Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Radyofobi, iyonlaştırıcı radyasyon korkusudur. Radyofobi, istatistikleri görmezden gelerek ve/veya yeterince bilgiye sahip olmayarak radyasyona bağlı kanser ve akut radyasyon sendromu gibi sağlık problemlerine karşı gereksiz veya mantıksız korkudur.[1][2][3]
Bu sayfanın tamamının ya da bir kısmının Türkçeye çevrilmesi gerekmektedir. Bu sayfanın tamamı ya da bir kısmı Türkçe dışındaki bir dilde yazılmıştır. Madde, alakalı dilin okuyucuları için oluşturulmuşsa o dildeki Vikipedi'ye aktarılmalıdır. İlgili değişiklikler gerçekleşmezse maddenin tamamının ya da çevrilmemiş kısımların silinmesi sözkonusu olabilecektir. İlgili çalışmayı yapmak üzere bu sayfadan destek alabilirsiniz |
1 Mart 1954 tarihli bir deney olan Castle Bravo deneyi, türünün ilk radyasyon cihazı örneği deneysel termonükleer Shrimp cihazının denenmesi sonucunda, 4-6 megaton arasındaki tahmini radyasyon verilerini geçti ve bunun yerine 15 megaton radyasyon üretti; Nükleer serpintilerin, beklenmedik miktarda, başlangıçta tahmin edilen ~5 megatonluk serpinti alanının dışına çıkmıp, alanın dışında balıkçılık yapan ve olaydan habersiz olan Japon balıkçı tekneleri Daigo Fukuryū Maru ve Lucky Dragon'u yüksek radyasyon altına almıştır, Castle Bravo deneyi soruşturma altına alınmıştır. Deneyden (yani felaketten) 2 hafta sonra 23 üyeli balıkçı mürettebatı yüksek miktarda radyasyona mağruz kaldıklarından, ciltleri akut radyasyon hastalığı ile hastalanmaya başladı. Mürettebattan bir kişi, teknenin kaptanı olan Kuboyama Aikichi, olaydan 7 ay sonra, 23 Eylül 1954'te ölmüştür.[4][5] Daha sonra, yaklaşık yüz balıkçı teknesinin de yüksek radyasyona mağruz kaldığı tahmin edildi. Marshall Adaları sakinleri de radyasyon tehlikesine maruz kaldılar ve bir takım adalar acilen tahliye edildi.[5]
Nükleer silahların hakkında o zamanlar pek bilgi olmamasına bağlı olarak meydana gelen bu olay, nükleer silahları öngörülemeyen derecede güçlü olabileceklerini göstermiştir. Ayrıca olay, Japon gıda kaynaklarını etkilemiştir. Radyoaktif kontamine içeren balıklardan kaynaklanan yaygın bir korku yaratmıştır.[kaynak belirtilmeli] Castle Bravo deneyinden çıkan patlamanın neden olduğu kontaminasyonun tahmin edilenlerden yaplaşık bin kat daha güçlü olduğunu yayınlanmasından sonra, Japonya'daki olay, bazıları tarafından "ikinci bir Hiroşima olayı" olarak adlandırıldığı seviyeye ulaşmıştır.[6] Daha sonra, güçlü anti-nükleer hareketin Amerika karşıtı bir harekete dönüşmesini önlemek için, Japonya ve ABD hükûmetleri, kirli balıkçılık için 2 milyon dolar tazminat kararı aldı, hayatta kalan 22 balıkçı mürettebatı tarafından da kabul edildi. Bütün mürettebat üyeleri toplam yaklaşık 2 milyon dolar tazminat almışır.[7][8][9][10]
Yerel halk radyasyonun bulaşıcı olduğunu düşündüğünden, hayatta kalan mürettebat üyeleri ve aileleri daha sonra önyargı ve ayrımcılık yaşamıştır.[9]
Castle Bravo deneyi ve radyoaktif şiddetin korkuları, sanat ve sinemada yeni bir yönde ilham kaynağı olmuştur. Özellikle Ishirō Honda'nın 1955'te çıkardığı filmi Gojira gibi filmlerine ilham kaynağı olmuştur. Gojira'nın açılış sahnesi sıra radyasyon yanıkları bulunan kurtulanlar içermektedir. Gojira filminde özel efektleri ikna edici bulunmasa da Roger Ebert, filmin " en önemli ayrıntısı" olduğunu söylemiştir.[11]
Castle Bravo deneyinden bir sene sonra, Akira Kurosawa 1955 yapımı I Live in Fear filminde bir kişinin akıl almaz radyasyon ve nükleer savaş korkusunu ele aldı. Filmin sonunda, korku içinde yaşayan dökümhane işçisi, ailesi tarafından yetersiz ilan edilmiş, ancak korkularının kısmi geçerliliği doktoruna geçmiştir.
