Remove ads
katmanlı tortul çökellerin arasında bulunan katı, koyu renkli, karbon ve yanıcı gazlar bakımından zengin kayaç Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Kömür, katmanlı tortul çökellerin arasında bulunan katı, koyu renkli, karbon ve yanıcı gazlar bakımından zengin kayaçtır. Taşkömürü torkugillerden oluşur. Kömür çoğunlukla diğer elementlerin değişken miktarlarda bulunmasıyla oluşur. Asıl bileşeni karbondur; bunun yanında değişken miktarda hidrojen, kükürt, oksijen ve azot içerir.[1] Isı için yakılan bir fosil yakıt olan kömür dünyanın birincil enerjisinin yaklaşık dörtte birini ve elektriğinin beşte ikisini sağlar.[2] Bazı demir ve çelik üretimi yapan işletmeler ve diğer endüstriyel faaliyetler kömürü yakar. Kömürün ekstraksiyonu ve kullanımı birçok erken ölüme ve çok fazla hastalığa neden olur. Kömür'den her yıl binlerce kişi erken ölüyor.[3][4]
Dünyanın çoğu bölgesinde bulunan kömüre, yerin yüzeye yakın bölümlerinde ya da çeşitli derinliklerde rastlanır. Kömür çok miktarda organik kökenli maddenin kısmi ayrışması ve kimyasal dönüşüme uğraması sonucunda oluşan birçok madde içerir. Bu oluşum sürecine kömürleşme denir.
İlk olarak milattan önceki yıllarda Çinliler tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Kömür işletmeciliğine ait dokümanlar 12. yüzyıla aittir. Kömürün yoğun olarak kullanımı ise 18. yüzyılın ikinci yarısına rastlar. Özellikle gelişen sanayi ve endüstri, kömür kullanımını arttırmış, kömürü önemli bir mineral haline getirmiştir. Roma döneminde kentte demir işçiliği için kömürün kullanıldığına dair kanıtlar bulunmuştur. Kömür demir-çelik sanayisinin hammaddesi olarak kullanılmış ve buharlı motorlarda, buharın oluşumu için yakıt olarak kullanılmıştır. Sanayi Devriminin gelişimi ile buhara olan ihtiyaç kömürün büyük ölçekli kullanımına yol açtı. Kömür bir enerji kaynağı olarak bulunmasaydı İngiltere, 1830'lu yıllarda su değirmenlerini çevirmek için tüm kaynaklarını tüketirdi.[5] Bitümlü kömür ve Antrasit arasındaki bir sınıf, bir zamanlar buharlı lokomotifler için yakıt olarak yaygın kullanıldığı için "buhar kömürü" olarak biliniyordu. Kuru küçük buhar somunları olarak da adlandırılan küçük "buhar kömürü", evsel su ısıtması için yakıt olarak kullanılmıştır. Bugün çıkarılan kömürün büyük bölümü ise elektrik üretimi ve çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Kömürün en büyük tüketici ve ithalatçısı Çin'dir. Çin, Dünya kömürünün neredeyse yarısını çıkarıyor, Çin'in ardından Hindistan yaklaşık onda biri ile takip ediyor. Avustralya, Dünya kömür ihracatının yaklaşık üçte birini oluşturuyor ve onu da Endonezya ve Rusya takip ediyor.[6]
"Kömür" kelimesi Öztürkçe olup muhtemelen Eski Türkçede "yanmak" anlamına gelen "köñ-" fiil köküne "+mUr" ekinin getirilmesi sonucunda oluşmuştur. Aynı fiil kökü, "köz" ve (yöresel bir kelime olan) "göyünmek" sözcüklerinin de kökenidir. Sevan Nişanyan, bu fiil köküyle Akadca "gumāru", Süryanice "gumartā" ("odun kömürü, köz") ve Arapça "camr/camra(t)" sözcükleri arasında bir benzerlik olduğunu işaret ederek Eski Ortadoğu medeniyetleri ile Eski Orta Asya Türkleri arasında MÖ 1. binyıl başlarına dayanan bir etkileşimin varlığı ihtimalini sorgulamaktadır.[7]
Kömür makerallar, mineraller ve sudan oluşur. Fosiller ve kehribar kömürde bulunabilir.
