Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Bülent Ecevit'e suikast girişimleri, 1970'li yıllarda Türk siyasetçi Bülent Ecevit'e karşı yapılmış tümü başarısızlıkla sonuçlanmış suikast girişimleri.
Ecevit, 70'li yıllarda Milliyetçi Cephe hükûmetlerinin kurulmasından itibaren yoğunlaşan çeşitli saldırılara uğradı. Bunlardan en önemlileri 23 Temmuz 1976'da New York'ta ve 29 Mayıs 1977'de o yıllarda sivil uçuşların yapıldığı Çiğli Havaalanında gerçekleşti. 1976'da Kıbrıs Harekatı sonrasında ABD'ye yapılan bir gezi sırasındaki saldırı, Ecevit'in korumasını yapan FBI çaşıtı tarafından önlendi. Çiğli Havaalanındaki girişimde dönemin İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan'ın kardeşi Mehmet İsvan yaralandı. Suikastte kullanılan silahın Özel Harp Dairesi'nde bulunduğu iddiaları sonraki yıllarda çeşitli tanıklıklarla tartışıldı.[1][2]
Seçim gezileri sırasında çeşitli illerde yapılan saldırıların Ülkücü komandolar tarafından gerçekleştirildiği ifade edildi. Bu saldırıların bir kısmı kendisine ihbar edilmiş, ancak Ecevit programlarını değiştirmemiştir. Olaylar sırasında polisin müdahale etmediği iddiaları dönemin yayın organlarına da yansımıştır. Orhan Koloğlu korumayı partililerin yaptığını anlatır: "Anadolu'daki seçim gezileri sırasında bu tip olaylarla sık sık karşılaşılırdı ve yanındaki partililer vücutlarını siper ederek kendisini korumaya çalışırlardı. Ecevit hiçbir zaman korku göstermemiş, ihbarlara önem vermemiş ve daima halkın önünde konuşmasını yapmıştır. Büyük bir olasılıkla bu ihbarlardan bazıları onu korkutmak amacı güdüyordu."[3] Ecevit, bu suikast ve saldırı girişimlerinin aldığı siyasi risklerin bedeli olduğunu ifade etmiştir.
Bülent Ecevit sonraki yıllarda yinelenen saldırıların ilkini Eylül 1973'te siyasi rakibi Süleyman Demirel'in memleketi Isparta'da yaşadı. 14 Ekim'de yapılacak 1973 Türkiye genel seçimlerinin çalışmaları için Isparta'ya giden Ecevit 150-200 kişilik bir kümenin saldırısına uğradı. Polis ve askerî birliklerin müdahale ettiği saldırıda, ara sokaklara giren küme, mitinge katılanları taşlamayı sürdürdü. Olaylarda Cumhuriyet Halk Partisi bayrağı taşıyan araçlar tahrip edildi. 1 kişi bıçaklandı, 20 kişi taşlarla yaralandı. CHP'liler yaralanan genci kürsüye çıkardılar. Ecevit "Arkadaşlar, bu arkadaşımızın kanı Süleyman Demirel'in de yaşatmak için uğraştığı demokrasi için dökülmüştür." dedi ve kendisine atılan taşı da Demirel'e armağan edeceğini söyledi. Daha sonra miting için Burdur'a giden CHP Genel Başkanı, olayları Adalet Partisi'nin çıkarttığını ifade etti. Seçim gezisi için Giresun'da bulunan Demirel ise, olayın siyasi bir niteliği olduğunu sanmadığını söyledi.[4][5]
1975 yılında çeşitli yerlerde siyasi saldırılar düzenlendi.[6] I. Milliyetçi Cephe hükümetinin kurulmasından bir süre sonra partisinin düzenlediği bir miting için Gerede'ye gelen Ecevit'in konvoyuna ilçe girişinde taşlı saldırıda bulunuldu ve yaralananlar oldu. Alana gelen Ecevit kürsüye çıkarak konuşmaya başladı, ancak taşlı sopalı saldırı burada da devam etti. Dönemin gazetelerinde, meydan çevresindeki binalardan ve bir caminin minaresinden kalabalığın üzerine ateş açıldığı ve silahlarını çeken Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin Ecevit'i meydandan uzaklaştırarak Hükûmet Konağı'na getirdikleri yönünde haberlere yer verildi. Olaylarda 2 kişi açılan ateş sonucu, 40 kişide bıçak, taş ve sopalarla yaralandı, 20 dükkân ise tahrip edildi.[7][8]
Ecevit, Gerede olaylarından 2.5 ay sonra Elazığ'da kürsüde konuşurken benzer bir saldırıya uğradı. Dinleyen kalabalık taş, sopa ve silahlarla yapılan saldırıdan korunmaya çalışırken Ecevit konuşmasını sürdürdü. Ecevit ve beraberindekiler ayrıldıktan sonra da olaylar mahallelerde devam etti. Olaylar sonucunda arasında polislerin de bulunduğu 50 kişi yaralandı. 57 kişi gözaltına alındı, CHP İl Merkezi tahrip edildi, pek çok dükkân yağmalandı.[9] Olaylara Devlet Güvenlik Mahkemesi el koydu.[10]
