Loading AI tools
Mekke'de Müslümanlarca kutsal görülen bir taş Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Hacer-ü'l Esved (Arapça: الحجر الأسود), Kâbe'nin duvarında yer alan ve Müslümanlarca kutsal sayılan siyah ve parlak taş. İnanışa göre taş cennetten gelmiştir ve geldiği sırada rengi beyazdır, ancak günahkarların taşı ellemesi ve/veya cahiliye döneminde kurban kanlarının sürülmesiyle kararmıştır. Hac sırasında hacılar tavaf ederken her bir dönüşte bu taşı selamlar, el sürer veya öperler. İnanışa göre Mekke'nin kutsallığı Kâbe'den, Kâbe'nin kutsallığı da Hacer-ü'l Esved'den kaynaklanmaktaydı.[1]
Kara taş hakkındaki iddialardan biri İslâm öncesi dönemde Petra'da bir adı da Kaab olan tanrıça Al-lat'ın sembolü durumunda olmasıdır.[2] Tarihte olduğu gibi günümüzde de bâzı dinî gruplar Kâbe ve kara taşın kutsallığı çerçevesinde icra edilen dinî uygulamalara karşı çıkmaktadır.[1]
Hacer-ü'l Esved hakkında çeşitli araştırmalar yapılmıştır.[3] Hacer-ü'l Esved'in yaklaşık 50 cm ebatlarında bir gök taşı parçası olduğu iddia edilmektedir.[4] Günümüzde bu taşın parçaları gümüş bir çerçeve içinde tutulmaktadır. Bunun Emevîlerin Mekke'yi ele geçirme sırasında verdikleri hasarla ilgili olduğu düşünülmektedir.[5]
Hacer-ü'l Esved hiçbir zaman modern bilimsel tekniklerle analiz edilmedi ve kökenleri spekülasyon konusu olmaya devam ediyor.[6]
Hacer-ü'l Esved İslâm öncesi Arabistan'da kutsal sayılan bir taştır.[7][8] Prof. Hikmet Tanyu bütün dinlerde kutsal bir kara taşın bulunduğunu ifade etmiştir.[9] Bu taşın İslâm öncesi dönemde Petra ve Kudayd bölgesinde önemli bir tanrıça olan El-Lât'ı temsil ettiği bilinmektedir. Ayrıca, Batı Anadolu'da Kibele'in sembolü olarak kullanılıyordu.[10]
Rivayete göre İslâm öncesi dönemde Kâbe hasar görmüş ve yeniden yapılmıştır. Bu inşaat sırasında Hacer-ü'l Esved'in kimin tarafından yerine yerleştirileceği ve bu onurun kime ait olacağı kabileler arasında paylaşılamayan bir onur konusu olmuş ve bu sorun İslâm Peygamberi'nin hakemliği ile çözülmüştür.
Muaviye'nin ölümü sonrasında çıkan iç karışıklıklarda Kâbe Yezid'in askerlerince mancınıklar kullanılarak taşa tutulmuş, isabet alan Hacer-ü'l Esved üç parçaya bölünmüş, Kâbe yıkılmıştır.[11] Kanadalı arkeolog ve İslâm tarihi araştırmacısı Dan Gibson'a göre bu yıkım bugünkü Mekke şehrinde değil, bundan yaklaşık 1.200 kilometre kuzeyde, Petra'da gerçekleşmişti. Patricia Crone ve Michael Cook da metin ve arkeolojik araştırmalara dayanarak, "Mescid-i Haram"ın Mekke'de değil, Kuzeybatı Arap Yarımadası'nda bulunduğu tezini ileriye sürmüşlerdi.[12]
Gibson araştırmalarında ulaştığı en eski camilerin kıble duvarları ve mihrap yönlerinin Petra'yı göstermeleri nedeniyle bu bulgularla ayet, hadis ve siyer kaynaklarındaki diğer ipuçlarını bir araya getirerek İslâm Peygamberi'nin Petra'da yaşamış ve buradan Medine'ye göç etmiş olduğu sonucuna ulaşmıştır. Ona göre Kur'an'da bahsedilen "bekke" veya "mekke" sözcükleri de Petra'yı ifade eden kelimelerdi. Müslümanların ilk kıblesi ona göre Kudüs'teki Mescid-i Aksâ değil, Petra'da Al-Lat tapınağı olarak kullanılan Kâbe