Remove ads
1547'de Korkunç İvan'ın Çar unvanı almasıyla başlayan ve 1721 de I. Petro'nun Rusya'yı imparatorluğa çevirmesiyle son bulan Rus devleti Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Rusya Çarlığı (Rusça: Русское Царство, Russkoye Tsarstvo ya da Российское царство, Rossiyskoye tsarstvo), 1547 yılında Korkunç İvan'ın Çar unvanı almasıyla başlayan ve 1721'de Çar I. Petro'nun Rus İmparatorluğu'nu kurmasıyla son bulan Rus devletinin resmî[1] adıdır. Çarlıktan önce bu topraklarda Moskova Knezliği egemen olduğu için çarlık Batı Avrupa dillerinde Moskova olarak adlandırılmaktadır.[2] Ayrıca Rusça[3] ve Türkçe[4] kaynaklarda da Moskova Çarlığı olarak bilinir.
1547-1721 | |||||||||||||||
1600 yılındaki sınırlar | |||||||||||||||
Başkent | Moskova Alexandrova Sloboda (1564–1581) Sankt-Peterburg (1712–1721) | ||||||||||||||
Yaygın dil(ler) | Rusça | ||||||||||||||
Hükûmet | Monarşi | ||||||||||||||
Çar | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
Yasama organı | Zemski Sobor | ||||||||||||||
Tarihçe | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
Yüzölçümü | |||||||||||||||
• Toplam | 2.800.000 km2 | ||||||||||||||
Para birimi | Ruble | ||||||||||||||
|
16. yüzyılda, azalan Moğol ve Altın Orda baskılarıyla birlikte Moskova Knezliği bölge üzerindeki etkisini arttırmış ve III. İvan'ın son Bizans imparatorunun kızı ile evlenmesi ile de Bizans'ın varisi olduğunu ilan etmişti. Aristokratlar, olaydan sonra yönetimde Bizans geleneklerini sürdürmüşler ve İstanbul'un Fethi'nin ardından bütün Ortodoks kiliselerinin başı sayılan Rus Ortodoks Kilisesi'nin Rusya'nın Roma ve Bizans imparatorluklarından sonra Üçüncü Roma olacağına dair kehaneti de Moskova Prensliği'nin bölgedeki Ortodokslar üzerindeki etkinliğinin artmasını sağlamıştı.
Korkunç İvan'ın 1547'de resmen Rus Ortodoks Kilisesi tarafından Çar ilan edilmesi ile Rusya Çarlığı kuruldu. Korkunç İvan, Kazan Hanlığı ile yıllardır devam eden savaşları 1552 yılında başkent Kazan'ı alarak sonlandırdı. Daha sonra Astrahan Hanlığı'nı da ele geçiren İvan, Rusya'nın sınırları Orta Asya'ya dayanmış oldu.
16. yüzyıla gelindiğinde Rus çarları güçlü ve otokratik birer figürdü. Moskova hükümdarı bu unvanı kullanarak Bizans İmparatoru ve Moğol Han'ı ile eşitliğini sağlayarak onlar gibi büyük bir hükümdar veya imparator (çar (Rusça: царь) Roma İmparatorluğu unvanı/ismi "Sezar"ın Slav uyarlaması) olduğunu vurgulamaya çalıştı. III. İvan, 1472'de son Bizans İmparatoru XI. Konstantinos Paleologos'un yeğeni Sophia Palaiologina ile evlenince Moskova Bizans terimlerini, ritüellerini, unvanlarını ve hala Rusya arması olarak kullanılan çift başlı kartal amblemini kabul etti.
İlk başlarda çarlar, Bizans terimi "otokrat"ı sadece bağımsız bir hükümdar olduklarını nitelendirmek için kullansa da IV. İvan'dan itibaren mutlak hakimiyet (otokratik) anlamında kullanıldı. 1547'de Büyük Dük IV. İvan, Çar olarak taç giydi ve böylece en azından Rus Ortodoks Kilisesi tarafından İmparator olarak tanındı. 1453'te Konstantinopolis Osmanlı İmparatorluğu'nun eline geçince özellikle Pskov Başrahibi 1510'da Rus çarının tek meşru Ortodoks hükümdar, Moskova'nın ise Üçüncü Roma olduğunu ve Rus çarının Hristiyanlık'ın ve daha önceki dönemlerde Roma İmparatorluğu'nun (Batı ve Doğu) iki merkezi olan Roma ve Konstantinopolis'in son halefi olduğunu iddia etti. "Üçüncü Roma" konsepti ilerleyen yüzyıllarda Rus halkı tarafından kendilerini tanımlamak için kullanıldı.
