Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Derbent (Rusça: Дербе́нт; Azerice: Dərbənd; Lezgice: Кьвевар; Avarca: Дербенд; Farsça: دربند, Darband[2]), bugünkü Rusya'ya bağlı Dağıstan'da yer alan tarihi bir şehirdir. Şehrin tarihi yapıları 2003 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir.[3]
Derbend Дербе́нт, Dərbənd | |
---|---|
Ülke | Dağıstan |
Yüzölçümü | |
• Toplam | 69.63 km² |
Nüfus (2013) | |
• Toplam | 119 813 [1] |
Zaman dilimi | UTC+03.00 |
Alan kodu | (+7)87271 |
Resmî site http://www.derbent.ru/ | |
Konum | Rusya |
Kriter | Kültürel: iii, iv |
Referans | 1070 |
Tescil | 2003 (27. oturum) |
Bölge | Avrupa ve Kuzey Amerika |
Hudûd el-âlem min el-maşrik ila el-mağrib (حدود العالم من المشرق الی المغرب) adındaki el yazması kitapta Derbent'i "Kapıların kapısı" anlamına gelen Bâb el-Abvâb olarak isimlendirir.
Kafkasya'nın kuzeyini güneyine bağlayan geçit yollarından en önemlisidir. Tarih boyunca çeşitli kavimlerin kuzeyden güneye, güneyden kuzeye geçişleri bu geçitten olmuştur. Azeriler (%31), Lezgiler (%32) ve Tabasaran (%5) ikamet etmektedirler.
Derbent, Farsça bitişik geçiş anlamına gelen "Darband"dan (Farsça: دربند, dar “kapı” + band “parmaklık”, kelime anlamı ile, “parmaklıklı kapı”[4]), türetilmiştir. Genellikle Kafkasya'da Büyük İskender tarafından inşa edildiği varsayılan efsanevi bir duvar olan İskender'in Kapıları ile özdeşleştirilir. Şehrin Farsça adı 5. yüzyılın sonunda veya 6. yüzyılın başında kullanılmaya başlandı, o yıllarda şehir Pers Sasani hanedanından I. Kubâd tarafından yeniden kurulmuştu, ancak Derbent muhtemelen Partlara karşı kazanılan zafer ve Sasani Perslerinin ikinci Şahı I. Şâpûr tarafından Kafkas Albanyası'nın fethinin bir sonucu olarak zaten Sasani nüfuz alanı içindeydi.[5] Orta Farsça yazılmış coğrafi inceleme Šahrestānīhā ī Ērānšahr, kalenin eski adından bahseder - Wērōy-pahr (Gruziniya Muhafızı):
"šahrestan [ī] kūmīs [ī] panj-burg až-i dahāg pad šabestān kard. māniš [ī] *pārsīgān ānōh būd. padxwadayīh [ī] yazdgird ī šabuhrān kard andar tāzišn ī čōl wērōy-pahr [ī] an ālag. (Beş kuleli Kūmīs şehri Aži Dahag burayı kendi haremi yaptı. Partların meskenleri oradaydı. Yazdgird döneminde, Šabuhr'un oğlu, Čōl'in işgali sırasında Gruzinian Muhafızları sınırında yaptı.)"[6]
"-Wėrōy-pahr:" Gruziniya Muhafızları "Darband'daki kalenin eski adı; ..."[7]
Arapça metinlerde şehir "Bāb al-Abwāb"(Arapça: بَاب ٱلْأَبْوَاب)[8] sade bir şekilde "al-Bāb" (Arapça: ٱلْبَاب) ya da "Bāb al-Hadid" (Arapça: بَاب ٱلْحَدِيد)[9] olarak geçer. "Demir Kapı" anlamına gelen benzer bir isim Türk halkları tarafından "Demirkapı" şeklinde kullanılmıştır.[10][11]
Derbent'in, Kuzey Kafkasya'da Hazar Denizi ile Kafkas Dağları arasında üç kilometrelik dar bir arazi şeridindeki konumu, tüm Kafkasya bölgesi için stratejiktir. Tarihsel olarak bu konum, Derbent yöneticilerinin Avrasya Bozkırları ile Orta Doğu arasındaki kara trafiğini kontrol etmelerine olanak sağladı. Kafkas Sırtı'nın kullanılabilir diğer tek geçişi Daryal Geçidi üzerindeydi.
