Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Erzincan Şûrası veya Erzincan Sovyeti,[2] Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'ndaki cephelerinden biri olan Kafkasya Cephesi kapsamında gerçekleşen Erzincan Muharebesi'nden sonra Rus İmparatorluğu egemenliğine giren Erzincan bölgesinde (günümüzdeki Erzincan il sınırlarından daha büyük bölgeyi kapsar[3]) yerel güçler tarafından 1916 yılında kurulan Sovyet hükûmeti.[4][5] Savaş devam ederken Rusya'da gerçekleşen Ekim Devrimi ile birlikte hükûmetin değişmesi ve bununla paralel olarak ordu birliklerinin çekilmesi neticesinde bazı yerel güçler tarafından kurulmuştur. Osmanlı İmparatorluğu himayesindeki topraklarda kurulan ilk Sovyet hükûmeti özelliğini taşır.[6] Erzincan Şurası, Ekim Devrimi ile birlikte Rusya'nın çeşitli bölgelerinde kurulan yeni yönetim şekline benzer bir örgütlenme girişimini temsil eder.[7][8]
Bu maddedeki bilgilerin doğrulanabilmesi için ek kaynaklar gerekli. (Ağustos 2019) |
1921 yılında Kuvâ-yi Milliye müdahalesi sonucunda feshedilmiştir. Bazı kaynaklar ise Osmanlı Ordusu tarafından yıkıldığını belirtir.[9][10]
I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu tarafından açılan Kafkas Cephesi'nde Osmanlı Ordusu adına birçok yenilgi meydana gelmiştir. Bunun üzerine Enver Paşa komutasındaki yaklaşık yüz bin kişilik ordu, Çarlık Rusyası'na bağlı askerleri arkadan çevirip bozguna uğratmak için harekete geçti. Bu amaç doğrultusunda Enver Paşa orduyu Allahuekber Dağları'ndan geçirmek istedi. Osmanlı Ordusu'na mensup 20.000'den fazla asker daha çatışmaya giremeden donarak ölür ve bir kısmı da sakat kalır. Dağları geçen yaklaşık 40 bin civarında Osmanlı askeri Çarlık Rusyası ordusuna saldırır. Saldırıda ağır yenilgi alan Enver Paşa komutasındaki askerler İstanbul'a döner.[11]
Rusya orduları, büyük bozguna uğrayan Osmanlı ordularının geri çekilişiyle birlikte Doğu Anadolu'nun kuzeyini ve Doğu Karadeniz'i ele geçirir. Erzincan'a gelen Rus orduları Tunceli halkı ve aşiretlerinin direnişi ile karşılaşır. Dağınık olan direniş birlikleri Rus askerlerini durdurmayı başarır. O sırada geri çekilen Osmanlı Ordusu'na bağlı 28 ve 36. tümenleri de bu direniş olayının ardından Tunceli'ye gelerek burada konuşlanırlar.
1917 yılında, Munzur dağları, Sadak Dağları ve Çardaklı Boğazı'nda bulunan Rusya orduları, Bolşevik örgütlenmeler ve disiplinsizlik nedeniyle karışıklık içerisindeydi. 23 Şubat'ta Rusya'da Şubat Devrimi ile başlayan sorunlar Rusya ordusundaki disiplini hissedilir derecede bozmuştu. Rus İmparatorluğu'nda devrimden sonra Transkafkasya'da iktidar Özel Transkafkasya Komitesi'ne geçmişti. Mart ayında yaşanan küçük çatışmalarda Rusya askerlerinin savaşmak istemedikleri ve silahlarını bıraktıkları görülüyordu. Ayrıca sivil halka karşı savaşmak istemiyorlardı. Bu karışıklık içindeki Rusya ordusu Tunceli'ye birkaç kez saldırdıysa da başarılı olamadı.[12][13]
