siyasi hükûmet şekli Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Aristokrasi ya da soylu erki, iktidarın imtiyazlı ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının elinde bulunduğu siyasihükûmet şeklidir. Ekonomik, toplumsal ve siyasi gücün soylular sınıfının elinde bulunduğu tarihi yönetim biçimidir. Sözcük "soylular sınıfı" anlamında da kullanılmaktadır.
Terim Türkçeye Fransızca aristocratie sözcüğünden geçmiştir. Kökeni ise Yunancaaristokratia (ἀριστοκρατία) kavramıdır ve aristos (en iyi) ile -kratia (güç) sözcüklerinden oluşur.
Bununla birlikte tarihte aristokrasiler genelde verasete dayanan plütokrasi biçiminde olmuştur. Bir siyasi hükûmet terimi olarak, aristokrasi şu terimlerle karşılaştırılabilir:
meritokrasi - "yönetmeyi hak edenlerin yönetmesi"; her ne kadar bu terim anlam bakımından yüzeysel olarak aristokrasiye benzer gözükse de, aristokrasiden farklı olarak en iyinin, liyakatıyla yönetimde kalacak durumda olması gerekir.
plütokrasi - "varlıklıların yönetimi"; tarihsel ve pratik anlamda aristokratlar sık sık sadece varlıklı oldukları için erdem ve liyakat açısından en iyi gibi kabul görmüşler ve sonuç olarak aristokrasiler daha çok plütokrasi olmuşturlar.
oligarşi - "birkaçın yönetimi" (birkaç kişinin yönetimi); bir aristokrasinin oligarşi olup olmaması "birkaç kişi" fikrinin nasıl yorumlandığına göre değişir.
monarşi - "bir tek bireyin yönetimi"; tarihsel anlamda monarkların çoğunluğu aristokrattır. Bununla birlikte, rakipleri de aristokratlardan olduğu için, aristokrasi ile zıt kutuplarda olmuşturlar. Yönetimdeki hanedan ile diğer rakip aristokrat hanedanlar arasındaki çatışmalar Orta Çağ'ın başlıca sorunlarındandır.
demokrasi - "halkın yönetimi" (veya çoğunluğun yönetimi); genellikle aristokrasinin karşıtı olarak düşünülmüştür. "Tüm insanlar eşittir" fikrinden yola çıkarak, yönetimin tüm insanların seçtiği biçimde oluşu ve böylece herkesin yönetimde olduğu (yönetimde hak sahibi olduğu) hükûmet biçimi olarak tanımlanabilir.
Aristokrasi terimi ilk kez Atina kent devletinde kullanılmıştır. Terim orduların başında dövüşen genç vatandaşlar için kullanılmıştır. Zira askeri cesaret ve liyakat o dönemde büyük bir erdem olarak görülürdü; ordular "en iyi"ler tarafından yönetilmekteydi. Terim antik Yunan geleneğinden Avrupa Orta Çağı'na geçmiş ve askeri liderlerden oluşan, verasete dayanan bu sınıf "soylular sınıfı" olmuştur. Antik Yunan'daki gibi bu sınıfın üyelerinin köleleri olan bir tebası vardı ve bu kişiler askeri konumlarından dolayı soylu veya en iyi olarak tanımlanıyorlardı.
Aristokrasiye karşı şüphe uyanmasının çeşitli sebepleri olmuştur. Felsefi anlamda Aydınlanma'nın getirdiği "herkes eşittir" söylemi önemliyken, Fransız Devrimi'nin de sebeplerinden sayılabilecek aristokrasinin artık toplumun en iyileri olmadığı fikri de önemlidir. Bu fikrin oluşmasının nedenleri ise çeşitlidir. Her şeyden önce ordu kavramı değişmeye başlamıştı, Kral XIV. Louis orduyu modernize etmişti ve artık aristokratlar at sırtında ordunun başında yer almıyorlar, güvenli bir mesafede orduları uzaktan kumanda ediyor, çoğunlukla kendileri savaşmıyorlardı. Bunun dışında Aydınlanma'nın başlattığı özgürlük fikri halkın aristokratların pratik yaşamda en iyi olmadıklarını görmesine yardımcı olmuştur. Fransız Devrimi'nin odağında bu vardır, onlara göre aristokratlar herhangi bir liyakat veya üstün erdem ile değil de sadece doğaraken iyi yani aristokrat olmayı başarmışlardır. Böylece kazanılmamış, hak edilmemiş bir mevkiyi işgal ettikleri düşünülmüştür. Aristokratların en iyi oldukları inancının çöküşü, en iyinin yönetimi olan aristokrasinin de çöküşünü getirmiştir.
Bugün Birleşik Krallık dahil çoğu Avrupa ülkesinde aristokratik unvanlar hâlâ varlığını sürdürmektedir. Artık yönetimsel bir fonksiyon taşımasa da bu unvan çoğunlukla kişinin saygın ve belirli bir geçmişe sahip olduğunu veya varlıklı olduğunu, her daim olmasa da sık sık, ifade edebilir.çoğunlukla sanat ilim ve bilim konusunda önemli faaliyetleri olan kişiler bu unvana aday gözükür.
Tarihi planda yönetici görevlere sahip askeri bir sınıf bulundurmamış ülkelerde ise aristokrasi daha farklı temellere oturur. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nde kişinin atalarının ilk göçmenlerden olması anlamında kullanılabilir.
^ - Concise Oxford English Dictionary, "Aristocracy", Origin kısmı; Oxford University Press, 2004.
Jullian, Philippe. Prince of aesthetes: Count Robert de Montesquiou, 1855-1921. Montesquiou family; the Decadent movement and the original of Proust's Baron de Charlus.
Lacey, Robert. Aristocrats. Little, Brown, 1983.
Lampedusa, G., The Leopard novel.
Lovell, Mary S. The Sisters: The Saga of the Mitford Family.
Montagu of Beaulieu, Lord (Edward John Barrington Douglas-Scott-Montagu). More equal than others: The changing fortunes of the British and European aristocracies. St. Martin, 1970.
Morton, Henry. The Rothschilds.
Nicholson, Nigel. Portrait of a Marriage: Vita Sackville-West and Harold Nicolson
Pearson, John. The Sitwells: A Family's Biography
Pine, Leslie G. Tales of the British Aristocracy. Burke Publishing Co. 1956.
Proust, Marcel, The Guermantes' Way', Sodom and Gomorrah. The closed circle of French aristocracy after 1870.
Sutherland, Douglas, The Fourth Man: The story of Blunt, Philby, Burgess, and Maclean The double career of Sir Anthony Blunt, Keeper of the Queen's Works of Art and spy.
The Tatler Magazine.
Trollope, Anthony The Plantagenet Palliser series of Parliamentary novels.
Wasson, Ellis, Aristocracy and the Modern World, Palgrave Macmillan 2006.