Remove ads
2009 yapımı Amerikan filmi Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Avatar, 2009 ABD yapımı destansı bilimkurgu filmi. Filmin senaryosunu Titanik, Yaratık 2, Terminatör filmlerinin yönetmeni James Cameron yazmış ve filmi yönetmiştir. Üç boyutlu (3D) sinema tekniği ile çekilmiştir. 18 Aralık 2009 tarihinde gösterime girmiştir. Aynı zamanda tüm zamanların en çok hasılat yapan film rekorunu elinde bulunduruyor.[3]
Yönetmen | James Cameron |
---|---|
Yapımcı | James Cameron Jon Landau |
Senarist | James Cameron |
Oyuncular | Sam Worthington Zoë Saldaña Sigourney Weaver Michelle Rodriguez Stephen Lang Joel David Moore Giovanni Ribisi CCH Pounder Dileep Rao Matt Gerald Laz Alonso Peter Mensah Wes Studi |
Müzik | James Horner |
Görüntü yönetmeni | Mauro Fiore |
Kurgu | John Refoua Stephen Rivkin |
Stüdyo | Lightstorm Entertainment |
Dağıtıcı | 20th Century Fox |
Cinsi | Sinema filmi |
Türü | Bilimkurgu |
Renk | Renkli |
Yapım yılı | 2009 |
Çıkış tarih(ler)i | 18 Aralık 2009 |
Süre | 162 dk. |
Ülke | ABD |
Dil | İngilizce |
Bütçe | 237.000.000 $[1] |
Hasılat | 2.922.917.914 $ (dünya çapında)[2] |
Devam filmi | Avatar 2 |
Film geleneksel 2-D, 3-D ve IMAX 3D formatlarında gösterime sokuldu. Avatar'ın resmi bütçesi 237 milyon $'dır; diğer tahminlere göre ise filmin yapım maliyeti 280–310 milyon ve pazarlama maliyeti de 150 milyon dolardır.[4][5]
Avatar'ın galası 10 Aralık 2009'da Londra, Birleşik Krallık'ta yapıldı ve 18 Aralık 2009'da ABD ve Kanada'da gösterime girdi. ABD ve Kanada'da açılış gününde 26 milyon $[6] haftasonunda ise 77 milyon $[7] hasılat elde etti. Uluslararası açılışı iki gün daha erken gerçekleşti ve gösterimin ilk beş günü sonunda dünya çapında 232 milyon $ hasılat elde etti.[8] Gösterimin üçüncü haftasında 1 milyar $ hasılatı geçti ve altıncı haftada Cameron'un daha önceki filmi Titanik'in sahip olduğu 2 milyar 185 milyon $ hasılatı geride bırakarak tüm zamanların gişe hasılatı rekorunu elde etti.[9]
67. Altın Küre Ödülleri'nde en iyi film ve en iyi yönetmen (James Cameron) ödüllerini almıştır.[10] 9 dalda aday gösterildiği 82. Akademi Ödülleri'nde ise sanat yönetimi, görüntü yönetmeni ve görsel efekt dallarında 3 ödül kazanmıştır.
22 Nisan 2010'da satışa çıkan Blu-ray versiyonu ilk günde yaklaşık 1.5 milyon satarak 600 bin satış rakamıyla The Dark Knight filmine ait olan rekoru kırmıştır.[11]
Filmin başarısının ardından James Cameron, dört ardıl film daha üretmek için 20th Century Fox ile anlaşma imzaladı: Avatar 2 ve Avatar 3'ün ana çekimleri tamamlandı ve sırasıyla 16 Aralık 2022 ve 20 Aralık 2024'te gösterime girecekler; ve kalan filmlerin (Avatar 4 ve Avatar 5) 18 Aralık 2026 ve 22 Aralık 2028'de[12] gösterime girmeleri planlanmaktadır.[13][14]
Filmin hikâyesi 22. yüzyılda, Pandora adlı bir uyduda geçer. 2154'te insanlar Dünya'nın doğal kaynaklarını tüketir ve bu ciddi bir enerji krizine yol açar. Resources Development Administration (RDA) adlı kuruluş, Alpha Centauri yıldız sisteminde bir gaz devi olan Polyphemus gezegeni yörüngesindeki yoğun ormanlık yaşanabilir bir uydu olan Pandora'da değerli bir mineral olan unobtanium madenlerini keşfeder.[15] Atmosferi insanlar için zehirli olan Pandora, doğayla uyum içinde yaşayan ve Eywa adında bir ana tanrıçaya ibadet eden 3-4 metre boylarında, mavi tenli, akıllı insansı görünümlü,[16] kabile kültürünü benimsemiş, saldırıya uğramadıkları sürece barışçıl bir tür olan Na'vi halkına ev sahipliği yapmaktadır.
Pandora'nın biyosferini keşfetmek için bilim adamları, genetik olarak eşleşen insanlarca sinirsel bağlantı aracılığıyla kontrol edilebilen, "avatar" adı verilen Na'vi-İnsan melezi biyolojik bedenleri kullanmaktadırlar. Belden aşağısı felçli eski bir deniz piyadesi olan Jake Sully (Sam Worthington), ölen ikiz kardeşi için hazırlanan bir avatarın sürücüsü olarak Pandora'da yaşamaya gönüllü olur. Avatar Programının başı olan Dr. Grace Augustine (Sigourney Weaver), Sully'yi yetersiz bir yedek olarak görmektedir ancak onun görevini bir koruma olarak kabul eder. Grace ve diğer bilim adamı Dr. Norm Spellman'ın (Joel David Moore) avatarlarına eşlik ederken, Jake'in avatarı bir thanator tarafından saldırıya uğrar ve bir kadın Na'vi olan Neytiri tarafından ormana kaçtığı sırada kurtarılır. Uğurlu bir işarete tanık olan Neytiri, onu kendi klanına götürür. Neytiri'nin annesi Mo'at, klanın ruhani lideri olarak, kızına Jake'in toplumlarını öğrenmesine önayak olmasını emreder.
