Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Perinçek-İsviçre Davası, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile İsviçre Federal Hükûmeti adına İsviçre arasında Ermeni Soykırımı'nın inkârı üzerine 2007-2015 yılları arasında süren yargı süreci. 15 Ekim 2015 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi tarafından açıklanan kesin karar ile Doğu Perinçek'in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmedildi ve İsviçre Devleti mahkûm edildi.
Perinçek-İsviçre Davası | |
---|---|
Mahkeme | Lozan Sulh Ceza Mahkemesi Vaud Kantonu İstinaf Mahkemesi (Temyiz) |
Davacı | İsviçre İsviçre-Ermenistan Derneği |
Davalı | Doğu Perinçek |
İddia | Irksal ayrımcılık |
Uygulanan kanun | İsviçre Ceza Yasası'nın 261. maddesinin 4. fıkrası |
Yargıç | Pierre Henri Winzap |
Karar tarihi | 9 Mart 2007 13 Haziran 2007 (Temyiz kararı) |
İstinaf mahkemesi | İsviçre Federal Yüksek Mahkemesi |
Karar tarihi | 12 Aralık 2007 |
Temyiz mahkemesi | Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesi (Perinçek'in başvurusu) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi (İsviçre'nin başvurusu) |
Başkan | Dean Spielmann |
Karar tarihi | 17 Aralık 2013 |
Karar | Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinin ihlali |
Kesin karar | Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinin ihlali ve Doğu Perinçek'in ifade özgürlüğünün ihlali |
Kesin karar tarihi | 15 Ekim 2015 |
Doğu Perinçek; 2005 yılının Mayıs, Temmuz ve Eylül aylarında İsviçre'nin Lozan, Opfikon ve Köniz şehirlerinde verdiği konferanslar sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun 1915 ve sonraki yıllarda Ermeni halkına yönelik soykırım suçu işlediğini reddetmiş, bunun "uluslararası emperyalist bir yalan" olduğuna dair ifadeler kullanmıştır.[1][2] Bunun üzerine, İsviçre-Ermenistan Derneği, 15 Temmuz 2005'te Doğu Perinçek hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.[3]
6 Mart 2007'de başlayan duruşmalar sonunda 9 Mart 2007'de Lozan Sulh Ceza Mahkemesi, davacı tarafı haklı buldu ve Doğu Perinçek'in İsviçre Ceza Yasası'nın 261. maddesinin 4. fıkrasını tanımlayan ırksal ayrımcılıktan suçlu olduğuna karar verdi. Mahkeme gerekçeli kararında, Ermeni Soykırımı'nın gerek İsviçre'de gerekse genel olarak kabul görmüş "tarihî bir olay" olduğu kaydedildi. Ayrıca kararda Avrupa Konseyi böyle bir soykırımı tanımamış olsa da tanımış gibi gösterildi.[4]
Mahkeme, Perinçek'e 90 (doksan) gün tecilli hapis cezası veya buna karşılık 9.000 frank para cezası, İsviçre-Ermenistan Derneğine 100 frank tutarında manevi tazminat ve davayı açan Sarkis Şahinyan'a 10 bin frank ödemesine hükmetti. Ayrıca bunlar dışında, 3 bin frank para cezasına çarptırdığı Perinçek'in, bu parayı hemen ödememesi hâlinde 30 (otuz) gün hapis yatması ve parayı yatırmak için beş gün süre tanınmasına karar verdi. Mahkeme masrafı olarak da Perinçek'in 5.873,55 İsviçre frangı ödemesine karar verildi.[5][6] Perinçek, hakkında verilen kararı "emperyalist bir kinin ürünü" olarak değerlendirdi ve kararı temyiz edeceklerini açıkladı.[5]
Doğu Perinçek, Lozan Sulh Ceza Mahkemesinin kararını bir üst mahkeme olan Vaud Kantonu İstinaf Mahkemesine taşıdı. İstinaf Mahkemesi, Perinçek'in bu hükme karşı yaptığı temyiz başvurusunu 13 Haziran 2007 tarihli kararla reddetti. Mahkemenin gerekçeli kararında "Ermeni soykırımı, tıpkı Yahudi soykırımı gibi, Ceza Kanunun 261. maddesi 4. fıkrasının kabulü sırasında yasa koyucu tarafından, aşikâr ve malum bir tarihî olgu" olarak tanımlandı.[7]
