Remove ads
Türkiye'deki hâkimlerin ve savcıların özlük işlerini yürüten ve bunlarla ilgili itirazları inceleyen bir üst mahkeme Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Türkiye'deki hâkimlerin ve savcıların özlük işlerini yürüten ve bunlarla ilgili itirazları inceleyen bir idari birimdir. Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yargılama yetkisi bulunmadığından mahkeme statüsünde değildir.
HSK | |
---|---|
Genel bilgiler | |
Kuruluş tarihi | 20 Temmuz 1961 | )
Adres | Emniyet Mahallesi, Mevlana Bulvarı, No. 36 06330 Yenimahalle, Ankara |
Yıllık bütçe | ₺135.980.000 (2022)[1] |
Yönetici(ler) |
|
Web sitesi | hsk.gov.tr |
1961 Anayasası gereğince 20 Temmuz 1961'de, "Yüksek Hâkimler Kurulu" adıyla kuruldu. Hâkimlerin bağımsızlığını sağlamak için kurulan kurul, hâkimlerin atanması, nakli gibi özlük işlerinin yanı sıra, hâkimlerle ilgili şikayetleri de inceleme ve karar merciiydi. On sekiz asıl, beş yedek olmak üzere yirmi üç üyeli olmak üzere kurulun üyeleri Yargıtay, Meclis ve Senato tarafından belirlenmekteydi. Kurulun yapısı, çalışma usulü ve esaslarına ilişkin olarak 1962 yılında 45 Sayılı Yüksek Hâkimler Kurulu Kanunu çıkarıldı. 12 Mart Muhtırasını takiben anayasada ve kanunlarda yapılan değişikler uyarınca, üye sayısı on bir asıl ve üç yedek olarak on dörde düşürüldü. Kurulun bütün üyeleri Yargıtay Genel Kurulu üyeleri arasından seçilecek, dört yıl olan görev süreleri değişmez iken görev süresi biten üyelerin tekrar seçilebileceği hüküm altına alınmıştı. 12 Eylül Darbesi'nin ardından yapılan yeni anayasa ile birlikte kurulun "Yüksek Hâkimler Kurulu" ile "Yüksek Savcılar Kurulu", adı birleştirilerek "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu" oldu. Önceden sadece adli yargı hakimleri ve savcıları hakkında karar verme yetkisi olan kurul, bu değişiklikler ile birlikte idari yargı hakim ve savcılarını da kapsamına aldı. 1981'de çıkarılan 2461 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ile hakimler ve savcılar tek bir kanun altında düzenlenmiş oldu. 2010 yılında yapılan anayasa değişiklikleri ile birlikte, 2461 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu kaldırılarak yerine 6087 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu kabul edildi. Kurul yirmi iki asıl ve on üç yedek üyeden oluşacak ve üç daire hâlinde çalışacaktı. Kurulun başkanı yine adalet bakanı iken; üyeleri cumhurbaşkanı, Yargıtay, Danıştay ve Türkiye Adalet Akademisi genel kurullarınca belirli niteliklere sahip kişiler arasından seçilecekti.
2017 yılındaki anayasa değişiklikleri ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu olan kurumun yapılanması günümüzdeki şekline ulaştı. Üye sayısı yirmi ikiden on üçe düşürülürken, yedek üyelik ise kaldırıldı. Daire sayısı, üçten ikiye düşürüldü. Cumhurbaşkanı kurula üye seçme yetkisine devam etmiştir. 13 üyeden 4'ünü Cumhurbaşkanı, 7'sini TBMM seçer. 2017 referandumundan önce ise TBMM'nin üye seçme yetkisi yoktu. Adalet Bakanı ve yardımcısı ise geriye kalan 2 tabî üyeyi oluşturur. Bunun dışında, üyelerin dört yıllık görev süreleri, süreleri bitince tekrar seçilebilecekleri ve meslekten çıkarma haricindeki cezalara karşı yargı yolunun kapalı olmasına ilişkin düzenlemeler varlığını devam ettirdi.