Bu teori, yaklaşık 360 milyon yıl önce, bazı bitkilerin selülozlarını daha sert ve daha odunsu hale getiren karmaşık bir polimer olan lignin üretme yeteneğini geliştirdiğini belirtiyor.. Böylece ilk ağaçlar gelişti. Ancak bakteri ve mantar, lignini ayrıştırma yeteneğini hemen geliştirmedi, bu yüzden odun tamamen çürümedi, tortu altında gömüldü ve sonunda kömüre dönüştü.
Bataklıklarda uygun nem ve sıcaklığın oluşması, ortamın asit miktarının artması, gerekli organik maddelerin ortamda bulunmasıyla bozunmuş, çürüyen bitkilerin su altına inmesi ve bataklığın zamanla üstünün örtülmesi gibi olaylar sonucu oluşur. Yaklaşık 300 milyon yıl önce, mantarlar ve bakteriler bu yeteneği geliştirerek dünya tarihinin ana kömür oluşum dönemini sona erdirdi. Yüksek basınç ve yüksek sıcaklık altında ölü bitki örtüsü yavaşça kömüre dönüştü. Ölü bitki örtüsünün kömüre dönüşmesine kömürleşme denir. Daha sonra milyonlarca yıl boyunca derin gömünün ısısı ve basıncı su, metan ve karbondioksit kaybına ve karbon oranında bir artışa neden olur. Böylece ilk linyit ("kahverengi kömür" olarak da bilinir), daha sonra alt bitümlü kömür ve son olarak Antrasit ("sert kömür" veya "kara kömür" olarak da bilinir) oluşabilir.[8]
Jeolojik devirde iki büyük kömür oluşum çağı vardır. Bunlardan daha eski olanı Karbonifer (345-280 milyon yıl önce) ve Permiyen (280-225) dönemlerini kapsar. Kuzey Amerika'nın doğusu ile Avrupa'daki taşkömürü yataklarının çoğu Karbonifer döneminde; Sibirya, Asya'nın doğusu ve Avustralya'daki kömür yatakları Permiyen döneminde oluşmuştur. İkinci büyük kömürleşme çağı ise Kretase (tebeşir) döneminde başladı ve tersiyer dönemi sırasında sona erdi. Dünyadaki linyitlerin ve yağsız kömürlerin çoğu bu dönemde oluşmuştur. Kömürlerin türediği bitkilerden geriye çok az iz kalmıştır. Kömür katmanlarının altında ve üstünde yer alan kayaçlarda eğreltiotları, kibritotları, atkuyrukları ve birçok bitki fosiline rastlanabilir. Kömürler yoğunluk, gözeneklilik, sertlik ve parlaklık bakımından farklılık gösterebilir. Genellikle kömür türleri bazı inorganik maddeler, genellikle de killer, sülfürler ve klorürler içerir. Bunlar da az miktarda cıva, titan ve manganez gibi bazı elementler de içerir.
Kömür: Bitkiler öldükten sonra, bakteriler etkisiyle değişime uğrar. Eğer su altında kalarak değişime uğrarsa, C (karbon) miktarı artarak kömürleşme başlar. C miktarı %60 ise turba, C miktarı %70 ise linyit, C miktarı %80–90 ise taş kömürü, C miktarı %94 ise antrasit adını alır.
Kömürler çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir. Dört tip kömür vardır: antrasit, taş kömürü, linyit ve turbadır.
Antrasit en değerli kömür türüdür. Pahalı olduğu için kullanımı sınırlıdır. Güçlükle tutuşan, koku ve duman çıkarmadan yanan bir çeşit kaş kömürüdür. %95'i karbondan oluşur. En sert kömür türü olup yandığında diğerlerinden daha fazla ısı verir. Kömürün en üst sıradaki antrasit öncelikle konut ve ticari alan ısıtması için kullanılır. Parlak siyah bir kömürdür. Taş kömürünün %70'i, Linyitin %50'sinden daha az bir kısmı karbondan oluşur. Kömürler organik olgunluklarına göre linyit, alt bitümlü kömür, bitümlü kömür ve antrasit tiplerine ayrılırlar.