Çarların otokratik hükmü IV. İvan döneminde zirveye ulaştı ve çarlar "Grozny" unvanını aldı. Rusça "grozny" sözcüğü İngilizceye "terrible (korkunç)" olarak çevrildi. Bu çeviri eski İngilizcede "terrible"ın karşılığı olan ilham verici, tehlikeli, güçlü, zorlu gibi bir anlamda kullanılmıştı. Türkçede ise "korkunç" olarak kullanıldı ve bu unvan aynı zamanda İvan'ın takma adı oldu. Yani bu unvan kötülük veya kusurluluk gibi anlamları ifade etmez.[5][6][7]
IV. İvan 1533'te üç yaşındayken Moskova Büyük Knezi oldu. İvan 1547'de tahtta otoritesini sağlayana dek boyarlar Şuyski ve Belski naiplik için yarıştı. Moskova'nın imparatorluk iddialarını yansıtan İvan, Bizans imparatorlarının taç giyme ritüellerinin model alındığı bir ritüelle Çar olarak taç giydi. Bir grup boyarın destekleri ile İvan hükümdarlığına bir dizi yararlı yenilikle başladı. 1550'de yeni bir kanun ilan etti ve askeriyeyi ve yerel yönetimleri yeniledi. Bu yenilikler savaş durumunda devleti dik tutmayı amaçlıyordu.
Moskova, Batı Avrupa'da Baron Sigismund von Herberstein'ın Rerum Moscoviticarum Commentarii'yi (doğrudan çevirisi Moskova'ya Dair Notlar) 1549'da yayımlamasına kadar hala tam anlamıyla bilinmiyordu. Herberstein, az ziyaret edilen ve edildiğinde bile kötü anlatılan bir devletin batıda tanınmasına olanak sağlamıştı. 1630'lara gelindiğinde ise Rus Çarlığı, eserleri Avrupa'nın tüm büyük dillerine çevrilen, parlak ve bilgili bir yazar olan Adam Olearius tarafından ziyaret edildi.
Rusya ile ilgili ilk bilgiler genellikle İngiliz ve Hollandalı tüccarlara dayanıyordu. Bu tüccarlardan biri olan Richard Chancellor, 1553'te Beyaz Deniz'e açıldı ve sonrasında da çarlığın iç bölgelerine ilerledi. İngiltere'ye geri döndüğünde ise kendisi, Sebastian Cabot, Sir Hugh Willoughby ve bazı Londralı tüccarlar ile birlikte Moskova Şirketi'ni kurdu. IV. İvan, ülkesindeki bu tüccarları I. Elizabeth ile mektuplaşmak için kullandı.
1530'lar ve 1540'lardaki kargaşaya rağmen Rusya genişlemeye devam ederek 1533'ten 1584'e kadar topraklarını 2.8 milyon kilometre kareden 5.4 kilometre kareye çıkardı.[8] İvan, önce Volga'nın ortasındaki Kazan Hanlığı'nı ilhak edip daha sonrasında ise Volga'nın Hazar'a döküldüğü yer alan Astrahan Hanlığı'nı ilhak ederek Hazar'a açıldı. Bu genişlemeleri Rusya'ya bugün bile hala devam eden ayrı etnik ve dini kökenler barındıran bir devlet yapısı kazandırdı. Ayrıca Volga'nın kontrol altına alınması ile birlikte Orta Asya'nın kapıları aralanmış oldu.
Güneye iniş nispeten daha kolay olsa da Ivan'ın kuzeybatıya ilerleyerek Baltık Denizi'ne çıkmayı denemesi daha zor oldu. 1558'te Ivan'ın Livonya'yı işgali yirmi beş yıl sürecek olan Lehistan, İsveç ve Danimarka'ya karşı yürütülen savaşlara sebebiyet verdi. Başlarda bir dizi başarı elde etse de Ivan'ın Baltık seferi yenilgiyle sonuçlandı.