Geleneksel ve tarihsel olarak bir İran şehri olan[12] Derbent bölgesindeki ilk yoğun yerleşim M. Ö. 8. yüzyıla kadar uzanmaktadır; site, M. Ö. 6. yüzyıldan başlayarak Pers hükümdarları tarafından dönemsel olarak kontrol altına alınmıştır. M.S. 4. yüzyıla kadar, Ahameniş Pers İmparatorluğu'nun bir satraplığı olan ve geleneksel olarak başkent Albana ile özdeşleşen Kafkas Albanyası'nın parçasıydı.[5] Modern isim Farsça bir kelimedir (دربند Darband), "geçit" anlamına gelen bu kelime 5. yüzyılın sonunda veya 6. yüzyılın başlarında kullanılmaya başlanmıştır, bu yıllarda şehir Pers Sasani hanedanından I. Kubâd tarafından yeniden kurulmuştu,[13] ancak, Derbent, Partlara karşı kazanılan zaferden ve Sasani Perslerinin ikinci Şahı I. Şâpûr tarafından muhtemelen Kafkas Albanyası'nı fethinin bir sonucu olarak Sasani nüfuz alanına girmişti. 5. yüzyılda Derbent aynı zamanda bir sınır kalesi ve bir Sasani marzbanının oturduğu yer olarak da işlev gördü.
Kuzeye bakan otuz kuleye sahip 20 metre yüksekliğindeki (66 ft) duvarların, Derbent Kalesi'nin inşasını da yöneten I. Kubâd'ın oğlu I. Hüsrev'in zamanına ait olduğu kabul edilmektedir.[14]
Sasani Kalesi günümüzde mevcut değildir, çünkü bugün görülen ünlü Derbent Kalesi 12. yüzyıldan sonra inşa edildi.[15] Bazı insanlar Hazar Denizi'nin su seviyesinin daha önce daha yüksek olduğunu ve su seviyesinin alçalmasının takviye edilmesi gereken bir istila yolu açtığını söylemektedir.[16] Tarihçi Movses Kaghankatvatsi, kendisinden "Pers krallarının, inşası için ülkemizi tükettiği, mimarları işe aldığı ve Kafkas Dağları ile büyük Doğu Denizi arasında uzanan büyük bir yapı için yapı malzemelerini topladığı harika duvarlar" diyerek bahseder. Derbent, Sasani İmparatorluğu'nun güçlü bir askeri karakolu ve limanı haline geldi. 5. ve 6. yüzyıllarda Derbent, Kafkasya'da Hristiyan inancının yayılmasında da önemli bir merkez haline geldi.
Sasanilerin doğu vilayetlerinde Bizanslılarla sürdürdüğü savaşlardan veya Akhunlar ile sürdürdüğü çatışmalardan dolayı dikkatlerinin dağıldığı dönemlerde, kuzey kabileleri Kafkasya'ya ilerlemeyi başardılar. Derbent'te Hazar sahilindeki yolu kerpiç bir duvarla kapatmaya yönelik ilk Sasani girişimi, II. Yezdicerd (M.S. 438-457) dönemine tarihlenmiştir.[5]
Movses Kagankatvatsi, 627'de Batı Türk Kağanlığı'ndan Tong Yabgu orduları tarafından Derbent'in yağmalandığını belirtti. Halefi [kaynak belirtilmeli] Böri Şad, Tong Yabgu'nun fetihlerinin kalıcı olmasını sağlayamadı ve şehir, Müslüman Arap fetihlerine kadar topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak tutan Persler tarafından geri alındı.