Linyit; Sağlığa en az zararlı kömür olan linyit veya kahverengi kömür açıkçası sadece elektrik enerjisi üretimi için yakıt olarak kullanıldı.[9] Jet bazen cilalı kompakt bir linyit formudur. Üst Paleolitik dönemden beri süs taşı olarak kullanılmaktadır.
Linyit ve kısmen alt bitümlü kömürler genellikle yumuşak, kolayca ufalanabilen ve mat görünüştedirler. Bu tip kömürlerin ana özelliği göreceli olarak çok yüksek nem içerirler ve karbon içerikleri düşüktür. Antrasit ve bitümlü kömürler ise genellikle daha sert, dayanıklı, siyah renkli ve camsı parlak görünüştedirler. Göreceli olarak nem içerikleri daha düşük olup, karbon oranları daha yüksektir. Buhar-elektrik enerji üretiminde ve kok kömürü üretiminde öncelikle yakıt olarak kullanılır. Özellikleri linyit ile bitümlü kömürün özellikleri arasında değişen alt bitümlü kömür, öncelikle buhar-elektrik, güç üretimi için yakıt olarak kullanılır.
Grafit; tutuşması zordur ve yakıt olarak yaygın olarak kullanılmaz. Siyah-gri renkte ve dokusu yağlıdır. En çok kalemlerde kullanılır veya yağlama için tozlanır.
Kanal kömürü (bazen "mum kömürü" olarak da adlandırılır), temel olarak liptinitten oluşan ve önemli hidrojen içeriğine sahip, ince taneli, yüksek rütbeli bir kömürdür.
Jeolojik olarak kömürlerin yaşları 400 milyon ile 15 milyon yıl arasında değişir. Genellikle yaşlı kömürler daha kalitelidir.
Kömürler mikroskobik homojen bileşenlerine göre çeşitli kayaç tiplerine de ayrılır. Bu sınıflandırma kömürün türediği malzemeyi ve kömürleşme süreçlerini ele aldığından, aslında genetik bir sınıflandırmadır. Bu sistemde kömür dört temel tipe ayrılır: vitren, klaren, düren ve füzen.
kömür sınıflandırması genellikle uçucuların içeriğine de dayanmaktadır.
Bir başka sınıflandırma sistemi de kömürün ticari değerine yer verir madde içeriğine ve içerdiği katışıklar dikkate alınır.
Kömür; çok eskilerden beri enerji üretiminde, sentetik boyaların çözücülerin, ilaçların hazırlanmasında ara madde olarak ve çeşitli hoş kokulu maddelerin elde edilmesinde kullanılmaktaydı. Ayrıca kömürün yakılmasıyla elde edilen gazlardan yakıt olarak yararlanılır.
Kömürün gazlaştırılması işlemi 18. yüzyılda ortaya çıkmış bir düşüncedir. Kömürler ve Kömürü gazlaştırıp özellikle doğal gaz ve petrolün yerini alması düşüncesi vardı ve bu çalışmalar 20. yüzyılın ikinci yarısında hız verilip özellikle 1972-75 yılları arasında yaşanan petrol krizinde hız verilmiş yeni projeler üretilmeye başlanmıştır. Değişik enerji kaynakları bulma çabaları çerçevesinde kömürün ham petrole benzeyen bir sıvı yakıta dönüştürülmesi çabalarına başlanmıştır. Bu amaçla uygulanmaya çalışılan bir yöntemde proliz ve hidrojenlemedir. Bu yöntem yüksek basınç altında bir katalizör yardımıyla hidrojen ile kömürün tepkimeye sokulmasıyla gerçekleşir. II. Dünya Savaşı sırasında Almanya'da kömürün hidrojenlenmesi yaygın olarak kullanılan bir teknikti, ama bu üretim yöntemi petrolden benzin elde etmekten çok daha pahalıya mal olduğundan giderek ticari önemini yitirdi.
