Loading AI tools
maddi mal veya eşyanın güvenilir bir kişiye muhafazası veya korunması amacıyla bırakılması Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Emanet veya eminlik, (Osmanlıca امانت) maddi mal veya eşyanın güvenilir bir kişiye muhafazası veya korunması amacıyla bırakılmasıdır.[1] Emanet maddi olabileceği gibi, manevi de olabilir.[2]
Emanet teslim edilen kişiye ise emanetçi, emin (yediemin ya da yed-i emin) denilir. Emanet'in muhafazası karşılığı olarak maddi veya manevi bir bedel de alınıyor olabilir. Emanet edilme işleminde halk arasında genelde sözleşme yapılmamakla birlikte, emanet eden ve emanet verilen kişiler arasında hukuki geçerliliği olan bir sözleşme de yapılmış olabilir. Genellikle sözleşmeli veya sözleşmesiz tüm emanet işlemlerinde, emanetin bırakıldığı kişi emanete zarar geldiği takdirde bu zararı karşılar. Emanet bırakılan bir eşya veya mal ya da maneviyat istenildiği zaman veya sözleşme yapıldıysa sözleşmede belirtilen bir zamanda emanete bırakan tarafından teslim alınabilir veya emanetçi tarafından sahibine iade edilir.[3]
Emanet kelime anlamı itibarıyla oldukça geniş kapsamlarda kullanılır. Örneğin Osmanlı İmparatorluğunda gümrük vergileri mali yapı içerisinde hazineye bağlı olarak İltizam ve emanet olarak iki ayrı usulde toplanıyordu. Emanet usulü vergilerin devlet tarafından görevlendirilen bir memur vasıtasıyla toplanması şeklinde işlemiştir.[4]
Batı dillerinde commit, consignment, deposit ve trust gibi anlamlara gelen emanet kelimesi Türkçede de diğer dillerde olduğu gibi birine emniyet edip bir şey terk ve tevdi etmek şeklinde, yaygın olarak kullanılmaktadır. Etimolojik olarak Arapça amāna, أمانة (güvenme, güvenilirlik, güvene dayalı olarak verilen şey) ve amn أمن (güvenilir olma, sağlam olma) kelimeleri ile İbranice amōnah אמונה (emniyet, güvenilirlik, sağlamlık) kaynaklı olduğu belirtilmektedir. Aramice kökün Mısır tanrısı Amōn adından alındığı şeklindeki yaygın görüş yeterli kanıttan yoksundur.[5]
Ayrıca geniş anlamda Kur'an açısından etimolojisi yapıldığında ise, Arapça, EMîN (Kendisine güvenen ve kendisine güven duyulan kişi), mE’MûN (Kendisine güvenilen kişi), EMâN (Kişinin güven içinde ve güvence altında olması durumu), EMûN (Güçlü-kuvvetli bedeniyle ve kusursuz yürüyüşüyle kendisine ve sahibine güven veren deve), mE’MeN (İçinde her türlü güvencenin sağlandığı, emniyetli ve güvenli yer), İMaN (Bir kişiyi söylediği sözde güven duygusu içinde tasdik etmek), mÜ’MiN (Bir şeye gönül huzuru ve güven duygusu içinde inanan), tE’MiN (Herhangi bir konuda bir kişiye güvence vermek) kökenlerine dayandığı da belirtilmektedir.[6]
Hıyanet ise emanetin karşıt anlamlısı olarak bir kimseye geçici olarak bırakılan şeye verilen zarar manasında halk arasında ağırlıklı olarak kullanılmaktadır.[7]
Günümüzde havalimanları,[8] otobüs terminalleri (otogar)[9] veya garlarda veya buralara yakın alanlarda ticari amaçlı belirli bir süre için kişilerin içinde eşya veya malları bulunan bagajlarını teslim ettiği, süresi geldiğinde ücret karşılığında tekrar geri aldığı işyerleridir. Ayrıca emanetçi bölümleri otellerde, gazino ve çeşitli eğlence, dinlence tesisleri girişlerinde de bulunabilir. Bu gibi yerler Emanetçi veya Emanet Bürosu olarak adlandırılırlar.
