] Son yıllarda yapılan araştırmalarda nüfusun %63,2'si Fransızcayı kısmen ya da tamamen konuştuğunu ifade etmiştir.[47]
Fulanice 2018'de nüfusun %33,9'u tarafından ilk veya ana dil olarak konuşuluyordu, ardından %29,4 ile Mandinka dili geliyordu. En çok konuşulan üçüncü yerel dil 2018'de nüfusun %21,2'si tarafından birinci dil olarak konuşulan Susu diliydi. Gine'de Ginelilerin yerel dili olarak konuşulan diğer dillerse Kissi ve Kpelle dahil olmak üzere 2018'de nüfusun %16'sını oluşturdu.[48] Bu dillerin haricinde ülkede etnik gruplar tarafından konuşulan 40 farklı bölgesel dil daha vardır.
Gine genelinde hakim olan din İslam dinidir. Buna göre nüfusun %85'i islam inancına göre yaşamını sürdürmektedir. İslam topluluğun büyük bir kısmı islamiyeti sünni mezhebine göre yaşamaktadır. Hristiyan dini ülke içerisinde en yaygın ikinci din konumunda olup nüfusun %8'i Hristiyan inancına göre yaşamlarını sürdürmektedir. Bu iki dinin haricinde yerel dinlere inanan %7 dolayında küçük bir topluluk da mevcuttur.[40]
Ülke genelinde 15 yaş ve üzerinde olan nüfusta okuma yazma bilenlerin oranı 2010 verilerine göre %41 düzeyindedir. Bu oran erkeklerde %52 iken, kadınlarda %30 seviyesindedir. Ülkede ilk öğretimin süresi altı yıl olup, bu sürenin sonuna kadar eğitim alan çocukların sayısı azdır.
1999 verilerine göre ilk öğretim çağındaki çocukların %40'ı okula gitmektedir. Okul çağında bulunan çocukların birçoğu da okul eğitimine ya hiç başlamamakta olup aile içerisinde tarımda ya da diğer dış işlerde kullanılmak üzere çocuk işçi olarak çalışmaktadır. Ülke genelinde 5-14 yaş aralığındaki çocukların %25'i 2003 verilerine göre işçi olarak çalışma hayatına atılmaktadır.[40] Erkek çocukların okula gitmeme durumu fiziki olarak çalıştırılması ile ilgili olup, kız çocuklarında bu duruma ek olarak evlendirilmesi engel teşkil etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2012 verilerine göre Gine, %63'lük bir oran ile çocuk evliliklerinin en fazla olduğu dördüncü ülke konumundadır.[49]
Ülkede temiz su kaynaklarına ulaşabilen nüfusun oranı Afrika ortalamasına göre yüksek düzeyde olup 2012 tahmini verilerine göre nüfusun %74,8'i temiz kaynaklardan su temin etmektedir.
Nüfusun sadece %18,9'unun tam teçhizatlı sağlık hizmetlerinden yararlandığı ülkede nüfusun %81,1'i ilkel şartlarda sağlık hizmeti almaktadır. Sıtma, humma, ishal, tifo, hepatit ve kuduz çok sık görülen hastalıklar arasındadır. AIDS, Afrika kıtasının genelinin aksine az görülmekte olup bu oran 2012 verilerine göre %1,7'dir.[40]
Gine 2014 yılında ebola virüsü salgını ile karşı karşıya kalmış, Gine Sağlık Bakanlığı 23 Mart 2014 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü'ne ülke genelinde ebola virüsünün yayıldığını bildirmişti. Ülke genelindeki virüs salgını ile ilgili olarak Mart 2014 tarihinde ilk açıklama gelmiş olmasına rağmen ilk vakanın Aralık 2013 tarihinde geldiği bildirilmiştir. Önlem olarak sağlık bakanlığı, hastalığın taşıyıcısı olduğu düşünülen yarasaların satışını ve tüketimini yasakladı. Virüs sonunda kırsal alanlardan Konakri'ye[50] yayıldı. Haziran 2014'e kadar Gine'nin haricinde diğer Batı Afrika ülkeleri olan Sierra Leone ve Liberya'da da çok sayıda kişi bu salgına yakalandı.