RDA'nın özel güvenlik gücü başkanı Albay Miles Quaritch (Stephen Lang), Jake'e, Na'vi klanının, bölgedeki en zengin unobtanium mevduatının üzerinde duran Yuva Ağaç[17] adlı dev ağaç yuvası hakkında bilgi topladığında şirketin bacaklarını geri getireceği vaadinde bulunur. Grace bunu öğrendiğinde, kendini, Jake'i ve Norm'u geçici bir eşleşme ünitesi barındıran bir ileri karakola aktarır. Sonraki üç ay boyunca Jake yerlilere sempati duymaya başlar. Jake kabileye kabul edildikten sonra, o ve Neytiri birbirlerini dost olarak seçerler. Bu Na'vi prensesine âşık olan Sully, kendisini Pandora'yı gün geçtikçe tüketen insan ordusu ile Na'vi halkının arasındaki çatışmanın ortasında bulur. Kısa bir süre sonra, Jake, kutsal bir Na'vi bölgesini yok etmekle tehdit eden bir buldozeri devre dışı bırakmaya çalıştığında bağlılık değişikliğini ortaya koymuştur. Zamanla Prenses Neytiri ile bir ilişki içine girdiklerinde, Jake artık insanların amacını tamamen unutup, Na'vi direnişine katılarak organize bir şekilde insanlara karşı koyar. Onu en çok etkileyen şey, en nihayetinde daha iyi bir beden içinde olup, felçli olan bacaklarını tekrar hissedip (Avatar bedeninde) eskisi gibi koşabilmesidir. Quaritch'in, Jake'in buldozer üzerindeki saldırısının video kaydını yönetici Parker Selfridge'e (Giovanni Ribisi)[17] göstermesi ve Jake'in Na'vi'lerin Yuva Ağacı asla terk etmeyeceğini itiraf ettiği bir başka kayıt sonucu, Selfridge Yuva Ağacın yok edilmesi için operasyon emri verir.
Grace'in Yuva Ağacı yok etmenin Pandora'ya özgü biyolojik sinir ağına zarar verebileceği görüşüne rağmen, Selfridge, Jake ve Grace'e saldırıyı başlatmadan önce Na'vi'leri tahliye olmaya ikna etmek için bir saat süre verir. Jake, Na'vi'lere bir casus olduğunu itiraf eder ve bunun sonucunda onu ve Grace'i esir alırlar. Quaritch'in adamları, Neytiri'nin babasını (klan şefi) ve diğerlerini öldürerek Yuva Ağacı yok eder. Mo'at, Jake ve Grace'i kurtarır, ancak avatarlarından ayrılırlar ve Quaritch'in kuvvetleri tarafından hapsedilirler. Quaritch'in vahşetinden tiksinen pilot Trudy Chacon (Michelle Rodriguez), Jake, Grace ve Norm'u serbest bırakır ve onları Grace'in ileri karakoluna götürür, ancak Grace kaçış sırasında Quaritch tarafından vurulur. Na'vi'lerin güvenini yeniden kazanmak için Jake, Na'vi'lerce korkulan ve onurlandırılan ejderha benzeri bir yırtıcı olan Toruk'a biner. Jake, mültecileri kutsal Ruhlar Ağacında bulur ve Grace'i iyileştirmek için Mo'at'a yalvarır. Klan, Grace'i insan bedeninden Ruhlar Ağacı yardımıyla avatarına aktarmaya çalışır, ancak süreç tamamlanmadan Grace ölür. Yeni şef Tsu'tey tarafından desteklenen Jake, klanı birleştirir ve onlara RDA ile savaşmak için tüm klanları toplamalarını söyler. Quaritch, yıkımının yerlileri moralsizleştireceğine inanarak Ruhlar Ağacına karşı önleyici bir hava saldırısı düzenler. Savaşın arifesinde Jake, Na'vi'ler adına müdahale etmek için Ruhlar Ağacı ile sinirsel bir bağlantı yoluyla Eywa'ya dua eder.
Sonraki savaş sırasında, Na'vi'ler, Tsu'tey ve Trudy de dâhil olmak üzere ağır kayıplar verir; ancak Pandora'nın vahşi yaşamı beklenmedik bir şekilde saldırıya katıldığında ve Neytiri'nin, Eywa'nın Jake'in duasına verdiği cevap olarak yorumladığı insanları bastırdığında, kurtarılır. Jake, Ruhlar Ağacına ulaşmadan önce geçici önlem bombacısını yok eder; bir AMP takımı ile Quaritch, kendi hasarlı uçaklarından atlar ve Jake'in insan vücudunu içeren avatar bağlantı birimini açarak, onu Pandora'nın zehirli atmosferine maruz bırakır. Quaritch, Jake'in avatarının boğazını kesmeye hazırlanırken, Neytiri, Quaritch'i öldürür ve Jake'i boğulmaktan kurtarır ve orada Jake'in biçimini ilk kez görür.
Jake, Norm ve seçkin birkaç kişi hariç, tüm insanlar Pandora'dan kovulur ve Dünya'ya geri gönderilir. Jake'in bilinci, Ruhlar Ağacı'nın yardımıyla kalıcı olarak avatarına aktarılır.