Doğu Perinçek, Vaud Kantonu İstinaf Mahkemesi kararına karşı temyiz başvurusu için İsviçre Federal Yüksek Mahkemesine başvurdu. Federal temyiz mahkemesi 12 Aralık 2007 tarihinde verdiği kararla; hukuk doktoru, politikacı, yazar ve tarihçi kimliği olan Perinçek'in, tarafsız bir komisyon aksi yönde bir sonuca varsa dahi Ermeni Soykırımı hakkındaki görüşlerini değiştirmeyeceğini ifade etmesinden hareketle kasti hareket ettiği sonucuna ulaştı ve Perinçek'in başvurusunu reddetti.[8]
Doğu Perinçek daha sonra, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesine dayanarak, 10 Haziran 2008'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurarak İsviçre'ye dava açtı. 17 Aralık 2013'te görülen davada İsviçre tarafı, Perinçek'in mahkûm edilmesine gerekçe olarak yirmiden fazla ülkenin Osmanlı İmparatorluğu'nda 1915-17 yılları arasında meydana gelmiş tehcir ve katliamları soykırım olarak tanıdıkları teziyle savunma yaptı. Bern Hükûmeti, uluslararası ceza hukuku literatürünün soykırımlarla ilgili bölümünde Ermeni Soykırımı'nın "klasikler" listesinde gösterildiği tezini işledi. Doğu Perinçek'i "ırkçı ve milliyetçi" olarak tanımlayan İsviçre, İşçi Partisi Lideri'nin ifade özgürlüğünün engellenmediğini savundu. Doğu Perinçek ise savunmasında uzun bir liste ve tez sunarak Ermeni soykırımı iddialarını reddeden tek kişinin kendisi olmadığını ifade etti. Soykırım ifadesinin Birleşmiş Milletler'in 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi ile tanımlanmış uluslararası bir ceza olduğunu belirten Perinçek, Fransa Ulusal Meclisi tarafından 2008 yılında hazırlanan rapor ve Fransa Anayasa Konseyi'in Ermeni soykırımını reddeden kişileri cezalandıran yasaların Fransız Anayasası'na aykırı olduğuna ilişkin kararlarını emsal gösterdi.[9]
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), "Perincek v. İsviçre" davasında kararını açıkladı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "İfade Özgürlüğü" başlıklı 10. maddesinin İsviçre mahkemeleri tarafından ihlal edildiğine oy çokluğuyla hükmetti.[10] Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, gerekçeli kararında kendisine yapılan başvurunun Ermeni halkını hedef alan eylemlerin gerçek olup olmadığına veya hukuken soykırım olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğine ilişkin olmadığını açıkladı. Ayrıca, "Ermeni soykırımı" tartışmasına girmemekle birlikte, bu terimi "kanıtlanması zor, dar kapsamlı hukuksal bir kavram" olarak nitelendirdi ve "Ermeni soykırımı iddiaları ile Yahudi soykırımının birbirleriyle karşılaştırılamayacağına" karar verdi.[9][10] Perinçek'in maddi ve manevi tazminat talepleri ise reddedildi.[4]
İsviçre Hükûmeti, Ermeni diasporası kuruluşlarının baskısı üzerine ikinci dairenin vermiş olduğu karara itiraz etti ve davanın esastan görülmesi için 17 Mart 2014'te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin temyiz organı olarak bilinen Büyük Daireye başvurdu.[11] 3 Haziran 2014'te İsviçre'nin başvurusunu kabul eden AİHM Büyük Dairesi, 28 Ocak 2015'teki ilk duruşmada tarafların savunmalarını dinledi.[11][12][13] Duruşmada Doğu Perinçek ve İsviçre'ye otuzar dakika süre tanındı ancak İsviçre tarafı süresini aştı. Müdahillerden Ermenistan ve Türkiye'ye ise on beşer dakika süre verildi.[14] Ergenekon davaları nedeniyle yurt dışına çıkış yasağı olan Perinçek, 28 Ocak'taki ilk oturumda kendisini savunabilmesi amacıyla yurt dışına çıkış yasağı kararının kaldırılması için İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine başvurdu. Başvuruyu karara bağlayan Mahkeme, Perinçek'in yurt dışına çıkış yasağını kaldırdı.[13] Davanın bu aşamasına Ermenistan ve Türkiye üçüncü taraf olarak müdahil oldu.[8] Fransa da davanın müdahilleri arasında yer aldı fakat görüşünü yazılı olarak mahkemeye sundu.[14] 28 Ocak'taki duruşmayı izleyen Türk heyetinde Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri Şaban Dişli ve Egemen Bağış; Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri Gülsün Bilgehan, Haluk Koç, Deniz Baykal ve Süheyl Batum yer aldı.[15]
