Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Salamis Deniz Muharebesi, Grek kent devletleri ittifakı ile Ahameniş İmparatorluğu (Pers İmparatorluğu) arasında MÖ 480 yılı Eylül ayında gerçekleşen bir deniz muharebesidir. Muharebe, Saron Körfezi'nde, Salamis Adası ile Yunanistan anakarası arasındaki boğazda gerçekleşmiştir. Yunanistan'da MÖ 480 yılında başlayan Pers istilasının en kritik anıdır. Pers Ordusu'nun ilerlemesini durdurmak için küçük bir Grek kuvveti Thermopylae Geçidi'ni tutarken, Atina gemilerinin ağırlığını oluşturduğu bir müttefik filosu da Artemision Boğazı yakınlarında Pers Donanması'nı engellemeyi amaçlamıştı. Thermopylae Muharebesi'nin sonucunda Grek artçı kuvvetleri tümüyle imha edilmiş, ana kuvvetler çekilmeyi başarmıştı. Artemision'da ise Grek İttifakı Donanması Herodot'a göre denk bir muharebe sonucunda ağır kayıplara uğramış ve Thermopylae Geçidi'nin Grek kontrolünden çıkması üzerine geri çekilmiştir. Ardından Pers Ordusu Boeotia'yı ve Attika'yı istila etmiştir. Diğer tarafta Grek İttifakı karada Korint Kıstağı'nda savunma hazırlıkları yaparken Grek donanması da Salamis Adası'na çekilmiştir.
Salamis Deniz Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Salamis Muharebesi sırasındaki başlıca çatışma alanlarını gösteren bir harita | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Grek kent devletleri | Ahameniş İmparatorluğu | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Eurybiades Themistokles Adeimantus |
I. Serhas, I. Artemisia (ölü) Ariabignes (ölü) | ||||||
Güçler | |||||||
366 – 378 savaş gemisi |
1.200 savaş gemisi[not 2] 600 – 800 savaş gemisi[not 3] | ||||||
Kayıplar | |||||||
40 savaş gemisi | 200-300 savaş gemisi |
Grek İttifakı Pers Donanması'na karşı bir savaş vermek konusunda Atinalı general Themistokles tarafından ikna edildiler. Pers Donanması'nın çok büyük bir sayı üstünlüğü olmasına karşın Mora Yarımadası üzerine gelmesi engellenmeye çalışılacaktı. Pers Kralı I. Serhas da kesin sonuçlu bir muharebeye girmek konusunda kararlıydı. Themistokles'in bir savaş hilesine kapılan Pers Donanması Salamis Boğazı'na girerek boğazın her iki girişini de tutmaya çalışmıştır. Pers Donanması'nın çok sayıdaki savaş gemisi boğazda sıkışık düzene girince muharebenin gerektirdiği manevraları yapmakta fazlasıyla zorlandılar ve bunun için çabaladıkça muharebe düzenini kaybettiler. Bu fırsatı değerlendiren Grek İttifakı Donanması bir hat üzerinde tertiplenip muharebeye girmiş ve kesin bir zafer kazanmıştır. Muharebede 200 Pers savaş gemisi batırıldı ya da ele geçirildi.
Bu yenilgi üzerine I. Serhas ordunun büyük kısmıyla Asya'ya geri çekilmiş, seçkin birliklerinden oluşan bir orduyu General Mardonius komutasında, Yunanistan'ın istilasını tamamlamak emriyle Avrupa tarafında bırakmıştır. Ancak bir sonraki sene Pers Ordusu Platea Muharebesi'nde, Pers Donanması ise Mykale Muharebesi'nde imha edilmiştir. Bu yenilgilerin sonrasında Pers İmparatorluğu Yunanistan'ın istilası için başkaca girişimde bulunmamıştır. Salamis Deniz Muharebesi Yunan – Pers Savaşları için bir dönüm noktası teşkil etmektedir. Bu muharebeden sonra artık Grek karşı saldırıları başlayacaktır.
Grek – Pers Savaşları üzerine birinci el kaynakların hemen hemen tümü Grek kaynaklarıdır. Pers tarihçilerin çalışmalarından hiçbiri günümüze ulaşmadı. Bunun sonucu olarak gerek Grek- Pers Savaşları, gerekse de Persler konusundaki bilgilerimizin az çok "taraflı" olduğunu kabul etmek gerekecektir.[1] "Tarihin babası" olarak bilinen Herodot,[2] Önasya'daki o zaman için Pers hakimiyetinde olan Halikarnas'da MÖ 484 yılında doğmuştu. Herodot, Historia adlı çalışmasını MÖ 440-430 yılları arasında yazmıştır. Bu çalışmasında Grek – Pers Savaşları'nı anlatmıştır. Söz konusu savaşların MÖ 450 yılında sona erdiği düşünülürse, Herodot'un bu çalışması, konu aldığı olaylarla çağdaş sayılır.[3] Herodot'un tarzı tümüyle öyküleştirme tarzıydı ve en azından batı toplumları açısından tanınan bir tarih anlatımı olarak görülmektedir.[3] Herodot'un, olayları tanrıların istek ve kaprislerine, kişilerin iddialarına dayanmadan diğer yandan olayların tarihsel değerlerini nispeten objektif vermesi, bir tarihçi için aranan bir nitelik dizisi olarak kabul edilmektedir.[3]
Herodot'tan sonraki, Tukididis gibi bazı tarihçiler, her ne kadar onun tarzını izlemişlerse de eleştirmekten geri kalmamışlardır.[4][5] Bununla birlikte Tukididis kendi tarih çalışmasını, Herodot'un bıraktığı yerden, Sestos Kuşatması'ndan başlatmayı seçmiştir. Muhtemelen, Herodot'un çalışmasının düzeltilmeye ya da yeniden yazılmaya gerek duymayacak kadar doğru olduğunu düşünmüştü.[5] Örneğin Plutarkhos da Herodot'u bir denemesinde yeterince Yunan yanlısı olmamakla suçlayarak eleştirmiş, "barbarperver" olarak tanımlamıştır.[6] Rönesans Avrupa'sında çok okunmaya devam ediyor olsa da Herodot hakkında olumsuz bir yargı sürmüştü.[7] Ancak 19. yüzyıla gelindiğinde, bir kısım arkeolojik bulgularla defalarca desteklenince Herodot'un değeri kabul edilir olmuştur.[8] Günümüz yaygın görüşü, Herodot'un çalışmasının son derece değerli bir tarih kaydı olduğu yönündedir. Bununla birlikte, özellikle birliklerdeki mevcutlar ve tarihler konusunda verdiği ayrıntıların yer yer kuşkuyla karşılanması da söz konusu olmaktadır.[8] Öte yandan halen birçok tarihçi, Herodot'un anlatımının Pers karşıtı bir eğilimde olduğuna ve olayların, dramatik bir etki yaratmak amacıyla Herodot tarafından abartılmış ya da süslenmiş olduğu kanısındadır.[9]
Grek asıllı Sicilyalı tarihçi Diodorus, MÖ I. yüzyılda kaleme aldığı ve Tarih Kitaplığı adının verdiği çalışmasında, daha eski bir Grek tarihçi olan Eforos'tan kısmen yararlanarak Yunan-Pers Savaşları'yla ilgili olarak bazı bilgiler vermektedir. Bu bilgiler Herodot'unkilerle tamamen uyumludur.[10] Yunan- Pers Savaşları, Plutarkhos, Ktesias gibi bazı antik tarihçiler ve Eshilos gibi oyun yazarlarının dolaylı anlatımları tarafından, kuşkusuz daha az detay verilerek anlatılmıştır. Yılanlı Sütun gibi bazı arkeolojik belgeler de Herodot'un anlatımının destekler görünmektedir.[11]
Grek kent devletlerinden Atina ve Eretria, MÖ 499 – 494 yılları arasında gerçekleşen, Milet Kralı Aristagoras'ın önderlik ettiği İyon Ayaklanması'nı askeri yönden desteklemişlerdi. Ayaklanma, I. Darius'un Batı Anadolu'daki hakimiyetine bir başkaldırıydı ve başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Bu tarihlerde Pers İmparatorluğu halen çok genç bir imparatorluktu ve hakimiyeti altındaki topraklarda başkaldırı eğilimleri tam olarak sindirilmiş değildi.[12][13] Dahası I. Darius tahtı pek de meşru sayılmayacak yoldan ele geçirmişti ve hükümdarlığının önemli bir bölümünde ayaklanmalarla uğraşmak zorunda kalmıştı.[12] Bu ayaklanmalardan biri olan İyon Ayaklanması da diğerleri gibi Darius'un imparatorluğunun bütünlüğünü tehdit ediyordu. Ayaklanmaya dışarıdan bir destek, özellikle tehlikeliydi ve gelecekte de benzer durumların ortaya çıkmaması için gereken önlemler alınmalıydı. Bu yüzden I. Darius Atina ve Eretria'ya, "kendi işleriyle ilgilenmeleri" uyarısını yeterince ağır bir biçimde yapmaya karar vermiştir.[14][15] Ayrıca İmparatorluğu'nun sınırlarını Avrupa'ya doğru genişletmek için bunu bir fırsat olarak değerlendirebilirdi.[15] Bu amaçlarla girişilen ilk sefer General Mardonius komutasında MÖ 492 yılında yapılmıştır. Seferin amacı Yunanistan kara yaklaşımını kontrol ve emniyet altına almaktı. Mardonius, İyon Ayaklanması sırasında Pers hakimiyetinin gevşediği Trakya'yı yeniden istila etti ve Makedonya Krallığı'nı Pers İmparatorluğu'nun bir müttefiki olmaya zorladı.[16]
