Remove ads
8. İran cumhurbaşkanı (2021–2024) Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Seyyid İbrahim Reisülsedati (Farsça: سید ابراهیم رئیسالساداتی) yaygın olarak bilinen adıyla İbrahim Reisi (Farsça: ابراهیم رئیسی; 14 Aralık 1960 - 19 Mayıs 2024[6][7]), İranlı muhafazakâr politikacı, hukukçu ve İran cumhurbaşkanıydı.[8] İlkeci ve Müslüman bir hukukçu olarak 2021 seçimlerinden sonra cumhurbaşkanı olmuştu. 19 Mayıs 2024 tarihinde, Azerbaycan sınırındaki Culfa kasabasına yakın bir bölgede geçirdiği helikopter kazasında ölmüştür.
Hüccetülislam[1][2][3] Seyyid İbrahim Reisi ابراهیم رئیسی | |
---|---|
2024'te Reisi | |
8. İran Cumhurbaşkanı | |
Görev süresi 3 Ağustos 2021 - 19 Mayıs 2024 | |
Dinî Lider | Ali Hamenei |
Yardımcı | Muhammed Muhbir |
Yerine geldiği | Hasan Ruhani |
Yerine gelen | Mesud Pezeşkiyan |
7. İran Yargı Erki Başkanı | |
Görev süresi 7 Mart 2019 - 1 Temmuz 2021 | |
Dinî Lider | Ali Hamenei |
Yerine geldiği | Sadık Laricani |
Yerine gelen | Gulam Hüseyin Muhsini-Ejei |
Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Üyesi | |
Görev süresi 14 Ağustos 2017 - 7 Mart 2019 | |
Başkan | Mahmud Haşemi Şahrudi Sadık Laricani |
Dinî Lider | Ali Hamenei |
İran Başsavcısı | |
Görev süresi 23 Ağustos 2014 - 1 Nisan 2016 | |
Atayan | Sadık Laricani |
Yerine geldiği | Gulam Hüseyin Muhsini-Ejei |
Yerine gelen | Muhammed Montazeri |
Uzmanlar Meclisi Üyesi | |
Görev süresi 24 Mayıs 2016 - 19 Mayıs 2024 | |
Çoğunluk | 325.139 (%80) |
Seçim bölgesi | Güney Horasan |
Görev süresi 20 Şubat 2007 - 21 Mayıs 2016 | |
Çoğunluk | 200.906 (%69) |
Seçim bölgesi | Güney Horasan |
2. İran Yargı Erki Başkan Yardımcısı | |
Görev süresi 27 Temmuz 2004 - 23 Ağustos 2014 | |
Başkan | Mahmud Haşemi Şahrudi Sadık Laricani |
Yerine geldiği | Muhammed Hadi Marvi |
Yerine gelen | Gulam Hüseyin Muhsini-Ejei |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | Seyyid İbrahim Reisülsedati 14 Aralık 1960 Meşhed, Pehlevî İranı |
Ölüm | 19 Mayıs 2024 (63 yaşında) Uzi, Doğu Azerbaycan, İran |
Ölüm nedeni | Helikopter kazası |
Vatandaşlığı | İran |
Partisi | Muharip Din Adamları Derneği[4] |
Diğer siyasi bağlantıları |
İslami Cumhuriyet Partisi (1987'ye kadar)[4] |
Evlilik(ler) | Cemile Alemülhüda (e. 1983; ö. 2024) |
Bitirdiği okul | Şehid Mutahhari Üniversitesi[4] Kum Havzası[4] |
Mesleği | Siyasetçi · kadı |
Dini | Şii İslam |
İmzası | |
Resmî site | Resmî sitesi |
Takma adı | Tahran Kasabı[5] |
Reisi, İran yargı sisteminde 2004-2014 yılları arasında Başsavcı Yardımcılığı, 2014-2016 yılları arasında Başsavcılık ve 2019-2021 yılları arasında Başyargıçlık gibi çeşitli görevlerde bulundu. Ayrıca 1980'lerde ve 1990'larda Tahran Savcısı ve Savcı Yardımcısı olarak görev yaptı. 2016'dan 2019'a kadar bir bonyad olan Astan Quds Razavi'nin Vasisi ve Başkanı oldu. Güney Horasan Eyaleti'nden Uzmanlar Meclisi üyesidir ve ilk kez 2006 seçimlerinde bu göreve seçildi. Meşhed Cuma Namazı Hatibi ve İmam Rıza Türbesi Büyük İmamı Ahmed Alamolhoda'nın damadıdır.