27 Mayıs Darbesi'nin ardından, 6 Ocak 1961 tarihinde Millî Birlik Komitesi ve Temsilciler Meclisi üyelerinden oluşan Kurucu Meclis, Enver Ziya Karal ve Turhan Feyzioğlu başkanlığında Kurucu Meclise bağlı 20 kişilik bir anayasa komitesi kurularak yeni anayasa için çalışmalara başladı.[3] 9 Temmuz 1961'de yapılan referandum ile, hazırlanan yeni anayasa kabul edildi.[4][5] Bu anayasada Yüksek Hâkimler Kurulu adıyla yer alan kurulun amacı, hâkimlerin bağımsızlığını sağlamaktı.[6] Anayasaya göre Yüksek Hâkimler Kurulu, on sekizi asıl, beşi yedek olmak üzere toplam yirmi üç üyeden oluşmaktaydı.[7] Bu üyelerin altısı Yargıtay Genel Kurulunca, altısı birinci sınıfa ayrılmış hâkimlerce gizli oy yoluyla seçilmekteydi. Geri kalan altı asıl üyenin üç tanesi Millet Meclisi, kalan üç tanesi ise Cumhuriyet Senatosunca yüksek mahkemelerde hâkimlik yapmış ya da bu niteliği kazanmış kişiler arasından üye tam sayılarının salt çoğunluğu ve gizli oy ile seçilmekteydi. Kurulun başkanı, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile kendi içinden bir başkan seçecekti.[7]
Yüksek Hâkimler Kurulu üyelerinin görev süresi dört yıl olarak belirlenmişti. İki yılda bir üyelerinin yarısının seçimi yapılmaktaydı. Hâkimlik görevinde iken seçilenlerin tekrar seçilmesi mümkün değildi. Üyelerin başka bir iş veya görev almaları ise yasaktı. Adalet Bakanının toplantılara katılması serbest olmakla birlikte, oy kullanması ise kanunen yasaklanmıştı.[7] Hâkimlerin özlük işleri hakkında karar verme yetkisi kurula aitti. Denetimleri, kurul tarafından görevlendirilecek üst derecedeki hâkimler tarafından yapılabilecekti. Meslekten çıkarılma, genel kurulda katılımcıların salt çoğunluğunun kararı ile gerçekleşebilecekti. Adalet Bakanı, gerekli görmesi hakkında bir hâkim hakkında disiplin kovuşturması yapılması için kurula başvurabilecekti. Mahkemenin ya da kadronun kaldırılması ya da yargı çevresinin değiştirilmesi de yine bu kurulun uygun görmesine bağlı kılınmıştı.[7] Kurulun işleyişine ilişkin özel usûl ve esasları belirlemek için ise 1962 yılında 45 Sayılı Yüksek Hâkimler ve Yüksek Savcılar Kanunu çıkarıldı.[8] Kurulun yetkileri sadece adlî yargı hâkimleri açısından geçerlilik sahibiydi, Danıştay hâkimleri için ise farklı bir yol benimsenmişti.[8]
Kanunla kurulun çalışmalarını üç bölüm hâlinde sürdüreceği belirlendi. İlk bölüm hâkimlerin özlük işleri ile, ikinci bölüm hâkimler hakkındaki şikayet ve ihbarları inceleyerek gerekirse soruşturma yapılmasına karar vermek ile, üçüncü bölüm ise hâkimlerin işten el çektirilmesi, haklarında kovuşturma yapılması ve disiplin cezası vermek ile görevlendirilmişti. Bölümlerin kararlarına karşı Genel Kurula itiraz ve Danıştay'da iptal davası açmak mümkündü.[9]
1960'ların sonlarına doğru artan şiddet olayları nedeniyle, 12 Mart 1971 tarihinde; Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri komutanı Muhsin Batur tarafından imzalanarak Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a verilen muhtıra ile, ordunun devletin içinde bulunduğu karışıklığın giderilmesi ile ilgili önerileri ve istekleri dile getirilmişti. Dönemin başbakanı Süleyman Demirel, muhtıranın ardından istifa ederken, Nihat Erim başbakanlığında yeni bir hükûmet kuruldu. Bunu takip eden dönemde ise Anayasa'da iki kez değişikliğe gidildi.[6]
