En İyi Sorular
Zaman Çizelgesi
Sohbet
Bakış Açıları

Doğan Avcıoğlu

Türk gazeteci (1926–1983) Vikipedi'den, özgür ansiklopediden

Doğan Avcıoğlu
Remove ads

Doğan Avcıoğlu (nüfus kaydındaki ismiyle, Mehmet Erdoğan Avcıoğlu)[3] (13 Mart 1926, Bursa, - 4 Kasım 1983, İstanbul) Türk gazeteci, yazar, düşünür, siyasetçi, ekonomist ve Kurucu Meclis üyesi.[2]:15

Pratik Bilgiler Ölüm, Defin yeri ...
Remove ads
Remove ads

Yaşamı

Özetle
Bakış açısı

1926'da Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde dünyaya geldi. Ortaöğrenimini Bursa Erkek Lisesi'nde tamamlayan Avcıoğlu, Fransa'da günümüzdeki adıyla Paris Siyasi Bilimler Akademisi'nde (Fr. Sciences Po) ekonomi ve siyasal bilimler öğrenimi gördü. Fransa'da olduğu dönemde Türkiye ile Batı arasındaki gelişmişlik düzeylerini incelemiş, Marksizm’le tanışmıştır. Ekonomi bilgisini artırmak ve İngilizcesini geliştirmek için İngiltere'ye giderek Londra Ekonomi Okulu (İng. LSE) kaydolmuştur.[2]:i

Türkiye için bir şeyler yapma zamanının geldiğini düşünerek 1955 yılında dönüş kararı aldı. Paris'ten ayrılırken Abidin Dino’ya “Merak etmeyin, Türkiye’de sosyalizmi kuracağız.” diyen Avcıoğlu, “Türkiye nasıl kalkınabilir?” sorusu etrafında düşüncelerini şekillendirdi. Batılı ülkeler hakkındaki düşüncelerini kendi sözleriyle “Bizi hor gören bu pezevenklerin seviyesine nasıl geliriz?… Türkiye’yi nasıl değiştiririz?” ile ifade etti.[2]:35

1956'da Türkiye'ye döndü ve Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde yardımcı oldu. 1956'dan itibaren Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) araştırma bürosunda çalıştı ve partinin yayın organı Ulus gazetesinde yazılar yazdı. Ulus dışında haftalık Akis ve Kim dergilerinde de yazılar yazdı; muhalefet-iktidar ilişkilerinin iyice sertleştiği günlerde Akis dergisini yönetti.

27 Mayıs Darbesi sonrası

27 Mayıs Darbesi'nden sonra CHP'den Temsilciler Meclisi'ne üye seçilen Avcıoğlu, 1961 Anayasası'nın hazırlanmasına da katkıda bulundu. 1960-61'de Vatan ve Ulus gazetelerinde yazarlık, Ankara Radyosu'nda dış haber yorumculuğu yaptı.

Thumb
Doğan Avcıoğlu'nun çıkardığı Yön dergisinin yedinci sayısı.

Avcıoğlu 1961'de Mümtaz Soysal ve Cemal Reşit Eyüboğlu'yla birlikte kurduğu ve yayımını 1967'ye değin sürdürdüğü Yön Dergisiyle, 1960 sonrası siyasal düşünce ortamında etkin bir rol oynadı.[2]:1

Doğan Avcıoğlu, 1968'de yayımladığı Türkiye'nin Düzeni adlı kitabında Türkiye'nin geri kalmışlığının nedenlerini araştırıyor, yukarıdaki öğeleri içeren "millî devrimci kalkınma modeli" adını verdiği bir tür devletçi-sosyalist bir ekonomi modeli öneriyordu. Topladığı ilgi kadar eleştiriye de uğrayan Türkiye'nin Düzeni adlı yapıt, siyasal etkisinin yanı sıra Türkiye'nin sosyoekonomik yapısı ve tarihi üzerine araştırmaların yaygınlaşmasında çığır açıcı bir rol oynamıştır.

1963-1965 arasında TÜRK-İŞ Araştırma Merkezi müdürlüğü, 1968-1969 yıllarında ise CHP Yüksek Danışma Kurulu üyeliği yaptı. Sosyalist Kültür Derneği'nin kurucuları arasında yer alan Avcıoğlu "kapitalizme" ve "emperyalizme" karşı ekonomik bağımsızlığı savundu.