Reisi, 2017 yılında muhafazakâr İslam Devrimi Güçleri Halk Cephesi'nin adayı olarak cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu ve %57'ye %38,3 oyla ılımlı mevcut cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye karşı kaybetti. Sıklıkla "Tahran Kasabı" olarak anılan İbrahim Reisi, 1988 yılında İran'da binlerce siyasi mahkûmun idam edilmesinden sorumlu olan ve bu nedenle "ölüm komitesi" olarak adlandırılan kovuşturma komitesindeki dört kişiden biriydi. ABD Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi tarafından 13876 sayılı Yürütme Emri uyarınca yaptırım uygulanmaktadır. Uluslararası insan hakları örgütleri ve Birleşmiş Milletler özel raportörleri tarafından insanlığa karşı suç işlemekle itham edilmektedir.
Reisi, 2021'de oyların %62,9'unu alarak Hasan Ruhani'nin yerine ikinci kez cumhurbaşkanlığına aday oldu. Birçok gözlemciye göre 2021 İran cumhurbaşkanlığı seçimlerine Ali Hamenei'nin müttefiki olarak görülen Reisi lehine hile karıştırıldı. Reisi genellikle Hamanei'nin yerine Dini Lider olarak geçecek isim olarak görülmektedir. İran siyasetinde sertlik yanlısı olarak kabul edilen Reisi'nin cumhurbaşkanlığı döneminde ABD ile Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) müzakereleri çıkmaza girdi ve 16 Eylül'de Mehsa Emini'nin ölümüyle tetiklenen 2022 sonlarında ülke genelinde geniş çaplı protestolar yaşandı. Reisi döneminde İran, uranyum zenginleştirme faaliyetlerini yoğunlaştırdı, uluslararası denetimleri engelledi ve Ukrayna'yı işgal eden Rusya'ya destek verdi. Ayrıca İran, Gazze çatışması sırasında İsrail'e füze ve insansız hava aracı saldırısı düzenledi ve Hizbullah ve Husi hareketi gibi vekil grupları silahlandırmaya devam etti.
İbrahim Reisi, 14 Aralık 1960 tarihinde Meşhed'in Noghan bölgesinde din adamı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Seyid Hacı, o 5 yaşındayken öldü.[9][10] Reisi, soy olarak Hüseyin ibn Ali (Hüseyni) Seyyidlerindendir ve Ali ibn Hüseyin Zeynel Abidin Seyyidlerine bağlıdır.[11]
Reisi, ilk eğitimini "Cevadiye Okulu"nda aldı ve daha sonra Havza'da İslami ilahiyat okulunda okudu. 1975 yılında Kum Ruhban Okulu'ndaki eğitimine devam etmek için "Ayetullah Boroujerdi Okulu"na gitti. Motahari Üniversitesi'nden özel hukuk alanında doktora derecesi aldığını iddia etmektedir; ancak bu tartışmalıdır.
1981 yılında Kerec savcılığına atandı. Daha sonra Hemedan Savcısı olarak atandı ve her iki görevi birlikte yürüttü. Birbirinden 300 km'den daha uzak iki şehirde aynı anda faaliyet gösterdi.[12] Dört ay sonra Hemedan Eyaleti Savcısı olarak atandı.
1985'te Tahran Savcı Yardımcılığına atandı ve başkente taşındı.[13] Üç yıl sonra, 1988'in başlarında Ruhullah Humeyni'nin dikkatini çekti ve Luristan, Simnan ve Kirmanşah gibi bazı vilayetlerdeki hukuki sorunları ele almak için Ruhullah Humeyni'den yargıdan bağımsız özel hükümler aldı.