Ağustos 2014'te Gine, virüsün yayılmasını kontrol altına almak için Sierra Leone ve Liberya sınırlarını kapattı çünkü bu ülkelerde Gine'den daha fazla yeni hastalık vakası bildirilmişti. Gine'de 2014-2015 dönemi içerisinde 3.429 kişinin bu virüse yakalandığı açıklanmış, yine aynı dönem içerisinde de 2.263 kişinin ebola virüsü nedeniyle öldüğü bildirilmiştir.[51] DSÖ Kasım 2014 tarihinde yaptığı açıklamada Gine genelinde ebola salgınının insidans oranını iyi olarak gördüğünü bildirmiştir.[52][53]
Salgın aralık ayında Gine'nin güneydoğusunda, Liberya ve Sierra Leone sınırlarına yakın Meliandou adlı bir köyde başladı. Bilinen ilk vaka, 6 Aralık'ta ateş, kusma ve siyah dışkı çıkardıktan sonra ölen 2 yaşındaki bir çocuğu içeriyordu. Çocuğun annesi bir hafta sonra öldü, ardından bir kız kardeşi ve bir büyükanne ateş, kusma ve ishal gibi semptomlarla öldü. Daha sonra bakım ziyaretleri veya cenazelere katılım yoluyla salgın diğer köylere de sıçradı.
"Güvenli olmayan cenazeler" hastalığın bulaşma kaynağıdır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yerel topluluklarla iletişim kuramamanın sağlık çalışanlarının virüsün kökenlerini ve türlerini izleme becerisini engellediğini bildirdi.[54]
DSÖ, Uluslararası önemli halk sağlığı acil durumunu (PHEIC) 29 Mart 2016'da sona erdirirken,[55] 30 Mart'ta yayınlanan Ebola durum raporu, önceki 2 hafta içinde 5 vakayı daha doğruladı ve vakaların birisi kasım 2014'e salgın ilişkin viral sekanslama ile doğrulandı.[56]
Ebola salgını Gine'deki diğer hastalıkların tedavisini de etkiledi. Enfeksiyon korkusu ve sağlık sistemine duyulan güvensizlik nedeniyle nüfusun sağlık kurumlarını ziyaretleri ve Ebola salgını nedeniyle sistemin düzenli sağlık hizmeti ve HIV/AIDS tedavileri azaldı.[57]
Ebola Ocak-Şubat 2021'de Gine'de yeniden ortaya çıktı.[58]
2021 yılında Gine'de 100.000 doğumda anne ölüm sayısı 576'dır.[59] Bu sayı 2010'da 680, 2008'de 859,9 ve 1990'da 964,7 ile karşılaştırıldığında zamanla ölüm sayılarında azalma vardır. 5 yaş altı ölüm sayısı 1000 doğumda 146'dır ve yenidoğan ölüm yüzdesi 5 yaş altında yüzde 29'dur. Gine'de her 1000 canlı doğumda ebe sayısı sadece 1'dir ve hamile kadınların yaşam boyu ölüm riski 26'da 1'dir.[60] Gine, dünyada kadın sünnetinin en çok görüldüğü ikinci yerdir.[61][62]
2004 yılı sonunda tahminen 170.000 yetişkin ve çocuğa virüs bulaştı.[63][64] 2001 ve 2002'de yürütülen hastalık yaygınlığı araştırmaları, kentsel alanlarda kırsal alanlara göre daha yüksek HIV oranları gösterdi. Hastalığın yaygınlığı %5 ile en çok Konakri'de ve %7 ile Fildişi Sahili, Liberya ve Sierra Leone sınırındaki Gine Orman bölgesindeki şehirlerdeydi.[65]
HIV öncelikle çok eşli heteroseksüel ilişki yoluyla yayılır. Erkekler ve kadınlar HIV için neredeyse eşit risk altındadır ve 15 ila 24 yaş arasındaki kişiler en savunmasızdır.
