Loading AI tools
1919'da İzmir'in İşgali üzerine düzenlenen mitingler Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Sultanahmet Mitingleri, 15 Mayıs 1919'da İzmir'in İşgali üzerine Türk Ocağı ve Karakol Cemiyeti tarafından İstanbul'da Sultanahmet Meydanı'nda ilki 23 Mayıs 1919'da düzenlenen, her birine yaklaşık 150-200 bin kişinin katıldığı dört mitingdir.
İzmir'in işgalini kınamak ve direnişi yaymak için İstanbul'da ilk olarak Fatih, Üsküdar–Doğancılar, Kadıköy mitingleri yapılmıştı. Sultanahmet Mitingleri, 23 Mayıs 1919, 30 Mayıs 1919, 10 Ekim 1919, 13 Ocak 1920 tarihlerinde gerçekleşti. Amaç, Osmanlı sarayına, I. Dünya Savaşı'nın galibi Avrupa hükûmetlerine ve Avrupa kamuoyuna Türk halkının sesini, Anadolu'nun işgaline itirazını duyurmaktı. Mitinglerin ardından alınan kararlar kağıda dökülüp İtilaf Devletleri temsilciliklerine ve saraya götürülmüş, yurtdışına telgraflar çekilmiştir.
Tanınmış kişilerin konuşmacı olduğu ve coşkulu konuşmalar yaptığı Sultanahmet mitingleri, yurt çapında millî bilinç uyandırılmasında ve Kuvâ-yi Milliye 'nin örgütlenmesine rol oynadı.
“ | Türkiye’nin istiklal ve hayat hakkını alacağı güne kadar hiçbir korku, hiçbir meşakkat önünden kaçmayacağız. Yedi yüz senelik tarihin ağlayan minareleri altında yemin ediniz: Bayrağımıza, ecdadımızın namusuna hıyanet etmeyeceğiz. | ” |
— Halide Edip Adıvar'ın ettirdiği yemin |
Birinci miting, 23 Mayıs 1919 günü Cuma namazının ardından gerçekleşti. Türk Ocakları ve Milli Kongre'nin katkıları ile düzenlenen bu miting, katılımcı sayısı ve basınında ses getirmesi açısından dört mitingin en büyüğüdür.[1] Halide Edip Hanım'ın dinleyicilere ettirdiği yemin ile özdeşlemiştir.
Miting gününden bir hafta önce İstanbullular, hazırlanan davetiyeler yoluyla mitingden haberdar edilmişti. Bu davetiyelerin içeriğinde Cuma günü camilerde ve evlerde namaz kıldıktan sonra haksızlıklara karşı feryat etmeleri, kurtuluş için çalışmaya yemin etmeleri istendi. Yüz binden fazla insan, ellinin üzerinde cemiyet ve parti bu mitinge katıldı. Konuşmacılar için Cami tarafındaki duvarın yanına bir kürsü yerleştirildi.[1]
“ | Demir ve ateş; kardeşler ben bunlarla hiçbir vatan ve ırkın öldüğünü işitmedim. Şerefli bir tarih ve medeniyete, sağlam bir fazilet ve ahlâka, zengin bir şiir ve edebiyata, dinî ve millî ananelere, ırkî ve vatanî hatıralara mâlik olan bir milletin mahvolduğunu tarih göstermiyor. | ” |
— Mehmet Emin Yurdakul'un konuşmasından |
Birinci Sultanahmet Mitingi'nde şair Mehmet Emin Bey, Halide Edip Hanım, Fahrettin Hayri Bey, Dr. Sabit Bey, Selim Sırrı Bey birer konuşma yaptı. İlk olarak Mehmet Emin Bey, "Kardeşlerim" hitabıyla başlayan ve Halide Edip Hanım'ın Ateşten Gömlek (1923) adlı eserinde anlattığı etkileyici bir konuşma yapmıştır. İkinci olarak basın mensupları adına konuşan Fahrettin Bey, sözlerini Tevfik Fikret'e ait ‘Zulmün topu var, güllesi var, kal’ası varsa, Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır; ’ dizesiyle bitirdi. Fahrettin Bey'den sonra kürsüye Halide Edip Hanım çıktı.
Daha önceki mitinglerde de konuşan Halide Edip Hanım, bu mitingde “Hükümetler düşmanımız, milletler dostumuz ve kalbimizdeki haklı isyan kuvvetimizdir.” sözleri ile dikkatleri iyice üstüne çekti.[2] Konuşmasının sonunda göz yaşları içinde dinleyicilere insanlık ve adalet ilkelerine bağlı kalacaklarına, her ne zorluk olursa olsun hiçbir güç ve kuvvete teslim olmayacaklarına dair bir yemin ettirdi.
Miting sonunda alınan kararlarda; işgal edilen noktalar boşaltılıncaya kadar Türk halkının makam-ı saltanat etrafından demir bir çember olacağı, memlekette siyasi ihtirasların sona ermesi gerektiği ve Saltanat şurasının olağanüstü toplanmasının gerektiği belirtildi[3].