1917 yılında Rusya'da Ekim Devrimi gerçekleşti. Çarlık Rusyası'na bağlı askerler cephelerde "Devrimci asker konseyleri" kurarak ve askeri hiyerarşik yönetime el koyarak Çar yanlısı general ve subayları tutuklamıştı. Anadolu topraklarında bulunan Çarlık ordusunda da Bolşevik askerler yönetime el koymuştu. Tunceli yöresinde bulunan 1. Rusya Ordusu'nun yönetimine ise Gürcistan Sosyal Demokrat Partisi üyesi ve "İşçi Sovyetleri" üyesi Ermeni Arşak Cemalyan getirilmişti. 1. Kızıl Muhafız Ordusu olarak askerî birlikler oluşturuldu. Ordu yönetimi, Osmanlı savaş esirlerine komünizmin ilkelerini anlatarak onları serbest bıraktılar. Ardından, işgal edilen bölgelerde propaganda birlikleri oluşturarak halkı bölgelerinde yönetimi ele almak için teşvik ettiler.[14][15]
Bolşevikler iktidara geldikten sonra Rusya'nın bütün cephelerdeki savaşı durduruldu. Çarlık ordularının girdiği Anadolu'daki halklara, Bolşevikler tarafından I. Dünya Savaşı'nın "emperyalist bir savaş" olduğunu belirterek asıl amacının Osmanlı topraklarının paylaşılması olduğunu Sykes-Picot Anlaşması'nı göstererek açıklandı. 1. Ordu, Sovyet hükûmetinin emri doğrultusunda 17–18 Aralık 1917'de Osmanlı Hükûmeti ile Erzincan Antlaşması imzalandı. Antlaşma hükümlerine göre, Kızıl Muhafızlar dahil tüm Rusya orduları Anadolu topraklarından üç ay içinde çekilecekti. Ancak boşalan bölgelere Osmanlı Ordusu giremeyecekti.[16] Bu madde ile Sovyetler Birliği'ne sempati duyan yerel halk burada Sovyet hükûmeti kuracak ve Osmanlı kuvvetleri buraya müdahale edemeyecekti. Ancak Enver Paşa’nın amcası olan Osmanlı mütareke komisyonu başkanı "Bu mütareke kâğıt üzerinde kalmaya mahkûmdur. Bu topraklar Osmanlı idaresine geçecektir" ifadelerinde bulunmuştur.
I. Dünya Savaşı başlangıcında Osmanlı toprakları olan Erzincan, Sivas, Trabzon civarları savaş devam ettikçe Çarlık Rusyası ordusunun himayesine geçmiştir. Savaş sırasında gerçekleşen Şubat Devrimi sırasında Rusya toprağı olan bu bölgeler, Rusya'nın diğer bölgelerinde gelişen olaylardan aynı şekilde etkilenmiştir. Bolşevik askerler subaylarını tutuklamışlar, ayaklanmışlar, bununla birlikte şûralar (sovyetler) kurmuşlardır. Bunlardan biri de, savaş döneminde Rusya toprağı olan Erzincan'da bulunan Bolşevik askerlerin kurduğu Erzincan Şûra hükûmetidir.[7][18]
Anlaşmadan sonra, Bolşevik komutan Arşak Cemalyan, Kürt, Türk ve Ermeni ileri gelenlerini topladı.[3] Bununla birlikte bölgedeki aynı uluslardan işçiler de bu toplanmaya çağrıldı.[19] Toplantıya Ermeniler adına Muradov, Kürtler adına Alişer ve Alişan beyler, Türkler adına Erzincan müftüsü katılırlar. Bölgelerdeki nüfusa göre halk temsilcileri sayısı belirlenirdi. Toplam 25 temsilci (Ermeni kaynakları 75 olduğunu belirtir) Erzincan, Bayburt ve Tunceli bölgelerinden seçilmiştir. Şûrayı daha da genişletmek için çevre bölgelere propaganda birlikleri gönderilir.[20]
Çarlık Ordusu Erzincan Antlaşması'nın akabinde işgal ettikleri toprakları boşaltmaya başlamışlardı. Bu geri çekilme esnasında ellerindeki mevcut silahları Ermeni askerlerine teslim ederek onları da yerlerine vâris olarak bıraktıkları belirtilmiştir.[21][22] Gürcü birlikleri Posof ve Adigön tarafında, Ermeni birlikleri ise Erzincan-Erzurum-Kars-Ardahan tarafında faaliyetlere başlamıştır.[21] Bu durum bu konseylerin oluşturulmasında zemin hazırlamıştır. Bu haberler Vehip Paşa için büyük bir endişe kaynağı olmuş ve bölgedeki hareketliliği incelemek üzere bölgeye casuslar göndermiştir. Casuslar tarafından Vehip Paşa'ya aktarılan bilgiye göre; cephedeki Rus asker ve subaylarının artık savaş işleriyle meşguliyetten ziyade barış ve geri çekilme işleriyle uğraştıklarını ve kesin barış için çalıştıkları, diğer yandan Rus askerinin bu fikirde olmasına rağmen Ermeni asıllı olan askerlerin bu fikirde olmadıkları ve başka amaçlar içinde oldukları bilgisi mevcuttu.[22]