Bu seferin, Pers Donanması'nın uğradığı bir deniz kazasıyla sona erdirilmesinin ardından MÖ 491 yılında I. Darius tüm Grek kent devletlerine elçiler göndermiştir. Elçiler, boyun eğmeyi sembolize eden "toprak ve su" istediler.[17] Bir önceki sene Trakya'daki gövde gösterisinden ürken pek çok Grek kent devleti boyun eğmeye razı olmuştur. Ancak Atina, elçileri yargılayarak idam etti. Sparta ise dolambaçlı bir yol izlemeye gerek görmeden öldürdü.[17] Elçilerin infaz edilmesi açıkça savaş ilanı sayılıyordu.[17]
Bir yıllık hazırlıkların ardından MÖ 490 yılında bir ordu ve donanmadan oluşan istila kuvveti General Datis ve Artaphernes komutasında[18] Ege Denizi'ne gönderilmiştir. Donanma öncelikle İyon Ayaklanması'nın hemen öncesinde Pers kuvvetlerine karşı başarılı bir direnme gösteren Nakşa'ya yönelmiştir. Nakşa'nın kuşatılıp ele geçirilmesinden sonra diğer Kiklad Adaları da Pers hakimiyeti altına alınmıştır. Ege Adaları'nın belli başlı kent devletlerini ele geçiren donanma daha sonra Eretria üzerine ilerledi. Kent kuşatılıp ele geçirildi.[19] Daha sonra Yunanistan anakarası kıyılarına ulaşan donanma Maraton Koyu'na asker çıkarmıştır. Karaya çıkan kuvvetler kendilerinden çok daha zayıf bir Atina ordusu ile karşılaşmıştır. Burada gerçekleşen Maraton Muharebesi'nde Pers kuvvetleri ağır bir yenilgi aldılar. Bu yenilgi üzerine Pers ordusu ve donanması istila hareketine son vererek geri çekilmiştir.[20]
Darius yeni bir ordu teşkil etmeye girişti. Ancak Babil'de iki, daha sonra MÖ 486 yılında Mısır'da Pers hakimiyetine karşı bir ayaklanma baş gösterdi ve Yunanistan seferi öngörülemeyen bir süre için ertelendi.[13] Kısa süre sonra, Mısır üzerine yürüme hazırlıkları sırasında I. Darius ölmüştür. Tahta oğlu I. Serhas geçti.[21] Serhas Mısır ayaklanmasını bastırdıktan sonra Yunanistan seferi için yeniden hazırlıklara başlamıştır.[22] Yunanistan'a düzenlenecek bu sefer büyük çaplı bir askerî harekât olacağından ayrıntılı planlamayı, büyük ölçüde erzak stokları oluşturmayı ve asker toplamayı gerektiriyordu.[22] Serhas'ın harekât planında devasa istihkam projeleri yer almaktadır. Bir kere, orduyu Avrupa topraklarına Çanakkale Boğazı üzerine kurdurtacağı duba köprülerden geçirecektir. İkincisi Aynoroz Yarımadası kıstağında donanmayı geçirmek için bir kanal kazdıracaktır. Bu proje, Aynoroz Burnu açıklarında bir Pers donanmasının General Mardonius'un seferi sırasında MÖ 492'deki gibi fırtınaya yakalanıp yok olması benzeri bir olayla karşılaşmamak içindir.[23] Her iki proje de çağın teknolojisi çerçevesinde son derece cüretkar projelerdir ve günümüzde dahi kalkışılması çok güç işlerdir.[23] Tüm hazırlıklar MÖ 480 yılı başlarında tamamlandı. Serhas orduyu Sard'da topladı ve Çanakkale Boğazı yönünde yürüyüşe geçirdi. Boğaz, iki duba köprüden geçildi.[24]
Pers hazırlıkları sırasında Atina da MÖ 480'lerin ortalarından itibaren savaşa hazırlanıyordu. Bu hazırlıklardan en önemlisi Themistokles gözetiminde büyük bir trireme filosu inşa etmekti. Pers kuvvetleriyle başa çıkabilmek için güçlü bir donanmaya ihtiyaç vardı.[25] Atina, MÖ 486 yılında Laureion bölgesinde bulunan yeni, geniş bir gümüş yatağından,[26] güçlü bir donanma inşa edebilmek için yararlanmıştı.[1] Themistokles bu madenin Atina'nın tüm Grek kent devletleri içinde en güçlü donanmaya sahip olması yönünde kullanılması için Atinalıları ikna etmiştir. Önceki karar, gümüş madeninin gelirinin tüm Atinalı özgür vatandaşlara eşit olarak dağıtılmasıydı.[27] Themistokles'in çabalarıyla oluşturulan bu Donanmanın Aegina Donanması'na karşı kullanılması düşünülüyordu.[28] Aegina Donanması o tarihlerde Atina Donanması'ndan daha güçlü bir donanmaydı.[27] Ancak sonuçta Pers Donanması'na Artemision'da karşı koymak ve Salamis'te yenilgiye uğratmak için kullanıldı. Bu gümüş madeninden yararlanılarak Atina Donanması 200 triremeden oluşan bir deniz gücü haline getirilmiştir.[29]
Ancak Atina'nın insan kaynakları hem karada, hem de denizde savaşmaya olanak verecek kadar geniş değildir. Bu nedenle diğer Grek kent devletleriyle işbirliği yapılması gerekmektedir. Bu arada Serhas, Grek kent devletlerine yine elçiler gönderdi. Doğal olarak Atina ve Sparta'ya bu kez elçi gönderilmemiştir.[30] Böylece Yunanistan'da bu iki başat kent devleti etrafında bir toplanma başlamıştır. Korint'te MÖ 481 yılında kent devletleri delegeleri arasında bir kongre toplandı ve bu konferansla Grek kent devletleri arasında bir ittifak oluşturulmaya başlandı.[31] Bu ittifaktın yardım istemek için kent devletlerine elçiler göndermek ve fikir birliği oluşması halinde üye kent devletlerinden savunma noktalarına kuvvet sevk etme yetkisi vardır. Halen bazıları birbirleriyle savaş durumunda olan kent devletlerinin böylesi bir ittifak içinde birleşebilmeleri, Pers tehdidinin ne denli güçlü bir biçimde hissedildiğini göstermektedir.[32]
Toplanan ilk kongrede, Teselya sınırındaki "Tapınak Vadisi"'nde savunma yaparak Pers Ordusu'nun Yunanistan anakarasına girmesini bu bölgede engelleme kararı alınmıştır.[33] Fakat bu savunma tertibi alındığında Makedonya Kralı I. Aleksander'ın habercileri kampa gelmiştir. Haberciler, Pers Ordusu'nun ve Donanması'nın büyüklüğünü anlatarak "ayaklar altında çiğnenmemelerini, oradan ayrılmalarını" tavsiye etmişlerdir.[34] Bu arada Tapınak Vadisi'nin Teselya'ya ulaşan tek yol olmadığı, Makedonya'nın tepelik bölgesinden geçen bir başka yol daha olduğu keşfedildi.[35] Bu durumda Pers ordusunun vadiyi hiç kullanmadan Sarantoporo Geçidi üzerinden yürüyebileceği, Grek kuvvetlerinin gerisine sarkarak bu orduyu imha edeceği açıktır. Bunun üzerine vadiyi tutmak için gönderilen Grek kuvvetleri geri çekilmiştir.[35] Bu olaydan kısa bir süre sonra Pers Ordusu'nun Çanakkale Boğazı'nı geçtiği haberi alınmıştır. Bir strateji arayışı içinde, Themistokles'in önerdiği ikili bir strateji üzerinde karar kılındı. Buna göre Pers Ordusu, Yunanistan'ın güney kesimine (Boeotia, Attika ve Mora Yarımadası) ilerlemesi, oldukça dar olan Thermopylae Geçidi'nde engellenecekti. Hoplitlerden oluşan nispeten küçük bir kuvvet bu geçidi rahatlıkla tutabilirdi. Ancak bu tek başına yeterli olmayabilirdi. Pers Donanması'nın Thermopylae gerisine asker çıkarmasını önlemek için[36] de Grek müttefik donanması Artemision Boğazı'nı tutmalıydı. Kongre Themistokles'in bu ikili stratejisini onaylamıştır.[37] Ancak Mora kent devletleri plana uymadılar. Onlar, Korint Kıstağı'nda savunma yapmaktan yanaydılar. Böyle olunca bu savunma hattının kuzeyinde kalan Atina'daki kadın ve çocuklar Eylül ayının ilk haftasında[38] Salamis'e tahliye edilmiştir.[39][40] Kentten tahliye edilen insan sayısı kadın, çocuk ve yaşlılar olarak yaklaşık 100 bin kişidir.[41] Birkaç gün içinde Pers Ordusu'nun Atina'ya ulaşılacağı düşünülerek acele ediliyordu, kaybedilecek bir saat bile göze alınamazdı.[42]