Encyclopedia Iranica'da belirtildiği üzere, eski İran dil unsurları, özellikle Sasani döneminde Dağıstan ve Derbent nüfusunun günlük konuşmalarına entegre edildi ve bu unsurların çoğu güncelliğini korumaktadır.[17] Aslında, Derbent'i ve genel olarak Doğu Kafkasya'yı "Farslaştırma" şeklindeki kasıtlı bir politika, I. Hüsrev'den Safevi Şahları I. İsmail'e ve "Büyük Abbas"a kadar yüzyıllar boyunca izlenebilir. Daha sonraki "Derbentname"deki anlatıma göre, surların inşasından sonra I. Hüsrev "buraya İran'dan çok sayıda insan taşıdı",[18] İran'ın iç kesimlerinden Derbent şehrine ve komşu köylere yaklaşık 3.000 aileyi yerleştirdi. Bu açıklama, 1130'da Derbent'in Farsça konuşan büyük bir nüfus da dahil olmak üzere birçok etnik gruptan oluştuğunu bildiren İspanyol Arap Ḥamīd Moḥammad Ḡarnāṭī tarafından da doğrulanmış görünmektedir.[19]
654'te Derbent, Pers işgalinden sonra kendisini Kapıların Kapısı (Bâb el-Abvâb') olarak adlandıran Araplar tarafından ele geçirildi.[20] Araplar kenti önemli bir idari merkez haline getirdiler ve bölgeye İslam'ı taşıdılar. Alandaki tahkimatların uyandırdığı antik dönem izlenimi, birçok Arap tarihçinin tahkimat ile I. Hüsrev arasında bağlantı kurmasına ve onu dünyanın yedi harikası arasında listelemesine yol açtı.[5] Derbent Kalesi Kafkasya'daki en önemli Sasani savunma inşaatlarından birisiydi ve yalnızca son derece güçlü bir merkezi hükûmet tarafından inşa edilebilirdi. İpek Yolu'nun kuzey kolundaki stratejik konumu nedeniyle, kale Hazar-Arap Savaşları sırasında Hazarlar tarafından saldırılara uğradı. Sasaniler ayrıca geçidin işgalcilerden korunmasına yardımcı olmak için Syunik'ten Ermenileri de getirmişti; dokuzuncu yüzyılın sonunda bölgede Arap egemenliğinin zayıflaması sonucu bölgede yaşayan Ermeniler, on üçüncü yüzyılın ilk yıllarına kadar sürecek bir krallık kurmayı başardılar.[21][22] Kutsal Kurtarıcı Ermeni Kilisesi, Ermeni nüfusunun azalması nedeniyle günümüzde Halı, Sanat ve El Sanatları Müzesi olarak kullanılıyor olsa da, şehirde halen görülebilen Ermeni izleri arasında yer almaktadır. Ayrıca kentte 1913 nüfus sayımına yaşayan yaklaşık 3.000 Ermeni cemaatine hizmet veren ikinci bir Ermeni kilisesi ve iki Ermeni okulu bulunmaktaydı.
Derbent'in karşısında, Hazar Denizi'nin doğu yakasındaki kazılar, Derbent'in duvarının ve surlarının doğudaki karşılığı olan Gorgan Seddi'ni ortaya çıkardı. Oradaki benzer Sasani savunma surları - devasa kaleleri, garnizon kasabaları, uzun duvarları - denizden dağlara kadar uzanıyordu.
Halife Harun Reşid Derbent'te yaşadı ve şehir onun döneminde sanat ve ticaretin merkezi olarak büyük bir üne kavuştu. Arap tarihçilere göre 50.000'i aşan nüfusu ile Derbent, 9. yüzyıl Kafkasyası'nın en büyük şehriydi. 10. yüzyılda Arap Halifeliğinin çöküşüyle birlikte Derbent bir diğer emirliğin başkenti haline geldi. Bu emirlik sık sık komşu Hristiyan devleti Serir ile kaybedilen savaşlar yaptı ve Serir'in zaman zaman Derbent'in siyasetini manipüle etmesine izin verildi. Buna rağmen, emirlik rakibini geride bıraktı ve 1239'daki Moğol istilası sırasında gelişmeye devam etti. 14. yüzyılda Derbent, Timur'un orduları tarafından işgal edildi.
Şirvanşahlar hanedanı 861'den 1538'e kadar bağımsız veya vasal bir devlet olarak var oldu; bu, İslam dünyasındaki diğer hanedanlardan daha uzun süren bir hakimiyet süresi idi. Kültürel başarıları ve jeopolitik arayışları ile ünlüydüler. Şirvanşahlar adı verilen Şirvan hükümdarları, 18. Şirvanşah kralı I. Afridun'un şehrin valisi olarak atanmasından sonra, Derbent'i fethetmeye teşebbüs etmiş ve defalarca başarılı olmuşlardır. Yüzyıllar boyunca şehir sık sık el değiştirdi. 21. Şirvanşah kralı I. Ahsitan şehri kabaca yeniden fethetti. Ancak şehir bir kez daha kuzey Kıpçaklar tarafından ele geçirildi.