Tunceli Delegeleri Erzincan'a gelirken, Sovyet Kızıl Ordusu ve Ermeni birlikleri askeri törenle karşılar. Erzincan'da bulunan 5 Türk delegesi karşılama törenlerine katılmamışlardır. Ermeni temsilciler heyeti başkanı Muradov Paşa, törende bir konuşma yapmıştır. Konuşmada Ekim Devrimi'nin dünyadaki ve bölgedeki etkilerini bahsetmiş ve konuşmasına “Türkler, Kürtler ve Ermeniler kardeştir. Bizi birbirimize kırdıranlar emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileridir. Biz çektiğimiz acıları unutuyoruz ve barış elimizi uzatıyoruz. Bütün Kürt, Ermeni ve Türk emekçileri ve işçileri birleşerek kendi şûramızı kuralım. Bizim Sultanlara ihtiyacımız yoktur. Rus işçisi zalim Çarı devirerek kendi hükûmetlerini kurdular, bizde birleşerek kendi hükûmetimizi kuralım. Lenin ve Ordusu bizi destekliyor” şeklinde devam etmiştir.
Doğu ve Batı Tunceli adına toplantıya katılan Alişan ve Alişer beyler, Tunceli'ye giderek şu açıklamalarda bulunmuştur:
Rus Ordusu’nun yönetimini amele cemiyeti ele almıştır. Ordu geri çekilecektir. Şûra çalışması için Tunceli'den bir komite tez elden Erzincan’a gelsin
Batı Tunceli'den Alişan Bey iki delege ile 8 bin kişilik bir askerî güçle Erzincan'a gelirler. Tunceli delegeleri Erzincan'a gelirken, Sovyet ordusu ve Ermeniler askeri törenle karşılar.
Yönetimi ilan edenler şehirdeki yönetim binalarına kızıl bayraklar çektiler.[9] Kısa zamanda bu hareket Erzurum, Erzincan, Bayburt ve Sivas'a yayıldı.[19] Kurulan konsey hükûmeti Ocak 1918'de Osmanlı ordusu tarafından bastırılana kadar yaşadı.[9]
Sovyet hükûmeti RSDP üyelerinin askeri, siyasi ve ekonomik desteği ile kısa zamanda gerçek bir iktidar oldu. İlkin, Sovyetler Birliği'ndeki Kolhozların benzeri bir kolektif üretim çiftlikleri oluşturuldu. Ardından istihbarat ve askeri örgüt ve polis teşkilatı kuruldu. Maliye kanunu çıkarıldı ve vergilerin İstanbul hükûmetine değil, Sovyetler'e ödenmesi kararlaştırılarak vergi miktarları belirlendi. Toprak kanunu çıkarıldı, topraksız köylülere toprak dağıtıldı[kaynak belirtilmeli].
Osmanlı Ordusu geri çekildiğinde bölgedeki Müslümanlara Ermenilere karşı silah vermişti. Ayrıca bölgede bulunan Cemiyeti İslamiye'de anti-komünist propaganda yapıyordu, Kızıl Muhafızlar ise bu tür olayları engelledi. Ancak Kızıl Muhafızlar 1918 Şubat sonuna kadar hem antlaşmadan hem de Kafkaslar'da meydana gelen olaylardan dolayı Erzincan'ı boşaltması gerekiyordu. Zaten Ermeniler, başkenti Erivan olan ayrı bir devlet kurmuş ve Sovyetler Birliği'ne karşı savaşıyordu. Bu yüzden Erzincan ve çevresindeki bazı Ermenilerin Bolşevik taraftarlığı fazla inandırıcı bulunmadı. Kürtlerde ise sosyalist düşünce hakim eğilim değildi. Bu nedenle Kızıl Muhafızlar, Cemiyeti İslamiye ve İstanbul hükûmetinin işgal planlarına karşı fazla bir şey yapmadan, Sovyetler'e istenilen desteği ve güvenceyi vermeden çekildi.
