Ali Fuat Cebesoy (23 Eylül 1882,[2][3] Salacak, Üsküdar, İstanbul – 10 Ocak 1968, İstanbul), Türk asker ve siyasetçi.

Pratik Bilgiler 6. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı, Yerine geldiği ...
Ali Fuat Cebesoy

1317 (1902) P.-28[1]

Thumb
6. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı
Görev süresi
30 Ocak 1948 - 1 Kasım 1948
Yerine geldiği Kâzım Karabekir
Yerine gelen Şükrü Saracoğlu
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanı
Görev süresi
9 Mart 1943 - 7 Ağustos 1946
Başbakan Şükrü Saracoğlu
Yerine geldiği Fahri Engin
Yerine gelen Şükrü Koçak
Türkiye Cumhuriyeti Bayındırlık Bakanı
Görev süresi
3 Nisan 1939 - 9 Mart 1943
Başbakan Refik Saydam
Şükrü Saracoğlu
Yerine geldiği Ali Çetinkaya
Yerine gelen Sırrı Day
Türkiye Büyük Millet Meclisi
1., 2., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10. ve 11. Dönem Milletvekili
Görev süresi
4 Mayıs 1931 - 25 Mayıs 1960
Seçim bölgesi 1931 – Konya
1935 – Konya
1939 – Konya
1943 – Konya
1946 – Konya
1950 – Eskişehir
1954 – İstanbul
1957 – İstanbul
Görev süresi
23 Nisan 1920 - 26 Haziran 1927
Seçim bölgesi 1920 – Ankara
1923 – Ankara
Kişisel bilgiler
Doğum Ali Fuad
23 Eylül 1882
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm 10 Ocak 1968 (85 yaşında)
İstanbul, Türkiye
Defin yeri Merkez Camisi (Alifuatpaşa, Geyve, Sakarya)
Partisi İttihat ve Terakki (1908-1918)
Halk Fırkası (1923-1924)
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924-1925)
Cumhuriyet Halk Partisi (1931-1948)
Demokrat Parti (1948-1960)
Ödülleri Mecidiye Nişanı Osmaniye Nişanı Harp Madalyası Liyakat Madalyası İmtiyaz Madalyası Demir Haç (2. Sınıf) Demir Haç (1. Sınıf) Kırmızı-Yeşil şeritli İstiklâl Madalyası
İmzası Thumb
Askerî hizmeti
Bağlılığı  Osmanlı (1902-1919)
 Türkiye (1919-1927)
Hizmet yılları 1902-1927
Rütbesi Ferîk
Komutası 25. Tümen, 14. Tümen, 5. Tümen, 20. Kolordu, Batı Anadolu Kuvâ-yi Milliyesi, 2. Ordu
Çatışma/savaşları Trablusgarp Savaşı
Balkan Savaşları
I. Dünya Savaşı
Türk Kurtuluş Savaşı
Kapat

Türkiye'nin ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ile Harp Okulu yıllarında sınıf arkadaşı idi. Türkiye'nin işgali sırasında İzmit'ten Ankara'ya ilerleyen İngiliz birliklerine ateş açma emrini vererek şimdiki adı Alifuatpaşa tren istasyonu olan mahalde durdurması nedeniyle Türk Kurtuluş Savaşı'nı fiilen başlatan ilk komutan oldu ve savaş boyunca önemli görevler üstlendi. Yine Kurtuluş Savaşı yıllarında üstlendiği Moskova Büyükelçiliği görevini başarıyla yürüttü ve Türkiye'nin kuzeydoğu sınırlarını belirleyen Moskova Antlaşması'nı imzaladı. Milletvekili olarak başladığı siyasi yaşamında Türkiye'nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucularından birisi olup sonrasında İzmir Suikastı sanığı olarak İstiklâl Mahkemeleri tarafından yargılandı.

1931'de siyasete dönerek TBMM başkanlığı, bayındırlık bakanlığı ve ulaştırma bakanlığı yaptı. 1948'den itibaren siyasete Demokrat Parti'de devam etti. 27 Mayıs Darbesi'nden sonra Yassıada Mahkemeleri'nde yargılandı.