Rusya'nın Livonya'ya odaklanmasından yararlanan Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Kırım Hanı Devlet Giray ve 120 bin kadar süvarisi Molodi Muharebesi'nde yenilene dek kuzeye ve Rusya içlerine doğru pek çok yağma ve fetih harekatında bulundu. Molodi Muharebesi, Tatarları yıpratsa da on yıllar boyunca güney sınırı Kırım Hanlığı ve Nogay Hanlığı tarafından düzenli olarak yağmalanmaya devem etti. Bu yağmaların köstek olması için ise on binlerce askerin koruduğu bir kaleler zinciri olan Büyük Barikat Hattı kuruldu.
İvan, 1550'lerin sonunda danışmanlarını, hükûmeti ve boyarları kendine düşman etti. Tarihçiler bunun sebebinin politik ve kişisel düşmanlıklar mı yoksa İvan'ın zihinsel dengesizliği mi olduğunu belirleyemedi. 1565'te Rusya iki bölüme ayrıldı: knezin kendi toprakları (ya da Opriçnina ve kamusal alanlar (ya da Zemşçina). İvan kendi toprağı olarak devletin en önemli ve zengin bölgelerini seçmişti. İvan'ın göz koyduğu topraklarda İvan'ın ajanları; bölgedeki boyarlara, tüccarlara ve sıradan halka baskılar yapıp topraklarına el koydu ve hatta onları infaz etti. Böylece Rusya'da Novgorod Katliamı (1570) olarak da bilinen on yıllık terör dönemi başladı. Opriçnina'nın politikalarının bir sonucu olarak İvan, önde gelen bütün boyarların ekonomik ve politik gücünü kırdı. Böylece Rusya'da onun yerine geçebilecek bir kişi bırakmayıp devletini daha da merkeziyetçi bir hale getirdi. Bu politikalarından dolayı ticaret azaldı, vergiler ve şiddet eylemleri arttı bunun sonucu olarak köylü halk Rusya'yı terk etmeye başladı. Köylülerin ülkeyi terk etmelerini onları topraklarına bağlayarak engellemeye çalışan İvan, Rusya'yı yasal köleliğe yaklaştırdı. 1572'de İvan sonunda Opriçnina uygulamalarını bıraktı.
Popüler bir teoriye göre Opriçnina'nın uygulanma amacı, savaş için kaynak sağlamak ve iç muhalefeti bastırmaktı ancak sebebi ne olursa olsun İvan'ın iç ve dış politikaları Rusya'ya üzerinde yıkıcı etkiler bıraktı ve ülkeyi Karışıklık Dönemi'ne (Smutnoye vremya, 1598-1613) sürükledi.
IV. İvan öldüğünde yerine ülke yönetimine ilgizisiz ve muhtemelen akıl sağlığı yerinde olmayan oğlu I. Fyodor geçti. Ancak Fyodor'un devlet yönetmek için yeterli olmayışı sebebiyle güç daha çok kayın birader Boris Godunov'un elinde bulunmuştu. Fyodor'un çoğunlukla sözde kalan hükümdarlığının en önemli olayı 1589'da Moskova Patrikliği'nin ilan edilmesiydi. Patrikliğin ilanı ile tamamen bağımsız bir Rus Ortodoks Kilisesi'nin temelleri atıldı.
1589'da Fyodor'un veliahtsız ölmesiyle birlikte Rurik Hanedanı son buldu. Fyodor ölmeden önce de halihazırda devleti yöneten Boris Godunov, bu veliahtsız ölümün ardından pek çok boyar karşı çıksa bazı boyarlar, kilise yetkilileri ve halk temsilcilerinden bir grup oluşturarak Zemsky Sobor adından bir meclis kurdu ve kendisini de bu meclisin çarı ilan etti. Bu esnada yayılarak devam eden hasatlardaki yetersizlikler dolayısıyla kıtlık baş gösterdi ve yine bu dönemde 1591'de ölen IV. İvan'ın oğlu olduğunu iddia eden Dmitri İvanoviç taht üzerinde hak iddia etti. Taht isyancısı kendisini I. Dmitri ilan ederek Polonya'nın desteğini ve muhalif boyarların eşliğiyle Moskova'ya yürüdü. Çoğu tarihçi Boris Godunov 1605'te ani bir şekilde ölmeseydi isyanı bastıracağını düşünse de[9] ani ölümünün ardından gelen güç boşluğundan yararlanan Dmitri, Moskova'ya girdi ve aynı yıl Godunov'un oğlu Çar II. Fyodor'u öldürüp çar olarak taç giydi.