İlerleyen Pers Ordusu Thermopylae'de çok daha az sayıdaki bir Grek kuvveti tarafından üç gün süresince başarıyla engellenmiştir. Fakat bir dağ geçidini kullanan güçlü Pers kuvvetlerinin Thermopylae gerisine sarkmakta olduğu öğrenilince Grek kuvvetlerinin büyük bölümü, Geçitte artçı birlik bırakarak geri çekilmiştir. Sparta Kralı I. Leonidas komutasındaki artçı Sparta ve Thespiae savaşçıları sarıldılar ve tümüyle imha edildiler.[43] Bu sırada gerçekleşen Artemision Deniz Muharebesi, iki tarafın da kesin sonuç alamadığı bir muharebe olmuştu.[44] Yine de Thermopylae'deki durumun haberi alınınca Grek müttefik donanması geri çekilme kararı almıştır.[45]
Donanma, Atina'nın tahliyesine katılmak için Artemision'dan Salamis Adası'na doğru yola çıkmıştır. Themistokles, rota üzerindeki tüm karalardaki su kaynaklarına yazıtlar bıraktı. Pers Donanması'nın buralardan su ikmali yapacağı düşünülüyordu. Bu yazıtlar Pers Donanması'nda çalıştırılan İyonlara hitap ediyor ve soydaşlarına ihanet etmemelerini istiyordu. Karada ise Thermopylae Geçidi'ni aşan Pers Ordusu Atina üzerine yürümeden önce direnen[46] Boeotia kent devletleri olan Plateaa'yı Thespiae'yi yağmalamıştır.[47] Thermopylae'den çekilen ve bölgedeki Grek kuvvetleri ise kullanılabilir tüm yöntemleri kullanarak Pers kuvvetlerin bu istilasını önlemek zorundaydılar. Bu kuvvetler, I. Leonidas'ın kardeşi ve Sparta Kral Naibi Cleombrotus komutası altındaydılar. Fakat Thermopylae'de artçı kuvvetlerin imha edildiği haberi gelince tüm kent devletlerinin birlikleri, kendi kentlerine çekilmişlerdir.[48] Daha sonra Atina'ya ilerleyen Pers Ordusu kenti Eylül ayı sonlarında istila etmiştir.[49]
Cleombrotus komutasındaki çoğunluğu Moralı olan savunmacılar, Pers Ordusu'nun bu oyalanmasından da yararlanarak Korint Kıstağı'nda kullanıla gelen tek yolu tahrip ederek bir savunma duvarı inşa etmiştir.[48] Buradaki savunma hazırlıklarına Eylül ayı başlarında başlanmıştır.[38] Korint Kıstağı'nda savunma yapmak, eksik düşünülmüş bir stratejiydi. Pers Donanması Saronik Körfezi'ne girerek Korint Kıstağı'ndaki savunmanın gerisine asker çıkarabilirdi.[46] Bunu önleyecek tek şey Grek İttifakı Donanması'ydı. Atina'nın tahliyesi tamamlandığında toplanan savaş konseyinde, Korint kenti donanma komutanı Adeimantus, böyle bir tehlikeyi önlemek için filonun kıstak açığında toplanması gerektiğini savunmuştur.[50] Ancak Themistokles saldırgan bir stratejiden yanaydı ve izlenecek stratejinin Pers Donanması'nın kesin olarak imha edilmesini amaçlayan bir strateji olması gerektiğini savunmaktadır. Konuşmalarında Artemision'dan alınacak dersleri ortaya koymuş, "Yakın muharebe bizim avantajımızadır" demiştir.[50] Themistokles görüşlerini güçlendirmek için bir Delfi kehanetinden yararlandı.[51] Delfi kehaneti, Grekleri bir "tahta duvar"ın koruyacağı şeklindedir.[52] Themistokles'e göre bu tahta duvar, Grek Donanması'ydı.[40][51] Büyük sayı üstünlüğü olan Pers Donanması, Grek donanmasını açık bir denizde rahatlıkla kuşatabilirdi. Oysa Salamis Boğazı'nda bu tarzda çevirme manevraları yapması olanaksızdır. Dolayısıyla Grek Donanması'nın muharebeyi ancak Salamis'te kabul etmesiyle bir şansı olabilirdi.[53] Konsey'de Eurybiades'i de ikna etmeyi başardı ve Grek İttifakı Donanması, Pers Donanması'yla savaşmak üzere Salamis Körfezi'nde kaldı. Derhal savaş için hazırlıklara başlanmıştır.[54]
Salamis Muharebesi'nin kronolojisini çıkarmak oldukça güçtür.[55] Herodot savaşı, Pers kuvvetleri Atina'ya girdikten hemen sonra gerçekleşmiş gibi anlatır, ama bunu açıkça belirtmemektedir. Thermopylae ve Artemision muharebelerinin Eylül ayı başlarında gerçekleştiği kabul edilecek olursa bu olabilir. Fakat Pers Donanması'nın onarım ve ikmali için iki ya da üç hafta zaman geçirilmiş olması daha olasıdır.[55] Onarım ve ikmalin Phaleron Körfezi'nde yapılmış olduğu ileri sürülmektedir. Buna göre Pers Donanması 4 Eylül gibi Eğriboz'dan hareket etmiş, 7 Eylül gibi Phaleron'a ulaşmıştır.[38]
Atina'nın ele geçirilmesinden sonra Serhas Donanma komutanlarıyla bir savaş konseyi toplamıştır. Herodot'a göre konsey Phalerum'da (Atina Körfezi) toplandı.[56] Savaşa girilmemesi yönünde fikir ortaya atan tek komutan Artemisia olmuştur.[57] Tüm komutanlar savaştan yanaydı.[58] Karya Filosu'ndaki beş gemiye komuta eden Halikarnas Kraliçesi Artemisia, Serhas'ı Greklerin savaş iradelerinin gevşemesini beklemesi için ikna etmeye çalıştı. Donanmayı savaşa sürmemesini önerdi.[59] "Kimse yolunuzda duramaz. Direnenler, hak ettikleri sonu buldular." dedi. Yunanistan'ın büyük bölümünün, özellikle seferin en önemli hedefi Atina'nın istila edilmiş olduğunu anımsattı.[60] Adamlarını bir deniz muharebesinde tehlikeye atmanın ne gereği olduğunu sordu.[57] Salamis Boğazı'nda muharebeye girmenin gereksiz bir risk olduğu görüşündedir. Grek Donanması'nın Salamis açıklarında ikmal sorunları yaşayacağını, aldığı istihbaratlara dayanarak ileri sürüyordu.[61] Bu durumda fazla kalamayacaklarını, kentlerine çekileceklerini öngörüyordu. Netice olarak Grek İttifakı'nın bir süre içinde çözülecekti. Ama üzerlerine gidilirse tüm Greklerin savaşmaya hazır olacağını hatırlattı. Şu an bir deniz savaşına girişilirse, "korkarım ki" dedi, Donanma imha olacaktı. Bu, Ordu'nun da yenilgisi olurdu. O'nun önerdiğe strateji, donanmayı sahilde tutmak, muharebeye girmemekti. Eğer Grek Donanması saldıracak olursa Kral'ın amaçlarına kolayca erişeceğini söyledi.[62] Ancak Serhas ve baş danışmanı - damadı Mardonius savaştan yanaydı.[63]
Olayların savaşa varmasının tek nedeni, kuşkusuz ki tarafların saldırıdan yana olmaları değildir.[55] Bu sırada Serhas'a, Grekler arasında görüş ayrılıkları çıkmaya başladığına ilişkin haberler gelmektedir. Esas ayrılık, Grek İttifakı Donanması Komutanı Spartalı Eurybiades'in ve diğer Moralı komutanların, henüz yapılabiliyorken Salamis'den Mora kıyılarına çekilmek istemeleriydi.[1][64] Oysa Themistokles Salamis Boğazı'nda kalmak ve muharebeyi burada kabul etmek görüşündedir. Themistokles Salamis'ten çekilmenin, hem Perslerin hem de Greklerin gözünde bir çeşit teslimiyet olarak görüleceğini muhtemelen biliyordu.[65] Diğer yandan Themistokles'e göre Salamis Boğazı, Pers Donanması'nın sayısal üstünlüğünün bir işe yaramayacağı bir muharebe alanıydı.[66] Grek müttefikler arasındaki bu anlaşmazlığın Pers komutanlığını yanıltmak ve yanlış karar vermesini sağlamak için planlı olarak yayıldığı yönünde görüşler de vardır.[67] Salamis açıklarından çekilme yönündeki eğilimleri, bir yılgınlığın göstergesi olarak görmek de olasıdır. Yunanistan'ın büyük bir bölümü Pers Ordusu'nca istila edilmiş ve üç kent yağmalanmıştı. Bunların Greklerde bir yılgınlık, umutsuzluk yaratmış olması beklenebilir. Nitekim Atina yağmalanırken, en azından bir hafta Grek iradesi hareketsiz kalmıştır.[55] Diğer yandan bir Pers kuvvetinin, Grek İttifakı Donanması'nın kararlılığını denemek için ve aynı zamanda Grek komutanlar arasındaki fikir ayrılığını kışkırtmak için[46] Kıstak yönünde yürüyüşe geçirilmiş olması da etkili olmuş olabilir.[55][67]