1994 yılında yönetmen James Cameron,[34] Avatar için 80 sayfalık bir konuyu kaleme almış ve çocukluğunda okuduğu "her bilimkurgu kitabı"ndan ve Edgar Rice Burroughs ve H. Rider Haggard'ın macera romanlarından ilham almıştır.[35] Ağustos 1996'da Cameron, Titanic filmini tamamladıktan sonra, yapay veya bilgisayar tarafından üretilen oyuncuları içerecek olan Avatar'ı çekeceğini açıkladı.[36] Proje 100 milyon dolara mâl olacak ve "gerçek gibi görünen ancak fiziksel dünyada bulunmayan" önde gelen rollerde en az altı oyuncuyu içerecekti.[37] Cameron'ın da bir ortaklığı bulunan görsel efektler şirketi Digital Domain, 1997'in ortalarında 1999 sürümü için üretime başlaması beklenen projeye katıldı.[38] Ancak Cameron, o zamanki mevcut teknolojinin, anlatmayı amaçladığı hikâye ve görselliğe yeterli olmadığını hissetti. İlerleyen birkaç yıl boyunca belgesel çekmeye ve teknolojiyi geliştirme işine odaklanmaya karar verdi. Bloomberg Businessweek kapak hikâyesinde, 20th Century Fox'un, Ekim 2005'te Fox yöneticilerine gösterdiği Avatar için bir kavram klibinin, çekimi için Cameron'a 10 milyon dolar verdiğini ortaya çıkardı.[39]
Şubat 2006'da Cameron, Project 880 adlı film projesinin, "Avatar'ın yeniden donatılmış versiyonu" olduğunu, yıllar önce yapmaya çalıştığı bir film olduğunu söylüyor[40] ve bilgisayar tarafından üretilen Gollum, King Kong ve Davy Jones karakterlerinin yaratılmasındaki teknolojik ilerlemelerden bahsediyordu.[35] Cameron, önceki yıl beş günlük bir kamera testini tamamladıktan sonra Savaş Meleği projesinin önünden Avatar'ı seçmişti.[41]
Ocak-Nisan 2006 tarihleri arasında Cameron senaryo üzerinde çalışmış ve filmin uzaylı varlıkları Na'vi'ler için bir kültür geliştirmiştir. Na'vi'lerin dili Güney Kaliforniya Üniversitesi'de bir dilbilimci olan Dr. Paul Frommer tarafından yaratıldı.[35] Na'vi dili, Cameron tarafından eklenen 30 kelimeyle birlikte yaklaşık 1000 kelimelik bir sözlüğe sahiptir. Dilin sesbirimleri, Etiyopya'nın Amharca dilinde bulunan yansız ünsüzleri ("skxawng" sözcüğündeki "kx" gibi) ve Cameron'un Yeni Zelanda Māori dilinden almış olabileceği baş im, genizden söylenen damaksıl "ng" yi içerir.[42] Aktris Sigourney Weaver ve filmin set tasarımcıları, botanikçilerin bitkileri incelemek ve örneklemek için kullandıkları yöntemleri öğrenmek ve filmde tasvir edilen Pandora organizmaları arasındaki iletişimi açıklama yollarını tartışmak için Kaliforniya Üniversitesi, Riverside'da bitki fizyolojisi profesörü Jodie S. Holt ile bir araya geldi.[43]
2005'ten 2007'ye kadar, Cameron, ünlü fantastik sanat çizeri Wayne Barlowe ve ünlü konsept sanatçısı Jordu Schell de dâhil bir avuç tasarımcıyla birlikte, 3 boyutlu fırça betimlemelerinin istenilen görüşleri yakalamadığını hissettiğinde[44] Na'vi tasarımlarını resimlerle ve fiziksel olarak heykellerle şekillendirmek üzere, genellikle Onun Malibu'daki evinin mutfağında çalışmışlardır.[45] Temmuz 2006'da Cameron, Avatar'ı 2008'in ortalarında yayınlanmak üzere çekeceğini açıklamış ve Şubat 2007'ye kadar kurulan bir oyuncu kadrosuyla ana çekimlere başlamayı planlamıştı.[46] Ertesi Ağustos, Cameron'un Avatar'ı üretmesine yardımcı olmak için görsel efekt stüdyosu Weta Digital bir sözleşme imzaladı.[47] Geçmişte Cameron ile işbirliği yapmış olan Stan Winston, filmin tasarımlarına yardımcı olmak üzere Avatar ekibine katıldı.[48] Filmin yapım tasarımı birkaç yıl sürmüştür. Filmde iki farklı yapım tasarımcısı ve biri Pandora'nın bitki örtüsü ve direyine odaklanan, diğeri ise insan teçhizatları ve insan değişkenlerini yaratan iki ayrı sanat bölümü vardı.[49] Eylül 2006'da Cameron'ın 3 boyutlu çekim yapmak için kendi geliştirdiği Gerçeklik Kamera Sistemini (RCS, Reality Camera System 116 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.) kullandığı duyuruldu. Sistem derinlik algısı oluşturmak için tek bir kamera gövdesinde iki yüksek çözünürlüklü kamera kullanır.[50]