1971 yılında yapılan değişiklikle, Yüksek Hâkimler Kurulunun yapısında da bazı değişiklikler yaşandı. On sekiz asıl ve beş yedek üyeden oluşan kurulun üye sayısı, on bir asıl ve üç yedek olmak üzere on dörde düşürüldü. Bütün üyeler, Yargıtay Genel Kurulunca kendi üyeleri arasından üye tam sayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla seçilecekti. Kurulun başkanı ile bölüm başkanları ise kendi üyeleri arasından seçilecekti. Dört yıllık görev süresi değiştirilmemiş, görev süresi sona erenlerin tekrar seçilebileceği hükme bağlanmıştı.[7] Adalet Bakanı, gerekli gördüğü hâllerde toplantılara başkanlık edebilecek ve oy kullanabilecekti.[10] Kurulun kuruluşu, çalışma usûlü, bölümleri ve bölümlerin görevleri ile toplantı ve karar yeter sayılarının ise kanunla düzenleneceği belirtilmişti.[7] Bu değişikliklerle birlikte Yüksek Hâkimler Kurulunun yanında bir de Yüksek Savcılar Kurulu ihdas edildi.[10]
Bu değişikliklerle birlikte, kurulun özlük işleri hakkındaki kararlarına karşı itiraz yolu kapatılsa da,[11] Anayasa Mahkemesi bu hükmü iptal etti.[12] Bunun ardından, 1982 Anayasası ve onun ardından çıkarılan yeni kanuna kadar, kurulun kararlarına karşı açılan davalar Danıştay'da görülmüştür.[11] Bununla birlikte, disiplin ile meslekten çıkarma cezalarının bir kez daha incelenmesini, Adalet Bakanı ya da hakkında karar verilen hâkim isteyebilecekti.[7] Bunun dışında Anayasa değişikliğiyle kurul hakkında başka bir değişiklik yapılmamıştır.
12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen darbe ile Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu. 29 Haziran 1981 tarihinde çıkarılan bir kanun ile, yeni anayasayı hazırlamak üzere bir Kurucu Meclis oluşturuldu. Bu meclis, Millî Güvenlik Konseyi ile Danışma Meclisinden ibaret olacaktı. Danışma Meclisi, kendi üyeleri içerisinden 15 üyeden oluşan bir Anayasa Komisyonu oluşturdu. Bu komisyonun oluşturduğu taslak metin, 23 Eylül 1982'de Danışma Meclisince, 18 Ekim 1982'de ise Millî Güvenlik Kurulunca kabul edildi. 7 Kasım 1982'de yapılan referandum ile de kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.[13] 1982 Anayasası ile önceki anayasa sürecinde ayrı kurumlar olan Yüksek Hâkimler Kurulu ile Yüksek Savcılar Kurulu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu adıyla birleştirildi. Ayrıca idarî yargı hâkimleri de kurulun görev kapsamına dahil edildi.[11]
14 Mayıs 1981 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 2461 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ile hâkim ve savcılar ile ilgili hükümler tek bir kanunda toplanmış oldu.[14] Bu kanun ile, Adalet Bakanı kurulun başkanı olarak belirlendi. Yargıtay ve Danıştay genel kurulları, kendi daire başkanları ve üyeleri arasından göstereceği adaylardan, devlet başkanı (Cumhurbaşkanı) tarafınca ikişer asıl ve yedek üye seçilecekti. Ayrıca Adalet Bakanı Müsteşarı ile Özlük İşleri Genel Müdürü de kurulun üyelerinden olacaktı.[14] Kurulun bağımsızlığı kanunda da vurgulanmıştı.[14] Adalet Bakanı ile Müsteşarı, kurulun tâbi üyeleriydi.[15]