Serhas, bu haberleri alınca Donanma'ya, Salamis sahilleri açığında devriye çıkartarak Körfez'in güney kesimini ablukaya almaları emri vermiştir.[67] Daha sonra hava kararırken, muhtemelen Grekleri acele bir geri çekilmeye kışkırtmak için ablukayı kaldırma emri vermiştir.[67] Bu arada Grek komutanlar arasındaki stratejik anlaşmazlığın farkında olduğundan Ordu'ya Korint Kıstağı Heordot'un anlatımına göre[49] aynı akşam (24 Eylül akşamı[38]) Themistokles, son derece başarılı uygulanan bir yanıltma girişiminde bulunmuştur. Serhas'a Sicinnus adındaki kölesini göndermiştir.[68] Köle Plutarkhos'a göre bir Persdi ve Themistokles'in çocuklarının hocasıydı. Sicinnus, kendisini Atinalı generalin, diğer Grek komutanlarından habersiz olarak gönderdiğini, kendisinin Pers tarafında olduğunu, savaşı Perslerin kazanmasını tercih ettiğini söylemiştir. Serhas'ı Grek komutanların neredeyse panik halinde olduklarına, konumlarını terk etmeyi hesapladıklarına ikna etmiştir.[69] Grek İttifakı Donanması'nı elden kaçırmak istemiyorsa, Salamis Boğazı'nın güney çıkışını ablukaya almalıdır. Eğer Donanması'nı Salamis'le Yunanistan anakarası arasına sürerse Grek Donanmasını kolaylıkla yenilgiye uğratabilirdi.[49] Bu girişimle Themistokles kendisini Perslerle işbirliği yapmaya çalışıyor gibi göstermiştir.[49] Hatta, taraf değiştirmeye eğimliydi.[46] Bu tam da Serhas'ın duymak istediği haberdi. Atinalıların teslim olmaya eğilimli olduklarını düşündü.[not 4] Bu durumda Grek İttifakı Donanması'nın Artemision'dan geriye kalan kısmını da imha edebilirdi.[67] Greklerin dağılmasını göze alamazdı, bu takdirde her kente ayrı ayrı saldırması gerekecekti.[70] Tüm Grek gücünü tek hamlede imha etmeliydi.[71] Bütün bunları doğru kabul eden Serhas o akşam donanmayı Boğaz'ın güney girişini tutmak üzere harekete geçirmiştir. Bunun için gece yarısı batı kanatlarını Salamis'i saracak şekilde manevra ettiler.[72] Amaçları Grek İttifakı Donanması'nın buradan kaçmasını önlemekti. Bir başka önlem olarak da boğazın güney çıkışının ortasında Psyttaleia olarak bilinen adaya yaklaşık 400 asker çıkarmıştır. Burada amaç, batan ya da karaya vuran gemilerden adaya çıkan Grek askerleri öldürmek ya da esir almaktır.[73] Tüm bu hazırlıklar, Grek tarafınca duyulmasından endişe edildiği için olabildiğince sessizce yürütüldü ve mürettebatı, gece boyu uyumadı.[74] Bu arada muharebe sahasını rahatlıkla görebileceği şekilde boğaza hakim bir dağın eteklerinde kendisine bir taht kurdurmuştur. Aynı zamanda başarılı savaşan komutanlarını da belirleyecektir.[75]
Herodot'a göre Grekler geceyi, davranış biçimleri üzerinde hararetli tartışmalarla geçirmiştir. Henüz Pers Donanması'nın Salamis Boğazı'nı güneyden kuşattığından haberleri yoktur.[76] Peloponesliler tahliyeden yanaydılar.[77] Özellikle Spartalılar ve Donanma Komutanı Eurybiades karada, Kıstak'a yakın savaşmaktan yanaydılar. Herhangi bir yenilgi durumunda Mora içlerine çekilme olanakları olurdu. Themistokles, Pers Donanması'nın Ordu'yu sürekli ikmal edebileceğini söyleyerek Eurybiades'e kaç savunma duvarı inşa edeceğini sormuştur.[51] Bu arada Themistokles Serhas'a karşı giriştiği savaş hilesi işleri savaşa doğru sürüklüyordu. Aynı gece Atina'dan sürgün edilmiş olanları geri çağıran bir karar sayesinde Aristides Aegina'dan geri geldi. Aritides'den başka Perslerden kaçanlar da vardı. Bu sayede Grek komutanları Pers Donanması'nın o geceki manevrasını öğrendiler.[78] Aristides onlara Pers Donanması tarafından bütünüyle sarılmış olduklarını anlattı ve kendilerini savunmaya hazırlanmalarını tavsiye etti.[79] Bu durumda Moralılar, başta çoğu bu haberlere inanmadıysa da[79] Pers Donanması'ndan kaçan bir triremenin kaptanı bu olayı teyid etmiştir.[80] Bunun üzerine tüm komnutanlar çekilemeyeceklerini, savaşmak zorunda olduklarını kabul ettiler ve bir deniz savaşı için hazırlıklara başladı.[81]
Aslında Themistokles'in Serhas'a karşı uyguladığı savaş hilesinin bir amacı da Salamis'ten çekilme kararına engel olmak ve Grek İttafakı Donanması'nın muharebeyi burada kabul etmesini sağlamaktı.[70] Bununla birlikte Moralılar Themistokles'in hilesinden haberdar oldukları öne sürülmüştür. Bu yüzden sakince Salamis'de muharebeye girmeyi kabul ettiler.[82] Böylece Grek İttifakı Donanması bir gün sonra girişilecek muharebenin hazırlıklarına başlayabilmiştir. Diğer yanda ise Pers Donanması tüm gece boyunca boşu boşuna bölgeden çekilen Grek gemilerini aramıştır. Pers Donanması ertesi sabah Grek İttifakı Donanması'na hücum etmek için boğaza yöneldiler. Bu konuda nasıl karar alındığı yönünde bir bilgi yoktur. Sadece, Grek İttifakı Donanması ile muharebeye karar verildiği açıktır.[75]
MÖ 5. yüzyılda Akdeniz'de deniz savaşlarında kullanılan en gelişkin savaş gemileri triremelerdir. Uzunlukları 36 - 40[83] metre, genişlikleri ise 6 metre olan bu gemiler üç sıra kürekçi takımına sahiptir. Uygun rüzgar olduğunda toplam alanı 175 metrekareyi bulan yelken takımıyla hareket edebilirlerdi. Ancak yeterli rüzgar olmadığında kürekçi takımıyla hareket edilmektedir.[84] Ancak muharebelerde, gereken manevraları yapabilmek için mutlaka kürekçi takımına dayanmak zorundadırlar.[83] Bu gemilerde 170'i kürekçi olmak üzere 200 mürettebat istihdam edilmektedir.[84] Denizci olarak kaptanın dışında en önemli eleman dümencidir. Kıçta, iki dümenle gemiye yön verirdi ve usta bir dümencinin savaştaki başarıda önemli payı olurdu.[85] Yunan-Pers Savaşları döneminde Grek triremeleri 10 savaşçı ve 4 okçu bulundurmaktadır. Pers triremelerinde ise 40 savaşçı ve okçu olurdu. Sadece bu unsurlardan otuz kadarı ve gemi kaptanı Persdir, çoğu kez kalanı Saka savaşçılarıdır. Gemiler, kürekçiler ve diğer savaşçılar, bağımlı devletler tarafından sağlanmaktadır. Silahlı adamların Pers ve Saka olması, özellikle Grekçe konuşan mürettebatın muharebede taraf değiştirmesini önlerdi. Grek Donanması'nda ise tüm gemiler, kürekçiler ve savaşçılar Grektir.[86]