Nevil Shute'ın 1957'de çıkardığı On the Beach adlı romanı, Kuzey Yarıküre'deki tüm yaşamın öldürecek kadar çok radyoaktif şiddet salan bir nükleer savaştan esinlenerek yazmıştır ve sadece altı yıl sonra bir geleceği tasvir etmektedir. Roman, Güney Yarımküre'nin geri kalanıyla birlikte benzer ve kaçınılmaz bir kaderi beklediğini öngörmüştür.[12]
Eski Sovyetler Birliği'nde, Çernobil felâketi'nden sonra radyoaktife maruz kalan pek çok hasta, düşük olsa dahi radyasyona maruz kalma konusunda aşırı endişe gösterdi ve bu nedenle, birçok kişide radyofobi (radiophobia) gelişti ve fatalist alkolizmin de arttığı gözlemlendi. Japon sağlık ve radyasyon uzmanı Shunichi Yamashita şunları kaydetmiştir:[13]
Çernobil'de biliyoruz ki psikolojik sonuçlar çok büyüktür. Tahliye edilenlerin ömürleri, kanser yüzünden değil, depresyon, alkolizm ve [intihar]][ nedeniyle 65 ila 58 yıla düştü. Yer değiştirmek kolay değil, stres çok büyük. Biz sadece bu sorunları takip etmemeliyiz, aynı zamanda onlara da özel muamele etmeliyiz. Aksi takdirde insanlar araştırma yaptıklarında sadece kobay olduklarını hissedeceklerdir.
"Radyasyon fobisi sendromu" terimi 1987'de başlamıştır.[14]
Bununla birlikte, belirtmek gerekir ki, radyasyonun psikolojik fobisi, bir birey veya çocuklarına gerçek bir hayatı tehdit eden maruz kalma ile çakışmayabilir. Radyofobi, yalnızca bir kişinin maruz kaldığı gerçek radyasyon miktarına orantısız bir kaygı sergilemektedir; çoğu durumda, bireylerin, arka plan radyasyonundan her gün doğal olarak maruz kaldıkları radyasyona maruz kalma değerlerine eşit veya çok daha yüksek değildir. Yaşamını tehdit eden, radyasyona maruz kalma düzeyine verilen tepki sonrası kaygı, radyofobi ya da kaygı kaygısı olarak değil, normal, uygun bir yanıt olarak düşünülür.
Kazanın ardından, gazeteciler pek çok sağlık uzmanına (Birleşik Krallık Ulusal Radyolojik Koruma Kurulu sözcüsü gibi) güvenmemekte ve halkın güvensiz kıldığını iddia etmektedir.[15]
Avrupa kıtasında, kürtajın yasal olduğu ülkelerde, kazayı takip eden aylarda Danimarka'da aşırı sayıda sağlıklı insan fetüsü kürtajı dahil isteyerek kürtaj talepleri, Çernobil'den gelen radyasyon korkusundan dolayı ortaya çıktı.[16]
Danimarka'da radyasyonun artışı o kadar düşüktü ki, doğum kusurları riski neredeyse hiç artmamıştı, gebe kadınlar ve kocaları arasındaki kamusal tartışma ve endişe, Danimarka'da kazadan daha fazla ölüme neden oldu. Bu, kamusal tartışmanın önemini, kitle iletişim araçlarının rolünü ve Ulusal Sağlık yetkililerinin bu tartışmaya katılım biçimini vurgulamaktadır.