olmalıydı. Bu yapı Müslümanların İkinci Fitne olarak adlandırdıkları Abdullah bin Zübeyr ayaklanması sırasında mancınıklarla yıkılmış, İbni Zübeyr Hacer-ü'l Esved'i Kâbe'de bulunan diğer kutsal eşyalarla birlikte alarak Emevî saldırılarından uzakta, bugünkü Mekke'nin bulunduğu yere taşımış, yeni tapınağı burada inşa etmişti. Emevîlere karşı Abbâsîlerin desteğini kazanan yeni mekân birkaç yüzyıllık bir geçiş dönemi sonunda tamamen benimsenmiş, yeni yapılan camilerin yönü Mekke'ye dönük olarak inşa edilmeye başlanmıştır. Ancak Emevî etkisinde kalan Kuzey Afrika ve Endülüs camileri yönlerini bambaşka bir yöne, Güney Afrika'ya çevirerek yeni kıbleye karşı çıkmaya devam etmişlerdir.[13][14] Fakat bu iddiaya erken dönemde Müslümanların Kâbe'nin yerini doğru hesaplayamadıkları için bâzı camilerde kıble yönünün yanlış olduğu gerekçesiyle karşı çıkılmaktadır.[15] Nitekim günümüze yakın tarihlerde inşa edilmiş bâzı camilerin de kıble yönünün yanlış hesaplandığı belirtilmektedir.[16][17][18] Kâbe'nin bulunduğu Mekke'de bile bazıları 50 yıldan daha eski 200 civarında caminin kıble yönünün yanlış olduğu belirlenmiştir.[19][20] 7. yüzyılda yaşayan John bar Penkaye isimli Süryânî bir yazarın Abdullah bin Zübeyr İsyanı devam ederken yazdığı kroniklerinde Kabe'nin taşınmasından veya Petra'dan bahsetmemesi, Kabe'nin konumunun çölün uzak noktalarında olarak bahsetmesi, Kabe'nin taşındığı veya aslında Petra'da bulunduğu iddialarına karşı ileri sürülür.[21][22][23] Ayrıca Kehf Suresi'nde geçen el-Rakîm'in (Arapça: اَلرَّقِيم), Petra (Raqēmō) olduğu şeklinde görüş de bulunmaktadır.[24] 2. yüzyılda (100-200) yaşayan astronom, matematikçi, filozof ve aynı zamanda coğrafyacı olan Batlamyus, Arabistan'da bulunan 50 şehrin bir listesini yayınlamış ve liste "Macoraba" adlı bir şehri içermiştir. 1646 yılından beri süregelen spekülasyonlar olmakla beraber bu şehrin Mekke ile bağlantılı olduğuna dair tartışmalar sürmektedir. Son zamanlarda antik haritaları yeniden oluşturmak ve konumlarını modern koordinatlara çevirmek için gelişmiş matematiksel modeller kullanan araştırmacılar, Mekke ve Batlamyus'un bahsettiği Macoraba şehrinin aynı yerde olduğunu doğrulayabildi.[25]
929'da Büyük Karmat generali Ebu Tâhir, Mekke'yi zapt ederek Kâbe'yi yağmalamış ve Kâbe hazinesi ile birlikte Hacer-ü'l Esved'i alıp götürmüştür. Taşın bir kısmı 1051'de geri getirilerek yerine konulmuştur.[26]
Deylemî'nin Enes'ten rivayet ettiğine göre, İslâm Peygamberi şöyle demiştir: "Hacer-ü'l Esved, Allâh'ın sağıdır/sağ elidir, bu taşa el süren kimse, Allah'a isyan etmeyeceğine dair biat etmiş/söz vermiş olur."[27] Günümüzde bu ifadenin mecaz/metafor bir ifade olduğuna inanılır.[28]
Tirmîzî'nin Sünen'inde kaydedilen bir hadîse göre taşın Cennet'ten indiği, ilk zamanlar bembeyaz olduğu, ancak günahkârların günahlarıyla karardığı ifade edilir.[29]
İkinci halife Ömer bin Hattab'ın bu taş için, "Biliyorum ki faydası ve zararı olmayan bir taşsın. Allah Resulü'nün seni öptüğünü görmeseydim seni öpmezdim." dediği rivayet edilir.[30]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.