O dönemde Akdeniz'de temel deniz muharebesi taktikleri gemilerin pruvasında bulunan ve geminin pruvasından 2 metreden biraz fazla ileri uzanan, üç yanı keskin[83] mahmuzu kullanarak düşman gemisini mahmuzlayarak batırmaktı. Eğer bu mümkün olmazsa trireme düşman gemisine olabildiğince yakın geçiş yapmaya ve bir taraftaki kürekleri kırarak gemiyi manevra yapmaz hale getirmeye çalışırdı.[87] Bir başka manevra da düşman gemisine bordalayarak asker çıkarmaktı. Bu kez düşman gemisi güvertesinde kıyasıya bir çatışma yaşanırdı ki, bu herhangi bir kara çatışmasıyla hemen hemen aynı şartlarda olurdu.[87] Her iki tarafın savaş gemilerinde bu tür olası bir çatışma için asker bulunmaktadır. Grek İttifakı Donanması'nda tam silahlı hoplitler,[88] Pers Donanması'nda ise hafif piyadeler.[89] Her iki taraf için de, mürettebat manevrada usta ise mahmuzlamayı, yeterince usta değilse bordalamayı tercih etmek gerekecektir.[85]
MÖ VI. yüzyıl (500'lü yıllar) öncesinde mahmuzlu savaş gemileri olduğuna ilişkin herhangi bir kanıt günümüze ulaşmış değildir. Mahmuzlu savaş gemilerine dair ilk kanıt MÖ VI. yüzyıl ortalarına denk gelen Herodot'un kaydıdır.[90] Mahmuz, düşman gemisinin bordasını parçalayabilmesi için tunç kaplamayla sağlamlaştırılırdı. Bu yüzden geminin en pahalıya mal olan bölümüdür. Mahmuzlu gemiler, her şeyden önce çarpışmanın darbe etkisine dayanacak kadar güçlü inşa edilmeliydiler. Dahası mahmuz için gereken tunç hem oldukça pahalıdır, hem de tek parça halinde dökülen bu kısımn için uzman dökümcülere gerek duyulacaktır.[91] Mahmuzlama, oldukça ustalık gerektiren bir manevradır. Mahmuzlama doğru yönde yapılmalı ve uygun vuruş durumuna kadar olabilecek en yüksek hızda ilerlemelidir.[92] Bu hızın saatte 9-10 deniz mili olduğu hesaplanmaktadır.[83] Bu anda kürekçilere emir verilir ve mahmuzlama hızına düşülür. Bu mahmuzlama hızı iyi belirlenmeli, etkili bir vuruş yapmaya yeterli olduğu gibi darbeden sonra düşman gemisinden kurtulmayı sağlayacak bir hız olmalıdır. Aksi takdirde düşman gemisine takılınıp kalınırdı. Bu durum ise, her iki geminin de aynı kaderi paylaşmasına yol açacaktır. Bu nedenle mahmuzlamanın hemen ardından kürekçilere verilen emirle geriye kürek çekilirdi.[92]
Grek İttifakı Donanmasına Artemision'da olduğu gibi yine Eurybiades komuta etmektedir. Donanmaya Atina tarafından yeni gemiler eklenmiştir ve bunlar denize daha uygun teknelerdir.[93] Herodot her kent devletinin Donanma'ya ne kadar gemiyle katıldığının ayrıntısını vermiştir.[94] Kent devletleri için verdiği rakamlar şu şekildedir. Atina 180,[95] Korint 40,[96][97] Aegina 30,[98] Halkis 20,[96][98] Megara 20,[96][99] Sparta 16,[97] Sikyon 15,[97] Epidaurus 10,[97] Eretria 7,[98] Ambracia 7,[99] Troezen 5,[97] Nakşa 4,[98] Lefkada 3,[99] Ermioni 3,[97] Styra 2,[98] Kythnos 1,[98] Kea 2,[98] Sifnos 1,[98][100] Serifos 1[98][100] Crotone 1[101] ve Milos 2[98][100]
Toplam olarak Donanma'nın gücü 378 triremedir.[102] Ancak her kent için verdiği rakamlar toplandığında 366 elde edilmektedir. Herodot açık bir şekilde Salamis'te 378 geminin muharebe ettiğini yazmaz. Aegina'nın başka gemileri de olduğunu, ama bunların kendi bölgelerini korumakta kullanıldığını, Salamis'te Aegina'dan 30 geminin savaştığını belirtmektedir.[98] Böylece iki rakam arasındaki farkı oluşturan 12 geminin Aegina'da bırakılmış olması mümkündür.[103]
Atina'nın durumu ise, Herodot'a göre Artemision Deniz Muharebesi'ne 127 Atina gemisi katılmıştı.[104] Muharebenin ikinci günü 53 "Attik" gemisinin takviye olarak geldiğini yazmaktadır.[105] Bu durumda Artemision'da 180 Atina gemisi vardı. Herodot muharebenin kayıpları için de Atina Donanması'nın yarı mevcudunu kaybettiğini yazmaktadır.[106] Geriye 90 gemi dönmüş olmalıdır. Herodot'un verdiği rakamlara göre Salamis için Atina'nın Grek İttifakı Donanması'na verdiği ilave gemi sayısı buna denk bir sayı olmalıdır. Dolayısıyla Atina Donanması, Salamis öncesinde Artemision kayıplarını karşılamıştır.
Herodot'a göre biri Artemision Muharebesi'nden önce, diğeri de Salamis öncesinde olmak üzere iki Pers gemisinin taraf değiştirerek Grek İttifakı Donanması'na katılmıştır. Bu iki gemi, eğer muharebeye Grek saflarında katıldılarsa, bunlar da hesaba katıldığında Salamis'te muharebeye giren Grek İttifak Donanması gemi sayısı 368 ve 380 olmaktadır.[107]
Salamis'te savaşa katılan Atinalı oyun yazarı Eshilos'un verdiği bilgilere göre Grek İttifakı Donanması 310 tireremeden oluşmaktadır. Eshilos, Atina gemilerinin sayısı konusunda Herodot'tan farklı rakam vermiştir.[108] Karyalı hekim ve tarihçi Ktesias ise Atina Filosu'nda 110 trireme olduğunu ileri sürmektedir.[109] Hyperides'in verdiği rakam 220'dir.[110] Donanma'nın komutası, MÖ 481 yılındaki konferansta kabul edildiği gibi Spartalı soylu Eurybiades'deydi. Ancak gerçekte Themistokles komuta ediyordu.[32] Themistokles Donanma'nın komutanlığını talep etmişti. Ancak diğer kent devletleri uzlaşan bir kararla komutayı Sparta'ya bırakmıştır.[32]
Antik deniz savaşlarında kuşkusuz okçular da savaşa katılıyordu. Grek Donanması'nda 300 İskit paralı askeri okçu olarak savaşa katılmıştır. Bu üç yüz okçunun yüzü kadın İskit okçusudur.[111]
Herodot'a göre Pers Donanması sefere başladığında 1.207 triremeden oluşmaktaydı.[112] Diğer yandan Magnesia sahillerindeki fırtınada gemilerin yaklaşık üçte birinin kaybedildiğini bildirmektedir.[113] Eğriboz açıklarındaki fırtınada da 200 gemi daha kaybedilmiştir.[114] Böylece daha seferin başlangıcında, muharebeye bile girmeden, sadece fırtınalarda Donanma'nın yarısı elden çıkmıştı. Artemision Deniz Muharebesi'nde ise gemi kaybı en az 50 olmalıdır.[115] Herodot bu kayıpların giderildiğini ileri sürmektedir.[116] Ancak Trakya'dan ve civar adalardan sadece 120 gemilik bir takviyeden söz etmektedir.[117] Salamis Muharebesi'ne katılan Eshilos da 1.207 Pers gemisiyle muharebe ettiklerini, bunların 207'sinin "hızlı gemi" olduğunu yazmaktadır.[118] Diodoru[119] ve Lysia[120] buna yakın rakamlar vermektedir. Onların ileri sürdüğü rakam 1.200'dür. Eforus başlangıçtaki mevcut için 1.207 rakamını vermektedir.[121] Öğretmeni İsokrates ise başlangıçta 1.300, Salamis'te ise 1.200 gemi olduğunu ileri sürer.[122][123] Ktesias ve Plato bin gemi olduğunu belirtirler.[109][124]
Antik kaynaklar arasındaki bu tutarlılık nedeniyle bazı günümüz tarihçileri muharebe öncesi Pers Donanması için 1.207 rakamını kabul etme eğilimdedirler.[125][126][127] Diğer bir kısım tarihçi ise İlyada Grek İttifakı Donanması ile ilişkilendirerek reddederler. İleri sürülür ki, Pers İmparatorluğu Ege'de 600 civarında savaş gemisiyle harekât başlatmıştır.[127][128][129] Ancak çoğu tarihçi Salamis'te muharebeye katılan gemi sayısının 600 – 800 civarında olduğunu kabul etmektedir.[130][131][132] Bu rakam, Artemision'da yaklaşık 650 gemi kaybı, Herodot'un takviye edilen kuvvet olarak verdiği 120 gemi ile, tarihi kaynaklarda verilen yaklaşık 1.200 gemi hesabının sonucuna uymaktadır.[117] Cornelius Nepos, Donanmada 200 nakliye gemisi olduğunu yazmıştır.[40]