Bu hazırlıklar devam ederken, Fox, Cameron'un birkaç karakteri bir araya getirmek için senaryoyu yeniden yazmasına ve filmin düşmesi durumunda ücretini kesmeyi teklif etmesine rağmen, Cameron'un önceki, resmi Titanik'teki maliyet taşmaları ve gecikmeleriyle ilgili acı verici deneyimi nedeniyle Avatar'a olan bağlılığı üzerinde titremeye devam etti.[39] Cameron, filmin belirsiz geleceğini temsil etmesi için ortak yapımcı Jon Landau'nun ofisinin dışında, yanan amber renkli işaretiyle bir trafik ışığı kurdu.[39] 2006 yılının ortalarında Fox, Cameron'a "bu filmden vazgeçtiğini belirsiz bir şekilde söylemedi" ve bu yüzden diğer stüdyolara iş yapmaya başlamış, Walt Disney Stüdyoları'na yakınlaşarak kavramsal tasarım kanıtını Başkan Dick Cook'a göstermişti.[39] Ancak, Disney işi devralmaya çalıştığında, Fox ilk ret hakkını kullandı. Ekim 2006'da Fox, Ingenious Media'nın filmi desteklemeyi kabul etmesinin ardından Avatar'a yatırım yapmayı kabul etti ve bu da Fox'un finansal riskini filmin resmî 237 milyon dolarlık bütçesinin yarısından daha azına indirdi. Fox, Avatar'ı kabul ettikten sonra, şüpheci bir Fox yöneticisi başını salladı ve Cameron ve Landau'ya şunu söyledi, "Bunu yapmana izin verdiğimiz için mi yoksa bunu yapabileceğini düşündüğün için mi daha çılgındın bilmiyorum ..."[51]
Aralık 2006'da Cameron, Avatar'ı "dolayısıyla bir gezegende 200 yıllık fütüristik bir öykü ... çevresel bir vicdanla eski moda bir orman macerası [bu] efsanevi bir öykü anlatımı seviyesine yöneliyor" şeklinde nitelendirdi.[53] Ocak 2007'de bir basın açıklaması, filmi "kurtuluş ve devrimin duygusal bir yolculuğu" olarak nitelendirdi ve konusunu "yaralı bir eski deniz piyadesi, biyoçeşitlilik açısından zengin egzotik bir gezegene yerleşmek ve onu sömürmek için bir çaba içine istemeyerek itilir, sonunda hayatta kalmak için bir savaşta yerli ırklara önderlik eder" şeklinde açıkladı. Hikâye, hayali görüntü oyunlu (phantasmagoric) bir bitki ve canlı ekosistemi ile zengin bir kültür ve dile sahip yerli halkla tamamlanmış, eksiksiz bir dünyadan oluşacaktı.[32]
Yaklaşık 30 milyon dolarlık vergi kredisinin stüdyo ve finansörleri üzerindeki mali etkiyi azaltacağını belirten tahminler, filmin maliyetini yaklaşık 280-310 milyon dolar ve pazarlama maliyetini de yaklaşık 150 milyon dolar olarak belirlemişti.[4][5][54] Bir stüdyo sözcüsü, bütçenin "237 milyon dolar, tanıtım için 150 milyon dolar ile hikâye sonu" olduğunu söyledi.[1]
Avatar öncelikle yayılmacılık ve derin ekoloji bağlamında kendini keşfetmenin gelişim-macera yolculuğudur.[55] Cameron, ilhamını "çocukken okuduğu her bilimkurgu kitabı" olduğunu ve özellikle Edgar Rice Burroughs'un John Carter serisinin stilini güncellemek için çabaladığını ve Pandora'nın derin ormanlarının, Disney'in 37. animasyon filmi Tarzan'dan görselleştirildiğini belirtmiştir.[20] Avatar'ın, kültürler ve medeniyetler arasındaki çatışmaları konu alan Lord'un Tarlalarındaki Oyun, Zümrüt Ormanı ve Prenses Mononoke filmleriyle ve hırpalanmış bir askerin kendini başlangıçta karşısında savaştığı kültüre çekildiği Kurtlarla Dans gibi filmlerle ortak temaları paylaştığını kabul etti.[56][57] Ayrıca Hayao Miyazaki'nin Prenses Mononoke gibi anime filmlerinin Pandora'nın ekosistemini etkilediğini gösterdi.[57]
Time dergisi 2007'de yaptığı bir röportajda, Cameron'a Avatar teriminin anlamını sorduğunda, bunun, "Hindu tanrılarından birinin bedenlenmiş biçim alan enkarnasyonu" anlamına geldiğini söyledi. Bu filmde bunun anlamını, "gelecekte insan teknolojisinin, bir insanın zihnini uzakta konumlandırılmış bir bedene, biyolojik bir bedene yerleştirmesidir." şeklinde belirtti.[58] Cameron aynı zamanda, insanların uzaylı bedenlere nasıl uzaktan kumanda edebildikleri ve kişiliklerini onlara nasıl aktarabilecekleri konusunda, Japon siberpunk manga ve animesi Kabuktaki Hayalet'den de alıntı yapmıştır.[59][60]
Pandora'nın yerli insansı türü olan Na'vi'lerin görünümü, Cameron, Avatar üzerinde çalışmaya başlamadan çok önce, Cameron'un annesinin ona anlanttığı bir rüyadan ilham aldı. Rüyasında, 4 metre boyunda, mavi tenli bir kadın görmüş ve "harika bir görüntü" olduğunu düşünmüştü.[55] Ayrıca dedi ki, "Ben maviyi severim. İyi bir renk ... artı, kavramsal olarak sevdiğim Hindu tanrılarıyla[61] bir bağlantısı var."[62] "Muhteşem" uzun boylu mavi uzaylıların yerli nüfusunu barındıran bir gezegene sahip olan ilk senaryosu da (1976 veya 1977'de yazılmış) benzer betimlemeleri içeriyordu.[55]
Jake ve Neytiri karakterleri arasındaki aşk hikâyesi için Cameron, tâlihsiz bir aşk teması uyguladı ve Jack ve Rose'un Titanik filmindeki eşleşmesiyle olan benzerliğini kabul etti. Bir muhabir, "Her iki çift de ilişkilerini küçümseyen ve rakip topluluklar arasında taraf seçmek zorunda kalan radikal olarak farklı kültürlerden geliyor" dedi.[63] Cameron, Jake ve Neytiri'nin aşk hikâyesinin kısmen inandırıcı olarak algılanıp algılanmayacağını, Neytiri'nin uzaylı görünüşünün fiziksel çekiciliğine bağlı olduğunu ve bu hikâyenin, tüm erkek film ekibinin fikri dikkate alınarak geliştirilebileceğini düşündü.[64] Cameron, Jake ve Neytiri'nin hemen aşık olmadığını hissetse de, tasvirleri (Worthington ve Saldana) karakterlerin yaptığını hissetti. Cameron, iki oyuncunun film çekimleri sırasında "büyük bir kimyası vardı" dedi.[63]