Hüseyin Ali Muntazeri, Reisi'yi 1988 yılında İranlı siyasi mahkûmların idam edilmesine karışan dört kişiden biri olarak adlandırdı.[14] Diğer kişiler Morteza Eshraghi (Tahran Savcısı), Hossein-Ali Nayeri (Yargıç) ve Mostafa Pourmohammadi (Evin'deki MOI temsilcisi) idi. İlk iki kişinin isimleri Humeyni'nin emrinde geçmektedir. Pourmohammadi, infazlardaki rolünü reddetti ancak Reisi, konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.[15][16] Bu savcılık komitesi binlerce infaza karıştığı için gayri resmi olarak 'ölüm komitesi' olarak adlandırılmaktadır.[17][18][19]
1988 İranlı siyasi mahkûmların infazı, 19 Temmuz 1988'de başlayan ve yaklaşık beş ay süren, İran genelinde devlet destekli bir dizi siyasi mahkûm infazıdır.[20][21][22][23] Öldürülenlerin çoğunluğu İran Halkın Mücahitleri'nin destekçileriydi, ancak Fedailer ve İran Tudeh Partisi (Komünist Parti) de dahil olmak üzere diğer sol grupların destekçileri de idam edildi.[24][25] Uluslararası Af Örgütü'ne göre "binlerce siyasi muhalif, İran'ın ülke genelindeki gözaltı tesislerinde sistematik olarak zorla kaybedilmeye maruz bırakıldı ve İran Dini Lideri tarafından verilen ve ülke genelindeki cezaevlerinde uygulanan bir emir uyarınca yargısız infaz edildi. Bu süre zarfında öldürülenlerin birçoğu bu süreçte işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezalara maruz kalmıştır."[26]
Cinayetler, hem kapsamı hem de örtbas edilmesi bakımından modern İran tarihinde emsali olmayan bir siyasi tasfiye olarak nitelendirildi.[27] Ancak idam edilen mahkûmların kesin sayısı tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Uluslararası Af Örgütü düzinelerce mahkûm yakınıyla görüştükten sonra bu sayıyı binlerle ifade ederken, dönemin Dini Lideri Ruhullah Humeyni'nin yardımcısı Hüseyin Ali Muntazeri, anılarında bu sayıyı 2.800 ila 3.800 arasında vermektedir,[28] ancak alternatif bir tahmine göre bu sayı 30.000'i aşmaktadır.[29] Sayının çokluğu nedeniyle mahkûmlar altışarlı gruplar halinde forkliftlere yükleniyor ve yarım saatlik aralıklarla vinçlere asılıyordu.[30]
Humeyni'nin ölümünden ve Ali Hamenei'nin yeni Dini Lider olarak seçilmesinden sonra Reisi, yeni atanan Başsavcı Muhammed Yezdi tarafından Tahran savcısı olarak görevlendirildi. Bu görevi 1989'dan 1994'e kadar beş yıl boyunca sürdürdü. 1994 yılında Genel Teftiş Bürosu'nun başına getirildi.
Reisi, 2004 yılından 2014 yılına kadar İran Başyargıcı Mahmud Haşimi Şahrudi tarafından atandığı İran Başyargıcı Birinci Yardımcısı olarak görev yaptı. Sadık Laricani'nin ilk dönem başyargıçlığı sırasında da görevini sürdürdü. Daha sonra 2014 yılında İran Başsavcısı olarak atandı ve Astan Quds Razavi'nin Başkanı olmak için istifa ettiği 2016 yılına kadar bu görevi sürdürdü.[31] Ayrıca 2012-2021 yılları arasında Dini Lider Seyyid Ali Hamenei'nin emriyle Özel Ruhani Mahkeme savcısı olarak görev yaptı.[11]
2021'de Reisi, cumhurbaşkanlığı için tekrar aday oldu ve seçimi kazandı. Seçimlere katılım oranı %48,8 oldu ve oyların %63'ü Reisi'ye gitti. Kullanılan 28,9 milyon oydan yaklaşık 3,7 milyonu, muhtemelen boş veya geçersiz protesto oyları olduğu için sayılmadı.[32] Pek çok gözlemciye göre 2021 İran cumhurbaşkanlığı seçimlerine Reisi lehine hile karıştırıldı.[33][34][35]