Öte yandan ağacın havasız ortamda yavaş yavaş kısmen yakılmasıyla elde edilen ve siyah barut üretiminde ve metallerin sert yüzeylerinin kaplanmasında kullanılan "odun kömürü" veya "mangal kömürü" denir. Hammaddesi daha çok meşe odunundan sağlanır.
Taş kömürünün havasız ortamda, bütün uçucu bileşenlerinin giderildiği yüksek sıcaklıklara kadar ısıtılmasıyla elde edilen özellikle bazı önemli ya da önemsiz işlemlerinde kullanılan malzemeye ise kok kömürü denir.
Kok; gerçek anlamda bir kömür değildir. Tabiatta serbest halde bulunmaz, fabrikalarda taş kömürünün içindeki gazların çıkartılmasından sonra elde edilen kömürdür.
Havagazı ilk kez 18. yüzyılın sonlarında ayrımsal damıtma yoluyla İngiltere'de üretildi. Hava gazı elektriğin dünyada yaygınlaşmasından önce sokakların aydınlatımasında, merkezî ısıtmada ve konutların ısıtılmasında yaygın olarak kullanıldı. Yerini zamanla doğal gaz almış olmasına rağmen doğal gazın giderek pahalıaşması üzerine kömürden gaz elde etmek için değişik yöntemler aranmaya başlandı. Üzerinde çalışılan yöntemlerden biri de 1870'te geliştirilmiş olan kömürün toz halinde üretildikten sonra yüksek sıcaklıklarda hava ve buharla karıştırılmasıdır.
Bilinen kömür yatakları incelendiğinde, Güney ve Kuzey yarımküreler arasında önemli bir farklılık olduğu görülmektedir. Güney yarım küre kömür bakımından oldukça yoksundur. Bunun nedeni Devoniyen dönem ve daha önceki dönemlerin alçak ovalarında kömür yataklarını oluşturacak ölçüde kalın bitki depolarının birikmesine elverişli bitkisel yaşamın olmayışıdır. Dünya sıralamasında, en büyük kömür tüketici ilk iki ülke Çin ve Hindistan'dır.[10] Toplamda 101 ülke resmi olarak “No New Coal” taahhüdünde bulundu veya son on yılda geliştirdikleri yeni kömür santrali planlarını iptal etti.[11] Kömür talebi 2015 ve 2016 yıllarda %4.2 düştü.[12]
Emisyon yoğunluğu, üretilen elektrik birimi başına bir jeneratörün ömrü boyunca yaydığı sera gazıdır.[11] Şu anda yaygın olarak kullanılan elektrik üretme yöntemlerinden biri olan kömür ve petrolün emisyon yoğunluğu yüksektir çünkü üretilen her kWh için yaklaşık 1000g CO2 yayarlar; Doğalgaz ise kWh başına yaklaşık 500g CO2 ile orta emisyon yoğunluğundadır. Diğer tüm üretim yöntemleri kWh başına 100g'nin altına denk düşerek düşük emisyon yoğunluğundadır. Kömürün emisyon yoğunluğu tipe ve jeneratör teknolojisine göre değişir ve bazı ülkelerde kWh başına 1200 g'ı aşar.[13]
Kömürün enerji yoğunluğu, yani ısıtma değeri kilogram başına yaklaşık 24 megajoule'dır.[14] % 40 verimliliğe sahip bir kömür santrali için bir yıl boyunca 100 W'lık ampule güç vermek için tahmini 325 kg (717 lb) kömür gerekir.[15] Dünya enerjisinin% 27,6'sı 2017 yılında kömürle sağlandı ve Asya Kıtası bunun neredeyse dörtte üçünü kullandı.[16]