Bu olayı takiben Rusya Karışıklık Dönemi (Смутное Время) olarak bilinen bir döneme girdi. Bu dönem esnasında Çar'ın boyarlara zulmetmesine, şehirli halkın hoşnutsuzluğuna ve köylünün kademeli olarak köleleştirilmesine rağmen Çar'ın yetkilerini kısıtlama isteği kısık bir sesle dile getiriliyordu. Otokratik yönetim altındaki Rus halkı kendisini yönetecek yeni bir organ bulamadığından taht iddiacılarının arkasında toplanmaya başladı. Yine otokrotik yönetimin bir gereği olarak siyasi kişiler kendi adaylarını çar yapmaya çalışarak veya mevcut çar üzerinde nüfuz kazanmaya çalışarak faaliyetlerini yürütüyordu. Dönem boyunca boylarlar kendi aralarında savaştı, köylüler körü körüne isyanlarda bulundu ve hatta Moskova'daki Kremlin yabancı ordularca işgal edildi.
Karışıklık Dönemi; iç siyasette boyar hiziplerinin birbiri ile entrika ve hatta direkt silah ile çatıştığı, Polonya veya İsveç gibi bölgesel güçlerin müdahalelerde bulunduğu ve İvan Bolotnikov tarafından yönetilen gibi pek çok halk isyanın yaşandığı bir iç savaş dönemiydi. 1606'ya gelindiğinde I. Dmitri ve kendisinin Leh garnizonu alaşağı edilerek yerinde boyar IV. Vasili çar ilan edildi. Çar olduktan sonra İsveç lehine mevcut İngria Savaşı'dan çekilerek İsveç'in desteğini arkasına aldı. Bu esnada ise kendisini IV. İvan'ın oğlu Dmitri olduğunu iddia eden II. Düzmece Dmitri, Lehlerin de desteğiyle Tushino'da ayaklandı.
1609'da ise Lehler iç savaşa doğrudan müdahale ederek Prenses Shuiski'yi esir edip Kremlin'i kuşattı. Kuşatmanın ardından bir grup boyar 1610'da Lehistan Kralı III. Zygmunt Waza'nın oğlu IV. Władysław Waza'yı çar tanıyacaklarına dair antlaşma imzaladı. 1611'de yine kendisinin gerçek Dmitri olduğunu iddia eden III. Düzmece Dmitri ortaya çıksa da kısa zamanda yakalanıp idam edildi. Ülkedeki Leh işgali vatansever duyguları canlandırdı ve Nijni Novgorod'da Stroganovlar tarafından finanse edilen, Ortodoks Kilisesi tarafından kutsanan ve Prens Dmitri Pojarski ile Kuzma Minin tarafından komuta edilen gönüllü bir ordu kuruldu ve bu sayede Lehler Kremlin'den çıkartıldı. 1613'e gelindiğinde ise Zemsky Sobor, boyar Mikhail Romanov'u çar ilan etti ve böylelikle hem Karşılık Dönemi son buldu ve hem de300 yıllık Romanov Hanedanı yönetimi başladı.
Yeni hanedanın ilk görevi devletin düzenini sağlamak olmuştu. 1617'de Rusya'nın düşmanları Polonya ve İsveç arasında savaş çıkınca Rusya bu durumdan yararlanıp İsveç ile barıştı. 1605-1618 Lehistan-Rusya Savaşı, 1618'de Deulino Antlaşması ile son buldu. Antlaşmaya göre 1509'da Litvanya Büyük Dükalığı'ndan alınan Smolensk'de dahil olmak üzere bazı bölgeler Lehlere terk edildi.
Romanov Hanedanı'nın ilk yöneticileri kötü yöneten kişilerdi. Mihail'in saltanatı sırasında devlet işleri 1619'da Moskova Patriği olan çarın babası Filaret'in ellerindeydi. Mihail'in oğlu Aleksey (1645-1676 arasında hüküm sürdü) döneminde ise çar hükûmeti yönetmek için Boris Morozov'u görevlendirmişti. Morozov, görevini kötüye kullanarak halkını sömürdü. Çar onu 1648'deki Moskova İsyanı'ndan sonra görevden almak zorunda kaldı.
1632'de Smolensk'i almak için yapılan başarısız bir girişimden sonra Çarlık, Polonya ile 1634'te barıştı. Polonya Kralı IV. Władysław Waza'nın babası ve selefi III. Zygmunt Waza, Karışıklık Dönemi sırasında Rus boyarlarınca Rus çarı seçilmişti. Antlaşmanın bir koşulu olarak Władysław, bu unvan ile ilgili tüm iddialarından vazgeçti.