Yaşamı

İlk yılları

23 Eylül 1882 tarihinde Salacak, İstanbul'da doğdu. Babası, sonradan Türkiye'nin ilk bayındırlık bakanı olan Sökeli İsmail Fazıl Paşa idi. Annesi Zekiye Hanım ise 93 Harbi'nde Tuna Orduları Umum Kumandanı olan Müşir Mehmet Ali Paşa'nın kızıdır.[4] Ali Fuat Cebesoy aynı zamanda şair Nâzım Hikmet'in akrabasıdır. İlk öğrenimini Erzincan Askeri Rüştiyesinde, orta öğrenimini İstanbul, Kadıköy'deki Saint Joseph Lisesi'nde gördü. Babasının gönülsüzlüğüne rağmen 13 Mart 1899'da Harp Okulu'na girdi, orada Mustafa Kemal ile aynı sınıfta öğrenim gördü. Selanikli olan Mustafa Kemal, İstanbul'da Ali Fuat'ın ailesinin yanında kalıyordu. 1902 yılında Harp Okulu'nu bitirdi; 11 Ocak 1905 tarihinde Harp Akademisi'nden sekizinci olarak[5] mezun oldu.

Askerlik yaşamı

Thumb
Harp Okulu öğrencileri (1901) Soldan sağa: ön sıra; Kâzım (Özalp), Mustafa Kemal (Atatürk), Ali Fuad (Cebesoy) ve Sedat (Doğruer), arka sıra; Abdi (Pandır), Mehmet Hayri (Tarhan) ve Nusret (Başaran)

Ali Fuat Bey, askerlik yaşamına Beyrut'ta süvari alayında başlamış, 20 Haziran 1907'de ise topçu eğitimini tamamlamıştır. Bu tarihte kıdemli yüzbaşı olduktan sonra, Sisam adasının Karaferye bölgesinde ortaya çıkan bir isyanı bastırmakla görevlendirilmiştir. Ali Fuat Bey'in askerlik yaşamı; 1908'deki Roma Askerî Ataşeliği dışında çok hareketli geçti. İtalyanların, Osmanlı toprağı olan Trablusgarp'ı işgal ettiği tarih olan 1911 yılına dek Roma Askeri Ataşeliği görevini yürütmüştür. Hatta, 1910 Ağustos ayında İtalyan ordusunun düzenlediği manevraları takip eden Ali Fuat Bey, bu durumu Genelkurmaylığa rapor etmiştir. Ardından Rumeli'de görevine devam etti ve burada İttihat-Terakkî Cemiyeti mensuplarıyla bağlantı kurdu ve bu cemiyete üye oldu.[6]

1912'de Birinci Balkan Savaşı başladığı sırada Binbaşı Ali Fuat, önce Karadağ'a karşı konuşlanan kolordunun, 29 Eylül 1912'de ise Yanya kolordusunun kurmay başkanlığına getirildi. 23. Tümen'e de vekâleten komuta etmekteydi. Balkan Savaşları sırasında Pisani tepesini korumakla görevlendirilmiş, muharebe esnasında kalçasından ağır yaralanmıştır. Lojistik ve yiyecek sıkıntısı içindeki Yanya Kalesi'nin, 6 Mart 1913'te Esad Paşa tarafından Yunanlara teslim edilmesi üzerine savunmanın devam ettiği Pisani tepesi de teslim alınmıştır. Bir anlamda esir düşen ve tedavisi Atina'nın Kifisya bölgesinde yapılan Ali Fuat Bey, bu sebeple İkinci Balkan Savaşı'na katılamamıştır. 1 Mart 1914'te ise Birinci Balkan Savaşı'na katkıları sebebiyle rütbesi Kaymakamlık (Yarbay)'a yükseltildi. I. Dünya Savaşı'nın başında tümen komutanı olarak katıldığı Kanal Harekâtı'nda büyük başarılar gösterdi. Cemal Paşa komutasında gerçekleşen Kanal Harekatı da İngiliz askerlerini Mısır'da bağlayarak, batı cephesine yardım etmelerine engel olmak amacıyla yapılmıştır. Bu harekâtta görev alması istenilen Yarbay Ali Fuat Bey, 25. Tümenin başına getirilmiştir. Daha sonrasında ise görevi genişletilerek; 8. Kolordu kurmay başkanlığı görevinde bulundu. Birinci Kanal Harekâtı'nda 30.000 kadar Osmanlı askeri görev almıştır. Bu askerler Fuat Bey'in önceden yaptığı keşfe uygun olarak, Sille'ye kadar demiryolu ile taşınmış, buradan 300 km'si çöl olan 450 km'lik yol yürünerek Süveyş Kanalı önlerine ulaşılmıştır. 3 Şubat 1915 gece yarısı Süveyş Kanalı'na taarruz edilmiştir ancak, İngiliz tahkimatı karşısında Türk birlikleri başarılı olamadılar. Doğu Anadolu cephesinde Mustafa Kemal Paşa'nın emrindeki 16. Kolordu'da 5. Tümen komutanlığı yaptı.[7]

