Loading AI tools
Türkiye'de bir antik kent Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Zeugma, Gaziantep'in Nizip ilçesine bağlı Belkıs köyünde bulunan antik yerleşim.
Zeugma | |
Diğer adı | Belkıs |
---|---|
Konum | Gaziantep, Nizip |
Bölge | Kilikya |
Koordinatlar | 37°3′22″K 37°52′2″D |
Rakım | 510 m (1.673 ft) |
Tür | Yerleşim |
Çevre | 20 bin dönüm |
Tarihçe | |
Kurucu | I. Seleukos ve Apama |
Kuruluş | M.Ö. 300 |
Kültür(ler) | Helenistik dönem, Roma Dönemi |
İlgili kişi(ler) | Büyük İskender, I. Seleukos, I. Şâpûr |
Sit ayrıntıları | |
Buluntu(lar) | Thyke Tapınağı, akropolis, harabe yapılar, bullalar, Çingene Kızı mozaiği, Zeugma evleri, Ares (mars) heykeli, lahitler, mezar stelleri, Helenistik dönemden kalma agora, Roma Agorası, nekropoller |
Kazı tarihleri | 1987, 1992, 1993 (2 defa), 1994, 1996, 2000 yılları. |
Durum | Restore |
Resmî site | zeugma.org.tr |
Asur Ticaret Kolonileri Çağından beri Fırat nehrini geçmek isteyen ticaret kervanlarının ve orduların kullandığı önemli noktalardan birisidir. Büyük İskender'in generallerinden I. Seleukos'un kurduğu kentten beri kesintisiz bir yerleşime sahne olmuş; antik kentin büyük kısmı, yapımı 2000'de tamamlanan Birecik Barajı suları altında kalmıştır.
Zeugma'da Roma İmparatorluğu döneminden kalma evlerin ve villaların tabanlarını süsleyen mozaikleri, kent baraj suları altında kalmadan önce başlatılan kurtarma kazıları sonucunda ortaya çıkartılmıştır. Kazılarda ortaya çıkartılan, toplamda 2 bin 500 metrekarelik bir alan kaplayan ünlü mozaikler Gaziantep şehrindeki Zeugma Mozaik Müzesi'nde sergilenir.
Zeugma antik kentinin bulunduğu yer, Mittani, Geç Hitit ve Geç Asur Krallıkları gibi Anadolu ve Mezopotamya kültürlerini benimsemiş Aramca gibi Sami dilleri konuşan topluluklar tarafından M.Ö. 3 binden itibaren iskan edilmiştir.[1] Yerleşim, o devirde farklı medeniyetlerin mallarını taşıyan kervan ticaret yollarının ortasında yer almaktaydı. Kentin en yüksek tepesi olan Belkıs Tepe’nin M.Ö. 2 binin sonlarından itibaren önemli bir Geç Hitit Kutsal Alanı olduğu düşünülür.[1][2]
Fırat kıyısında eski yerleşimin bulunduğu yer, M.Ö. 300’lerde Makedon Kral Büyük İskender'in Doğu Seferi sırasında fethedilmiş ve fethedilen topraklarda yaşayan yerel halkları Helenleştirme politikası gereği, İskender'in generallerinden I. Seleukos yeni bir şehir inşa etmiştir.
Fırat'ın karşılıklı iki yakasında yaklaşık olarak 20 bin dönümlük bir arazide kurulan şehir, büyük olasılıkla bir Makedon askeri kent kolonisi modelinde idi.[3] Batı yakası Seleukos'un adıyla "Seleukos Euphrates" (Fırat Silifkesi) olarak, doğu yakası ise Seleulos'un eşi Apama'nın adına "Apamae" olarak adlandırılmıştır. Doğu ve batı yakası arasında taştan bir köprü bulunmakta idi.[4][5] Bu iki şehir için M.Ö. 1. yüzyıldan itibaren "köprü", "geçit", "yolların kesiştiği yer" anlamını taşıyan Zeugma ismi kullanılmıştır.
M.Ö. 63 yılında Romalı komutan Pompeius Seleukos Zeugma kentini, Roma toprakları ile düşman bölgeler arasında bir tampon görevi gören Kommegene Krallığı'nın yönetimine verdi. Zeugma, hem yüzölçümü hem de barındırdığı nüfus (80.000 kişi)[6] sayesinde Kommagene Krallığı'nın en büyük 4 şehrinden birisiydi[7][8][9] Kommagene döneminden iki bütünleştirilmiş tapınak günümüze kadar geldi. Bu tapınaklarda hem Helenistik hem de Kommagene krallığında hâkim olan inanışların tapınma alanları bulunmaktadır.
MS I. yy.'da Roma Devleti, tampon krallıklara son vermiş ve geçmişte tampon krallıkların bulunduğu alanlara lejyonlar yerleştirmiştir.[10] Kommagene Krallığı da M.S 17 yılında ölümünden sonra Roma yönetimine girdi ve Romalılaşmaya başladı.
Zeugma, Roma Devleti'nin doğu sınırı olan Fırat Nehri üzerindeki konumu ile stratejik bir öneme sahip bir kent idi.[2] Kente M.S 18'de X. Roma Lejyonu Fretensis yerleştirildi. Bu lejyonun Yahudi İsyanlarını bastırmak için Kudüs'e gitmesi ardından MS 66 yılında IV. Roma Lejyonu Scythica kente konuşlandırıldı.[10] Kent genişleyerek Helenistik dönemdeki sınırlarının dışına taştı.
Roma döneminde Zeugma, sadece bir ordu karargahı olmakla kalmadı; Romalıların Fırat'ın öte tarafındaki düşmanı ve ezeli rakibi olan Part Kralları ve komutanlarıyla diplomatik görüşmelerini yaptığı bir merkez görevi de üstlendi. Öyle ki Zeugma'dan Statius’un Silvae adlı eserinde Zeugma’dan "'Zeugma, Romalılar'ın barış yolu" sözleriyle bahsedilmiştir.[2] Bu buluşmaların en önemlilerinden birisi Roma İmparatoru Gaius Caesar’ın Fırat üzerinde bir adada Part Kralı V. Phraates ile yaptığı buluşmadır.[2] Zeugma, ev sahipliği ettiği bu diplomatik görüşmeler nedeniyle Roma'yı mimari anlamda fiziksel ve görsel olarak da temsil eden bir prestij ve propaganda kenti olmuştur.[2]
İmparator Septimius Severus döneminde yapılan seferler sonucunda Fırat Nehri, Roma İmparatorluğu'nun doğu sınırı olma özelliğini Dicle nehrine bıraktı ve böylece Zeugma bir sınır karakolu olma özelliğini yitirdi.[2]
M.S. 200'lü yıllarda Zeugma antik kenti, Roma İmparatorluğu'nun en görkemli şehirlerinden biri haline geldi.[2] Fırat kıyısından tepelere doğru inşa edilmiş kıymetli mozaik ve fresklerle süslenmiş bitişik nizam yamaç evleri günümüze kadar gelerek dönemin zenginiğini yansıtmıştır.
Kent, büyük ordusuyla Roma İmparatorluğu üzerine sefere çıkan Sasani Kralı I. Şâpur tarafından 253 yılında yakılıp yıkıldı.
Zeugma kentinin adı, antik kaynaklarda adı geçmekle birlikte yakın döneme kadar nerede olduğu bilinmemekte idi.[11] Kentin kalıntıları ilk defa 1738 yılında Richard Pococke adlı seyyah tarafından bulunup yayımlanmış; bu kalıntıların Zeugma antik kenti olabileceği ilk defa 1917 yılında Fransız gezgin F. Cumont tarafından ileri sürülmüştü.[12] 1970'lerde Alman araştırmacı Jörg Wagner'in Belkıs köyü yakınındaki kalıntıların IV. Roma Lejyonu Scythica damgaları taşıyan çatı tuğlaları bulmasından sonra bu kalıntıların Zeugma antik kentine ait olduğu genel kabul görmüştür.[12]
Zeugma çevresindeki 20. yüzyılın başlarında bölgeye gelen yabancı tarihî eser kaçakçılarının teşvikiyle köylüler antik kenti kazarak çıkarılan eserleri yabancılara satmakta ve yurtdışına gitmesine sebep olmakta idi.[5] Bölgede ilk kez 1987 yılında kaçakçıların yarım bıraktığı iki mezar odasında Gaziantep ve Malatya Müze Müdürlüklerinin birlikte yürüttüğü kazıda mezar heykeltıraşlığına ait eserler ele geçti.
Kültür Bakanlığı, 1989 yılında Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında baraj çalışmalarında su altında kalacak alanları saptayarak; bölgedeki beş barajın oluşturduğu göl altında kalacak arkeolojik yerleşim yerlerini tespit etti. 1992'de bir müze bekçisinin haber vermesi ile insan figürlü bir mozaik bulundu.[5] Avustralya Ünviersitesi'nden David Kennedy'nin de katılımı ile kurtarma kazıları başladı. 1960’lı yıllarda kaçırılarak ABD'ye götürülen Metioxos-Partenope Mozaiğinden geriye kalanlar bulundu; günümüzde "Dionysus Villası" olarak anılan Roma villası kazılarak ortaya çıkarıldı.
Dionysos Villası’nda yapılan 1995 yılı kazılarında Dionysus'un Düğü Mozaiği ele geçirildi ve tanıtıldı. Aynı yıl, kazılara Fransa'nın Nantes Üniversitesinden Catherine Abadie Reynal ve ekibi birlikte katıldı. 1997'de İsviçreli ve Alman ekipler de kazılara katıldı. 1998-1999 yıllarında aralıksız devam eden kazılarda şehrin alt kısmında bulunan villa’da Aktatos ve Çingene Kızı mozaiği ele geçiridi. Bu mozaiklerle beraber şehrin arşiv binası bulundu; on binlerce mühür baskısı ele geçti. Aynı yıl bir villada Dionysos başı ve Okeanos ve Tethys mozaikleri çıkartılarak müzeye taşındı. 2000 yılında kazılar Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakanlığı, Packard Beşeri Bilimler Enstitüsü’nün (Packard Humanities Institute) ve Türkiye İş Bankası’nın destekleriyle yürütüldü; Oxford Arkeoloji şirketi ve İngiliz, İtalyan, Fransız ve Türk arkeologları kazıda yer aldı. 4 Ekim 2000 tarihinde baraj suları yükselip Belkıs Tepesi’nin eteklerindeki antik kenti sular altında bırakmasıyla kazılar son buldu.
Zeugma'dan çıkarılan mozaiklerin restorasyon çalışmaları 2004 yılına kadar devam etti. 2005 yılında mozaikler Gaziantep Müzesi'nin sergilenmeye başladı. Zeugma kazıları, Ankara Üniversitesi’nden Kutalmış Görkay’ın bilimsel başkanlığında sürdürüldü ve pek çok yeni mozaik bulundu. Zeugma kentini ve dönemin yaşamını gerçeğe en yakın biçimde tanıması amacıyla 9 Eylül 2010'da açılan Zeugma Mozaik Müzesi açıldı ve Zeugma Mozaikleri orada sergilenmeye başladı.
Bullalar, eski zamanlarda mühür yerine kullanılan baskılardır.[13][14] Bu baskılar Zeugma'da yaklaşık olarak 100.000 adet bulunmuştur.[9][15] Arkeologlar bu sayının “müze kayıtlarında bulunan en fazla bulla" olduğunu söylemiştir;[9] bu sayede Zeugma, sahip olduğu bullalar sayesinde bir dünya rekoruna sahiplik yapmaktadır.[9][15][16]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.