40'ı kadın olmak üzere 600'e yakın adayın kayıt yaptırdığı seçimde, 7 erkek aday seçimden bir ay önce Muhafız Konseyi'ndeki 12 hukukçu ve ilahiyatçı (adayların geçerliliğine ilişkin son kararı 'adayların niteliklerinin' gücüne dayanarak veren, seçilmemiş bir organ) tarafından onaylandı. Bu yedi adaydan üçü daha sonra oy verme gününden önce çekildi. The Economist'e göre, reformcu aday Muhsin Mehralizade çekilmeden önce, bir adaylar TV tartışması sırasında iktidardaki din adamlarının "güneşi, ayı ve gökleri belirli bir kişiyi cumhurbaşkanı yapmak için" hizaladığını söyleyerek oylamanın kesin bir sonuç olacağını ima etti. Adaylığı yasaklananlar arasında yer alan eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da bir video mesajında oy kullanmayacağını açıkladı ve "Bu günahın bir parçası olmak istemiyorum." dedi.[36]
Reisi, 3 Ağustos 2021 tarihinde Dini Lider Ali Hamenei tarafından yayınlanan bir kararname ile İran'ın görevdeki cumhurbaşkanı olarak atandı. Reisi yemin töreninde yaptığı konuşmada, hükûmetinin ABD tarafından İran'a uygulanan yaptırımları kaldırmaya çalışacağını, ancak ekonominin nasıl yönetileceğinin yabancılar tarafından dikte edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi.[37] Reisi, 5 Ağustos'ta hem İran'dan hem de diğer ülkelerden yaklaşık 260 yetkilinin katıldığı bir törenle İslamî Şûra Meclisi önünde yemin etti. Konuşmasında İran'ın aslında Orta Doğu'nun istikrara kavuşmasından sorumlu olduğunu, İran'a yönelik yabancı baskılara direneceğini ancak özellikle İran'ın komşularıyla olmak üzere dış ilişkilerini genişleteceğini, Amerikan yaptırımlarının kaldırılmasına yönelik her türlü diplomatik hamleyi destekleme sözü verdiğini ve İran'ın nükleer programının sadece barışçıl amaçlar için olduğunu belirtti. Ayrıca İranlıların yaşam kalitesini arttırmaya çalışacağı ve insan haklarını savunacağı sözünü verdi.[38]
5 Eylül'de Reisi, İmam Sadık Üniversitesi eski İslami eğitim ve yönetim dekanı Meysam Latifi'yi Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve İdari ve İstihdam İşleri Teşkilatı Başkanı olarak atarken,[39] Sowlat Mortazavi de İdari İşlerden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı olarak atandı.[40] Ayrıca eski Yönetim ve Planlama Teşkilatı Başkanı Farhad Rahbar da Cumhurbaşkanı'nın Ekonomik İşlerden Sorumlu Yardımcısı olarak atandı.[41] Amir-Hossein Ghazizadeh Hashemi 12 Eylül'de Başkan Yardımcısı ve Şehit ve Gazi İşleri Vakfı Başkanı olarak atandı.[42]
Bu arada COVID-19 aşısı ithalatı da Reisi'nin göreve gelmesinden bu yana artış gösterdi; İran'ın Şehrivar ayında 30 milyon dozdan fazla aşı ithal edilirken, bu rakam Şubat 2021'den bu yana ithal edilen aşı miktarından daha fazla oldu; Raisi'nin yemin ettiği Mordad ayında ise 13,4 milyon aşı ithal edildi. Dışişleri Bakanlığı, 19 Eylül'de 60 milyon aşının daha ithal edildiğini duyurdu.[43] Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 76. oturumu öncesinde 21 Eylül'de önceden kaydedilmiş bir konuşma yapan Reisi, İran'ın nükleer programına ilişkin görüşmelere yeniden başlamak istediğini belirtti. Ayrıca ABD'nin hegemonyasının tüm dünyada reddedildiğini belirtti ve İran'a yönelik yaptırımlarını adaletsizlik olarak eleştirdi.[44]
17 Eylül 2022'de Mehsa Emini'nin ölümünün ardından protestolar patlak verdi ve huzursuzluk tüm ülkeye yayıldı.[45] Cumhurbaşkanı Reisi, cinayeti soruşturmak üzere bir komisyon kurma sözü verdi ancak bu durum protestoları etkilemedi çünkü kolluk kuvvetlerinin kontrol edilemeyen ayaklanmalar nedeniyle küçük şehirlerden çekildiği iddia edildi.[46]