1969'da, Yön'deki görüşlerini siyasal bakımdan daha açık bir biçimde dile getirdiği haftalık Devrim gazetesini çıkarmaya başladı. 12 Mart 1971 Muhtırası'na kadar çıkardığı haftalık Devrim gazetesinde yayımlanan yazılarında "devrim"in Kemalist aydınların yol göstericiliğinde ve Kemalist "genç subay"ların öncülüğünde geniş bir cephe tarafından Millî Demokratik Devrim olarak gerçekleştirilebileceğini öne sürdü. Türkiye'nin "orduya dayanarak ve ordunun desteğiyle gericiliği ve gericileri yenmesini bileceğini" söyledi.[2]:1

12 Mart Muhtırası sonrası

12 Mart 1971 muhtırasından sonra 9 Mart 1971 darbe teşebbüsünde "orduyu başkaldırmaya teşvik" savıyla Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu ile birlikte yargılanan ve aklanan Avcıoğlu, 1973'te siyasal yaşamdan çekildi.

Ölümü

Thumb
Doğan Avcıoğlu'nun Büyükada Müslüman Mezarlığı'ndaki mezarı, Büyükada, İstanbul.

4 Kasım 1983'te, mide kanseri tedavisi gördüğü İstanbul'da öldü. Cenazesine Uğur Mumcu, Cemal Madanoğlu, Yaşar Kemal, Mümtaz Soysal, Turgut Kazan, İlhami Soysal ve Lefter gibi isimler katıldı. Vasiyeti üzerine Büyükada'da toprağa verildi.

Özel hayatı

İki kez evlenen Doğan Avcıoğlu, Sevil Yurdakul ile olan evliliğinden iki erkek çocuk babasıdır. Vali Şekip Yurdakul'un damadıdır.

Remove ads

Siyasi görüşleri

Özetle
Bakış açısı

Yön'deki yazılarıyla özellikle ırkçılığa ve turancılığa karşı da mücadele verdi. "Gerici cephenin" sosyal adalet düşüncelerini sindirmeye çalıştığını söyledi.[2]:1 Milliyetçi olmanın önkoşulunun sosyalist olmak olduğunu söyleyerek yerleşik düşüncelere karşı çıkan radikal söylemleri oldu.[4]:258

Kemalizmle ilişkisi

Avcıoğlu, Kemalist devrimi yarım kalmış bir antiemperyalist, antifeodal millî demokratik devrim olarak tanımladı.[5]:653 Yön dergisinde yayımlanan yazılarında bir tür "Kemalist-Sosyalizm" anlayışını savundu. Orta sınıflar içindeki ‘reformcu’ kesimi Kemalist ideolojiden kaynaklanan sol bir çizgide birleştirmeye çalıştı. Kemalist Devrim'in kazanımlarını savunan ve bunu bir ileriye, sosyalizme taşımayı savunan görüşleri o dönemde pek çok yandaş topladı.[2]:1

1960 sonrasının sol düşünce ve eylemin biçimlenmesinde derin etkileri olan Yön dergisi, 1930'lardaki "Kemalist inkılapları oturtmak ve bir ideoloji meydana getirmek" amacıyla kurulmuş Kadro Dergisi etrafındaki Kadro Hareketinin görüşleriyle benzerlikler taşıyordu.[2]:97 Öte yandan Kadro dergisi mevcut iktidarla ilişkili iken, Yön dergisi muhalif bir dergiydi. Kadro dergisi sosyalizmden Kemalizme geçiş girişimi iken, Yön dergisi Kemalizmin halkçılık görüşünü ve Kuvayı Milliye Ruhu'nu sosyalizme eklemledi. Gerçek milliyetçiliğin ulusal ekonomik bağımsızlığı savunmak, antiemperyalizm, iç ve dış kapitalizme karşı çıkmak gibi değerlerden oluştuğunu belirterek, sosyalizmi benimsedi. Avcıoğlu'nun sosyalizmi Batı sosyalizminden daha radikal ancak Doğu sosyalizmine göre daha özgürlükçü ve devletçi bir yoldur. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kurulan Cumhuriyet'in işçi-köylü-halk hareketinin eksikliğinden dolayı ağa-tüccar-ulema olarak tanımladığı eşrafa dayanmasını milliyetçi-devrimci kadronun trajedisi olarak tanımlar.[5]:610-612

Avcıoğlu'na göre üstyapı alanında başarılı olan Kemalist devrim, altyapıda dışa bağımlı sermayeyle toprak ağalarının etkisini kıramamıştı. Dolayısıyla Kemalist devrimin altyapıda sürdürülmesi, köktenci bir toprak düzenlemesi, devletçi sanayileşmenin ve ekonomik alanda tam bağımsızlığın gerçekleştirilmesi, halen Türkiye'nin gündemindeydi.