Savaşın Bolayır Cephesi'nde geçeceğini öngören ve Ali Fuat Bey'in 25. Tümeni'ni de 29 Ağustos 1915'te Saros - Bolayır bölgesine göndertip, tüm yığınağı da buna göre düzenleyen Liman von Sanders komutasındaki Yıldırım Orduları Grubu'nun, Edmund Allenby komutasındaki İngiliz ordusu karşısında hezimete uğramasından sonra Yıldırım Orduları, Halep'in kuzeyine kadar çekilmek zorunda kaldı.[8] Bulgaristan'ın 29 Eylül'de savaştan çekilmesi sonucu Osmanlı Devleti'nin müttefikleriyle karayolu bağlantısı kopmuş, İtilaf Devletleri'ne Balkanlar'dan İstanbul'a yürüme imkanı doğmuştu. Bunun üzerine Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesi'ni imzalamak zorunda kaldı. Mondros Mütarekesi gereği Osmanlı Ordusu'ndaki Alman subaylarının ülkelerine dönmeleri gerekiyordu. 31 Ekim'de Yıldırım Ordular Grubu Komutanı Liman von Sanders, görevini Mustafa Kemal Paşa'ya devretti. Mustafa Kemal Paşa İstanbul'a dönmeden önce Ali Fuat Paşa'nın komutasındaki 20. Kolordu'yu terhis etmedi. Ali Fuat Paşa, teçhizatlı 20. Kolordu'yu Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle önce Konya'ya, sonra da Ankara'ya getirdi.

1919 yılında Türkiye işgal edilirken Anadolu'da bağımsız olan iki kolordudan biri Ankara'da Ali Fuat Paşa komutasında, diğeri ise Erzurum'da Kâzım Karabekir komutasındaydı. Ali Fuat Paşa'nın emriyle 20. Kolordu birlikleri İzmit ve Adapazarı üzerinden Bilecik ve Eskişehir istikametine ilerleyen İngiliz kuvvetlerine Geyve yakınlarında, hâlen adı Alifuatpaşa, Geyve istasyonu olan mevkide ateş açarak onları durdurup geri püskürttü ve Türk Kurtuluş Savaşı'nı fiilen başlatan ilk komutan oldu. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıktıktan sonra Erzurum Kongresi'ne gitmeden Amasya'da Ali Fuat Paşa ile görüşerek Amasya Tamimi'ni birlikte imzalayıp ilan ettiler.

Kurtuluş Savaşı'nın ilk döneminde 20. Kolordu ve Garp Cephesi komutanlığı yaptı. İzmit ve çevresinde Yunan ve İngilizlere karşı savaştı. İstanbul Hükûmeti'nin dahiliye nazırı Ali Kemal, Mustafa Kemal Paşa'nın yetkisiz olduğunu bir genelgeyle açıklayınca Ali Fuat Paşa da kendi bölgesindeki valilere ve mutasarrıflara kendisinden gelecek emirlere göre hareket edilmesini bildirdi. Ayrıca her tarafta Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetlerinin kurulacağını ilgililere hatırlattı. Bu çabaları takdirle karşılandığı için Sivas Kongresi sonrasında Umum Kuvâ-yi Milliye komutanı olarak görevlendirildi.

Thumb
Ali Fuat Paşa 1.Dünya Savaşında

Büyükelçilik görevi

"Umum Kuvâ-yi Milliye Komutanı" olarak Kuvâ-yi Seyyare Komutanı Çerkez Ethem ile birlikte Yunan işgaline karşı 1920 Ekim ayı sonunda Gediz harekâtını yaptı. Taarruz planını Genelkurmay Başkanı Miralay İsmet Bey kabul etmese de TBMM kuvvetleri ağır zayiatlar verdikten sonra Gediz'i geri alarak İzmir'in İşgali'nden sonra ilk defa Yunanların işgal ettikleri bir bölgeden geri çekilmelerini sağladı. Harekâtın bitiminde Kuvâ-yi Milliye Komutanlığı lağvedildi ve Umum Kuvâ-yi Milliye Komutanı olan Mirliva Ali Fuat Paşa, Moskova Büyükelçiliği'ne tayin edildi. Yerine kurulan iki komutanlıktan "Batı Cephesi Komutanlığı"na Albay İsmet Bey, "Güney Cephesi Komutanlığı"na ise Mirliva Refet Paşa tayin edildi.