Reisi, İran siyasetinde yaygın olarak sertlik yanlısı olarak görülmektedir.[33][35] Cinsiyet ayrımcılığını güçlü bir şekilde desteklemektedir. Tahran Belediyesi'nde planlanan cinsiyet ayrımı hakkında 2014 yılında verdiği bir röportajda "Bence bu iyi bir hamle çünkü kadınların çoğunluğu tamamen rahat bir ortamda daha iyi iş çıkarıyor ve uyum gerekli" dedi.[47] Reisi aynı zamanda üniversitelerin İslamileştirilmesi, internetin gözden geçirilmesi ve Batı kültürüne sansür uygulanmasının da destekçisidir.[48][49][50] Reisi, ekonomik yaptırımları bir fırsat olarak gördüğünü iddia etmektedir.[51] Şeriatın çok katı bir yorumuna dayanan hırsızların ellerinin kesilmesinin "onurlarımızdan" biri olduğunu ve bu tür cezaların şu anla sınırlı kalmayacağını ve gelecekte de devam edeceğini söyledi.[52][53] 1988'de İran'da siyasi mahkumların toplu olarak idam edilmesindeki rolü nedeniyle onurlandırılması ve kendisine saygı duyulması gerektiğini söyledi.[54]
Reisi, Kasım 2019'da ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından insan hakları ihlalleri iddiaları nedeniyle yaptırım uygulanan dokuz İranlı yetkiliden biridir.[55] Halihazırda ABD Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi tarafından 13876 sayılı Yürütme Emri uyarınca yaptırım uygulanmaktadır.[56] Uluslararası insan hakları örgütleri ve Birleşmiş Milletler özel raportörleri tarafından insanlığa karşı suç işlemekle itham edilmektedir.[57] İskoçya'daki 2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansına katılması halinde Reisi'nin insanlığa karşı suçlardan tutuklanması için resmî bir talepte bulunuldu.
2017'de Reisi, "Direniş ekonomisinin harekete geçirilmesini ülkedeki yoksulluk ve yoksunluğu sona erdirmenin tek yolu olarak görüyorum" dedi.[58] "Sonunda yabancı markalara fayda sağlayacak" ticari perakende yerine tarım sektörünün geliştirilmesini desteklemektedir.[59]
2017 yılında, yolsuzlukla mücadele etmek ve altı milyon istihdam yaratmak amacıyla şu anda vatandaş başına 450.000 Rls olan aylık devlet yardımlarını üç katına çıkarma sözü verdi.[60] Reisi, İran'a yönelik yaptırımlar hakkında şunları söyledi: "Yaptırımlar ekonomik güçlenme için bir fırsat olarak görülmeli ve yetersiz kalmak yerine kendimizi güçlendirmeliyiz."[61]
Reisi yaptırımların kaldırılması konusuyla ilgili olarak şunları söyledi; "göreve gelen (seçilecek) her hükûmet baskıcı yaptırımları kaldırmalı ve bu ciddi bir şekilde takip edilmeli; yaptırımların etkisizleştirilmesi gündemde olmalı ve ekonomiyi şartlandırmamalıyız; ne korona ne sel ne de yaptırımların bir etkisi olmalı."[62]
Devlet medyasına konuşan Reisi, "hiç kimsenin kız çocuklarının ve kadınların özgürlük ve haklarını ihlal etmeye hakkı olmadığını" ve "kadınların rolü olmadan kültür ve ekonomi hakkında konuşmanın eksik olduğunu" söyledi. "Kadın haklarının Allah vergisi olduğunu ve hükümetin bu hakkı kaybetmemekle kalmayıp gelişmesi için gerekli koşulları da yaratması gerektiğini" vurgulayan Reisi, "Pek çok alanda kadın rolünün boş olduğunu ve kadınların yetenek, yaratıcılık, inisiyatif ve yenilikçiliklerinden çokça yararlanılabileceğini" ifade etti.[63][64]
Reisi, İran'da kadınlar için daha katı başörtüsü kısıtlamaları getiren emirleri imzaladı.[65]
Reisi, eşcinsellik hakkında ayrımcı açıklamalarda bulunarak eşcinsel ilişkileri "vahşet" olarak nitelendirdi. İran İnsan Hakları Merkezi, bu tür söylemlerin ülkedeki LGBTQ+ bireylere yönelik önyargı ve şiddeti arttırdığını ileri sürmektedir.[66]