Filmin uçan "Hallelujah Dağları" için tasarımcılar "birçok farklı dağ türünden, ama esas olarak Çin'deki karstik kireçtaşı oluşumlarından" ilham aldılar.[66] Yapım tasarımcısı Dylan Cole'a göre, kurgusal uçan kayalar için, dünya çapında diğer örnekler arasından, Guilin, Zhangjiajie'deki, Huangshan'dan (Sarı Dağ olarak da bilinir) esinlenilmiştir.[66] Cameron, Çin zirvelerinin uçan dağların betimlemeleri üzerindeki etkisini belirtmişti.[67]
Pandora'daki insanların madencilik kolonisinin iç mekânlarını yaratmak için yapım tasarımcıları Haziran 2007'de Meksika Körfezi'ndeki Noble Clyde Boudreaux[68] petrol platformunu ziyaret etti. Daha sonra yapım sonrası aşama için, fotogerçekçi CGI (Computer-generated imagery) ile ekranda çoğaltılan platform, her yönden fotoğraflanıp, ölçülüp, filme alınmıştı.[69]
Cameron, "tüm aksiyon ve macera, bu bir kaşık dolusu şekere sahip bir şey" ama aynı zamanda bir vicdanı var; "belki de bunun tadını çıkarmanız, sizin doğa ve adam ile etkileşim kurma yolu hakkında biraz düşünmenizi sağlar". Ona göre, "Na'vi'ler, bizim daha yüksek benliklerimizi ya da arzulu benliklerimiz olan, olduğumuzu düşünmek istediğimiz bir şeyi temsil eder" ve filmde iyi insanlar olmasına rağmen, insanlar, "bildiğimiz durumda, dünyamızı mahveden ve belki de kendimizi acımasız bir geleceğe mahkum eden parçalarımız olarak temsil edilmektedir" dedi.[70]
Cameron, Avatar'ın ABD'nin Irak Savaşı'ndaki rolünü ve genel olarak mekanize savaşın kişiliksiz doğasını dolaylı olarak eleştirdiğini kabul ediyor. Filmde şok ve dehşet teriminin kullanılmasına atıfta bulunan Cameron, "Füzeleri fırlatmanın nasıl bir his olduğunu biliyoruz. Amerika'ya değil, kendi toprağımıza düşmelerinin nasıl bir his olduğunu bilmiyoruz."[71] Daha sonraki röportajlarda, "... Bence, bu etrafı çevrili bir sistemi sorgulamak, çok vatanseverce ..."[72] ve, "film kesinlikle Amerikan karşıtı değil" dedi.[73] Filmdeki bir sahne, yükselen Na'vi Yuva Ağacı'nın şiddetli yıkımını tasvir ediyor; bir füze saldırısından sonra alevler içinde çöker, manzarayı kül ve uçuşan közlerle kaplar. Sahnenin Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan 11 Eylül saldırılarına benzerliği hakkında sorulan soruya Cameron, "11 Eylül'e ne kadar benzediğine şaşırdığını" söyledi.[71]
Avatar için temel çekimler Nisan 2007'de Los Angeles ve Wellington, Yeni Zelanda'da başladı. Cameron, filmi bilgisayar tarafından üretilen karakterler ve canlı ortamlarla birlikte tam bir canlı aksiyon çekime sahip bir melez yapıt olarak nitelendirdi. "Kusursuz biçimde, günün sonunda izleyicilerin neye baktıkları hakkında hiçbir fikri yoktur" dedi Cameron. Yönetmen, film için asli olmayan sahneler üzerinde dört ay çalıştığını belirtmiş[74] ve film, Cameron ve Vince Pace tarafından geliştirilen tescilli, dijital 3 boyutlu Füzyon Kamera Sisteminin değiştirilmiş bir türevi ile çekilmiştir.[75] Ocak 2007'de Fox Stüdyoları, Cameron'un 3 boyutlu bir filmin daha az süreklilik kaybı (ing. 'jerkiness' veya 'strobing'; görüntünün kayması anında düzensiz, 'çırpıntılı', 'dalgalı' bir 'hareket ve süreklilik kaybı') ile dikkat çekici hale gelmesi için daha yüksek kare hızı gerektirdiğine dair güçlü görüşüne rağmen, Avatar için 3 boyutlu çekimlerin saniyede 24 kare hızında üretileceğini açıkladı.[76] Cameron'a göre film, %60 bilgisayar üretimi unsurlar ve %40 canlı aksiyonun yanı sıra geleneksel minyatürlerden oluşmaktadır.[77]
Hareket yakalama kayıtları, Los Angeles'taki Playa Vista'da, Hughes Aircraft sahnesinde 31 gün sürdü.[41][78] Canlı aksiyon kayıtları Ekim 2007'de Wellington, Yeni Zelanda'daki StoneStreet Studios'ta başladı ve 31 gün sürmesi planlandı.[79] Üretim üzerinde binden fazla insan çalıştı.[78] Çekim dizilerinin hazırlanmasında, tüm oyuncular okçuluk, binicilik, ateşli silah kullanımı ve el ele mücadele gibi karakterlerine özgü uzmanca eğitimlerden geçtiler. Film için yaratılan Na'vi dilinde, dil ve lehçe eğitimi aldılar.[80] Filmi çekmeden önce Cameron, ses sahnesine çekim yapmadan önce bir yağmur ormanı ortamı hakkında fikir edinmek için[80] oyuncuları Hawaii tropik yağmur ormanlarına[81] gönderdi.
