Güney Okyanusu ya da Antarktika Okyanusu, bazı coğrafya ve çoğu hidrografi kaynaklarına göre Antarktika kıtasını çevreleyen su kütlesidir. Bu okyanus, dünyanın dördüncü büyük ve en son tanımlanmış okyanusudur.
Yazıdaki coğrafi koordinatlar derece:dakika:saniye (D° D' S") sistemine göre verilmiştir. Yönlere ilişkin kısaltmalar ise şöyledir: K (kuzey), G (güney), D (doğu), B (batı). Örnek: Antarktika'daki Anvers Adası'nda yer alan Palmer İstasyonu'nun koordinatları, 64° 46' 12″ G - 64° 3' 60″ B'dır.
Bu maddede kaynak listesi bulunmasına karşın metin içi kaynakların yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir. (Haziran 2021)
Büyük miktardaki yakın tarihli deniz bilimi araştırması, Antarktika çevresini batıdan doğuya doğru dolaşan bir okyanus akıntısı olan Antarktik Kutup Çevresi Akıntısı’nın (Antarctic Circumpolar Current) küresel okyanus dolaşımında büyük önemi olduğunu ortaya koymuştur. AKA’nın soğuk sularının, kuzeyindeki daha sıcak sularla karşılaştığı ve karıştığı çepeçevre bölgenin adı Antarktik Bileşke’dir (Antarctic Convergence) ve oldukça kesin bir sınırı tanımlar. Mevsimlere göre dalgalanma gösteren bu sınır, ayrı bir su kitlesini ve eşsiz bir çevre bilimsel bölgeyi çevreler. Bileşke besin maddelerini yoğunlaştırır; bu yoğun kaynak ile deniz altı bitki yaşamı zenginleşir; gelişen bitki yaşamı da deniz altı hayvan yaşamını bollaştırır.
Tüm bu bilgiler ışığında ve 2000 yılı ilkbaharında, Bileşke’nin sınırladığı su kitlesinin beşinci dünya okyanusu olarak tanınması Uluslararası Hidrografi Örgütü (UHÖ; International Hydrographic Organisation, IHO) tarafından kararlaştırılmış ve Pasifik, Atlas ve Hint okyanuslarının güney bölümlerini birleştiren bu okyanusa "Güney Okyanusu" denilmesi kabul edilmiştir. National Geographic Society (Ulusal Coğrafya Kurumu) gibi kimi kaynaklarsa, aslında denizciler arasında da uzun zamandan beri geleneksel olarak kullanılmakta olan "Güney Okyanusu" terimini hâlen kullanmamaktadırlar; Atlas, Pasifik ve Hint Okyanusları'nın Antarktika'ya uzandığını kabul etmekte ve göstermektedirler.
UHÖ'ne üyelik kıyı şeridi bulunan ülkelerle sınırlıdır ve örgütün toplam 68 üyesi vardır. Örgütün 2000'deki anketine yalnızca 28 üye katılmıştır:
Arjantin dışındaki katılımcılar, Antarktika'yı çevreleyen suları ayrı bir okyanus olarak tanıma yönünde oy kullanmıştır.
Olumlu oy kullananların 18'i "Güney Okyanusu" adını, azınlıkta kalanlar ise "Antarktika Okyanusu" adını tercih etmişlerdir.
Ülkelerden 14'ü bu yeni okyanusun kuzey sınırının 60° G enlemi, 7'si 50° G enlemi ve diğer ülkeler de 35° G enlemine varacak kadar kuzeyde enlemler olması için oy kullanmıştır. 50° G enlemi Güney Amerika'dan geçer; yine karadan geçen 35° G enlemiyse, kuzey yarım küredeki Akdeniz'e denk gelen enlemin güney yarım küredeki simetriği gibidir. Dolayısıyla, 60° G enleminin Güney Okyanusu'nun kuzey sınırı olması karara bağlanmıştır.
Güney Okyanusu, Antarktika'nın kıyı şeridi ile kuzeydeki 60° G enlemi arasında kalan su kitlesidir (Şekil 1). Antarktika Antlaşması sınırı ile çakışan 60° G enlemi, mevsimlere göre dalgalanma gösteren Antarktik Bileşke'yi boyunca ve yaklaşık olarak gösterir. Böylece Güney Okyanusu, sırasıyla Pasifik, Atlas ve Hint Okyanusları'ndan sonra ama Arktik Okyanusu'ndan önce gelmek üzere, dünyanın beş okyanusu içindeki dördüncü büyük okyanus durumundadır.
