İnsanlığa karşı suçlar
savaş yasalarının ciddi bir ihlalini oluşturan devlet destekli eylem / From Wikipedia, the free encyclopedia
İnsanlığa karşı suçlar, fiili bir otorite, genellikle bir devlet tarafından veya onun adına işlenen ve insan haklarını ağır biçimde ihlal eden, yaygın veya sistemik suç eylemleridir. Savaş suçlarından farkı, savaş dışında da işlenebilen, bireysel olmayan eylemler olmasıdır.[1] Suçun resmi bir politikanın parçası olması gerekmiyor ve yalnızca yetkililer tarafından hoş görülmesi yeterlidir.
İnsanlığa karşı suçlar, Türk Ceza Kanunu'nun 77. maddesinde "kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, eziyet veya köleleştirme, kişi hürriyetinden yoksun kılma, bilimsel deneylere tâbi kılma, cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı, zorla hamile bırakma, zorla fuhşa sevketme fiillerinin; siyasal, felsefî, ırkî veya dinî saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi" olarak tanımlanır.[2]
İnsanlığa karşı suçlar için ilk kovuşturma Nürnberg mahkemelerinde gerçekleşti.
Holokost'un ardından uluslararası hukukta yaygın olarak kullanılmaya başlanan insan haklarına ilişkin küresel standart, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde (1948) ifade edilmiştir. Bildirgede sıralanan insan hakları normlarını ihlal eden ya da ihlal edilmesini teşvik eden siyasi gruplar ya da devletler, insanlığa karşı suçlarla ilişkilendirilen siyasi patolojilerin ifadeleridir.
Nürnberg mahkemelerinden bu yana, insanlığa karşı suçlar diğer uluslararası mahkemeler (Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi, Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi, Sierra Leone Özel Mahkemesi, Kamboçya Mahkemelerindeki Olağanüstü Daireler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi) ve yerel mahkemeler tarafından kovuşturulmuştur. İnsanlığa karşı suçlar hukuku esas olarak uluslararası teamül hukukunun evrimi sonucunda gelişti. İnsanlığa karşı suçlar için uluslararası bir sözleşme bulunmamakta, İnsanlığa Karşı Suçlar İnisiyatifi öncülüğünde böyle bir antlaşmanın oluşturulması için çaba devam etmektedir.
İnsanlığa karşı suçlar, bir hükûmet ya da fiili hükûmet politikasının gereği ya da hoşgörüsü altında işlenen yaygın bir vahşetin parçası oldukları için münferit olaylar değildirler. Saldırı savaşı, savaş suçları, cinayet, katliam, insanlıktan çıkarma, soykırım, etnik temizlik, tehcir, etik olmayan insan deneyleri, yargısız infaz veya cezalar, kitle imha silahlarının kullanımı, devlet terörü veya terörizme devlet sponsorluğu, ölüm mangaları, adam kaçırma ve zorla kaybetmeler, çocuk asker kullanımı, haksız tutuklama, köleleştirme, işkence, tecavüz, siyasi baskı, ırk ayrımcılığı, dini zulüm ve diğer insan hakları ihlalleri yaygın veya sistematik bir uygulamanın parçası olmaları halinde insanlığa karşı suçlar kapsamında ele alınabilir.