Kömürün bileşimi, ya yakın bir analiz (nem, uçucu madde, sabit karbon ve kül) ya da nihai bir analiz (kül, karbon, hidrojen, azot, oksijen ve kükürt) olarak rapor edilir."Uçucu madde" kendi başına mevcut değildir (bazı adsorbe edilmiş metan hariç), ancak kömürün ısıtılmasıyla üretilen ve uzaklaştırılan uçucu bileşikleri belirtir. Tipik bir bitümlü kömür, ağırlık bazında kuru ve kül içermeyen% 84.4 karbon,% 5.4 hidrojen,% 6.7 oksijen,% 1.7 azot ve% 1.8 kükürt temelli bir nihai analize sahip olabilir.[17]
Kok kömürü, çelik ve diğer demir ürünlerinin üretiminde kullanılan koklaşabilir kömürden (düşük küllü, düşük kükürtlü bitümlü kömür, aynı zamanda metalurjik kömür olarak da bilinir) elde edilen katı bir karbonlu kalıntıdır. Kok kömürü, yüksek fırındaki aşırı yükün ağırlığına dayanacak kadar güçlü olmalıdır. Koklaşabilir taş kömürü, geleneksel yolu kullanarak çelik yapımında çok önemlidir. Kok kömürü kül, kükürt ve fosfor bakımından düşük olmalıdır, böylece bunlar metale göç etmez.[18] Bazı ortak yapım işlemleri, kömür katranı, amonyak, hafif yağlar ve kömür gazı da dahil olmak üzere yan ürünler üretir.
Bu uygulamada deniz kömürü olarak bilinen ince öğütülmüş bitümlü kömür, döküm kumunun bir bileşenidir. Erimiş metal kalıp içinde iken, kömür yavaşça yanar, basınçta gazları azaltır ve böylece metalin, kumun gözeneklerine nüfuz etmesini önler. Isıtıldığında, kömür ayrışır ve gövdesi hafifçe kırılgan hale gelir ve erimiş metale dokunmak için açık delikleri kırma işlemini kolaylaştırır.[19]
Hurda, çelik bir elektrik ark ocağında geri dönüştürülebilir; eritme ile demir yapmanın bir alternatif yolu doğrudan azaltılmış demirdir, sünger veya pelet demir yapmak için herhangi bir karbonlu yakıt kullanılabilir. Karbondioksit emisyonlarını azaltmak için indirgeyici ajan olarak hidrojen kullanılabilir.[20] Karbon kaynağı olarak biyokütle veya atık kullanılabilir.[21]
Gazlaştırma sırasında kömür, ısıtılır ve basınçlandırılma sonrası oksijen ve buharla karıştırılır. Reaksiyon sırasında, oksijen ve su molekülleri, kömürü karbonmonokside (CO) ederken hidrojen gazı (H2) salar. Bu, yeraltı kömür madenlerinde yapılırdı ve tüketicilere aydınlatma, ısıtma, pişirme için borulu şehir gazı yapmak için kullanılırdı.
3C (as Coal) + O2 + H2O → H2 + 3CO
Syngas veya (sentez gaz) olarak da bilinen gaz en büyük etken olan hidrojen ve karbonmonoksit dahil olmak üzere karbondioksit, metan gibi bileşenleri içeren bir yakıt gazı karışımıdır. Syngas genellikle kömür gazlaştırma ürünüdür ve ana uygulama alanı elektrik üretimidir. Syngas ayrıca Fischer-Tropsch yöntemi ile benzin ve dizel gibi nakliye yakıtlarına dönüştürülebilir. Sentez gazı, doğrudan yakıta karışabilir veya metanol yardımıyla benzine dönüştürülebilir.[22][23] Fischer-Tropsch teknolojisi ile birleştirilmiş gazlaştırma, Güney Afrika'nın Sasol Kimya Şirketi tarafından kömür ve doğalgazdan motorlu taşıt yakıtları yapmak için kullanılmaktadır.