15 Ekim 2015'teki duruşmada davaya taraf olan Ermenistan'ı, Ermenistan Başsavcısı Gevorg Kostanyan, Avustralyalı Avukat Geoffrey Robertson ve Avukat Amal Clooney temsil etti.[16] Fransa'nın Strazburg şehrinde görülen davada mahkeme, 17 Aralık 2013'te 2. Daire'nin verdiği hükme uydu ve 1915 olaylarıyla ilgili beyanlarından ötürü İsviçre tarafından "soykırımı inkâr" ettiği gerekçesiyle mahkûm edilen Doğu Perinçek'in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti. Büyük Daire, Perinçek'in İsviçre'de ceza alması konusunda verilen ihlal kararıyla ilgili bu ülkenin itiraz başvurusunu yediye karşı on oyla reddetti.[17] Gerekçeli kararda, Perinçek'in 2007 yılında İsviçre'de katıldığı toplantılarda kullandığı ifadelerin, hakkında yasal işlem yapılmasına neden olacak ölçüde Ermeni toplumunun onurunu kırıcı nitelikte olmadığı ve İsviçre'nin bu tür ifadeleri suç saymak ve cezalandırmak konusunda hiçbir uluslararası yükümlülüğü bulunmadığı belirtildi.[18] Kararın, ayrıca kesin bir hüküm olduğu ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu açıklandı.[19]
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, İsviçre'nin AİHM'ne yaptığı itiraz başvurusunun ardından yaptığı açıklamada "Fransa Hükûmetinden, Fransa'daki yasal sürece daha fazla güç ve şans katması için İsviçre'nin yanında davaya müdahil olmasını istedim." ifadesini kullandı.[14] Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yaparak kararı memnuniyetle karşıladığını, Türkiye'nin suhuletle sürdürdüğü politika bakımından önemli bir hukuki kazanım olduğunu belirtti. Açıklamada; "Kararı, 'soykırım' iddiasını tek ve mutlak gerçek olarak kabul ettirme gayretlerine, bu iddianın sorgulanmasını dahi yasaklayan girişim ve uygulamalara karşı demokrasi ve hukuk ilkelerine dayanan çok güçlü bir uyarı olarak görmekteyiz." ifadelerine yer verildi.[20]
14 Ekim 2016'da Fransa Senatosu, "Eşitlik ve Vatandaşlık" torba kanunu içerisinde yer alan basın özgürlüğü kanunundaki değişiklikle "savaş, soykırım ve insanlığa karşı suçların inkârı ve sıradanlaştırılması" konusundaki cezalandırmanın kapsamının genişletilmesine dair tasarı 146'ya karşı 156 oyla kabul edildi. Senatoda kabul edildikten sonra, yasa üzerinde yapılan değişikliklerin yeniden ve son bir kez görüşülmesi için Ulusal Meclis'e gelen yasa tasarısı kabul edildi.[21] Torba kanunun bazı maddelerine karşı çıkan bir grup parlamenter, Fransız Millet Meclisi ve Senatosundan geçen yasanın iptali için Anayasa Konseyi'ne başvurdu. 27 Ocak 2017'de Fransa Anayasa Konseyi, yasama organının, "daha önce hiçbir yargı organı tarafından mahkûm edilmemiş suçların inkârını, küçük gösterilmesini veya bayağılaştırılmasını cezalandırarak gereksiz ve orantısız biçimde ifade özgürlüğünü ihlal ettiği" sonucuna vardı ve yasanın bu bölümünün Fransız Anayasası'na aykırı olduğuna hükmederek yasanın ilgili maddesini iptal etti.[22] Anadolu Ajansı, Fransa Anayasa Konseyinin kararında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Perinçek-İsviçre Davası'ndaki kararını göz önünde bulundurduğunu iddia etti.[23]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.