1915-1916 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, Rus birliklerinin Erzincan'dan çekilmesinden sonra, Osmanlı ordusu Cibranlı Halit Bey komutasındaki Kürt Süvari Alayı ile birlikte iki koldan harekete geçer. Ordu, Erzincan'ı Ermeniler tarafından kurulan bu şura (sovyet) örgütlenmelerini yıkmak, Cibranlı Halit ise Osmanlı adına, Ovacık'ta lağvedilen resmi yönetimi yeniden kurmak amacındaydı.[23]
30 Nisan 1919 tarihinde, Mustafa Kemal, Erzurum, Erzincan, Bayburt ve Sivas bölgelerinde oluşmuş ve Osmanlı ordusu tarafından bastırılmış konsey hareketinin sonrasında durumun yerinde incelemesi ve gereken önlemlerin varsa bunların alınması amacıyla Damat Ferit Paşa hükûmeti tarafından, 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun'a gönderildi.[24][25]
Kızıl Muhafızlar Erzincan'dan çekildiği gün Türk delegeler İstanbul Hükümetine bağlı olduklarını açıkladılar ve azınlık olmasına rağmen Şûra adına 9. Osmanlı ordusunu bölgeye davet ettiler. Bundan sonra Osmanlı Hükûmetinin Sovyetler Birliği ile yaptığı ateşkes antlaşmasına uymayacağı, bölgeyi işgal ederek Ermenileri kovacağı söylentileri yayılmaya başladı. Ayrıca Cemiyeti İslamiye artık Ermenilere açıkça savaş çağrısı yapıyordu.
Sovyetler Birliğini yıkma kampanyasına Tunceli delegelerini de kazanmak için görüşmeler yapılıyordu. Osmanlı adına görüşmeleri Azadi örgütü sorumlusu Binbaşı Cibranlı Halit Bey yapıyordu. Ancak yapılan görüşmeler sonuçsuz kalmıştı. Tunceliler "kim saldırıya geçerse ona karşı oluruz" açıklaması yaptılar.
Meydana gelen huzursuzluk eldeki silahların teslim edilmesi ile hal edilmek istendi. Ancak tanınan beş günlük süre içinde, Türkler silahları teslim etmedi. Silahlarını teslim eden Ermeniler silahlarını geri aldılar. Bu sırada Tunceliler de Tunceli'ye döneceklerini bildirilerek "Sovyet hükûmeti Erzincan'da güvenlikte değildir. Hükümet merkezini Tunceli'ye taşıyalım." dediler.
Erzincan hükûmetindeki Tunceli delegeleri, birkaç Ermeni delegesi ve Hasan Vefa Bey Sovyet hükûmetinin merkezinin Ovacık, Yeşilyazı'ya naklederek sürdürülmesi kararı aldılar.[26] Erzincan'a kıyasla çok daha küçük olan bu merkeze taşınma kararında Türk delegelerin Osmanlı ordusunu davet etmesi etkili olmuştur.[3] Çünkü Sovyet'in kontrolünün Ermeni kökenli Muradov Paşa'ya geçmesinden Türk delegeler rahatsızdı. İddiaya göre Muradov Paşa'nın kente girişi sırasında Türk delegelerin karşılamaya gelmemiştir.[3]
Tunceli her yönüyle kuşatılmış ve tecrit edilmişti. Kendilerini Batı Tunceli olarak tanıtan ve Yeşilyazı'daki Sovyet yönetimine bağlı olan Koçgiri halkının 1921'de kaybetmesi üzerine Yeşilyazı Sovyet yönetimi 1921'de feshedildi.[3][8]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.