Pers stratejisi, büyük bir istila kuvveti kullanarak Grek direncini kırmaya ve tek bir sefer süresi içinde Yunanistan'ın istilasını tamamlamaya dayanmaktadır.[133] Diğer yandan Grek stratejisi ellerindeki kuvvetlerle belirli yerleri savunmak ve Pers kuvvetlerini olabildiğince uzun süre kırsal alanda tutmaktı. Serhas büyük olasılıkla böylesi bir direnme beklemiyordu ve seferi daha kısa sürede sona erdireceğini düşünüyordu.[134] Pers komutanlığı için seferi olabildiğince kısa sürede tamamlamak hayati önemde bir unsurdur. Böylesi büyük bir kuvvetin uzun süre ikmal edilmesi son derece güçtür. Dahası Serhas muhtemelen İmparatorluğun bu uzak sınırı ötesinde çok uzun süre kalmak istemiyordu.[135]
Thermopylae, iyi tertiplenmiş bir Grek kuvvetine karşı cephe taarruzunun sonuçsuz kalacağını göstermişti. Şimdi de Grekler Kıstak'ta şu ya da bu güçte bir tahkimat oluşturmuş bulunuyordu. Bu koşullarda Yunanistan'ın geri kalanını istila etme girişiminin askeri yönden büyük güçlükler getireceği ortadadır.[136] Ancak Thermopylae deneyiminin de ortaya koyduğu gibi Grekler kuşatılacak olursa, zaten sayıca küçük olan birliklerin kesin olarak imha edilmesi mümkündür.[137] Bu şekilde Kıstak'ı savunan Grek kuvvetlerin kuşatılması için Pers Donanması'nın kullanılması gerekmektedir. Ama bunun için öncelikle Grek İttifakı Donanması da bir deniz muharebesiyle imha edilmelidir. Yaz ayları süresinde Serhas Grek İttifakı Donanmasını imha edebilseydi, Grek kent devletlerinin teslim olmasını sağlayabilecek güçlü bir stratejik durum elde ederdi. Bu, seferi başarıyla sonuçlandırmak için tek umut olarak görünmektedir.[135] Diğer yandan Grekler için istilayı önlemenin tek yolu Pers Donanması'na ağır bir darbe vurabilmektir. Themistokles'in amacı da buydu ve bu nedenle güçlü bir donanma kurulması fikrini baştan beri savunmuştu.[138]
Ancak Salamis'de muharebeye girmek, Pers stratejisi açısından gerekli değildir.[137] Herodot'a göre Karya Kraliçesi Artemisia, bu konuda Serhas'ı uyarmıştır. Deniz muharebesinin gereksiz bir risk olduğunu öne sürerek farlı bir strateji öneriyordu. Artemisia'ya göre bir deniz muharebesine girmek yerine Donanma'yı Yunanistan kıyılarında tutmak, amaca ulaşmak için yeterliydi. Grekler uzun süre bir arada kalamayacak, kendi kentlerine çekileceklerdi.[61]
Pers Donanması halen çok güçlüydü. Hem Grek İttifakı Donanması'nı Salamis Boğazı'nda sabitleyebilir, hem de Mora Yarımadası'na asker çıkarabilirdi.[137] Ancak her iki taraf da savaşın seyrinde kesin sonucun bir deniz muharebesinde alınacağı umudu içindeydi ve tüm hesaplar bu yönde yapılıyordu.[138]
Pers Donanması'nın, sayıca üstün olmak gibi önemli bir taktik avantajı vardır. Dahası daha usta denizcilere sahiptir.[139] Herodot'un Pers Donanması'ndaki denizcileri daha usta olarak nitelemesi[139] muhtemelen Atina Donanması'ndaki gemilerin büyük kısmının daha yeni denize indirilmiş gemiler olmasına dayanmaktadır. Dolayısıyla bu gemilerin mürettebatının deneyimsiz olması beklenir. Grek İttifakı Donanması'nın büyük bölümü de Atina gemilerinden oluşmaktadır.[140] Fakat Atina Donanması yeni olmakla birlikte bütün bütün deneyimsiz sayılmazdı. Bu Donanma Korfu'yu denizde yenmiş, ardından korsanların peşine düşmüştür. Korsanlara karşı bu seferler, "denizdeki tüm korsanları temizleyecek" denli başarılıydı. Kuşkusuz bu harekâtlar sırasında mürettebat da hafife alınmayacak kadar deneyim kazanmıştır.[141]
Akdeniz'de bu tarihlerde en çok kullanılan deniz muharebe taktikleri düşman gemisini mahmuzlayarak batırmak ya da bordalamaktır. Bordalamakla düşman gemisine asker çıkarılır ve gemi ele geçirilirdi. Bu arada düşman gemisi güvertesindeki boğuşma, karadaki mücadeleden hemen hemen farksız olurdu.[87] Çok kesin olmamakla birlikte mahmuzlama manevrası, düşman hatlarının belirlenen bir kesiminde güç konsantrasyonu sağlayarak bir gedik açmaya dayanmaktadır. Savaş gemileri bu gedikten geçerek düşman hatlarının gerisine sarkar ve düşman gemilerini geriden mahmuzlar.[87] Kuşkusuz böyle bir manevra daha büyük seyir ustalığı gerektirmektedir. Böyle olunca da Pers gemilerince daha başarıyla uygulanması olasıdır.[87]
Günümüzde bir deniz gücü olarak Pers ve Grek donanmalarının karşılaştırılması konusunda görüş ayrılıkları vardır. Pek çok tarihçi Herodot'a dayanarak Grek savaş gemilerinin daha ağır ve dolayısıyla daha az manevra kabiliyeti olduğunu kabul eder.[142] Bu ağır olmanın nedeni açık değildir. Muhtemelen Grek gemileri hantal inşa ediliyordu ya da kullanılan ahşap yeterince kurutulmadığından tekneler su alıyordu.[87] Bir başka ağırlık yaratıcı unsur hoplitlerin ağır zırh ve kalkanları olabilir. Yirmi tam techizatlı hoplitin toplam ağırlığı 2 tonu bulmaktadır.[87] Hangi nedenle olursa olsun gemilerin bu ağırlığı manevralarda daha hantal olmalarına yol açacaktır.[87] Grek gemileri eğer ağır ise, uygulayabilecekleri tek taktik olarak geriye bordalama kaldığından, daha fazla sayıda asker yüklemek zorundaydılar. Bu fazla asker almak, gemileri daha da ağır yapacaktır.[87] Nitekim Herodot, Greklerin batırdıklarından çok daha fazla sayıda gemiyi ele geçirdiklerini belirtmektedir.[115] Fakat ağır olmalarının bir takım avantajları da yok değildir. Salamis sularındaki rüzgarlar karşısında daha dengeli oldukları ileri sürülmektedir. Bir başka avantaj da bordalamakta daha kullanışlı olmaları ve rampalandıkları zaman daha az hasar görmeleri olarak görülmektedir.[143] Askeri tarihçi Barry Strauss ise Atina gemilerinin Salamis için özellikle daha ağır yapıldığını ileri sürmektedir. Bu ağır olmanın, Pers sayı üstünlüğü karşısında denge sağladığını ifade etmektedir.[144]
Teknik olarak, açık denizdeki bir muharebe, Pers Donanması'nın sayı üstünlüğü ve denizcilikteki ustalığı hesaba katıldığında Grek İttifakı Donanması için zor bir muharebe olurdu.[75] Bu nedenle kesin zafer için Pers Donanması'nı daha dar sulara çekmek zorunludur.[50] Artemision Deniz Muharebesi, Pers sayı üstünlüğüne rağmen bir zafer arayışıydı. Ancak görüldü ki Pers Donanması'nı yenilgiye uğratabilmek için daha dar sularda muharebeye çekmek zorunludur.[145] Bu bağlamda Pers Komutanlığı'nca, Grek İttifakı Donanması'na saldırmak için Salamis Körfezi'ne girmek, tam da Grek Komutanlığı'nın istediği savaş koşullarına uymak olmuştur. Ne var ki Serhas'ın, Grek İttifakı Donanması'nın yenilgiye uğratılabileceğinden emin olmasaydı böyle bir girişimde bulunmayacağı ileri sürülmüştür. Bu durumda Themistokles'in hilesinin, güç dengesini Grek İttifakı Donanması lehine değiştirmekte önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir.[75] Salamis was, for the Persians, an unnecessary battle and a strategic mistake.[137] Sonuç itibarıyla Salamis Deniz Muharebesi Pers İmparatorluğu açısından gereksiz bir muharebe ve hatalı bir stratejidir.[137]
Muharebenin seyri antik kaynaklarda pek yer almamaktadır. Büyük olasılıkla Serhas da dahil, savaşa katılan hiç kimsenin muharebenin geçtiği sularda neler olduğu konusunda net bir görüşü yoktur.[67][146] Bilgilerimiz, belirgin bilgilerden çok spekülatif açıklamalara dayanır.