Kömür, hidrojenasyon veya karbonizasyon ile doğrudan benzine veya dizele eşdeğer olan sentetik yakıtlara dönüştürülebilir.[24][25] Kömür sıvılaşması, ham petrolden elde edilen sıvı yakıt üretiminden yayılan karbondioksit miktarından daha fazla karbondioksit yayar. Devlete ait Çin Enerji Yatırım'ı bir kömür sıvılaştırma tesisi işletmektedir ve iki tane daha inşa etmeyi planlıyor.[26]
Kimyasallar 1950'lerden beri kömürden üretilmektedir. Kömür, çeşitli kimyasal gübrelerin ve diğer kimyasal ürünlerin üretiminde hammadde olarak kullanılabilir. Syngas üretmek için kömür gazlaştırması bu ürünlere giden ana yoldur. Doğrudan sentez gazından üretilen birincil kimyasallar arasında metanol, hidrojen ve karbonmonoksit bulunur. Birincil kimyasalların yüksek değerli türevi ürünlerin öncüsü olarak sentez gazının çok yönlülüğü, çeşitli değerli emtialar üretmek için kömür kullanma seçeneği sunar. Kimya endüstrisi, en uygun maliyetli olan hammaddeleri kullanma tercihindedir. Kömürden kimyasal üretimi, çok miktarda kömür madeni bulunan Güney Afrika ve Çin gibi ülkelerde çok daha fazla ilgi görüyor. Çin'de doğal gaz kaynaklarının eksikliği ile birlikte kömür madeninin bolluğu orada kimya endüstrisine kömür için güçlü bir teşvikidir. Sasol Güney Afrika'da kömürden, kimyasal tesisler inşa ederek işletti. Kimyasal işlemler için kömür önemli derecede su kaynağı gerektirir.
Rafine kömür, nemi ve belirli kirleticileri alt bitümlü ve linyit (kahverengi) kömürler gibi düşük işlevli kömürlerden uzaklaştıran kömür iyileştirme teknolojisinin ürünüdür. Yakma işleminden önce kömürün özelliklerini değiştiren kömür için yapılan bir ön işlemdir. Termal verimlilik iyileştirmesi, gelişmiş ön kurutma (linyit ve biyokütle gibi yüksek nem yakıtlarıyla ilgili) ile elde edilebilir.[27][28] Yanma öncesi kömür teknolojisinin amacı kömür yakıldığında verimliliği artırmak ve emisyonları azaltmaktır. Ön yanma teknolojisi, bazen kömürle çalışan kazanlardan kaynaklanan emisyonları test etmek amaçlı yanma sonrası teknolojilere ek olarak kullanılabilir.
Termal kömür, elektrik üretmek için kömür santrallerinde katı yakıt olarak yakılan kömür çeşitidir. Kömür, yanma yoluyla çok yüksek sıcaklıklar üretmek için de kullanılır. Dünya genelinde kömür kullanımını azaltma çalışmalarında bazı bölgeler daha düşük karbon kaynağı olan doğalgaz ve elektriğe geçişine yol açmıştır. Kömür elektrik üretimi için kullanıldığında, toz haline getirilir ve daha sonra kazanlı bir fırında yakılır.[29] Fırın ısısı, kazan suyunu buhara dönüştürür, bu daha sonra jeneratörleri çeviren ve elektrik üreten türbinleri döndürmek için kullanılır.[30] IGCC enerji santralleri, toz haline getirilmiş kömür yakıtlı santrallere göre daha az yerel kirlilik yayar; ancak gazlaştırma ve yakmadan önce karbon tutma ve depolama teknolojisinin bugüne kadar kömürle kullanılması çok pahalı olduğu belirlenmiştir.[31] 2017 yılında dünyadaki elektriğin% 38'i, 30 yıl önceki aynı yüzde olan kömürden geldi.[32] 2013 yılında maksimum kömür kullanımına ulaşıldı.[33]