Antarktik Bileşke, Güney Okyanusu'nun kuzey sınırının en iyi doğal sınırını oluşturur. "Kutup Cephesi" (Polar Front) olarak da adlandırılan Antarktik Bileşke, Yeni Zelanda hizasında 60° G enlemine çıkar ve Güney Atlantik'te de 48° G enlemine kadar uzanıp, batıdan esen kuvvetli rüzgârlarla çakışabilir.
Avustralya'da, Güney Okyanusu'nun tanımı aynen UHÖ'nün tanımında olduğu gibi yapılsa da Antarktika'yla Avustralya ve Yeni Zelanda'nın güney kıyıları arasında kalan su kitlesi de "Güney Okyanusu" olarak kabul edilir; haritalarda da öyle gösterilir. Özellikle, Tazmanya ve Güney Avustralya kıyılarına yönelik haritalarda gözüken deniz alanları hiç "Hint Okyanusu" olarak gösterilmez; daima "Güney Okyanusu" gösterimi vardır.
Oluşum
Güney Okyanusu, Antarktika ve Güney Amerika kıta levhalarının birbirlerinden uzaklaşması, bugün Drake Geçidi olarak bilinen geçidin açılması ve Antarktik Kutup Çevresi Akıntısı'nın kabaca 30 milyon yıl önce gelişmesi ile oluşmuştur. Dolayısıyla, dünyanın diğer okyanuslarına göre oldukça genç bir okyanustur.
Konum bilgileri
Konum
60° G enlemi ile Antarktika arasında kalan su kitlesi.
Coğrafi koordinatlar
60° 00' G - 90° 00' D:
Buradaki boylam tanımı ismen var olan bir tanımdır çünkü Güney Okyanusu’nun büyük bir kutup çevresi su kitlesi olmak gibi benzersiz bir özelliği vardır ve Antarktika’nın çevresini 360° boylam tarayarak çevreler.
Antarktika çevresinde doğuya doğru yol alan kiklonfırtınaları, buzul bölgelerle açık deniz arasındaki sıcaklık farkları nedeniyle, genellikle oldukça şiddetlidir. 40° G enlemi ile Antarktik Dönencesi (66° 33' 39" G enlemi) arasında kalan okyanus bölgesinde, tüm dünyada gözlenebilecek en yüksek ortalama güçte rüzgârlar gelişir.
Kışın, okyanusun Pasifik bölümü 65° ve Atlantik bölümü de 55° G enlemlerine doğru donar (Şekil 2); yüzey sıcaklıkları 0 °C’ın oldukça altına iner.
Bazı kıyı noktalarında, kıtanın içinden esen sürekli ve yoğun rüzgârlar nedeniyle, kıyı şeridinin kış boyunca buzlanmadığı görülür.
Zemin yapısı
Güney Okyanusu derin bir okyanustur ve boylu boyunca 4000-5000 metrelere ulaşır; sığ sulara ise oldukça kısıtlı sayıda bölgede rastlanır.
Antarktik kıta levhası genellikle dar ve alışılmadık derecede derindir: küresel ortalama 133 metreyken, Antarktik kıta levhasının kenarı 400-800 metre arası derinliklerde seyreder.
Antarktik yüzer buz alanının yüzölçümü, Mart ayındaki ortalama en az 2.6 milyon km²‘den Eylül ayındaki ortalama en çok 18.8 milyon km²‘ye çıkar ki, bu da yaklaşık olarak altı kattan fazla bir artış demektir (Şekil 2).
Uzunluğu 21,000 km olan AKA her zaman için doğuya doğru akar. Dünyanın en büyük okyanus akıntısı olan AKA, saniyede 130 milyon m³ su taşır. Bu, dünyanın tüm nehirlerinin toplam akımının yaklaşık 100 katıdır.
En önemli daralma noktası, Güney Amerika ile Antarktika arasındaki Drake Geçidi'dir.
Uç yükseklikler
En alçak nokta: Güney Sandviç Çukuru’nun (Southern Sandwich Trench) güney ucu; -7,235 m
En yüksek nokta: deniz seviyesi; 0 m
Doğal kaynaklar
Kıta levhası sınırında, olasılıkla büyük petrol ve doğalgaz alanları (bunların devasa kaynaklar olması da mümkündür).
Antarktik ozon deliği nedeniyle bölgeye ulaşan güneşinmor ötesi ışınımlarının son yıllarda artış göstermiş olması, denizin birincil üretkenliğinde (fitoplankton üretimi) %15'e varan düşüşler ve kimi balıkların DNA'larında bozulmalar gibi gözlemlere yol açmıştır.
Yasa dışı, kayıtsız ve denetimsiz balıkçılık nedeniyle, ilgili yasaların şart koştuğundan 5-6 kat daha fazla olduğu tahmin edilen Patagonya Dişbalığı avcılığının, bu türün nüfusunun devamlılığını olumsuz etkilemesi beklenmektedir.