“ | “Muazzez memleket, rüyalı ufuklarında senin için duyduğum ezeli aşkların, sonsuz yüce heyecanların aksi parlayan güzel İstanbul. Aziz vatan, beşiğimiz sendin, mezarımız yine sen olacaksın” | ” |
— Şükufe Nihal Hanım'ın konuşmasından |
Sultanahmet'teki ilk mitingden bir hafta sonra, 30 Mayıs 1919 günü Cuma namazının ardından İkinci Sultan Ahmet mitingi yapıldı. Polis Müdürlüğü "dua günü" adlı ile yapılan bu toplantıya sadece dinî mahiyet taşıması ve Sultanahmet Cami’i içinde kalması şartıyla özel izin vermişti.[3]
Yasağa rağmen, İtilaf devletlerinin gözünün önünde tekrar büyük bir miting gerçekleşti. Katılımcı sayısı yüz binden fazla idi. Caminin önüne yerleştirilmesinde izin verilmediği için kürsü bu sefer Sultanahmet türbesinin önüne yerleştirildi. Mitingde en az beş kişinin konuşma yaptığı bilinmektedir. Konuşmacılar genel olarak Wilson Prensiplerin'e değindiler ve 12. maddenin bir an evvel uygulanması gerektiği vurguladılar.
İlk konuşmacı olan İsmail Hakkı Bey, konuşmasında İzmir'in işgal eden Yunanlar'ın ardında İtilaf Devletleri'nin olduğunu ve Avrupalılarla mücadeleye hazır olduklarını vurguladı. İstanbul Darülfünunu’ndan yeni mezun Şükufe Nihal Hanım, ikinci konuşmacı idi. Bir hafta önceki mitinge Halide Edip Hanım'ın konuşmasının damga vurması gibi bu mitinge de Şükufe Nihal Hanım'ın "Aziz vatan, beşiğimiz sendin, mezarımız yine sen olacaksın!” sözleriyle sonlanan konuşması damga vurdu.[1] Fransız dergisi L'Illustration, 7 Şubat 1920 tarihli sayısında Nakiye Hanım'ın işgal devletlerini kınayan konuşmasına tam sayfa yer verdi.[4] Dr. İsmail Hakkı Bey konuşmasında Yunan güçleri ve İtilaf Devletlerini vahşiler olarak nitelendirdi.
Alınan kararlar ve vatanın kurtarılması için atılması istenen adımlar miting sonunda padişaha, hükûmete ve İtilaf devletlerinin temsilciliklerine bildirildi. İngiliz Yüksek Komiseri, bundan sonra İstanbul ve çevresinde herhangi protesto ve gösteri yapılmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini, hükûmetin önlem almasını istediklerini mitingin ertesi günü Sadrazama bildirmiş ve bir genelge yayınlayarak İstanbullulara sükunetli davranmaları gerektiğini bildirmiştir. Bu genelgeden sonra altı ay boyunca İstabul'da bir miting yapılmamıştır.[1]
Anadolu'daki Erzurum ve Sivas Kongreleri'nin ardından 10 Ekim 1919 günü Sultanahmet Camisi'nde üçüncü büyük miting yapıldı. Bu miting ile işgal hareketi kınandı; Anadolu'daki Kuva–yı Milliye hareketi alkışlandı ve başarısı için dualar edildi. O mitinge ait görüntüler bulunmamaktadır. Fahrettin Bey, Hamdullah Suphi Bey, şair Mehmet Emin Bey, Rıza Nur Bey, Fatih Camii'nin hatibi Şevket Efendi bu mitingin konuşmacılarındandır. Gazetelerde çıkan yazılardan konuşmalardaki tonun sertleştiği anlaşılır.[5]
İstanbul halkı, Sultan Ahmet meydanında 13 Ocak 1920 günü tekrar bir miting yaptı. Bu mitingi Darülfünun öğrencileri 5 Ocak 1920’de yaptıkları bir toplantıda planlamıştı. Dördüncü miting, İstanbul’da Milli Mücadele döneminde yapılan son büyük miting oldu. 150binden fazla insan katıldı. Kürsü bu kez Ayasofya Hamamı'nın önüne yerleştirilmişti. Önceki mitingler gibi Cuma namazının ardından gerçekleşen mitingde Rıza Tevfik Bey, Nakiye Hanım ve Hamdullah Suphi Bey konuşma yaptı.
Rıza Tevfik, konuşmasında Türklerin de tıpkı Avrupa milletleri gibi medeni bir millet olduğunu anlatı. Muallimler Cemiyeti Başkanı Nakiye Hanım dinleyicilere "içinizde atalarının mezarlarını, onların yaptırdığı cami ve türbeleri bırakacak bir erkek var mıdır?" diye sordu. Vatanın kurtuluşunda kadınların da erkekler kadar yer alacağını belirtti. Hamdullah Suphi konuşmasında Anadolu’nun geleceğinde başka devletlerin söz hakkı olmadığını vurguladı. Hamdullah Suphi Bey, konuşmasının bir yerinde Fransız halkına seslenmişti; bu sözlerden dolayı Posta, Telgraf ve Telefon Umum Müdürü Yusuf Razi Bey’in Fransız eşi Madam Jeannina kürsüye çıkarak halka “Türkler ölmeyecektir” diye haykırdı. Yarı Türkçe yarı Fransızca konuşmasında Fransızların Türkleri destekleyeceğini söyledi.[1]
Dördüncü miting sonunda şu kararlar alındı: İstanbul başkent olarak kalacaktır; Edirne Türklere bırakılacaktır ve Batı Anadolu’nun tamamı dahil olmak üzere İzmir, Yunanların ve diğer devletlerin işgalinden kurtarılacaktır. Bir heyet Yıldız Sarayı'na giderek kararları padişah Vahdettin'e sundu. Sadrazam, Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan’a birer kopya verildi. Ayrıca İngiltere Yüksek Komiserliğine bir protesto mektubu verildi. Mektupta, İstanbul işgal edilirse, ortaya çıkabilecek bütün olaylardan özellikle İngilizlerin sorumlu tutulacağı belirtildi.[1]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.