Rus Çarlığı bölgesel genişleyişini 17. yüzyılda da sürdürdü. Güneybatıda o zamanlar Vahşi Ovalar olarak adlandırılan ve Polonya-Litvanya Birliği'nin yönetimi altında olsa da halkının Çarlık yönetimini istediği günümüz Doğu Ukrayna ve Güneybatı Rusya'nın topraklarından çoğunlukla steplerden oluşan bölge üzerinde hak iddia etti. Bölgenin en önemli halklarından biri olan Zaporojya Kazakları askeri oluşumlar şeklinde örgütlü bir şekilde burada yaşıyordu. (Bu Kazaklar, Slav kökenli olup Türk olan Kazaklarla karıştırılmamalıdır.) Bu Kazakların bir bölümü Kayıtlı Kazaklar ismiyle Leh ordusunda savaşsa da genellikle özgürlüklerine düşkün bir toplum olup Lehlere de birkaç kez ayaklanmıştı.
Bu gibi başkaldıranlardan biri olan 1648'deki Hmelnitski Ayaklanması sırasında Doğu Ukrayna'daki köylüler de sosyal ve dini sebeplerden ötürü Leh yönetimine karşı başkaldırıya katılmıştı. Ayaklanmanın başlangıcında Kazaklar, Kırım Tatarlarının desteğini alsa da Lehlerin Tatarları taraf değiştirmeye ikna etmesi üzerine Kazaklar askeri yetersizlikleri ile baş başa kaldı. Askeri anlamda yardıma gereksiniminden dolayı Zaporojya'nın lideri Hetman Bohdan Hmelnitski, Rus Çarı I. Aleksey'den yardım istedi. 1654'te Aleksey, Kazaklar ile Pereyaslav Antlaşması'nı imzalayarak yardımlarına cevap verdi ve böylelikle Polonya ve Rusya arasında 13 yıllık bir savaşa sebebiyet verdi. 1667'de Kazak Hetmanlığı'nın tarafı olmadığı Andrusovo Antlaşması antlaşması ile savaş sona erdirilirken Kazaklar bunu Rusya'nın kendilerine ihaneti olarak gördü. Antlaşma uyarınca Dinyeper Nehri'nin doğusundaki Kazaklar Rus, batısındaki Kazaklar Leh egemenliğine bırakılsa da bu durum çok uzun sürmedi ve 18. yüzyıldaki Poltova Savaşı'nın ardından tüm Kazak bölgeleri Moskova'ya bağlandı.
Rusya, doğuya doğru ilerleyişinde çok az direnişle karşılaştı. 1581'de kürk ticaretine ilgili Stroganov tüccar ailesi, Batı Sibirya'ya keşif gezileri düzenlemek için Kazak lider Yermak Timofeyeviç'i kiraladı. Yermak, Sibir Hanlığı'nı yendi ve Obi ve İrtiş ırmaklarının batısındaki toprakları Rus Çarlığı'nın toprağı ilan etti.
Mangazeya gibi üslerden ayrılan kimi tüccarlar ve kaşifler Rusya'nın sınırlarını Obi Irmağı'ndan Yenisey Irmağı'na, daha sonra Lena Irmağı'na ve en son da Pasifik Okyanusu'na kadar genişletti. 1648'de Kazak lider Semyon Dejnyov, Asya ve Amerika kıtaları arasında bir geçiş noktası buldu. 17. yüzyılın ortalarına gelindiğinde Ruslar Amur Irmağı'na ulaşıp Çinglerle sınır olmuştu.
Çing Hanedanıyla yaşanan bir dizi savaştan sonra Rusya ve Çin arasında 1689'da barış imzalandı. Nerçinsk Antlaşması ile Rusya, Amur Vadisi'ndeki hak iddialarından vazgeçti ancak Baykal Gölü'nün doğusunun ve Pekin'e giden ticaret yolunun üzerinde egemenlik sağladı. Çin ise Mançurya'daki egemenliğini sağlamlaştırdı.
Büyük Petro (1672-1725) Rus Çarlığı Avrupa'da söz sahibi bir devlet haline getiren en önemli kişidir.
Çarlık boyunca kullanılan tek bir bayrak yoktu. Onun yerine pek çok yerde pek çok ayrı bayrak kullanılmaktaydı:
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.