Kanun, kurula üç çeşit görev vermişti. Bunlardan ilki, Yargıtay, Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi üyelerini seçmekti. İkincisi, Adalet Bakanlığınca bir mahkemenin ya da kadronun kaldırılması ya da mahkemenin yargı çevresinin değiştirilmesine yönelik verilen tekliflerin uygun olup olmadığına karar vermekti. Üçüncü olarak ise, hâkim ve savcıların mesleğe kabulü, atanma ve nakilleri, geçici yetkilendirilmeleri, yükselmeleri ve birinci sınıfa ayrılmaları, kadro dağıtımları, meslekte uygun görülmeyenler hakkında işlem yapma, disiplin cezası verme ve görevden uzaklaştırma gibi işlemlerini yapmaktı. Bunlar dışındaki özlük işleri bizzat Adalet Bakanlığınca yapılacaktı.[14]
Kurul üyelerinin görev süresi yine dört yıl olarak belirlendi. Süresi biten üyelerin tekrar seçilmesi mümkündü. Adalet Bakanı asıl başkan olmakla birlikte, onun olmadığı toplantılarda başkanlık yapmak üzere asıl üyelerce bir Başkanvekilinin de seçileceği hükme bağlantı. Başkanvekilinin de olmadığı toplantılarda ise en kıdemli asıl üyenin başkanlık yapacağı yine kanunla kararlaştırıldı. Kurulu temsil etmek ve kurul adına beyanda bulunma yetkisi kurulun başkanına tanındı. Kurul, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanabilecek ve katılanların salt çoğunluğu ile karar alabilecekti.[14]
Kurulun verdiği kararlara karşı yeniden inceleme talebinde bulunmak mümkündü. Yeniden inceleme talebi üzerine verilecek karara karşı da itiraz yolu mümkündü. İtiraz hâlinde, inceleme İtirazları İnceleme Kurulunca yapılacak inceleme üzerine verilecek karar ise kesindi.[14]
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla birlikte 1982 Anayasası'nda değişiklikler yapıldığı gibi, kurulun işleyişinde de değişiklikler yaşanmıştır. Genel işleyişi düzenleyen 2461 sayılı Kanun ilga edilerek 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ihdas edilmiştir. Buna göre, kurul yirmi iki asıl ve on üç yedek üyeden oluşarak üç daire hâlinde çalışacaktı. Kurulun başkanı yine Adalet Bakanıydı.[16]
Kanun, kurul üyelerinin atanması açısından önceki kanuna göre farklı düzenlemeler getirmiştir. Buna göre; kurulun dört asıl üyesi kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Cumhurbaşkanınca, üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca, bir asıl ve bir yedek üyesi Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunca kendi üyeleri arasından, yedi asıl ve dört yedek üyesi birinci sınıfa ayrılmış olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasında adlî yargı hâkim ve savcılarınca, üç asıl ve iki yedek üye ise birinci sınıfa ayrılmış idarî yargı hâkim ve savcıları arasından idarî yargı hâkim ve savcılarınca seçilecekti. Seçilen üyeler dört yıllığına seçilecek olup, süresi biten üyenin tekrar seçilmesi mümkündü.[16]
Kurulun görevleri, genel itibarıyla yine hâkim ve savcıların özlük işlerine yönelikti. Hâkim ve savcıların mesleğe kabulü, atanmaları ve nakilleri, geçici yetkilendirilmeleri, yükselmeleri ve birinci sınıfa ayrılmaları, kadro dağıtımları, meslekte kalmaları uygun bulunmayanlar hakkında karar verilmesi, disiplin cezası verilmesi, görevden uzaklaştırılmaları gibi işlemler kurul tarafından yapılacaktı. Bununla birlikte, Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlayacaktı. Bunun dışında, Anayasa ve kanunlarla kendisine verilen diğer görevleri de yerine getirecekti.[16]
