Ali
İslam Devleti'nin dördüncü halifesi ve Şiilerin birinci imamı / From Wikipedia, the free encyclopedia
Ali bin Ebu Talib (Arapça: علي بن أبو طالب; 21 Mart 599 veya 600, Mekke - 28 Ocak 661, Kufe),[1][2] İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk kişidir.[3][4] Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.[5]
Ali ibn Ebu Talib ibn Abdülmüttalib | |
---|---|
Halife Emîru'l-Mu'minîn İlk İmam (Şii görüşü) | |
Raşidun Halifeliği'nin 4. Halifesi ve Emîru'l-Mu'minîn Sünni görüşü | |
Hüküm süresi | 22/24 Haziran 656 - 28 Ocak 661 |
Önce gelen | Osman bin Affan |
Sonra gelen | Hasan bin Ali |
Emîru'l-Mu'minîn ve Şii İslam'ın ilk İmamı Şii görüşü | |
Hüküm süresi | 632-661 |
Sonra gelen | Hasan bin Ali |
Doğum | 599 veya 600 Mekke, Hicaz, Arabistan |
Ölüm | 28 Ocak/29 Ocak 661 Kufe, Arabistan, Raşidi Hilafet |
Eş(ler)i | Fatıma |
Ebu Talib ve Fatıma bint Esed'in çocukları olan Ali, Kabe'de doğan tek insan olup,[5] İslam Peygamberi'nin himayesinde büyümüştür.[5] Muhammed'e vahiy geldiğinde ise, onun davetini kabul eden ilk erkek olan Ali, hayatını İslam'a adamıştır.[1][6][7][8] Peygamberin emri üzerine hicret gecesi onun yatağına yatan ve emanetleri sahiplerine ileten Ali, kısa bir süre içinde peygamberin ardından Medine'ye gitmiş, burada İslam Peygamberi'nin kızı Fatıma ile[5] evlenmiştir. Medine döneminde başlayan ilk küçük çaplı savaşlardan başlayarak neredeyse katılmadığı hiçbir savaş olmaması hasebiyle, savaşçılığı ve cesareti ile bilinen Ali, üçüncü halife Osman bin Affan'ın öldürülmesinin ardından halk tarafından halifeliğe getirilmiştir.[9][10]
Ali
Allah'ın Arslanı - (Esedullah) | |||||
Genel Bilgi
Aile
Görüşler
Hayatı
Miras
Yaklaşımlar
İlişkili Maddeler
|
Ali diğer bir kısım dini kişiliklerle birlikte "Ali kültü"nün merkezi kişiliğini oluşturur.[11] Rivayet kültürüne dayalı eserlerde, Ali bilhassa ilmi, cesareti, imanı, dürüstlüğü, adanmışlığı, sadıklığı, cömertliği ve şefkati ile anılmakta olup, batıni Sufi gelenekler için en önemli mistik figürdür. Özellikle, tefsir, fıkıh ve dini düşünce alanındaki üstünlüğü kabul görür.[12]