Parlamentarizm karşıtlığı

Yön çevresi olarak Türkiye'nin toplumsal yapısı dolayısıyla ancak geleneksel sağ parti­lerin iktidara geleceğini düşündü. Jacques Lambert, Maurice Duverger, ­beccel Kıray, İbrahim Yasa gi­bi dönemin siyaset bilimcilerinin araştırmalarına dayanarak Türkiye'yle benzer sosyal yapıya sahip ülkelerde parlamenter sis­temin aşırı muhafazakarlığı koruduğunu iddia etti. Parlamenter demokrasinin geri kalmış ülkelerde değişimi başaramayacağını düşünen Avcıoğlu şu tespitte bulundu:[6]:72-73

"20 yıllık denemenin ortaya koyduğu sonuç şudur: Feodal kalıntılardan hala kurtulamamış ve az sayıdaki işçisi dahi bölgesel bağlılıkların etkisi altında bu­lunan bir toplumda parlamentoculuk, geri unsurların egemenliğini sağlamak­tadır. Halbuki azgelişmiş bir ülkede sistemin yaşaması ve istikrara kavuşması, parlamentonun zorunlu reformları gerçekleştirebilmesine bağlıdır. Aşırı sağcı çoğunluklar getiren sistem ise, reform yollarını tıkamakta ve toplumun azınlıktaki dinamik unsurları arasında hoşnutsuzluğu körüklemektedir."[6]:72-73

"Cici demokrasi" kavramsallaştırması

Türkiye'deki demokratik sistemi "cici demok­rasi" ve "Filipin demokrasisi" gibi kavramlarla açıklarken, demokrasinin as­lında sadece egemen sınıfların, "mutlu azınlıkların" çıkarlarını savunan bir sistem olduğu söyledi. Avcıoğlu, Şili'de 1970'te seçimle iktidara gelen Salvador Allende'nin zaferinin ardından gelişen süreci "cici demokrasilerde" milli iradeyi, emekçi sınıfları temsil eden bir sistemin lehine yapılacak devrimin oy sandığından çıkamayacağına dair somut örnek olduğunu yazdı.[6]:115-117

12 Mart 1971 muhtırasına giden süreçte Doğan Avcıoğlu'nun çıkardığı Devrim gazetesi çevresinde toplanan ve içlerinde 27 Mayıs Darbesi'ni yapan Millî Birlik Komitesi'nin gerçek lideri Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun da bulunduğu "Millî Demokratik Devrimciler", o dönemin siyasal partilerinin demokrasi anlayışının bir oyalamaca olduğunu ileri sürerek "ulusçu-devrimci yöntem" denen ilkeler doğrultusunda meclis dışı muhalefeti savunuyorlardı. Bu dönemde Devrim gazetesi içinde, Türk Ordusunu kışkırtarak sol-sosyalist, bir çeşit Baasçı yönetim kurdurmak için Doğan Avcıoğlu ve İlhan Selçuk'un başını çektiği çok ciddi eylemler olduğu savlandı; Devrim gazetesinin genel yayın yönetmeni Hasan Cemal çok sonraları anılarını anlattığı Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005) adlı kitabında o zamanki amaçlarının "ulusalcı" subayları inandırarak onlarla birlikte bir "Millî Demokratik Devrim" yapmak olduğunu yazdı.[7]

Kürt sorunu

Siyasal alanda Cumhuriyet yılları boyunca "Kürt sorunu" yerine "Doğu meselesi" gibi isimlerle bahsedilen problemi ilk kez etnik kökene vurgu yaparak "Kürt sorunu" ile tarif etti.[4]:259 Türkiye'de bir Kürt devleti kurmanın hayalcilik olduğunu, halkların çıkarlarına aykırı olduğunu, milletlerarası çatışmalara yol açacağını söyledi. Türkiye'nin gerçekçi bir "Doğu politikasına" ihtiyacı olduğunu, geçmişte uygulanan politikaların iflas ettiğini belirterek problemin etnik özellikler göz önüne alarak feodalizmi tasfiye eden köklü bir toprak reformu, bölgesel kalkınma programları gibi yöntemleri gerektirdiğini söyledi. Batı ülkelerinin "devletsiz millet" şeklinde yaptığı incelemelere kuşkuyla yaklaşmıştır.[8]:719-721 Kürt sorununu sadece ekonomik ve sınıfsal olarak gören, Orta Çağ kalıntısı ağalık ve şeyhlik kurumlarının tasfiyesiyle meselenin kendiliğinden çözüleceğini söyleyen sosyalistleri eleştirmiştir. Öte yandan geçmişte "mutlak entegrasyonu" hedef alan "kültürel değerlerin eritilmesi" politikalarının sosyalizmin temel felsefesine aykırı olduğunu belirtmiş, geçmiş politikalara referansla "40 yıldır uygulanan entegrasyonun" başarılı olmadığını söylemiştir. Türk vatandaşlığının din, mezhep, ümmet, ırk gibi tanımlara bağlı olmadığını Türk devletine olan bağlılık ile tanımlandığını belirtmiştir.[8]:518-521