Stavros Psihopedrisdes tarafından New York Waldorf Astoria Oteli'nde yapılan silahlı saldırıdır. Suikastçı otelin lobisinde bulunan Ecevit'e silahı doğrulttuğunda koruma müdürü Mümtaz Karaduman ve kendisini korumakla görevli FBI Çaşıtı Bernard Johnson, saldırganın üzerine atlamış, boğuşma sırasında FBI çaşıtı elinden yaralanırken, Ecevit olay yerinden uzaklaştırılmıştır. Ecevit, hayatını kurtaran FBI çaşıtını 2002'de Türkiye'ye davet edip bir teşekkür plaketi vermiştir.[11]
1977 Türkiye genel seçimleri öncesinde çeşitli olaylarda üç ayda 133 kişi öldürülmüş, CHP'ye ve Ecevit'e yapılan saldırılar da artmıştı.[8] Niksar'a giden Ecevit çiftinin bulunduğu seçim otobüsü ve CHP'liler silahlı saldırıya uğradı. 10 kişi yaralandı. Polisin müdahale etmediği olaylar, asker desteği ile bastırıldı. Saldırı nedeniyle, arasında lise müdürlerinin de olduğu 30 kişi gözaltına alındı. Ecevit, konuyla ilgili olarak "Bu Adalet Partisi'yle MHP'nin birlikte hazırladıkları bir oyun. Niksar'da beni, sizi kurşunlayan ve taşlayanlar, iktidardaki haydutların uşaklarıdır." diye açıklama yaptı.[2] Seçim gezisi, camları kırık otobüsle sürdürüldü.
26-27 Nisan gecesi Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde afiş asma ve slogan atma nedeniyle başlayan tartışmalar ilçede gerginliğe yol açtı. Olaylar sürerken kente gelen CHP konvoyuna "Milliyetçi Türkiye", "Başbuğ Türkeş" sloganları atan 300 kişi önce taşlı sopalı daha sonra silahlı saldırıda bulundu. 8 kişi ağır yaralandı. Erzincan Senatörü Niyazi Ünsal ve Tunceli milletvekili Nihat Saltık da yaralandı. Ecevit, saldırı sırasında güvenlik güçlerine seslenerek şöyle dedi: "Bir avuç eşkıyanın kurşun sıkmasını önleyemezseniz cezasını çekersiniz. Ben buradayım, öldürürlerse beni de öldürsünler".[12][13]
Şiran'dan sonra Erzincan'da yapılması beklenen miting olaylar ve Erzincan'da benzer hazırlıkların yapıldığı haberleri üzerine iptal edildi. Erzincan'da miting için bekleyenler saldırıya uğradı.
Seçim çalışmaları için İzmir'de yapılacak miting hazırlığı sırasında seçim otobüsüne binmek üzere olan Ecevit'e 29 Mayıs 1977 günü yaklaşan biri ateş açmış, ancak kurşun sıyırarak arkada bulunan Mehmet İsvan'a saplanmıştır. Silahın daha önce bilinmeyen zehirli mermi attığı tespit edilmiştir. Olay sonrası ateş eden, Çiğli Karakolunda görevli bir polis memuruydu.[14]
Ateş edilen ve Türkiye'de 3 tane bulunan silahın ise Özel Harp Dairesine ait olduğu belirlenmiştir.[15] Silah, ABD yapımı Tengas markadır ve deneme aşamasında olup özelliği ise zehirli kurşun atmasıdır. Bülent Ecevit'i hedef haline getiren olay, 1970'lerin ikinci yarısında Dışişleri Bakanlığında Kıbrıs işlerinden sorumlu şube müdürü olarak görev yapan Onur Öymen'in de katıldığı Kanada’daki bir toplantıda sergilenen tehditkâr ve baskıcı tavırdan şifreli telgraf ile haberdar edilmesi üzerine, "Bizi bu kadar zorlamayın, gerekirse duvarın öteki tarafına geçeriz." açıklamasını yapmış olmasıdır. Soğuk Savaş'ın alabildiğine tırmandığı ortamda NATO'nun kanat ülkesi olan Türkiye Başbakanı'nın tavrının ittifakın çekirdeğinde bomba etkisi yaptığından şüphe edilemez. O noktada kendisinin saf dışı edilmesi için düğmeye basılmış olması mümkündür.[16]
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı'nın, 1977 yılında Kanlı 1 Mayıs olaylarını kontrgerillaya yaptırdığı ve böylelikle askeri darbe hazırlıkları içerisinde olduğu iddiaları Millî İstihbarat Teşkilatı tarafından rapor edilince, bizzat Başbakan Süleyman Demirel tarafından, 29 Mayıs 1977'de İzmir'de Bülent Ecevit'e yapılan suikasttan 3 gün sonra 1 Haziran 1977 tarihinde, olaylara adı karışan diğer askeri kişilerle birlikte kendiliğinden emekliye sevk edilmiştir.[17][18][19]
3 Haziran 1977 tarihinde İstanbul'da bulunan Taksim Meydanı'nda yapılan CHP mitingidir.CHP tarihinin en geniş katılımlı ve en coşkulu mitinglerinden biri olarak bilinir.