19 Mayıs 2024'te Reisi, Azerbaycan cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile yaptığı baraj açılışı ziyaretinden sonra İran'a dönerken İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan'ın da içinde bulunduğu ABD menşeli 1994 yılında üretilmiş Bell 212 model helikopter Azerbaycan sınırındaki Culfa ili yakınlarında bir kazaya karıştı.[67]
İran, kaza yerini tespit etmek için devletin bütün imkanlarının kullanıldığı açıklasa da coğrafi şartlar ve kötü hava koşulları sebebiyle kazanın olduğu yere ulaşamadı.[68] Bunun üzerine İran, Türkiye'den gece görüşü optiklerine sahip araçlar hususunda yardım istedi. Türkiye Millî Savunma Bakanlığı, arama-kurtarma çalışmaları için bir adet Cougar tipi helikopter ve bir adet Bayraktar Akıncı İHA görevlendirildiği açıkladı.[69] Saat 23.30'da Batman'dan kalkış yapan Akıncı, 00.45'te kaza bölgesine ulaştı ve 02.36'da enkazın tam koordinatlarını tespit edip İran makamlarına bildirdi.[70]
20 Mayıs sabahına doğru enkaza ulaşan İranlı yetkililer, düşen helikopterden kimsenin kurtulamadığını açıkladı. Helikopterde Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Emirabdullahiya, Tebriz Valisi Malik Rahmeti ve İran lideri Ali Hameney'in Tebriz Temsilcisi Muhammed Ali Al-i Haşim bulunuyordu.[71]
Kazada hayatını kaybedenlerin cenaze törenleri, 21 Mayıs'ta Tebriz'de başladı. İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi'nin yaptığı konuşma sonrası naaşlar öncelikle Tahran'a, ardından da Kum şehrine götürüldü. Reisi'nin naaşı 23 Mayıs'ta Bircend'e götürülecek ve aynı gün memleketi Meşhed'de İmam Rıza Türbesi'ne defnedildi.[72]
Reisi'nin hayatını kaybetmesi üzerine Bangladeş, Küba, Hindistan, Lübnan, Pakistan, Sri Lanka, Suriye ve Türkiye'de yas günü ilan edildi.[73] İngiltere Güvenlikten Sorumlu Devlet Bakanı Tom Tugendhat, Reisi'nin "yasını tutmayacağını" söyledi ve "rejiminin kendi ülkesinde binlerce kişiyi öldürdüğünü ve burada, Britanya'da ve Avrupa genelinde insanları hedef aldığını" ekledi.[74] Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, Reisi'yi "elleri çok kana bulanmış bir adam" olarak tanımladı.[75] İsrail, Reisi için bir dakikalık saygı duruşunda bulunan Birleşmiş Milletleri eleştirerek bunu "rezalet" olarak nitelendirdi.[76] Sürgündeki muhalif İran Halkın Mücahitleri Örgütü'nün lideri Meryem Recavi, Reisi'nin mirasının 1988'de İranlı siyasi mahkumların infazındaki rolüyle belirlendiğini söyledi ve kazayı "mollaların Yüce Meclisi'ne devasa ve onarılamaz bir stratejik darbe" olarak nitelendirdi. Lider Ali Hamaney ve tüm rejim", liderliği içinde "bir dizi yansıma ve krizi" tetikleyecekti.[77] Tutuklu aktivist ve Nobel ödüllü Nergis Muhammedi'nin eşi Taghi Rahmani, Reisi'nin ölümünün Hamaney yönetimindeki İran liderliğini yapısal olarak değiştirmeyeceğini söyledi.
Reisi, Meşhed Cuma Namazı İmamı Ahmad Alamolhoda'nın kızı Jamileh Alamolhoda ile evliydi.[79] Tahran'daki Shahid Beheshti Üniversitesi'nde doçent ve üniversitenin Bilim ve Teknoloji Temel Araştırmalar Enstitüsü'nün başkanıydı.[80] İki kızları ve iki torunları vardı.[81] Kızlarından biri Şerif Üniversitesi'nde, diğeri ise Tahran Üniversitesi'nde okudu.[82]
Yıl | Seçim | Seçim sonuçları | Durum | |
---|---|---|---|---|
Oylar | % | |||
2006 | Uzmanlar Meclisi | 200.906 | 68,6 (#1) | Kazandı |
2016 | Uzmanlar Meclisi | 325.139 | 80,0 (#1) | Kazandı [83] |
2017 | Cumhurbaşkanlığı | 15.835.794 | 38,28 (#2) | Kaybetti [84] |
2021 | Cumhurbaşkanlığı | 18.021.945 | 62,90 (#1) | Kazandı[85] |
2024 | Uzmanlar Meclisi | 275.463 | 82,57 (#1) | Kazandı |
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.