2001'den 2002'ye kadar izlenen yüzdeler ticari seks işçileri arasında %42, aktif askerî personelde %6,6, kamyon şoförleri ve taksi şoförlerinde %7,3, madencilerde %4,7 ve tüberkülozlu yetişkinlerde %8,6 idi.[65] Gine'deki HIV/AIDS salgınını körükleyenler birçok faktör vardır. Korunmasız cinsel ilişki, birden fazla cinsel partner, cehalet, yoksulluk, değişken sınırlar, mülteci göçü, sivil sorumluluk eksikliği ve kıt tıbbi bakım ve kamu hizmetleri bunlara dahildir.[65]
2012 yılında yapılan bir araştırma, bölgelere göre %34 ile %40 arasında değişen düzeylerde yetersiz beslenme oranlarını ve Yukarı Gine'nin maden bölgelerinde %10'un üzerinde akut yetersiz beslenme oranlarını bildirmiştir. Anket, 139.200 çocuğun akut yetersiz beslenmeye, 609.696 çocuğun kronik yetersiz beslenmeye ve ayrıca 1.592.892 çocuğun anemiye sahip olduğunu göstermiştir. Kişisel bakımın yetersizliği, tıbbi hizmetlere sınırlı erişim, yetersiz hijyen uygulamalar ve gıda çeşit eksikliğinin bu seviyeleri açıklamaktadır.[66]
Sıtma, temmuz'dan ekim'e kadar en yüksek aktarımla yıl boyunca görülür.[67] Bu hastalık Gine'de sakatlık nedenidir.[68]
2014 tahmini verilerine göre ülke genelinde ortalama yaşam süresi 59,6 yıl olup bu oran erkeklerde 58,08, kadınlarda ise 61,17 yıldır.
Gine'de insan ve mal taşımacılığının %95'i karayolu ile yapılır. Karayolu haricinde kalan diğer ulaşım araçlarıyla yapılan taşıma azdır.
Gine genelinde toplamda 20.000 km karayolu bulunmakta olup, bu yolların sadece %10'u asfalttır. Ülkede bulunan en önemli karayolları şu şekildedir:
İsim | Güzergâh | Uzunluk |
---|---|---|
N1 | Conakry - Nzérékoré, Gine - Liberya sınırı | 1220 km |
N2 | Mamou - Nzérékoré, Gine - Fildişi Sahili sınırı | 740 km |
N3 | Conakry - Boké, Gine - Gine-Bissau sınırı | 350 km |
N4 | Coyah - Pamalap - Sierra Leone sınırı | 82 km |
N5 | Mamou - Koundara - Senegal sınırı | 420 km |
N6 | Kissidougou - SiguNi - Mali sınırı | 410 km |
N7 | Kankan, Gine - Niantanina - Mali sınırı | 160 km |
N8 | Labé - Mali - Senegal sınırı | 150 km |
N9 | Lébékére - Kandika - Gine-Bissau sınırı | 200 km |
N10 | Konsankoro - Macenta - Liberya sınırı | 120 km |
N12 | Koumbia - Foula Mori | 75 km |
N14 | Tiguania - Oualia - Sierra Leone sınırı | 35 km |
N15 | Bendougou 11 - Fandanda - Mali sınırı | 70 km |
N16 | Guéckédou - Nongoa - Sierra Leone sınırı | 30 km |
N17 | Mandiana - Noumoudjiguila - Fildişi Sahili sınırı | 120 km |
N18 | Beyla - SNana de Beyla - Fildişi Sahili sınırı | 135 km |
N19 | Gogota - Thuo - Liberya sınırı | 25 km |
N20 | Kolaboui - Kamsar | 30 km |
N21 | Bouramaya - Baguine Tagui | 70 km |
N22 | Gougoube - Hafla | 120 km |
N23 | Boké, Gine - Kounsitel | 225 km |
N24 | Gaoual - Kindia, Gine | 225 km |
N26 | Dalaba - Kenian | 115 km |