Kazadan sonra Yunanistan'da panik ve sahte söylentiler çıkmıştır ve bu nedenle pek çok doğum uzmanı ve hamile birkaç hafta içerisinde yanlış bir yanılgıya düşmüştür. Bu olayın üstünden pek çok düşük meydana gelmiştir. Tıp grubunda endişe devam ederken, tıp mesleği büyük sorunun olmadığını tespit etmiştir. Yunanlara uygulanan etkin doz radyasyonun, embriyonik anormallikleri veya diğer stokastik olmayan etkileri indirebileceğinden daha düşük bir doz olan 1 mSv'yi (0.1 rem) geçmediği saptanmış olsa da, istenen gebeliklerin 2500'den fazlasının aldırılması gözlenmiştir. Bu durum muhtemelen annede bir çeşit radyofobi uyandırmış ve hem bebeğin hem de kendisinin doğum yaparken öleceğini düşündürtmüştür.[17]
İtalya'da meydana gelen, beklenen bebek sayısının isteyerek aldırılan normal sayının "biraz" üzerinde olması, tıbbın halka radyofobiyi açıklama zorunluluğu getirtmiştir. Pek çok kişi bir fobi olduğuna inanmamış ve doğum yaparken radyasyondan gerçekten ölebileceğini düşündürtmüştür.[18][19]
— Alvin M. Weinberg[20]
The term "radiophobia" is also sometimes used in the arguments against proponents of the conservative LNT concept (Linear no-threshold response model for ionizing radiation) of radiation security proposed by the U.S. National Council on Radiation Protection and Measurements15 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (NCRP) in 1949. The "no-threshold" position effectively assumes, from data extrapolated from the atomic bombings on Hiroshima and Nagasaki, that even negligible doses of radiation increase ones risk of cancer linearly as the exposure increases from a value of 0 up to high dose rates. This is a controversial model as the LNT model therefore suggests that radiation exposure from naturally occurring background radiation, the radiation exposure from flying at high altitudes in airplanes, as well as lying next to loved ones for extended periods and the eating of bananas, which are also weakly naturally radioactive (both mostly due to Potassium-40, a naturally occurring radioactive material required for human life) all increase one's chance of cancer.
Moreover, the lack of strong evidence supporting the LNT model, a model created from extrapolation from atomic bomb exposure, and not hard experimental evidence at low doses, has made the model controversial. As no irrefutable link between radiation induced negative health effects from low doses, in both human and other Mammal exposure experiments, has been found.
On the contrary, many very low dose radiation exposure experiments find positive (hormetic) health effects at low doses of radiation, therefore the conservative LNT model when applied to low dose exposure remains controversial within the scientific community.[10]
After the Fukushima disaster, the German news magazine Der Spiegel reported that Japanese residents are suffering from radiophobia.[13]
Radyasyon, en yaygın olarak X-ışınları şeklinde, olumlu sonuçlar elde etmek amacıyla toplumda sıklıkla kullanılmaktadır. Radyasyonun sağlık alanındaki birincil kullanımı, radyografik inceleme veya prosedür için radyografi kullanımı ve kanserli durumların tedavisinde radyoterapi kullanımıdır. Radyofobi, hastaların bu prosedürlerden herhangi birinin öncesinde ve sonrasında yaşadığı bir korku olabilir, bu nedenle radyasyonun insan fizyolojisi üzerindeki stokastik ve deterministik etkileri konusunda hastalara güven vermek, genellikle bir Radyografist veya Radyasyon Terapisti olan o zamanki sağlık uzmanının sorumluluğundadır. Hastalara ve diğer ışınlanan kişilere kurşun-kauçuk önlüklerin kullanımı, dozimetri ve Otomatik Maruziyet Kontrolü (AEC) dahil olmak üzere uygulanan çeşitli radyasyondan korunma önlemleri hakkında bilgi vermek, radyofobi hastalarını bilgilendirmenin ve onlara güven vermenin yaygın bir yöntemidir.
Benzer şekilde, endüstriyel radyografide, radyofobi hastaları endüstriyel radyografik ekipmanların yakınında olduğunda insanların radyofobi yaşama olasılığı bulunmaktadır.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.