Mustafa Kemal Paşa'nın talimatını yerine getirmek ve hâlen gizli tutulan ve onun Lenin'e yazdığı mektubu vererek Sovyetler Birliği ile sınır tespit etmekle yükümlü olduğu bu görevi sırasında Kâzım Karabekir komutasındaki TBMM orduları Eylül 1920'de Sarıkamış, Kars, Ardahan, Artvin ve Batum'u geri alırken Moskova'da Lenin ve Stalin'e, Türk Ordusu'nun Menşeviklere karşı savaşarak aslında Bolşeviklere de yardımcı olduğunu söyleyip teskin ediyordu. 16 Mart 1921 tarihinde TBMM sefiri olarak Sovyetler Birliği ile Moskova Antlaşması'nı imzaladı; böylece hem TBMM ilk defa bir yabancı devlet tarafından tanınmış oldu, hem de Türkiye'nin kuzeydoğu sınırları tespit edildi.

Thumb
Ali Fuat Paşa, mensubu olduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın liderleri Adnan Adıvar, Kâzım Karabekir, Rauf Orbay ve Refet Bele ile birlikte

Siyasi hayatı

10 Mayıs 1921 tarihinde Ankara'ya dönerek BMM'de siyasi çalışmalarına başladı. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti başkanlığını yaptı. 1923 yılında Konya'da 2. Ordu müfettişliği görevine getirildi, bu dönemde meclisteki görevinden süresiz izinli sayıldı. Bir yıl sonra ordu müfettişliği görevinden istifa ederek meclisteki görevine Ankara milletvekili olarak devam etti.

1925 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucuları arasında yer aldı. 1926 yılında İzmir Suikastı dolayısıyla İstiklal Savaşı'nı birlikte başlattıkları Kâzım Karabekir, Rauf Orbay ve Refet Bele paşalarla birlikte tutuklandı, yargılandı ve beraat etti. 1 Ekim 1927 tarihinde TBMM'nin ikinci dönemi sona erince milletvekilliği de sona erdi. Ayrıca ordu açığında iken 5 Aralık 1927 tarihinde askerlikten de emekliye sevk edildi.

İkinci dönem siyasi hayatı Mustafa Kemal ile barışmasından sonra 1931 yılında Konya milletvekili seçilmesiyle başladı. İsmet İnönü cumhurbaşkanı olduktan sonra 1939-1943 yılları arasında bayındırlık bakanlığı, 1948 yılında TBMM başkanlığı ve 1943-1946 yılları arasında ulaştırma bakanlığı yaptı.

Aynı yıl TBMM başkanlığından ve Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa ederek Demokrat Parti'ye geçti. 1950 seçimlerinde Demokrat Parti'nin eline büyük zafer geçti. Ali Fuad Eskişehir'den milletvekili seçilmiş ve Cumhurbaşkanı adayı olduğuna karar kılınmıştır. Fakat karar değişince ve Celal Bayar'ın Cumhurbaşkanı olması münasip görülünce, Cebesoy'un Savunma Bakanı sıfatıyla Kabineye alınması arzu edildi. Ama Cebesoy kararın değişmesinden dolayı çok küskün oldu, Savunma Bakanlığı'nın lakırdısını bile ettirmedi.[9]

1954 ve 1957 seçimlerinde İstanbul'dan milletvekili seçildi. 27 Mayıs Darbesi sırasında tutuklanarak Yassıada mahkemelerinde yargılandı. Serbest kaldı.

I., II. Dönem Ankara, IV., V., VI., VII., VIII. Dönem Konya, IX. Dönem Eskişehir, X., XI. Dönem İstanbul milletvekilliği yaptı.

Ölümü

Thumb
Devlet Büyükleri Anıt Mezarlığı'nda Ali Fuat Cebesoy'un kabri.

10 Ocak 1968 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybetti. Hiç evlenmemişti. Sakarya’nın Geyve ilçesi adını verdiği eski belde Alifuatpaşa mahallesinde Merkez Camii'nin avlusunda gömülüdür. Ailesi yerinde kalmasını istediğinden Ankara'daki Devlet Mezarlığı'na nakledilmemiştir. Aynı beldedeki müzede kendisine ait kişisel eşyalar, fotoğraflar ve dokümanlar mevcuttur.

Yazdığı eserler

  • Birüssebi - Gazze Meydan Muharebesi ve 20. Kolordu (1938)
  • Millî Mücadele Hatıratı (1953)
  • Moskova Hatıraları (1955)
  • Siyasi Hatıralar (I. cilt: 1957, II. cilt: 1960)
  • Mektep Arkadaşım Atatürk (1967)
  • Mustafa Kemal - Millî Lider

Kaynakça

Wikiwand in your browser!

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.

Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.