N27 | Labé - Niaria | 130 km |
N28 | Tarambali - Tougué | 65 km |
N29 | Dabola - Faranah, Gine | 120 km |
N30 | Bissikrima - SiguNi | 280 km |
N31 | Kouroussa - Kissidougou | 215 km |
N32 | Niandankoro - Malimane | 85 km |
N33 | Yalakoro - Kérouané | 130 km |
Gine genelinde 20. yy. başlarında birçok demiryolu hattı planlanmış ve inşa edilmiştir. Bu demiryolu hatları içerisinde Nijer Demiryolu olarak adlandırılan ve 600 km'lik uzunluğu ile başkent Conakry'yi Kankan ile bağlayan demiryolu hattı en önemli hat konumunda olmuştur. Günümüzde demiryolu seferleri neredeyse tamamen bitmiş bir konumda olup sadece yakıt taşımacılığının yapıldığı bir hat kullanılmaktadır.
Başkent Conakry'de bulunan liman ülkenin en önemli limanı konumundadır. Bu limanda konteyner terminalinin yanı sıra yakıt tankerlerinin konumlandırılacağı alanlar yer almaktadır. Ülke içerisinde yer alan diğer su yollarında özellikle komşu ülke Mali ile gerçekleştirilen ihracat ve ithalat ürünlerinin taşımacılığı da gerçekleştirilmektedir.
Ülke genelinde bulunan on beş adet havaalanı içerisinde en önemlisi başkent Conakry'deki Conakry Uluslararası havalimanı'dır. Gine'deki diğer havaalanlarından sadece iç hat uçuşları yapılır. Halen Gine'nin ulusal bir havayolu şirketi bulunmadığından iç hat uçuşları sürekli yapılmaz. 1960 yılında kurulan ülkenin ulusal havayolu Air Guinée 2002 yılında faaliyetlerini durdurmuştur.[69]
Ülkenin en sevilen spor dalı futboldur. Gine futbol millî takımı uluslararası alanda herhangi bir başarı göstermemiş olsa da ülke genelinde ilgi gören bir konumdadır. Le Sylli National olarak adlandırılan Gine millî futbol takımının en büyük başarısı 1976 yılında Etiyopya'da gerçekleştirilen Afrika Uluslar Kupası'nda elde edilen ikincilik olmuştur.
Ülke futbolu 1960 yılında kurulan Gine Futbol Federasyonu (Fédération Guinéenne de Football) tarafından yönetilmektedir.[70] Gine millî futbol takımı Aralık 2006'da FIFA sıralamasında en büyük başarısını elde ederek genel sıralamada 23. sırayı elde etmiştir.[71]
Özellikle Sekou Touré yönetimi döneminde teşvik edilen yerel dillerdeki müzik ve dansın Gine kültüründe önemli bir yeri vardır. Avrupa'da da gösterilere çıkan en önemli dans grupları Ballet Africain ve Ballet Djoliba'dır.[72]
Kırsal bölgelerde aileler arasında yemekler genelde tek bir tabaktan el ile yenilir.
Esasen pirincin kullanıldığı Gine mutfağı bölgeye göre değişir.
Batı Afrika mutfağı'nın bir parçası olan Gine yiyecekleri arasında jollof pirinci, maafe ve tapalapa ekmeği vardır.
Gine'de birçok Batı Afrika ülkesinde olduğu gibi Fufu denilen yiyecek önemli bir yer tutar. Manyok, patates ve pişirilebilen muzun karışımı ile yapılan katı püre birçok yemeğin yanında yenir.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.