Timur istilasından sonra 33. Şirvanşah kralı I. İbrahim krallığını bağımsız tutmayı başardı. İbrahim, Şirvan'ın maliyesini canlandırdı ve kurnaz siyaseti sayesinde vergi ödemeden devletini yaşatmayı başardı. Dahası İbrahim, devletinin sınırlarını da büyük ölçüde genişletti. 1437'de Derbent şehrini fethetti. Şirvanşahlar şehri siyasi yapılarıyla o kadar yakından bütünleştirdiler ki, Şirvan hanedanının yeni bir kolu Derbent hanedanı Derbent'te ortaya çıktı. Şirvan Hanedanı olan Derbent Hanedanı, 15. yüzyılda Şirvan tahtını miras aldı.
16. yüzyılın başlarında Şirvan krallığı, Safevi hanedanından Şah İsmail tarafından fethedildi. Şah İsmail, tüm Şirvan mülkünü bünyesine kattığı için, Derbent'i de miras aldı.
Derbent, uzun bir süre İran egemenliği altında kaldı. Osmanlıların 1578 yılında Safevî Devleti'ne karşı giriştiği savaşın başındaki Kafkasya seferi sırasında Lala Mustafa Paşa komutasındaki Türk ordusu Gürcistan'ın ardından Şirvan'ı da ele geçirince, Derbent halkından yedi kişilik bir heyet 5 Ekim 1578'de Ereş'te bulunan Mustafa Paşa'nın yanına giderek bağlılık sundular ve bir idarecinin tayinini istediler.[23] Bu suretle şehir ilk kez Osmanlı egemenliğine girerken, Şirvan'ı muhafaza etmekle görevlendirilen Özdemiroğlu Osman Paşa aynı yılın sonunda Safevî ordusuna karşı Şamahı'yı Aras Han ve Şahoğlu muharebelerinde savunduktan sonra, kışlamak üzere daha müstahkem bir mevki olan Derbent'e çekildi ve 1583'e kadar burayı askerî merkez olarak kullandı. 1607'ye kadar süren Osmanlı egemenliği döneminde Derbent; Şaburan, Ahtı, Kuba, Müskür, Küre, Çırak ve Rustav sancaklarından meydana gelen eyaletin merkezi oldu.[24]Safevî Şahı Abbas 1607 yılında Derbent'i Osmanlılardan geri aldı.
Derbent'i 1647'de gören Evliya Çelebi, Demirkapı adını kullanarak bu ismin eski surlardaki kapılardan birinin demirden yapılmış olup, uzun süre ayakta kalması dolayısıyla verildiğini aktararak, Şefî Han idaresindeki şehrin kalesinin içinde 1.200 toprak örtülü ev, güney duvarına bitişik büyük bir saray, bunun yanında minaresi yıkılmış eski bir cami (Cuma Camii), ona yakın Osmanlı üslûbunu andıran mimarisiyle bir hamam, ayrıca doğuya açılan Kayık Kapısı civarında Özdemiroğlu Osman Paşa Camii ile hanları ve dükkânlarının yer aldığını anlatmakta, şehrin varoşunda ise 1.000 ev, birçok cami, han, hamam ve çarşıların bulunduğunu yazmaktadır. Evliya Çelebi, Derbend ahalisinin Sünnî-Şâfiî mezhebine mensup olduğunu, Çin'den, Orta Asya'dan, Rusya'dan birçok tüccarın ticaret için buraya geldiğini ve gümrük vergisinin önemli nisbetlere ulaştığını da ifade etmektedir.[25]
Büyük Petro tarafından Rus-İran Savaşı'nın başında 1722 Ağustos'unda ele geçirilen kent, 12 Eylül 1723'te imzalanan Sen Petersburg Antlaşması'yla Rusya'ya bırakıldıysa da, gerek Osmanlı tehdidi karşısında gerek Nadir Şah'ın İran'da merkezî idareyi yeniden kurmasının ardından, 1735 yılında imzalan Gence Antlaşması'yla yeniden İran'a verildi. Ancak kısa süre sonra Nadir Şah'ın öldürülmesiyle (1747) Afşar Hanedanı'nın sona ermesinin ardından kurulan yarı bağımsız Azerbaycan hanlıklarıyla birlikte, başkenti Derbent olan Derbent Hanlığı da kuruldu.