Zamanın Başbakanı Süleyman Demirel, Bülent Ecevit'e Çiğli'de uğradığı suikast girişiminden 4 gün sonra ilettiği mektupta 3 Haziran'da yapılacak Taksim mitingi sırasında Sheraton Oteli'nin üst katlarındaki bir odadan dürbünlü silah ile ateş edileceği istihbaratını veriyordu. Ecevit, bu mektuba "Ben yarın Taksim'de olacağım" biçiminde yanıt vermiştir.
Ecevit, 5 Haziran 1977 seçimleri için radyodan yaptığı propaganda konuşmasında halka kendisine suikast düzenleneceği yolunda istihbarat raporu verildiğini ve bu yüzden ertesi gün hiç kimsenin mitinge gelmemesini istemiş, yalnızca kendisinin gideceğini bildirmiştir. Buna karşın 3 Haziran günü meydan dolmuştur.
Ecevit, Emekli Emniyet Müdürü Mümtaz Karaduman'ın anılarına göre, suikast bildirimi yapılan Taksim Mitingi'ne başlarına bir şey gelmesin diye korumalarını götürmek istememiştir.
CHP'nin Nevşehir İl Başkanı Mehmet Zeki Tekiner, 17 Haziran 1980'de uğradığı silahlı saldırıda CHP'nin Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Yükselbaba ile birlikte öldürüldü. Cenazeler için Nevşehir'e giden Ecevitler ve diğer CHP'liler önce taşlı saldırıya uğradılar. Cenaze, camiye götürülürken patlayan silahlarla, aralarında Muş milletvekili Burhan Garip Şavlı'nın da bulunduğu 9 kişi yaralandı. Koruma altına alınan Ecevit, daha sonra valiliğe giderek dönemin başbakanı Süleyman Demirel ve Genelkurmay başkanı Kenan Evren'i telefonla aradı, can güvenliğinin kalmadığını ve emniyet güçlerinin olaylar karşısında yetersiz kaldığını bildirdi. Ecevit ve beraberindekiler askerî birlikler geldikten sonra kentten ayrıldı. Tekiner ve Yükselbaba'yı öldürdükleri gerekçesiyle biri öğretmen 3 kişi tutuklandı. Yargılamalar sırasında saldırı buyruğunun Abdullah Çatlı'dan geldiği ortaya çıktı.[20][21]
Ecevit'e suikast yapılacağı yönündeki bir söylenti, 2012 yılında Ergenekon davasında gündeme geldi. Ecevit'in koruma amiri Recai Birgün, terörle mücadelede görevli bir arkadaşından "Cumhurbaşkanına giderken suikast olabilir, dikkatli ol." ihbarı aldığını anlattı. Suikast tarihinin Eylül 2002 olarak verildiğini ancak Ecevit'in bu tarihte bir randevusu olmadığını anlatan Birgün, ”Bir süre sonra 20 Eylül’de Cumhurbaşkanlığı’nda kabul töreni olacağı bildirildi. Aynı tarih olması, hiç olmayan bir günde randevu çıkması üzerine tedirgin oldum. 2 ayrı ekip çıkararak o gün Ecevit’i 24 saat basından atlattım.” diye ifade verdi.[22]
Rahşan Ecevit'in, eşi Bülent Ecevit'in tedavi süreci ve ölümüne ilişkin suikast iddialarının Ergenekon dava dosyasına girmesi sonucunda tıbbi suikast incelemesi başlatıldı.[23]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.