Her yıl yaklaşık 8000 Mt kömür üretilmektedir, bunların neredeyse % 90'ı taşkömürü ve % 10 linyittir.Yeraltı madenciliğinde yüzey madenciliğinden daha fazla kaza meydana gelir. Tüm ülkeler madencilik kazası hakkında bulunan istatistikleri yayınlamamaktadır, bu nedenle dünya çapındaki rakamlar belirsizdir, ancak ölümlerin çoğunun Çin'de kömür madenciliği kazalarında meydana geldiği düşünülmektedir. 2017'de Çin'de 375 kömür madenciliği hakkında ölüm oldu.[34] Maden kömürünün çoğu termal kömürdür (elektrik üretmek, buhar yapmak için kullanılan buhar kömürü olarak da bilinir), ancak metalurjik kömür (demir yapmak için kullanılan kok kömürü olarak kullanılan "koka kömürü" olarak da adlandırılır)küresel kömür kullanımının %10 ila %15'ini oluşturur.[35]
Çin, dünya kömürünün neredeyse yarısını madenler, ardından Hindistan'ın ise onda birini madenler.[36] Avustralya dünya kömür ihracatının yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır ve bunu Endonezya ve Rusya takip etmektedir. Kömür' ün en büyük ithalatçıları ise Japonya ve Hindistan'dır. Metalurjik kömürün fiyatı termal kömürün fiyatından çok daha yüksektir,[37] çünkü metalurjik kömürde kükürt oranı daha düşük olmalıdır ve daha fazla temizlik gerektirir.[38] Kömür Vadeli Sözleşmeleri, kömür üreticilerine ve elektrik enerjisi endüstrisine riskten korunma ve risk yönetimi için önemli bir araç sağlar.
Kömür üreten ülkelerden en fazla olanı Çin madenleridir, dünya kömürünün neredeyse yarısı çıkartırlar ve Hindistan % 10'dan daha az olarak Çin'den sonra geliyor. Çin açık ara en büyük tüketicidir. Fazla olması nedeniyle, piyasa eğilimleri Çin Enerji Politikasına bağlıdır.
Türkiye linyit kömürü açısından zengin bir ülke olup, bunun haricinde taş kömürü de çıkartılmaktadır.
Kömürün yıllık sağlık maliyeti en az 800.000 erken ölüm hesaplanmıştır.[39] Madencilik silikozis sebep oluyor.[40] Cıva önemli bir risk taşımaktadır.[41]
Kömürlü termik santraller çevre sağlığına zarar vermektedir.[42] Küresel ısınmanın başlıca aktörlerinden biri de kömürdür.[43]
Dünyada yeraltında binlerce kömür madeni yanıyor.[44] Yeraltında yananların bulunması zor olabilir ve çoğunlukla birçoğu söndürülemez. Yangınlar üst zeminlerin de çökmesine neden olabilir, yanma sırasındaki gazlar insan yaşamı için tehlikelidir ve yüzeye çıkması dahilinde yüzey yangınlarını başlatabilir. Kömür yatakları kendiliğinden yanması veya bir maden yangını sonucu veya yüzeyde çıkan yangın ile temas ederek ateşe verilebilir. Yıldırım çarpması önemli bir tutuşma kaynağıdır. Kömür alanındaki bir çim yangını, onlarca kömür yatağını ateşe verebilir.[45] Çin'deki kömür yangınları yılda yaklaşık 120 milyon ton kömür yakıyor. Terkedilmiş antrasit şerit maden ocağında bulunan ilçe depolama alanındaki çöp yangını nedeniyle 1962'de ateşlenmiştir. Yangını söndürme girişimleri başarısız olmuş ve hala bu güne kadar yeraltında yanmaya devam ediyor.
Kömür kullanımının büyük ve uzun vadeli etkisi, iklim değişikliğine ve küresel ısınmaya neden olan bir sera gazı olan karbondioksit salınımıdır.2016 yılında dünya kömür kullanımından kaynaklanan brüt karbondioksit emisyonları 14.5 gigaton'dur.[46] 2013 yılında BM iklim ajansı başkanı, felaket olan küresel ısınmadan kaçınmak için dünyanın kömür rezervlerinin çoğunun toprağa bırakılması gerektiğini önerdi.[47]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.