Dişbalığı avcılığının uzun hatlı ağlarla yapılması nedeniyle, deniz kuşlarının münferit ölümlerindeki büyük artış.
Kürklü deniz aslanı koruma altındadır ve 18. ve 19. yüzyıllardaki aşırı avlanmanın ardından, nüfuslarında ciddi bir yeniden artış gözlenmektedir.
Uluslararası anlaşmalar
Güney Okyanusu, diğer dünya okyanusları için geçerli olan tüm uluslararası anlaşmalara dahil olduğu gibi, Antarktika için geçerli olan anlaşmalara da dahildir:
Uluslararası Balina Avcılığı Kurulu (International Whaling Commission), 50°-130° B boylamları arasında 60° G enleminin, geri kalan bölgelerde ise 40° G enleminin güneyinde balına avcılığını yasaklar.
Antarktik Yüzgeç Ayaklıların Korunması Anlaşması (Convention on the Conservation of Antarctic Seals), bu hayvanların avlanmasını sınırlar.
Antarktik Deniz Canlıları Kaynaklarını Koruma Anlaşması (Convention on the Conservation of Antarctic Marine Living Resources), balıkçılığı düzenlemektedir.
ABD de dahil olmak üzere çoğu ulus, dalgalanma gösteren Antarktik Bileşke'nin güneyinde mineral kaynaklarının araştırılması ve değerlendirilmesini yasaklamaktadır.
Balıkçılık
1 Temmuz 2000 – 30 Haziran 2001 tarihlerini kapsayan bir yıllık dönemde, Güney Okyanusu’ndaki balıkçılık ile toplam 112,934 tonluk av elde edilmiştir; bunun %87’sini kril, %11’ini ise Patagonya Dişbalığı oluşturmuştur.
1999’un sonuna doğru uygulamaya konulan uluslararası anlaşmalarla önüne geçilmeye çalışılan yasa dışı, kayıtsız ve denetimsiz balıkçılıkla, yine 2000-2001 döneminde ve bir öngörüye göre, toplam 8,376 ton Patagonya ve Antarktik dişbalığı avlanmıştır.
Turizm
2000-2001 Antarktik yazı sırasında, çoğu deniz yolu ile olmak üzere, 12,248 turist Güney Okyanusu’nu ve Antarktika’yı ziyaret etmiştir. Bir önceki yılın turist sayısı ise 14,762’e ulaşmıştır.
Antarktika ve çevresindeki adalarda yer alan üs ve istasyonların(Tablo 1)liman ve havaalanları ile kıyıdan uzaktaki demirleme noktaları, Güney Okyanusu ve Antarktika'da temel ulaşım merkezleridir. Antarktika kıyıları boyunca bulunan az sayıdaki limanın çoğunluğu, denizlerdeki don durumu nedeniyle, hemen yalnızca yaz ortasındaki kısa dönemlerde kullanılabilir. O zamanlarda bile, limanların bazılarına buz kırıcı kılavuzlar olmadan girilemez.
Tablo 1: Antarktika ve çevresindeki adalarda yer alan üs ve istasyonlar.
* Üs ya da istasyonun bağlı olduğu ülke
Yukarıda sayılan üs ve istasyonlar hükûmetlere bağlıdır ve Antarktik limanların da çoğunu işletmektedirler. Acil durumlar söz konusu olmadığı sürece, bu limanlar özel ya da ticari deniz araçlarına kapalıdır. 60° G enleminin güneyindeki herhangi bir limana uğrayan herhangi bir araç, Antarktika Antlaşması'nın 7. maddesi uyarınca, Antarktika Antlaşması gözlemcilerince incelenir.
Antarktika Antlaşması, ülkelerin Antarktika üzerinde hak talep etmelerini ertelemiştir ama Arjantin, Avustralya, Birleşik Krallık, Fransa, Norveç, Şili ve Yeni Zelanda'nın Antarktika üzerinde hak talepleri bulunmaktadır. Bazısı birbiri ile örtüşen bu talepler, Antarktika'nın Güney Okyanusu'ndaki kıta sahanlığını da içermektedir. Çeşitli devletler, Birleşmiş Milletler Deniz Kanunu Uzlaşısı'na (United Nations Convention on the Law of the Sea, UNCLOS) dayanarak, kıta sahanlığı taleplerini genişletme yönünde istekler de dile getirmişlerdir.
ABD, Rusya ve çoğu diğer devlet ise bahsi geçen bu kara ve deniz taleplerini tanımamakta, kendileri de talepte bulunmamaktadır (ABD ve Rusya, talepte bulunma haklarını saklı tutmaktadır). 90° B - 150° B boylamları arasındaki dilimde bulunan sularla ilgili resmî bir hak talebi ise bulunmamaktadır.