Müneccimbaşı Ahmed Dede
From Wikipedia, the free encyclopedia
Müneccimbaşı Ahmed Dede (d. 1631, Selanik - ö. 28 Şubat 1702, Mekke) 17. yüzyıl Osmanlı tarihçisi. Çeşitli konularda çok sayıda eser vermiş olmakla birlikte, en tanınmış kitabı Osmanlı tarihinin önemli kaynaklarından biri olma konumunu günümüzde de sürdüren ve Arapça yazdığı Sahaifü'l-Ahbâr adlı eseridir. Aslında bir dünya tarihi olan söz konusu eser bu özelliği nedeniyle sonradan pek çok kaynakta "Câmiü’d-Düvel" adı ile anılagelmiştir. "Müneccimbaşı Tarihi" şeklinde de anılır.
Babası Lütfullah Efendi Karaman Eyaletine bağlı Ereğli kasabasından Selanik'e yerleşmiş olan Müneccimbaşı Ahmed Dede, 1631 yılında burada dünyaya geldi. Bir müddet baba mesleği olan çulhacılık mesleğini icra etti ve Selanik Yahudi toplumu ile temaslarında İtalyanca ve İspanyolca da öğrendi. Bir süre sonra Selanik mevlevihanesi şeyhi Mehmed Efendi'ye intisap ederek mevlevi oldu ve tahsiline, zahiri ilimlerle birlikte, burada başladı. 1665'te İstanbul’a geçen Müneccimbaşı, önce Galata mevlevihanesi şeyhi Arzî Dede'nin hizmetine girdi. Dönemin ünlü alimlerinden Minkarîzade İbrahim Geredi ve Ahmed Nahlî Efendilerden tefsir, hadis ve fıkıh okudu. Ardından Kasımpaşa Mevlevihanesi’nde Şeyh Halil Efendi’ye intisap ederek on beş sene derslerinde bulundu. Aynı dönemde dersîâm Salih Efendi'den mantık, felsefe, heyet ve tıp da tahsil etti.
1668'de Müneccimbaşı Mehmet Efendi’nin vefatı üzerine Şeyhülislamın da onayıyla Saray’a müneccimbaşı olarak tayin edildi ve kısa zamanda padişah IV. Mehmed'in musahipleri arasına girdi. "Avcı" IV. Mehmed’in av partilerinden önce padişaha verdiği tüyolarla saray erkânının gözünde müstesna bir yer edindi. Kemer ve Biga kazaları kendisine arpalık olarak verildi.[1]
IV. Mehmed'in tahttan indirilmesi ile gözden düşen Ahmed Dede, 1687 yılında müneccimbaşılık ve diğer resmi görevlerinden azledilerek Mısır’a sürgün edildi. Mısır'a vezir tayin edilen manevi oğlu Moralı Hasan Paşa ile önce Mısır’a, sonra Mekke’ye (1690), ardından Medine’ye (1690) geçen Ahmed Dede, burada tefsir, hadis gibi dersler okuttuktan sonra Mekke’ye giderek Mekke Mevlevihanesi’ne şeyh oldu (1700) ve 1702 yılında burada öldü.