Çekim sırasında Cameron, hareket yakalama film yapımını yönlendirmenin yeni bir yolu olan sanal kamera sistemini kullandı. Sistem sayısal ortamda oyuncuların sanal benzerlerini gerçek zamanlı olarak gösterir ve yönetmenin sahneleri tıpkı canlı aksiyon çekiyormuş gibi ayarlamasına ve yönetmesine izin verir. Cameron'a göre, "büyük, güçlü bir oyun motoru gibidir. Uzayda uçmak ya da bakış açımı değiştirmek istersem, yapabilirim. Tüm sahneyi yaşayan bir minyatüre dönüştürüp 50'ye 1 ölçekte üstünden geçebilirim."[82] Geleneksel teknikler kullanılarak, tüm sanal dünya, oyuncuların hareket yakalama işlemi tamamlanana kadar görülemez. Cameron, bu sürecin oyunculuğun değerini veya önemini azaltmadığını ekledi. Aksine, tekrarlanan kamera ve aydınlatma teçhizat kurulumlarına, kostüm provalarına ve makyaj rötuşlarına gerek olmadığı için sahnelerin tekrar tekrar kesintiye uğramasına gerek yoktur.[83] Cameron sistemi "saf bir yaratılış biçimi olarak tanımladı, eğer bir ağacı, bir dağı veya gökyüzünü hareket ettirmek veya günün saatini değiştirmek istiyorsanız, elementler üzerinde tam denetime sahipsiniz" şeklinde açıkladı.[84]
Cameron diğer yönetmenler Steven Spielberg ve Peter Jackson'a yeni teknolojiyi test etme şansı verdi.[53] Spielberg, "bunu artırılmış animasyon değil, dijital makyaj olarak düşünmeyi seviyorum ... Hareket yakalama, yönetmeni, oyuncuların ve yönetmenlerin sadece canlı tiyatroda çalıştıklarında bildikleri bir tür samimiyete geri getiriyor" dedi.[83] Spielberg ve George Lucas da, Cameron'u ekipmanla doğrudan izlemek için seti ziyaret edebildiler.[85]
CGI'nın canlı aksiyonla etkileşim yapabildiği çekimleri almak için 3 boyutlu füzyon kamerası ve sanal kamera sistemlerinin birleşmesi ile "simulcam" olarak adlandırılan benzersiz bir kamera sistemi kullanıldı. Simulcam ile gerçek zamanlı olarak canlı aksiyon sahneleri çekerken, sanal kamera ile çekilen veya sıfırdan tasarlanan CGI görüntüleri, artırılmış gerçeklikte olduğu gibi canlı aksiyon görüntülerinin üzerine yerleştirilir ve küçük bir monitörde gösterilir; bu da yönetmenin oyunculara sahnedeki sanal materyalle nasıl ilişki kuracaklarını öğretmesini mümkün kılar.[80]
Cameron'ın iklim değişikliği hakkındaki kişisel inançları nedeniyle, sadece bitki esaslı (vegan) yiyeceklerin sette servis edilmesine izin verildi.[86]
Üretim sırasında bir dizi yenilikçi görsel efekt tekniği kullanılmıştır. Cameron'a göre, film üzerindeki çalışmalar 1990'lardan beri, tekniklerin filmle ilgili vizyonu yeterince tasvir etmede gerekli ilerleme derecesine ulaşmasına olanak sağlaması için, ertelenmişti.[36][38] Yönetmen, Aralık 2006'dan önceki 14 ay içinde geliştirdiği yeni hareket yakalama canlandırma teknolojilerini kullanarak, fotogerçekçi, bilgisayar tarafından oluşturulan karakterlerden yararlanmayı planlamıştı.[82]
Yenilikler, Pandora'nın ormanı gibi büyük alanları aydınlatmada kullanılan yeni bir sistemi,[87] "hacim" olarak daha önce kullanılanlardan altı kat daha büyük bir hareket yakalama sahnesini veya tam başarım sağlayan yüz ifadelerini yakalamak için geliştirilmiş bir yöntemi içermekteydi. Yüz hareketlerini yakalamak için, oyuncular, yüzlerinin önünde konumlandırılmış küçük bir kamera ile donatılmış ayrı ayrı yapılmış her birine özgü başlıkları giydi; yüz ifadeleri ve göz hareketleri hakkında toplanan bilgiler daha sonra bilgisayar ortamına aktarılmaktaydı.[88] Cameron'a göre bu yöntem, film yapımcılarının, oyuncuların fiziksel başarımlarının %100'ünü dijital benzerlerine aktarmalarına olanak sağlıyordu.[89] Doğrudan bilgisayarlara aktarılan hareket yakalama verilerinin yanı sıra, çok sayıda referans kamera, dijital sanatçılara her hareketin birden fazla açısını vermiştir.[90] Bilgisayar tarafından üretilen Neytiri karakterinin görüntüsü olan bedenin, Jake'in insan biçimli-gerçek bedenini tuttuğu, teknik olarak zor olan sahne, filmin sonuna yakındı ve bu sahnede gölgelerin ayrıntılarına dikkat edildi ve aralarındaki ışığı yansıttı.[91]
Baş görsel efekt şirketi, Yeni Zelanda'nın Wellington şehrinde bulunan Weta Digital, bir noktada film üzerinde çalışmak için 900 kişiyi istihdam etti.[92] Dünyanın diğer tarafında bile yapıma dâhil olan herkes için depolanmış, kataloglanmış ve kullanılabilir olması gereken çok miktarda veri nedeniyle, Gaia adında yeni bir bulut bilgi işlem ve Dijital değer yönetimi (DAM, Digital asset management) sistemi Microsoft tarafından özellikle Avatar yapımı için oluşturulmuş; bu da yapımdaki ekiplerin dijital işlemdeki tüm aşamaları takip etmesini ve işlerini eşgüdümlemesini sağlamıştır.