En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

göz

Vikisözlük'ten, özgür sözlükten

Remove ads
Ayrıca bakınız: goz

Türkçe

Köken

Osmanlı Türkçesi گوز (göz) sözcüğünden devralındı.

Söyleniş

göz (belirtme hâli gözü, çoğulu gözler)

  1. (anatomi) basar, görme organı
    • Gözü iki numara miyop.
  2. bakış, görüş
    • Bu sefer alacaklı gözüyle baktım.
  3. boşluk, delik
    • İğnenin gözü. Köprünün gözleri karış karış kazılmıştır. S. F. Abasıyanık
  4. bölüm, hane
    • Dama tahtasında altmış dört göz vardır.
  5. gönül bağlantısı, ilgi, sevgi
    • Göze girmek. Gözden düşmek.
  6. kıskançlık veya hayranlıkla bakıldığında bir şeye kötülük verdiğine inanılan uğursuzluk
  7. nazar
  8. terazi kefesi
    • Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak
      Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak.
       M. Â. Ersoy
  9. (bitki anatomisi) ağacın tomurcuk veren yerlerinden her biri
    • Göz aşısı.
  10. (coğrafya, hidroloji) suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
    • Asıl felaket bu pınara sırt çevirmek, bu pınarın gözlerine taş tıkamak değil de ne olurdu? T. Buğra
  11. (mecaz) bazı deyimlerde görme ve bakma
    • Göz önünde. Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Gözü keskin.
  12. (mimarlık) oda
    • Şu fakir mahallede bir göz evim olsaydı. Nasıl sevinç içinde çıkardım şu yokuşu. Z. O. Saba
  13. (mobilya) çekmece
    • Masanın gözleri kilitliydi.
  14. (tıp) bazı yaraların uç bölümü
    • Çıbanın gözü kocaman olmuştu.
    • (silahlar) fişeğin bir parçası
    • Hüseyin Emin YENER Urla Cennet İken, sayfa 17 , Moyes Yayıncılık
      "Sıkının bir gözüne barutu koydu, semerci keçesini harbiyle iyice üzerine sıkıştırdı, sekiz şevrotin üzerine de tapa, sırtlanların kaçtığı yere doğru gelişi güzel son bir kez ateş etti."

Çekimleme

Üst kavramlar

  • (ağacın bir bölümü): ağaç
  • (anatomi): duyu organı
  • (çekmece): mobilya

Alt kavramlar

Atasözleri

göz kelimesinin atasözleri

Deyimler

göz kelimesinin deyimleri

Türetilmiş kavramlar

göz kelimesinin türetilmiş kavramlar

Çeviriler

Kaynakça

Ek okumalar

  • (anatomi): Vikipedi'de göz
Remove ads

Azerice

Söyleniş

  • Heceleme: göz

göz

  1. (anatomi) göz

Ek okumalar

  • Azerice Vikipedi'de göz

Gagavuzca

Köken

Osmanlı Türkçesi کوز.

Söyleniş

  • Heceleme: göz

göz

  1. (anatomi) göz

Kaynakça

  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Ek okumalar

  • Gagavuzca Vikipedi'de göz

Türkmence

Söyleniş

  • Heceleme: göz

göz

  1. (anatomi) göz

Ek okumalar

  • Türkmence Vikipedi'de göz

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads