Remove ads
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Seferbiy Zaneqo (Adigece: Занэкъо Сэфэрбий; Osmanlıca: ظنزادە صفر بك), Çerkesya Konfederasyonu'nun 1859-1860 arasında lideri olan Çerkes siyasetçi, diplomat ve askeri kumandan. Rus-Çerkes Savaşı'nın çeşitli aşamalarında hem askerî hem de siyasî olarak yer aldı. Batıda Çerkes bağımsızlık davasını savundu, bölgede Osmanlı İmparatorluğu'nun bir temsilcisi olarak hareket etti. Hayatının sonunda Zaneqo, Çerkes bağımsızlık hareketinin lideri hâline gelmişti.
Thamade Dzepaşe Sefir Mirmiran[1] Seferbiy Zaneqo Paşa Занэкъо Сэфэрбий | |
---|---|
Çerkesya Konfederasyonu Lideri | |
Görev süresi Eylül 1859 - 1 Ocak 1860 | |
Yerine geldiği | Muhammed Emin Asiyalav |
Yerine gelen | Gerandıqo Berzeg |
Osmanlı'da Çerkes sefiri | |
Görev süresi 1831-1856 | |
Meğri Kazası Voyvodası | |
Görev süresi 1838-1853 | |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 1798 Anapa, Çerkesya |
Ölüm | 1 Ocak 1860 (62 yaşında) Anapa, Çerkesya |
Milliyeti | Çerkes |
Bitirdiği okul | Rişelevski Lisesi |
Mesleği | Asker, siyasetçi, diplomat |
Dini | Sünni İslam |
Askerî hizmeti | |
Bağlılığı | Çerkesya Konfederasyonu Osmanlı İmparatorluğu |
Çatışma/savaşları | Rus-Çerkes Savaşı 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı Kırım Savaşı |
Osmanlı kaynaklarında Osmanlı Devleti'nin safında yer alan Çerkes ileri gelenlerinden biri olarak, İngiliz kaynaklarında Çerkeslerin bağımsızlığı için savaşan bir kahraman, Rus kaynaklarında ise Osmanlı ajanı olarak anlatılmaktadır.[3][4] Karl Marx kendisini "Çerkeslerin önderi" olarak tanımlamıştır.[3][4]
Anapa yakınlarında doğdu. Natuhay boyuna mensuptu. Babası Zaneqo Mehmedgeri Bey Çerkesya'nın en varlıklı tüccarlarından birisiydi[5] ve Osmanlı'ya sadık bir aristokrattı.[3] Mehmedgeri Bey Seferbiy daha gençken vefat etti.[6]
1807 yılında Anapa Ruslar tarafından ele geçirildi ve Zaneqo Ruslar tarafından rehin alındı.[6][7][8] Rusya'ya sadık bir bey olarak yetiştirilmek için Odessa'ya gönderildi, orada Rişelevski Lisesinde öğrenim gördü ve burada Rusça öğrendi.[9] Daha sonra Rus ordusuna alındı. Ancak babası gibi Osmanlı'yı Rusya'ya tercih eden Zaneqo, en sonunda komutanının Müslümanlara hakaret etmesine sinirlenerek[3][10] Rus ordusundan ayrıldı ve dağlara kaçtı.[11] James Bell'e göre, kısa süre sonra Mısır'a gitti ve Çerkes Memlüklerin tahttan düşmesine dek orada kaldı. Bir ara Paris'e de gitti.[3][12] Vatanına döndüğünde evlendi.[3] O sırada Anapa, Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedildi ve Zaneqo'nun Osmanlı hizmetine girmesi İstanbul'a seyahat etmesini sağladı. Albay rütbesini alarak Anapa valisi Hacı Hasan Paşa'nın vekili oldu. Anapa Kuşatması (1828) sırasında Anapa Ruslar tarafından geri alındı ve Zaneqo esir alındı. Savaşın sonuna kadar Odessa'da kaldı, serbest bırakıldıktan sonra büyükelçi rolünü alarak Çerkesya'ya döndü.[6]
14 Eylül 1829’da Edirne Antlaşması imzalandı.[13] Bu antlaşmaya göre, Osmanlı İmparatorluğu Çerkesya dahil olmak üzere Kafkasya'yı Rus toprağı olarak tanıyordu.[14] Çerkesler bu antlaşmanın Ruslar tarafından Osmanlı'yı kötülemek için uydurulduğunu düşünüyorlardı ve gerçekliğine inanmadılar. Bizzat padişah ile durumu görüşmek için 200 kişilik bir delegasyon oluşturuldu.[15] Bu delegasyonun başı Zaneqo idi.[3]
Delegasyonun görevi, halife ile durumu görüşmek ve desteğini almaktı. Fakat delegeler İstanbul'a vardıklarında Rus sefiri Butenev tutuklanmalarını talep etti ve delegeler Çerkesya'ya dönmek zorunda kaldı, sadece Seferbiy Zaneqo kalabildi, çünkü onun Osmanlı vatandaşlığı vardı.[15] Rus sefiri, Kafkas Kolordusu komutanı Baron Rosen'e yazdığı bir mektupta Zaneqo'nun 200 Çerkes soylusu tarafından imzalanmış yazılı yetkileri olduğunu belirtti.[16][17] James Bell de Zaneqo'nun İstanbul'da "12 Çerkes bölgesinin temsilcisi" olarak bulunduğunu yazar.[18] Osmanlı, Çerkeslere gizlice silah ve mühimmat sağlamayı kabul ederken, Kavalalı Mehmed Ali herhangi bir şey vermeyi reddetti.
Çerkes halk hikâyelerine göre, İstanbul'da kaldığı sürede Zaneqo hastalandı ve istirahat etmek zorunda kaldı. İstanbul'da yaşayan bir Çerkes olan Muhammed Selhur onu ziyarete geldiğinde Zaneqo ona kağıt üzerinde bir çizim göstererek bunun yeni Çerkes bayrağının bir prototipi olduğunu söyledi.[19] Kabardey armasından ve önceki bayraklardan ilham alan Zaneqo, yıldızların Çerkes vilayetlerini, okların ise Çerkeslerin savaş istemediğini ama kendini savunacağını temsil ettiğini açıkladı.[19] Bayrak Osmanlı sarayındaki bir Çerkes kadın tarafından dikilerek Çerkesya'ya gönderildi.[19][20]
Zaneqo, daha sonra Samsun'a yerleşti ve burada Çerkesya davasının savunuculuğunu sürdürdü.[21] Orada, Batıda Çerkes davasını benimseyen ilk insanlardan biri olan David Urquhart ile tanıştı. 1834 yazında Urquhart, Çerkesya'yı ziyaret etti ve burada İngiliz kralının çatışmaya müdahale etmesini talep eden ve 11 Çerkes beyi tarafından imzalanan bir dilekçe aldı. Sırasıyla 1835 ve 1836'da iki dilekçe daha geldi, her ikisi de İstanbul'daki İngiliz büyükelçisi John Ponsonby, 1. Vikont Ponsonby tarafından isteksizce reddedildi. Lord Palmerston, daha önce Ponsonby'nin Çerkesya'yı Doğu Sorunu'na dahil etme girişimini, Çerkes direniş hareketinin zayıf durumu nedeniyle engellemişti. Rus büyükelçisinin bir dizi diplomatik protestosu Zaneqo'nun Edirne'ye sürgün edilmesine yol açtı. Urquhart tarafından cesaretlendirilen bir grup İngiliz maceracının, Çerkes kıyılarının ablukasını başarısız bir şekilde yönetmeye çalıştığı Vixen Misyonu, İngiltere ve Rusya arasında diplomatik bir skandal yarattı. Ponsonby tarafından cesaretlendirilen Zaneqo, nafile de olsa İngilizlere itirazda bulunmaya devam etti.[22] Bu sırada Hâlidî hareketi, Çerkes direnişinin arkasındaki ideoloji olma görevini Habzeizmden devraldı. İmam Şamil'in gönderdiği elçiler, isyancıların Kafkasya'daki faaliyetlerini koordine etmeye yardımcı oldu ve Şerî yasayı kurdu.[23]
Zaneqo 1836 yazında II. Mahmud ile tanıştı. II. Mahmud kendisine yabancı elçilere verilen hediyelerden biri olan üstü değerli taşlarla süslü enfiye kutusu hediye etti.[3][24] 1838'de Meğri kazası voyvodası olarak görevlendirildi.[3][25]
4 Ekim 1853'te Osmanlılar Rusya'ya savaş ilan ederek Kırım Savaşı'nı başlattı. Osmanlılar, 1854 baharında Kafkasya cephesinde bir taarruza hazırlanmak için Zaneqo ve diğer Çerkesleri ordularına aldılar. Zaneqo, fahrî paşa unvanını alarak Çerkesya'nın Osmanlı yetkilisi olarak atandı. 29 Ekim'de, İmam Şamil'in Çerkesya'daki naibi Muhammed Emin için emir taşıyan iki haberci, Trabzon'dan onun gelişine hazırlık olarak savaşçı toplamak üzere gönderildi. 27 Mart 1854'te Rusya, İngiltere ve Fransa'nın çatışmaya müdahalesi nedeniyle savunma önlemi olarak Anapa ve Novorossiysk dışındaki Çerkes kalelerinden çekildi. Mayıs ayında, Zaneqo da dahil olmak üzere 300 Çerkes, erzak ve askerî danışmanları taşıyan bir Osmanlı filosu Sohum Kale'ye doğru yola çıktı. Zaneqo kısa süre sonra Muhammed Emin ile çatıştı, ikincisi Osmanlılara anavatanlarının dışında savaşmaya zorlanacaklarından korktukları için asker sağlamayı reddetti. Temmuz ayında Emin'in de paşalığa yükseltilmesi iki adam arasındaki güç mücadelesini şiddetlendirdi. Mart 1855'te Zaneqo'ya sadık birlikler Sebj nehri kıyısında Emin'in destekçileriyle çatıştı. Zaneqo, yakın zamanda Ruslar tarafından terk edilmiş olan Anapa'ya taşındığı 10 Haziran'a kadar Sohum'da kaldı. Osmanlılar, Zaneqo'nun Emin ile olan rekabetinin yarattığı Çerkes toplumundaki bölünmeyi kapatmak için her ikisini de hemşehrileri Mustafa Paşa'nın komutası altına aldı.[26]
Paris Antlaşması (1856) çatışmayı sona erdirdi ve aynı zamanda Çerkes bağımsızlığına dair tüm umutları boşa çıkardı. Çerkesler siyasî olarak bölünmüş hâlde kaldılar ve Muhammed Emin yeni vâli olarak Zaneqo'yu değiştirdiğinde, iki taraf bu kez Sup Nehri üzerinde ikinci bir savaşa girdi. Kabile büyüklerinin müdahalesi, iki liderin ortaklaşa İstanbul'a seyahat etmeyi ve padişahın anlaşmazlığı çözmesini kabul etmesi üzerine uzlaşmaya yol açtı. Ancak Zaneqo yeminini bozdu ve Çerkesya'da kaldı. Zaneqo, Haziran ayı boyunca Osmanlı ordusunun bölgeden çekilmesini denetlemekle görevlendirildiği için aslında gizli Osmanlı emirlerini uyguluyordu. Daha sonra Şapsuho nehrine yerleşti, Emin'in destekçilerinin onu bir tedarik yolu olarak kullanmasını önlemek için Tuapse limanını tahrip etti ve ikincisinin suikastını istedi. Yılın ikinci yarısında Zaneqo, Ruslarla bir barış anlaşması yapmaya çalıştı. 1857'de Zaneqo Çerkesya bağımsızlık bildirgesini yayınladı:[27]
Bismillahirrahmanirrahim
Bu kez yapılan barış antlaşmasında ülkemiz Çerkesya'nın ne şekilde ve ne ölçüde merkezde kaldığı tüm devletler ve halk tarafından bilinmektedir. Kırım Hanlığı döneminden 1829'da çıkan savaşa kadar tüm hanlarla savaştık. Kırım Rus yönetimine girdiğinde, Ruslarla daha önce hanlarla yaptığımızdan daha fazla savaş yaptık. Hiçbir zaman kimseye boyun eğmedik. Her nasılsa 1829 savaşı sonunda Osmanlı Devleti tarafından tamamen Rus tarafına terk edildik.
Rusya, 1829 savaşından 1853 (Kırım) savaşına kadar Çerkesya kıyılarında çok sayıda kale ve tahkimat inşa etmesine, top ve asker yerleştirmesine rağmen Çerkesya halkını kimse teslim alamamıştı. Ancak yaptıkları şey, paranın gücüyle, hiçbir şey bilmeyen, İslam dininin ve devletinin ne olduğunu anlamayan bazı çocuklarımızı, Çerkeslerin durumunu gözetlemek ve yağmalamak için işe almaktı. Çerkeslerin ailelerini katlettiler, mallarını yağmaladılar. Otuz yıldır gece gündüz böyle savaşıyoruz. Bu kez 1853 Kırım Savaşı sonunda yapılan barış görüşmelerinde Büyük Güçler ve arabulucular tarafından bağımsızlığımız konusunda herhangi bir müzakere yapılmadığı ve eski durumumuzda kaldığımız anlaşılınca durumumuzu bildirdik: Osmanlı İmparatorluğu'na, İngiltere'ye ve Fransa'ya.
Bağımsızlığımızı ilan etmek için önce iki yüz elli, sonra da elli kişilik büyükelçilerimizi İstanbul'a gönderdik. Savaş sırasında İngiltere ve Fransa tarafından bu taraflara atanan konsoloslar, Çerkesya'nın bağımsız kalacağını bildirip herkese bildirdiğinden, tüm halk, tıpkı diğer devletler gibi, önceki kaosu bırakıp birlik olmuş, vergi ödemeyi ve düzeni sağlamayı kabul etmiştir. Daha sonra beni komutan olarak seçip emirlerime aykırı davranmayacaklarına dair yemin ettiler ve bana imzalı anlaşmalar verdiler. Bunun üzerine ödemeleri gereken vergi ve aşar tutarlarını belirledik.
Halkımız, ülkemizin her yerini korumaya yetecek düzenli askerin oluşturulması, top ve mühimmatın temini için verdiği senetler gereğince vergi ödüyor, içlerinden disiplini hak edenleri ceza için bize teslim ediyor. Uygun yerlerde mahkemeler kuruluyor ve şeriat uygulanıyor. Çaresiz kalan düzenli askerlerimizi milliyeti ne olursa olsun eğiteceğiz. Eğitmenin yanı sıra silah, mühimmat ve diğer ihtiyaçlarımızı karşılamak zorunda kaldık. Şimdilik bir kısım topçu, süvari ve piyade askerleri ile subayları ikmal edilerek getirildi.
Kırk gün önce Rusya Hükümetine gönderdiğimiz belirli maddeli muhtıramızda da açıklandığı gibi, (Rusların) Anapa ve çevresine asker ve topçu sevkıyatı sırasında, topçu silahlarımızın olmaması nedeniyle topçu kullanamadık. (Buna rağmen) Çerkes halkı Ruslara karşı direnmiş ve Anapa Kalesi dışında hiçbir yerde Rus kalmamıştır. Adegum'un yanında yirmi iki top ortaya çıktı. On bini aşkın süvari ve piyade askerimiz ile topçu askerlerimiz, tedarik ettiğimiz toplarla söz konusu halkın askerlerine katıldı. Şimdi Ruslarla çetin savaşlar yapılıyor. Rusların bulundukları yerden bir adım bile uzaklaşmasına izin vermedik, hendek kazdık ve orada bekledik. Anapa'nın karşısında ise Çerkes askerleri karakol görevi görüyor.
Mora kesinlikle Osmanlı İmparatorluğu'nun malıydı ve halkı cizye ödeyen tebaaydı. Gazi Mahmud Han'ın hükümdarlığı sırasında 1236 (1820-1821) yılında yedi yıl boyunca onlara karşı savaş yapıldı. Savaş sonunda Moralılar, hepimiz Hıristiyan olduğumuz için İslam Devleti Hükümeti'ni (Osmanlı Devleti) kabul etmiyoruz, bağımsızlığımızı istiyoruz deyince, bütün devletler onların isteklerini kabul ederek onları İslam Devleti'nden kaldırdılar. Sırbistan ve Eflak-Boğdan gibi bağımsız kaldılar.
Biz bunca yıldır Rus devletine karşı savaşıyoruz. Bizim de böyle bağımsız kalamamamızın sebebi nedir? Rus İmparatoruna gönderdiğimiz muhtırada Allah aşkına tek bir Çerkes kalmayıncaya kadar hepimiz kırılsak bile Hıristiyan Devlet Hükümetini (Rusya) kabul etmeyeceğimizi ve diğer konuları belirtmiştik. Her birinin birer kopyasını ofisinize ve İngiltere, Avusturya ve Fransa'ya incelenmek ve Çerkesya'daki durum hakkında bilgi edinmek için gönderdik. Bağımsızlık arzumuzun meşruiyetini açıklama cesaretini gösterdik.
Bilgilendirildiniz. Çerkes halkının bebeklerine ve çocuklarına, onların alim ve salih insanlarına ve tüm fakirlere merhamet eyleyin, Allah ve O'nun sevgili Peygamberi hürmetine, Osmanlı Devleti'nin diğer devletlere Çerkesya'nın haklı bağımsızlığını tanımada aracı olmasını niyaz ediyoruz. Çerkesya'nın durumunu sunduk. Emir ve ferman size aittir.
27 Şevval 1273/20 Haziran 1857
Men sabera zafera (Sabırlı olan kazanır),
Allah'ın kulu Sefer,
Birleşik Çerkesya Komutanı Zan-zade (Zanuqo)
Ocak 1857'de Tuapse'de Zaneqo'nun ve Emin'in güçleri arasında kanlı bir savaş daha yaşandı ve Zaneqo'nun oğlu Qarabatır galip geldi. Rus istihbaratı, İngiltere ve Osmanlı'nın Kafkasya işlerine karıştığının pek âlâ farkındaydı. Mayıs 1857'de Emin, İstanbul'a davet edilip hemen tutuklandı ve daha önce imparatorluk Meclisi tarafından Rusya ile ilişkileri geliştirmek amacıyla karar verildiği üzere Şam'a sürgüne gönderildi. Aynı zamanda isyancılara silah ve mühimmat sevkiyatı durduruldu. Zaneqo, 1 Ocak 1860'ta Şapsığya'da Osmanlı politikasındaki değişimden habersiz öldü. Vordobgaç vadisine gömüldü. Qarabatır, Çerkes direnişinin lideri olarak onun yerine geçti. Rus-Çerkes Savaşı 2 Haziran 1864'te resmen sona erdi, ardından Çerkes soykırımı gerçekleştirildi.[28]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.