Grek İttifakı Donanması'nın sol kanadında Atina, sağ kanadında ise, her ne kadar Diodorus Megara ve Aegilnetia gemileri olduğunu yazıyorsa da Sparta gemileri yer almaktadır. Donanma'ya katılan diğer kent devletlerinin gemileri ise merkezde konuşlanmıştır.[147][148] Pers Donanması'nın sağ kanadında, Atina gemilerinin karşısında güçlü Fenike Filosu, sol kanadında, Sparta gemileri karşısında da İyon Filosu yer almaktadır.[149] Muhtemelen, boğazın genişliği tek hat halinde dizilişe izin vermeyecek kadar dar olduğundan en azından iki sıra halinde tertiplenmişlerdi.[150] Eshilos'a göre ise Pers Donanması üç hat halinde düzenlenmiştir.[67] Fakat Boğaz'da ilerledikçe bölünmeler başlamıştır.[46] Herodot'a göre Grek İttifakı Donanması'nın sol (kuzey) kanadı günümüzdeki adıyla Ayios Georgis adasına, güney kanadı ise Vavari Burnu açıklarına dayanmaktadır.[149] Buna göre muharebe hattı kuzey-güney yönünde uzanmaktadır.[151] Diodorus ise Donanması'nın doğu-batı yönünde, Aigaleos Dağı ile Salamis arasında muharebe hattı aldığını öne sürmektedir. Ancak bu doğru olmayabilir. Çünkü bu takdirde kanatlarından biri Pers işgali altındaki bölgeye dayanmış olacaktır.[151]
Muharebeden önceki akşam Pers Donanması'nın boğazın çıkışını engellemek için gönderildiği kesin gibidir. Herodot, Pers Donanması'nın gece yarısında, Grek gemilerinin çekilmesini önlemek için sol kanatlarını Salamis Adası açıklarına yanaştırdıklarını ileri sürmektedir.[72] Günümüz tarihçilerinin bir kısmı, gece karanlığında bu sınırlı alanda manevra yapmanın güçlüğünü ileri sürerek Herodot'un bu açıklamasına kuşkuyla bakarlar.[88][152] İki olasılık ortaya konmaktadır. Ya Pers gemileri gece boğaza girişi kapadılar ve gün ağarırken boğaza girdiler ya da gece boğaza girerek gün ışıdığında girişilecek muharebe için düzeni aldılar.[88][152] Zamanlaması ne olursa olsun Pers Donanması, Boğaz'ın güney çıkışını tutan başlangıçtaki doğu-batı cephelenişinden, Vavari Burnu üzerinden çark ederek kuzey-güney yönünde bir hatta geldiler.[153]
Diodorus'a göre Mısır Filosu Salamis Adası'nı batı tarafından dolaşarak Boğaz'ın kuzey tarafını tutmak için gönderilmiştir.[154] Görünüşe göre Serhas Greklerin mücadele edeceğini beklemiyordu. Güneyden saldırdığına göre bir kısım Grek gemisi Boğaz'ın kuzey çıkışından kaçmaya çalışacaktı. Mısır Filosu'nun kuzey çıkışı tutmak için gönderilmesi, bir tuzak oluşturma girişimi gibi görülüyor.[67] Ancak Herodot'ta bu bilgi yer almaz. Buna dayanarak günümüz tarihçilerinden bir kısmı Diodorus'un verdiği bu bilgiyi kabul etmemektedir.[153] Bir kısım tarihçi de bir olasılık olarak görür.[67]
Çark hareketiyle kuzey – güney yönünde bir düzen alan Pers Donanması gün ağarıncaya kadar saldırıya geçmeyip beklemiştir. Çekilmek gibi bir hesapları olmadığından Grek İttifakı Donanması geceyi savaş hazırlıklarıyla geçirmiştir. Themistokles'in bir konuşmasının ardından gemiler muharebeye hazırlandı.[81] Herodot'a göre Grek gemilerinin denize açıldığı görülünde Pers gemileri hareketlenerek derhal saldırıya geçmiştir.[155] Eğer Pers Donanması boğaza şafakta girdiyse Grek İttifakı Donanması'nın pozisyon almaları için zamanları olmuştur.[88]
Eshilos, şafakta henüz Boğaz'a girmemiş olduklarını ima ederek Persler yaklaşırken Grek gemilerini görmeden önce onların savaş şarkılarını duyduklarını yazmaktadır.[88]
Herodot, Atinalılara göre Korintlilerin savaş başladığında, amiralleri Adeimantus'un peşinde yelken açıp muharebeden çekildiklerini, Boğaz'ın kuzeyine doğru uzaklaştıklarını yazmaktadır.[156] Fakat diğer Greklerin bu iddiayı kabul etmediklerini, çünkü Korint gemilerinin savaşa dönerek savaştıklarını görmüşlerdir.[157] Aslında bu gemilerin, Boğaz'ın kuzeyinden dolaşarak Grek İttifakı Donanmasını kuşatmak için gönderilen Mısır gemilerini karşılamak için gönderilmiş olması da mümkündür.[88] Ne olursa olsun Korint gemilerinin bu hareketi, Perslerin Grek İttifakı Donanması'nın çözüldüğünü düşünerek tüm güçleriyle saldırıya geçmesine neden olmuştur.[88] Anlaşıldığı kadarıyla Mısır görev kuvvetini bir şekilde geri atmayı başarmışlardı.[49]
Boğazda toplu halde muharebe düzeni almış olan Grek İttifakı Donanması'na doğru ilerleyen Pers Donanması giderek sıkışık ve düzensiz bir hal almaya başlamıştır.[88][148] Diğer tarafta ise Grek İttifakı Donanması düzenli ve bir arada, muharebeye girmek için hazırdır.[88][150] Ancak Grek gemileri ilk anda saldırıya geçmek yerine bunu göze alamamış gibi geri çekildiler.[155] Plutarkhos'a göre bu, daha iyi bir pozisyona geçmek için yapılan bir manevraydı. Aynı zamanda uygun sabah rüzgarının çıkışına kadar zaman kazanmayı amaçlıyordu.[158] Daha sonra tüm Grek İttifakı Donanması geri dönerek iyiden iyiye düzensiz hale gelmiş olan Pers Donanması hatlarına saldırdılar.[159]
Muharebenin devamı konusunda günümüze ulaşan bilgiler pek çok eksik yön taşımaktadır.[88] Bilinebilenlere göre, ilk hattaki Pers gemileri çarpışmada geri atıldılar. Geri çekilen bu gemiler ikinci ve üçüncü hatlardaki gemilerle çarpıştılar ya da tüm düzeni altüst ettiler.[160] Muharebenin daha başlarında Pers Donanması'nın sol kanadına komuta eden Serhas'ın kardeşi Amiral Ariabignes öldürüldü.[161] Ariabignes, Serhas'ın dört amiralinden biridir. Sefer sırasında Karya ve İyon filolarına komuta etmekteydi.[162] Themitokles'in gemisine borda etmişti fakat göğüs göğüse boğuşmalar sırasında bir Grek askeri tarafından öldürülmüştür.[51] Sol kanat lidersiz kalınca dağılma belirtileri göstermeye başladı. Sol kanttaki Atina ve Aegina gemileri Pers sağ kanadına karşı bir kanat hareketine girişmişlerdir. Bu manevra Pers Donanması'nın kanadını çevirmeyi başardı. Pers gemileri çekilmeye çalıştılar ama şiddetli rüzgar yüzünden gerideki gemiler tarafından sıkıştırıldılar.[51] Herodot, en ağır kayıpların bu sırada verildiğini yazmaktadır.[111] Pers kayıplarının büyük bir kısmı yüzme bilmediklerindendir.[163] Burada soylu Pers ve Med ailerinde başka kişiler de hayatlarını kaybetmiştir.[161] Grek kayıpları ise birkaç kişidir. Bu kayıplar da çatışmadan değil, bu birkaç kişi yüzme bilmiyordu.[161] Bu kesimde Fenike Filosu geri atılırken birçok gemi karşı sahilde karaya oturmuştur.[88] Diğerleri serbest manevra yapamayınca Grek gemileri tarafından bordalandılar.[51]
Merkezde Grek gemilerinden oluşan bir yarma kuvveti Pers hatlarına sürüldü. Böylece Pers sağ ve sol kanadının irtibatı kesildi.[88] Gemiler daha da sıkışık bir düzen aldılar ve deniz muharebesi taktikleri olan mahmuzlama ve bortalama için gereken "düşman" gemisini karşılama manevralarını yapamadılar. Tersine hızları düşmesinin de etkisiyle, mahmuzlamak için manevra yapan Grek gemilerinden bordalarını kurtaramadılar. Bazı gemiler mücadele etmeye çalışırken bir kısmı da kaçmaya çabalıyordu. Böylece sevk ve idare kaybedildi.[111]
Herodot'a göre Artemisia'nın gemisi Atinalı oyun yazarı Eshilos'un kardeşi Ameinias komutasındaki bir gemi tarafından saldırıya uğradı. Artemisia'nın bu darbeyi savuşturma olanağı yoktur, karşısında diğer Grek gemileri vardı ve hatlarının en ilerisindeydi. Kurtulabilmek için Pers Donanması'ndan bir gemiyi mahmuzlayıp batırdı. Bu gemi, Kralı Damasithymus da içinde olduğu bir Kalinda gemisiydi.[164] Böylece Ameinias, saldırdığı geminin bir Grek gemisi olduğuna karar vererek saldırı yönünü değiştirmiş, başka Pers gemilerine yönelmiştir.[165] Oysa Artemisia'yı canlı getirene on bin drahmi ödül verilecekti. Grekler, kendilerine savaş açan bu kadına karşı çok hiddetliydiler.[166] Tahtını kurdurduğu yamaçtan bunu izleyen Serhas'ın yanındakilerden birinin yanlış gözlemine kapılarak, Artemisia'nın bir Grek gemisini bordaladığını kabul etti.[167] Yanındakilere, "Bugün erkekler kadın gibi, kadınlar da erkek gibi dövüştü" demiştir.[168] Diğer yandan Herodot Grek gemilerinin bir bütün olarak, birlikte muharebe ettiklerini yazmaktadır. Diğer tarafta Pers gemilerinin düzenlerini yitirdiklerini, bir muharebe planı olmadan çarpıştıklarını belirtir. Perslerin iyi dövüştüğünü, hatta Artemision'dan daha iyi dövüştüğünü yazar. Buna getirdiği açıklama, Serhas'ın yamaçtaki tahtından muharebe alanını gözlüyor olmasıdır.[111]