Kurulda üç daire bulunmaktaydı. Her dairede yedi üye vardı. Dairelerin görevleri, kanunda özel olarak belirlenmişti. Bununla birlikte kurula bağlı iki hizmet birimi daha oluşturuldu, bunlar Genel Sekreterlik ile Teftiş Kurulu idi. Genel Sekreterlik, kurulun idarî ve malî işleri ile sekreterya hizmetlerini yürütürken, Teftiş Kurulu ise hâkim ve savcıların görevlerini kanunlara uygun yapıp yapmadıklarını, görevleri sırasında ya da görevlerinden dolayı suç işleyip işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sıfatlarına ve görevlerinin icaplarına uyup uymadığını araştırmak ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma yapmaktı.[17]
Kurulun bütün kararlarına karşı kapalı olan yargı yolu, referandum ile birlikte yapılan değişiklikle birlikte değişmiş ve meslekten çıkarma cezasına ilişkin kararlar hariç bütün kararlara karşı yargı yolunun kapatıldığı belirtilmiştir.[17]
Kurulda son olarak 2017 anayasa değişikliği referandumu ile değişiklikler meydana geldi. Kurulun adı değiştirilerek adındaki "Yüksek" ibaresi çıkartılmış, kurulun adı Hâkimler ve Savcılar Kurulu olmuştur. Referandum ile birlikte, kurulun görev ve yetkilerinde bir değişiklik olmamış fakat kurulun yapılanmasında bazı düzenlemeler yapılmıştır.[18]
Bu değişikliklerle, kuruldaki asıl üye sayısı yirmi ikiden on üçe düşürülmüş, yedek üyelik ise kaldırılmıştır. Üç olan daire sayısı ise ikiye düşürülmüştür. Adalet Bakanı ve Müsteşarı[a] yine kurulun tâbi üyesi olarak kalmıştır.[18] Kalan üyelerden; üçü birinci sınıf olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri kaybetmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, biri birinci sınıf olup bu sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri kaybetmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay, bir üyesi Danıştay, üç üyesi ise kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisince seçilir.[19]
Üyeler dört yıllık bir süre için seçilir. Seçilen üyeler sonra bir kez daha seçilebilir. Bakan ile Müsteşar dışındaki üyelerin üyelik dışında başka bir iş veya görevle ilgilenmeleri yasaktır.[22] Bu değişikliklerle ön görülen meslekten çıkarma cezası haricindeki kararlara karşı yargı yolunun kapalı olması hükmü de hâlen varlığını sürdürmektedir.[19]
Kurulun binası Ankara'da Emniyet Mahallesi, Mevlana Bulvarı üzerinde bulunmaktadır. Bina önceden Azot Sanayi T.A.Ş. Genel Müdürlüğüne aitti.[23] Önceki binası ise Milli Müdafaa Caddesi üzerinde olup, buradan 2010 yılında yeni binaya taşınmıştır.[24]
Hâkimler ve Savcılar Kurulu iki daire halinde çalışır. Bu iki dairenin toplam üyeleri, Adalet Bakanı'nın başkanlığını yaptığı Genel Kurulu oluşturmaktadır.
Sıra | İsim | Görev |
---|---|---|
1 | Halil Koç | Daire başkanı |
2 | Havvanur Yurtsever | Üye |
3 | Ömür Topaç | Üye |
4 | İbrahim Kolcu | Üye |
5 | Mehmet Yılmaz | Üye (bakan yardımcısı) |
6 | Ömer Faruk Yıldırım | Üye |
Sıra | İsim | Görev |
---|---|---|
1 | Mehmet Akif Ekinci | Daire başkanı |
2 | Çetin Arslan | Üye |
3 | Sinan Esen | Üye |
4 | Aysel Demirel | Üye |
5 | Bilal Temel | Üye |
6 | Ergün Şahin | Üye |
Sıra | İsim | Görev |
---|---|---|
1 | Yılmaz Tunç | Başkan (Adalet Bakanı) |
2 | Mehmet Akif Ekinci | Başkanvekili |
3 | Halil Koç | Üye |
4 | Havvanur Yurtsever | Üye |
5 | Ömür Topaç | Üye |
6 | Ergün Şahin | Üye |
7 | Sinan Esen | Üye |
8 | Aysel Demirel | Üye |
9 | İbrahim Kolcu | Üye |
10 | Ömer Faruk Yıldırım | Üye |
11 | Çetin Arslan | Üye |
12 | Bilal Temel | Üye |
13 | Mehmet Yılmaz[25] | Üye (bakan yardımcısı) |
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.