Kısa ömürlü olan bu hanlık, 1759 sonbaharında Feth Ali Han'ın yönetimindeki Kuba Hanlığı'nın idaresi altına girdi. 1796'da Gürcü Kartli-Kaheti Kralı II. Erekle'nin Kaçarlı Ağa Muhammed Şah'ın saldırısına karşı Rusya'dan yardım istemesi üzerine, aynı yılın baharında General V. Zubov'un idaresindeki Rus kuvvetleri tarafından kuşatıldı. Denizden ve karadan yapılan bir haftalık kuşatma sonunda 10 Mayıs'ta ele geçirildi. Çariçe II. Katerina'nın ölümü (17 Kasım 1796) üzerine Derbent'i boşaltan Ruslar,[26] General Glassenapp komutasındaki orduyla 3 Temmuz 1806'da şehri yeniden işgal ettiler. Kuba Hanı Şeyh Ali Han'ın ve diğer hanlıkların mühimmat ve sayı bakımından üstün Ruslar karşısında, Osmanlılar'ın ve İran'ın yardım ve teşviklerine rağmen burayı alma çabaları bir sonuç vermedi. Rus-İran Savaşı'nın (1804-1813) ve sonrasında imzalanan 1813 tarihli Gülistan Antlaşması'nın bir sonucu olarak, Derbent ve daha geniş olarak Dağıstan, İran tarafından zorla ve geri alınamaz bir şekilde Rus İmparatorluğu'na devredildi.[27]
Rusya'nın Kafkasya Valiliği Dağıstan Oblastı'nın 1886 nüfus sayımında, 15.265 nüfuslu Derbent'in 8.994'ü (%58,9'u) İran kökenliydi (Rusça: персы) ve şehrin mutlak çoğunluğunu oluşturuyordu.[28]
Modern şehir, Tabasaran Dağları'nın (Büyük Kafkas sıradağlarının bir parçası) yamaçlarında, Rubas Nehri'nin güneyinde, Hazar Denizi'nin batı kıyılarının yakınında inşa edilmiştir. Derbent, kendi limanı, güneye Bakü'ye giden bir demiryolu ve Bakü'den Rostov-on-Don yolu ile toplu taşıma hizmeti vermektedir.
Kasabanın kuzeyinde 728'de Dağıstan'ı Araplara karşı savunurken şehit düştüğü kabul edilen Kırklar veya Kırk Kahraman Anıtı bulunur. Güneyde, İskender Duvarı olarak da bilinen Kafkas duvarının (elli metre uzunluğunda) deniz kenarındaki ucu, Demir Kapı veya Hazar Kapılarının (Portae Athanae veya Portae Caspiae) dar geçişini kapatır. İnşa edildiğinde, duvar 9 m (29 ft) yüksekliğe ve yaklaşık 3 m (10 ft) kalınlığa sahipti ve demir kapıları ve çok sayıda gözetleme kulesi ile Pers sınırını savundu[13]
Derbent soğuk yarı kurak bir iklime sahiptir (Köppen iklim sınıflandırması BSk).
İdari bölümler çerçevesinde Derbent, Derbentsky Bölgesi'nin bir parçası olmasa da idari merkezi olarak hizmet vermektedir.[29] İdari bir bölüm olarak, ilçelerinkine eşit statüye sahip bir idari birim olan Derbent şehri olarak ayrı bir şekilde kurulmuştur.[29] Bir belediye birimi olarak, Derbent Şehri, Derbent Urban Okrugu olarak kurulmuştur.[30]
Ana etnik gruplar (2002 Sayımı):[31][32]
Yahudiler eski zamanlarda Derbent'e yerleşmeye başladılar. Hazarlar hükümdarlığı döneminde şehrin yaşamında önemli bir rol oynadılar.[33] Yahudi gezgin Tudelalı Benjamin, 12. yüzyılda Derbent'te yaşayan Yahudilerden bahseder ve Rubruquis'li Hristiyan gezgin Wilhelm, 13. yüzyılda bir Yahudi cemaati hakkında yazılar yazar. Modern zamanlarda Derbent'teki Yahudilerden ilk bahis, 17. yüzyılda Alman gezgin Adam Olearius'a aittir.