Herodot'un anlatımıyla Pers Donanması Atina'nın güney sahilleri Phalerum yönünde geri çekilmeye başlamıştır. Ancak Boğaz'dan çıkarken Aeginalılar onları tuzağa düşürdü.[169] Sağlam kalan Pers gemileri dağınık olarak çekilerek Phalerum limanına sığındılar.[170] Daha sonra Atinalı general Aristides, yanına aldığı gemilerle Psyttaleia Adası'na giderek buradaki Pers garnizonunu kılıçtan geçirmiştir.[171]
Herodot, savaştaki cesaretleriyle en fazla ün yapanların Atinalı ve Aeginalı savaşçılar olduğunu yazmaktadır.[172]
Herodot Pers gemi kayıpları için bir rakam vermemektedir. Ancak bir sonraki sene için Pers Donanması'ndaki trireme sayısını 300 olarak vermektedir.[173] Dolayısıyla kayıp rakamına ulaşmanın tek yolu, muharebe öncesindeki Pers Donanması'ndaki gemi sayısına dayanacaktır. Buradan hareketle Pers gemi kayıplarının 200-300 arası bir rakam olduğun kabul etmek gerekmektedir. Herodot'a göre Pers Ordusu'nun adam kayıpları ise Greklerden çok daha fazlaydı, çünkü Pers Donanma mürettebatının birçoğu yüzme bilmiyordu.[163] Serhas, Aigaleos Dağı'ndaki tahtında bu yıkımlara bizzat tanık olmuştur. Bazı Fenike kaptanları İyonları ihanetle suçladılar.[174] Bu arada bir Semadirek'den bir gemi, bir Grek gemisini batırmış fakat bir Aegia gemisi tarafından da mahmuzlanmıştı. Semadirekliler Aegian gemisine ok ve mızrak yağmuruna tutarak borda ettiler ve gemiyi ele geçirdiler.[175] Serhas tarafından izlenen bu sahne İyonları kurtarmış oldu. Serhas, "daha soylu adamlara iftira ettikleri" için Fenikeli komutanların kafalarını vurdurtmuştur.[176]
Serhas öncelikle Kıstak'a doğru ilerleyen orduyu geri çekmiştir.[49] Atina'dan da Eylül ayı sonlarında çekilindi.[38] Diğer yandan Salamis'te Donanma'nın büyük bir bölümü kaybedilmişti ve artık Ege Denizi'nde Grek deniz gücü serbestti. Bu durumda Çanakkale Boğazı üzerindeki duba köprülerin imha edileceğinden ve böylece Avrupa topraklarında tuzağa düşeceğinden endilşelenen Serhas, ordunun büyük kısmıyla Anadolu tarafına çekilmeye karar vermiştir.[177] Nepos, Serhas'ın bu endişeye kapılmasında yine Themistokles'in bir manevrasının da etkili olduğunu yazmaktadır.[178] Ancak çekilme niyetinin hem kendi adamları, hem de Grekler tarafından anlaşılmasını istemiyordu. Bunu önlemek için Salamis Boğazı karşısına, Fenike nakliye gemilerini kullanarak hem bir duvar, hem de bir köprü inşa ettirmeye başladı.[177] Bununla, bölgede kalıp savaşa devam etmeye kararlı olduğunu göstermek istemiştir. Bunu da sağladı, en yakın olan Mardonius dahi gerçek niyetini sezemedi.[179]
Bununla birlikte yenilgiye uğramış olsa da bu bir yıkım değildir.[49] Yunanistan'dan bütün bütün çekilmeye karar verilmemiştir. Tersine, General Mardonius komutasında seçkin piyade ve süvari unsurlarından oluşan bir ordu Yunanistan'da bırakıldı. General, Yunanistan'ın istilasını tamamlamakla görevlendirilmiştir.[134] Ordu'nun büyük kısmıyla Asya'ya çekilmek konusunda diğer bir açıklama, (Arrian'a göre) Babil'de bazı huzursuzluklarını olduğu, Serhas'ın doğuya bir ordu göndermek zorunda kalmış olmasıdır.[49] Mardonius kuvvetleri kışı Teselya ve Boeotia'da geçireceklerdir. Bu nedenle tüm Attika'dan çekildiler. Böylece Atinalılar yanmış yıkılmış kentlerine geri dönebildiler.[134]
Ertesi yıl MÖ 479'da General Mardonius Grek kuvvetlerinin halen Korint Kıstağı'nda savunma yapıyor olmasından da yararlanarak Atina'ya yeniden girmiştir. Ancak sonunda, Grek İttifakı, Mardonius kuvvetleriyle hesaplanmak için Sparta liderliğinde Attika üzerine yürümeye karar verilmiştir.[180] General Mardonius, Grek kuvvetlerini açık araziye çekmek amacıyla Boeotia'ya çekildi. Burada, bir önceki yıl yerle bir edilen Platea kenti yakınlarında iki taraf karşı karşıya geldi.[180] MÖ 479 yılı Ağustos ayında gerçekleşen Platea Muharebesi'nde Grek ittifak kuvvetleri kesin sonuçlu bir zafer kazanmış ve Pers kuvvetlerinin büyük bölümünü savaş alanında imha etmiştir. Aynı ayın sonlarında Mykale Muharebesi ise karaya çekilmiş olan Pers Donanmasının imhasıyla sonuçlanmıştır.[180] Bu, karada ve denizdeki iki yenilgi, Yunanistan'a yönelen ikinci Pers istilasının da sonu olmuştur.
Salamis Deniz Muharebesi Yunan-Pers Savaşları'nda kesin bir dönüm noktasını işaret etmektedir.[136] Saronik Körfezi'yle birlikte Yunanistan'ın bir uzantısı olarak Mora Yarımadası'nın güvenliği sağlanmıştır. Diğer yandan Pers İmparatorluğu bu yenilgiyle moral ve prestij yönünden ağır bir darbe aldı. Dahası muazzam gemi ve malzeme kayıpları olmuştur.[181] Platea ve Mykale muharebelerinden sonraki savaşlarda istila tehdidi yön değiştirmiştir. Artık Grek ittifakı, Pers İmparatorluğu topraklarına karşı taarruzlara başlamıştır.[182] Diğer yandan Yunanistan'daki bu Grek başarıları Makedonya'da Pers hakimiyetine karşı bir ayaklanmaya yol açmıştır. İzleyen otuz yıl içinde Trakya, Ege Adalarıve sonunda İyonya Pers hakimiyetinden çıktı. Bu gelişmeler kısmen Grek ittifakı ile ama esas itibarıyla Atina'nın başat güç olduğu Attik Delos Birliği tarafından büyük ölçüde desteklenmiş ya da doğrudan doğruya sağlanmıştır.[183] Salamis zaferinden sonra gelişen bu olaylar, Ege'de kademe kademe Pers gücünü büyük ölçüde kırmış, güç dengesi Grek kent devletleri, özellikle de Atina lehine değişmiştir.[184]
Maraton Muharebesi ve Thermopylae Muharebesi gibi Salamis Deniz Muharebesi de, muhtemelen umutsuz görünen savaş koşulları ve karşı tarafın çok büyük sayı üstünlüğü nedeniyle efsaneleşmiştir.[3] Önemli sayıda Batılı tarihçi, Salamis Deniz Muharebesi'ni insanlık tarihinin en önemli muharebelerinden biri olarak ifade etmektedirler.[131][143][146][185] Daha da ileri gidilerek Salamis'teki Grek yenilgisinin tüm Yunanistan'ın istilasına yol açacağı için, Batı Uygarlığı'nın bilinen tarihi gelişiminin ortaya çıkamayacağı ileri sürülmektedir.[186] Bu yaklaşım, Antik Yunanistan'ın felsefe, matematik gibi bilimlerin temelini atan ve Batı Uygarlığı'nın gelişimini etkileyen uygarlık ögelerine dayandırılır.[3] Dahası, Yunanistan'daki Pers istilasının tüm insanlık tarihinin bilinen gelişimini değiştireceği ileri sürülür.[185] Ancak Pers hakimiyeti altında olmasına karşın İyon kültürünün kendi ünik gelişimini koruduğu da bir gerçektir. Sonuç itibarıyla tüm bunlar maddi temelden yoksun spekülasyonlardır.[187][188][189]
Askeri yönden, muharebenin seyri hakkında etraflı bilgi olmaması nedeniyle Salamis, askeri açıdan analiz edilebilecek ve ders çıkarılacak bir olay olmaktan uzaktır. Grekler, Pers kuvvetlerinin sayı üstünlüğü karşısında denge sağlayabilmek için, Thermopylae'de olduğu gibi gerekli koşullara uygun bir muharebe alanı seçtiler. Ancak Thermopylae'den farklı olarak Salamis'te Pers kuvvetlerinin muharebeyi burada kabul etmesini sağladılar. Bir bakıma, "düşmanı" kendi seçtikleri muharebe alanına çektiler.[137] Bunu sağlayabilmek için de Themistokles'in yanıltma hilesini uyguladılar.[137]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.