Geçmiş yakın tarihlerde de emanetçi benzer şekillerde çalışmıştır. Örneğin Osmanlı'da Bedesten yani kapalı çarşılarda özel bir emniyet bölüğü ile emanetçiler bulunurdu. Bu emanetçiler kayıp olan ve bulunan malları bir süre beklettikten sonra Maliye işlerine bakan kuruma (Beytü'l-mal) aktarılmasını sağlıyorlardı.[10] Ayrıca Rumeli Demiryollarının Umur-u Nakliyesi Hakkında Nizamnamesi adlı Osmanlı Kanunun 31. maddesinde belirtildiği gibi gar kurumlarında bulunan ve çalışan Emanetçilere kurum tarafından verilen bir ücret tarifesi ile yaptığı işe ilişkin ruhsatlarının bulunması zorunlu tutulmuştur.[11] Hatta emanetçilik kavramı, yazlık yerlerde kış mevsimlerinde yazlığa bakan ve gözkulak olan kişilere de denilirdi. Bu meslek bazen babadan oğula geçen bir iş koluydu.[12]
Günümüz modern hukukunda emanet bir sözleşme doğrultusunda, kişilerin birbirlerine teslim ettikleri taşınabilir veya taşınmazlara verilen isimdir. Ayrıca birden çok kişi arasında hukuki olarak çekişmeli bir malın çekişme sonuçlanıncaya kadar emanet olarak bırakıldığı kimseye yediemin denilmektedir. Yani emanet hukuki olarak yediemin tarafından muhafaza edilen maldır.
Türkiye'de Adalet Bakanlığı'na bağlı her ilde ve bazı ilçelerde bulunan Adalet saraylarında, Cumhuriyet Başsavcılığına bağlı olarak görev yapan Adli emanet daireleri, suçta kullanılan, suç işlemek amacıyla hazırlanmış olan, suçtan meydana gelen, ispat aracı olarak yararlı görülen eşya ve malların muhafaza edilerek korunduğu yerlerdir. Adli emanet memurlarının çalıştığı bu yerlerde muhafaza edilen eşya ve mallara ise suç eşyası denilir.[13]
Emanet hesabı, bir yetişkinin genelde velisi veya vasisi olduğu kişi adına bankalarda açılan, ancak yapılan sözleşme çerçevesinde belirli bir zaman geçmeden hesap üzerinde herhangi bir işlem yapılamayan hesaplardır. Aynı zamanda emanet hesabı ticaret hukukunda, bankalarda para yatıran kişi adına fakat yatıran kişinin parayı çekemediği veya sadece belirli amaçlar için harcama yapılabilen hesaplara da denir.[14]
Emanet kasası veya kiralık kasa, bankaların ücret karşılığında müşterileri için genellikle bankalarda korumalı bir şekilde bulunan, değerli eşya ve malzemelerin konulduğu çelik kasalar.[15][16][17] Ayrıca bu kasalar, cezaevi veya oteller[18] ile toplumun yoğun olarak bulunduğu kamusal alanlarda veya işletmelerde de kullanılmaktadır.
Risklerin gerçeklemesi sonucunda doğabilecek zararların giderilmesi için kullanılan mali araçta, sigortalanan eşya veya malı sigorta yapan kişi veya kuruluşa emanet edilmiş tabiri de halk arasında ve medyada ima olarak kullanılır.[19][20] Bu durumda yapılması gerekli olan sözleşmede belirtilen teminatları kapsayan mal veya eşyaya gelebilecek tüm zararlar, sözleşme çerçevesinde belirtildiği şekilde sigortacı tarafından düzeltilerek yerine getirilir.
İslam'da emanet yaratıcı tarafından verilen can olarak tabir edilen ve yaratılışta verilen bir ihsan olduğu gibi, yaratılıştan itibaren insanın iradesi doğrultusunda kazandığı edinimlerde emanet sayılır. Sonradan kazanılan edinimlere örnek olarak iman verilebilir.[21] Aynı zamanda İslam'da emanetin korunması da oldukça önemli bir yer tutar. O kadar ki, kendisine bir şey emanet edilince hıyanet edenlerin münafık olacağı hadislerde belirtilmektedir.[21]
Ayrıca peygamberlerde bulunması gereken beş nitelikten birisi olması da, kelimenin anlamı açısından öneminin doğruluğunu artırmaktadır. Muhammed henüz peygamberliği kendisine vahiy edilmeden önce halk arasında el-Emîn (güvenilir) olarak adlandırılmıştır.[7]
Kutsal emanetler, İslam peygamberi Muhammed'in yaşadığı zamanlarda veya sonraki zamanlarda, kendisine veya yakınlarına ya da 4 halife'ye ait olan kişisel bazı eşyadır. Bu eşya halifeliği devralarak Osmanlı İmparatorluğu'na getiren Yavuz Sultan Selim tarafından 1517 tarihinde Mısır'ı fetih etmesinin ardından İstanbul'a getirilmiş olup,[22] günümüzde Topkapı Sarayı, Hırka-i Saâdet dairesinde sergilenmektedir.[23]
İslam hukukunda ise üç çeşit emanet türü bulunmaktadır.
Bunlardan vedia güvenilen kimseye saklaması veya koruması için verilen malı belirtir.
Ariyet ise bir malı bedelsiz şekilde kullanılması için bir kişiye verilmesidir.
Ariyeti veren kişiye ise iare denilir.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.