Remove ads

Eserleri

Özetle
Bakış açısı
  • Roger Garaudy, Sosyalizm ve İslamiyet, (Çeviri, E. Tüfekçi ile, Yön Yayınları, 1965)[2]:1
  • Türkiye'nin Düzeni (Bilgi Yayınevi, 1968)
  • 31 Mart'ta Yabancı Parmağı (1969)
  • Devrim Üzerine (1971)
  • Millî Kurtuluş Tarihi (4 cilt, 1974-1975)
  • Türklerin Tarihi (beş kitap, 1978-1982, 6. kitap (2013))
  • Devrim ve "Demokrasi" Üzerine (1980)
  • Osmanlı'nın Düzeni (2013)[9]

Türkiye'nin Düzeni (1968)

“Nasıl kalkınacağız?” sorusundan hareketle oluşmuş, hedef kitlesi olarak "zinde güçler" olarak tariflenen gruplara yazılmış eser, 1969 yılında Yunus Nadi Armağanı'nı kazanmış, sosyo-ekonomik bir tarihi yaklaşımın ilk ve en başarılı örnekleri arasındadır.[2]:158-168 Çıktığı yıl içinde dört baskı yapmış kitap, 2 bin küsür sayfalık hacimli bir eser olmasına rağmen askerler ve öğrenciler arasında popülerleşerek çok satanlar arasına girmiştir.

Eserde Selçuklulardan başlayan tarihsel süreç, Osmanlı bağlamında gelişen sömürge tipi bir kapitalizmin Cumhuriyet döneminde Demokrat Parti ile işbirlikçi bir kapitalizme dönüşme sürecini ayrıntılı tarihsel verilerle anlatmıştır. Türkiye'nin kalkınamamasında iç dinamiklerden daha çok dış dinamikler belirleyici kabul edilmiştir.[2]:158-168 Eserde demokrasi ve liberalizm gibi kavramlara üçüncü dünya açısından eleştirel yaklaşılmıştır.[2]:168-188 Eserin politikası, tarihçiliği ve tarih yazımı eleştirilerin ve övgülerin ana hattını oluşturdu. Azgelişmişlik açısından Türkiye'nin ele alınabileceği bir kuramsal temel oluşturma gayreti içinde olduğu söylenebilir.[2]:168-188

Osmanlı'nın Düzeni (2013)

2012 yılında, ölümünden yaklaşık otuz yıl sonra Doğan Avcıoğlu'nun hiç bilinmeyen, yayımlanmamış bir eseri daha ortaya çıkarıldı. Aynı zamanda Avcıoğlu'nun eşi Sevil Yurdakul'un kardeşi olan yazar Doğan Yurdakul, kız kardeşinin ölümünden sonra miras yoluyla kendisine kalan belge arşivini incelerken, bulduğu bir el yazması eserin, yazarın beş ciltlik tanınmış eseri "Türklerin Tarihi"nin 6. cildi olduğunu anlamıştır.[10] Ekim 2013'te, Avcıoğlu’nun "Türklerin Tarihi" dizisinin 6'ncı kitabı "Osmanlı’nın Düzeni", Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayınlandı. Kitap, yazarın ölümünden sonra yayımlanmış ilk kitabı oldu ve külliyatını tamamladı.[11]

Remove ads

Popüler kültür

  • Eskişehir: Doğan Avcıoğlu Kütüphanesi.[12]
  • Eskişehir: Odunpazarı Belediyesi ve Tekin Yayınevi tarafından dağıtılan Doğan Avcıoğlu Ödülleri.[13]

Hakkında yazılan kitaplar

  • 2000: Özdemir, Hikmet. Doğan Avcıoğlu: bir Jön Türk'ün ardından. Bilgi Yayınevi.[14]
  • 2006: Hürkan, Serhat. Üç Dergi Üç İnsan: Akis, Devrim, Yankı. Sinemis Yayınları [15]
  • 2008: Atılgan, Gökhan. Yön-Devrim Hareketi: Kemalizm ile Marksizm arasında geleneksel aydınlar. Yordam Kitap.[16]
Remove ads

Kaynakça

Loading content...
Loading related searches...

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Remove ads