[93] Avatar'ın sayısal görüntü oluşturma işlemi için, Weta Digital, 104 terabayt RAM ve Ubuntu Linux, Sun Grid Engine küme yöneticisi ve 2 animasyon yazılımı ve yönetim programı olan Pixar'ın RenderMan'ı ve yine Pixar'ın Alfred kuyruklama yönetim sistemini çalıştıran 3 petabayt ağ depolama alanı ile 35.000 işlemci çekirdeğine sahip 4.000 Hewlett-Packard sunucusunu barındıran, 930 m2 (10.000 sq ft) alanlı sunucu kümesini kullanmıştır.[94][95][96][97] İşlem sunucuları kümesi, dünyanın en güçlü süper bilgisayarlarının bulunduğu TOP500 listesinde 193. ve 197. sıralarda yer alıyordu. Mari adlı yeni bir dokulandırma ve boyama/renklendirme yazılım sistemi, The Foundry tarafından Weta Digital ile işbirliği içinde geliştirildi.[98][99] Na'vi karakterlerini ve Pandora'nın sanal dünyasını oluşturmak için, bir petabayt sayısal depolama alanına[100] ihtiyaç duyuluyordu ve Avatar için son çekimlerin her dakikası 17.28 gigabayt depolama alanına sahipti.[101] Genellikle filmin tek bir karesini işlemek, bilgisayarın birkaç saatini alır.[102] Özel efekt dizilerini zamanında hazırlamaya yardımcı olmak için, savaş sahnelerinin oluşturulmasında, Weta Digital ile birlikte çalışan Industrial Light & Magic de dâhil bir dizi başka şirket yapıma getirildi. ILM, filmin içinde görünen birçok özel aracın görsel efektinden sorumluydu ve CGI patlamaları oluşturmak için yeni bir yol geliştirdi.[103] Filmin görsel efekt genel gözetmeni Joe Letteri oldu.[104]
Besteci James Horner, Yaratık 2 ve Titanik'ten sonra Cameron ile yaptığı üçüncü işbirliği olan filmin müziklerini kaydetti.[105] Horner, Mart 2008'de filmdeki Pandoralı tür Na'vi'lerin dilinde küçük bir koro şarkısı içeren bazı bölümleri albüme kaydetti.[106] Ayrıca filmin yabancı türü için bir müzik kültürü yaratmak amacıyla bir etnomüzikolog olan Wanda Bryant ile çalıştı.[107] İlk müzik kaydı oturumlarının 2009 yılının başlarında yapılması planlandı.[108] Yapım aşamasında Horner, Cameron'a Avatar dışında başka bir proje üzerinde çalışmayacağına dair söz vermiş ve bildirildiğine göre sabahın dördünden gecenin onuna kadar bu süreç boyunca kayıtlar üzerinde çalışmıştır. Bir röportajda, "Avatar, üzerinde çalıştığım en zor film ve üstlendiğim en büyük iş oldu" dedi.[109] Horner, albüm kayıtlarını, iki farklı kaydın bir araya getirilmesiyle oluşturdu. İlk önce Na'vi ses tarzını yansıtan bir kayıt temeli yarattı ve ardından bunu filmde kullanmak için ayrı bir "geleneksel" kayıtla birleştirdi.[80] İngiliz şarkıcı Leona Lewis, "I See You" (Seni Görüyorum) adlı filmin tema şarkısını söylemek üzere seçildi. Jake Nava'nın yönettiği video klibin galası 15 Aralık 2009'da MySpace'te yapıldı.[110]
Filmin ilk görüntüsü 14 Ağustos 2009'da yayınlanmış[111] ve Empire dergisi 2009 yılı Ekim sayısında filmden özel görüntüler yayınlamıştı.[112] Yönetmen Cameron, yapımcı Jon Landau, oyuncular Zoe Saldana, Stephen Lang ve Sigourney Weaver, 23 Temmuz'da 2009 San Diego Comic-Con'da Tom Rothman tarafından yönetilen bir panelde yer aldılar. Dolby 3D[113] olarak yirmi beş dakikalık görüntüler gösterildi.[114] Weaver ve Cameron filmin tanıtımı için ek panellerde yer almış, sırasıyla Temmuzun 23.[115] ve 24.[116] günlerinde konuşma yapmışlardır. James Cameron, Comic-Con Avatar Panelinde 21 Ağustos'un 'Avatar Günü' olacağını duyurmuştu. O gün, fragman tüm görüntü formatlarında yayınlandı. Filmin resmî oyun fragmanı ve oyuncak serisi de o gün açıklandı.[117]
129 saniyelik fragman 20 Ağustos 2009'da çevrimiçi olarak yayınlandı.[118] Yeni 210 saniyelik fragman 23 Ekim 2009'da sinemalarda yayınlandı ve daha sonra 29 Ekim 2009'da Yahoo! üzerinde yayınlanınca olumlu yorumlar aldı.[119][120] IMAX 3D olarak genişletilmiş bir sürümü ezici şekilde olumlu eleştiriler almıştır.[118] The Hollywood Reporter izleyici beklentilerinin "Titanik'ten önceki [aynı] kuruluş şüpheciliğiyle" renkli olduğunu söylemiş ve gösterimin esas hikâye anlatımı arzusunu yansıttığını öne sürmüştür.[121] Teaser, film pazarlama tarihinde en çok izlenen fragmanlar arasında yer almış ve Apple.com'da 4 milyon kez izlenen tüm fragmanların ilk sıralarına ulaşmıştır.[122] 30 Ekim'de, Vietnam'daki ilk 3 boyutlu sinemanın açılışını kutlamak için Fox, Megastar sinemasının basına, bir dizi özel 16 dakikalık Avatar görüntülerini göstermesine izin vermiştir.[123] Filmin üç buçuk dakikalık bir fragmanı, 1 Kasım 2009'da, Arlington, Teksas'taki Cowboys Stadyumu'nda bir Dallas Cowboys futbol maçı sırasında, dünyanın en büyük video ekranlarından biri olan Diamond Vision ekranında ve Fox'ta oyunu izleyen TV izleyicilerine canlı olarak yayınlanmıştır. Tarihteki en büyük canlı sinema filmi fragmanı olduğu söylenmektedir.[124]