Derbent'in Yahudileri 18. yüzyılda savaşlar sırasında zarar gördüler. Nadir Şah birçok Yahudiyi İslam'ı kabul etmeye zorladı. Rusya'nın işgalinden sonra Dağıstan kırsalından birçok Yahudi, Dağ Yahudilerinin ruhani merkezi haline gelen Derbent'e kaçtı. Yahudi nüfusu 1897'de 2.200 (toplam nüfusun %15'i) ve 1903'te 3.500'dü. 20. yüzyılın ortalarında Yahudiler, Derbent nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturuyordu.[34] 1989'da şehirde 13.000 Yahudi vardı, ancak çoğu Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra göç etti. 2002'de 2.000 Yahudi yaşıyordu ve aktif bir sinagog ve toplum merkezi bulunuyordu.[35] Derbent'in baş hahamı Obadiah Isakov, 25 Temmuz 2013'teki bir suikast girişiminde ağır yaralandı ve Yahudi cemaatini hedef alan başka antisemitik eylemler endişe uyandırdı.[36] 2016'da Yahudi nüfusu 1.345'e düştü.[37]
Şehir makine yapımı, gıda, tekstil, balıkçılık ve balıkçılık malzemeleri, inşaat malzemeleri ve ahşap endüstrilerine ev sahipliği yapmaktadır. Rus brendi üretiminin merkezidir. Eğitim altyapısı bir üniversitenin yanı sıra birkaç teknik okul içerir. Kültürel açıdan, S. Stalsky'nin adını taşıyan bir Lezgin drama tiyatrosu bulunmaktadır. Şehirden yaklaşık 2 kilometre (1,2 mi) uzakta Chayka (Martı) tatil köyü yer alır.
Sovyet romancı Yury Krymov, The Tanker "Derbent" adlı kitabında, kurgusal bir motorlu tankere şehir adını verdi.
Derbent büyük bir müzeyi andırmaktadır ve yakınındaki muhteşem dağlar ve kıyısı nedenle UNESCO'nun 2003 yılında kaleyi, antik kenti ve surları Dünya Mirası Alanı olarak sınıflandırmasıyla daha da artan büyük bir turistik potansiyele sahiptir; ancak bölgedeki istikrarsızlık turistik gelişmeyi sınırlandırmıştır.
Mevcut surlar ve kale, Pers Sasani İmparatorluğu tarafından kuzeydeki düşman göçebe halklara karşı bir savunma yapısı olarak inşa edilmiş ve 19. yüzyılın başlarına kadar daha sonraki Arap, Moğol, Timur, Şirvan ve İran krallıkları tarafından askeri işlevi devam ettiği sürece sürekli olarak onarılmış veya iyileştirilmiştir. Kale, Sasani İmparatoru I. Hüsrev yönetiminde inşa edilmiştir.[14]
Duvarların büyük bir kısmı ve birkaç gözetleme kulesi hala sağlam bir şekilde durmaktadır. Denize uzanan surlar, 6. yüzyıl Sasani hanedanı dönemine aittir. Şehrin güçlü duvarlarla çevrili 45 hektar (110 akre) kaplayan alanı çevreleyen iyi korunmuş bir kalesi (Narin-Kala) vardır. Tarihi cazibe merkezleri arasında hamamlar, sarnıçlar, eski mezarlıklar, kervansaray, 18. yüzyıldan kalma Han Türbesi ve birkaç cami bulunmaktadır. En eski cami, 6. yüzyıl Hristiyan bazilikası üzerine inşa edilen Cuma Camii'dir; ayrıca 15. yüzyıldan kalma bir medrese bulunmaktadır. Diğer yapılar arasında 17. yüzyıl Kırklar Camii, Bala Camii ve 18. yüzyıldan kalma Çertepe Camii bulunmaktadır.
Derbent' kardeş şehirleri şunlardır:[38]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.