Coca-Cola şirketi, filmi tanıtmak amacıyla dünya çapında bir pazarlama kampanyası başlatmak için Fox ile işbirliği yaptı. Kampanyanın en vurgulu özelliği AVTR.com örüntülü ağ sitesiydi. Özel olarak işaretlenmiş Coca-Cola Zero şişeleri ve kutuları, bir web kamerasının önünde tutulduğunda, kullanıcıların arttırılmış gerçeklik (AR) teknolojisini kullanarak AVTR.com sitesinin 3-D özellikleriyle etkileşime girmelerini sağladı.[125] Film, Fox Network kanalının Bones serisinin bir bölümünde, "The Gamer In The Grease" (Sezon 5, Bölüm 9) adlı bölümde yoğun bir şekilde tanıtıldı. Avatar yıldızı Joel David Moore programda yinelenen bir role sahipti ve bölümde, filmin gösterime girmesini heyecanla beklerken görünmüştür.[126] Amerikan sürümünden bir hafta önce, Zoë Saldana, Adult Swim kanalında bir Space Ghost karakteri ile röportaj yaparak filmin tanıtımını gerçekleştirdi.[127]
Filmin Pandora gezegeninin kurgusal ortamına yönelik bir alan rehberi şeklinde 224 sayfalık bir kitap olan Avatar: Pandora'nın Biyolojik ve Sosyal Tarihi Üzerine Gizli Bir Rapor, 24 Kasım 2009'da Harper Entertainment tarafından yayınlandı.[128] Maria Wilhelm ve Dirk Mathison tarafından yazılan kitap, Pandora ve yaşamı hakkında insanlar tarafından toplanan verilerin bir derlemesi olarak sunulmuştur. HarperFestival ayrıca çocuklar için, Wilhelm'in 48 sayfalık, James Cameron'un Avatarı: Yeniden Kullanılabilir Karalama Defteri adlı eseri yayınladı.[129] Avatar Sanatı: James Cameron'un Destansı Macerası 30 Kasım 2009'da Abrams Books tarafından yayınlandı. Kitap, yapım eskizlerini, Lisa Fitzpatrick'in çizimlerini ve film fotoğrafları da dâhil olmak üzere filmden ayrıntılı üretim resimlerini içeriyordu. Yapımcı Jon Landau önsözü, Cameron sonsözü ve yönetmen Peter Jackson giriş yazısını yazdı.[130] Ekim 2010'da Abrams Books, filmin yapım sürecini detaylandıran ve 500'den fazla renkli fotoğraf ve çizim içeren 272 sayfalık bir kitap olan The Making of Avatar'ı çıkardı.[131]
Cameron, 2007'de film için bir Avatar oyunu oluşturmak adına Ubisoft Montreal'i yapımcı şirket olarak seçti. Film yapımcıları ve oyun geliştiricileri yoğun bir şekilde işbirliği yapmış ve Cameron, Ubisoft'un bazı araç ve yaratık tasarımlarını filme dâhil etmeye karar vermiştir.[132] Video oyunu, 1 Aralık 2009'da[133] çoğu ev video oyun konsolu (PlayStation 3, Xbox 360, Wii, Nintendo DS, iPhone) ve Microsoft Windows için ve 8 Aralık'ta PlayStation Portable için piyasaya sürüldü.
Mattel Toys, Aralık 2009'da bir dizi Avatar karakter figürünü sunacağını duyurdu.[134][135] Her bir aksiyon figürü, tüketicilerin bir web kamerası kullanarak tarayabileceği ve her bir özel aksiyon figürüne özel benzersiz ekran içeriğini ortaya çıkarabileceği bir i-TAG adı verilen 3 boyutlu bir web etiketi ile yapılacaktı.[134]
Aralık 2009'da Fransız Postaları, filmin dünya çapında yayınlanmasıyla örtüşen, Avatar tasarımlarına dayanan özel bir sınırlı sayıda damga pulu serisi yayınladı.[136]
İlk filmin başarısından sonra Avatar'a iki devam filmi çekileceği onaylandı; bu sayı daha sonra dörde çıkarılmıştı.[137][138] İlgili yayın tarihleri şu anda 17 Aralık 2021, 22 Aralık 2023, 19 Aralık 2025 ve 17 Aralık 2027 olarak belirlenmiştir.[12] Şu an dördü de yönetiyor, üretiyor ve birlikte yazıyor; Cameron ile birlikte Josh Friedman, Rick Jaffa, Amanda Silver ve Shane Salerno, ayrı senaryoları bitirmeden önce tüm devam filmlerinin yazım sürecinde ve her film için nihai yazma jeneriğinde yer aldılar.[139][140][141][142]
İlk iki filmin çekimleri Eylül 2017'de başlamıştı.[143][144] Sam Worthington, Zoë Saldana, Giovanni Ribisi, Joel David Moore, Dileep Rao ve CCH Pounder ve ilk filmdeki karakterlerinin ölümüne rağmen Stephen Lang ve Matt Gerald rollerini canlandırıyorlar.[145][146][147][148] Sigourney Weaver da geri dönüyor, ancak oyuncu, farklı bir karakteri oynayacağını belirtmiştir.[149]
Yeni oyuncular Cliff Curtis ve Kate Winslet, Na'vi resif halkı Metkayina'nın üyeleri olarak ve Oona Chaplin, Varang karakterinin canlandırması ile, "devam filmlerinin tüm destanını kapsayan güçlü ve canlı merkezi karakterler" olarak yer alıyorlar.[150][151][152] Yedi çocuk oyuncu da filmlerde önemli yeni karakterleri canlandıracak: Jamie Flatters, Britain Dalton ve Trinity Bliss, Jake ve Neytiri'nin çocukları olarak, Metkayina'nın serbest dalıcıları olarak Bailey Bass, Filip Geljo ve Duane Evans Jr. ve bir insan olarak Jack Champion yer alacak.[153][154] Son iki devam filmi için görüntü yeşil olmasına rağmen, Cameron 26 Kasım 2017'deki bir röportajda, "Kabul edelim, Avatar 2 ve 3 yeterli parayı kazanmazsa, 4 ve 5 olmayacak" dedi.[152]
14 Kasım 2018'de Cameron, Avatar 2 ve 3'te, filmin hazırlanması için temel hareket yakalama işlemlerinin tamamlandığını duyurdu.[155] Üretim sonrası tamamlanmaya yönelik aşama 18 Nisan 2019'da başladı.[kaynak belirtilmeli]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.